Yerel Haberler
Gaziantep
26 Aralık 2025 Cuma - 14:53 Şahinbey Belediyesi’nden 25 Aralık etkinlikleri Şahinbey Belediyesi, Gaziantep’in kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümünde spor etkinlikleri düzenledi. Şahinbey Belediyesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile birlikte Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümü kutlama etkinlikleri çerçevesinde Şahinbey Geleneksel Spor Merkezi, Akkent Spor Köyü ve Yeşilvadi Millet Bahçesi’nde okçuluk, dart ve masa tenisi turnuvaları düzenledi. Düzenlenen müsabakalara öğrenciler yoğun ilgi gösterirken, dereceye giren sporculara madalyaların yanı sıra çeşitli hediyeler verildi. "Bu topraklar kolay kazanılmadı" Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, vatan topraklarının kolay kazanılmadığını gençlere düzenledikleri etkinliklerle aktardıklarını belirterek, "Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yılı etkinlikleri çerçevesinde spor faaliyetleri düzenledik. Gençlerimiz spor yaparak, şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunu 104. yılında bir araya geldiler. Çeşitli müsabakalarla yapılan etkinliklerde amaç gençleri bir araya getirerek sosyalleşmesini sağlamaktı. Müsabakalar sonrasında gençlerimize madalyaların yanı sıra çeşitli hediyeler verildi. Bundan 104 yıl önce bu toprakları vatan kılmak adına kanlarını, canlarını seve seve vererek bize bu vatanı emanet eden atalarımızı rahmet, minnet, şükranla anıyoruz" dedi.
26 Aralık 2025 Cuma - 14:32 Kızılay’a 3 milyonuncu kan bağışı Gaziantep’ten Türk Kızılay, 2025 yılı için belirlediği 3 milyon ünite kan bağışı hedefine ulaşarak tarihi bir başarıya imza attı. Rekorun simge bağışı, Gaziantep’in İslahiye ilçesinde görev yapan zabıt katibi Büşra Tokgöz’den geldi. 3 milyonuncu kan bağışını yapan zabıt katibine, Bakan Tunç’tan tebrik ve teşekkür telefonu geldi. Türk Kızılay, 2025 yılı içerisinde ulaştığı 3 milyon ünite kan bağışı ile hayat kurtaran önemli bir rekora imza attı. Türkiye genelinde yürütülen kan bağışı çalışmaları kapsamında 3 milyonuncu kan bağışı, Gaziantep’in İslahiye ilçesinde gerçekleştirildi. İslahiye Adliyesi’nde görev yapan zabıt katibi Büşra Tokgöz, bu anlamlı bağışın simge ismi oldu. Ülke genelinde 18 Bölge Kan Merkezi, 68 Kan Bağış Merkezi ile 350 mobil ve sabit ekip aracılığıyla çalışmalarını sürdüren Türk Kızılay, yıl boyunca yürüttüğü yoğun kampanyalar ve gönüllü bağışçıların desteğiyle hedefine ulaşmayı başardı. Geçtiğimiz yıl 2,7 milyon ünite kan bağışı toplayan Kızılay, bu yıl bağış miktarını yaklaşık yüzde 10 artırarak önemli bir yükseliş kaydetti. Kan bağışında ilk beş sırada yer alan İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Gaziantep, toplam bağışların yüzde 41’ini oluşturdu. Bakan Yılmaz Tunç ve Kızılay Genel Başkanı’ndan tebrik-teşekkür telefonu Üç milyonuncu kan bağışını ise Gaziantep’in İslahiye ilçesinde görev yapan zabıt katibi Büşra Tokgöz yaptı. 3 milyonuncu bağışın ardından Büşra Tokgöz, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz tarafından telefonla aranarak tebrik edildi. Tokgöz’ün bağışı, hem Gaziantep hem de İslahiye adına gurur kaynağı oldu. "Kan vermek hem ekonomik hem basit, hem de çok etkili bir yardımlaşma örneği" Kan vermenin ekonomik, basit ve çok etkili bir yardımlaşma örneği olduğunu belirten Büşra Tokgöz, çok mutlu ve gururlu olduğunu belirterek, "Öncelikle çok şaşırdım, dün arkadaşlar söylediğinde. Yani gurur da yaşıyorum, mutluyum bu durumda. Bu 11. kan bağışımdı, elimden geldiğince düzenli kan bağışçısı olmaya çalışıyorum. Dün adliyemizde gerçekleştirilen bir organizasyon vardı, Başsavcılığımız ve Gaziantep Kızılay Şubesi tarafından. Onu duydum ve gidip kan vermeye karar verdim, saat 11’e geliyordu. Gidip kan verirken, yani tam bitmişti, o zaman gelip söyledi arkadaşlar, 3 milyoncu bağışçı olduğumu söylediler. Ben de çok mutlu oldum, çok şaşırdım. Yani böyle bir şey de beklemiyordum. Daha sonra buraya davet edildim, buraya geldim. Çok mutluyum. Böyle bir şey için ödül alıyor olmak da güzel bir şey ayrıca. Heyecanlıyım. Zaten kan vermek bence hem ekonomik hem basit, hem de çok etkili bir yardımlaşma örneği. Bu yüzden de tabii ki de tavsiye ediyorum. Zor hiçbir tarafı yok. İnsanlara kolay bir şekilde yardım ediyoruz. Herkesi de kan bağışçısı olmaya davet ediyorum" dedi. "3 milyonuncu kan bağışına ulaşmamızın gururunu yaşıyoruz" 3 milyonuncu kan bağışına ulaşmanın gururunu yaşadıklarını söyleyen Gaziantep Kızılay Kan Merkezi Müdürü Mehmet Akıncı, "Türk Kızılay olarak 2025 yılında hedefimizi gerçekleştirmenin ve 3 milyonuncu kan bağışına ulaşmamızın gururunu yaşıyoruz. Bu sadece bir rakam değil, milyonların umudu demek. Bir annenin evladına kavuşması, ameliyat masasındaki bir hastanın yeniden nefes alması demek. Bu başarı tabii ki sadece Kızılaycıların başarısı değil. 15 dakikasını iyiliğe ayıran, ben de varım diyen, iyiliği hayatının bir parçası haline getiren kan bağışçılarımızın başarısıdır. Bu yıl yapılan bağışların neredeyse yarısı düzenli kan bağışçılarımıza aittir. Bu tablo, toplumumuzda kan bağışının artık bir alışkanlık, bir sorumluluk bilincine dönüştüğünün en güçlü göstergesidir. 3 milyoncu bağışı gerçekleştiren bağışçımız bugün aramızda ve bize şunu bir kez daha hatırlatıyor. Bir kişinin kararlılığı, milyonların umudu demektir. Gaziantep İslahiye Adliyesi’nde görev yapan zabıt katibi Büşra Tokgöz, yalnız bu anlamlı bağışın değil, aynı zamanda düzenli bağışçı olmanın, sürekliliğin ve sorumluluk bilincinin de güçlü bir temsilcisi. 11 kez kan bağışında bulunan Büşra hanım aynı zamanda kök hücre bağışçımız. Düzenli bağış yapan, hayat kurtarmayı bir alışkanlık haline getiren, tüm gönüllü kan bağışçılarımıza yürekten teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız, iyi ki bu iyilik zincirinin bir halkasısınız. Burada herkese çağrımız şudur. 3 milyoncu kan bağışı, daha fazla hayat kurtarmak için daha güçlü bir başlangıçtır. Eğer kan verebiliyorsanız, lütfen ertelemeyin" diye konuştu.
26 Aralık 2025 Cuma - 14:09 SANKO Sanat Galerisi’nde "Savunma Dönemi Antep Kartpostalları" sergisi açıldı Gaziantep’in kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, SANKO Sanat Galerisi’nde "Savunma Dönemi Antep Kartpostalları" temalı fotoğraf sergisi açıldı. Gaziantep Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğr. Üyesi ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gazi Kültür AŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, sergi açılışında yaptığı konuşmada fotoğrafların, Antep Savunmasının ardından Fransızlar tarafından çekildiğini ve kartpostal olarak Fransa’ya gönderildiğini belirterek "Fransızların Antep’i aldıklarını kendi kamuoyuna göstermek ve propaganda aracı olarak kullanmak amacıyla kartpostalları kullanmışlar" dedi. O dönemde fotoğrafın önemli propaganda aracı olduğunu anımsatan Prof. Dr. Yakar, Fransızların hakimiyetlerini ve güçlerini göstermek isterken "Bombardıman Sonrası Antep" demekten dahi çekinmediklerini söyledi. "Fransızlar pervasızca hareket etmişler. Hem bombalamışlar hem hâkim olmaya çalışmışlar hem de ‘bunlara sahip olduk’ diye Fransa’da kendi halkına mesaj vermeye çalışmışlar" diyen Prof. Dr. Yakar, şunları kaydetti: "Ayrıca bu fotoğrafları diğer ülkelere göndererek sömürgelerine mesaj vermişler. Bir anlamda yaptıkları vahşetin belgelerini yayınlamışlar. Antep’te 8 bin harabe ev, kayıp camilerimiz, 6317 şehidimiz var. Bunlar da Fransa’nın hakim olma içgüdüsüyle önüne gelen ne varsa ortaya koyduğunu gösteriyor". Gazianteplilerin, savaşta görmedikleri tankları görüp onu ateş püsküren birer canavar olarak tabir ettiklerini anlatan Prof. Dr. Yakar, sözlerini şöyle tamamladı: "Tarihten ibret aldığımızı çocuklarımıza göstereceğiz. Bu yıkım fotoğraflarından hareketle çocuklarımıza, gençlerimize vatana, millete hizmet etmek için çok çalışın diyeceğiz. Geleceğimiz olan çocuklarımızın yakın tarihlerini öğrenmelerini sağlayacağız". SANKO Sanat Galerisi koleksiyonundan 27 fotoğrafın sergilendiği "Savunma Dönemi Antep Kartpostalları" sergisi, 9 Ocak 2026 tarihine kadar her gün 12.00-20.00 saatleri arasında gezilebilecek.
Büyükşehir, kırsal kalkınmada Türkiye’ye örnek modelini sürdürüyor
04 Kasım 2025 Salı - 15:26 Büyükşehir, kırsal kalkınmada Türkiye’ye örnek modelini sürdürüyor Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, 2025 yılı mazot dağıtım programı kapsamında 46 bin 423 üreticiye 5 milyon 116 bin 875 litre mazot desteği sunuyor. Büyükşehir Belediyesi’nin kırsal kalkınmayı desteklemek amacıyla başlattığı yüzde 100 hibe Mazot Dağıtımı Desteği Projesi’nin 2025 yılı dağıtım takvimi kapsamında resmi tören düzenlendi. Çiftçilerin üretim maliyetlerini azaltmak, tarımsal verimliliği artırmak ve kırsal kalkınmayı güçlendirmek amacıyla devam eden projede, 2025 yılı itibarıyla Gaziantep genelinde 46 bin 423 üreticiye toplam 5 milyon 116 bin 875 litre mazot desteği sağlanması planlanıyor. 27 Ekim’de başlayan dağıtımlar, 31 Aralık’a kadar devam edecek. OPET ve SUNPET istasyonlarında yürütülen program kapsamında 27 Ekim Pazartesi, 31 Ekim Cuma ve 3 Kasım Pazartesi tarihlerindeki dağıtımlar tamamlandı. 7 Kasım Cuma ve 11 Kasım Salı günlerinde yapılacak dağıtımlar ise program dahilinde bekleniyor. Mazot desteğiyle üretici yüzde 30, işlenebilir tarım arazisi miktarında ise yüzde 5 artış Projenin ilk yılı olan 2022’de 33 bin 180 üreticiye 4 milyon 45 bin 100 litre mazot desteği ulaştırıldı. 2023 yılında 38 bin 145 üreticiye 4 milyon 387 bin 525 litre, 2024 yılında ise 43 bin 15 üreticiye 4 milyon 842 bin 800 litre mazot dağıtıldı. 2022-2025 yılları arasında toplam 160 bin 763 üreticiye 18 milyon 392 bin 300 litre mazot desteği sunulması hedefleniyor. Proje sayesinde Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı üretici sayısında yüzde 30, işlenebilir tarım arazisi miktarında ise yüzde 5 artış gözleniyor. "Ambarın anahtarı kimdeyse güç ondadır" Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, mazot desteği programında yaptığı konuşmada tarımın, toprağın ve üreticinin önemine vurgu yaparak, "Toprak yerdir, toprak vatandır. Bugün toprak o kadar kıymetli bir hale geldi ki Küresel ısınmanın geldiği noktayı, buzulların eridiğini Antarktika’da görmüş biri olarak söylüyorum, Durum çok vahim. Su savaşları başlayacak. Bu konu artık siber güvenlik kadar, savunma sanayi kadar önemli. Gıda güvenliği bizim için vazgeçilmezdir. Çok güzel bir söz var: ‘Ambarın anahtarı kimdeyse güç ondadır.’ Ambarın anahtarı sizde. Sizin güçlü olmanız lazım ama önce o ambarın dolması gerekiyor" dedi. Her şeyi devletten beklemeden, el birliğiyle üretimi artırmaları gerektiğini anlatan Başkan Fatma Şahin, "Hep söylüyorum, her şey bitecek ama çalışmak, üretmek bitmeyecek. Ben şehirde doğdum ama tarımın özünü siz çiftçilerimizden ve üreticiden öğrendim. Siz anlattınız, ben kalbimle dinledim. Arkadaşlarıma hep şunu söyledim, ‘Önce toprak rahatlamalı, çiftçi rahatlamalı.’ Çünkü elindeki tohumun ürüne dönüşmesi bir değildir, alın teridir, emektir, çabadır. Günün sonunda tohum başak verip sofraya ulaştığında huzur, bereket, kardeşlik doğar" şeklinde konuştu. "İkinci adımımız sulama yatırımları" Şahin, ikinci adımlarının sulama yatırımlarını tamamlamak olduğunu dile getirerek, "Akıllı tarımla ata tohumlarını toprağa yeniden kazandırmak istiyoruz. Araban’da Edes tohumunu kullandık. Verim 300 kilodan 600 kiloya çıktı, hatta 800’e kadar çıkabilir. Çiftçinin cebinin rahatlaması, sofralara huzur gelmesi lazım. Siz rahatlayınca esnaf rahatlıyor, esnaf rahatlayınca sanayi nefes alıyor" ifadelerini kullandı. Geçen yıl 15 Ocak’ta 65 projenin Cumhurbaşkanlığınca yatırım programına alındığını söyleyen Şahin, "Bunların arasındaki en önemli projeler su projeleriydi. Bir diğer önemli konu da sözleşmeli tarım. Sanayicimiz ham maddeyi Afrika’dan getirmek zorunda kalmamalı. Bizim topraklarımızda yetişen mercimeğin, nohudun kokusu, lezzeti, özü bambaşkadır. Ata tohumuna dönmeliyiz" diye konuştu. Şahin çiftçinin ve üreticinin emrinde olduklarını belirterek, "Tarım bütçemizin yüzde 10’unu size ayırıyoruz, çünkü bu bir kardeşlik meselesidir. Birlikte varız, birlikte güçlüyüz. İyi günde, kötü günde birliği yaptık" dedi. "Mazot dağıtımının üretime sağladığı katkıyı verilerle görüyoruz" Gaziantep Vali Yardımcısı Hüseyin Kaptan ise, mazot desteği programında yaptığı konuşmada çiftçilere verilen desteğin önemine dikkati çekerek, "Kaptan, "Bir destek programında daha bir aradayız. Geçen yıldan bu yana verilen desteklerde çiftçi bazında yüzde 30’luk bir artış gerçekleşmiş. Çiftçi sayısının 46 bine ulaşması, geçen seneye göre yüzde 30’luk bir artışı ifade ediyor. Alan itibarıyla da yüzde 5 oranında bir artış görülmüş durumda. Bu veriler, üretime ne kadar katkı sağlandığını ve üretimin ne kadar teşvik edildiğini açıkça gösteriyor" diye konuştu. Mazot desteği alan çiftçilerin yüzü gülüyor Mazot desteğinden yararlanan çiftçi ve aynı zamanda Oğuzeli Altınyurt Mahallesi Muhtarı Salih Bozgeyik ile kadın çiftçi Mine Özateş, yapılan mazot desteğinin üreticinin mahsul veriminde önemli bir payı olduğunu belirterek, emeği geçen başta Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin olmak üzere tüm ekibe teşekkür etti. Konuşmaların sonrasında Başkan Fatma Şahin ve protokol üyeleri, akaryakıt istasyonunda üreticilerin iş araçlarına akaryakıt dolumu yaparak, günün sonunda hatıra fotoğrafı çektirdi. (FA-LO-Y)
GSO Başkanı Ünverdi, Ekim ayı ihracat rakamlarını değerlendirdi
04 Kasım 2025 Salı - 14:36 GSO Başkanı Ünverdi, Ekim ayı ihracat rakamlarını değerlendirdi GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, ekim ayında Gaziantep’ten geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,9 artışla 928 milyon 964 bin dolarlık ihracat yapıldığını söyledi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan ihracat rakamlarını değerlendiren Adnan Ünverdi, ocak-ekim döneminde ise Gaziantep’ten yapılan ihracatın önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,3 oranında artışla 8 milyar 333 milyon 234 bin dolara ulaştığını belirtti. Gaziantep’in hem aylık hem dönem ihracatında 6’ncı sırada yer aldığını kaydeden Ünverdi, "İş dünyası olarak tüm gücümüzle üretim, ihracat ve istihdamın sürdürülebilirliği için olağanüstü mücadele veriyoruz. Alın teri ve büyük bir kararlılıkla üreten sanayicilerimize, ihracatçılarımıza ve çalışanlarımıza teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Artan zorluklar karşısında sektörlerden gelen konuların başında finansmana erişim ve maliyetler konusunun ilk sırada yer almaya devam ettiğini dile getiren Ünverdi, "Gerçekleştirmiş olduğumuz toplantı ve meslek komitelerimizden gelen talepler arasında sektörel güç kayıplarına vurgu yapılmaktadır. Küresel riskler ve belirsizliklerle birlikte dış pazarda talep azalırken, ucuz maliyetli ülkeler karşısında rekabetimiz zayıflamaktadır. Bu süreci aşmakta tüm mekanizmaların üzerine düşen konularda ülke ekonomisine katkıda bulunacak aksiyonları alması gerekiyor. Merkez Bankası politika faizinde indirime gidiyor ancak bunu reel piyasada göremiyoruz. Merkez Bankası eylül ayı faizini yüzde 40.5’e düşürmüştü, ekim ayında 100 baz puan indirerek yüzde 39,5’e indirdi. Her fırsatta altını çiziyoruz, çünkü kaynak sorunun yaşandığı böylesi sıkışık bir dönemde bankacılık sektörü bu indirimleri kredi faizlerine hızla yansıtmalıdır. Yüksek faizler, üretici ve ihracatçılar üzerindeki baskısını artırmıştır. Kış aylarında enflasyon artışları mümkün görülse de MB’nin faiz indirimlerine devam etmesi en büyük beklentilerimiz arasında yer almakta olup bu süreç piyasaları rahatlatacaktır" diye konuştu.
Şahinbey, 253 bin gazi torununu özel uçakla şehit topraklarına ulaştırdı
04 Kasım 2025 Salı - 14:30 Şahinbey, 253 bin gazi torununu özel uçakla şehit topraklarına ulaştırdı Şahinbey Belediyesi Çanakkale Zaferi’nin 100. yılı etkinlikleri kapsamında başlattığı "Gaziler Diyarından Şehitler Diyarına" projesi çerçevesinde bugüne kadar 253.000 öğrenciyi ve vatandaşı ecdadıyla buluşturdu. Milli ve manevi aşılamak olan şuurlu ve bilinçli bir nesil yetiştirmek amacıyla, Şahinbey Belediyesi tarafından başlatılan proje kapsamında her gün 189 öğrenci özel uçak seferleriyle Çanakkale’ye götürülüyor. Türkiye’de bir ilk olan proje, sayesinde öğrenciler Çanakkale deniz zaferlerinde ortaya konan destansı mücadeleyi yerinde görme imkânı buluyorlar. "15 yaşındaki gençlerimiz vatan için şehit oldu" Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Çanakkale’de verilen destansı mücadelenin tüm dünyaya örnek olduğunu belirterek, "Belediye Başkanı olmadan önce Çanakkale’deki şehitlikleri ziyaret ettim. Oradaki manevi havayı soluma imkanı buldum. Bastığımız her yer, şehit kanıyla sulanmış. Şehitler o kadar yüzeye defnedilmiş ki, kışın yağmur yağdığında şehitlerimizin kemikleri meydana çıkıyor. 15 yaşında gençlerimiz vatanın birliği beraberliği ve vatan savunması için şehit oluyorlar. O dönem, Çanakkale’yi her Türk gencinin görmesi gerekiyor diye düşündüm. Göreve geldikten sonrada bunun çalışmalarını başlattık ve Şahinbey İlçesi’ndeki bütün gençlerimizin Çanakkale’yi ziyaret etmelerini istedik. Çanakkale’nin 100. Yılı münasebetiyle, Türkiye’de ilk defa uçakla gençlerimizi hiçbir ayrıma tabi tutmaksızın sırasıyla Çanakkale’ye götürdük" dedi. "En büyük hayallerimden birisi" Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, "Gaziler Diyarından Şehitler Diyarına" projesinin en büyük hayallerinden birisi olduğunu dile getirerek, "Tarih, medeniyetlerin ve devletlerin doğup büyüdüğü büyük bir sahnedir. Geçmişinden ders alan milletler güçlü ve sağlam adımlar ile geleceğe yol almaktadır. Bu sebeple Şahinbey Belediyesi olarak geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimize, şanlı tarihimizin dönüm noktalarından biri olan Çanakkale Zaferi’nin kazanıldığı yerde canlı tarih anlatımı ile kahraman ecdadımızın azim ve gayretini genç beyinlere nakşederek geleceğe sağlam adımlarla ilerlemelerine imkan sağlamak istedik" ifadelerini kullandı. Herşey Şahinbey Belediyesi tarafından karşılanıyor Şahinbey Belediyesi’nin "Gaziler Diyarından Şehitler Diyarına" projesi ile ilk kez il dışına çıkacak olan öğrenciler, ayrıca ilk defa uçağa ve vapura binmenin heyecanını da yaşıyor. Sürekliliği açısından Türkiye’deki tek proje olan "Gaziler Diyarından Şehitler Diyarına" projesinde öğrenciler evlerinden alınarak havaalanına getirilip uçak ile Çanakkale’ye götürülüyor. Çanakkale’de 4 ayrı otobüs ve rehberler eşliğinde şehitlikleri ziyaret ederek, dualar eden Gazi torunlarının, öğle ve akşam yemekleri de Gaziantep’ten getirilen aşçılar tarafından yaptırılıp ikram ediliyor.
GİBTÜ-Müftülük işbirliğinde "Din Görevlileri Mesleki Eğitim ve Gelişim Seminerleri II" sertifika töreni
04 Kasım 2025 Salı - 11:32 GİBTÜ-Müftülük işbirliğinde "Din Görevlileri Mesleki Eğitim ve Gelişim Seminerleri II" sertifika töreni Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (GİBTÜ) ile Gaziantep İl Müftülüğü iş birliğinde "Din Görevlileri Mesleki Eğitim ve Gelişim Seminerleri II Sertifika Töreni" düzenlendi. GİBTÜ Rektörü Prof. Dr. Şehmus Demir, üniversite-müftülük iş birliğinin önemine vurgu yaparak, bu tür eğitimlerin din hizmetlerinin kalitesine ve din görevlilerinin mesleki gelişimine sağlayacağı katkıdan dolayı memnuniyetini dile getirdi. Toplam 32 farklı konuda, alanında uzman 32 akademisyen ve eğitimci tarafından verilen seminerler, haftada iki gün ve günde üç oturum şeklinde planlandı. Geçtiğimiz yıl temelleri atılan bu önemli eğitim programının ikinci etabı, bu yıl düzenlenen sertifika töreniyle başarıyla tamamlandı. Gaziantep’te düzenlenen törene Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Safi Arpaguş, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (GİBTÜ) Rektörü Prof. Dr. Şehmus Demi, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Hüseyin Hazırlar, Gaziantep İl Müftü Vekili Şakir Aktaş ile çok sayıda din görevlisi katıldı. Birçok alanda kapsamlı bir eğitim süreci Gaziantep’te görev yapan din görevlilerinin mesleki formasyonlarını geliştirerek topluma sunulan din hizmetlerinin kalitesini yükseltmek ve verimliliğini artırmak amacıyla Gaziantep Valiliği koordinesinde, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile Gaziantep İl Müftülüğü arasında imzalanan iş birliği protokolü kapsamında düzenlenen "Din Görevlileri Mesleki Eğitim ve Gelişim Seminerleri II" programına katılan din görevlilerine yönelik Şahinbey Kongre ve Sanat Merkezi’nde sertifika programı gerçekleştirildi. Din Görevlileri Mesleki Eğitim ve Gelişim Seminerleri, din hizmetlerinin niteliğini artırmak amacıyla akademik yeterlilik, kişisel gelişim, temel sağlık bilimleri, mesleki formasyon, diksiyon, sosyal iletişim ve manevi rehberlik gibi birçok alanda kapsamlı bir eğitim süreci olarak gerçekleştirildi. Bilgi, doğru niyetle birleştiğinde hikmete dönüşür Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Safi Arpaguş, "Din hizmeti, sadece bilgiyle değil; aynı zamanda amel, ihlas, samimiyet ve gönül diliyle yürütülmesi gereken bir vazifedir. Bu seminerlerde elde edilen bilgiler hem bireysel gelişimimize hem de topluma sunduğumuz hizmetin kalitesine büyük katkı sağlayacaktır. Bilgi, doğru niyetle birleştiğinde hikmete dönüşür. Aldığınız bu sertifikalar, gayretinizin ve hizmete olan samimi bağlılığınızın bir göstergesidir. Bu tür programları desteklemeye ve teşkilatımızda ilim, amel, ihlas ve samimiyet anlayışını güçlendirmeye devam edeceğiz" dedi. "Üniversite olarak bu tür iş birliklerini sürdüreceğiz" GİBTÜ Rektörü Prof. Dr. Şehmus Demir ise konuşmasında, "Bu seminerlerle ilimizdeki din görevlilerimizin akademik, kültürel ve manevi yönden gelişimlerine katkı sunmaktan büyük bir onur duyuyoruz. Üniversite olarak bu tür iş birliklerini sürdüreceğiz." dedi. Programda konuşan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Hüseyin Hazırlar, "Gaziantep’te görev yaptığım dönemde başlattığımız bu seminerlerin bugün daha da büyüyerek devam ettiğini görmek bizler için büyük bir mutluluk kaynağıdır. Din hizmetinin niteliğini artırmak, aynı zamanda toplumun manevi dokusunu güçlendirmektir" ifadelerini kullandı. Program, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Safi Arpaguş, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Hüseyin Hazırlar ve GİBTÜ Rektörü Prof. Dr. Şehmus Demir’in din görevlilerine sertifikalarını takdim etmesi ve ardından hatıra fotoğrafı çekimi ile sona erdi.
Op. Dr. Akgün Sayar’dan akıllı ve torik lens implantasyonu başarıları
04 Kasım 2025 Salı - 10:36 Op. Dr. Akgün Sayar’dan akıllı ve torik lens implantasyonu başarıları Medical Point Gaziantep Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Akgün Sayar, özellikle katarakt ve görme kusurları bulunan hastalarda uyguladığı Akıllı Lens ve Torik Lens İmplantasyonu operasyonlarıyla dikkat çekti. Op. Dr. Sayar, "Akıllı lensler, katarakt ameliyatı sırasında hastanın kendi merceği yerine yerleştirilen, uzak, orta ve yakın mesafede net görüş sağlayabilen gelişmiş göz içi lenslerdir. Bu sayede hastalar, ameliyat sonrası gözlük veya kontakt lense ihtiyaç duymadan günlük yaşamlarına konforla devam edebiliyorlar" dedi. Op. Dr. Sayar, "Akıllı lensler, yalnızca katarakt hastalarında değil, gözlük veya kontakt lens bağımlılığından kurtulmak isteyen kişilerde de etkili bir çözüm olarak öne çıkıyor. Trifokal özellikleri sayesinde birden fazla odakta net görüş sağlayan bu lensler, özellikle yakın, orta ve uzak görme sorunlarını aynı anda ortadan kaldırabiliyor" şeklinde konuştu. "Lens seçimini kişiye özel çok hassas bir planlamayla yapıyoruz" Lens seçimini kişiye özel çok hassas bir planlamayla yaptıklarını söyleyen Op. Dr. Akgün Sayar, "Astigmat problemi yaşayan kişiler için geliştirilen Torik Lensler, göz merceğindeki eğrilikleri düzelterek görüntülerin daha net algılanmasını sağlıyor. Bu sayede hastalar hem katarakt tedavisinden faydalanıyor hem de astigmat kaynaklı bulanıklıklardan kurtuluyor. Her hastanın göz yapısı farklıdır. Bu nedenle lens seçimini kişiye özel çok hassas bir planlamayla yapıyoruz. Uygun adaylarda sonuçlar son derece başarılı oluyor ve hastalar kısa sürede net bir görüşe kavuşuyor" ifadelerini kullandı. "Kısa sürede net görüş, uzun süreli konfor" Op. Dr. Akgün Sayar, "Göz içi lens implantasyonu, modern cerrahi tekniklerle dakikalar içinde tamamlanabilen bir işlem. Ameliyat sonrası iyileşme süreci oldukça hızlıdır ve hastalar genellikle birkaç gün içinde günlük aktivitelerine dönebilmektedir" diye konuştu.
6 yaşında felç geçiren hasta Gaziantep’te şifa buldu
03 Kasım 2025 Pazartesi - 16:21 6 yaşında felç geçiren hasta Gaziantep’te şifa buldu Felç geçiren 6 yaşındaki Adıyamanlı B.B., şifayı SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde bularak sağlığına kavuştu. Devlet memuru olan iki çocuk babası B.B., kızının kolunda ve yüzünde uyuşma ve konuşma kaybı meydana gelince Adıyaman’da bir sağlık kuruluşuna başvurduklarını söyledi. Felç geçiren küçük kızın beynine pıhtı attığını ve beynindeki bir damarın tıkandığını ancak Adıyaman’da başvurdukları sağlık kuruluşunda müdahale edilemeyeceğini öğrendiklerini belirten baba B.B. farklı sağlık kuruluşlarına da başvurduklarını ama sonuç alamadıklarını kaydetti. Yaptıkları araştırma sonrasında, yakınlarının da önerisiyle SANKO Üniversitesi Hastanesi Girişimsel Radyoloji Ünitesi’nden Doç. Dr. Mehmet Kolu’yla görüşmeye karar verdiklerini ifade eden baba B.B. yaşadıkları süreci anlatarak, "Zamanla yarışıyorduk. SANKO Üniversitesi Hastanesi’ne başvurma kararımız yakınlarımız tarafından da desteklenince kızımın ambulansla hızlı bir şekilde SANKO Üniversitesi Hastanesi’ne sevkini yaptık. SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde çok ilgilendiler. Kızımız da konuşma kaybı, yüzünde kısmi felç olmuştu. Sağ kolunu hareket ettiremiyordu. Yaklaşık bir saat süren operasyon çok başarılı geçti ve kızımızda gözle görülür iyileşmeler oldu. Konuşması ve yüzündeki felçte düzelme oldu, eski haline döndü. Allah tüm doktorlarımızdan ve çalışanlardan razı olsun. Doç. Dr. Mehmet Kolu Hocamıza ve ekibine çok teşekkür ediyorum" dedi. "Anjiyo yöntemiyle beyin damarındaki pıhtıyı çıkarabiliyoruz" SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Girişimsel Radyoloji Ünitesi’nde görevli Doç. Dr. Mehmet Kolu, beyin damarları tıkanan hastalara 24 saate kadar müdahale edebildiklerini söyledi. Güncel yayınlarda 6 saat olan müdahale sınırının artık 24 saate kadar çıktığını ifade eden Doç. Dr. Kolu, "Kasık veya kol damarından bir iğne ile giriş yapıp anjiyo yöntemiyle beyin damarındaki pıhtıyı çıkarabiliyoruz. Bu işlem sayesinde ömür boyu felçli kalma riskini ciddi oranda düşürüyoruz" diye konuştu. Hastaların üçte ikisinin inme geçirmemiş gibi normal hayatına dönebildiğini söyleyen Doç. Dr. Kolu, "Çocuklarda bu işlemleri yapmak erişkinlere göre daha zor ve daha ileri merkezlerde yapılabiliyor. Biz de hastanemizde çocuk ve erişkin tüm yaş gruplarında beyin-damar müdahalelerini yapabiliyoruz" şeklinde konuştu. "İnme sadece yetişkinlerde görülmez" SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Hasan Kılıç da, "İnme sadece erişkinlerde değil, çocuklarda da görülebilen ciddi bir durumdur. Nadir ama hayati öneme sahip olup her yıl 100 bin çocuktan 2-3’ünde görülür" dedi. "Erken fark edilirse, beyin dokusu korunabilir ve çocuk normal yaşantısına dönebilir. Belirtileri erken fark etmek, bir çocuğun hayatını kurtarabilir" diyen Dr. Öğr. Üyesi Kılıç, doğumsal kalp hastalıkları, pıhtılaşma bozuklukları, enfeksiyonlar (Menenjit, viral), boyun travmaları, genetik ve metabolik hastalıklar nedeniyle inmenin meydana gelebileceğini kaydetti. Dr. Öğr. Üyesi Kılıç, ailelerin dikkat etmesi gereken durumları şöyle özetledi: "Kalp hastalıkları düzenli takip edilmeli, enfeksiyonlar erken tedavi edilmeli, boyun travmalarından korunulmalı, genetik danışmanlık alınmalı, sağlıklı yaşam ve yeterli su tüketimine dikkat edilmelidir. Yüzde kayma, asimetri, konuşma bozukluğu, kelimeleri çıkaramama, kol ya da bacakta ani güçsüzlük, görme kaybı, çift görme, ani dengesizlik ve bilinç değişikliği durumlarında vakit kaybetmeksizin bir sağlık kuruluşuna müracaat edilmeli veya 112 aranmalıdır."
Uzak Doğu’dan gelen ayakkabılar alarm veriyor
03 Kasım 2025 Pazartesi - 12:57 Uzak Doğu’dan gelen ayakkabılar alarm veriyor Gaziantep Ayakkabıcılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mehmet Emin İnce, son dönemde özellikle Uzak Doğu merkezli internet siteleri üzerinden gelen ürünlerin hem kalitesiz olduğunu hem de tüketici sağlığını tehdit ettiğini belirtti. Ticaret Bakanlığı, yüksek risk taşıdığı belirlenen ayakkabı, oyuncak ve saraciye ürünlerinin, posta veya hızlı kargo taşımacılığı yoluyla "basitleştirilmiş gümrük beyannamesi" kapsamında ülkeye getirilmesinin kısıtlandığını bildirmesi ayakkabı sektöründe olumlu karşılandı. İnsan ve kamu sağlığının korunması, tüketicilerin güvenli ürünlere ulaşımının teminini amaçlayan düzenlemenin üreticiyi de tüketiciyi de koruyacağı belirtiliyor. Türk ayakkabıcı imalatçıları, aralarında ayakkabının da bulunduğu yüksek risk taşıdığı belirlenen ürün gruplarının posta veya hızlı kargo taşımacılığı yoluyla "basitleştirilmiş gümrük beyannamesi" kapsamında Türkiye’ye getirilmesinin kısıtlamasının tüketici sağlığını korumasını, çevreye ve insan sağlığına duyarlı üretim yapan yerli firmaları öne çıkarmasını öngörüyor. Türkiye’nin önemli ayakkabı üreticisi illerinden Gaziantep’teki imalatçılar, Ticaret Bakanlığının yüksek risk taşıyan ayakkabı, oyuncak ve saraciye ürünlerinin hızlı kargo ve posta yoluyla ülkeye girişini kısıtlamasının, tüketici ve yerli üreticinin korunması açısından desteklediklerini belirtti. Gaziantep’teki ayakkabı imalatçıları, son dönemde özellikle de Uzak Doğu merkezli internet siteleri üzerinden gelen ürünlerin hem kalitesiz olduğunu hem de tüketici sağlığını tehdit ettiğini iddia etti. Kısıtlamanın yerli üreticiyi koruyarak kalite standartlarını yükselteceğine inandıklarını dile getiren sektör temsilcileri, bu süreçte çevreye ve insan sağlığına duyarlı üretim yapan Türk firmaların öne çıkacağını ve yerli markaların rekabet gücünü artıracağını ifade etti. "Bu ürünlerin en başında ayakkabı ve terlik gelmekteydi" Gaziantep Ayakkabıcılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mehmet Emin İnce, "182 parça üründe 148’inde insan sağlığına zararlı kimyasalların olduğu tespit edildi. Bu ürünlerin en başında ayakkabı ve terlik gelmekteydi. Bunları kullanan vatandaşlarımızın sağlığını düşünmek zorundayız. Özellikle e-ticaret siteleri ile yurt dışından gelen ayakkabıların insan sağlığına zararlı kanserojen kimyasallar barındırdığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü tarafından yapılan analizlerle tespit edildi" dedi. Türkiye’de en fazla ayakkabıyı sırasıyla İstanbul, Gaziantep, İzmir ve Konya’nın ürettiğini bildiren İnce, kayıtlara göre ayakkabı sektöründe 80 bin kişinin çalıştığını ifade etti. "Daha kaliteli ayakkabı üretiyoruz" İnce, geçen yıl 1 milyar 200 milyon dolar seviyelerinde ihracat, 1 milyar 700 milyon dolar civarında ise ithalatın yapıldığını bildirerek, sektörün geçmişteki ihracatının ithalattan çok daha fazla olduğunu dile getirerek, "Ayakkabıda bir ithalat patlaması var. İthalata karşı devletimizden bir koruma talep ettik. Şu an halen ithalat hızlı şekilde devam ediyor. Bu açıdan düşünüldüğünde rekabetimizi artırmamız gerekiyor" şeklinde konuştu. "Avrupa’nın en iyi ayakkabısını üretmeye talip ülkeyiz" Sektörün en büyük sorunlarından birinin son zamanlardaki e-ticaret üzerinden Türkiye’ye gelen ayakkabılar olduğunu vurgulayan İnce, "Bu ayakkabıların üretim yeri, kalitesi ve sağlık açısından belirsizlikleri bulunuyor. Bununla ilgili kendimizi yetkililere iyi ifade ettik, 30 avroluk bir ürün fiyat sınırı getirildi. Bunun yanında gelen ayakkabı, terlik ve çantaların teste sunulması yönünde Ankara ile temasa geçtik. 182 parça üründe 148’inde insan sağlığına zararlı kimyasalların olduğu tespit edildi. Bu ürünlerin en başında ayakkabı ve terlik gelmekteydi. Bunları kullanan vatandaşlarımızın sağlığını düşünmek zorundayız. Biz doğayla dost, insan sağlığına zararı olmayan ürünleri kullanarak daha kaliteli ayakkabı üretiyoruz. Biz Avrupa’nın en iyi ayakkabısını üretmeye talip ülkeyiz. Bu sürecin ayakkabılarımıza etkili olacağını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. "Fiyat olarak iyi ama sağlık açısından kötüydü" Devletin güçlü desteğiyle üretime devam edeceklerini belirten İnce, "Uzak pazarlarda kendimize yeni fırsatlar oluşturacağız. Daha niş ürünlerle Made in Türkiye ve yılların emeği sonunda yakaladığımız bu güzel ivme ile yeni başarıları yakalayacağız. Türkiye’nin ilk ayakkabı terlik ihtisas organize sanayi bölgesi Gaziantep’te 1 milyon 800 metrekare alanda yakın bir zamanda inşaatına başlanacak ve buralarda Türkiye’nin ayakkabı terlik sektöründeki üretim gücünü tüm dünyaya gösterme imkanı yakalayacağız. Dünya markalarına ayakkabı, terlik ve çanta üretecek bir altyapıyı da oluşturmuş olacağız. Devletimizin desteğiyle ayakkabı mesleki eğitim merkezlerimiz, meslek liselerimiz, meslek yüksekokullarımız, üniversitemiz ve yüksek lisans programlarımızla da sektörün ihtiyacı olan nitelikli mavi yakalı ve beyaz yakalı çalışma arkadaşlarımız da yetiştirmeye devam edecek altyapıyı oluşturmuş bulunmaktayız. Devletin destekleriyle kapasite artırımına giderek yeni teknolojilere ulaşarak başarı yolunda ilerlemeye devam edeceğiz" ifadelerinde bulundu. "Ayakkabıcı su gibidir akar ve yolunu bulur" Türkiye’nin ayakkabı terlik sektöründe kalite, fiyat, çeşitlilik ve moda bakımından dünyayla rekabet edebilecek bir altyapıya sahip olduğunu vurgulayan İnce, "Dünya ayakkabı ihracatındaki payımızı arttırmak için kendimizi yenilememiz gerekiyor. Artık babadan kalma yöntemlerle üreterek, satarak para kazanmanın şekli değişti. Bizler de değişikliğe ayak uydurmaya gayret göstereceğiz. 2022 yılına kadar ithal ürün ayakkabı terlik tutarının ve sayının tabanın 90 milyon bandında olduğu 2025 yılına geldiğimizde bu rakamın 300 milyon adete ulaştığını üzülerek görmekteyiz ve bunun büyük bir kısmı Uzak Doğu, Çin ve Vietnam ürünü olmasına rağmen ne yazık ki Portekiz, İspanya ve İtalya’dan da yüklü miktarda ayakkabının geldiği görülmektedir" diye konuştu.
Umut Yılmaz, kırsal mahalle muhtarlarıyla bir araya geldi
03 Kasım 2025 Pazartesi - 12:54 Umut Yılmaz, kırsal mahalle muhtarlarıyla bir araya geldi Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, Şehitkamil ilçesindeki mahalle muhtarlarıyla bir araya geldi. İlçede tamamlanan ve devam eden projelere ilişkin bilgilendirmelerde bulunan Yılmaz, "Her mahallemize dokunan hizmetler üretiyoruz. Önümüzdeki süreçte mahallelerimizde vatandaşlarımızın yaşam kalitesini daha da yükseltecek projelerle Şehitkamil’e değer katmaya devam edeceğiz" dedi. Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen geniş katılımlı toplantıya Başkan Yılmaz’ın yanı sıra AK Parti Şehitkamil İlçe Başkanı İsmail Güler, başkan yardımcıları belediye meclis üyeleri, birim müdürleri ve belediye teknik ekipleri de katıldı. İlçedeki tüm mahalle muhtarlarının hazır bulunduğu buluşmada, belediye ile muhtarlar arasındaki koordinasyonu güçlendirmek ve yerel yönetimde etkin iletişimi artırmak amacıyla kapsamlı bir istişare gerçekleştirildi. "Muhtarlar, sahadaki gözümüz, kulağımız" Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, burada yaptığı konuşmada belediyenin hizmet anlayışının merkezinde halkın olduğunu vurguladı. Yılmaz, muhtarların vatandaşla belediye arasında köprü görevi üstlendiğini belirterek, bu tür toplantıların sadece bilgi paylaşımı değil, aynı zamanda çözüm odaklı bir çalışma kültürü oluşturduğunu ifade etti. Muhtarların yerel yönetimin en önemli paydaşları olduğunu dile getiren Yılmaz, "Muhtarlarımız bizim sahadaki gözümüz, kulağımız. Her mahallenin ihtiyacını en iyi onlar biliyor. Biz de belediye olarak, tüm mahallelerimizin taleplerine aynı hassasiyetle yaklaşıyoruz. Şehitkamil’i birlikte yönetme, birlikte çözüm üretme anlayışıyla hareket ediyoruz" diye konuştu. "Her mahallemize dokunan hizmetler üretiyoruz" Başkan Yılmaz, toplantının devamında ilçede tamamlanan projeleri de muhtarlarla paylaştı. Özellikle altyapı, yeşil alan, sosyal tesis, spor alanı, çocuk parkı ve çevre düzenleme çalışmalarında önemli bir mesafe kat ettiklerini söyledi. Yılmaz, "Her mahallemize dokunan hizmetler üretiyoruz. Parklarımızı yeniliyoruz, yollarımızı düzenliyoruz, vatandaşlarımızın nefes alacağı sosyal alanları artırıyoruz. Bu çalışmaların her biri, sizlerin yönlendirmeleriyle ve vatandaşlarımızın talepleriyle şekilleniyor" ifadelerini kullandı. "Her mahalleye futbol sahası" Şehitkamil genelinde yürütülecek yeni projelere de değinen Başkan Yılmaz, muhtarlara önümüzdeki döneme dair hedefleri aktardı. Eğitim, çevre, tarım ve spor alanında yapılacak yatırımların yanı sıra, dezavantajlı mahallelere yönelik sosyal destek projelerinin de genişletileceğini belirten Yılmaz, "Önümüzdeki süreçte mahallelerimizde vatandaşlarımızın yaşam kalitesini daha da yükseltecek projelere ağırlık vereceğiz. Özellikle çocuklarımız ve gençlerimiz için her mahallede çocuk oyun parklarını ve futbol sahalarının yanı sıra yeni tesisler inşa edeceğiz. Şehitkamil’in geleceğini planlarken her bir mahallemizi bu vizyonun parçası olarak görüyoruz" dedi. "En büyük gücümüz halkımızın güveni" Toplantının ilerleyen bölümlerinde muhtarlar tek tek söz alarak mahallelerindeki sorunları ve vatandaşlardan gelen talepleri dile getirdi. Başkan Yılmaz, muhtarların her birini dikkatle dinleyerek çözüm süreçleri hakkında bilgi verdi. Yılmaz, "Şehitkamil’i yönetirken en büyük gücümüz, halkımızın güveni ve desteği. Biz bu güveni korumak, vatandaşlarımızın memnuniyetini artırmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Bugün burada yaptığımız gibi, sorunları birlikte konuşup çözüme kavuşturduğumuz sürece, ilçemiz çok daha yaşanabilir hale gelecek" ifadelerini kullandı. Muhtarlardan Başkan Yılmaz’a teşekkür Toplantının ardından söz alan muhtarlar, Başkan Umut Yılmaz’a mahalle sorunlarına duyduğu ilgi ve çözüm odaklı yaklaşımından dolayı teşekkür etti. Muhtarlar, belediye ile kurulan bu doğrudan iletişim sayesinde mahallelerdeki sorunların çok daha hızlı çözüldüğünü belirtti.