Yerel Haberler
Edirne
Gereksiz anjiyo dönemi bitiyor: Edirne’de "Stres Kardiyak MRI" görüntüleme yöntemi uygulanmaya başlandı
03 Aralık 2025 Çarşamba - 17:00 Gereksiz anjiyo dönemi bitiyor: Edirne’de "Stres Kardiyak MRI" görüntüleme yöntemi uygulanmaya başlandı Edirne’de kalp damar hastalıklarının tanısında önemli bir adım atılarak, "Stres Kardiyak MRI" yöntemi klinik uygulamaya kazandırıldı. Kalp atardamarlarındaki kan akımını dinamik olarak inceleyen bu gelişmiş teknik, damar darlıklarının işlevsel etkisini ortaya koyarak hastaların tedavi planlarının daha doğru yapılmasına katkı sağlıyor. Kalp damar hastalıklarının erken tanısı ve tedavi planlamasında kritik öneme sahip olan Stres Kardiyak MR, özellikle koroner arter hastalığı şüphesi bulunan hastalarda büyük avantaj sağlıyor. Stres Kardiyak MRI sayesinde hastaların tedavi süreçlerinde daha isabetli kararlar alınarak, gereksiz stent uygulamalarının önüne geçilmesi hedefleniyor. Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bu teknolojinin kullanıma girmesiyle birlikte Edirne başta olmak üzere Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale ve çevre illerdeki binlerce hastanın ileri görüntüleme için büyük şehirlere gitme ihtiyacı azalacak. Uygulamayı gerçekleştiren ekipte yer alan Doç. Dr. Fethi Emre Ustabaşıoğlu, kalbin radyolojik olarak ayrıntılı bir şekilde görüntülenmesinin son yıllarda hem tanı hem de tedavi süreçlerinde büyük önem kazandığını söyleyerek, uygulama ile ilgili detayları anlattı. "Gereksiz işlemler artık önlenebilecek" TÜ Radyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fethi Emre Ustabaşıoğlu, Stres Kardiyak MR’ın kalp kasının kanlanmasını ve kalp duvar hareketlerini stres altında inceleyerek damar tıkanıklığına dair en doğru keşifleri sunan teknolojilerden biri olduğuna dikkat çekti. Ustabaşıoğlu, "Bu işlemle görüntülemeyi yaptıktan sonra kalbe, damarlara işlem yapılıp yapılmayacağını görebiliyoruz ve gereksiz işlemlerin önüne geçebiliyoruz. Bu açıdan da mutlaka kardiyolog doktor arkadaşlarımızla beraber oturup bunu konuşup değerlendirip ona göre karar veriyoruz" dedi. Doç. Dr. Ustabaşıoğlu, Stres Kardiyak MR’ın özellikle anjiyografi kararı alınmadan önce önemli bir yol gösterici olduğunu, böylece hastaların gereksiz girişimsel işlemlerden korunabildiğini vurguladı. 2025 yılının henüz tamamlanmamış olmasına rağmen bu yıl gerçekleştirdikleri sanal anjiyo sayısının 5 bine yaklaştığını belirten Doç. Dr. Ustabaşıoğlu, bu sayıyla yalnızca Türkiye’de değil Avrupa’da da en ön sıralarda yer almanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Doç. Dr. Ustabaşıoğlu, Kalp MRI tetkikinde de bu yıl 400 sayısına ulaştıklarını sözlerine ekledi. "Önemli bir yeniliğe imza attık" Kasım ayında ilk kez Edirne’de ve bölgede Stres Kalp MR tetkikini başarıyla uygulayarak önemli bir yeniliğe daha imza attıklarını belirten Doç. Dr. Ustabaşıoğlu, bu gelişmenin hem hastalar hem de üniversite için büyük öneme sahip olduğunu ifade etti. Bu tekniğin kalp damarlarında orta dereceli darlık bulunan hastalarda kan akışının bozulup bozulmadığını gösterdiğini vurgulayan Doç. Dr. Ustabaşıoğlu, böylece stentin gerçekten gerekli olup olmadığının netleştiğini ve gereksiz müdahalelerin önüne geçildiğini dile getirdi. Kalple ilgili tüm sonuçların kardiyoloji uzmanlarıyla değerlendirildiğini belirten Ustabaşıoğlu, "Kalp rahatsızlığıyla ilgili gelen bir hastaya durumuna göre damar yapıları bilgisayarlı tomografiyle görüntülenip sanal anjiyo yapılıyor. Örneğin yüzde 90 darlık varsa, ciddi bir darlık görüldüğü için stent takılması denenecektir. Ancak yüzde 60 gibi darlık ve göğüs ağrısı bulunan hastada bu darlığın gerçekten kalp kasında kanlanma bozukluğu oluşturup oluşturmadığını anlamak için bu yöntemi uyguluyoruz. Görüntüleme esnasında hastaya kalp ritimlerinin tanısı ve tedavisi için kullanılan adenozin ilacını vererek kalbe egzersiz yaptırıp yorulmasını sağlıyoruz. Kalbi yorduğumuzda o damarın beslediği alanda kan akışının kesintiye uğramasına neden olan bir durum tespit edilirse ve ilacın etkisi geçince bu durum kaybolursa buraya bir stent konulması gerektiği ortaya çıkar. Tam tersi durumda strese sokulan kalpte damarın beslediği alanda bir sorun yoksa stente gerek yoktur. Bu durumda gereksiz stentlerin önüne geçilmiş oluyor" şeklinde açıklamada bulundu. Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ ise, dekanlıkta düzenlenen toplantıda hastalara en güncel imkanları sunmak için çalıştıklarını söyledi. Fakültede düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Prof. Dr. Sedat Üstündağ, diğer ilgili bölümlerden hocalarla yapılan toplantı sonucu verilen karara göre hastanın ameliyata alındığını ve sürecin buna göre işlediğini belirtti. Stres Kardiyak MRI’nın ileri düzey uzmanlık gerektirdiğini vurgulayan Radyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nermin Tunçbilek de, bu çekimlerin Trakya Bölgesi’nde ilk kez yapıldığını ve görüntülerin değerlendirilmesinin özel bir bilgi birikimi istediğini ifade etti.
Gereksiz anjiyo dönemi bitiyor: Edirne’de "Stres Kardiyak MRI" görüntüleme yöntemi uygulanmaya başlandı
03 Aralık 2025 Çarşamba - 16:39 Gereksiz anjiyo dönemi bitiyor: Edirne’de "Stres Kardiyak MRI" görüntüleme yöntemi uygulanmaya başlandı Edirne’de kalp damar hastalıklarının tanısında önemli bir adım atarak "Stres Kardiyak MRI" yöntemini klinik uygulamaya kazandırdı. Kalp atardamarlarındaki kan akımını dinamik olarak inceleyen bu gelişmiş teknik, damar darlıklarının işlevsel etkisini ortaya koyarak hastaların tedavi planlarının daha doğru yapılmasına katkı sağlıyor. Kalp damar hastalıklarının erken tanısı ve tedavi planlamasında kritik öneme sahip olan Stres Kardiyak MR’, özellikle koroner arter hastalığı şüphesi bulunan hastalarda büyük avantaj sağlıyor. Stres Kardiyak MRI sayesinde hastaların tedavi süreçlerinde daha isabetli kararlar alınabiliyor ve gereksiz stent uygulamalarının önüne geçilmesi hedefleniyor. Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bu teknolojinin kullanıma girmesiyle birlikte, Edirne başta olmak üzere Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale ve çevre illerdeki binlerce hastanın ileri görüntüleme için büyük şehirlere gitme ihtiyacı azalacak. Uygulamayı gerçekleştiren ekipte yer alan Doç. Dr. Fethi Emre Ustabaşıoğlu, kalbin radyolojik olarak ayrıntılı bir şekilde görüntülenmesinin son yıllarda hem tanı hem de tedavi süreçlerinde büyük önem kazandığını söyleyerek uygulama ile ilgili detayları anlattı. "Gereksiz işlemler artık önlenebilecek" TÜ Radyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fethi Emre Ustabaşıoğlu, yöntemin önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Stres Kardiyak MR’ın, kalp kasının kanlanmasını ve kalp duvar hareketlerini stres altında inceleyerek damar tıkanıklığına dair en doğru keşifleri sunan teknolojilerden biri olduğuna dikkat çeken Ustabaşıoğlu, "Bu işlemle görüntülemeyi yaptıktan sonra kalbe, damarlara işlem yapılıp yapılmayacağını görebiliyoruz ve gereksiz işlemlerin önüne geçebiliyoruz. Bu açıdan da mutlaka kardiyolog doktor arkadaşlarımızla beraber oturup bunu konuşup değerlendirip ona göre karar veriyoruz" dedi. Doç. Dr. Ustabaşıoğlu, Stres Kardiyak MR’ın özellikle anjiyografi kararı alınmadan önce önemli bir yol gösterici olduğunu, böylece hastaların gereksiz girişimsel işlemlerden korunabildiğini vurguladı. 2025 yılının henüz tamamlanmamış olmasına rağmen bu yıl gerçekleştirdikleri sanal anjiyo sayısının 5 bine yaklaştığını belirten Doç. Dr. Ustabaşıoğlu, bu sayıyla yalnızca ülkemizde değil Avrupa’da da en ön sıralarda yer almanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Doç. Dr. Ustabaşıoğlu, ayrıca Kalp MRI tetkikinde bu yıl 400 sayısına ulaştıklarını da sözlerine ekledi. "Önemli bir yeniliğe imza attık" Kasım ayında ilk kez Edirne’de ve bölgede stres kalp MR tetkikini başarıyla uygulayarak önemli bir yeniliğe daha imza attıklarını belirten Doç. Dr. Ustabaşıoğlu, bu gelişmenin hem hastalar hem de üniversite için büyük öneme sahip olduğunu ifade etti. Bu tekniğin, kalp damarlarında orta dereceli darlık bulunan hastalarda kan akışının bozulup bozulmadığını gösterdiğini vurgulayan Doç. Dr. Ustabaşıoğlu, Böylece stentin gerçekten gerekli olup olmadığın netleştiğini ve gereksiz müdahalelerin önüne geçildiğini dile getirdi. Kalple ilgili tüm sonuçların kardiyoloji uzmanlarıyla değerlendirildiğini belirten Ustabaşıoğlu, "Kalp rahatsızlığıyla ilgili gelen bir hastaya, durumuna göre damar yapıları bilgisayarlı tomografiyle görüntülenip sanal anjiyo yapılıyor. Örneğin yüzde 90 darlık varsa, ciddi bir darlık görüldüğü için stent takılması denenecektir. Ancak yüzde 60 gibi darlık ve göğüs ağrısı bulunan hastada bu darlığın gerçekten kalp kasında kanlanma bozukluğu oluşturup oluşturmadığını anlamak için bu yöntemi uyguluyoruz. Görüntüleme esnasında hastaya kalp ritimlerinin tanısı ve tedavisi için kullanılan adenozin ilacını vererek kalbe egzersiz yaptırıp yorulmasını sağlıyoruz. Kalbi yorduğumuzda, o damarın beslediği alanda kan akışının kesintiye uğramasına neden olan bir durum tespit edilirse ve ilacın etkisi geçince bu durum kaybolursa, buraya bir stent konulması gerektiği ortaya çıkar. Tam tersi durumda strese sokulan kalpte damarın beslediği alanda bir sorun yoksa stente gerek yoktur. Bu durumda gereksiz stentlerin önüne geçilmiş oluyor" şeklinde açıklamada bulundu. Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ, dekanlıkta düzenlenen toplantıda, hastalara en güncel imkanları sunmak için çalıştıklarını söyledi. Fakültede düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Prof. Dr. Sedat Üstündağ, diğer ilgili bölümlerden hocalarla yapılan toplantı sonucu verilen karara göre hastanın ameliyata alındığını ve sürecin buna göre işlediğini belirtti. Stres Kardiyak MRI’nın ileri düzey uzmanlık gerektirdiğini vurgulayan Radyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nermin Tunçbilek, bu çekimlerin Trakya bölgesinde ilk kez yapıldığını ve görüntülerin değerlendirilmesinin özel bir bilgi birikimi istediğini ifade etti. (ÖC-MEF-
Yunan çiftçilerin Kipi Gümrük Kapısı’nda traktörleriyle eylemleri devam ediyor
03 Aralık 2025 Çarşamba - 15:49 Yunan çiftçilerin Kipi Gümrük Kapısı’nda traktörleriyle eylemleri devam ediyor Yunanistan’ın Dedeağaç, Ferecik ve Sofulu bölgelerinden traktörleriyle İpsala Sınır Kapısı’nın Yunanistan tarafındaki Bahçeköy (Kipi) Gümrük Kapısı’na gelen çiftçiler eylemlerini sürdürüyor. Kuzey Meriç ve Rodop bölgesinden çiftçi temsilcilerinin de destek verdiği eylemde çiftçiler, Yunan hükümetinden taleplerini dile getirdi. Kipi Gümrük Kapısı’nda toplanan çiftçiler, daha önce hazırladıkları plana göre traktörleriin gümrük sahasına sıraladı. Bölgede erken saatlerde konuşlandırılan yoğun polis gücüne rağmen çiftçilerin koordineli hareket etmesi ve trafik polisinin temsilcilerle uyum içinde çalışması nedeniyle eylem olaysız devam ediyor. Eylemciler, ekonomik şartların kendilerini zorladığını belirterek, eylemlerini sürdürmekte kararlı olduklarını ifade ettiler. Eylemciler, "Kaybedecek bir şeyimiz kalmadı. Zaten içinde bulunduğumuz durum çok ağır ve baş edecek gücümüz yok. Hükümetin taleplerimizi dinlemesini ve acil çözüm üretmesini bekliyoruz" dediler. Tır geçişlerine kısıtlama, yolculara kolaylık Çiftçiler, daha önce açıkladıkları gibi kişisel araçlarla seyahat edenlere zorluk çıkarmayacaklarını ancak uluslararası nakliye tırları için bazı şeritlerin kapalı tutulacağını vurguladı. Gümrük sahasındaki ablukanın önümüzdeki günlerde de devam etmesi bekleniyor. Egnatia Otoyolu’nda trafik durdu Öte yandan dün öğleden sonra Gümülcine yakınlarında traktörlerin yeniden yola çıkması üzerine polis, güvenlik gerekçesiyle Egnatia Otoyolu’nda trafiği birkaç saatliğine durdurdu. Rodop çiftçileri ile birlikte eylemlerini cuma gününden itibaren tırmandıracağını açıklayan kuzey Meriç çiftçileri, protestolar için hazırlıklı olduklarını bildirdi.
Yunanistanlı çiftçilerin Kipi Gümrük Kapısı’nda traktörlü eylemleri devam ediyor
03 Aralık 2025 Çarşamba - 15:10 Yunanistanlı çiftçilerin Kipi Gümrük Kapısı’nda traktörlü eylemleri devam ediyor Yunanistan’ın Dedeağaç, Ferecik ve Sofulu bölgelerinden gelen çiftçiler, hükümete taleplerini iletmek amacıyla traktörleriyle yürüyüş yaparak İpsala Sınır Kapısı’nın Yunanistan tarafındaki Bahçeköy (Kipi) Gümrük Bölgesi’nde toplandı. Eyleme kuzey Meriç ve Rodop bölgesinden çiftçi temsilcileri de destek verdi. Traktörler Kipi Gümrük Sahasında sıralandı Yunanistan’ın Dedeağaç, Ferecik ve Sofulu bölgelerinden gelen çiftçiler hükümete taleplerini iletmek amacıyla traktörleriyle yürüyüş yaparak İpsala Sınır Kapısı’nın Yunanistan tarafındaki Bahçeköy (Kipi) Gümrük Bölgesi’nde toplandı. Eylemciler, daha önce hazırladıkları plana göre makinelerini gümrük sahasına sıraladı. Bölgeye erken saatlerde konuşlandırılan yoğun polis gücüne rağmen çiftçilerin koordineli hareket etmesi ve trafik polisinin temsilcilerle uyum içinde çalışması nedeniyle herhangi bir müdahale gereği doğmadı. "Kaybedecek bir şeyimiz kalmadı" Eylemciler, ekonomik şartların kendilerini zorladığını belirterek eylemlerini sürdürmekte kararlı olduklarını ifade etti. Eylemciler, "Kaybedecek bir şeyimiz kalmadı. Zaten içinde bulunduğumuz durum çok ağır ve baş edecek gücümüz yok. Hükümetin taleplerimizi dinlemesini ve acil çözüm üretmesini bekliyoruz" dedi. Tır geçişlerine kısıtlama, yolculara kolaylık Çiftçiler, daha önce açıkladıkları gibi kişisel araçlarla seyahat edenlere zorluk çıkarmayacaklarını, ancak uluslararası nakliye yapan Tırlar için bazı şeritlerin kapalı tutulacağını vurguladı. Gümrük sahasındaki ablukanın önümüzdeki günlerde de devam etmesi bekleniyor. Egnatia Otoyolu’nda trafik kesildi Öte yandan dün öğleden sonra Gümülcine yakınlarında, traktörlerin yeniden yola çıkması üzerine polis, güvenlik gerekçesiyle Egnatia Otoyolu’nda trafiği birkaç saatliğine durdurdu. Rodop çiftçileri ile birlikte eylemlerini Cuma gününden itibaren tırmandıracağını açıklayan kuzey Meriç çiftçileri, protestolar için hazırlıklı olduklarını bildirdi. (MÇ-MEF-
Edirne’de tarıma güç katacak yenilenebilir enerjili tohum kurutma sistemi tanıtıldı
03 Aralık 2025 Çarşamba - 13:10 Edirne’de tarıma güç katacak yenilenebilir enerjili tohum kurutma sistemi tanıtıldı Edirne’de üniversite-sanayi iş birliğiyle geliştirilen hibrit enerjili tohum kurutma makinesinin tanıtımı gerçekleştirildi. Tohum ıslahında özellikle elit tohumların hijyenik, kontrollü ve canlılığını kaybetmeden kurutulması için tasarlanan sistem, sektörde uzun süredir yaşanan önemli bir ihtiyaca çözüm sunacak. Trakya Üniversitesi akademisyenleri, üreticilerin hayatını kolaylaştıracak tohum kurutma makinesi geliştirdi. Hem güneş enerjisi hem de elektrik kullanan hibrit tohum kurutma makinesi ile üreticinin girdi maliyetlerini düşürmesi hedefleniyor. Geliştirilen kurutma makinesi tohumu istenilen şartlarda kuruturken ultraviyole ışınlarıyla hastalıklardan ari hale getiriyor. Trakya Üniversitesi Bitki Islahı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Balkan Tohumcular Birliği Başkanı Prof. Dr. Yalçın Kaya, tohum ıslahçılarının en büyük sıkıntılarından birinin 5-10 kiloluk küçük partilerdeki tohumları hijyenik ve kontrollü şekilde kurutmak olduğunu belirtti. Kaya, "Tohumluk üretiminde canlılığın korunması hayati önemde. Daha önce beton zeminlerde, plastik örtülerde karışma riskiyle kurutma yapıyorduk. Bu makine hem hijyen sağlıyor hem de istenilen nem oranında kurutma yaparak tüm bu sorunları ortadan kaldırıyor" dedi. Prof. Dr. Kaya, makinenin güneş enerjisiyle çalışması sayesinde çevre dostu ve ekonomik bir çözüm sunduğunu vurguladı. Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Tan ise Edirne’nin bir tarım şehri olduğunu hatırlatarak, "Tarıma yapılan her yatırım geleceğe büyük katkıdır. Tohum, bitkisel üretimin bel kemiği. Bu nedenle tohumun sağlıklı kurutulması çok kıymetli. Üniversitemizin aktif TEKNOPARK’ı sayesinde sanayi ile ortak projeleri artırmayı hedefliyoruz. Bu tesis tarımsal araştırmalara güç katacaktır" diye konuştu. Projede aktif görev alan Trakya Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dinçer Akal, makinenin teknik özelliklerini anlattı. Sisteminin tohumları çelik bir kazanda tamamen hijyenik ortamda kuruttuğunu belirten Akal, "Maksimum 50 derece ısı ile en fazla 3 saatte kurutma yapıyoruz. Böylece tohum canlılığını koruyor. Beş ay boyunca sadece güneş enerjisiyle çalışabiliyor, güneş olmadığında ise depolama veya şebekeden destek alıyor" dedi. Yerli üretim hibrit enerjili tohum kurutma makinesinin, bölgedeki tohumculuk, ıslah çalışmaları ve tarımsal Ar-Ge faaliyetlerine önemli katkı sunması bekleniyor. Ayrıca makine için patent başvurusu yapılacağı da belirtildi.
Edirne’de tarıma güç katacak yenilenebilir enerjili tohum kurutma sistemi tanıtıldı
03 Aralık 2025 Çarşamba - 13:01 Edirne’de tarıma güç katacak yenilenebilir enerjili tohum kurutma sistemi tanıtıldı Üniversite-sanayi iş birliğiyle geliştirilen hibrit enerjili tohum kurutma makinesinin tanıtımını gerçekleştirdi. Tohum ıslahında özellikle küçük miktarlı elit tohumların hijyenik, kontrollü ve canlılığını kaybetmeden kurutulması için tasarlanan sistem, sektörde uzun süredir yaşanan önemli bir ihtiyaca çözüm sunacak. Trakya Üniversitesi akademisyenleri, üreticilerin hayatını kolaylaştıracak tohum kurutma makinesi geliştirdi. Hem güneş enerjisi, hem de elektrik kullanan hibrit tohum kurutma makinesi ile üreticinin girdi maliyetlerini düşürmesi hedefleniyor. Geliştirilen kurutma makinesi tohumu istenilen şartlarda kuruturken ultraviyole ışınlarıyla hastalıklardan ari hale getiriyor. Trakya Üniversitesi Bitki Islahı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Balkan Tohumcular Birliği Başkanı Prof. Dr. Yalçın Kaya, tohum ıslahçılarının en büyük sıkıntılarından birinin 5-10 kiloluk küçük partilerdeki tohumları hijyenik ve kontrollü şekilde kurutmak olduğunu belirtti. Kaya, "Tohumluk üretiminde canlılığın korunması hayati önemde. Daha önce beton zeminlerde, plastik örtülerde karışma riskiyle kurutma yapıyorduk. Bu makine hem hijyen sağlıyor hem de istenilen nem oranında kurutma yaparak tüm bu sorunları ortadan kaldırıyor" dedi. Prof. Dr. Kaya, makinenin güneş enerjisiyle çalışması sayesinde çevre dostu ve ekonomik bir çözüm sunduğunu vurguladı. Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Tan ise Edirne’nin bir tarım şehri olduğunu hatırlatarak, "Tarıma yapılan her yatırım geleceğe büyük katkıdır. Tohum, bitkisel üretimin bel kemiği. Bu nedenle tohumun sağlıklı kurutulması çok kıymetli. Üniversitemizin aktif TEKNOPARK’ı sayesinde sanayi ile ortak projeleri artırmayı hedefliyoruz. Bu tesis tarımsal araştırmalara güç katacaktır" diye konuştu. Projede aktif görev alan Trakya Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dinçer Akal, makinenin teknik özelliklerini anlattı. Sisteminin tohumları çelik bir kazanda tamamen hijyenik ortamda kuruttuğunu belirtti. Akal, "Maksimum 50 derece ısı ile en fazla 3 saatte kurutma yapıyoruz. Böylece tohum canlılığını koruyor. Beş ay boyunca sadece güneş enerjisiyle çalışabiliyor, güneş olmadığında ise depolama veya şebekeden destek alıyor" dedi. Yerli üretim hibrit enerjili tohum kurutma makinesinin, bölgedeki tohumculuk, ıslah çalışmaları ve tarımsal Ar-Ge faaliyetlerine önemli katkı sunması bekleniyor. Ayrıca makine için patent başvurusu yapılacağı da belirtildi. (ÖC-