Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Gümüşhane
Bakan Tunç: "Ülkeyi yönetsin dedikleri Kılıçdaroğlu’na demediklerini bırakmıyorlar"
04 Aralık 2025 Perşembe - 21:26:17
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Gümüşhane’de temasları kapsamında ülke gündemine dair açıklamalarda bulundu. Muhalefete yüklenen Bakan Tunç, "Ülkeyi yönetsin diye öne attıkları Kılıçdaroğlu’na şu an demediklerini bırakmıyorlar. Bu iktidar olsaymış ne olacakmış?" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, çeşitli ziyaretlerde bulunmak için Gümüşhane’ye geldi. Program kapsamında ilk olarak Gümüşhane Valiliğini ziyaret eden Bakan Tunç, Vali Aydın Baruş ve il protokolüyle şehirde yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Valilik ziyareti sonrası Gümüşhane Adliyesi’ni de ziyaret eden Bakan Tunç, Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcısı Ziya Burak Gürgah ve savcılarla toplantı yaparak adliyedeki işleyiş ve ihtiyaçlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ardından Gümüşhane Barosu’nu ziyaret eden Tunç, kentte görev yapan avukatlarla bir araya gelerek sohbet etti. Programın devamında AK Parti Gümüşhane İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Bakan Tunç, burada basın açıklaması yaparak kentteki temaslarına ve ülke gündemine dair açıklamalarda bulundu. "Türkiye’yi terörden kurtaracağız" Terörsüz Türkiye süreci ile ilgili açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Türkiye’yi terörden de kurtaracağız. Bu konuda kararlıyız. Milletimizin büyük bir beklentisi var. 41 yıldan bu yana bu ülkenin gelişmesinin, kalkınmasının önünde çok büyük engel oldu terör örgütü. Maalesef bugün o trilyonlarca kaynağı biz teröre harcamasaydık bu ülkenin, bu milletin cebinde olacaktı, milletin refahına harcanacaktı. İşte gördüğümüz şu son 23 yılda yapılan eserler belki yıllar önce hayata geçmiş olacaktı. Maalesef kaynaklarımız gitti. Sadece kaynaklarımız mı? Asıl önemlisi canlarımız gitti. Binlerce şehit verdik. Asker, polis, sağlık memuru, doktor... Büyük acılar yaşadık. Bundan sonra bu acıları yaşamayalım istiyoruz. Çocuklarımız, gençlerimiz daha güvenli bir geleceğe baksın diyoruz. Bunun için de büyük bir mücadele veriyoruz. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız daha iktidara gelir gelmez Olağanüstü Hali kaldırarak bir normalleşme sürecini başlattı. Sadece Kürt vatandaşlarımız için değil, ülkemizin bütün vatandaşları için temel hak ve özgürlükleri alabildiğine genişletti. Dolayısıyla yasakları kaldırdı ve bugün geldiğimiz noktada teröre mazeret teşkil eden bütün unsurları ortadan kaldırdı. Güvenlik güçlerimizin çetin mücadelesi ve diğer alanlardaki çalışmalar ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine getirdi bizi. Geçen sene Ahlat’ta yapılan konuşma, yine bu sene yapılan Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘iç cepheyi güçlendirelim’ vurgusu, yine Sayın Bahçeli’nin geçen sene grupta yaptığı çağrıyla beraber terör örgütünün fesih kararı ve silah bırakma sürecine geldi nokta. Meclis’te kurulan komisyon, milletvekillerimiz bu süreci sahiplendi. Büyük bir uzlaşmayla önemli toplantılar yaptı, görüşler alındı. Her kesimin, sivil toplumun, ilgili kurumların görüşleri alındı ve kurumlarımız, ilgili bakanlıklar, istihbarat teşkilatımız tam bir koordinasyon içerisinde bu süreci bugünlere kadar getirdik ve bundan sonra da bu sürecin kalıcı olmasıyla ilgili olarak çabamızı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. "Sürecin başarısız olmasını isteyenlere fırsat vermeyeceğiz" Terörün tüm unsurlarıyla bitirilmesi için çalışmaların süreceğini ifade eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Tabii bu süreci sekteye uğratmak isteyenler, kesintiye uğratmak isteyenler, bu sürecin başarısız olmasını isteyenler, içte ve dışta şer şebekeleri var. Türkiye’nin ilerlemesini istemeyenler, Türkiye’nin yine terör belasıyla baş başa kalmasını isteyenler, Türkiye düşmanları her zaman vardır. O nedenle biz o düşmanlara karşı uyanık olacağız ve onlara fırsat vermeyeceğiz. Hiçbir sabotaja fırsat vermeyeceğiz. Şehit ailelerimiz, gazilerimiz onlar Terörsüz Türkiye için canlarını ve kanlarını verdiler. Biz onların emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız. Ve milletimizin istemediği hiçbir şey yapmayacağız. Milletimiz ne istiyorsa bugüne kadar onu yaptık, bundan sonra da onu yapacağız inşallah. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Ve terörü gerek içerde, gerek dışardaki unsurlarıyla beraber yok edinceye kadar çalışmamızı sürdüreceğiz ve bu noktada Türkiye’nin daha huzurlu bir geleceğe kavuşması noktasındaki çabalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz inşallah" dedi. "Ülkeyi yönetsin dedikleri Kılıçdaroğlu’na demediklerini bırakmıyorlar" Açıklamasında muhalefete de yüklenen bakan Tunç, "Muhalefetin durumunu görüyorsunuz. Yani kendilerine faydaları yok. Kendi içlerindeki tartışmalar, yolsuzluk tartışmaları, kongre tartışmaları... Yani 2 yıl önce sürekli bu ülkeyi yönetsin diye öne attıkları Kılıçdaroğlu’na şu anda demediklerini bırakmıyorlar. Bu iktidar olsaymış ne olacakmış? Nasıl bir parti? Yani böyle bir ülkeyi yönetme kabiliyetleri var mı bunların? Yok. Onun için milletimizden hiç kopmadan... Bizim başarımızın sebebi milletimizden kopmamamız değerli arkadaşlar. Bizim AK Parti’mizin 23 yıldan bu yana iktidarda kesintisiz iktidarını sürdürmesinin sebebi milletten kopmaması. Eğer milletten uzaklaşırsak, milletin taleplerine duyarsız kalırsak o zaman millet de bize duyarsız kalır. Bunu zaten yapmayız. Dolayısıyla inşallah milletimizin taleplerini yerine getirmek için çalışıyoruz" diye konuştu. AK Parti İl Başkanlığını ziyaretinin ardından Bakan Tunç son olarak Gümüşhane Belediyesi’ni ziyaret ederek programını sonlandırdı. Ziyaretlere Bakan Tunç’un yanı sıra bakan yardımcıları, Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Daire Başkanı ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü de katıldı.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 15:35
Gümüşhane’de uyuşturucu operasyonu
Gümüşhane’de jandarma ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda 2 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Gümüşhane İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM) ekipleri, B.T.Y. ve V.B.A. isimli şahısların Trabzon’dan Gümüşhane’ye uyuşturucu madde getireceği bilgisine ulaştı. Bunun üzerine KOM Şube Müdürlüğü ve Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri Övündü köyü mevkiinde operasyon gerçekleştirdi. Narkotik köpeğinin tepki vermesi üzerine araçta ve şahıslar üzerinde adli arama yapıldı. Yapılan aramada 20 gram bonzai ile 1 adet sigara sarma kâğıdı ele geçirilerek muhafaza altına alındı. Cumhuriyet Savcılığının talimatıyla şüpheliler hakkında adli tahkikat başlatıldı.
03 Aralık 2025 Çarşamba - 09:14
Gümüşhane, Türkiye’nin en uzun yaşayan ili oldu
TÜİK verilerine göre Türkiye’de en yüksek yaşam beklentisi Gümüşhane’de ölçüldü.
01 Aralık 2025 Pazartesi - 13:16
Gümüşhane’de yarım saat arayla meydana gelen iki kazada 1 kişi öldü, 3 kişi yaralandı
Gümüşhane’de aynı mevkide yarım saat arayla meydana gelen iki ayrı kazada 1 kişi öldü, 3 kişi yaralandı. Özcan Mahallesi’nde meydana gelen ilk kazada, Gümüşhane’den Trabzon istikametine seyir halinde olan M.E.T. (19) idaresindeki 61 DE 434 plakalı otomobil, Harşit-18 Köprüsü üzerinde sürücünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesiyle köprünün korkuluklarını yıkarak yaklaşık 25 metreden dere yatağına düştü. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Araçtan çıkarılan sürücü M.E.T. ve yolcu Hasan Öztürk (54) hastaneye sevk edilirken, Hasan Öztürk hastaneye kaldırılmak istenirken yolda hayatını kaybetti. Kazadan yaklaşık 30 dakika sonra 750 metre uzaklıktaki Hacıemin Mahallesi Hacıemin 3 Tüneli içinde ikinci kaza meydana geldi. Trabzon istikametine giden H.Y. yönetimindeki 61 ND 480 plakalı otomobil ile Gümüşhane istikametine seyir eden N.G. idaresindeki 29 AAC 162 plakalı araç tünel içinde henüz bilinmeyen nedenle çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle 29 AAC 162 plakalı otomobil takla atarak durabildi. İki sürücü de olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırılırken, hayati tehlikelerinin bulunmadığı belirtildi. Öte yandan 61 ND 480 plakalı otomobilin sürücüsü H.Y.’nin araç içerisinde sağlık ekiplerini beklediği ve telefonla yakınlarını arayarak kazayı haber verdiği anlar kaydedildi.
15 Aralık 2024 Pazar - 16:30
TFF 3. Lig: Kelkit Hürriyetspor: 0 - Çayelispor: 1
TFF 3. Lig’in 15. haftasında Kelkit Hürriyetspor sahasında karşılaştığı Çayelispor’a 1-0 mağlup oldu. Hakemler: Veysel Karani Özkan, Erdi Abdulmecit Sayar, Alp Osman Karaosmanoğlu Kelkit Hürriyetspor: Suphi Dağ, Ercan Şirin (Batuhan Atay dk. 46), Berkay Akgül, Alperen Köroğlu, Cenk Celil Karaosmanoğlu, Atakan Ekiz, Emirhan Demir (Ahmet Çelik dk. 46), Yücel Yıldırım, Ali Özdemir (Orkun Ahmet Dedeoğlu dk. 79), Talha Enes, Alihan Bel (Yunus Emre Ertürk dk. 46) Çayelispor: Umutcan Yenisoy, Kadir Enes Kıra, Batuhan, Sefa Akın, Talha Özcan (Nevres Demir dk. 17), Alaattin Hamza Ok, Sinan Kalaycı, Eray Demirhan (Muhammet Ali Yılmaz dk. 70), Hakan Kuş, Musa Eren Karakaş (Atakan Akbulut dk. 60), Mehmet Aytemiz (Mert Altınöz dk. 69) Gol: Mehmet Aytemiz (dk. 26) (Çayelispor) Sarı kartlar: Alihan Bel, Yücel Yıldırım (Kelkit Hürriyetspor), Eray Demirhan, Umutcan Yenisoy (Çayelispor)
15 Aralık 2024 Pazar - 10:03
Zigana’da kar kalınlığı 1 metreye yaklaştı
Türkiye’nin ilk ve sahile en yakın kayak merkezlerinden biri olan Zigana Gümüşkayak Kayak Merkezinde kar kalınlığı son kar yağışıyla birlikte 1 metreye yaklaşırken sporcular ve vatandaşlar bölgeye akın etti. Gümüşhane’nin Torul ilçesi sınırlarında, 2 bin 50 metre rakımdaki Zigana Gümüşkayak Kayak Merkezi, kar yağışının erken başlamasıyla birlikte sezonu erkenden açmıştı. Tesiste 4 yaştan 25 yaşa kadar 120 sporcu kayak öğrenirken son günlerde devam eden yoğun kar yağışının ardından Zigana’ya akın eden kayak tutkunları hafta sonu güzel havada hem kayak hem kızak yaparak gönüllerince eğlendi. Zigana’nın eşsiz manzarasında hem kayak keyfi hem de doğayla iç içe huzurlu bir gün geçirmek isteyenlerin akınına uğraya bölgede 7’den 70’e çok sayıda vatandaş ve sporcu beyaz güzelliğin tadını çıkardı. Gümüşhaneli dünyaca ünlü kayakçı Muzaffer Demirhan’ın adını taşıyan 700 metre uzunluğundaki T-Bar pist, bin 200 metre uzunluğundaki Kadırga pisti, 200 metrelik acemi eğitim ve 250 metrelik orta seviye baby liftlerin olduğu alanda pistler snowtrack aracılığıyla eziliyor. “Zigana her zamanki gibi çok güzel” Tesise ailesiyle birlikte giden Mustafa Berat Ergin, sezonun ilk kızak etkinliğini gerçekleştirdiğini belirterek, “Zigana her zamanki gibi çok güzel. Hala kaymaya devam ediyorum. Ailemle beraber geldik. Abimle birlikte hem yürüyüş yapıp hemde kızakla kaydım. Kar çok fazla var. Biraz da hava soğuktu. İnsanlar burada çok eğleniyor” dedi. “Kayak öğrenmek için talep çok yüksek bu yıl” Gümüşhane Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nde kayak antrenörü olarak görev yapan Yunus Avşar Yılmaz da, “Bu sezon 2 antrenör olarak Zigana dağında kayak eğitimlerimize başladık. Yaklaşık 120 sporcumuz var bu sezon. Bunların 40’ı geçtiğimiz senelerden yetiştirdiğimiz yarışmacı olan sporcularımız. Geri kalan 80 kişi yazın paten kurslarında eğittiğimiz çocuklar ve bunun yanında 4 yaştan 25 yaşa kadar sporcumuz mevcut. Güzel bir kar yağışıyla 2 hafta önce sezonu açtık. Bu hafta çok güzel bir kar yağdı ve eğitimlerimize devam ediyoruz. Talep çok yüksek bu yıl. Yarıyıl tatiline kadar hatta daha sonra pistteki kara göre çalışmalarımız sezon boyunca devam edecek. Ocak ayının ilk haftasında burada il birinciliği yapacağız. Dereceye giren sporcularımızı federasyonumuzun belirlediği tarihte yarışmalara götüreceğiz. Şu anda mevcut ligde de sporcularımız var. Onlarla da müsabakalara katılıyoruz” dedi. “Zigana sahile en yakın kayak merkezi olarak da özel bir konuma sahip” Yaklaşık 30 yıl önce kendisinin de Zigana Dağında kayak öğrendiğini ve burada yetiştiğini kaydeden Yılmaz, “Zigana Dağı kayak turizmi için çok elverişli bir dağ. Bunun yanında sahile en yakın kayak merkezi olarak da özel bir konuma sahip. Elimizden geldikçe bu sporu tabana yayıp milli sporcular, musabık sporcular yetiştirmek istiyoruz. Bu sporu halkımıza, milletimize sevdirmek istiyoruz. Elimizden gelen bütün her şeyi yapmaya çalışıyoruz bu uğurda. Ben eski milli sporcuyum. Bir dönemde milli takım antrenörlüğü de yaptım. Biz de bu Gümüşhane’nin Zigana Dağı’nda yetiştik, ekmeğimi de bu sayede kazanıyorum” ifadelerini kullandı. “Herkesin yapamadığı bir sporu yapmak çok eğlenceli” Kayak sporcularından Rana Taşdelen (16) ise 6 yıldır kayak yaptığını ve kayağı Zigana’da öğrendiğini belirterek, “Abim kayak yapıyordu babam da yazdırdı öyle başladım. Birkaç kere lige girmiştim ama kolumu kırıp düştüm ligden. Bu sene yine bir şeyler yapacağız. Kayak çok güzel bir spor. Herkesin yapamadığı bir sporu yapmak çok eğlenceli, çok heves verici bir spor. Erzurum, Erzincan, Bayburt’ta yarışmalara katıldım” diye konuştu. “Aşırı bir yoğunluk var” Zigana Gümüşkayak Kayak Merkezi işletmecilerinden Abdullah Eroğlu da “Kayak sezonumuzu açtık. Dün ve bugünkü kar yağışıyla beraber pislerimizde kar yeteri seviyeye ulaştı. Tüm kayak severleri Zigana’ya bekliyoruz. Tesisimiz bütün pistleriyle, restoranı, otel kısmı, kafeteryası, tüm hizmetleriyle hazır bir şekilde misafirlerini bekliyor. Tesisimize şu an yerli yabancı turistler geliyor. Hafta sonu yerli ağırlıklı, hafta içi daha çok yabancı ağırlıklı çalışıyoruz. Her gün dışarıda bir çoban ateşimiz, müzik eğlencemiz oluyor. Gelen misafirler gününü güzel ve eğlenerek geçirsin diye. Kar yağışıyla beraber havanın da açması, havanın da güzel olmasıyla aşırı bir yoğunluk var. Biz de gelenlere hizmet vermeye çalışıyoruz” dedi. “Kar yağışıyla beraber havanın da güzel olmasıyla aşırı bir yoğunluk var” Zigana dağında 150 yatak kapasiteli otel, 300 kişilik alakart restoran, 300 kişilik kafeteraya, 200 takım kayak ekipmanı, snowboard, çocuklar için kızak ekipmanlarıyla hizmet verdiklerini ifade eden Eroğlu, “Kızağın pisti, kayakların pisti ayrı bir şekilde hazırlandı. Gerekli güvenlik önlemleri alındı. Minimum kazayla güzel bir sezon geçirmeyi düşünüyoruz. Kar yağışıyla beraber havanın da açması, havanın da güzel olmasıyla aşırı bir yoğunluk var ifadelerini kullandı.
14 Aralık 2024 Cumartesi - 21:12
Herkes karda poşetle kayarken o çiğköfte tepsisiyle kaydı
Gümüşhane’de yurtta kalan ünivesite öğrencileri, kar yağışının ardından poşetlerle kayarken, kendisine poşet verilmeyen bir öğrenci duruma sinirlenerek annesinin gönderdiği çiğköfte tepsisiyle kaydı. O anlar büyük ilgi gördü. Gümüşhane’de Eskibağlar Mahallesi’nde bulunan Gümüşhane Gençlik Spor Müdürlüğü Ahmet Ziyaüddin KYK erkek öğrenci yurdunun öğrencileri önceki gece yağan kar yağışını fırsat bilerek poşetlerle kaydı. Poşetler ve plastik kapaklarla kayan öğrenciler doyasıya eğlenirken arkadaşlarından kaymak için poşet isteyen ve alamayan Erdem Yıldız isimli öğrenci bu duruma sinirlenerek annesinin çiğköfte tepsisini alarak kaydı. O anlar sosyal medyada büyük ilgi görürken, annesinin gönderdiği çiğköfte tepsisinin çizildiğini ve annesine bir tepsi borçlu olduğunu söyleyen Yıldız, arkadaşlarının tepsi ile kayma isteklerini ise reddetti. “Anneme yeni bir çiğköfte tepsisi almak zorundayım” Çiğköfte tepsisiyle kaymanın poşetle kaymaktan daha zevkli olduğunu söyleyen Gümüşhane Üniversitesi Yazılım Mühendisliği Bölümü öğrencisi Erdem Yıldız, “Dün gece kar yağmaya başladı, biz odamızdaydık. Yurdumuz yüksekte olduğu için sosyal etkinliğimiz çok olmuyor biz de neden kaymayalım dedik. Çünkü burada çok güzel bir yokuşumuz var kaymaya başladık, bir arkadaşımız videoya çekti ve o video çok izlendi. Burada herkesin poşeti vardı kimse bana poşet vermedi, ben de bekleyin geliyorum dedim annemin yolladığı çiğköfte tepsisini aldım geldim ve şimdi görürsünüz dedim. Çiğköfte tepsisiyle kaymak poşetten daha zevkli. En son kayarken zaten rekora koşuyordum ama bir tane arkadaş aşağıdaki kız yurduna doğru gidiyordu ona ne oldu bilmiyorum. Annem videoyu görünce tepsiyi çizme demişti ama ona yeni tepsi almak zorundayım” dedi. “Çöp poşetini vücuduma geçirerek kaydım” Erdem Yıldız’a poşet vermedikleri için pişman olduklarını söyleyen Gençer Genç, "Az önceki arkadaş bizden poşet isteyince biz vermedik biraz bekledik baktık ki çiğköfte tepsisiyle gelmiş daha sonra biz çiğköfte tepsisini istedik bu sefer de o vermedi, canı sağ olsun. Çok güzel şekilde kaydık. Bu yokuşta çok güzel kaydık ben de çöp poşetini tamamen vücuduma geçirdim ve öyle kaydım mükemmel bir geceydi” diye konuştu. Eli kırık olmasına rağmen kaydığını ifade eden Sarp Erdel de, “Ben elim kırık olmasına rağmen geldim kaydım ve çok eğlendik. Yurdumuzun görevlileri ve güvenlikler de bize bir şey olmaması için başımızda bekledi. Çiğköfte tepsisiyle kayan arkadaş benim oda arkadaşım kendisine poşet verilmediği için çok kızdık” ifadelerini kullandı. Yurt Yönetim Memuru Mahmut Pınar başta olmak üzere yurdun güvenlik görevlileri de öğrencilerin güvenliği için eğlenceleri bitene kadar başlarında bekledi.
14 Aralık 2024 Cumartesi - 21:08
Herkes karda poşetle kayarken o çiğköfte tepsisiyle kaydı
Gümüşhane’de KYK yurdunda kalan erkek öğrenciler kar yağışının ardından poşetlerle kayarken, kendisine poşet verilmeyen bir öğrenci duruma sinirlenerek annesinin gönderdiği çiğköfte tepsisiyle kaydı. O anlar büyük ilgi gördü. Gümüşhane’de Eskibağlar Mahallesi’nde bulunan Gümüşhane Gençlik Spor Müdürlüğü Ahmet Ziyaüddin KYK erkek öğrenci yurdunun öğrencileri önceki gece yağan kar yağışını fırsat bilerek poşetlerle kaydı. Poşetler ve plastik kapaklarla kayan öğrenciler doyasıya eğlenirken arkadaşlarından kaymak için poşet isteyen ve alamayan Erdem Yıldız isimli öğrenci bu duruma sinirlenerek annesinin çiğköfte tepsisini alarak kaydı. O anlar sosyal medyada büyük ilgi görürken, annesinin gönderdiği çiğköfte tepsisinin çizildiğini ve annesine bir tepsi borçlu olduğunu söyleyen Yıldız, arkadaşlarının tepsi ile kayma isteklerini ise reddetti. “Anneme yeni bir çiğköfte tepsisi almak zorundayım” Çiğköfte tepsisiyle kaymanın poşetle kaymaktan daha zevkli olduğunu söyleyen Gümüşhane Üniversitesi Yazılım Mühendisliği Bölümü öğrencisi Erdem Yıldız, “Dün gece kar yağmaya başladı, biz odamızdaydık. Yurdumuz yüksekte olduğu için sosyal etkinliğimiz çok olmuyor biz de neden kaymayalım dedik. Çünkü burada çok güzel bir yokuşumuz var kaymaya başladık, bir arkadaşımız videoya çekti ve o video çok izlendi. Burada herkesin poşeti vardı kimse bana poşet vermedi, ben de bekleyin geliyorum dedim annemin yolladığı çiğköfte tepsisini aldım geldim ve şimdi görürsünüz dedim. Çiğköfte tepsisiyle kaymak poşetten daha zevkli. En son kayarken zaten rekora koşuyordum ama bir tane arkadaş aşağıdaki kız yurduna doğru gidiyordu ona ne oldu bilmiyorum. Annem videoyu görünce tepsiyi çizme demişti ama ona yeni tepsi almak zorundayım” dedi. “Çöp poşetini vücuduma geçirerek kaydım” Erdem Yıldız’a poşet vermedikleri için pişman olduklarını söyleyen Gençer Genç, “Az önceki arkadaş bizden poşet isteyince biz vermedik biraz bekledik baktık ki çiğköfte tepsisiyle gelmiş daha sonra biz çiğköfte tepsisini istedik bu sefer de o vermedi, canı sağ olsun. Çok güzel şekilde kaydık. Bu yokuşta çok güzel kaydık ben de çöp poşetini tamamen vücuduma geçirdim ve öyle kaydım mükemmel bir geceydi” diye konuştu. Eli kırık olmasına rağmen kaydığını ifade eden Sarp Erdel de, “Ben elim kırık olmasına rağmen geldim kaydım ve çok eğlendik. Yurdumuzun görevlileri ve güvenlikler de bize bir şey olmaması için başımızda bekledi. Çiğköfte tepsisiyle kayan arkadaş benim oda arkadaşım kendisine poşet verilmediği için çok kızdık” ifadelerini kullandı. Yurt Yönetim Memuru Mahmut Pınar başta olmak üzere yurdun güvenlik görevlileri de öğrencilerin güvenliği için eğlenceleri bitene kadar başlarında bekledi.
14 Aralık 2024 Cumartesi - 12:00
Karayolu kenarındaki çay ve gözleme tesisi yandı
Gümüşhane’nin Kürtün ilçesi sınırlarındaki Özkürtün beldesinde karayolu kenarında bulunan gözleme ve çay salonları gece çıkan yangınla küle döndü. Edinilen bilgiye göre, Özkürtün Beldesinde Gümüşhane-Kürtün karayolu kenarında bulunan ahşaptan yapılma gözleme ve çay salonlarında dün gece yarısı yangın çıktı. İlk olarak Yasemin Şinik’e ait gözleme salonunda başlayan ve elektrik kontağından çıktığı değerlendirilen yangın ahşapların tutuşmasıyla birlikte kısa sürede büyüyerek yandaki Yusuf Kaan Coşkun’a ait Çınaraltı Kafeye de yayıldı. Alevlerin metrelerce yükseldiği ve kısa sürede her iki işletmeyi de küle çeviren yangına Özkürtün Belediyesi itfaiye ekipleri ve vatandaşlar müdahale etti. Uzun süren çalışmaların ardından yangın söndürülürken her iki işyeri de kullanılamaz hala geldi.
13 Aralık 2024 Cuma - 09:41
’Kralların ve mazlumların sığınağı Osmanlı’nın unutulmaz hoşgörüsü kitaplaştırıldı
Gümüşhane’de Prof. Dr. Bayram Nazır tarafından uzun yıllar süren çalışmalar neticesinde ortaya çıkan “Güvenli Liman Mazlumların ve Kralların Sığınağı Osmanlı” kitabı Osmanlı Devleti’nin mültecilere olan hoşgörüsü ve onları korumak için savaşı bile göze alan sert tutumlarını belgelerle gözler önüne sererken, günümüzün mülteci tartışmalarına da ışık tutuyor. Gümüşhane Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Nazır tarafından uzun süren çalışmalar neticesinde kaleme alınan “Güvenli Liman Mazlumların ve Kralların Sığınağı Osmanlı” kitabı Osmanlı Devleti’nin ülkelerinden kaçarak kendisine sığınan mültecilere yönelik hassasiyetini gözler önüne seriyor. Türkiye’de uzun yıllar gündem olan ve son olarak Suriye’de Esed yönetiminin devrilmesi ile Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönmesi için tartışmaların sürdüğü dönemde tamamladığı çalışmada, günümüz mülteci politikalarının Osmanlı Devleti’nin politikasıyla bire bir örtüştüğünün altını çizen Prof. Dr. Bayram Nazır, Avrupa’nın önemli krallarından Macar Kralı Tökeli İmre, İsveç Kralı Demirbaş Şarl ve Macar Kralı Rkczi Ferenc başta olmak üzere pek çok üst düzey yöneticinin de Osmanlı Devleti’nin merhametine sığındığını belirtti. Prof. Dr. Bayram Nazır, Osmanlı Padişahı Abdülmecid’in kendisine sığınan mültecileri bırakmamak adına Avusturya ve Rusya ile savaşı bile göze aldığını ifade ederek mülteci hassasiyetinin boyutunu gözler önüne serdi. “Osmanlı’ya matbaayı ilk mülteciler getirmiştir” Günümüzde Avrupa’nın mülteciler konusundaki tavırlarını eleştirerek Osmanlı Devleti’nin geçmişte mültecilere yönelik gösterdiği hoşgörüye vurgu yapan Prof. Dr. Bayram Nazır, “Bu çalışmamızda 1492 yılından Osmanlı Devleti’nin yıkılışına kadar Avrupa’dan Osmanlı Devleti’ne sığınan mültecilere konu edindik. Osmanlı arşivinden ve Avrupa arşivlerinden faydalanarak hazırlamış olduğumuz bu kitapta Osmanlı Devleti’nin mültecilere gösterdiği misafirperverlik ve bu misafirperverliğin Avrupa başkentlerindeki yankıları konusunu ele aldık. Malum olduğu üzere insanlık ya da Avrupa, Batı Avrupa özellikle Suriye’deki mülteciler konusunda önemli bir sınavdan geçmektedir. Mülteciler genellikle Avrupa ülkeleri, mültecileri kendi din ve ırkından olmayanları kabul etmemiş ve onlar için duvarlar, tel örgüler örmüşken, tarih laboratuvarına baktığımızda Osmanlı Devleti kendi dininden ve ırkından olmayan insanları misafir etmiş ve bu konuda büyük fedakârlıklarda bulunmuştur. 1492 yılında Endülüs Emevi Devleti’nin yıkılmasıyla burada bulunan Yahudiler ve Müslümanlar Osmanlı Devleti’ne iltica etmişler ve Osmanlı Devleti bu insanları kabul ederek İmparatorluğun değişik bölgelerine yerleştirmişlerdir. Bu dönemde Piri Reis’ten sonra Kemal Reis Osmanlı Devleti’ne sığınmak isteyen bu mültecileri Osmanlı Devleti’ne gemilerle taşımış. Bunlar İstanbul, Selanik ve Osmanlı Devleti’nin diğer şehirlerinde yerleşmişlerdir. Sultan 2. Bayezid bu mültecileri kabul etmiş ve hatta İspanya Kralı için şöyle bir ifade kullanmıştır. ’Şaşıyorum İspanya kralının aklına kendi ülkesini fakirleştirirken benim ülkemi zenginleştiriyor’ ifadesini kullanmıştır. Bu Osmanlı Devleti’ne sığınan, İspanya’dan gelen Museviler ve Müslümanlar İstanbul’da ilk matbaayı kurmuşlar. Bizde şöyle bilinir, ilk matbaanın Osmanlı Devleti’nde 1727 yılında açıldığı kabul edilir. Oysa İspanya’dan gelen bu insanlar İstanbul’da matbaa kurmuşlar, kitaplar bastırmışlar. Latince, İspanyolca, İngilizce, Almanca kitaplar basılmış ve bunların üzerine kitapların kapağına Sultan II. Bayezid’in himayesinde basılmıştır, ifadesi kullanılmıştır” dedi. “Krallar bile mülteci olarak Osmanlı Devleti’ne sığınmıştır” Kralların dahi mülteci olarak Osmanlı Devleti’ne sığındığını aktaran Prof. Dr. Nazır, “Daha sonraki yüz yıllarda özellikle 1703-1730 yılında Osmanlı Devleti’nin padişahlığını yapan 3. Ahmet, 3 Avrupalı kralı Osmanlı Devleti’nde misafir etmiştir. 3 mülteci kral Osmanlı Devleti’ne sığınmıştır. Bunlardan birisi Macar Kralı Tökeli İmre Osmanlı Devleti’ne sığınıyor. Avusturya ile yapmış olduğu mücadeleyi kaybedip Osmanlı Devleti’ne sığınıyor ve İzmit’te yaşamını devam ettiriyor. 1703 yılında İzmit’te hayatını kaybediyor ve buraya defnediliyor. İki asır sonra Avusturya hükümeti ve Macar hükümetinin ortaklaşa çalışmaları sonucunda kabri Macaristan’a götürülüyor. Diğer bir kral Osmanlı Devleti’ne sığınan İsveç kralı Demirbaş Şarl’dır. 1700-1709 yılında Osmanlı devletine sığınmış. 15 günlüğüne Osmanlı Devleti’ne sığınıyor. Fakat Osmanlı devletinde 5 yıl kalıyor. Bu sığınma İsveç Kralı’nın Osmanlı Devleti’nde bulunması, Osmanlı Devleti’nde 5 yıl kalması, Osmanlı Devleti ile İsveç arasında dostluk köprülerinin kurulmasına vesile oluyor. İsveç Kralı Türkiye’de kaldığı yıllarda, Osmanlı Devleti’nde kaldığı yıllarda kara kalem çalışması yapıyor ve Osmanlı donanmasının resimlerini çiziyor. Çizmiş olduğu bu resimlere Yaramaz ve Yıldırım isimlerini veriyor bu gemilere. Hatta bugün İsveç’te bulunan iki tane geminin adı Yaramaz ve Yıldırım’dır. Bu İsveç Kralı’ndan kalan bir hatıradır. Yine Osmanlı kültürüne ait bazı kelimelerin İsveç Kralı’nın Türkiye’de kaldığı bu 5 yıl münasebetiyle İsveç diline girdiğine şahit olmaktayız. Yine 3. Ahmet döneminde Osmanlı Devleti’nin misafir ettiği başka bir kral da Macar Kralı Rkczi Ferenc’tir. 1711’de Osmanlı Devleti’ne sığınıyor ve 1735 yılında ölene kadar yani yaklaşık 25 yıl Osmanlı Devleti’nde mülteci olarak Tekirdağ’da yaşamını devam ettiriyor” diye konuştu. “Mültecilere kucak açmamız bizim medeniyetimizin uygarlığımızın bir gereğidir” Osmanlı Devleti’nin 19. Yüzyılda zor şartlarda olmasına rağmen mültecileri kabul ettiğini ifade eden Prof. Dr. Bayram Nazır, “Mesela Osmanlı Devleti’ne sığınan 1849 yılında Macar Milli Kahramanı ve kralı Lajos Kossuth, 7500 kişiyle beraber bakanlar kurulu askeri erkân, sivil erkân Osmanlı Devleti’ne sığınıyor ve Osmanlı Devleti bunların misafirperverliğine o kadar özen gösteriyor ki bunları korumak, muhafaza etmek için. Mesela dönemin sadrazamı Mustafa Reşit Paşa bunları misafir eden konaklara ve kişilere özel talimatlar gönderiyor ve bu talimatlarda bunlara verilecek kahvaltıdaki menülere kadar her şeye titizlikle riayet edilmesi ve buna riayet etmeyen kişilerin hakkında şiddetli cezalara başvuracağı Osmanlı belgelerinde yer almaktadır. Şimdi bizim kültürümüzde, bizim medeniyetimizde zulme uğrayan kim olursa olsun ister Hristiyan, ister Müslüman, ırkı, dini ne olursa olsun, Osmanlı Devleti ve bugün de Türkiye Cumhuriyeti Devleti zulme uğrayan insanlara hiç sorgu yapmaksızın kabul etmiştir. Gerek batıdan, Avrupa’dan Osmanlı Devleti’ne gelen mülteciler için bunu görüyoruz. Gerekse bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin uyguladığı politika, Osmanlı Devleti’nin mültecilere uyguladığı politikayla birebir örtüşmektedir. Bakın şu son derece ilginçtir. 1849 yılında Osmanlı Devleti İngiltere’ye bir mektup yazar Dışişleri Bakanlığı’ndan ve kendisine sığınan mültecilerin bir kısmı İngiltere’nin almasını ister. Fakat İngiltere’den gelen cevap da bu sene bütçede mülteciler için para ayrılmadığından bunun kabul edilemeyeceğini Osmanlı Devleti’ne bildirir. Osmanlı Devleti de 19. yüzyılda zor şartlarda olmasına rağmen bu mültecileri kabul eder ve Osmanlı belgelerinde gördüğümüz ve öğrendiğimiz kadarıyla iğneden ipliğe kadar bütün bunlar kayıt altına alınmıştır. Mültecilerin bütün ihtiyaçlarını karşılama yoluna gitmiştir. Ve bunda asla ve asla tereddüt göstermemiştir. O kadar ince hususlara dikkat edilmiş ki emin olun bugün bile bu hususlara dikkat edecek herhangi bir devletin olduğunu düşünmüyorum. Yani bizim mültecilere kucak açmamız gerek Suriyeli mültecilere ya da gerek başka ülkelerden Türkiye’ye sığınan mültecilere kucak açmamız bizim medeniyetimizin uygarlığımızın bir gereğidir. Zulme kim uğrarsa uğrasın biz onlara kucak açmışızdır” ifadelerini kullandı. “Sultan Abdülmecid ’Tacımı ve tahtımı veririm mültecileri vermem’ demiştir” Günümüzdeki mülteci karşıtı tartışmaların Osmanlı Devleti’nde de yaşandığını belirten Prof. Dr. Bayram Nazır, “O dönemde aynı konu tartışılmış Osmanlı Devleti meclisinde, demiş ki Osmanlı Devlet adamlarından bazıları belgelerde yazıyor. ’Biz bu insanları neden kabul ediyoruz?’ ’Bunları kabul etmenin bizi devletimize faydası ne?’ dendiğinde o zaman kahir ekseriyetle, devlet adamlarının büyük bir kısmı bu fikri reddetmişler. Zulme uğrayan kim olursa olsun Osmanlı Devleti bunları kabul etmiştir. Ve şunu özellikle belirtmem gerekiyor. Osmanlı Devleti’ne sığınan bu mültecilere Avusturya ve Rusya kayıtsız şartsız iadesini istiyor. İadesi olmadığı takdirde Osmanlı Devleti’ne savaş açmakla tehdit ediyorlar. Dönemin padişahı Sultan Abdülmecid ise şu deklarasyonu yayınlıyor. Diyor ki ’Tacımı veririm, tahtımı veririm fakat ülkeme sığınanları asla iade etmem’ diyor. Sultanın yayınlamış olduğu bu deklarasyon, bütün Avrupa başkentlerinde büyük bir heyecana yol açıyor. Macar Kralı Kossuth Kütahya’da bulunduğunda çocukları, teyzesi kendisinden sonra Kütahya’ya geliyor ve bu çocuklar yanına geldiğinde burada bir tören düzenleniyor. Macar Kralı’nın bu törende yapmış olduğu konuşmaya biz sahibiz. Osmanlı arşiv belgelerinde Macar Kralı’nın konuşması var. Kossuth konuşmasında diyor ki, ’Allah-u Teala yeryüzünü yarattığından beri böyle adaletli, merhametli, mağdurlara merhamet eden, onları koruyan böyle bir padişah daha henüz gelmemiştir. Rabbim ömrünü uzun eylesin ve düşmanlarını da kahretsin. Değil Türkistan, umum üzere bütün Avrupa ahalisi Sultan Abdülmecid’in saçının bir kılına kurban olsun’ diye bir konuşma yapıyor. Hatta yanındakiler de belgenin ifadesiyle, yüksek bir sesle, ’Amin’ diyerek feryat etmişler” bilgilerini paylaştı.
12 Aralık 2024 Perşembe - 16:28
Gümüşhane Emniyetinden satranç turnuvası
Gümüşhane İl Emniyet Müdürlüğü polislerinden oluşan 16 kişilik ekiple satranç turnuvası düzenlendi. Gümüşhane İl Gençlik ve Spor Merkezi Zeka Oyunları odasında 16 polis memurunun katıldığı turnuva İl Emniyet Müdürlüğü ile kurumlar arası işbirliği ile gerçekleştirildi. Polis memurlarının moral ve motivasyonlarının arttırılması hedeflenen turnuva, kurumlar arası işbirliğinin de önemini hatırlattı. Dünya çapında önemli bir strateji oyunu olarak kabul edilen satrançta 16 polis memurunun hünerlerini sergilediği yarım saatlik ve 5’er turdan oluşan turnuva renkli anlara sahne oldu. Rastgele eşleşmelerin ardından her tur kazanan ve kaybeden oyuncuların yeniden eşleşmesi ile 5 turdan oluşan 16 kişilik turnuvada galip gelen polis memuruna satranç takımı hediye edilirken, turnuvaya katılan diğer polis memurlarına da katılımcı belgesi verildi.
11 Aralık 2024 Çarşamba - 12:28
Gümüşhane’de otomobilin çarptığı koruma altındaki yaban keçisi telef oldu
Gümüşhane’de karayolundan karşıya geçmeye çalışan yaban keçisine otomobil çarptı. Keçi telef olurken otomobilde maddi hasar meydana geldi. Olay, sabah saatlerinde Gümüşhane’nin merkeze bağlı Pirahmet Köyü yakınlarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Kelkit’ten Gümüşhane istikametine hareket halindeki 29 AAC 710 plakalı otomobilin sürücüsü V.K. Pirahmet Köyü girişinde bir anda karayoluna fırlayan yaban keçisine çarptı. Çarpmanın etkisiyle direksiyon hâkimiyetini kaybeden sürücü otomobilin kontrolünü zorlukla sağlayarak dururken, otomobilin çarptığı koruma altındaki yaban keçisi savrularak telef oldu. Yaban keçisine çarpan otomobilde ise maddi hasar meydana geldi.
11 Aralık 2024 Çarşamba - 09:11
İşletmecisi olmayan okul kantininde öğrenciler alışveriş yaparken güven ve dürüstlük kavramlarını öğreniyor
Gümüşhane’de bulunan bir okulda hayata geçirilen projeyle öğrenciler işletmecisi olmayan kantinde hem ihtiyaçlarını karşılıyor hem de güven ve dürüstlük kavramlarını yaşayarak öğreniyorlar. Gümüşhane’de bulunan Mustafa Canlı Bilim ve Sanat Merkezi’nde hayata geçirilen uygulamayla öğrenciler güven ve dürüstlük gibi kavramları birebir hayatın içerisinden öğreniyor. Daha önce kantini bulunmayan okulda öğrencilerin talebi üzerine açılan ve eğitimcilerin de dezavantajlı bu durumu avantaja çevirmek için hayata geçirdikleri uygulamada öğrenciler işletmecisi bulunmayan kantindeki ürünleri alarak paralarını belirlenen kutuya atarak gerekirse para üstlerini de kendileri alıyor. 112 öğrencinin bulunduğu okulda hayata geçirilen uygulamada öğrencilerin talepleri üzerine alınan ürünlerin fiyatlarının belirlenerek raflara koyulduğunu ifade eden okul müdürü Osman Someren, haftalık rutin sayımlarında hiçbir eksiklik meydana gelmediğini belirterek öğrencilerinin güvenlerini boşa çıkarmadıklarını söyledi. “Öğrencilerimiz bizi yanıltmadı” Amaçlarının öğrencilerin hiçbir denetim mekanizması olmadan da erdemli davranışlar sergileyebileceğini göstermek olduğunu ifade eden Mustafa Canlı Bilim ve Sanat Merkezi müdürü Osman Someren, “Okulumuzun 112 öğrencisi vardı ve bir kantinimiz yoktu. Öğrencilerimizden bize böyle bir talep geldi biz de kendi imkânlarımızla herhangi bir işletmecisi olmayan bir kantin oluşturmaya karar verdik. Biz okul yönetimi olarak ürünlerimizi öğrencilerimize de danışarak alıyoruz, onların temel ihtiyaçlarını karşılayacak su, kek ve bisküvi tarzı yiyecekleri alıyoruz. Kapı her zaman açık herhangi bir işletmeci yok çocuklar kantine girerek istedikleri ürünü alıyorlar. Ürünlerimizin fiyatları üzerlerinde yazılı paralarını bırakıyorlar gerekirse para üstlerini alıyorlar, bu şekilde bir döngüyle devam ediyoruz. Amacımız şuydu, herhangi bir denetim mekanizması olmadan da çocuklarımızın erdemli davranışlar sergileyebileceğine bizim inancımız tamdı zaten uygulamayı yaptıktan sonra onlar da bizi yanıltmadılar. Haftalık sayımlarımız oluyor biz bu sayımlarda hiçbir eksikle karşılaşmadık hatta fazlalık bile oldu. Bu da bizi sevindiriyor ve mutlu ediyor” dedi. “Bu uygulamanın yaygınlaşmasının faydalı olacağını düşünüyorum” Sosyal Bilgiler dersinde bu tür kavramları öğrencilerine sözlü olarak anlattıklarını ancak bu tür uygulamaları eğitimlerle bu tür davranışların daha kalıcı hale geldiğinin altını çizen Mustafa Canlı Bilim ve Sanat Merkezi müdür yardımcısı ve Sosyal Bilgiler öğretmeni Filiz Köksal, “Öğrencilerimiz bu küçük kantinimizde kendileri paralarını vererek istedikleri ihtiyaç ürünlerini yine kendileri alabiliyorlar. Burada çocuklar dürüstlük, adalet, güven gibi değerleri öğreniyorlar, sorumluluk sahibi olmayı öğreniyorlar bu projeye de başlarken bunu amaçlamıştık. Çocuklarımızdan emindik onlar da bizi yanıltmadılar. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde de buna benzer uygulamalar var ve bunun yaygınlaşmasının faydalı olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
10 Aralık 2024 Salı - 14:05
Gümüşhane’de kaçak tütünle doldurulmuş 6 bin 450 adet dolu makaron ele geçirildi
Gümüşhane’nin Şiran ilçesinde polis ekiplerinin yaptıkları operasyonda kaçak tütünle doldurulmuş 6 bin 450 ve boş vaziyette bin 200 adet makaron ele geçirildi. Edinilen bilgiye göre, Gümüşhane İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM) ekipleri tarafından, ülke genelinde kaçak/sahte alkollü ürünlerinin toplum nezdinde ulaşılabilirliğinin önlenmesi amacıyla Gıda Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Şiran İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan denetimler neticesinde, Şiran ilçesinde ikamet eden B.T. isimli şahısta kaçak tütün ve makaron olduğu tespit edildi. Yapılan aramada B.T. isimli şahıstan kaçak tütünle doldurulmuş 6 bin 450 ve boş vasiyette bin 200 adet olmak üzere toplamda 7 bin 650 adet kaçak makaron ele geçirildi. B.T. isimli şahıs hakkında 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa muhalefet suçundan adli işlem başlatıldı.
09 Aralık 2024 Pazartesi - 16:04
Gümüşhane’de ruhsatsız silah operasyonu
Gümüşhane’de jandarma ekipleri tarafından yapılan çalışmalarda 1 adet ruhsatsız tabanca ile 1 adet ruhsatsız tüfek ele geçirildi. Edinilen bilgiye göre, Gümüşhane İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalarda Kürtün ilçesi Demirciler Köyü’nde ikamet eden Ş.Y., isimli şahısta ruhsatsız el yapımı silah bulunduğu ve bu silahla çocuğu E.Y.‘nin Araköy köyü bölgesinde havaya ateş açtığı bilgisine ulaşıldı. Jandarma ekipleri tarafından yapılan işlem neticesinde Ş.Y. İsimli şansın üzerinde bulunan 1 adet ruhsatsız tabanca ile 1 adet şarjöre el konuldu. Yine Kürtün İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan çalışmalar neticesinde ruhsatsız otomatik tüfekle havaya ateş ettikten sonra olay yerinden uzaklaşan şahısların bulunduğu araç içerisinde yapılan aramada araçta yolcu olarak bulunan İ.D. İsimli şahsa ait av tüfeğine el konuldu. Haklarında adli tahkikat başlatılan şahıslar, alınan ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
06 Aralık 2024 Cuma - 16:55
Dr. Mustafa Çalık ölümünün 1. Yıldönümünde Gümüşhane’de anıldı
Gümüşhaneli tarihçi, yazar, siyaset bilimci Dr. Mustafa Çalık, vefatının birinci yılında Gümüşhane Üniversitesinde düzenlenen programla anıldı. Geçen yıl kanser tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybeden ve 8 Aralık günü memleketi Gümüşhane’de toprağa verilen tarihçi, siyaset bilimci, yazar Dr. Mustafa Çalık için anma programı düzenlendi. Gümüşhane Üniversitesi’nde adının verildiği Dr. Mustafa Çalık Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirilen anma programında ilk olarak Dr. Mustafa Çalık için Kuran-ı Kerim tilaveti yapıldı. Açılış konuşmalarını Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Naci Bostancı ve Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Üyesi Tuna Koç yaptı. Açılış konferansını ise Çalık’ın liseden arkadaşı Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı ve Ankara Milletvekili Prof.Dr. Vedat Bilgin gerçekleştirdi. Anma programı kapsamında Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu üyesi Dr. Murat Yılmaz’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen ‘Mustafa Çalık ve Türkiye Günlüğü’ isimli panelde ise Hatay Milletvekili Doç.Dr. Hüseyin Yayman, Prof.Dr. Fatih Yalçın, Prof.Dr. Mehmet Özden, Prof.Dr. Sıddık Çalık ve Prof.Dr. Hüseyin Aliyar Demirci konuşmacı olarak bulundu. “Yüz yıl öncesinin rüyaları içerisinde yaşadı ama bugünün gerçeklerini de çok iyi biliyordu” Anma programından önce Dr. Mustafa Çalık’ın kararlı ve mücadeleci karakterinden bahseden Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Bostancı, “Öncelikle Allah rahmet eylesin, bizim arkadaşımızdı. Mülkiyede beraber okuduk. Sonraki süreçte de hayat güzergâhlarımız birbirine çok yakındı. 1989 yılında bir grup arkadaşla birlikte Mustafa Çalık’ın evinde Türkiye Günlüğü Dergisi’ni başlatmıştık. O dergi hala geçmişte Mustafa Çalık’ın büyük gayretleriyle yaşamaya devam ediyor, bugün de bu görevi bu hatırayı, bu meşaleyi sürdüren arkadaşlarımıza da buradan selam olsun. Gümüşhane Üniversitesi’nde de bir anma programı yapılıyor, böylesine memleketin ve milletin değerlerini yâd etmek onların geçmişteki hayat çizgilerini, memleket meselelerine ilişkin neler söylediklerini tekrar gündeme getirmek son derece kıymetli. Rahmetli Mustafa Çalık bir ahlak ve mücadele insanıydı. Az çok Mustafa Çalık’ı tanıyan herkes onun ne kadar kararlı, inatçı, mücadeleci bir insan olduğunu gayet iyi bilir. Yüz yıl öncesinin rüyaları içerisinde yaşadı ama bugünün gerçeklerini de çok iyi biliyordu. Yüz yıl öncesinin rüyaları çok dramatiktir malum, çok romantiktir ve çok kahramancadır, çok kırık bir hikâyedir bütün bu nitelikleri kendi şahsında toparladı. O da romantik bir kahraman gibi yaşadı, bir mücadele ve ahlak insanı olarak yaşadı ve amansız bir hastalık neticesinde hayata veda etti. Her ölüm erkendir derler ama Mustafa Çalık, şüphesiz yapacağı çok işler vardı, yapacağı çok mücadeleler vardı artık onlar bir miras olarak geride kalan kuşaklar için yürütülmesi gereken mücadeleler. Düşünce hayatımızda son derece önemli bir yeri vardı. Bir kişilik bir kimlik olarak mutlak suretle hatırlanması ve dersler çıkarılması gereken bir karakter. Mustafa bir karakterdi yani derinliği olan bir insandı. Köşeli referansları olan bir insandı, tavizsiz normları olan bir insandı” dedi. “Gençlerin fikirlerine çok değer verirdi” Geçen yıl hayatını kaybeden Gümüşhaneli Dr. Mustafa Çalık’ın gençlerin fikirlerine çok değer veren bir kişi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi Dr. Murat Yılmaz, “Mustafa Çalık’ı 1987 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisiyken tanıdım. Mustafa Çalık Amerika Birleşik Devletleri’nden dönmüş ve Devlet Planlama Teşkilatı’nda bizim siyasallı olduğumuzu duyunca bizimle tanışmak istedi, konuştuk. Daha sonra ev telefonumu aldı arada arar davet ederdi yanına. Sonra Türkiye Günlüğü Dergisi’nin kuruluş çalışmalarına davet etti. Biz o zaman genç insanlardık, Mustafa abinin en dikkati çeken özelliği gençlerin fikrine çok değer verirdi. Dergi kurulduğunda onlar bizden 10-15 yaş büyük olmalarına rağmen biz de orada konuşulan şeyler hakkında kanaat ifade ederdik. Bir kere hiç unutmuyorum. Bir yazı ısmarlamış bir profesörden, yazıyı okumamı istedi. Okudum ve bu yazı yayınlanmamalı dedim. Gerekçelerimi anlattım, Mustafa abi kendini mahcup hissedecek olmasına rağmen yayınlamadı yazıyı. Mustafa abinin kamuoyuna yansıyan polemikçi bir tarafı olmakla beraber gerçekten bir meselenin bütün yönlerini, taraflarını dinlemeye, anlamaya çalışan işin aslını, esasını merak eden bir yönü vardı. Bu sene birinci vefat yıldönümü bu anma programı Gümüşhane’de memleketinde, görev yaptığı üniversitede yapılıyor. Tabiatıyla gençlerin bu emsal insanları tanıması, bu mecraları bilmesi çok kıymetli. Bir de tabi ki her memleketin kendisi için bu kadar fedakârca gayret eden evlatlarına sahip çıkması lazım” diye konuştu.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder