GENEL - 02 Nisan 2012 Pazartesi 19:18

HÜKÜMET "12 EYLÜL" DAVASINA MÜDAHİL OLACAK

A
A
A
HÜKÜMET "12 EYLÜL" DAVASINA MÜDAHİL OLACAK

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 4 Nisan`da görülmeye başlanacak olan "12 Eylül" davasına hükümetin de müdahil olacağını açıkladı.
Bakanlar Kurulu sürerken bir açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hükümetin "12 Eylül" davasına müdahil olup olmamasıyla ilgili olarak "Bakanlar Kurulumuzda bu davaya müdahil olunup olunmaması konusunda bakanlar görüşlerini dile getirdiler" dedi. Arınç, 12 Eylül döneminde Bakanlar Kurulu`nu da ortadan kaldırmaya yönelik bir teşebbüs olduğunu belirterek, "Davaya müdahil olunmaya karar verilmiştir. Yarın veya bir başka gün Bakanlar Kurulumuz adına sayın Başbakan veya yetkilendireceği bir kişi
müdahilliğini 12. Ağır Ceza Mahkemesi`ne iletilecek ve dava müdahil olarak takip edilecektir" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Coffy’den tek fiyata kahve satışı Türkiye’nin en hızlı büyüyen, ilk tek fiyatlı dijital kahve markası Coffy, büyüme istikrarını sürdürüyor. 2019 yılında İstanbul Kadıköy’deki ilk mağazasıyla müşterileriyle buluşan marka, 100’üncü şubesini Diyarbakır’da açtı. Türkiye’nin en hızlı büyüyen kahve markası Coffy, hem mağaza hem de il bazında yaygınlaşmaya devam ediyor. Uluslararası pazarda yaklaşık bin şubelik deneyimi bulunan DP Eurasia Group’un bünyesinde 2019 yılında doğan marka, 100’üncü şubesini Diyarbakır’da açarak operasyonlarını 22 ile yaydı. Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde 1000 metrekarelik alanda, 500 kişilik oturma kapasitesiyle açılan Coffy, kaliteli kahve deneyiminin yanı sıra Coffy mağaza konseptiyle dizayn edilmiş açık ve kapalı alanlarıyla Diyarbakırlılar için yepyeni bir sosyalleşme mekanı. Yüzde 100 Arabica çekirdeklerle hazırlanan kahvelerini ustalıkla müşterilerine sunan marka, günün her anına uygun; kahvaltılıklar, sandviçler, tatlılar ve atıştırmalıklardan oluşan yiyecek menüsüyle de yeni nesil kahveciliğin tüm standartlarını karşılıyor. Marka, züzde 100 müşteri memnuniyeti ilkesiyle hem fiziksel mağazalarından hem de Coffy App’ten her bir müşterisinin memnun ayrılmasını önemsiyor. Marka, kaliteli kahvedeki ustalığını ulaşılabilir düzeydeki tek fiyat modeliyle harmanlayarak rekabet sahasında giderek güçleniyor. Zincir kahve sektöründe ezberleri bozuyor “Kaliteli kahveyi uygun fiyata içmek herkesin hakkı" diyen marka, pek çok yenilikçi özellikle kahve sektöründe farklılaşıyor ve tüketici tercihlerinde ilk sıralara oturuyor. Türkiye’nin ilk tek fiyatlı kahve noktası olan ve müşterilerinin sadece hangi kahveyi içmek istediğine karar vermesine odaklanan marka, aynı boy tüm kahveleri aynı fiyata sunarak tüketicisinin fiyat konusunda kafa karışıklığını önlüyor. Marka ayrıca, Kolombiya ve Etiyopya’dan gelen yüzde 100 Arabica çekirdeklerle hazırlanan kaliteli ve lezzetli kahvelerini, sektörde fark oluşturan uygun fiyatlarla tüketicileriyle buluşturuyor. Müşterileri, Coffy App üzerinden verilen siparişlerde siparişlerini sıra beklemeden mağazalardan alabiliyor. Coffy’i rakiplerinden ayıran en önemli özelliklerinden biri olan ‘beklemeden al’ entegrasyonu sayesinde tüketiciler mağazaya yaklaşırken uygulama üzerinden siparişlerini verebiliyor. “Siparişimi hazırla” diyenlerin kahveleri, mağazalara geldiklerinde sıcak bir şekilde onları bekliyor. Üstelik uygulamaya üye olan herkes ilk kahvesini ücret ödemeden alabiliyor. Tüketiciler, Coffy sadakat programı kapsamında her 5 siparişinde 1 ücretsiz kahvenin keyfine varıyor. Coffy, ödüllü kahveleri ve yenilikçi uygulamalarıyla kahve tutkunlarının yeni tercihi olarak yakın bir gelecekte sektörü domine edeceğinin sinyallerini veriyor. Açılışta konuşan DP Eurasia Group CEO’su Aslan Saranga, Türkiye’deki kahve sektörünün yaklaşık 13 milyarlık bir pazar olduğunu söyledi. Dünya ile karşılaştırdığı zaman, küçük bir pazar ama çok hızlı büyüdüğünü belirten Saranga, “Kahve pazarının şu anda en hızlı büyüyen gıda sektörlerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Kahve sektöründeki trendlere baktığımızda, son dönemde espresso bazlı kahvelerin çok ciddi oranda tercih edildiğini görüyoruz. Şimdi de Türk markaların sistemde çok hızlı olarak büyüdüğünü gözlemliyoruz. Biz de Coffy olarak bundan dört sene evvel pazara girdik” dedi. “En önemli özelliklerinden biri, dijital aplikasyonunuzla önceden sipariş verip hiç beklemeden kahvenizi alabilmeniz” Tüm rakiplerden farklı bir strateji kurmaya çalıştıklarını ifade eden Saranga, şöyle konuştu: “Şu anda piyasadaki en farklı kahve markası olduğumuzu söyleyebiliriz. Coffy’nin en önemli özelliği tek fiyatlı dijital kahve markası olması. Kahve sektörü için çok büyük bir yenilik. Diğer markalara göre büyük bir fiyat avantajı sağlıyor. Markanın en önemli özelliklerinden biri de dijital aplikasyonunuzla önceden sipariş verip hiç beklemeden kahvenizi alabilmeniz. Yaptığımız bütün testlerde en kaliteli kahve seçildi kahvemiz. Yüzde 100 Arabica kalitesinde. O yüzden piyasaya yeni bir soluk, yeni bir trend getirdiğimizi düşünüyoruz.” “Bizim kahve çeşitlerimiz espresso bazlı. Sütlüsü, sütsüzü, espresso miktarının artırıldığı, vanilya gibi aromalarla tatlandırıldığı gibi çok geniş yelpazede kahve çeşidimiz var. Bubble tea gibi farklı çay çeşitlerimiz de mevcut. O yüzden piyasadaki en geniş menüye sahip firmalardan biri olduğumuzu söyleyebilirim” diyen Saranga, “Bizim satışlarımızın yüzde 20’si aplikasyon üzerinden oluyor. Kahve yerlerindeki sipariş ve sıra bekleme süresi bazen uzayabiliyor. Ama bizim aplikasyonumuzdan sipariş verdiğiniz zaman önceden sipariş verip kahvenizi alabiliyorsunuz. O yüzden dijitalleşmede iddialıyız. Coffy’’nin Türkiye’deki en iyi dijital altyapılardan birine sahip olduğunu u düşünüyoruz. Çok farklı büyüklükte dükkanlarımız, konseptlerimiz var. AVM’ler de var, küçük corner dükkanlarımız da var. Örneğin, bu dükkanımız bin metrekare. Şu ana kadar açtığımız en büyük dükkanlardan biri. Kahve işi yaptığımız için lokasyonun görünür, yaya trafiğinin yüksek olduğu iyi seviyede yerler olması gerekiyor” şeklinde konuştu. Pizza Restoranları A.Ş. çatısı altında ilk şubesini Ekim 2019’da İstanbul Kadıköy’de açan Coffy; “Tek Fiyatlı Kahve Noktası” konseptiyle Türk kahve kültürünün geleceğini şekillendirmek üzere yola çıktı. Marka; aktif ve yeniliklere açık ekibi, sektörde benzeri bulunmayan konsepti ve yatırımcılara sunduğu güçlü franchising sistemi ile kısa zamanda büyüme adımları attı. Operasyonlarını Türkiye’nin 22 iline yayılmış 100 şubesiyle yürüten marka, 2024 yıl sonunda itibariyle 200 şubeyle Türk kahve sektörünün en önemli oyuncularından biri olmayı hedefliyor.
Bolu Savaş Abak: “Bu ligde kalmanın bedeli 120-130 milyon TL” Boluspor Başkanı Savaş Abak, şehirde takıma destek olunmadığını belirterek, "Kadro bütçesine baktığımızda Trendyol 1. Lig’de en düşük bütçe bize ait. Ama Allah son maçta play-off’a kalmayı bizlere nasip etti. Boluspor kulübünü Süper Lig’de görmek istiyoruz. Boluspor’un geliri 40 milyon lira. Bu ligde kalmanın bedeli 120-130 milyon lira" dedi. Bolu Valisi Erkan Kılıç, Trendyol 1.Lig’in play-off çeyrek final müsabakasında Bodrum FK ile karşılaşacak olan Boluspor’un Başkanı Savaş Abak’ı maç öncesinde ziyaret etti. Kulüp tesislerinde Abak’ı ziyaret eden Vali Kılıç, başarı dileklerinde bulundu. Ziyarette Vali Erkan Kılıç’a Başkan Savaş Abak, kulübün gelir-gider durumunu anlattı. Şehirden hiçbir destek alamadıklarını ifade eden Savaş Abak, yönetim kurulu ile 35 adet borç dosyasını kapattıklarını dile getirdi. “Herkesin taşın altına elini koyması gerekiyor” Herkesin taşın altına elini koyması gerektiğinin altını çizen Bolu Valisi Erkan Kılıç, “Boluspor yarın son yılların en önemli maçına çıkacak Bodrumspor’la deplasmanda. İnşallah orada başarılı olup bir üst tura çıkacak ve sonuçta Süper Lig’e çıkmasını istiyoruz. Ama buraya gelinceye kadar tabii Boluspor yönetimi başta Savaş Abak olmak üzere yönetici arkadaşlar gerçekten çok büyük bir fedakarlık ortaya koydular. 7-8 yıldır zaten Boluspor play-off’a kalamıyordu. Bu da son yılların en önemli başarısı. O başarıdan dolayı kendilerini kutluyorum. Boluspor bizim bir büyük bir değerimiz, bir markası Bolu’nun. Hep beraber bizim kurumlar, valilik, işte belediye tüm kurumların, iş adamlarının, Ticaret Sanayi Odası’nın Boluspor’a destek vermesi lazım. Çünkü gerçekten futbol kulübünü 1. Lig’de, Süper Lig’de sürdürebilmek kolay olmuyor. Herkesin taşın altına elini koyması gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Boluspor Kulübümüzü Süper Lig’de görmek istiyoruz” Hedeflerinin Süper Lig olduğunu ancak şehirden hiç destek gelmediğini belirten Boluspor Başkanı Savaş Abak, “Ne zorluklarla geldiğimiz belli. Bundan 10 sene önce 2014’te Boluspor’da yine başkan adayı yoktu, yine ben başkan olmuştum. Derledik, toparladık. 2016 Mayıs sonunda bıraktık. Tekrar 2022’de geldik. Her geldiğinizde ne temlik bitiyor ne icra bitiyor, ne haciz bitiyor, ne ödemeler bitiyor, ne tesislerin, yapısal bozukluğu bitiyor. Ama Allah yardım etti, o kadar imkanımız da, gücümüz de vardı. Bugüne kadar yaklaşık 35 tane dosyayı kapattık. Kadro bütçesine baktığımızda Trendyol 1.Lig’de en düşük kadro bütçesi bize ait. Allah, son maçta play-off’a kalmayı bizlere nasip etti. Allah nasip ederse yarın Bodrum’da maçımız var. Eğer o turu atlarsak pazartesi bir maçımız olacak. İnşallah Boluspor kulübümüzü Süper Lig’de görmek istiyoruz. Neden olmasın? Tabii şehrin desteğine her zaman ihtiyacımız var. Sayın Valimizin gösterdiği yakınlığı ne yazık ki bize kimse göstermedi ve Bolulu olmamasına rağmen. Valimize ayrıca teşekkür ediyorum. Şehrin bir tane profesyonel takımı var. Başka bir takımı da yok. Niye şehir bu kadar duyarsız kalıyor?” dedi. “Boluspor’un geliri 40 milyon TL. Bu ligde kalmanın bedeli 120-130 milyon TL” Trendyol 1. Lig’de kalmanın bedelinin 130 milyon lira olduğunu ancak Boluspor’un gelirinin 40 milyon lira olduğunu açıklayan Başkan Abak, “2007 yılından beri biz bu ligdeyiz. İnanın bu ligde çok değerli yani gelirinden tablosuna baktığımızda geçen seneden bahsedersek 12 milyon TL naklen yayın geliri var. Spor Toto’dan ise yaklaşık 2-3 milyon TL bir gelir var. Bu sene Trendyol’a teşekkür ediyorum. Kulüplere destek olup 4 milyon lira da oradan geldi. Boluspor kulübünün şu anda hiç borcu olmasa tüm Boluspor’un geliri 20 milyon TL. Elimizde Gölcük Tabiat Parkı var. Gölcük’ün şu anda bende verileri var. Gölcük’ten de anlatıldığı gibi 15-20 milyon lira bir gelirimiz yok. Gelen net para 500 bin TL. Çünkü onlar buranın elektriği, belediyenin kirası, çalışanları tüm masrafları bizde. Yani oradan da aylık 500 bin TL gibi bir gelirimiz var. Şehirden de topladığımız para maksimum 7-8 milyon TL. Boluspor’un geliri 40 milyon TL. Bu ligde kalmanın bedeli 120-130 milyon TL. Bugüne kadar 30 tane borç dosyası temizledim, icraları kaldırdım, hacizleri kaldırdım, CAS’ı kaldırdım. Yönetime de tekrar tekrar teşekkür ediyorum” diye konuştu.