POLİTİKA - 03 Kasım 2024 Pazar 17:15

AK Partili Kasapoğlu: “İzmir’in her ilçesinde eser üretmeye talibiz”

A
A
A
AK Partili Kasapoğlu: “İzmir’in her ilçesinde eser üretmeye talibiz”

AK Parti Selçuk 7. Olağan Kongresi’nde konuşan Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı ve İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu, “22 yılık süreçte sivil siyaseti birlikte inşa ettik. Milletimizden başka güç tanımadık. Milletimizin kararına tepeden bakanlardan hiçbir zaman olmadık. Biz İzmir’in her ilçesinde eser üretmeye talibiz” dedi.


AK Parti Selçuk İlçe 7. Olağan Kongresi, ilçede bulunan bir tesiste düzenlendi. Mevcut Başkan Hakan Bayraklı’nın tekrar aday olduğu kongre, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Kongrede konuşan Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı ve İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu, “Ülkemizin her karışına hizmet etmek inancıyla, gayretiyle geçen 22 yıl. 22 yılı gecesiyle gündüzüyle her zamanını bu aziz millete hizmet yolunda değerlendirmek, ülkemize hizmet etmek herkese nasip olmaz. 22 yıl önce, ‘artık Türkiye’de hiçbir şey eksi gibi olamayacak’ diyen dünya lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın bir destanı var. Türkiye’nin nasıl bir süreçten bugünlere geldiğini, vesayetin, umutsuzluğun, karamsarlığın adeta karabasan gibi çöktüğü günleri aştık. AK Partimizin kuruluşundan ve iktidara gelişinden beri bir güneş gibi doğdu. Yine aynı inançla, aynı iradeyle devam ediyoruz. Hiçbir zaman bu yoldan dönemedik, dönmeyeceğiz. Birlikte yürüyeceğiz” ifadelerine yer verdi.



Birliktelik mesajı


Konuşmasında, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 101. yılının kutlandığına da değinen Kasapoğlu, “Cumhuriyetimiz özveri ile kuruldu. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle anıyorum. Cumhuriyet milletin cumhuriyeti, 85 milyonunun cumhuriyeti. Alevisiyle Sünnisiyle, Türk’üyle Kürdü’yle, doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle hepimizin cumhuriyeti. Bir ve beraber olduğumuz müddetçe daha gidecek çok yolumuz, yapacak çok hizmetimiz var” şeklinde konuştu.



“Sağlığıyla, altyapısıyla, sporuyla birlikte çok güzel hizmetler inşa ettik” diyen Kasapoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Mahalle, ilçe başkanıyla, gençlik ve kadın kollarıyla, makam fark etmeksizin asıl olan bu kutlu davadaki yolu birlikte yürümektir. Elbette zor günler yaşadık. Birlikte aştık. Partimizi kapatmaktan darbe girişimlerine kadar. Dünya lideri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın feraseti, vizyonu, cesareti ile her birini birlikte aştık. Milletimizden başka güç ve irade tanımıyoruz. 22 yılık süreçte sivil siyaseti birlikte inşa ettik. Milletimizden başka güç tanımadık. Milletimizin kararına tepeden bakanlardan hiçbir zaman olmadık. Biz İzmir’in her ilçesinde eser üretmeye talibiz. Kongreler bizler için tazelenme dönemleridir. Selçuk kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyorum, Rabbim bu birlikteliğimizi daim kılsın.”



‘’AK Parti, millete ve memlekete hizmetin adıdır’’


AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ise “Aydınlığa açık, karanlığa kapalı diyerek yola çıkan, Türkiye’yi hapsedildiği siyasi bunalımlardan vesayet odaklarından çıkaran AK Parti’mizin iktidara gelişinin 22’nci yılı kutlu olsun. AK Parti milletin umudu olarak, bizatihi millet tarafından kurulmuştur. AK Parti, milli iradeyi hakim kılmayı siyasetin merkezine alan dava hareketidir. İktidara geldiğimiz 3 Kasım 2002 tarihi, sessiz devrimlerin miladıdır. Biz Cumhuriyetimizin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı olarak tayin eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, milletimizden aldığımız güçle yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Bizim siyaset anlayışımız milletimizin her bir ferdini kucaklayan, devleti yeniden milletle buluşturan bir anlayıştır” yorumunda bulundu.


AK Parti olarak, geleceğin Selçuk’unu inşa etmek için burada olduklarını ifade eden Saygılı, “AK Parti Selçuk İlçe Teşkilatı, bu gayretin sembolü olarak gece gündüz demeden çalıştı, çalışıyor ve çalışmaya da devam edecek. Bu yeni dönemde omuz omuza, aynı azimle yürümeye kararlıyız. Selçuk’un her bir sokağında, mahallesinde daha güçlü varlık göstererek her vatandaşımıza dokunacağız. Emanetimiz olan Selçuk’a, İzmir’e hizmet etme gayretimiz, sizlerin desteğiyle daha da büyüyecek. 14 Ağustos 2001’de başlayan büyük Türkiye yolculuğundan bu yana Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmamıştır” diye vurguladı.



“Selçuk’ta hala AK Belediyecilik hizmetleri konuşuluyor”


AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı da “CHP’li Belediyeler de tıpkı genel merkez yönetimleri gibi bırakın dünyadaki gelişmeleri takip edip yorumlayabilmeyi, önlerindeki çöpü toplamaktan, yoldaki çukuru kapatmaktan acizler. Selçuk, hala daha AK Belediyecilik hizmetlerinin konuşulduğu ilçelerimizden biri. İZBAN istasyonunun açılmasından doğal gaz hattının inşasına; TOKİ evlerinden düğün salonlarına kadar birçok projeyi Selçuk’ta hayata geçirdik. İlçede köy okulları dahil tüm okulları deprem yönetmeliğine uygun olarak yeniledik. Bin 480 TOKİ Konutunu da inşallah önümüzdeki Mart ayında teslim ediyoruz” diye belirtti.



"Bu ülkede çalışan tek bir parti var, onun adı da AK Parti’’


AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı, TOKİ, İZBAN, okulların yenilenmesi gibi pek çok projenin Selçuk’a yapıldığını hatırlatarak sözlerini şöyle tamamladı:


“CHP’li belediye bir park yapmaktan bile aciz. İlçemizde hala kanalizasyon yok. Bu ülkede çalışan tek bir parti var, onun adı da AK Parti.”


Programa, Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, MKYK Üyesi Emre Cemil Ayvalı ve teşkilat mensupları katıldı.



AK Partili Kasapoğlu: “İzmir’in her ilçesinde eser üretmeye talibiz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iyileştirilmeye, geliştirilmeye her zaman açık bir sistem olduğunu söyleyerek, "İhtiyaçtan yeni ihtiyaçlar ortaya çıktıkça yeni değerlendirmeler yapıldıkça, dinamik bir şekilde kendini geliştiren bir yapı olduğunu ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı. Demokratik sistemlerde farklı yönetim biçimlerinin olduğunu belirten Yılmaz, "Bunların hepsi demokratiktir ama yönetim sistemi olarak farklılık arz ederler. Başkanlık sistemi de vardır, parlamenter sistem de vardır, yarı başkanlık sistemi de vardır. Üçü de demokratik dünyada görülen sistemlerdir. Her birinin de farklı alt versiyonları olduğunu biliyoruz. Örneğin İngiltere’deki parlamenter sistemle kıta Avrupa’sındaki parlamenter sistem arasında da belli farklılıklar olduğunu biliyoruz. Nitekim bizim de önceki sistemimizin farklı bir parlamenter sistem olduğunu hep birlikte biliyoruz. Çok çeşitli zaafiyetler içeren bir sistem olduğunu biliyoruz. Halkımızın referandumda onayıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz Türkiye’nin özel koşullarına uygun, kültürüne uygun bir yapılanmayı gerçekleştirmiş durumdayız. Bu sistem yeni sistem birçok testten başarıyla geçti. Kim ne derse desin. Son beş altı yıl özellikle bir taraftan dünyada belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Risklerin belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Bölgemizde jeopolitik gelişmelerin, savaşların, çatışmaların yoğunlaştığı bir dönem oldu. Pandemi gibi tüm dünyayı sarsan bir hadisenin yaşandığı bir dönem oldu. İçeride yine asıl afeti dediğimiz tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Ekonomik şartlarla ilgili yine çeşitli süreçler yaşandı. Bütün bu süreçlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin avantajını gördüğümüzü, yaşadığımızı rahatlıkla ifade edebilirim. Hızlı karar alan, uygulayan, etkin bir sistem olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kendisini ispat etmiştir. Ama hep altını çiziyorum. Bugün de ifade edeceğim. Bu daha iyileştirilemeyeceği anlamına da gelmiyor. Daha da iyiye, daha gelişmiş bir yapıya doğru dönüşmeyeceği anlamına da gelmiyor. Tam aksine tecrübelerle yaşadığımız süreçlerle birlikte sistem iyileştirilmeye de her zaman açık bir sistem" şeklinde konuştu. Yılmaz, şöyle konuştu: "İyi ki bu küresel ve bölgesel fırtınalı dönemde Cumhur İttifakı gibi güçlü bir ittifakımız var. İyi ki Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü, dirayetli, tecrübeli bir liderimiz var. Liderlik her zaman önemlidir. Ama fırtınalı zamanlarda zor zamanlarda bir kat daha önemlidir. Bugün Türkiye siyasi istikrarıyla dünyadan birçok alanda pozitif ayrışan bir ülkedir. Sorunlarımız da elbette var ama bu sorunları aşma kapasitemiz de var. Bunu da birçok vesileyle ortaya koymuş durumdayız. Cumhurbaşkanlığı’yla ilgili saray ifadesini kullanıyor değerli arkadaşlarımız muhalefetten. Tabii ki saray değil orası. Milletin evi. Biz milletin evi olarak görüyoruz ve orası bir gelip bir gün görürsünüz belki. Ziyaret ederseniz nasıl bir, kurgu var zihninizde bilmiyorum ben, ama orası bir çalışma mekanı. Orada bürokratlarımız var. Çalışanlarımız var. Kamu görevlileri var. Gece gündüz bir mesai harcanıyor. Birçok durumda mesai kavramına bakılmadan bu ülkenin ihtiyaç duyduğu çalışmalar, faaliyetler yürütülüyor. Orası hiçbir partiye ait değil. Hiçbir kişiye de ait değil. Milletin evidir. Milletin gönlüne giren külliyenin kapısından da girer. Milletin gönlüne giremeyen oranın bir saray olarak hayalini kurar." Yılmaz, "Bugünkü Cumhurbaşkanlığımız geçmişteki Cumhurbaşkanlığı değil, bazen karıştırılıyor. Sanki o eski sistemimizdeki Cumhurbaşkanlığı makamıymış gibi değerlendiriliyor. Öyle değil. Bugün yönetimimizin merkezi Cumhurbaşkanlığı. Yasamada milli iradenin tecelli Türkiye Büyük Millet Meclisi’miz, gazi Meclisimiz. Yürütmede de milli iradenin tecelli ettiği makam Cumhurbaşkanlığı makamı. Eskiden doğrudan seçilmiyordu biliyorsunuz. Artık doğrudan halkımızın sandığa gidip seçtiği bir Cumhurbaşkanımız var. Milli iradenin doğrudan yansıdığı bir makam var. Ve burada yürütme makamı olarak Cumhurbaşkanlığı eski sistemdeki Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığının birleşmiş hali. Eskiden iki tane ayrı makam vardı biliyorsunuz. Dolayısıyla ayrı maliyetler, masraflar vardı. Aslında yeni sistem bunları sadeleştirmiş durumda. Yıllar itibariyle fark etmekle birlikte geçmişte Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığı bütçelerini birleştirirseniz toplam bütçenin binde üçüne dördüne denk gelirdi geçmişteki masrafla. Bugün binde biri seviyesinde. Binde bir, binde bir nokta bir, binde bin nokta iki seviyesinde. Geçmişe göre çok daha düşük maliyetle çalışan bir merkezden bir karargahtan bahsediyoruz. Yönetim sistemimizin kalbinden bahsediyoruz. Son derece makul düzeylerde bir maliyetle bu stratejik görevin yerine getirdiğini ifade etmek isterim" diye konuştu. Anayasa konusunda Yılmaz, "Burada bizim yaklaşımımız açıktır. Yeni sivil bir anayasayı savunuyoruz. Seçim beyannamemizde de var. Parti programımızda da var. Aslında bütün partilerin seçim beyannamelerinde bu var. Yani millete böyle daha iyi bir anayasa vaadi hemen hemen tüm partilerin seçim beyan namelerinde, politika belgelerinde var. Biz de bu yönde bir çalışmayı, mutfak çalışmasını sürdürüyoruz. Bütün partilere de çağrı yapıyoruz" dedi. Anayasada vesayetçi zihniyetin etkileri büyük oranda giderildiğini söyleyen Yılmaz, "Hala bazı kalıntıları olduğunu görüyoruz. Ancak çok sayıda değişiklikle iç tutarlılığı bir ölçüde zayıfladığını iç yapısında yeni daha tutarlı bir yaklaşımın faydalı olacağını düşünüyoruz. Bunlardan da belki daha önemlisi gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz. Bu anayasa hem devletin kurumlarını daha etkin çalıştıran daha uyumlu çalıştıran bir anayasa olmalı, hem de birey devlet ilişkilerini daha özgürlükçü, daha hak, hukuk temelli tanımlayan bir anayasa olmalı diye inanıyoruz. Ama bu bizim tek başına yapabileceğimiz veya Cumhur İttifakı olarak yapabileceğimiz bir konu değil. Diğer partilerle birlikte en geniş mutabakatı sağlayarak yapmamız gereken bir alan hem sistem eleştirileri yapıp hem de anayasa çalışmalarına girmeyiz diyenlerin çok tutarlı olduğunu ifade edemem doğrusu. Yani eğer gerçekten burada daha iyi bir anayasa, daha iyi bir sistem istiyorsanız buyurun çağrı yapıyoruz; gelin birlikte çalışalım, ortak akılla çalışalım" ifadelerini kullandı.