POLİTİKA - 04 Haziran 2022 Cumartesi 12:00

Suriye'ye daha kapsamlı bir operasyon iddiası

A
A
A
Suriye'ye daha kapsamlı bir operasyon iddiası

Gaziantep Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, Türkiye’nin Suriye’ye yapacağı operasyonun 30 kilometre ile sınırlı kalmayacağını belirterek, ''Ben kapsamlı bir operasyon bekliyorum. Yani sadece Tel Rıfat, Menbiç odaklı değil Hatay’dan Haseke’ye kadar, 150 kilometre derinliğe kadar kapsamlı bir stratejiye 'ihtiyaç var' diyorum'' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın operasyon sinyali sonrası gözler Suriye’nin kuzeyine yapılacak operasyona çevrildi. Gaziantep Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu,yılanın başının küçükken ezilmesi gerektiğini belirterek, yapılacak operasyonun Haseke ve Halep’in bir kısmını da içine alacak şekilde 150 kilometre derinliğe kadar inilmesini beklediğini söyledi

“İran bölgeye yerleşmeye başladı”

Rusya’nın Ukrayna savaşı dolayısıyla çekildiği bölgelere İran’ın yerleştiğini belirten Şeyhanlıoğlu, “Suriye son 10 yılda İran, Rusya, ABD ve terör örgütleri tarafından işgal edildi. Merkezi otoritesi hemen hemen dağıldı. Suriye dağıtıldıktan sonra esas hedef terör koridorunun oluşturulmasıdır. Yani burada PYD terör örgütünün kontrolünde Amerika Birleşik Devletleri’nin çıkarlarına hizmet edecek bu bölgeyi daimi olarak işgal altında tutacak. İran’la çıkarları doğrultusunda Suriye’yi parça parça edecek bir yapı ortaya çıkarmaktı. Maalesef şuanda Rusya’nın Ukrayna savaşından dolayı kısmen geri çekilmesi İran’ın bölgeyi daha fazla doldurmaya başladı” dedi.

“30 kilometre yetmez 150 kilometrelik bir alanda olması gerekiyor”

Yapılacak harekatın 30 kilometre değil 150 kilometrelik bir alanda olması gerektiğini söyleyen Şeyhanlıoğlu, “Burada Türkiye 3 hedefi tamamlamak zorundadır. Birincisi Barış Pınarı, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarıyla açıkta kalan Tel Rıfat, Kobani ve Haseke’ye kadar olan kısmın Menbic dahil kontrolüdür. İkincisi ise Halep’in bir kısmının ele geçirilmesi gerekiyor. Çünkü Halep tarafı olmazsa Türkiye’de bulunan sığınmacıların geri dönmesi zor olacak. Derinliği olmayan bir alan kendi başına yeterli değil. Üçüncüsü ise PKK/PYD terör örgütünün bu derece güçlenmesine izin vermemek gerekiyor. Bu bölgenin Iraklaşması, Yemenleşmesi ile Türkiye bundan korkunç zararlar görür. Çünkü Türkiye’nin dibinde olan bir alandan bahsediyoruz. Türkiye ne pahasına olursa olsun bu bölgeye girmelidir. Çünkü ABD binlerce kilometreden geliyor. Rusya öyle İran’da Irak üzerinden atlayarak geliyor. Bunların bahanesi ne olursa olsun bu kabul edilemez bir durumdur. Bununda birinci aşaması 3 operasyonla açıkta kalan Halep, Menbic ve Fırat’ın doğusundaki Haseke’ye kadar girmek gerekiyor. Çünkü 30 kilometre yetmez 150 kilometrelik bir alanda olması gerekiyor. Yoksa ne Suriye istikrara kavuşur nede sığınmacılar döner. Ben kapsamlı bir operasyon bekliyorum. Yani sadece Tel Rıfat, Menbiç odaklı değil Hatay’dan Haseke’ye kadar 150 kilometre derinliğe kadar kapsamlı bir stratejiye ihtiyaç var diyorum” şeklinde konuştu.

“Zamanlaması Türkiye’nin lehinedir”

Yapılacak operasyonun zamanlamasının Türkiye’nin lehine olduğunu belirten Şeyhanlıoğlu, “Bu operasyon elzemdir. Zamanlaması Türkiye’nin lehinedir. Çok ciddi riskleri var ama diğer riskler hiç kabul edilemez. Yılanın başı küçükken ezilmelidir. Türkiye sınırından 150 kilometre güneye doğru Halep, Rakka, Deyrizor’u etkileyecek bir operasyon olmazsa derinliği olmayan bir operasyon olur” diye konuştu.

Lider Olgun
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Rizeliler açıklanan çay taban fiyatını az buldu Rizeli çay müstahsilleri, geçtiğimiz gün açıklanan çay taban fiyatını yeterli bulmayarak, en az 20 TL bandında olması gerektiğini savundu. 4 Mayıs itibarıyla açılan çay sezonunda üreticiler bahçelerine girerek hasada başladı. Müstahsiller tarafından beklenen 2024 yaş çay taban fiyatı ise 11 Mayıs Cumartesi günü Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sosyal medya hesaplarından duyuruldu. 2023 yılı yaş çay taban fiyatı 11 TL iken, 2024 yılında yüzde 54,54 zam yapılarak yaş çay taban fiyatı 17 TL’ye yükseltildi. 30 kuruşluk destekleme ise 2 TL’ye çıkartıldı. Rizeli üreticilerin bir kısmı belirlenen zammı beğenmezken, bir kısmı ise fiyattan memnun olduğunu dile getirdi. “Biz devletimizin her zaman yanındayız” Açıklanan destekleme ile birlikte 19 TL’nin en az 22 TL olması gerektiğini savunan Tevfik Çil isimli çay müstahsili, “Yaş çay taban fiyatı hiç vermediler. Köyleri mecbur ilk zamanlarda organik çaya, ondan sonra herkes yan çizdi. Bilhassa ÇAYKUR Genel Müdürü hiçbir zaman çay konusuna çıkıp bir açıklama yapmadı. Müstahsilin yanında hiçbir zaman yer almadı. Yani yalandan tutturmuşlar bir devlet işi. Herkes Devletini seviyor. Hiç yalandan o yana bu yana vurmasınlar. Vatandaşı biraz dinlesinler. 22 TL’den aşağıya düştü mü hepten zarar. STK’ların istediği 25 TL ama 25 verme 22 TL ver hiç olmazsa. Böyle bir dünya var mı ya? Hiç para verdikleri yok. Hiç vermeseydin daha iyiydi. Eğer bu devlet eğer zarardaysa zaten hiç vermesinler. Çay parası da vermesinler. Biz devletimizin her zaman yanındayız” ifadelerini kullandı. “20, 22 TL olması lazım” İşçi maliyetlerinin ve gübre maliyetlerinin yüksek olduğuna değinen Ayhan Karafazlı ise, “Ben fiyatı az buldum. En az 20 lira olması lazımdı. Desteklemesiz düz 20 lira. Destekleme bir sene sonra alacaksın. Bence azdır. Yani 20, 22 TL olması lazım. Gübrenin fiyatı kaç para? 16 bin lira gübrenin tonu. Bunun toplaması var, maliyeti var. Zaten 16, 17 bin lira bir işçinin maliyeti geliyor. Bence azdır yani” şeklinde konuştu. Açıklanan çay fiyatının güzel olduğunu dile getiren Hüseyin Güney isimli çay müstahsili de, “Çok iyi oldu ya. İyi, normaldi yani. Millet ne istese diyor yani. Millete 50 de versen gene az buluyor. Şimdi normal bir fiyat verdiler” diye konuştu. Çay fiyatının normal olduğunu ifade eden çay üreticisi İrfan Uzun da, “Çay taban fiyatı normal. Kim kime veriyor? Buğdaya ne veriyor? Bundan 3-4 defa ürün alıyorsun. Bu millet böyle ister. Ver, ver. 100 TL de versen yine ver der. Şimdi bende çay toplamaya gideceğim” dedi.
Aydın Aydın Ticaret Borsası’nda “Yeşil Dönüşüm ile Aydınlık İşletmeler” konulu seminer düzenlendi Aydın Ticaret Borsası’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Yeşil Dönüşüm ile Aydınlık İşletmeler” konulu seminerde, Aydın’daki döngüsel ekonomi ile ilgili mevcut eylem planı hazırlandı. Aydın Ticaret Borsası, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın Türkiye’deki tarımsal üretime etkilerini bütüncül bir yaklaşımla ele almak amacıyla, Güney Ege Kalkınma Ajansı’nın 2023 yılı Teknik Desteği ile Yeşil Dönüşüm ile Aydınlık İşletmeler Projesi’ni hayata geçirdi. Hayata geçirilen proje çerçevesinde Aydın Ticaret Borsası’nda “Yeşil Dönüşüm ile Aydınlık İşletmeler” konulu seminer düzenlendi. Eğitmenler Başak Demir ve Gülcan Ergün tarafından seminerde, atık ve kaynak yönetimine yönelik ulusal stratejiler ve eylem planı geliştirmede AB tecrübeleri, sınırda karbon düzenleme mekanizması, döngüsel ekonomi iş modelleri ve stratejileri, gıda ve tarımda sürdürülebilir kaynak kullanımı ve dijitalleşme ile tarım ve tarıma dayalı sanayi sektörü gelişimleri hususunda Aydın Ticaret Borsası üyelerini bilgilendirdi. Gerçekleşen eğitim ile gıda güvenliğinin sağlanması, doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde yönetilmesi, yenilenebilir ve sürdürülebilir olmayan kaynaklara bağımlılığın azaltılması, iklim değişikliğine yönelik tedbirlerin alınması amaçlandı. Türkiye’nin Avrupa Birliği ticaretinde zorluklarla karşılaşmaması için Türk sanayisinin bu güncellemeleri yakından takip etmesi yalnızca sanayi sektörüne değil, tüm sektörlere getireceği düzenlemeler ve teşviklerle net sıfır karbon emisyonu hedeflenen bu projede, Aydın’daki döngüsel ekonomi ile ilgili mevcut eylem planı hazırlandı. Döngüsel ekonomiye geçiş süreci ile ilgili firmaların ihtiyaçları, piyasadaki etkileri ve fırsatları değerlendirildi. “Yeşil Dönüşüm ile Aydınlık İşletmeler” eğitimine yönelik açıklamalarda bulunan Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur; “Borsamız, üyelerimize ve ilimizin ekonomik sosyal kalkınmasına fayda sağlamak adına projeler geliştirmeye devam etmektedir. Bu doğrultuda Borsamız, gelişen ve değişen dünyada yeni ekonomik ve sosyal dönüşüm sürecini başlatan Yeşil Mutabakat Eylem Planı ile farkındalığın oluşturulması, Borsamız üyelerinin bu alanda sürdürülebilir üretim yöntemlerini benimsemesi amacıyla Yeşil Dönüşüm ile Aydınlık İşletmeler Projesi’ni hayata geçirmiştir. Sektör temsilcilerine yönelik gerçekleştirilen bu eğitimin katılımcılarımıza oldukça fayda sağlayacağı kanaatindeyiz. Eğitime katılım sağlayan firma temsilcilerimize, eğitimi gerçekleştiren eğitmenlerimize ve GEKA’ya teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.