Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Gümüşhane
Gümüşhane’de Endonezya rüzgârı esti
20 Aralık 2025 Cumartesi - 09:46:15
Gümüşhane Üniversitesi’nde öğrenim gören Endonezyalı öğrenciler, ülkelerinin kültürünü tanıtmak amacıyla ’Endonezya Festivali’ düzenledi. Gümüşhane Üniversitesi Dr. Mustafa Çalık Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlen etkinlikte Endonezyalı öğrenciler yöresel kıyafetleriyle birlikte, ülkelerine özgü geleneksel dansları, Batik sanatı ile Ebru sanatı ve yöresel yemekleri katılımcıların beğenisine sundu. Özellikle sergilenen dans gösterileri izleyicilerden büyük ilgi görürken, programa katılan protokol üyeleri ve vatandaşlar etkinliği ilgiyle takip etti. Kültürel etkileşimin ön plana çıktığı programda katılımcılar Endonezya kültürünü yakından tanıma fırsatı buldu. "Uluslararası öğrenciler sayesinde farklı dünyalarla tanışıyoruz" Dünyadaki insanların kültür noktasında birbirilerini tanımanın en önemli yolunun eğitim olduğunu vurgulayan Gümüşhane Valisi Aydın Baruş, "Bugün Türkiye dünyanın dört bir tarafından gelen yüzbinlerce uluslararası öğrenci sayesinde artık farklı dünyalarla tanışıyor. Gümüşhane Üniversitesi’nin çatısı altında 70’in üzerinde ülkeden gelen kardeşlerimiz olmasa Gümüşhaneli bir insanın bir Endonezyalı ile tanışma ihtimali yüzde kaçtı. Gümüşhane Üniversitesi çatısı bu imkânı bize sağladı ki dünyanın Türkiye’den belki de 10 binlerce kilometre uzağında olan ülkelerden kardeşlerimizin yaşam kültürü, anlayışları ve hayatı nasıl kavradıklarını bugün öğrenebiliyoruz ki öğrendikçe de hepsini çok seviyoruz" dedi. Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oktay Yıldız da, "Bizim Endonezya’yla aramızda çok kadim bir kültürel bağ var. Özellikle Kanuni zamanında Endonezyalı dindaşlarımız Kanuni Sultan Süleyman’dan bir yardım talebinde bulunmuş ve o günkü şartlarda giden kadırgalarla o ülkeyle aramızda bir bağ kurulmuştur. Her ne kadar bugün modern dünyanın haritalarında iki ayrı coğrafya oldukça mesafeler göstermiş olsa bile kültürel olarak oldukça yakın bir coğrafyadan, oldukça yakın iki insan grubundan bahsediyoruz" ifadelerini kullandı. Gümüşhane Üniversitesi’nde eğitim gören Endonezyalı Muhammed Refaldy ise, "Bu etkinliği Gümüşhane’de Endonezya’daki kültürünü tanıtmak için yaptık. Türkiye ile bizim kültürümüz arasında bağlantı da var bence, bizde Batik ve Ebru sanatı kültürü var. Batik kültüründe sadece kumaşlar farklı. Bence Türkiye ve Endonezya arasında eskiden beri bir bağ var" diye konuştu. "Kültürümüzü tanıtabildiğimiz için çok mutluyuz" Ülkelerini tanıtmaktan duydukları memnuniyeti dile getiren Aqilah Şurahman 26, "Biz ülkemizi herkese tanıtmak istiyoruz. Çok mutluyuz, biz aslında az kişinin katılacağını düşünüyorduk ama Maşallah insanlar çok fazla ilgi gösterdi. Bu yüzden çok mutluyuz kültürümüzü tanıtabildik" ifadelerini kullandı. Gümüşhane Üniversitesi öğrencisi Cansu Güldoğan da "İnsanlar burada Endonezya kültürünü tanıma fırsatı buldu. Dans gösterileri çok hoşuma gitti ve Türkçe konuşmaları, bizim kültürümüzü de tanımaya çalışmaları da ayrıca hoşuma gitti" dedi. "Bayburt’ta çok Endonezyalı yok, buraya vatandaşlarımı görmeye geldim" Bayburt’a gelin olarak giden ve Bayburt’ta kendisi ve bebeği dışında çok az Endonezyalı olduğunu ifade eden Delyma Okur, "Burada olduğum için çok mutluyum çünkü Bayburt’ta sadece ben ve bebeğim var. Diğer Endonezyalı vatandaşlarım ile buluşmak için buraya geldim. Onlarla kendi dilimizde konuştum kendi dilimi konuşmayı özlemişim. Endonezya yemeklerini de tekrar tatmak çok güzel oldu. Burada gerçekten evimde hissettim" diye konuştu. Gümüşhane Üniversitesi Uluslararası Öğrenci Koordinatörü Doç. Dr. İsmail Çalık ise, "Öğrencilerimiz bu festival için çok büyük emek sarf ettiler. Kendi yörelerindeki kıyafetleri, oyunları bizlere izlettirdiler. Bizim temel görevimiz Gümüşhane’ye gelen öğrencilerimizin uyum süreçlerini daha da kolaylaştırmak, onlara destek olmak. Gümüşhane’deki tüm paydaşlarla bir araya gelerek bu etkinliği düzenlemek için katkı sunduk" ifadelerini kullandı.
19 Aralık 2025 Cuma - 14:27
Yavru kedi camide vaaz sırasında cemaatle ve tespihle oynadı
Gümüşhane kent merkezindeki Karşıyaka Camii’nde cuma namazı öncesi verilen vaaz sırasında camiye giren yavru kedi, cemaatle oyun oynadı. Vaaz esnasında cami içerisinde dolaşan yavru kedi, saf arasında oturan vatandaşların yanına gelerek zaman zaman tespihlerle oynadı. Yavru kedinin cami içerisindeki hareketleri, camide bulunan bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
19 Aralık 2025 Cuma - 10:59
Gümüşhane’de trafik kazası: 1’i ağır 4 yaralı
Gümüşhane-Trabzon Karayolunda bu sabah meydana gelen trafik kazasında 1’i ağır 4 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre, Gümüşhane merkeze bağlı Övündü Köyü mevkiinde Cemil Ö. (46) yönetimindeki 27 L 1991 plakalı otomobil, sürücüsünün buzlanan yolda direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu yolun solundaki bariyerlere çarptı. Kazada sürücü Cemil Ö. ile araçta yolcu olarak bulunan Leyla Ö. (37) ve Ömer Asaf Ö. (4) hayati tehlikeleri olmayacak şekilde yaralanırken, Kadir Ö. (18) ise ağır yaralandı. Yaralıların tedavilerinin Gümüşhane ve Torul Devlet Hastanelerinde devam ettiği öğrenildi.
19 Aralık 2025 Cuma - 09:09
Sürücülerin korkulu rüyası Tersun Dağı’nda kartpostallık görüntüler
Gümüşhane-Şiran arasındaki en kısa güzergah olan 2 bin rakımlı Tersun Dağı Geçidi, etkili olan kar yağışının ardından kartpostallık görüntülere sahne oldu. Kıvrım kıvrım yolları ve dik rampalarıyla sürücülerin ’korkulu rüyası’ olan geçitte, karın oluşturduğu eşsiz manzara havadan görüntülendi. Doğu Karadeniz bölgesini İç Anadolu ve Doğu Anadolu’ya bağlayan en kısa ve en kritik güzergahlardan biri olan Gümüşhane-Şiran karayolu üzerindeki Tersun Dağı Geçidi, kış mevsiminin gelişiyle birlikte bambaşka bir kimliğe büründü. 2 bin metre rakımda yer alan geçit, kar yağışının ardından ladin ve çam ormanlarıyla kaplı coğrafyasında seyrine doyumsuz manzaralar meydana getirdi. Kar yağışının ardından kristalize olan ağaç dalları ve bembeyaz örtüyle kaplanan dik yamaçlar, havadan çekilen görüntülerle bölgenin doğal güzelliğini bir kez daha kanıtladı. Yol boyunca uzanan köknar ve çam ağaçlarının kar altındaki heybetli duruşu, sürücülere zorlu bir yolculuğun yanında görsel bir huzur da vaat ediyor. Tersun Dağı, sadece zorlu rampaları ve keskin virajlarıyla değil, sunduğu panoramik manzaralarla da biliniyor. Keskin virajları, dik rampaları ve kış aylarında eksik olmayan sisiyle bilinen geçit, karın ardından adeta bir labirenti andırıyor. Drone çekimlerine yansıyan görüntülerde, kar altındaki kıvrımlı yolların arasından süzülen araçlar, doğanın gücü karşısındaki mücadeleyi gözler önüne seriyor. Bölgedeki ormanlık alanlar, devasa ağaçların dallarındaki kar kütleleriyle kışın tüm görkemini yansıtıyor. Görsel güzelliğinin yanı sıra kış aylarında buzlanma ve tipi nedeniyle zaman zaman ulaşıma kapanma noktasına gelen Tersun Dağı, sürücüler için büyük bir sınav niteliği taşıyor. Kışın tüm sertliğinin hissedildiği geçitte, Karayolları ekipleri ulaşımın aksamaması için 7/24 mesai harcıyor. Bölge halkı ve yolu aktif kullanan sürücüler, yıllardır dile getirilen ’Tersun Tüneli’ projesinin bir an önce hayata geçirilmesini bekliyor. Tünelin yapılmasıyla birlikte hem can güvenliğinin maksimum seviyeye çıkacağı hem de yakıttan ve zamandan büyük tasarruf sağlanacağı vurgulanıyor.
27 Haziran 2024 Perşembe - 22:23
Ters yönde ilerleyen sürücünün faciaya davetiye çıkarttığı anlar kameraya yansıdı
Gümüşhane-Trabzon karayolunda ters yönde hareket eden otomobilin faciaya davetiye çıkarttığı anlar başka bir aracın kamerasına yansıdı.
26 Haziran 2024 Çarşamba - 14:58
Gümüşhane’de her yıl sular altında kalan 50 mezarlık taşınacak
Gümüşhane’nin Torul ilçesinde baraj sularının yükselmesiyle birlikte yaz aylarında sular altında kalan 50 mezarlık taşınacak. Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Çamlıca Mahallesi’nin mezarlığı 8 yıldır Torul Barajı’nın su seviyesinin artmasıyla yaz aylarında sular altında kalıyor. Yakınlarının mezarlarının sular altında kaldığını gören mahalle sakinleri ise büyük üzüntü yaşıyor. 8 yıldır süren sorunla ilgili talepler üzerine harekete geçen yetkililer, sorunun çözümü için mezarlıkların taşınmasına karar verdi. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından alınan karara göre ilerleyen günlerde yapılacak ihale ile sular altında kalan yaklaşık 50 mezarlık, baraj sularının ulaşamayacağı bir noktaya taşınarak sorun ortadan kaldırılacak. Taleplerinin olumlu sonuçlanmasından dolayı mutluluklarını dile getiren mahalle sakinleri, en kısa sürede tamamlanması planlanan taşıma işleminin ardından yakınlarının mezarlarına gönül rahatlığıyla gidebileceklerini söyledi. “Sular içerisinde kalan ölülerimiz bu çalışmayla inşallah kurtulacak” Mezarlıkların taşınırken eski haline uygun şekilde taşınması gerektiğini ifade eden Çamlıca Mahallesi sakinlerinden Şenol Bostanoğlu, “Her sene mezarlığımızı su basıyor. Ölülerimiz suyun içerisinde kalıyor. Bayramlarda insanlar mezarlarının başına ulaşıp dua edemiyor. ’Suyun mezarlığa zararı yok’ deniliyor, olmasın da ama yazık günah bu. Benim annem, babam ve kardeşim burada. Bize 8 senedir söz verdiler, ’taşıyacağız’ dediler. Şimdi taşınma kararı çıktı. İnşallah bu sorunumuzu giderirler. Temmuz’un 12’sinde ihaleye çıkacak ve mezarlıklar taşınacak. İnşallah verdikleri sözü tutarlar. Biz mezarlığın kepçeyle kazılıp direkt yukarıya taşınmasını da kabul etmiyoruz. Biz mezarlığımızı zamanında yaptırmışız ama bu mezarlıkların olduğu şekliyle taşınıp yapılması gerekiyor” dedi. "Mezarlıklar taşınırsa huzur bulacağız" Yakınlarının mezarlarını artık huzur içerisinde ziyaret edebileceklerini dile getiren Turgay Bostan, “Belli bir yere kadar yani en azından 50 civarında mezarlığımız sular altında kalıyor. Mahalleli olarak bunlar bizim hep atalarımız, dedelerimiz, akrabalarımız. Buralar bizim için önemli mekânlar. Benim anneannem sular altında kalıyor ve bu bizi rahatsız ediyor. Bu mezarlık taşınırsa en azından biz huzur bulacağız. Bayramlarda büyüklerimizin mezarlarını daha huzur içerisinde ziyaret edebileceğiz” diye konuştu.
23 Haziran 2024 Pazar - 09:31
Güzelhisar Kalesi’nin varisleri yayla şenliğinde bir araya geldi
Trabzon’da bulunan Güzelhisar Kalesi’nin varisi Üçüncüzade Ömer Paşa’nın torunları, Gümüşhane’de yayla şenliğinde bir araya geldi. Gümüşhane’nin Torul ilçesi Soğuksu Yaylası’nda 1737-1745 yıllarında Osmanlı Cihan Devleti’nin Trabzon Valiliği görevini üstlenen Gümüşhaneli Üçüncüzade Ömer Paşa’nın torunları tarafından yayla şenliği düzenlendi. Trabzon’da 13’üncü yüzyılda Cenevizliler döneminde inşa edilen tarihi Güzelhisar Kalesi’nin de içinde yer aldığı arazinin varisleri olan sülale mensupları, Üçüncüoğlu Beyliği döneminde yapılan ve unutulmaya yüz tutmuş geleneksel yayla şenliği etkinliğini tekrar hayata geçirerek, Üçüncüoğlu sülalesinin geleneklerini hatırlattı. 1967 yılında Üçüncüoğlu sülalesini tekrar bir araya getirmek için çalışmalara başladığını ve son gelinen duruma kendisinin bile inanamadığını söyleyen araştırmacı-yazar Adnan Güngör Üçüncüoğlu, Güzelhisar Kalesi’nin mülkiyetini almak için açtıkları davada da sona gelindiğini açıkladı. Şenliğe katılan yaklaşık 500 kişi, sahneye çıkan sanatçıların müzikleri ve horonlar eşliğinde doyasıya eğlendi. “Trabzonlular ne yapacağımı bilseler kaleyi bana hemen verirler” Adnan Güngör Üçüncüoğlu, “1967 yılından beri kendi sülalemi toparlamak için, nereden geldiğini bulmak için İstanbul’da 3 sene kaldım. Orada bu işlere başladım, 55 sene sonra da bu hale geldi. Bu konuda 5 tane kitap yazdım sülalem hakkında. Son kitabım da çıktı onu da dağıttım burada. Bundan 25 sene önce dernek kurmak için 7 tane Üçüncüoğlu’nu bir araya getiremiyorken bugün 3 binin üzerinde akrabamızı bir araya getirdim. Bu tabloyu görünce ağlamak istedim mutluluktan. Avrupa’dan, Asya’dan akrabalarımızı bir araya getirmek o kadar kolay bir durum değil. Biz Osmanlı torunuyuz, Ömer Paşa Trabzon Valisi olduğu zaman buralar onundu. Bu şenlikleri o başlatmıştı, o zamanlar bu şenliklerde yayla beyliği kavramı vardı bu beyliği alabilmek için de 200-250 koyun veriyorlardı. Biz de burada yayla beyimizi bir kadından seçtik. Ganita Kalesi ile ilgili de son iki davamız kaldı, onları da alacağız. Hak bizim, tapu bizim en az 300 sene önce alındı orası. Ben o kaleyi Trabzon’un halkına açacağım, bilseler ne yapacağımı bana bugün verirler. Bu işin buraya kadar gelebileceğini kim bilirdi ki” dedi. Üçüncüoğlu Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na 500 bin TL’lik bağışta bulunarak şenlik beyi seçilen Şengül Çağlayan, “Bu şenlik gurur verici, mutluluk verici. Üçüncüoğlu sülalesine mensup olmak çok gurur verici bir durum. Ben de burada şenlik ağası seçildim, çok güzel bir duygu” ifadelerini kullandı.
23 Haziran 2024 Pazar - 09:15
Güzelhisar Kalesi’nin varisleri yayla şenliğinde bir araya geldi
Trabzon’da bulunan Güzelhisar Kalesi’nin varisi Üçüncüzade Ömer Paşa’nın torunları, Gümüşhane’de yayla şenliğinde bir araya geldi. Gümüşhane’nin Torul ilçesi Soğuksu Yaylası’nda 1737-1745, yıllarında Osmanlı İmparatorluğu’nun Trabzon Valiliği görevini üstlenen Gümüşhaneli Üçüncüzade Ömer Paşa’nın torunları tarafından yayla şenliği düzenlendi. Trabzon’da 13’üncü yüzyılda Cenevizliler döneminde inşa edilen tarihi Güzelhisar Kalesi’nin de içinde yer aldığı arazinin varisleri olan sülale mensupları, Üçüncüoğlu Beyliği döneminde yapılan ve unutulmaya yüz tutmuş geleneksel yayla şenliği etkinliğini tekrar hayata geçirerek, Üçüncüoğlu sülalesinin geleneklerine tekrar hayat verdi. 1967 yılında Üçüncüoğlu sülalesini tekrar bir araya getirmek için çalışmalara başladığını ve son gelinen duruma kendisinin bile inanamadığını söyleyen araştırmacı-yazar Adnan Güngör Üçüncüoğlu, Güzelhisar Kalesi’nin mülkiyetini almak için açtıkları davada da sona gelindiğini açıkladı. Şenliğe katılan yaklaşık 500 kişi, sahneye çıkan sanatçıların müzikleri ve horonlar eşliğinde doyasıya eğlendi. “Trabzonlular ne yapacağımı bilseler kaleyi bana hemen verirler” Adnan Güngör Üçüncüoğlu, “1967 yılından beri kendi sülalemi toparlamak için, nereden geldiğini bulmak için İstanbul’da 3 sene kaldım. Orada bu işlere başladım, 55 sene sonra da bu hale geldi. Bu konuda 5 tane kitap yazdım sülalem hakkında. Son kitabımda çıktı onu da dağıttım burada. Bundan 25 sene önce dernek kurmak için 7 tane Üçüncüoğlu’nu bir araya getiremiyorken bugün 3 binin üzerinde akrabamızı bir araya getirdim. Bu tabloyu görünce ağlamak istedim mutluluktan. Avrupa’dan, Asya’dan akrabalarımızı bir araya getirmek o kadar kolay bir durum değil. Biz Osmanlı torunuyuz, Ömer Paşa Trabzon Valisi olduğu zaman buralar onundu. Bu şenlikleri o başlatmıştı, o zamanlar bu şenliklerde yayla beyliği kavramı vardı bu beyliği alabilmek için de 200-250 koyun veriyorlardı. Biz de burada yayla beyimizi bir kadından seçtik. Ganita Kalesi ile ilgili de son iki davamız kaldı, onları da alacağız. Hak bizim, tapu bizim en az 300 sene önce alındı orası. Ben o kaleyi Trabzon’un halkına açacağım, bilseler ne yapacağımı bana bugün verirler. Bu işin buraya kadar gelebileceğini kim bilirdi ki” dedi. Üçüncüoğlu Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na 500 bin TL’lik bağışta bulunarak şenlik beyi seçilen Şengül Çağlayan, “Bu şenlik gurur verici, mutluluk verici. Üçüncüoğlu sülalesine mensup olmak çok gurur verici bir durum. Ben de burada şenlik ağası seçildim, çok güzel bir duygu” ifadelerini kullandı.
23 Haziran 2024 Pazar - 09:13
Geleneksel Türk misafir odalarının el emeği göz nuru örnekleri Gümüşhane’de
Gümüşhane’nin merkeze bağlı Sarıçiçek köyünde geleneksel Türk misafir odalarının atmosferini yansıtan, usta ve çırağın ellerinde şekillenen misafir odaları 1,5 asırdır ayakta duruyor. Sarıçiçek köyünde yaşayan Hacı Ömer Ağa tarafından İpek Yolu üzerindeki kervanların yorgun misafirlerini ve hayvanlarını ağırlamak için 1873 yılında yaptırılan misafir odaları günümüzde de hem aynı işlevini devam ettiriyor hem de turizme hizmet ediyor. Usta ve çırağın anlaşmazlığa düşünce en güzel eseri ortaya koymak için yarıştıkları, çırağın eserinin daha fazla ilgi görmesi üzerine ustasının mesleği bırakmasına yol açtığı da rivayet edilen iki misafir odası alt katları ve yanlarında dönemin bineği olan at, eşek ahırıyla birlikte 1,5 asır boyunca hizmet verdi. Türk mimarisinin erken dönem örneklerini sergileyen köy odaları, mimarisi ve ahşap süslemeleriyle ilgi görürken süslemelerin uyumu, kullanılan renklerin canlılığıyla dikkat çekiyor. Köylülerin de tarihin izlerini günümüze taşıyan bu benzersiz çalışmayı koruyarak günümüze gelmesini sağladığı odalar, sadece el emeğiyle yapılan, ince işçilik ve yılların deneyimiyle bezenen sanat eserleri olarak nitelendiriliyor. Odaların her bir köşesinde usta ve çırağın titizlikle yaptığı el işçiliği göze çarparken duvar süslemelerinden tavan işlemelerine, yer minderlerinden ahşap oymalarına yer sofrasına kadar her detay, geçmişin ruhunu bugüne taşıyor. Geçmişten günümüze taşınan misafirperverlik kültürünün en güzel yansımalarından birisi olan odada bulunan aynı yaştaki yer sofrası ise 1,5 asırdır gelen misafirlere hizmet veriyor. “Misafirleri ağırlamak için ustayla çırağın yaptığı 2 oda” Köylerinde yapılış hikayesiyle de ilgi çeken 2 misafir odası olduğunu kaydeden Sarıçiçek Köyü Muhtarı Metin Gündüz, “İki tane odamız var. Tarihi değerini koruyor. Yazın yerli, yabancı turistlerimiz geliyor ziyarete. Turistleri geldikçe ağırlamaya çalışıyoruz. Bunlar misafir amaçlı yapılmış. Yani o zamanki devirde araç olmadığı için o zaman gelenler burada konaklardı. At, eşek böyle şeylerle gelirler. Gelen de burada kalırdı üç gün, beş gün. O zamanki şartlarda misafir için yapılmış odalar. Yani ustayla çırağın ikisi buraya başlamışlar. Ustayla çırak arasında ufak bir problem yaşanmış. Çırak gidecekken aşağıda da başka bir dedemiz o da bize bir oda yap demiş, yapabilirsen. O da oraya başlamış. Kimileri geliyor ustanın odasını beğeniyor, kimileri çırağın odasını beğeniyor. Aralarında böyle bir mevzu geçmiş. O zamanki şartlarda burayı yaparken kimseyi içeri almamışlar. Bitirdikten sonra usta tamamlamamış. Ustaların da tam olarak nereden geldiği, nereli olduğunu bilmiyoruz. Trabzon tarafından geldikleri söyleniyor. Özelliği el işçiliği olması. Şimdiki şartlarda tabi ki bu odaları yapan birçok kişi de var. Ama o zamanki şartta adam bir murç bir çekiçle yapmış” dedi. “Sarıçiçek misafirperver bir köydür, vefalı bir köydür” Köy sakinlerinden Arif Şenel de bu odaların Sarıçiçek köyünün ne kadar misafirperver olduğunu gösteren bir kanıt olduğunu belirterek, “Bu odaların altında at ahırı dediğimiz yani gelen misafirin atlarının kalması için de yerler yapılmış. Gelen misafir burada ağırlandığı gibi atları da ağırlanıyordu. Hatta diğer odanın şimdi şu köyünün önünde hemen hemen bir 30 dönüm bir arazi var. Yani değerli bir yer. Oranın sahibi o arazi odaya vakfetmiş. Yani bizden sonra gelen nesil, buraya gelen misafirleri ağırlasın, yedirsin, içirsin diye. Burada kim misafiri ağırlarsa bu arazi de onundur demiş. Yapan adam bugünü düşünmüş. Gelene, misafire hizmet etsin diye ağırlasın diye orayı da oraya vakfetmiş. Oranın gelirinden odaya gelen misafire de baksın diye. Onun için gerçekten Sarıçiçek köyü misafirperver bir köydür, vefalı bir köydür” ifadelerini kullandı.
19 Haziran 2024 Çarşamba - 09:42
Gümüşhane’de evlerde su tasarrufunu arttıracak projenin patenti alındı
Gümüşhane’de Dr. Öğr. Üyesi Selahattin Budak tarafından evlerde sıcak su musluğu açıldığında su ısınana kadar boşa akan suların tekrar şebekeye kazandırılması için hazırlanan proje patentini aldı. Projeyle birlikte evlerde su tasarrufunun büyük oranda arttırılması hedefleniyor. Gümüşhane Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde görevli Dr. Öğr. Üyesi Selahattin Budak, Öğr. Gör. Yusuf Yakut ve Öğr. Gör. Harun Çolak tarafından hazırlanan, ‘Muslukta İstenilen Su Sıcaklığı Elde Edilene Kadar Boşa Akacak Soğuk Suyu Tekrar Şebekeye Tekrar Kazandıran Sistem’ olarak adlandırılan buluş ile birlikte evlerde su tasarrufunu artırmayı hedefliyor. Evlerde bulunan kombilere entegre edilerek çalışacak sistemde, su ısınana kadar geçen sürede akan soğuk su bir haznenin içinde korunarak, ortalama sıcaklığa ulaştıktan sonra şebeke sistemine dahil edilecek. Bu buluşun fiziki olarak ortaya çıkarılması için çalışmaya hazır olduklarını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Selahattin Budak bu noktalardaki su kaybını tamamen ortadan kaldırmayı hedeflediklerini ifade etti. “Herkesin evine girebilecek ve su tasarrufu sağlayabilecek bir buluş” Projenin çalışma detaylarından bahseden ve bu yönüyle her evde kolaylıkla kullanılabileceğini aktaran Dr. Öğr. Üyesi Selahattin Budak, “Bizim patentini aldığımız proje herkesin evinde uygulayabileceği bir yöntem. Buradaki amacımız banyoda, mutfakta sıcak su kullanılırken suyun ısınmasına kadar geçen zamandaki su kaybını en aza indirmek. Bizim patentini almış olduğumuz projede şebekeden alınan suyun ısınana kadar tekrar geri dönüşümle hazne içerisinde kalmasını ve ısındıktan sonra tekrar şebekeye gönderilmesini sağlıyor. Özellikle banyoda su açıldığında en az bir kova su boşa gidiyor. Bizim amacımız buradaki kaybı tamamen ortadan kaldırmak veya en aza indirmek. Bir kova 30 litre olsa, haftada 3 gün banyo yapılsa 100 litre, 10 katlı bir binada bunun olduğunu düşünün neredeyse bin litre su kaybını önleyebiliriz. Biz bu patenti aldık bize teklif gelirse öncelik olarak ülkemiz için bunu ekonomiye kazandıracağız. Biz bu sistemde kombiye herhangi bir şey takmadan, suyun çıkış bölgesine bu sistemi kuruyoruz. Burada suyun belirli bir dereceye kadar ısınana kadar o soğuk suyun sıcak su sitemine girmesine izin vermiyoruz. Su ısındıktan sonra şebekeye iletilmiş oluyor” dedi.
17 Haziran 2024 Pazartesi - 09:45
Artabel Gölleri’nde baharın renk cümbüşü başladı
Gümüşhane’nin Torul ilçesi sınırlarında bulunan Türkiye’nin muhteşem dağ manzaralarından biri ve doğal güzelliklerin adresi olan Artabel Gölleri Tabiat Parkı, Haziran ayında buzla kaplı gölleri, coşkun dereleri, görkemli şelaleleri ve renk renk çiçekleriyle adeta cennetten bir köşe haline gelerek ziyaretçilerini mest etmeye başladı. Kristal berraklığındaki sularıyla ünlü 22 göle ev sahipliği yapan Artabel Gölleri Tabiat Parkı, yaz mevsimiyle birlikte eşsiz bir doğa harikasına dönüştü. Karların erimeye başlamasıyla ortaya çıkan çiçekler ve yeşilin binbir tonuyla Artabel Gölleri Tabiat Parkı, doğa tutkunları ve fotoğrafçılar için eşsiz manzaralar sunmaya başladı. Göllerin etrafını bir tablo gibi süsleyen çiçekler ve her adımda farklı bir renkle karşılaşmak, ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatırken göllerin mavi sularıyla beyaz kar ve rengarenk çiçekler mükemmel bir uyum sergiliyor. “Işıkla suyun buluştuğu zirve” ve “Yüksek zirvelerin cenneti” olarak anılan Artabel, kentin en yüksek noktası olan 3 bin 331 metre rakımlı Abdal Musa Zirvesi de dahil olmak üzere birçok zirveyi barındıran vadilerle dolu ve kendini insandan sakınan yüksek bir coğrafyada yer alıyor. Yalçın dorukların çevrelediği buzul gölleri, endemik bitki ve canlıları, eski göç yolları, yabani hayvan çeşitliliği, zengin flora ve faunasıyla özellikle yaz aylarında ziyaretçilerine eşsiz manzaralar ve güzellikler sunan Artabel Gölleri Tabiat Parkı, Gümüşhane’nin çatısı olarak nitelendiriliyor. Tabiatın mest edici güzellikleriyle dolu bir yer olmasının yanında Osmanlı-Rus harbi döneminden kalma şehit mezarları, siperler, savaş yolları, karargah yıkıntıları bulunması nedeniyle tarihi sit alanı olarak ilan edilen Artabel Gölleri Tabiat Parkı, yaz mevsimlerinde gürül gürül akan dereleri, görkemli şelaleleri ve kristal berraklığındaki gölleri görmek için Türkiye’nin dört bir yanından gelen doğaseverleri ağırlıyor. 1998 yılında tabiat parkı ilan edilen 58 bin 590 dekarlık alana yılın ilk ziyaretini gerçekleştiren grup olan Ankara Mülkiye Doğa Topluluğu üyesi sporcular Gümüşhane Dağcılık, Doğa Sporları ve Gençlik Derneği (GÜDAK) Başkanı Mustafa Akbulut rehberliğinde gerçekleştirdikleri yürüyüşte karşılaştıkları manzara karşısında “Fevkaladenin fevkinde”, “Muhteşem” ifadelerini kullanırken coğrafyanın tertemiz olmasından çok etkilendiklerini söyledi. “Tek kelimeyle muhteşem ve inanılmaz” Sporculardan Fahriye Kümbül, ilk defa geldikleri Gümüşhane’de çok keyifli zamanlar geçirdiklerini belirterek, “Gördüğümüz doğa bizi büyüledi desem yeri var. Özellikle bu Artabel Gölleri ve gezdiğimiz Karaca Mağarası inanılmaz güzeldi. Buraların tanıtımı belki daha fazla yapılmalı ama yapılırsa da acaba bozulur mu diye kaygılanıyorum. Tek kelimeyle muhteşem ve inanılmaz bir gezi oldu benim için. Zorlandığımız mesafeler oldu belki ama yapılmayacak bir şey değil. Herkes yürüyebilir. Beni en çok buradaki bitkilerin çeşitliliği, renkleri, ilk defa gördüğüm ters laleler oldu” dedi. “Gümüşhane’ye ve özellikle de Artebel’e gelmekten dolayı çok mutluyuz” Arif Kümbül ise genelde Ankara civarında günübirlik geziler yaptıklarını ve Gümüşhane coğrafyasının uzun zamandır gündemlerinde olduğunu belirterek, “Genel olarak seyahatimizden, özellikle de bugün Artebel’e gelmekten dolayı çok mutluyuz. Çok yorulmadık. Biraz yürüme idmanımız var zaten. Onun da payı var mı bilmiyorum ama diz problemi falan olmayan birisi için normal bir parkur. Ben de özellikle bitki örtüsünden çok etkilendim. Belki Temmuz ayında daha farklı olacak. Bir daha yolumuz düşerse öyle bir mevsim farklılığı da yapabiliriz” diye konuştu. “Bir sürü dağa çıktım ama buradan daha güzelini görmedim diyebilirim” Bodrum’dan gelen Aynur Dülger Ataklı ise, “Ben Bodrum’dan geldim. Aslen Artvinliyim. Fakat Artvin’le kıyaslayınca Gümüşhane bizden daha şanslı. Yeşili, ormanı daha bol. Gerçekten görülmeye değermiş. Yıllardır trekking yapıyorum. Bir sürü dağa çıktım ama buradan daha güzelini görmedim diyebilirim. Gümüşhane’nin halkını da çok sevdik. Kendimizi hep evimizde gibi hissettik. Uzun bir yolculuktu ama değdi. Şu anda Bodrum yanarken burada bulunmak büyük bir ayrıcalık” ifadelerini kullandı. “Dağlara bittim, bir tane naylon çöp poşet görmedim” Grubun en kıdemlilerinden olan 71 yaşındaki İbrahim Beneklioğlu da, “Dağları rahatlıkla tırmandık keçi gibi. Buranın yürüyüşü kolay da değil, zor da değil. Ama bizim için gayet normaldi. Çünkü biz antrenmanlı sayılırız. Buranın en çok hoşuma giden yeri ne derseniz dağlar. Dağlara bittim. Zaten dağlar kendini gösteriyor. Hele o karlı dağlar. Harika. Tek kelimeyle özetlemek istersek fevkaladenin fevkinde diyebiliriz. Herkesin gelmesini isterim, görmesini isterim. Temizlik beni çok etkiledi burada. Bir tane naylon çöp poşet görmedim. Halkı ve buradaki duyarlı doğacıları gerçekten tebrik ediyorum ve onları kutluyorum” dedi. “Buraları korumak gerek” Grubun organizatörü Gümüşhaneli İsmail Hakkı Karakelle ise Mülkiye Doğa Topluluğu olarak Gümüşhane’yi uzun zamandır planladıklarını belirterek, “Birçok yere gidiyoruz. İlk yatmalı Ankara dışına çıkış benim memleketimde olacak dedim ve Gümüşhane’ye geldik. Arkadaşlar şu ana kadar memnunlar. İnşallah sonunu da öyle götürürüz. Ben de Artebel’e ilk defa geldim. Bir Gümüşhaneli olarak GÜDAK Başkanı Mustafa Akbulut’a çok teşekkür ediyorum. Buraları korumak gerek. Lütfen yol çıkmasın buraya. Yol çıktığı zaman buralara naylon torba geliyor, pet şişe geliyor ve ondan sonrası artık o tadı kalmıyor. Bu güzelliğiyle bizden eskiler bize bırakmışlar, biz de çocuklarımıza, torunlarımıza bırakalım” diye konuştu. “Artabel her geldiğinizde sizi farklı bir bitki örtüsüyle ve farklı manzaralarla karşılıyor” Bayburt’tan gelen akademisyen Fatma Cebeci de, “Burası insan elinin değmediği bir doğa harikası. Şehrin kaosundan, gürültüsünden, keşmekeşinden kaçıp buraya geliyorsunuz ve geldiğinizde burada sizi suyun sesi, kuşların cıvıltısı ve göğsünüzün içinde çarpan kalbinizin sesi karşılıyor. Bunların hepsini burada duyabiliyorsunuz, dinleyebiliyorsunuz. Tüm bu güzellikleriyle Artabel Gölleri herkesi bekliyor. Herkesin de gelip görmesini isterim. Bunun dışında buranın ayrı bir güzelliği, ayrı bir inanılmaz coğrafyası var ki her geldiğinizde sizi farklı bir bitki örtüsüyle ve farklı manzaralarla karşılıyor. O yüzden bir kere geldimlik bir yer değil kesinlikle. Farklı zamanlarda, farklı aylarda gelip bu güzellikleri farklı aylarda, farklı tablolarla görmek çok çok daha kıymetli” ifadelerini kullandı.
16 Haziran 2024 Pazar - 12:23
‘Hareketlilik Yılı’nı 240 metre yükseklikte kutladılar
Gümüşhane’de minik sporcular ve antrenörleri Türkiye ve Avrupa’nın en yüksek cam seyir teraslarından birisi olan 240 metre yükseklikteki Torul Cam Seyir Terasında, ‘2024 Hareketlilik Yılı’na dikkat çekmek için spor yaptı. Kentin en önemli turizm destinasyonlarından birisi olan cam terasta farklı bir etkinlik düzenleyen Gümüşhane Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Herkes İçin Spor Federasyonu İl Temsilciliği bünyesindeki sporcu ve antrenörler Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak tarafından ilan edilen ‘2024 Hareket Yılı’na dikkat çekmek için cam teras üzerinde yerden 240 metre yükseklikte spor yaptı. 240 metrelik yüksekliği ile Türkiye ve Avrupa’nın en yüksek seyir teraslarından biri olma özelliğini taşıyan ve bu özelliğiyle her yıl binlerce adrenalin tutkununu ağırlayan cam terasta Hareketlilik Yılı ilan edilen 2024 yılında insanları spora teşvik etmek için spor yapan minik sporcular yükseklik nedeniyle bazen korksalar da, antrenörlerinin direktiflerini yerine getirerek etkinliği tamamladı. Her yıl ortalama 3 milyon aracın geçiş yaptığı tarihi ipek yolu Gümüşhane-Trabzon bölünmüş karayoluna 1,5 kilometre mesafede bulunan ve hem ilçe merkezi hem Harşit Çayı hem de yüksek zirvelerin eşsiz manzarasını ziyaretçilerine sunan Torul Kalesi Cam Seyir Terası yükseklik korkusu olanlara zor anlar yaşatmasıyla biliniyor. “Herkes spor yapmalı, buna temelden başlamalıyız” Yerden 240 metre yükseklikte spor yapmanın adrenalin dolu bir deneyim olduğunu söyleyen Gümüşhane Gençlik ve Spor Müdürlüğü antrenörü Hasan Hüseyin Boşnak, “Gençlik ve Spor Bakanımız Osman Aşkın Bak’ın 2024 yılını Hareketlilik Yılı ilan etmesinden dolayı bizler de bugün Avrupa’nın en yüksek cam teraslarından birisi olan Torul Cam Seyir Terası’na gelerek farkındalık oluşturmak için spor yaptık. Bizim için çok ayrı bir deneyim oldu, çocuklar çok sevindi ve çok mutlu oldular. Herkesi spora davet ediyorum. Herkes spor yapmalı, biz buna en temelden başlamalıyız. Hastalıklara önlem olarak kesinlikle spor yapmalıyız, bütün insanları hareketli olmaya ve spor yapmaya davet ediyoruz” dedi. “Bazı arkadaşlar yükseklikten dolayı korktu” Herkesi spor yapmaya davet eden Mert Durdu (16), “Şu anda Torul Cam Seyir Terası’ndayız. Hareketlilik yılı nedeniyle geldik spor yaptık. Çok eğlenceliydi, bazı arkadaşlar yükseklikten dolayı korktu ama çok iyi oldu. Herkesi spora davet ediyorum çok güzel bir şey” diye konuştu. Eğlenceli vakit geçirdiklerini söyleyen Ahmet Rasim Peker (8), “Geldik, eğlendik, sporlar yaptık ve gezip eğlendik. İlk başta cam terasa geldiğimde biraz korktum sonra alıştım. Ben herkesi spora davet ediyorum, spor çok güzel” ifadelerini kullandı.
16 Haziran 2024 Pazar - 09:46
Şehit Necmettin öğretmensiz 7. Babalar Günü babası için buruk geçiyor
Şehit öğretmen Necmettin Yılmaz’ın babası Hamit Yılmaz, şehit edilen oğlu Necmettin Yılmaz’sız 7. Babalar Günü’nde evlat acısını ilk günkü gibi içinde taşıyor.
16 Haziran 2024 Pazar - 07:30
Gümüşhane protokolü bayramlaştı
Gümüşhane protokolü Kurban Bayram namazını Kemaliye Camiinde kılarak vatandaşlarla bayramlaştı. İl Müftüsü Hüseyin Gün’ün vaaz ve duasının ardından bayram namazı teşrik tekbirleriyle kılındı. Namazın bitmesinin ardından geniş bir halka oluşturularak cami içinde bayramlaşma töreni gerçekleştirildi. Vali Alper Tanrısever, eski Adalet ve Milli Savunma Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu, Belediye Başkanı Vedat Soner Başer, İl Genel Meclisi Başkanı Eşref Balki, GTSO Başkanı İsmail Akçay ve eski Milletvekili Sabri Varan’ın katıldığı bayramlaşma merasiminde protokol üyeleri vatandaşlarla bayramlaştı. Camideki programın ardından protokol üyeleri 15 Temmuz Zafer Meydanında da vatandaşlarla bayramlaşarak bir süre sohbet etti.
15 Haziran 2024 Cumartesi - 10:56
Altınpınar Limni Gölü el değmemiş doğasıyla hayran bırakıyor
Gümüşhane’nin Torul ilçesindeki Altınpınar köyünde bulunan Altınpınar Limni Gölü el değmemiş doğası, etrafındaki ormanları, civarındaki otantik yaylaları ve doğal güzellikleriyle görenleri büyülüyor. Gümüşhane’nin turizmdeki parlayan yıldızı Torul ilçesindeki Altınpınar köyünde bulunan ve Zigana dağının eteklerindeki Limni Gölü Tabiat Parkı ile aynı isimli Altınpınar Limni Gölü el değmemiş doğası, etrafındaki ormanları, civarındaki otantik yaylaları ve doğal güzellikleriyle görenleri büyülüyor. Denizden bin 880 metre yükseklikte, Gümüşhane’ye 37, Torul ilçesine ise 15 kilometre uzaklıktaki gölün el değmemiş doğası ve kamp alanları ziyaretçileri kendisine adeta hayran bırakıyor. “Çadırları göl kenarına kurup, göl manzarasıyla uyanıyorsunuz” Ankara’dan gölü ziyaret etmek için gelen İpek Ereli, “Ben burayı çok güzel buldum doğayla iç içe. Herhangi bir tesis kurulmamış ve bunun böyle olması bence daha güzel çünkü doğallığı bozmuyor. Çadırları direk göl kenarına kurarak kamp yapabiliyorsun, uyandığında göl manzarasıyla uyanıyorsun. Doğayla iç içe olmaması ve insanların yığılmamış olması burayı daha güzel yapıyor” diye konuştu. “Altınpınar Limni Gölü’nün el değmemiş doğasının bozulmaması gerekiyor” Kamp yapmak için Altınpınar Limni Gölü’nü tercih eden Ali Çetinel, “Doğal güzellikleri ve tabiatıyla bence herkesin gelip görmesi gereken harika bir yer. Buranın kesinlikle bozulmaması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
14 Haziran 2024 Cuma - 17:24
Jandarma Teşkilatı’nın 185. kuruluş yıldönümü rütbeli personelin konseriyle kutlandı
Gümüşhane’de Jandarma Teşkilatı’nın 185. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında rütbeli personellerin verdiği konser vatandaştan yoğun ilgi gördü. Fatih Parkı’nda düzenlenen kuruluş yıldönümü etkinliklerine Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever, Gümüşhane Belediye Başkanı Vedat Soner Başer, Gümüşhane İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Serhat Demiral ve İl Emniyet Müdürü Taner Cömert ve protokol üyeleri katıldı. Etkinlikler kapsamında Fatih Parkı’nda jandarma teşkilatına ait teçhizatlar vatandaşlara tanıtıldı. Jandarma Teşkilatı’nın 185. Kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında rütbeli jandarma personelleri tarafından verilen konser ise vatandaşlardan yoğun ilgi gördü. “Jandarmanın sıcak yüzünü vatandaşlarımıza göstermek istedik” Jandarma teşkilatındaki personellerin farklı yüzlerini göstermek istediklerini ve halkla iç içe olmalarını sağlamak istediklerini belirten Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever, “Bugün 14 Haziran Jandarma teşkilatımızın 185’inci kuruluş yıldönümü. Biz kuruluş yıldönümünü, yani bir nevi jandarmamızın doğum gününü sadece kapalı salonlarda, kendi aramızda değil vatandaşımızla birlikte kutlamak istedik. Bunun için buraya jandarmamızın emniyet ve asayiş görevlerini yerine getirirken kullandığı teçhizatları, ekipmanları sergiledik. Öte yandan jandarmamızın özellikle trafik ile ilgili gösterdiği hassasiyete ve çocuklarımızın bu noktadaki eğitimine verdiği öneme binaen trafik eğitim kitlerini burada sergiledik. Jandarmamızın farklı bir yönünü de göstermek istedi arkadaşlarımız, burada jandarmadan her rütbeden personel çalıyorlar, söylüyorlar vatandaşımızı eğlendiriyorlar. Malum jandarmanın sadece soğuk yüzü bilinir ama aslında bu toplumun içinden çıkan gayet sıcakkanlı insanlardır bunu göstermek istedik. Kurulduğu günden bu güne kadar dosta güven düşmana korku veren jandarma teşkilatımızın 185’inci kuruluş yıldönümü, doğum günü kutlu olsun” dedi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder