Yerel Haberler
Gümüşhane
700 yıllık emanet nesilden nesile korunuyor 26 Aralık 2025 Cuma - 09:34:45 Anadolu ve Karadeniz’in İslamlaşması ve Türkleşmesinde önemli rol oynayan Orta Asya evliyalarından Güvenç Abdal’a ait kılıç ve zırh gömleği, 700 yılı aşkın süredir Gümüşhane’deki torunları tarafından korunuyor. Ahmet Yesevi’nin Anadolu’ya gönderdiği talebelerden biri olan Güvenç Abdal, Gümüşhane’nin Kürtün ilçesine bağlı Taşlıca köyüne gelerek burada yaşamını sürdürdü. Türbesi Kırşehir’de bulunan Güvenç Abdal’ın temsili mezarlarından biri de adını taşıyan Güvende Yaylası’nda yer alıyor. Güvende Yaylası’nda yüzyıllardır yayla şenlikleri düzenleniyor. Kırşehir’den Taşlıca köyüne gelen Güvenç Abdal, bölgenin İslamlaşmasında etkin rol üstlendi. Köye yerleştikten sonra ilk olarak bir mescit yaptırdı. Yapılan mescit, 1800’lü yıllarda onarım gördü ve günümüze kadar ayakta kalarak halen ibadete açık şekilde hizmet veriyor. Güvenç Abdal tarafından yaptırılan camide uzun yıllardır görev yapan torunu İsmail Güvendi, atalarından yadigâr olan kılıç ve zırh gömleğini özel bir kutuda muhafaza ediyor. Üniversitelerde görev yapan bilim insanları tarafından gerçekleştirilen karbon testleri sonucunda kılıç ve zırh gömleğinin 1300’lü yıllara ait olduğu kesinleşti. Emanetlerin zamanla deforme olmasının nedeni ise 1915 Rus Harbi sırasında korunmaları amacıyla toprağa gömülmeleri oldu. Trabzon’un fethi sırasında sağlanan katkıların ardından Fatih Sultan Mehmet tarafından verilen fermanla tekke beratı alan Güvenç Abdal Ocağı’nda, Cumhuriyet’in ilanına ve tekke ile zaviyelerin kapatılmasına kadar uzun yıllar boyunca kazanlar kaynadı. Güvenç Abdal’ın oğlu Hıdır Baba ile torunlarının mezarlarının bulunduğu Taşlıca köyünde, Güvenç Abdal’ın tekkesinin yer aldığı alana evini inşa eden İsmail Güvendi, Güvenç Abdal’ın Ahmet Yesevi Tekkesi’nde yetiştiğini ve Anadolu’da etkin rol üstlenmek amacıyla Taşlıca köyüne yerleştiğini, burada yaşadığı süre boyunca çok sayıda müridi bulunduğunu söyledi. "Anadolu’nun Türkleşmesinde ve İslamlaşmasında önemli bir rolü var" Güvenç Abdal’ın tekke kurarak Doğu Karadeniz’in İslamlaşmasına önemli katkılar sağladığını ifade eden İsmail Güvendi, "Güvenç Abdal, 1250’li yıllardan sonra Anadolu’ya gelen, Anadolu’nun kapıları açıldıktan sonra Anadolu’nun İslamlaşması ve Türkleşmesinde öncülük etmiş Anadolu alperenlerinden bir tanesidir. Güvenç Abdal’ın asıl ismi Halil Derviş’tir. Halil-i Nurettin olarak geçer şeceredeki ismi. 1250’li yıllarda buraya gelip mescidini yapıp burada bir tekke kurmuş ve buraların İslamlaşmasına öncülük etmişlerdir. Türkleşmesine de aynı zamanda bu Çepni boylarının Türkleşmesine onlarla birlikte büyük öncülük etmiş ve Anadolu’nun özellikle bu Karadeniz yöresinin fethedilmesinde müthiş fedakârlıklar göstermiştir. Fatih’in Trabzon’u fethinde bu ocak yetişenlerinden Çağırgan Baba’nın, bir rivayete göre 22 bin kişilik orduyla Kadırga Yaylası’nda Fatih’le beraber namazı idrak edip hutbeyi Fatih’in okuduğu, Çağırgan Baba’nın da orada namazı kıldırdığı rivayet edilmektedir" dedi. "700 yıldır bu kılıç ve zırhı koruyoruz" Güvenç Abdal’a ait kılıç ve zırhın karbon testleriyle 700 yıla tarihlendiğinin altını çizen İsmail Güvendi, "Emanetler, dededen toruna, torundan toruna aktarılmıştır. 1915 yılındaki Rus muhacirliğine kadar da büyük bir özenle korunmuştur. Bu emanetlerin bugün deforme olmasının en büyük sebebi, o dönemde güvenlik amacıyla toprağa gömülmüş olmalarıdır. Muhacirlik olayı yaşanınca dedelerimiz buradan ayrılmak zorunda kalmış, emanetleri toprağa gömüp gitmişlerdir. Geri döndüklerinde tekrar çıkarmışlar ancak doğal olarak bir miktar deformasyon oluşmuştur. Yapılan karbon testlerinde bu emanetlerin 1200’lü yıllara ait olduğu tespit edilmiştir. Daha sonraki yıllarda, özellikle 1990’lı yıllara kadar, ziyarete gelen bazı kişiler tarafından bu emanetlerden teberrük niyetiyle parça alınmış, koparılmıştır. Bu durum aslında çok yanlış bir uygulamaydı. Bunun farkına vardıktan sonra artık kimseye parça verilmemesi yönünde karar aldık. O dönemde ateşli silahların olmadığı bir zaman diliminden bahsediyoruz. Bu nedenle kılıçlar daha çok koruma amaçlıdır. Önceleri savaş meydanlarında kullanılan bu kılıç, sonraki dönemlerde aynı şekilde muhafaza edilmiştir. Hıdır Baba kullanmıştır, ondan sonra oğlu kullanmıştır. Ancak zamanla bu kılıçlar savaş alanlarında kullanılmaktan çıkmıştır. Biz bu kılıca ‘gönül kılıcı’ deriz. Aslında bu bir tahta kılıçtır. Koruma amacı taşımasının yanında, insanların gönlünü fethetmeyi temsil eder" diye konuştu.
24 Aralık 2025 Çarşamba - 09:05 Off-road aracının hava filtresine giren sincaptan fındık sürprizi Gümüşhane Off-Road Kulübü (GÜMOFF) üyelerine ait park halindeki bir off-road aracının hava filtresine giren sincap 1 kiloya yakın fındığı burada depoladı. Trabzon’un Of ilçesinde geçtiğimiz günlerde düzenlenen off-road yarışları için bölgeye giden GÜMOFF ekibi, araçlardan birini Yomra ilçesinde uygun bir alana park ederek diğer araçlarla birlikte Of ilçesine doğru yolculuğa devam etti. Uzun süre kullanılmayan araç, geçen hafta sonu dağlık arazide sürüşe çıkarıldığında belirgin bir performans düşüklüğü gösterdi. Performans kaybı nedeniyle bakıma alınan aracın hava filtresi açıldığında ise ilginç bir manzarayla karşılaşıldı. Hava filtresinin içinde, temiz ve zarar görmemiş halde 1 kiloya yakın fındık bulundu. Yapılan incelemede, bir sincabın araçtaki geniş hava girişlerinden içeri girerek hava filtresini kendisine kışlık erzak deposu haline getirdiği anlaşıldı. "Fındıkları sobada kurutup yedik" Araçta meydana gelen performans düşüklüğü nedeniyle durumu fark ettiklerini ifade eden GÜMOFF Kulübü Başkanı Recep Şahin, "Yaklaşık 1 buçuk ay önce Of ilçesine gittik Off-Road yarışlarımız vardı. Bu aracımızı Yomra ilçesinde bıraktık diğer araçlarımızla birlikte yola devam ettik. Bizim aracı bıraktığımız yerde orada fındık kurutan insanlar vardı. Onlardan müsaade aldık arabayı bıraktık. Daha sonra döndüğümüzde aracımızı çok kullanmadık. Geçen hafta sonu dağlık araziye çıktık ve aracımızda bir performans düşüklüğü fark ettik. Daha sonra bakıma aldık ve gerekli kontrolleri yaptığımızda hava filtresini açtık ve içerisinde yaklaşık 1 kiloya yakın fındık gördük. Fındıklar tertemizdi, yıkadık sobada kurutup yedik. Sincaplar normal araçlara giremez ancak bizim araçlarımız özel araçlar olduğu için hava akışı önemli olduğundan hortum girişlerini geniş tutuyoruz. Sincap oradan girmiş ve kendine güzel bir yuva yapmış. O kadar kısa sürede bu kadar fındığı nasıl taşımış hayret ettim" dedi. "Sincabın bize güzel bir ikramı oldu" Fındıkların lezzetli ve taze olduğunu belirten Alper Akçay, "İlk gördüğümüzde şok olduk, olaya dair mantık yürütemedik. Çocukların yaptığını düşündük ama arabanın bırakıldığı yere bakınca olayı çocukların yapmadığını anladık. Gerçekten hayret ettik. Sincabın kışlık erzakını aldık ama kendince güzel ama bizce yanlış bir yere konumlandırmış. Fındıkları temizledik ve buraya gelen misafirlerimizle yedik. Fındıklar gayet lezzetliydi" diye konuştu.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 09:06 Gümüşhane’de şehrin gürültüsünden kaçanlar Torul’un zirvelerinde buluştu Gümüşhane’de şehrin gürültüsünden ve boğucu havasından uzaklaşmak isteyen 22 doğasever, bu hafta Torul ilçesinin karlar altındaki eşsiz coğrafyasında bir araya geldi. Pamuk tarlasını andıran orman yollarında gerçekleştirilen yürüyüş, katılımcılara hem fiziksel hem de zihinsel bir arınma imkanı sundu. Yürüyüş, Torul ilçesine bağlı Tokçam köyü Merkez Mahalle’de bin 481 metre rakımda başladı. Sporcular Yanıklık Sırtı, Sel Gediği, Mandızlı Sırtı ve Hanzarosman Sırtı gibi kritik noktaları aşarak ilerledi. Kar diz boyu, manzara on numara Kar kalınlığının yer yer diz boyuna ulaştığı parkurda, Torul ve Kürtün baraj göllerinin panoramik manzaraları yürüyüşe eşlik etti. Bin 668 metre yüksekliğe kadar tırmanan ekip, 12 kilometrelik rotayı bin 94 metre rakımdaki Yurt köyünde başarıyla tamamladı. Kristalize kar taneleri eşliğinde ilerleyen ekip orman içindeki yatay geçişlerde çam ağaçlarının üzerine çöken kar yükününün oluşturduğu masalsı görüntüleri bol bol fotoğrafladı. Yurt köyüne ulaşan sporcuların yorgunluğunu köy sakinlerinden İrfan Aydın’ın ikramı bitirdi. Aydın’ın evindeki sıcak sobanın etrafında toplanan ekip, demlenen çaylar eşliğinde haftanın stresini, günün yorgunluğunu geride bıraktı. Psikolojik sağlık için ’Doğa’ reçetesi Yürüyüşe katılan Psikolojik Danışman Zeliha Fatma Aykın, doğada vakit geçirmenin bilimsel olarak kanıtlanmış faydalarına dikkat çekerek, "Bugün Tokçam köyünden Yurt köyüne yürüdük. Harika manzarasıyla aslında kışa bir "merhaba" dedik. Kar yer yer diz boyuydu, bazı yerlerde de tozak şeklindeydi. Çok tatlı bir etkinlikti. Yeni gelen arkadaşlarımız da oldu. Onlara hem doğayı sevdirdik hem de doğa yürüyüşleri için katkıda bulunmaları adına bir nevi motive ettik diyebiliriz. Doğada, özellikle ormanlık alanda yapılan yürüyüşlerin depresyon ve anksiyete üzerindeki olumlu etkileri dünya genelinde yapılan çalışmalarla destekleniyor. Bugün burada sadece fiziksel bir aktivite yapmadık, aynı zamanda kışa ’merhaba’ diyerek ruhumuzu dinlendirdik. Tüm vatandaşlarımıza ’Doğada iziniz olsun’ diyerek bu deneyimi yaşamalarını öneriyorum" ifadelerini kullandı. GÜDAK Başkanı Mustafa Akbulut ise daha önce bahar ve sonbahar mevsiminde yürüdükleri parkuru kış mevsiminde ilk kez deneyimlediklerini belirterek, "Muhteşem bir kar parkuru yürüdük. Ormanlar, çam ağaçları yağan karla süslenmiş. Doğanın her güzelliğini gördük. Hava bazen rüzgarlıydı, bazen güneşli. Sona doğru biraz soğuk oldu ama çok güzeldi. Her mevsimde bu doğayı biz devamlı yürüyoruz. İlk defa kış mevsiminde burayı yürüdük. Gerçekten harika bir manzara vardı. Hafta sonunu evinde ya da kahve köşelerinde geçiren hemşehrilerimizi dağlara, temiz havaya, bu doğal güzellikleri görmeye davet ediyoruz" dedi.
21 Aralık 2025 Pazar - 09:41 Depremin izlerini girişimcilikle siliyorlar Asrın felaketi olarak adlandırılan Hatay depremlerinin ardından hayatı tamamen değişen 19 yaşındaki Leyla Mine Akkuş, zorluklara boyun eğmeyerek Gümüşhane’de eşiyle birlikte yeni bir sayfa açtı. Depremin ardından Denizli’ye giden ve Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü’nü kazanan Leyla Mine Akkuş, eğitimi için kente yerleşti. Eşi İsa Akkuş ise eşini yalnız bırakmamak adına Denizli’deki işini bırakarak eşinin yanına Gümüşhane’ye geldi. Kentte iş arayışları sonuçsuz kalınca genç çift el ele vererek kendi işlerini kurmaya karar verdi. Düğün altınları geleceğin sermayesi oldu Gümüşhane’nin kısıtlı iş imkanlarını bir engel değil, fırsat olarak gören genç çift, en büyük risklerini düğünlerinden kalan altınları sermayeye dönüştürerek aldı. KOSGEB’den de girişimcilik desteği alan Akkuş çifti, kentin tekstil ve giyim ihtiyacına cevap verecek butik bir işletme açtı. Kartondan tabelalı dükkan Kadın, erkek ve çocuk giyiminin yanı sıra çeyizlik ürünlerin de yer aldığı dükkanın en dikkat çeken detayı ise tabela oldu. İlk etapta maliyetleri düşürmek için tabelalarını kendi elleriyle kartondan hazırlayan çiftin bu samimi çabası, çevre esnafı ve vatandaşlar tarafından takdirle karşılandı. Eğitim ve ticaret bir arada Hem üniversite eğitimine devam eden hem de dükkanın işletmesini üstlenen Leyla Mine Akkuş, günün bir kısmını ders sıralarında, bir kısmını ise tezgah arkasında geçiriyor. Eşi İsa Akkuş’un tekstil sektöründeki tecrübesi sayesinde ürünleri doğrudan fabrikadan halka ulaştıran çift, uygun fiyat politikasıyla Gümüşhane halkına hizmet veriyor. "Üniversiteyi kazandı, ben de işimi bırakıp buraya geldim" Eşinin üniversiteyi bırakmaması için bu dükkanı açtıklarını kaydeden İsa Akkuş, "Gümüşhane’de yer açtık. Eşim okuduğu için okulunu bırakmasını istemedim, o yüzden Gümüşhane’ye taşındık. Denizli’deki hayatımı bırakıp buraya geldim. Burada yer açtık. Eşim okula gidiyor zaten, okuyor. Üniversite okuyor. Ben dükkana bakıyorum. Okul olmadığı günler yardım ediyor. Eşim Hataylı. Depremden dolayı Denizli’ye geldi. Öğretmenevinde kalıyorlardı. O sırada arkadaş ortamından tanışmış olduk. Üniversiteyi kazandı, ben de işimi bırakıp buraya geldim" dedi. Akademik camia ve arkadaşlardan tam destek Açılış gününde yalnız kalmayan çifte en büyük destek, hocaları ve sınıf arkadaşlarından geldi. Leyla’nın hem okuyup hem çalışmasına büyük saygı duyan akademik kadro, genç kadının bu zorlu maratonunda en büyük motivasyon kaynağı oldu. Kısıtlı imkanlarla yola çıkan genç çift, hayallerini gerçekleştirmek için en değerli varlıklarını ortaya koydu. "Hem uygun fiyatlı hem de kaliteli ürünler satmaya çalışıyoruz" Depremin ardından gittikleri Denizli’de eşiyle tanışıp evlendiklerini aktaran Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinde Sosyal Hizmet bölümü 2. sınıfta okuyan 19 yaşındaki Leyla Mine Akkuş, "Normalde ben zaten burada okuyordum, zaten buraya gelecektim. Eşim de beni yalnız bırakmamak adına, bana destek olmak adına Gümüşhane’ye geldi. Burası maalesef küçük bir şehir, o yüzden iş imkanı çok fazla yok. Biz de kendi işimizi kurduk. Burayı düğün altınlarımızla açtık. Kendi düğün altınlarımız ve düğün paralarımızla açtık. Kendimiz hem uygun fiyatlı yapmaya çalışıyoruz hem de kaliteli ürünler satmaya çalışıyoruz. Eşim Denizlili olduğu için direkt fabrikadan getiriyoruz. Daha önce de tekstilde çalıştığı için oradan getirip hani toptancı aracılığı olmadan üstüne kâr daha fazla eklemeden daha uygun fiyata da burada satıyoruz" ifadelerini kullandı. "Burada biz bütün yaz boyunca iş baktık bulamadık" "Genç cesareti"ne dikkat çekerek hayata bu yaştan başlamanın önemli olduğunu dile getiren Akkuş, "Bir şeyler 25’imize 30’umuza geldiğimiz zaman olmuyor, gerçekten tutmuyor. O yüzden dolayı ne kadar erken başlarsak o kadar iyi, devir de öyle bir devir zaten. Burada biz bütün yaz boyunca iş baktık bulamadık. O yüzden dedik ki; madem iş bulamıyoruz, biz bir yer kuralım, bir yerden kendimizi geçindirmeye çalışalım diye düşünüp kendi işimizi kurduk" dedi.
Ayılar çitin altını kazarak girdikleri alandaki kovanları parçaladı
14 Temmuz 2023 Cuma - 11:09 Ayılar çitin altını kazarak girdikleri alandaki kovanları parçaladı Gümüşhane’nin merkeze bağlı Avşarbeyli Yaylası’nda tel örgü ve elektrikli çitle çevrili kovanların olduğu alana çitin altını kazarak giren ayılar, 16 kovan arıyı telef etti.Son günlerde yağan yağmurlar nedeniyle toprağın yumuşak olmasını fırsat bilen ayılar, Avşarbeyli köyü yaylasında Adem Kaya’nın evinin bahçesinde kovanların olduğu alana girerek kovanları parçaladı. 14 yıldır arılarının bir kısmını yayladaki evinin bahçesine koyan, bir kısmını da köyde bırakan Kaya, yaylaya gittiğinde gördüğü manzara karşısında şok oldu. Aydınlatmalı çelik kazıklara bağlı tel örgü ve elektrikli çitle çevrili alandaki kovanların parçalandığını ve etrafta ayı pislikleri ile izleri olduğunu gören Kaya, ayıların bu önlemlere rağmen nasıl içeriye girdiğini araştırmaya başladı. Yağış nedeniyle yumuşayan toprağı kazarak çitin altından ayıların içeriye girdiğini tespit eden Kaya, büyük şaşkınlık yaşadı.Ayının yavrularıyla birlikte geldiğini belirten Kaya, “Daha önce böyle bir şey duymadım, görmedim. Yavrularıyla gelmiş, tel örgütünün altını kazıp içeriye girmiş. Bugüne kadar böyle bir şey hiç olmamıştı. 16 kovanı parçalamış, ballı çerçeveleri tel örgünün dışına ve ormana doğru da götürmüş. Bu yıl tüm üreticiler olarak bu konuda aşırı derecede muzdaribiz ama elimizden hiçbir şey gelmiyor. Ayılara sahip çıkıldığı kadar arıcılara sahip çıkılmıyor ne yazık ki” ifadelerini kullandı.
Artabel Gölleri 85 dağcıya aynı günde dört mevsimi yaşattı
10 Temmuz 2023 Pazartesi - 16:04 Artabel Gölleri 85 dağcıya aynı günde dört mevsimi yaşattı Gümüşhane’de Türkiye’nin doğal güzellikleri listesine adını yazdıran, kristal berraklığındaki sularıyla ünlü irili ufaklı 22 göle ev sahipliği yapan Artabel Gölleri Tabiat Parkı, 3 farklı şehirden 85 dağcıya eşsiz manzarasıyla aynı günde dört mevsimi yaşattı.Torul ilçesi sınırlarında yer alan ve Türkiye’nin muhteşem dağ manzaraları sunmasının yanında büyüleyici bir doğal güzellik olan Artabel Gölleri Tabiat Parkı, muhteşem güzellikteki göllere ev sahipliği yapmasının yanında dereleri, şelaleleri, fauna ve florasıyla özellikle yaz aylarında ülkenin dört bir yanından doğaseverleri ağırlıyor.Yalçın dorukların çevrelediği buzul gölleri, endemik bitki ve canlıları, eski göç ve savaş yolları, yabani hayvan çeşitliliği, zengin flora ve faunası, Osmanlı-Rus harbinden kalma siperleri, top arabası yolları ve şehitlikleriyle özellikle yaz aylarında ziyaretçilerine eşsiz manzaralar ve büyüleyici güzellikler sunan Artabel Gölleri Tabiat Parkı, ‘Işıkla suyun buluştuğu zirve’ ve ‘Yüksek zirvelerin cenneti’ olarak da adlandırılıyor.Yaz mevsimiyle birlikte eşsiz bir görüntüye bürünen tabiat parkı haftanın hemen her günü ülkenin farklı noktalarından dağcıları ve doğa severleri ağırlarken Gümüşhane, Trabzon ve Giresun’dan gelen 85 sporcu, gürül gürül akan derelerin, şelalelerin, göllerin oluşturduğu eşsiz güzellikleri görmek için bölgeye yürüyüş düzenledi.Gülaçar köyünden ulaştıkları alanda 9 kilometrelik parkurda ilk olarak Adalı Göle ulaşan sporcular ardından Ahtabur gölüne, Kara Göllere ve Büyük Göle ulaşıp irili ufaklı 10’dan fazla buzul gölünü görme fırsatı yakaladı. Aynı gün içerisinde yağmuru, doluyu ve güneşi gören sporcular bir günde dört mevsimi yaşayarak etkinliği tamamladı.Gümüşhane Dağcılık, Doğa Sporları ve Gençlik Derneğinden (GÜDAK) 60, Trabzon Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü Derneğinden (TRADOST) 20 ve Giresun Doğa Sporları Kulübü’nden (GİDOSK) 5 olmak üzere aralarında doktorundan öğretmenine, akademisyeninden esnafına varana kadar kadınlı erkekli toplam 85 sporcunun katıldığı etkinlik 5 saatte tamamlandı.Sporculardan Sema Tosun, bir filozofun "Doğa, saklanmayı sever" sözüne atıfta bulunarak, “Biz de Gümüşhane dağcıları olarak doğanın bizden sakladığı bu güzellikleri görmek ve onları keşfetmek için bulduğumuz her fırsatta kendimizi doğanın kucağına atıyoruz. 22 gölü bünyesinde barındıran Artabel Gölleri Tabiat Parkı’na yaptığımız yürüyüşte göllerin tamamını görmeye zamanımız yetmedi ve hava koşulları buna olanak sağlamadı. Yine de vazgeçmedik ve mümkün olduğunca gölü görmeye çalıştık. Gezdiğimiz yerlere zarar verecek her şeyden kaçınarak sadece doğanın sakladığı güzelliklerin keyfini çıkarmaya çalıştık ve yeni keşifçileri için doğayı sakladığı güzellikleriyle başbaşa bıraktık” dedi.Etkinliğe katılan ve bölgeye ilk kez giden Nazmiye Yazıcı, yorucu bir günün ardından yaptığı açıklamada “Artabel’deki endemik bitkileri, gölleri, kaynak sularını gördüm. Bölgenin doğal yapısı ve koruma altına alınmış olması çok güzel. Doğanın her halini görmek isteyen gidebilir. En güzel yanı çok şelale ve sakin nehir akıntısı ile göller görülebiliyor. Bazı eksikleri var onlar da yapılırsa çok daha fazla geleni olur diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.Sporculardan Burak Soydaş ise geçtiğimiz haftalarda da bölgeye geldiğini ve bu gelişinde de farklı göründüğünü belirterek, “Yağmurla başladığımız yürüyüş yer yer dolu yağışıyla devam etti. Buzul göllerine ulaşarak eşsiz bir manzarayla karşılaştık. Güneşin, sisin ve bulutların arasından parıltısı doğa severlere unutulmaz anlar yaşattı” diye konuştu.Gümüşhane dağlarının pırlanta kolyesi Artabel Gölleri Tabiat parkına aynı gün Gümüşhane, Trabzon ve Giresun’dan giden 85 dağcıyla beraber doğa yürüyüşü yaptıklarını belirten GÜDAK Başkanı Mustafa Akbulut da “GÜDAK olarak 15 yıldır Gümüşhane doğa ve dağlarını adım adım geziyor ve rotalandırıyoruz. 38’i Gümüşhane Kültür Rotası ve Turizm Keşif Rehberi kitabımızda belgelenen 300’ün üzerinde rotamız kayıt altında olup bütün dağcıların hizmetine sunulmuştur. Bu rotaların hazırlanmasında fotoğraf çeken, yürüyerek katkıda bulunan bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum. Her hafta sonu yurdumuzun değişik yörelerinden şehrimizin dağlarını, özellikle Artabel’i gezip görmeye gelen ekipleri gördükçe daha çok mutlu oluyoruz. Bu hafta sonu Trabzon TRADOST, Giresun GİDOSK kulüplerinin de katılımıyla GÜDAK olarak muhteşem bir yürüyüş düzenledik. Dört mevsimi yaşadığımız Artabel’den bol bol fotoğraf çekerek güzel anılarla ayrıldık” dedi.GÜDAK’ın 15 yıllık emeğinin sonunda Gümüşhane doğasını tanıtmayı başardığını ifade eden Akbulut, “85 kişinin katıldığı 9 kilometrelik parkur bence GÜDAK’ın nirvanasıydı. Tamamen katılımcıların kendi imkanlarıyla yapılan bu faaliyetler Gümüşhane’nin tanıtımında önemli bir rol üstlenmektedir. Tek eksiğimiz Gümüşhane’nin turizmiyle ilgilenen insanların ilimizin tarih ve doğasını bilen rehberler yetiştirip Gümüşhane’nin tek şansı olan turizm gelirlerimizi üst düzeye çıkarmak” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Seçimlerin üzerinden tam 8 hafta geçti, 7’li koalisyon masasından bir kişi bile istifa etmedi”
08 Temmuz 2023 Cumartesi - 19:37 Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Seçimlerin üzerinden tam 8 hafta geçti, 7’li koalisyon masasından bir kişi bile istifa etmedi” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri çok partili demokrasi tarihimizin en önemli seçimlerinden biri olduğunu yineleyerek “Türkiye bu seçimlerde gelecek asrının nasıl olacağına karar vermiştir. Milletimiz iradesine zincir vurulmayacağını bir kez daha göstermiştir. 28 Mayıs’tan bu yana muhalefetin ve masanın haline baktıkça bunu daha iyi anlıyoruz. Kavganın, tartışmanın ardı arkası kesilmiyor. Her gün bir gerilim fitili ateşleniyor. Daha bir ay öncesine kadar ülkeyi beraber yönetmekten bahsedenler bugün birbirlerine demedikleri bırakmıyor” dedi.İlk seçimlerin üzerinden tam 8 hafta geçtiğini kaydeden Erdoğan “7’li koalisyon masasından bir kişi bile istifa etmedi. ‘Kazanamazsam bırakırım’ diyenlerden hiç biri siyaseti bırakmadı. Bir tanesi bile çıkıp açık yüreklilikte seçmenlerine hesap vermedi. 2 seçimde de başarısız oldular. Yenilgiye uğradılar. Açıkça kaybettiler. Fakat hezimetlerini başarı gibi yenilgilerini zafer gibi pazarlamaktan hala vazgeçmediler” şeklinde konuştu.14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanı Seçimi birinci ve ikinci tur oylamalarında en yüksek oy oranına ulaştığı illere ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu kapsamda ilk ziyaretini birinci turda yüzde 78,86 ve ikinci turda yüzde 82,45 oranında oy aldığı Bayburt’a ardından ilk turda yüzde 74,42, ikinci turda yüzde 78,54 oy aldığı Gümüşhane’ye teşekkür ziyaretinde bulundu.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bayburt ziyareti sonrası helikopterle geldiği Gümüşhane’de belediye meydanında halka seslendi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun eşlik ettiği Erdoğan’a Gümüşhaneliler yoğun sevgi gösterilerinde bulundu. Meydandaki 35 bin kişiye seslenen Erdoğan, 1048’de Malazgirt’ten önce Türk-İslam mührünün vurulduğu Gümüşhane’nin 2023’de Türkiye yüzyılı mührünü aynı sevda ile vuran iller arasında yer alarak tarihin en kritik seçiminde yüzde 78,54 gibi tarihi bir oy oranı ile Cumhur İttifakı’na destek verdiğine vurgu yaparak teşekkür etti."Öyle bir tokat attınız ki hepsinin birden dengesini alt üst ettiniz"Erdoğan “Son seçimlere sadece 7’li koalisyon masasını devirmediniz. Pensilvanya’dan Kandili’ne tüm destekçilerini siz sandığa gömdünüz. Türkiye üzerine plan yapanların hesap yapanların oyunlarını benim Gümüşhaneli kardeşlerim bozdu. Türkiye dediniz, milli güvenlik dediniz, milli beka dediniz, teröre geçit yok dediniz, terör örgütlerini özellikle yerle yeksan ettiniz. Terör örgütlerine sırtına dayayanlara unutamayacakları bir ders daha verdiniz. Öyle bir tokat attınız ki hepsinin birden dengesini alt üst ettiniz. O günden beri kendilerini toparlayamadılar. 28 Mayıs’tan bu yana kendilerine gelemediler. Hiç seslerini duydunuz mu ? şuanda hala birbirleri ile dövüşüyorlar. Milletin zekası ile alay edenler yaşadıkları şoku hala atlatamadılar. Siyaset mühendislikleri ile seçim kazanmayı iktidara giden yolu batı başkentlerinde arayanları, terör örgütleri ile işbirliği yapmaktan utanmayanları, yalan ve iftiradan başka ağızlarından söz çıkmayanları sandığa gömdünüz için sizlerle gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı.“Biz iki seçim arasında 15 günde ağız değiştirenlerden değiliz; Biz sözünün eri bir partiyiz”“Biz meydanlarda verdiği sözü Ankara’ya dönünce unutanlardan değiliz” diyen Erdoğan “Biz seçim döneme atan tutan sonra bir daha ardına bakmayanlardan değiliz. Biz iki seçim arasında 15 günde ağız değiştirenlerden değiliz. Biz sözünün eri bir partiyiz. Biz sözünün takipçisi olan sözünü senet olarak kabul bir ittifakız. 21 yıl iktidarlığımız döneminde hep bunu yaptık. Bu dönemde de Cumhur İttifakı olarak partilerimiz verdikleri sözün arkasında durdular. Yapamayacağımız hiçbir vaadi meydanlarda dilindirmedik. Neyi taahhüt ettiysek Allah’ın izniyle onu da mutlaka yerine getirdik. Gümüşhane bizim hizmet ve eser siyasetimizden en çok istifade eden illerimizden biridir. Gümüşhane’ye son 21 yılda 32 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptık” dedi.“Kazanamazsam bırakırım” diyenlerden hiç biri siyaseti bırakmadı”14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri çok partili demokrasi tarihimizin en önemli seçimlerinden biri olduğunu yineleyen Erdoğan, “Türkiye bu seçimlerde gelecek asrının nasıl olacağına karar vermiştir. Milletimiz iradesine zincir vurulmayacağını bir kez daha göstermiştir. 28 Mayıs’tan bu yana muhalefetin ve masanın haline baktıkça bunu daha iyi anlıyoruz. Kavganın, tartışmanın ardı arkası kesilmiyor. Her gün bir gerilim fitili ateşleniyor. Daha bir ay öncesine kadar ülkeyi beraber yönetmekten bahsedenler bugün birbirlerine demedikleri bırakmıyor. Muhalefeti destekleyen vatandaşlarımız, oy verdikleri siyasetçilerin durumunu gördükçe adeta kahroluyor. İlk seçimlerin üzerinden tam 8 hafta geçti. 7’li koalisyon masasından bir kişi bile istifa etmedi. “Kazanamazsam bırakırım” diyenlerden hiç biri siyaseti bırakmadı. Bir tanesi bile çıkıp açık yüreklilikte seçmenlerine hesap vermedi. 2 seçimde de başarısız oldular. Yenilgiye uğradılar. Açıkça kaybettiler. Fakat hezimetlerini başarı gibi yenilgilerini zafer gibi pazarlamaktan hala vazgeçmediler. Hadi toplam oyları yüzde 1’i daha bulmayan tabela partilerinin sevincini anlıyoruz. Onlar siyasi tarihimizin en büyük tokatçılığına imza atarak CHP’den 39 milletvekili kopardılar” diye konuştu.“Bak Yunanistan’da Çipras seçimi kaybetti ne yaptı? bıraktı”“Bay bay Kemal ne diyordu? ‘Ben başarılı bir hesap uzmanıyım’ diyordu” diyen Erdoğan “Nasıl bir hesap uzmanısın ki bütün milletvekillerinden kalktın 39 tanesini yüzde 1 oy toplamına sahip olmayan partilere verdin. Senden hesap uzmanı falan olmaz, geç. Sen bizimle beraber girdiğin bütün seçimleri kaybettin. Hala utanmadan sıkılmadan burada duruyorsun. Bak Yunanistan’da Çipras seçimi kaybetti, ne yaptı? bıraktı. Yunanistan’daki Çipras bu kadar bu konuda hassas. Sende bu yok” dedi.“CHP seçmenine zorla oy verdirdiği tabela partilerine anlaşılan 10 yeni tabela partisi daha ekleyecek”Kılçdaroğlu’nun partisinin dolandırılmasına adeta aracılık ettiğini belirten Erdoğan “Partisinin dolandırılmasın aracılık eden hesap uzmanına ne oluyor. 13 yılda aldığı 12. seçim yenilgisini nasıl inkar edebiliyor. Meselenin daha trajikomik yani birkaç hafta 39 milletvekilini diğer partilere altın tepsi ile sunan bu zatın yaşadıklarından hiçbir ders çıkarmadan bugün 16’lı masa kurmaktan bahsediyor. ’Tıpış tıpış’ diyerek CHP seçmenine zorla oy verdirdiği tabela partilerine anlaşılan 10 yeni tabela partisi daha ekleyecek. Zaten CHP Genel Başkanı son seçimlerdeki ittifak politikası ile bu konudaki maharetini açıkça gösterdi. Öyle ki siyasi parti kurmayı kimi uyanıkların gözünde adeta bir yatırım aracı olarak görüyor. 28 Mayıs öncesinde iyi kötü bir partisi olan hemen herkes CHP Genel Başkanından ya Cumhurbaşkanı yardımcılığı ya da bir bakanlık sözü aldı. Şimdi buna yeni sözlerin, yeni taahhütlerin ekleneceği anlaşılıyor. Gazinin hürmetine CHP’ye oy veren vatandaşlarımıza Allah sabır versin” ifadelerini kullandı.“Bizim gündemimizde depremzedelerimiz var. Deprem bölgesinin yeniden ayağa kaldırılması var”Cumhurbaşkanı Erdoğan, yol haritalarına CHP’ye göre çizmediklerini de vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü:“Biz yol haritamızı bunlara göre çizmiyoruz. Adımlarımızı atarken muhalefetinin ne dediğine, nelerle uğraştığına hangi meselelerden boğuştuğuna bakmıyoruz. Biz kendi önceliklerimiz doğrultusunda hareket ediyoruz. Bizim gündemimizde depremzedelerimiz var. Deprem bölgesinin yeniden ayağa kaldırılması var. Gündemimizde milletimizin sıkıntılarını çözmek, dertlerine derman olmak var. Enflasyonu düşürmek hayat pahalılığı sonlandırmak var. Üretimi, istihdamı, ihracatı daha çok arttırmak var. Gündemimizde Türkiye’yi hayalleri ve hedefleri ile buluşturmak dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek var. Gündemimizde meydanlarımız milletimize verdiğimiz tüm sözleri tutmak var. Dün memur maaşlarından emeklilerimizin maaşlarıyla ile ilgili düzenlemeyi meclisimizin takdirine sunduk. SSK, Bağkur ve Emekli Sandığı emeklilerimize yüzde 25 oranında zam yapmak suretiyle saçını ülkemize hizmet yolunda ağartmış kardeşlerimizi sevindirdik. Çalışanlarımızı enflasyon karşısında korumak taahhüdüne bağlılığımızı bir kez daha gösterdim. Emeklilerimiz maaşları ile ilgili attığımız adımın hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum.”Erdoğan, konuşmasının ardından yapımı tamamlanan 1 milyar 100 milyon TL’lik çeşitli alanlardaki yatırımların toplu açılışını gerçekleştirdi.
Doğa ve tarihin iç içe olduğu Süleymaniye Mahallesi ziyaretçilerini bekliyor
05 Temmuz 2023 Çarşamba - 09:35 Doğa ve tarihin iç içe olduğu Süleymaniye Mahallesi ziyaretçilerini bekliyor Gümüşhane’nin eski yerleşim yeri olan ve yüzyıllar boyunca Türk, Ermeni ve Rumlar’ın bir arada yaşaması nedeniyle ’Hoşgörü merkezi’ olarak nitelendirilen, doğa ile tarihi iç içe barındıran tarihi Süleymaniye Mahallesi ziyaretçilerini bekliyor.Adını değerli bir madenden alan tek il olan Gümüşhane kent merkezine 3 kilometre mesafede bulunan ve çok sayıda tarihi eserin zaman direnerek ayakta kaldığı tarihi Süleymaniye Mahallesi doğa ve tarihi iç içe barındıran yapısıyla ziyaretçilerini bekliyor.Cami ile kilisenin yan yana bulunduğu ve çok sayıda hamamın da yer aldığı mahalle yüzyıllar boyunca Türk, Ermeni ve Rumların bir arada yaşaması nedeniyle ‘Hoşgörü merkezi’ olarak nitelendiriliyor.Şehre adını veren “Gümüş” madenlerinin yüzyıllar boyunca işletildiği mahallede tarihten bugüne miras kalan camisiz minareleriyle de göz dolduruyor.Son dönemde yapılan çalışmalarla bölgenin ’Safranbolu’su olma yolunda hızla ilerleyen mahallede hizmete açılan butik otel ve işletmelerle birlikte yerli ve yabancı turistlere tarih ve doğa içerisinde konaklama imkanı sunuyor.“Yüz metre aralıklarla hem camiyi hem kiliseyi buralarda görmek mümkün”Tarihi Süleymaniye Mahallesi’nin çok zengin bir kültürel yapıya sahip olduğunu söyleyen Zigana Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi okul müdürü Osman Someren, “Süleymaniye Mahallesi Gümüşhane’nin eski yerleşim yeri ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir yer. Özellikle Osmanlı döneminde hem Ermeniler hem Rumlar hem de Türkler burada hoşgörü içerisinde birlikte yaşamışlar. Yüz metre aralıklarla hem camiyi hem kiliseyi buralarda görmek mümkün. Ben burası için aslında küçük bir Kudüs diyorum çünkü bütün dinlerin ve bütün medeniyetlerin ortak kutsal bir noktası. Süleymaniye Mahallesi gerçekten zengin bir turizm bölgesi hem doğasıyla hem de tarihiyle görülmesi gereken yerlerden birisi. Yıllardır burada bir tesis yoktu, insanlar geldikleri zaman oturabilecekleri veya konaklayabilecekleri bir tesis maalesef yoktu. Gümüşhane İl Özel İdaresi’nin girişimiyle birlikte buraya bir konak otel yapıldı. Burada bir Suluhan vardı eskiden yine o yapının tarihine sahip çıkılarak geleneksel mimariye bağlı kalınarak bir otel oluşturuldu. Süleymaniye Mahallesi kesinlikle doğayla tarihin kesiştiği bir nokta ve Türkiye’de görülmesi gereken yerlerden birisi, tesisleşme noktasında da artık gerekli altyapıya sahip biz bütün ziyaretçilerimizi, misafirlerimizi buraya bekliyoruz” dedi.Süleymaniye Mahallesi’ni ziyaret eden Lokman Hekim Atalay da, “Ben buraya ve tesise özellikle gezmek amacıyla geldim. Gümüşhaneliyim ama daha önceden gelmediğim bir yerdi özellikle gelip gördükten sonra yeşilliğiyle, doğasıyla özellikle tarihi yapılarıyla mutlaka gelinip görülmesi gereken bir yer olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.“Tarih, coğrafya ve huzurun bulunduğu bir coğrafyada hizmet veriyoruz”Süleymaniye Mahallesi’nin sakin şehir (Cittaslow) olmaya aday olduğunu belirten Süleymaniye Uygulama Oteli İşletme Müdürü Muhammet Kılıç, “Çevreyi gözlemlediğiniz zaman zaten Canca Kalesi’nden başlayarak birçok tarihi anıtı bağrında taşıyarak günümüze kadar getirmiş vaziyette. Hanlar, hamamlar, kiliseler hepsi burası içerisinde Türkiye’nin ‘slow’ şehri olmaya aday bir potansiyeli müşterilerimize sunuyor. Biz buraya bütün turistleri, turları, yerli ve yabancı doğayı, tarihi, coğrafyayı seven herkesi bekliyoruz. Gerçekten muazzam tarih, coğrafya ve huzurun bulunduğu bir coğrafyada hizmet veriyoruz” ifadelerini kullandı.