Yerel Haberler
Iğdır
Iğdır Üniversitesi’nde üretildi: Cilt kanserine neden olan lekelerde bile etkili
20 Ağustos 2025 Çarşamba - 15:58 Iğdır Üniversitesi’nde üretildi: Cilt kanserine neden olan lekelerde bile etkili Iğdır Üniversitesi, Ağrı Dağı ve Pamuk Dağı eteklerinde 1250 rakımlı bölgedeki arılardan elde edilen bal ile cilt sağlığında önemli bir ürüne imza attı. Üniversitenin Araştırma Laboratuvarı Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde üretilen ve içerisine zerdeçal ile zeytinyağının da dahil edildiği krem, cilt kanserine neden olan lekelerde dahi etkili olma özelliğiyle dikkat çekiyor. Iğdır Üniversitesi Araştırma Laboratuvarı Uygulama ve Araştırma Merkezi sorumlusu Öğretim Görevlisi Musa Karadağ, Ağrı Dağı florasına özgü bitkilerden katma değeri yüksek ürünler geliştirmeyi amaçladıklarını belirterek, "Üniversitemizin katma değerli ürünler alanında ihtisaslaşması ile beraber biz de tarımsal ve hayvansal ürünlerin bir araya getirilmesi ile katma değeri yüksek kozmetik, endüstriyel, sağlık ve gıda ürünlerine dönüştürülmesini gerçekleştirmekteyiz. Bugün de daha önce üzerine çalıştığımız farklı projelerimizde olduğu gibi bundan da yine hayvansal ve bitkisel ürünlerden yola çıkarak katma değeri yüksek bir leke giderici, doğal leke giderici krem ürettik. Bu kremin ana yapısında sadece Iğdır Üniversitesi’nin 1250 rakamında yetiştiriciliğini yaptığımız arılardan elde ettiğimiz baldan, bal mumundan ve zerdeçal gibi bitkilerin bir araya getirilmesiyle zeytinyağıyla harmanlayarak biz bunu bir katma değerli ürüne dönüştürdük. Gönüllü arkadaşlar üzerinde denemeler yapıldı. Özellikle güneş lekeleri, doğum lekeleri ve işte kansere yol açabilecek birçok lekenin üzerine denendiği ve olumlu etkiler olduğunu gördük. Bu çalışmayı biz biraz daha özenli bir şekilde araştırma çalışması olarak gerçekleştirdik. Bunu tabii ki üniversitemizin bünyesine kazandık. İleriki süreçte bunu daha farklı, daha profesyonel bir şekilde katma değerli ürün olarak üniversite bünyesinde inşallah daha güzel bir şekilde sunmayı hedefliyoruz" dedi.
Iğdır Üniversitesi’nde üretildi: Cilt kanserine neden olan lekelerde bile etkili
20 Ağustos 2025 Çarşamba - 15:57 Iğdır Üniversitesi’nde üretildi: Cilt kanserine neden olan lekelerde bile etkili Iğdır Üniversitesi, Ağrı Dağı ve Pamuk Dağı eteklerinde 1250 rakımlı bölgede bulunan arılardan elde edilen bal ile cilt sağlığına yönelik önemli bir ürüne imza attı. Üniversitenin Araştırma Laboratuvarı Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde üretilen ve içerisine zerdeçal ile zeytinyağının da dahil edildiği krem, cilt kanserine neden olan lekelerde dahi etkili olma özelliğiyle dikkat çekiyor. Iğdır Üniversitesi Araştırma Laboratuvarı Uygulama ve Araştırma Merkezi sorumlusu Öğretim Görevlisi Musa Karadağ, Ağrı Dağı florasına özgü bitkilerden katma değeri yüksek ürünler geliştirmeyi amaçladıklarını belirterek, " Üniversitemizin katma değerli ürünler alanında ihtisaslaşması ile beraber biz de tarımsal ve hayvansal ürünlerin bir araya getirilmesi ile katma değeri yüksek kozmetik, endüstriyel, sağlık ve gıda ürünlerine dönüştürülmesini gerçekleştirmekteyiz. Bugün de daha önce üzerine çalıştığımız farklı projelerimizde olduğu gibi bundan da yine hayvansal ve bitkisel ürünlerden yola çıkarak katma değer yüksek bir leke giderici doğal leke giderici bir krem ürettik. Bu kremin ana yapısında özellikle işte bitkisel kökeni mevcut olan sade Iğdır Üniversitesi’nin 1250 rakamında yetiştiriciliğini yaptığımız arılardan elde ettiğimiz baldan, bal mumundan ve zerdeçal gibi bitkilerin bir araya getirilmesiyle zeytinyağıyla harmanlayarak biz bunu bir katma değerli ürüne dönüştürdük. Bu ürün daha önce de biz birçok çalışmamızda da yapmıştık. Gönüllü arkadaşlar üzerine denemeler yapıldı. Özellikle güneş lekeleri, doğum lekeleri ve işte kansere yol açabilecek birçok lekelerin üzerine denendiği ve olumlu etkiler olduğunu gördük. Bu çalışmayı biz biraz daha özenli bir şekilde araştırma çalışması olarak gerçekleştirdik. Bunu tabii ki üniversitemizin bünyesinde kazandık. İleriki süreçte bunu daha farklı, daha profesyonel bir şekilde katma değerli ürün olarak üniversite bünyesinde inşallah daha güzel bir şekilde sunmayı hedefliyoruz" dedi. (SY-NK-Y)
Zengezur Koridoru’nda tarihi adım
20 Ağustos 2025 Çarşamba - 15:14 Zengezur Koridoru’nda tarihi adım Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu Hattı’nın temelinin 22 Ağustos Cuma günü atılacağını duyurdu. Bakan Uraloğlu, 224 kilometrelik hattın Zengezur Koridoru’nun önemli bir parçası olduğunu belirterek "Zengezur Koridoru’nun işlerlik kazanmasıyla birlikte Pekin’den Londra’ya kadar uzanan doğu-batı hattı daha verimli işleyecek" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin doğusunda yük ve yolcu taşımacılığını güçlendirecek Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolu Hattı’nın temelinin 22 Ağustos Cuma günü atılacağını duyurdu. Bakan Uraloğlu, hattın hem Türkiye’nin lojistik kapasitesini artıracağını hem de Asya’ya uzanan ticaret yollarında ülkenin jeostratejik güven adası olma özelliğini perçinleyeceğini söyledi. Yıllık 5,5 milyon yolcu, 15 milyon ton yük taşıma kapasitesi Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde proje için 2,4 milyar avroluk dış finansman sağlandığını hatırlatan Uraloğlu "Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demiryolunu, 224 kilometre uzunluğunda, çift hatlı, elektrifikasyonlu ve sinyalizasyonlu inşa edeceğiz. Hattımız yılda 5,5 milyon yolcu ve 15 milyon ton yük taşıma kapasitesine sahip olacak. Projede 5 tünel, 19 aç-kapa tüneli, 3 viyadük, 10 köprü, 144 altgeçit, 27 üstgeçit ve 480 menfez yer alacak" açıklamasında bulundu. Zengezur Koridoru’nun önemli parçası olacak Temel atılacak hattın Azerbaycan ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasındaki bağlantıyı sağlayacak Zengezur Koridoru’nun önemli bir parçası olduğunu belirten Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Bu hat sayesinde Türkiye ile Azerbaycan arasında kesintisiz yeni bir demiryolu bağlantısı daha sağlanacak. Aynı zamanda Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun üretim potansiyeli dış pazarlara daha hızlı ulaşacak, Akdeniz’in turizm potansiyeli artacak. Ayrıca bu hat; Trans-Hazar ve Kuzey-Güney koridorlarını güçlendirerek Avrasya’nın tedarik ve lojistik ağlarını kuvvetlendirecek, Türkiye’yi bölgesel işbirliğinin merkezine yerleştirecek. Güney Kafkasya’daki ekonomik işbirliğini artıracak Zengezur Koridoru’nun işlerlik kazanmasıyla birlikte Pekin’den Londra’ya kadar uzanan Doğu-Batı hattı daha verimli işleyecek. Orta Koridor’un demiryolu ve karayolu yük taşıma kapasitesi artacak."
Iğdır’da 2025 yılında eşek sırtında su taşıyorlar
18 Ağustos 2025 Pazartesi - 17:30 Iğdır’da 2025 yılında eşek sırtında su taşıyorlar Iğdır’ın merkezine 33 kilometre uzaklıkta bulunan Asma köyünde, 2025 yılında hala eşek sırtında su taşınıyor. Her evde çeşme bulunmasına rağmen, yıllardır çözülemeyen su sıkıntısı köy halkını çaresizliğe sürüklüyor. Köyde yaşanan bu krizin temelinde, geçmişte kullanılan su kaynaklarının zamanla sel baskınları nedeniyle kullanılamaz hale gelmesi yatıyor. Yeni su kaynakları ise bugüne kadar üretilemedi. Bu durum, köyü adeta bir çıkmazın içine sokmuş durumda. Köylüler, sınırlı sayıda bulunan su kaynaklarından evlerine su taşımak için hala eşek kullanmak zorunda kalıyor. Suya ulaşmanın bu denli zor olması, yalnızca insanları değil, köyün geçim kaynağı olan hayvanları da olumsuz etkiliyor. Kuraklık ve su yetersizliği nedeniyle birçok hayvan susuzluktan telef oluyor. Köy içerisinde bulunan su deposundan gelen suyun kaynağı ise belirsiz. Yetkililerden açıklama gelmemesine rağmen, köylüler bu sudan içmek zorunda kalıyor. Ancak suyun hijyenik olmaması nedeniyle ciddi sağlık sorunları baş gösteriyor. Köy halkı, yetkililerden kalıcı bir çözüm beklerken yıllardır devam eden bu sorun karşısında artık sabırlarının tükendiğini ifade ettiler. Köylüler, "2025 yılında eşekle su taşıyoruz, bu çağda bu görüntüler utanç verici" diyerek tepkilerini dile getirdi. Köy içinde bulunan kaynağı belirsiz su deposunun suyunu kullanmak zorunda olduğunu belirten köylülerden Dinçer Gürel; "Yıllardır burada yaşıyoruz. Bizim bugün buraya gelmemizin sebebi su sıkıntılarımızdan dolayı. Daha önce kendi çabalarımızla büyüklerimiz bize burada bir su kaynağı buldukları için kendi imkanlarıyla borularla döşemişiz. Şu üstünde bulunduğumuz bir ambardır, su ambarıdır. Bulunan bu kaynaklar doğal felaketler olduğu için seller olduğu için bu daha önce bu suyu bulan büyüklerimiz, amcalarımız, babalarımız Hakk’ın rahmetine kavuştukları için biz bu suyun kaynağını tam olarak nereden aldıklarını bilmiyoruz. Dolayısıyla biz devlet büyüklerimizden, ağabeylerimizden rica ettik. Her seferinde dilekçe verdik. Yani bir su sıkıntımıza bir çare bulun. Yıl olmuş 2025. Biz içtiğimiz suyu buradan size gösterebiliriz. Nasıl bir suyla geçim yaptığımızı gösterebiliriz. Ondan dolayı yani sizlerden ricamız devlet büyüklerimiz olsun, ağabeylerimiz olsun gelsinler burada bize bir yardımcı olsunlar. En azından bu su kaynağının nereden geldiğini bize gösterip yardımcı olsunlar. Bizi çok sevindirirler. 2025 yılında içtiğimiz suyun hali bu arkadaşlar. Bu su ambarı 3-4 gündür kapalıdır. Vanayı kapattığımızda 3-4 günden biriken suyu görebilirsiniz. Ne şartlarda suyu kullandığımızı görebilirsiniz." dedi. Köy sakinlerinden Çetin Şengül ise "Yıl olmuş 2025. Halen eşek sırtıyla yan komşulardan bidonlarla su getiriyoruz. Getirdiğimiz o bidonlarla, leğenlerle elbise yıkıyoruz. Siz buna yaşamak diyorsanız buyurun gelin beraber yaşayalım. Köyümüzde su olmadığı için bir çamaşır makinesi, bir bulaşık makinesi alamıyoruz. Halen de eskilerdeki zamanlar gibi leğende bulaşık çamaşır yıkıyoruz" dedi. Cemile Çimen 60 yaşına geldiği halde halen köyde çeşme yüzünü görmediğini söyleyerek; "Bizim burada su yok. 60 yaşıma geldim halen eşek sırtında su getiriyoruz. Bu perişanlıkta yaşıyoruz. Elbise her şeyi burada leğenlerde yıkıyoruz. O da suyu az az kullanarak bunu yapıyoruz" dedi. Hayvanların susuzluktan sarılığa yakalandığını belirten Mehmet Hanif’i Aktaş;§"Göllerden, derelerden hafif akan suları biz hortumla, su motorlarıyla çekip getirip hayvanlarımıza veriyoruz. Hayvanlarda da gölgelik olmadığı için hayvanların çoğu da ziyan oluyor. Yani bütün emeklerimiz boşa gidiyor. Biz 2025 yılındayız. Hala evlerimize eşeklerle su taşıyoruz. Şu anda eşeklerin sırtında biz su çekiyoruz. Yani olsa yani çekmekte de sıkıntı çekmeyiz. Yani su olsa onlar da çekiyor. Başka köylerden mesela adamın arabası yok. Yok veya traktörü yok, tankeri yok. Adam eşeğin sırtıyla başka köylerden su çekiyor. Yani buna bir çare bulsunlar. Şu anda Iğdır’da kaç derece olduğunu, sıcak olduğunu biliyorsunuz. Hani o sıcakta sıcaklıktan nedeniyle hayvanlarımız sarılığa susuzluktan dolayı sarılığa yakalanıyor. Bugün Kars tarafına gitsen mesela şap diyorlar, şarbon diyorlar. Bizimki de sarılık. Hayvanlar da burada sarılığa çok yakalanıyor" dedi.