Yerel Haberler
Isparta
26 Aralık 2025 Cuma - 10:39 Meyve bahçelerinde yabani otla mücadelede kazlar sahaya indi Eğirdir Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, entegre mücadele kapsamında meyve bahçelerinde yabani otla mücadelede çevre dostu ve ekonomik bir yöntem olan kaz yetiştiriciliğini uygulamaya aldı. Eğirdir Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (MAREM), meyve bahçelerinde yabani otla mücadelede kimyasal kullanımını azaltmak amacıyla entegre mücadele çalışmaları kapsamında kaz yetiştiriciliği uygulamasını hayata geçirdi. Örnek proje çerçevesinde Bandırma Koyunculuk Araştırma Enstitüsü’nden getirilen 100 adet kaz, MAREM bahçelerinde otlatılmaya başlandı. MAREM ekipleri, kazların meyve bahçelerinde yabani otları ve bazı zararlı böcekleri tüketerek doğal bir biyolojik mücadele sağladığını, bu sayede hem çevrenin korunduğunu hem de ilaç kullanımının önemli ölçüde azaltıldığını belirtti. Kaz gübresinin ise toprağa organik madde kazandırarak verimliliği artırdığı ifade edildi. Kazlı mücadele çiftçiye ekonomik ve doğal alternatif sunuyor Bölge çiftçisine örnek olması amacıyla yürütülen projede, önümüzdeki günlerde 250 kazın daha MAREM bahçelerinde otlatılacağı bildirildi. Kazların düşük yem maliyetiyle yetiştirilebildiğine dikkat çeken yetkililer, kaz etinin, yumurtasının ve tüyünün de üreticiye ek ekonomik katkı sunduğunu kaydetti. MAREM tarafından başlatılan bu uygulamanın, meyve bahçelerinde yabani otla mücadelede kaz yetiştiriciliğinin yaygınlaşmasına katkı sağlaması ve üreticilere sürdürülebilir, doğal bir alternatif sunması hedefleniyor.
25 Aralık 2025 Perşembe - 13:31 Otizmli çocuğa darp iddiasında sanığa 11 bin 200 lira ceza Isparta’da ev sahibi ile kiracı arasındaki tartışmada, 4 yaşındaki otizmli çocuğun darbedildiği iddiasıyla açılan davada sanığa 11 bin 200 lira adli para cezası verildi. Ailenin bu karara itirazı sonrası görülen ikinci duruşmada da karar değişmeyince aile, "Bir çocuğun canının bedeli 11 bin 200 lira olmamalı. Evde birbirimizle konuşamaz hale geldik. İçimiz yanıyor, adalet istiyoruz" dedi. Geçtiğimiz yıl Isparta’nın Bağlar Mahallesi’nde yaşanan olayda, İbrahim Halil Sökmen ve eşi Nurcan Sökmen, ev sahibi Z.D. ile kapı önüne çöp bırakılması nedeniyle tartıştı. İddiaya göre polis müdahalesi sırasında Z.D., polislerin elinden kurtularak Nurcan Sökmen’in kucağındaki 4 yaşındaki otizmli kızı Sinem Ece Sökmen’in boğazını sıktı, yere düşürdü ve tekmeledi. Olayın ardından darp raporu alan aile şikâyetçi oldu. Yaklaşık bir yıl süren yargılama sonunda sanığa, 11 bin 200 TL adli para cezası verilmesine tepki gösteren aile, mahkeme sürecinde çocuklarının otizm raporunun dikkate alınmadığını öne sürerek kararı adaletsiz bulduklarını ve adalet istediklerini ifade etti. Ailenin karara itirazı üzerine görülen ikinci duruşmada da hüküm değişmedi ve davada istinaf yolunun kapalı olduğu belirtildi. Baba İbrahim Halil Sökmen, "Yaklaşık iki yıl önce kızım darp edildiği için dava açıldı. Açılan davada, basit yargılama usulüyle sanığa belli bir miktar para cezası verildi. Kızıma uygulanan şiddetin karşılığının bu olmaması gerektiğini düşündüğümüz için karara itiraz ederek dosyanın yeniden yerel mahkemede görülmesini talep ettik. Yazdığımız dilekçe sonucunda ilk duruşmada bir karar çıkmadı. İkinci duruşmada ise, kızımın devlet tarafından verilmiş otizm raporu bulunmasına rağmen sanığa yalnızca iyi hal indirimi uygulanarak 11 bin 200 lira para cezası verildi ve dosyanın istinaf yolu kapatıldı" dedi. "Bir anne olarak sesimi duyurmak istiyorum" Anne Nurcan Sökmen, "Biz burada kızım için adalet arıyoruz. Davada istinaf yolunun kapatılması nedeniyle birkaç avukata başvurduk ancak yeniden dava açmak için bizden yüksek ücretler talep edildi. Ben sadece kızıma yapılan haksızlığın karşılığının verilmesini istiyorum. Her gün haberlerde çocuklara yönelik şiddet olaylarını görüyorum. Sesimi duyurabilmek umuduyla birçok haberin altına yorum yazıyorum ama kimseye ulaşamıyorum. Bir anne olarak artık sesimin duyulmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.
Meyve bahçelerinde yabani otla mücadelede kazlar sahaya indi
26 Aralık 2025 Cuma - 10:39 Meyve bahçelerinde yabani otla mücadelede kazlar sahaya indi Eğirdir Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, entegre mücadele kapsamında meyve bahçelerinde yabani otla mücadelede çevre dostu ve ekonomik bir yöntem olan kaz yetiştiriciliğini uygulamaya aldı. Eğirdir Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (MAREM), meyve bahçelerinde yabani otla mücadelede kimyasal kullanımını azaltmak amacıyla entegre mücadele çalışmaları kapsamında kaz yetiştiriciliği uygulamasını hayata geçirdi. Örnek proje çerçevesinde Bandırma Koyunculuk Araştırma Enstitüsü’nden getirilen 100 adet kaz, MAREM bahçelerinde otlatılmaya başlandı. MAREM ekipleri, kazların meyve bahçelerinde yabani otları ve bazı zararlı böcekleri tüketerek doğal bir biyolojik mücadele sağladığını, bu sayede hem çevrenin korunduğunu hem de ilaç kullanımının önemli ölçüde azaltıldığını belirtti. Kaz gübresinin ise toprağa organik madde kazandırarak verimliliği artırdığı ifade edildi. Kazlı mücadele çiftçiye ekonomik ve doğal alternatif sunuyor Bölge çiftçisine örnek olması amacıyla yürütülen projede, önümüzdeki günlerde 250 kazın daha MAREM bahçelerinde otlatılacağı bildirildi. Kazların düşük yem maliyetiyle yetiştirilebildiğine dikkat çeken yetkililer, kaz etinin, yumurtasının ve tüyünün de üreticiye ek ekonomik katkı sunduğunu kaydetti. MAREM tarafından başlatılan bu uygulamanın, meyve bahçelerinde yabani otla mücadelede kaz yetiştiriciliğinin yaygınlaşmasına katkı sağlaması ve üreticilere sürdürülebilir, doğal bir alternatif sunması hedefleniyor.
Otizmli çocuğa darp iddiasında sanığa 11 bin 200 lira ceza
25 Aralık 2025 Perşembe - 13:31 Otizmli çocuğa darp iddiasında sanığa 11 bin 200 lira ceza Isparta’da ev sahibi ile kiracı arasındaki tartışmada, 4 yaşındaki otizmli çocuğun darbedildiği iddiasıyla açılan davada sanığa 11 bin 200 lira adli para cezası verildi. Ailenin bu karara itirazı sonrası görülen ikinci duruşmada da karar değişmeyince aile, "Bir çocuğun canının bedeli 11 bin 200 lira olmamalı. Evde birbirimizle konuşamaz hale geldik. İçimiz yanıyor, adalet istiyoruz" dedi. Geçtiğimiz yıl Isparta’nın Bağlar Mahallesi’nde yaşanan olayda, İbrahim Halil Sökmen ve eşi Nurcan Sökmen, ev sahibi Z.D. ile kapı önüne çöp bırakılması nedeniyle tartıştı. İddiaya göre polis müdahalesi sırasında Z.D., polislerin elinden kurtularak Nurcan Sökmen’in kucağındaki 4 yaşındaki otizmli kızı Sinem Ece Sökmen’in boğazını sıktı, yere düşürdü ve tekmeledi. Olayın ardından darp raporu alan aile şikâyetçi oldu. Yaklaşık bir yıl süren yargılama sonunda sanığa, 11 bin 200 TL adli para cezası verilmesine tepki gösteren aile, mahkeme sürecinde çocuklarının otizm raporunun dikkate alınmadığını öne sürerek kararı adaletsiz bulduklarını ve adalet istediklerini ifade etti. Ailenin karara itirazı üzerine görülen ikinci duruşmada da hüküm değişmedi ve davada istinaf yolunun kapalı olduğu belirtildi. Baba İbrahim Halil Sökmen, "Yaklaşık iki yıl önce kızım darp edildiği için dava açıldı. Açılan davada, basit yargılama usulüyle sanığa belli bir miktar para cezası verildi. Kızıma uygulanan şiddetin karşılığının bu olmaması gerektiğini düşündüğümüz için karara itiraz ederek dosyanın yeniden yerel mahkemede görülmesini talep ettik. Yazdığımız dilekçe sonucunda ilk duruşmada bir karar çıkmadı. İkinci duruşmada ise, kızımın devlet tarafından verilmiş otizm raporu bulunmasına rağmen sanığa yalnızca iyi hal indirimi uygulanarak 11 bin 200 lira para cezası verildi ve dosyanın istinaf yolu kapatıldı" dedi. "Bir anne olarak sesimi duyurmak istiyorum" Anne Nurcan Sökmen, "Biz burada kızım için adalet arıyoruz. Davada istinaf yolunun kapatılması nedeniyle birkaç avukata başvurduk ancak yeniden dava açmak için bizden yüksek ücretler talep edildi. Ben sadece kızıma yapılan haksızlığın karşılığının verilmesini istiyorum. Her gün haberlerde çocuklara yönelik şiddet olaylarını görüyorum. Sesimi duyurabilmek umuduyla birçok haberin altına yorum yazıyorum ama kimseye ulaşamıyorum. Bir anne olarak artık sesimin duyulmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.
Isparta’da yaşlı kadının 70 yıllık evi daha güvenli bir yuvaya dönüştürüldü
23 Aralık 2025 Salı - 17:22 Isparta’da yaşlı kadının 70 yıllık evi daha güvenli bir yuvaya dönüştürüldü Isparta’nın Aksu ilçesine bağlı Sofular köyünde yaşayan 85 yaşındaki kadının 70 yıllık evinde, Isparta Belediyesince yaşam şartlarının iyileştirilmesi amacıyla tadilat çalışması gerçekleştirildi. Yapılan çalışmanın ardından konuşan yaşlı kadın, "Geceleri yerimden kalkıp evin içinde rahatça dolaşamıyordum. Çok kez düştüm, sakatlandım. Evimin tadilatının yapılmasıyla biraz olsun rahatladım. Allah razı olsun" dedi. Aksu ilçesine bağlı Sofular köyünde yaşayan 85 yaşındaki Hacer Öcal’ın uzun yıllardır kullandığı 70 yıllık evinde tadilat çalışması yapıldı. Yaşadığı evin fiziki şartlarının zorlayıcı hale gelmesi üzerine Isparta Belediyesi’ne yapılan başvurunun ardından evde iyileştirme çalışmaları başlatıldı. Yapılan incelemelerin ardından yaşlı kadının evinde yaşam şartlarını daha güvenli hale getirmek amacıyla tadilat gerçekleştirildi. Çalışmalar kapsamında evin önüne yeni bir balkon yapıldı. "Hacer teyzemizin evinin göçmek üzereydi" Sofular köyü Muhtarı Mehmet İlhan Kayacan yapılan çalışmalara ilişkin açıklamasında, "Köyümüz sakinlerinden 85 yaşındaki Hacer teyzemizin evinin göçmek üzere olması nedeniyle tadilat ihtiyacı doğmuştu. Yapılan çalışmalarla ev daha güvenli hale getirildi. Destek verenlere teşekkür ediyorum" dedi. "Geceleri yerimden kalkıp evin içinde rahatça dolaşamıyordum. Çok kez düştüm, sakatlandım" Hacer Öcal ise kendi imkânlarıyla tadilat yaptıramadığını belirterek, yaşadığı zorlukları şu sözlerle anlattı: "Evde sürekli düşüyordum. Geceleri yerimden kalkıp evin içinde rahatça dolaşamıyordum. Çok kez düştüm, sakatlandım. Evimin tadilatının yapılmasıyla biraz olsun rahatladım. Allah razı olsun."
Kendini ifade etmekte zorlanan genç şair duygularını kitaplaştırdı
22 Aralık 2025 Pazartesi - 13:36 Kendini ifade etmekte zorlanan genç şair duygularını kitaplaştırdı 8. Isparta Kitap Fuarı’nda genç yazarlar da yerini aldı. Yazar Eylül Ertuğrul ve Yunus Emre Kılıç’ın yazdığı kitaplar da sergilendi. Genç yazarlar kitaplarını anlatırken heyecanları da yüzlerine yansıdı. Birçok yayınevi ve onlarca yazarın yer aldığı 8. Isparta Kitap Fuarı kitapseverleri ağırlamaya devam ediyor. Fuarda genç yazarlar da yerini aldı. Yazar Eylül Ertuğrul, okuma azmini yazma sanatıyla birleştirdi. Okumaktan ve diğer yazarlardan ilham alan Yazar Ertuğrul, genç yaşına rağmen çıkardığı Artemis isimli kitabıyla okumanın ve yazmanın yaşının olmadığını bir kez daha gösterdi. 15 yaşındaki Ispartalı yazar ilk kitabını okurlarla buluşturdu Yazar Eylül Ertuğrul, okumanın ve diğer yazarların kendisine ilham verdiğini belirterek, "Isparta Güzel Sanatlar Lisesi’nde okuyorum. İlk kitabımı bu yıl çıkardım. 15 yaşında Ispartalı bir yazar olmaktan son derece mutluluk duyuyorum. 6. sınıftan bu yana yazarlık yapıyorum. Kitap okumayı sevdiğim için yazarlık yapmaya da başladım. Beni kitap yazmaya teşvik eden şey, yazarların okuyucularıyla buluşuyor olması. Kendime yeni bir dünya kurmak çok hoşuma gidiyor. Yazarken çok zevk alıyorum. Artemis isimli kitabımı da bu sayede yazdım" dedi. Kendini ifade etmekte zorlanan genç şair duygularını kitaplaştırdı Genç yazarlardan Yunus Emre Kılıç da 8. Isparta Kitap Fuarı’nda yazdığı şiir kitabını sergiliyor. Kendisini ifade etmekte zorlandığı için şiirler yazdığını belirten Yazar Kılıç, bu nedenle şiirlerini kitap haline getirdiğini söyledi. Yazar Kılıç, "Önceleri kendimi ifade etmekte zorlanıyordum. Kimseye kendimi ifade edemiyordum. Bir tane şiir yazarak başladım ve devamı geldi. Öğretmenim sayesinde de hayal dünyamı geliştirerek şiirler yazmaya başladım ve kitap haline getirdim. Şiir yazmaya ve kitap haline getirmeye devam edeceğim. Kitabımda yüzün üzerinde şiir var. Bundan sonra yazacağım kitaplarda kendimi daha çok ifade edeceğime inanıyorum" diye konuştu.
Isparta’da 10 günlük kitap şöleni sona erdi
22 Aralık 2025 Pazartesi - 12:36 Isparta’da 10 günlük kitap şöleni sona erdi Isparta’da 8. Isparta Kitap Fuarı, 10 günlük kitap şöleninin ardından sona erdi. Fuarın son gününde yazarlar Vehbi Vakkasoğlu, Kahraman Tazeoğlu ve Diyetisyen Hatice Nur Ege okuyucularıyla buluşarak, söyleşi gerçekleştirdi. Bu yıl ‘Kitaplar Gül Açıyor’ teması ve ‘Şimdi Kitap Okuma Zamanı’ sloganıyla Gökkubbe Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 8. Isparta Kitap Fuarı tamamlandı. Fuarda 10 gün boyunca birbirinden değerli yazarlar okuyucularıyla buluştu, söyleşiler gerçekleştirdi, kitaplarını imzaladı, yayınevleri binlerce kitabı kitapseverlere ulaştırdı. 8. Isparta Kitap Fuarı’nın son gününde de yazarlar Vehbi Vakkasoğlu, Kahraman Tazeoğlu ve Diyetisyen Hatice Nur Ege okuyucularıyla buluşarak, kitaplarını imzaladı, söyleşi gerçekleştirdi. "Vakkasoğlu Kitap Fuarının Gelenekselleşeceğine İnanıyorum" Yazar Vehbi Vakkasoğlu, Isparta’nın güller diyarı bir kent olduğunu belirterek, fuarın çok güzel bir ortam sunduğunu söyledi. Vakkasoğlu, "Kitap fuarı kalitesi ve bulunduğu yer itibariyle çok güzel. İnşallah daha da gelişerek gelenekselleşeceğine inanıyorum. Emek vermek lazım, ben de bunun için geldim. Emek verenlere başta belediye başkanımıza ve ekibine teşekkür ediyorum" dedi. "Ispartalıların kitaba verdiği değeri biliyorum" Yazarlık ve kitap okumanın önemine ilişkin söyleşi sonrası okuyucularının kitaplarını imzalayan Kahraman Tazeoğlu, "En son 2018 yılında bu fuara gelmiştim, o günden bugüne çok şey değişmiş. Fuar daha büyümüş ve daha bir oturmuş. Heyecanla geldim çünkü Ispartalıların kitaba ne kadar önem verdiğini biliyorum. Burada çok fazla okurum var. Fuarlar da bizi okurlarımızla buluşturan yegane etkinlikler. Her zaman fuarların çok önemli olduğunu, burada da belediyelere büyük iş düştüğünü söylerim. Onlar da sağ olsunlar her yıl bu fuarı gerçekleştirerek bizi okurlarımızla buluşturuyor. Çünkü bir yazarın okurlarıyla buluşması için kitap fuarından başka şansı yok. Fuarı düzenleyen ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" ifadelerinde bulundu. "İyi ki Isparta’dayım" 8. Isparta Kitap Fuarı’nın son gününde okuyucularıyla buluşan Diyetisyen Hatice Nur Ege de sağlıklı beslenme konusunda söyleşi gerçekleştirdi. Isparta’ya ikinci kez geldiğini belirten Ege, "Gül Festivali’nde gelmiştim, burası kıymetli bir şehrimiz. İyi ki buradayım. Birçok fuara gidiyorum, Türk Bayrağı’nın bu kadar fazla olduğu, vatan millet sevgisinin bu kadar fazla olduğu şehirlerden bir tanesi Isparta. Yeniden kavuşmak dileğiyle" dedi. 8. Isparta Kitap Fuarı’na katılan yazarlara günün anısına gül tablosu hediye edilirken, yayınevleri temsilcilerine de plaket ve gül tablosu takdim edildi. Katılımcılara hediyeleri Isparta Belediye Meclis Üyeleri İbrahim Kocabaş ve Mehmet İzci tarafından verildi.
Eğirdir’de yılda 20 bin tıbbi sülük kontrollü ortamda üretiliyor
22 Aralık 2025 Pazartesi - 10:34 Eğirdir’de yılda 20 bin tıbbi sülük kontrollü ortamda üretiliyor Isparta’nın Eğirdir ilçesinde faaliyet gösteren Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü, Türkiye’nin ilk kamuya ait tıbbi sülük üretim merkezinde yürüttüğü çalışmalarla sağlık alanına yönelik faaliyetlerini sürdürüyor. Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Mehmet Pazar, merkezde yılda yaklaşık 20 bin adet tıbbi sülük yetiştirildiğini belirterek, "Merkezimizde tıbbi sülük popülasyonlarına yönelik araştırmalar yürütülmekte, aynı zamanda sektörün ihtiyaç duyduğu steril sülüklerin üretimi gerçekleştirilmektedir" dedi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 1987 yılında Isparta’nın Eğirdir ilçesinde kurulan Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (SAREM), balık, kerevit, tıbbi sülük ve su kirliliği alanlarında yürüttüğü çalışmalar kapsamında iç sularda 21 ilde teknik destek sağlıyor. Enstitü bünyesinde yaklaşık 15 yıldır Hirudo verbana türü tıbbi sülüklerin yetiştiriciliği yapılıyor. Üniversitelerin veterinerlik, kimya, tıp ve eczacılık fakülteleri ile özel sektörle yürütülen çalışmalar çerçevesinde, yılda yaklaşık 20 bin adet tıbbi sülük üretiliyor. Üretilen sülükler, kontrollü ve steril sistemlerde yetiştirilerek bilimsel araştırmalarda ve tıbbi uygulamalarda kullanılıyor. Tıbbi sülük üretimine yönelik araştırmalar sürdürülüyor SAREM bünyesinde faaliyet gösteren Tıbbi Sülük Araştırma ve Üretim Merkezi, 2000’li yılların başında başlatılan popülasyon çalışmaları sonucunda 2021 yılında kuruldu. Merkez, aynı yıl Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yetiştiricilik izni aldı. Tesiste biyoloji, ekoloji, genetik, popülasyon dinamikleri, mikrobiyota ve hastalıklar üzerine araştırmalar yürütülüyor. "Merkezde yılda yaklaşık 20 bin adet tıbbi sülük yetiştirilmektedir" Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Mehmet Pazar, "Enstitümüz yaklaşık 40 yılı aşkın süredir sorumluluk alanımızda yer alan Eğirdir iç sularına yönelik proje ve çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda balıkçılık, su kirliliği, taşıma kapasitesi ve yetiştiriciliğe yönelik çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Su ürünleri alanında yer alan tıbbi sülükler de çalışma alanlarımız arasında bulunmaktadır. Bu nedenle merkezimizde tıbbi sülüklere yönelik çalışmalar sürdürülmektedir. Yaklaşık 15 yıldır devam eden bu çalışmalar, 2000’li yılların başında popülasyon araştırmalarıyla başlamıştır. Daha sonra bir birim haline getirilen çalışmalar, 2021 yılında projelendirilerek Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yetiştiricilik belgesi alınmış ve Tıbbi Sülük Araştırma ve Üretim Merkezi kurulmuştur. Merkezde yılda yaklaşık 20 bin adet tıbbi sülük yetiştirilmektedir" şeklinde konuştu. Steril tıbbi sülük üretimi yapılıyor Burada tıbbi sülük popülasyonlarına yönelik araştırmalara katkı sağlanmakta, aynı zamanda sektörün ihtiyaç duyduğu steril sülüklerin üretildiğini belirten Pazar, "Üretilen sülüklerin bir kısmı perakende olarak satışa sunulmaktadır. Merkezimizin kuruluş amacı, tıbbi sülük popülasyonlarını izlemek, bu izlemeler sonucunda ortaya çıkan azalışları takip etmek ve nedenlerini araştırmaktır. Ayrıca yetiştiricilik sektörüne katkı sağlanarak tıbbi sülük popülasyonlarının korunması hedeflenmektedir. Üniversitelerin çeşitli bölümleriyle ortak AR-GE çalışmaları da yürütülmektedir. Bu kapsamda düzenlenen tıbbi sülük çalıştayına üniversitelerin farklı bölümlerinden akademisyenler katılım sağlamıştır" dedi. Uluslararası katılımlı çalıştay Isparta’da yapıldı SAREM tarafından 15–16 Nisan 2025 tarihlerinde Isparta’da Uluslararası Katılımlı Tıbbi Sülük Çalıştayı düzenlendi. Çalıştaya Türkiye’den ve yurt dışından bilim insanları, sektör temsilcileri ve kamu kurumları katıldı. Çalıştayda sülük biyolojisi, yetiştiricilik teknikleri, ticaret ve yasal düzenlemeler ele alındı. Tıbbi sülüklerde türler ve mevzuat Dünya genelinde Hirudinea alt sınıfında yer alan 800’den fazla sülük türü bulunurken, bunlardan 15’inin tıbbi amaçlarla kullanıldığı belirtildi. Türkiye sularında Hirudo verbana ve Hirudo suliki türlerinin bulunduğu kaydedildi. 2014 yılında yayımlanan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği kapsamında sülük tedavisinin belirli kurallar çerçevesinde uygulanabildiği, bu uygulamaların yalnızca yetkili merkezlerde gerçekleştirildiği bildirildi. Resmî verilere göre, Türkiye’de tıbbi sülük avcılığına kota uygulandığı, yetiştiricilik faaliyetlerinin ise bakanlık onayıyla yürütüldüğü ifade edildi.
Eğirdir’de yılda 20 bin tıbbi sülük kontrollü ortamda üretiliyor
22 Aralık 2025 Pazartesi - 10:20 Eğirdir’de yılda 20 bin tıbbi sülük kontrollü ortamda üretiliyor Isparta’nın Eğirdir ilçesinde faaliyet gösteren Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü, Türkiye’nin ilk kamuya ait tıbbi sülük üretim merkezinde yürüttüğü çalışmalarla sağlık alanına yönelik faaliyetlerini sürdürüyor. Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Mehmet Pazar, merkezde yılda yaklaşık 20 bin adet tıbbi sülük yetiştirildiğini belirterek, "Merkezimizde tıbbi sülük popülasyonlarına yönelik araştırmalar yürütülmekte, aynı zamanda sektörün ihtiyaç duyduğu steril sülüklerin üretimi gerçekleştirilmektedir" dedi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 1987 yılında Isparta’nın Eğirdir ilçesinde kurulan Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (SAREM), balık, kerevit, tıbbi sülük ve su kirliliği alanlarında yürüttüğü çalışmalar kapsamında iç sularda 21 ilde teknik destek sağlıyor. Enstitü bünyesinde yaklaşık 15 yıldır Hirudo verbana türü tıbbi sülüklerin yetiştiriciliği yapılıyor. Üniversitelerin veterinerlik, kimya, tıp ve eczacılık fakülteleri ile özel sektörle yürütülen çalışmalar çerçevesinde, yılda yaklaşık 20 bin adet tıbbi sülük üretiliyor. Üretilen sülükler, kontrollü ve steril sistemlerde yetiştirilerek bilimsel araştırmalarda ve tıbbi uygulamalarda kullanılıyor. Tıbbi sülük üretimine yönelik araştırmalar sürdürülüyor SAREM bünyesinde faaliyet gösteren Tıbbi Sülük Araştırma ve Üretim Merkezi, 2000’li yılların başında başlatılan popülasyon çalışmaları sonucunda 2021 yılında kuruldu. Merkez, aynı yıl Tarım ve Orman Bakanlığından yetiştiricilik izni aldı. Tesiste biyoloji, ekoloji, genetik, popülasyon dinamikleri, mikrobiyota ve hastalıklar üzerine araştırmalar yürütülüyor. "Merkezde yılda yaklaşık 20 bin adet tıbbi sülük yetiştirilmektedir" Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Mehmet Pazar, "Enstitümüz yaklaşık 40 yılı aşkın süredir sorumluluk alanımızda yer alan Eğirdir iç sularına yönelik proje ve çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda balıkçılık, su kirliliği, taşıma kapasitesi ve yetiştiriciliğe yönelik çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Su ürünleri alanında yer alan tıbbi sülükler de çalışma alanlarımız arasında bulunmaktadır. Bu nedenle merkezimizde tıbbi sülüklere yönelik çalışmalar sürdürülmektedir. Yaklaşık 15 yıldır devam eden bu çalışmalar, 2000’li yılların başında popülasyon araştırmalarıyla başlamıştır. Daha sonra bir birim haline getirilen çalışmalar, 2021 yılında projelendirilerek Tarım ve Orman Bakanlığından yetiştiricilik belgesi alınmış ve Tıbbi Sülük Araştırma ve Üretim Merkezi kurulmuştur. Merkezde yılda yaklaşık 20 bin adet tıbbi sülük yetiştirilmektedir" şeklinde konuştu. Steril tıbbi sülük üretimi yapılıyor Burada tıbbi sülük popülasyonlarına yönelik araştırmalara katkı sağlanmakta, aynı zamanda sektörün ihtiyaç duyduğu steril sülüklerin üretildiğini belirten Pazar, "Üretilen sülüklerin bir kısmı perakende olarak satışa sunulmaktadır. Merkezimizin kuruluş amacı, tıbbi sülük popülasyonlarını izlemek, bu izlemeler sonucunda ortaya çıkan azalışları takip etmek ve nedenlerini araştırmaktır. Ayrıca yetiştiricilik sektörüne katkı sağlanarak tıbbi sülük popülasyonlarının korunması hedeflenmektedir. Üniversitelerin çeşitli bölümleriyle ortak AR-GE çalışmaları da yürütülmektedir. Bu kapsamda düzenlenen tıbbi sülük çalıştayına üniversitelerin farklı bölümlerinden akademisyenler katılım sağlamıştır" dedi. Uluslararası katılımlı çalıştay Isparta’da yapıldı SAREM tarafından 15-16 Nisan 2025 tarihlerinde Isparta’da Uluslararası Katılımlı Tıbbi Sülük Çalıştayı düzenlendi. Çalıştaya Türkiye’den ve yurt dışından bilim insanları, sektör temsilcileri ve kamu kurumları katıldı. Çalıştayda sülük biyolojisi, yetiştiricilik teknikleri, ticaret ve yasal düzenlemeler ele alındı. Tıbbi sülüklerde türler ve mevzuat Dünya genelinde Hirudinea alt sınıfında yer alan 800’den fazla sülük türü bulunurken, bunlardan 15’inin tıbbi amaçlarla kullanıldığı belirtildi. Türkiye sularında Hirudo verbana ve Hirudo suliki türlerinin bulunduğu kaydedildi. 2014 yılında yayımlanan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği kapsamında sülük tedavisinin belirli kurallar çerçevesinde uygulanabildiği, bu uygulamaların yalnızca yetkili merkezlerde gerçekleştirildiği bildirildi. Resmî verilere göre, Türkiye’de tıbbi sülük avcılığına kota uygulandığı, yetiştiricilik faaliyetlerinin ise bakanlık onayıyla yürütüldüğü ifade edildi.