GÜNDEM - 13 Temmuz 2020 Pazartesi 11:57

Tüketiciler önce "güvenilirlik" dedi

A
A
A
Tüketiciler önce "güvenilirlik" dedi

“Benim Markam” konulu saha çalışmasıyla mobilya ve ev tekstili kategorilerinde tüketicinin güvenini kazanan markalar belli oldu. Tüketiciler “önceliğimiz güvenilirlik” dedi.

Mobilya ve ev tekstilinde tüketicinin tercih ettiği markalar ve tercih nedenleri belli oldu. Daha önce “Benim Markam” başlığıyla çeşitli kategorilerde saha çalışmalarına imza atan araştırma şirketi Areda Piar, yeni çalışmasıyla tüketicilerin kendilerine en yakın bulduğu ve en çok güven duyduğu mobilya ve ev tekstili markalarını tespit etti. Araştırmaya katılan tüketicilere mobilya ve ev tekstili alırken nelere önem verdikleri, marka tercih ederken kriterlerinin neler olduğu soruldu ve dikkat çeken sonuçlar ortaya çıktı.

Türkiye’nin farklı şehirlerinden bin 100 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre, tüketicilerin mobilya ve ev tekstili alırken neleri önemsedikleri, marka seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdukları belirlendi. “Güven-beğeni-sadakat” skorunun da ölçümlendiği araştırma çerçevesinde tüketicinin sahiplendiği markalar dikkat çekti. Kantitatif araştırma tekniklerinin uygulandığı araştırma 9-12 Haziran 2020 tarihleri arasında gerçekleştirildi.

Tüketicilerin çoğu güvenilir markaya itibar ediyor

“Benim Markam” araştırması kapsamında, “Bir mobilya markası tercih ederken sizin için en önemli kriter nedir?” sorusuna tüketicilerin yüzde 87,7’si “güvenilen bir marka olması” cevabını verdi. Yüzde 10,3’lük bir kesim “beğenilen bir markayı” tercih ettiklerini söylerken markayı kendisi için “vazgeçilmez” görenlerin oranı yüzde 2 olarak tespit edildi.

Ev tekstili alırken marka tercihinde hangi kriterlerin önemli olduğu sorusuna “güvenilir bir marka” cevabını verenlerin oranı yüzde 84,9 ile dikkat çekerken, yüzde 13,9 ise “beğenilen bir marka” dedi. “Vazgeçilmez bir marka” diyenlerin oranı ise yüzde 1,2’de kaldı.

Mobilya ve ev tekstili alırken nelere önem veriliyor?

Araştırma sonuçlarına göre, mobilya alırken ürünün fiyatıyla birlikte konfor ve dayanaklılığının da önemli bir veri olduğu gözlemlendi. “Mobilya satın alırken sizin için önemli olan unsurlar hangileridir?” şeklindeki soruya, tüketicilerin yüzde 25,1’i ürünün fiyatı derken, yüzde 23,9 konfor ve dayanaklılığı önemsediklerini dile getirdi. Mobilyada marka bilinirliğinin etkisi yüzde 15, mobilya tasarımı ise yüzde 13,3 olarak tespit edildi. Kampanyaları takip edip ona göre mobilya alanların oranı yüzde 8,6 olarak belirlenirken ürünün menşeini sorgulayan tüketiciler yüzde 6,6, öneri ve tavsiyeye göre hareket edenler ise yüzde 6,5’lik bir kesimi oluşturdu.

“Ev tekstili satın alırken hangileri sizin için önemlidir?” sorusuna yüzde 24,5’lik bir kesim ürünün fiyatının önemli olduğunu söylerken, konfor ve dayanıklılığı önemseyenlerin oranı yüzde 22,8 olarak belirlendi. Tasarımı önceleyenler yüzde 15,5, bilinir marka olmasını tercih edenler yüzde 13,8, kampanyalara göre hareket edenlerin oranı ise yüzde 9,8 olarak tespit edildi. Tüketicilerin yüzde 7’si ürünün menşeini sorgularken, öneri ve tavsiye üzerine alışveriş yapanlar yüzde 5,5’lik bir oranı oluşturdu.

Tüketicilerin sahiplendiği mobilya ve ev tekstili markaları

“Güven-beğeni-sadakat” skorunu ölçümleyen Areda Piar’ın araştırmasına göre tüketicilerin “benim markam” diye sahiplendiği mobilya markaları da belirlendi. Yüzde 26,5’lık bir oranla listenin başında yer alan İstikbal’i, Bellona yüzde 17,9 ile takip etti. Doğtaş’ı beğenip “benim markam” diyenlerin oranı yüzde 6,9 iken, Kelebek yüzde 6,7, İpek Mobilya yüzde 6,4, Mondi ise yüzde 4,9’luk bir oranla tüketicinin gönlünde yer etti. Uluslararası mobilya firması İKEA yüzde 4,3 ile tüketicinin “güven-beğeni-sadakat”ini elde ederken, onu yüzde 4,1 ile Ergül Mobilya, yüzde 3,7 ile Bambi, yüzde 3,2 ile Kilim, yüzde 2,9 ile Tepe Home, yüzde 2,2 ile Alfemo takip etti. Daha sonra sırayla Enza, Çilek, Balhome, Moda Life, Ankara Mobilya markaları listede yerlerini aldı.

Ev tekstilinde ise tüketicinin güven ve beğenisini kazanıp sadakat duyduğu markaların başında yüzde 14,2’lik oranla Taç geldi. Bellona’nın “güven-beğeni-sadakat” skoru yüzde 13,5 ile gerçekleşirken İstikbal’in oranı yüzde 13,1 olarak tespit edildi. Bu markaları English Home yüzde 8,9, Karaca Home yüzde 7,1, LC Waikiki Home yüzde 6,2, Brillant yüzde 5,8, Özdilek ise yüzde 5,0 oranlarıyla takip etti. Listede yer alan diğer markalar ise sırayla şöyle: Ayyıldız, Pierre Cardin, Madame Coco, Altınbaşak, Zara Home, Dinarsu, Saray Halı, Sarar, H&M Home, Soley…

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Çağdaş Bodrumspor Başkanı Çağlar’dan spor salonu talebi Çağdaş Bodrumspor Başkanı Dağlarca Çağlar, ilçeye spor salonu yapılması durumunda yeniden Süper Lig’e dönme ve maçları Bodrum’da oynama hayallerinin olduğunu söyledi. Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’nden bir alt lige düşen Çağdaş Bodrumspor’un başkanı Dağlarca Çağlar, sezon değerlendirmesi ve yeni sezon hedeflerini anlattığı bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Kendilerini tüm maçlarda yalnız bırakmayan Bodrum ve Muğla seyircisi ile basın mensuplarına teşekkür eden Çağlar, bu sene Kadınlar Süper Lig’ine yükselen Bodrum Basketbol’u tebrik etti. Ligde son ana kadar mücadeleye devam ettiklerini söyleyen Dağlarca Çağlar, bu sezon en büyük problemlerinin salon olduğunu belirterek, “Son 2 hafta ligden düştüğümüz kesinleşti ama o haftalara kadar elimizden ne geliyorsa, lige renk katmak için elimizden geleni yaptık. Sempati uyandırdığımızı düşünüyoruz. Sezon boyunca çeşitli problemler yaşadık ama bunların en büyüğü salon problemiydi. Geçen yaz federasyon ile yaptığımız görüşmelerde birinci ağızdan bu maçların belli bir revizyon ve tadilat yapılarak Bitez’de oynanabileceğini şifahen duymuştuk ve bu doğrultuda bir kadro kurduk ama daha sonra buna izin verilmeyeceği söylendi. Ben de gerek Türkiye Basketbol Federasyonu gerek Spor Bakanlığı, gidebileceğim her yere gittim. Açıkçası bu yolda tek başıma mücadele ettim. Elimden geleni yapmaya çalıştım ama maalesef izin alamadık. Muğla’da oynama kararı çıktı. Bir şekilde bu dezavantajlı serüvene başladık. Bu bizim için maddi olarak da ekstra bir yüktü ama işin sportif kısmına etkisi çok daha büyüktü. Sonuçta haftanın 6 günü antrenman yaptığınız bir salonda oynayamıyorsunuz. Bir deplasman gibi bir gün öncesinde Muğla’ya gidiliyor, otelde kalınıyor ve ertesi gün maç oynanıp geri dönülüyor. Bunların hepsi bizim için dezavantajdı” diye konuştu. Geçen sezon Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi’nden bekledikleri manevi desteği alamadıklarını söyleyen Dağlarca Çağlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Beklediğim maddi destek değildi. Salon konusu ile ilgili örgütlenip sesimizi duyurmamız lazımdı ama başaramadık, örgütlenemedik. Bu anlamda yanımda bir güç hissetmek isterdim. Sonuçta belediyeler de devlet kurumlarıdır. Ben özel sektörüm, basketbol kulübü başkanıyım. Tabii ki bu devlet kurumlarını yanıma almadan bir şeyleri çözmem çok kolay olmayacak." Bodrum’a acilen bir spor salonu yapılması gerektiğini vurgulayan Dağlarca Çağlar, Çağdaş Holding olarak ilçeye bir spor salonu yapmak gibi planlarının olmadığını, bu salonun devlet gücü ile yapılabileceğini dile getirdi. Çağlar, ilçeye spor salonu yapılması durumunda yeniden Süper Lig’e dönme ve maçlarını Bodrum’da oynama hayallerinin olduğunu kaydederek “Bodrum’a salon yapılmadan Süper Lig’e çıkmanın bizim için çok yorucu bir yol olacağını öngörüyoruz” değerlendirmesini yaptı. Yeni bir altyapı oluşumlarının olmasına rağmen altyapıda yaklaşık 200 sporcularının olduğundan bahseden Çağdaş Bodrumspor Başkanı Dağlarca Çağlar, bu sezon altyapıdan yetişen bazı oyuncuları, profesyonel takımda oynatacaklarını dile getirdi. Bu sezon maçlarını Bodrum’da oynayacaklarını hatırlatan Dağlarca Çağlar, “Bu sezon oyuncularımızın tamamıyla sözleşmemiz bitiyor ama devam etmek istediğimiz oyuncular olacaktır. Bunun için liglerin tamamlanmasını bekliyoruz. Hocamızla da yollarımızı ayırdık, kendisine de çok teşekkür ediyoruz. Her şeye rağmen emeğini koydu. Yeni bir kadro, yeni bir teknik heyetle devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Mersin Başkan Özyiğit: "2 ayda 17 bin 500 metrekarelik alanı belediyemize kazandırdık" Mersin Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Türkiye’de kamulaştırmasız el atma davası ile en fazla muhatap olan belediye olduklarını belirterek, 2 ayda 72 davayı çözüme kavuşturduklarını ve toplam 17 bin 500 metrekarelik alanı belediyeye kazandırdıklarını ifade etti. Mersin Yenişehir Belediye Meclisi Mayıs Ayı Olağan Toplantısının Birleşimi, Başkan Abdullah Özyiğit başkanlığında yapıldı. Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıda gündem maddeleri görüşülerek karara bağlandı. Mecliste konuşan Özyiğit, Yenişehir’in belediye hizmet alanı sorununa ilişkin yaptıkları çalışmaları meclis üyeleriyle paylaştı. 2019’da göreve geldikten hemen sonra çözdükleri 36 milyon TL’lik bir dosyayı örnek gösteren Özyiğit, şöyle konuştu: "Türkiye’de kamulaştırmasız el atma davası ile en fazla muhatap olan belediyeyiz. 500’e yakın dava var. İmar planlarında sağlık tesisi, okul ve belediye hizmet alanı gibi kamusal alanların mülkiyeti özel şahıslarda ise 5 yıl içerisinde bunların kamulaştırılması gerekiyor. Ancak yıllardır bu problem çözülemediği için üstümüzde yük olarak kaldı. Şu anda yaptığımız çalışmalarla bu alanları kamulaştırıyoruz. Kamulaştırdığımız anda devam edilen davaların faiz yükünden de kurtulmuş oluyoruz. Ayrıca mahkemenin belirlediği fiyatların altında vatandaşlarla anlaşarak bu alanları kamulaştırıyoruz. Biz 5 yıl önce göreve geldiğimizde böyle bir dosyanın çözümünü oluşturmuştuk. 2015’te kaybedilen bir davanın ifasında 36 milyon lira seviyesine ulaşmış bir dosya. Biz onun ödemesini 4 yıllık bir döneme yaydık. Orda elde ettiğimiz parsellerde ilk BETEM’i yaptık. Mayıs ayı içerisinde hemen yanında bir de okul inşaatı temelini atacağız." "2 ay içerisinde 72 davayı çözüme kavuşturduk" Kamu adına bilinç ve cesaretle sorunları çözmeye devam edeceklerini vurgulayan Özyiğit, "Geçtiğimiz 2 ay içerisinde 72 davayı çözüme kavuşturduk. Toplam 17 bin 500 metrekarelik alanı belediyemize kazandırdık" dedi. Bu çalışmaları belediye bütçesini düşünerek yaptıklarını dile getiren Özyiğit, şunları kaydetti: "İnönü Bulvarı’nda Yenişehir İlçe Emniyet Müdürlüğünün ön tarafında bulunan arazi şu anda belediyemizin mülkü haline geldi. Orası da çok kıymetli bir yer. SayaPark AVM’nin karşısında 7,5 dönümlük bir alan belediyemizin mülkiyetine geçti. Bugünün fiyatıyla kamulaştırmak istesek 300 milyon lira gibi bir bedel tutan bu yerlerin 110 milyon lira seviyesinde kamulaştırılması sağlandı. Kamulaştırmasız el atma davalarına muhatap olabilecek 106 hektarlık bir alandan söz ediyoruz. Biz bunları 5 yılın sonunda çözmüş olacağız. Aksi takdirde ipin ucunu kaçırırsak, faizi bizi boğar."