Yerel Haberler
Karabük
17 Aralık 2025 Çarşamba - 14:00 40 yılda biriktirdiği Türk boy damgaları Safranbolu’da sergiledi Koleksiyoner emekli öğretmen Mustafa Gezici’nin 40 yılda topladığı Türk boyu damgalarının bazıları Safranbolu’nun UNESCO’ya kabul edilişinin 31. yılı etkinlikleri kapsamında açılan sergide ziyaretçilerle buluştu. Karabük’ün Safranbolu ilçesinin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kabul edilişinin 31. yılı, düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başlandı. Kutlamalar kapsamında, Tarihi Safranbolu Sempozyumu ile başlayan programda günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalar yapıldı. Etkinlikler çerçevesinde koleksiyoner ve emekli öğretmen Mustafa Gezici (61), 40 yılda topladığı 90 Türk boyu damgasından 39’unu katılımcılarla buluşturdu. "Türk Dilinin Sessiz Tanıkları: Türk Boy Damgaları" adıyla açılan sergide, Türk kültür ve tarihine ışık tutan damgalar ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Serginin, Safranbolu’nun kültürel miras kimliğine katkı sağlamasının yanı sıra Türk boylarının tarihsel izlerinin tanıtılmasına da önemli katkı sağlıyor. Gezici, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Anadolu’da artık son aşamada hayvanlara vurulan damgalardır bunlar. Hayvancılığın artık çiftliklere çevrilmesi, köy hayvancılığının da çok azalması nedeniyle bunlar son 50 yıldır kullanılmaz oldu. Ama tarihin sessiz tanıklarıdır bu hayvan damgaları, Türk boy damgalarıdır" dedi. Şu ana kadar yaklaşık 90 adet topladıklarını ifade eden Gezici, "Bunlar, Türklerin Anadolu’ya 1071’den daha önce geldiğine dair belgelerdir. Sessiz tanıklarıdır. Yılda yaklaşık 4 tane falan bulabiliyoruz. İşte 40 yıllık bir emektir bu yani. Kastamonu, Yozgat, Kayseri, Erzurum, Elazığ, Erzincan; bu bölgelerden topladık. Moğolistan’dan da gelen var. Bir arkadaş gönderdi; 3–4 tane de oradan var. Karşılaştırma açısından Moğolistan’dan geldi" diye konuştu. Gezici, "Büyükbaş hayvanların butlarına, küçükbaş hayvanların da kulaklarına vurulurdu. Yani Türkler ilk defa, şunu söyleyelim, hayvanlara kulak küpesinin ilk mucididir. Kime ait olduğu belli oluyor böylece. Ova ova, boy boy bellidir bunlar. Hatta iki kardeş boyun bile damgaları ayrıdır" ifadelerine yer verdi.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 13:39 40 yılda biriktirdiği Türk boy damgaları Safranbolu’da sergiledi Koleksiyoner emekli öğretmen Mustafa Gezici’nin 40 yılda topladığı Türk boyu damgalarının bazıları Safranbolu’nun UNESCO’ya kabul edilişinin 31. yılı etkinlikleri kapsamında açılan sergide ziyaretçilerle buluştu. Karabük’ün Safranbolu ilçesinin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kabul edilişinin 31. yılı, düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başlandı. Kutlamalar kapsamında, Tarihi Safranbolu Sempozyumu ile başlayan programda günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalar yapıldı. Etkinlikler çerçevesinde koleksiyoner ve emekli öğretmen Mustafa Gezici (61), 40 yılda topladığı 90 Türk boyu damgasından 39’unu katılımcılarla buluşturdu. "Türk Dilinin Sessiz Tanıkları: Türk Boy Damgaları" adıyla açılan sergide, Türk kültür ve tarihine ışık tutan damgalar ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Serginin, Safranbolu’nun kültürel miras kimliğine katkı sağlamasının yanı sıra Türk boylarının tarihsel izlerinin tanıtılmasına da önemli katkı sağlıyor. Gezici, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Anadolu’da artık son aşamada hayvanlara vurulan damgalardır bunlar. Hayvancılığın artık çiftliklere çevrilmesi, köy hayvancılığının da çok azalması nedeniyle bunlar son 50 yıldır kullanılmaz oldu. Ama tarihin sessiz tanıklarıdır bu hayvan damgaları, Türk boy damgalarıdır" dedi. Şuana kadar yaklaşık 90 adet topladıklarını ifade eden Gezici, "Bunlar, Türklerin Anadolu’ya 1071’den daha önce geldiğine dair belgelerdir. Sessiz tanıklarıdır. Yılda yaklaşık 4 tane falan bulabiliyoruz. İşte 40 yıllık bir emektir bu yani. Kastamonu, Yozgat, Kayseri, Erzurum, Elazığ, Erzincan; bu bölgelerden topladık. Moğolistan’dan da gelen var. Bir arkadaş gönderdi; 3-4 tane de oradan var. Karşılaştırma açısından Moğolistan’dan geldi" diye konuştu. Gezici, "Büyükbaş hayvanların butlarına, küçükbaş hayvanların da kulaklarına vurulurdu. Yani Türkler ilk defa, şunu söyleyelim, hayvanlara kulak küpesinin ilk mucididir. Kime ait olduğu belli oluyor böylece. Ova ova, boy boy bellidir bunlar. Hatta iki kardeş boyun bile damgaları ayrıdır" ifadelerine yer verdi. (RB-
17 Aralık 2025 Çarşamba - 11:21 Safran, sarımsak ve kırmızı bibere bilimsel güvence Karabük’ün Safranbolu ilçesiyle özdeşleşen safran başta olmak üzere yüksek katma değerli sarımsak ve kırmızı biberin kimlik doğrulaması ve orijin tespitini hedefleyen uluslararası proje, TÜBİTAK-Macaristan iş birliği kapsamında desteklenecek. Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik BölümündenDr. Öğretim Üyesi Mukaddes Kılıç Bayraktar yürütücülüğünde hazırlanan "Safran, Sarımsak ve Kırmızı Biberin NIR Spektroskopisi ve Fitokimyasal Analiz Yoluyla Kimlik Doğrulaması ve Orijin Tespiti" başlıklı proje, TÜBİTAK’ın "2522 - Macaristan Araştırma, Geliştirme ve İnovasyon Ofisi (NRDIO) ile İkili İş Birliği Destek Programı" kapsamında kabul edilen 11 proje arasında yer aldı. Safranın orijini bilimsel olarak doğrulanacak Proje çerçevesinde; safran, sarımsak ve kırmızı biber gibi yüksek ekonomik değere sahip tarım ürünlerinin Yakın Kızılötesi (NIR) spektroskopisi ve fitokimyasal analiz yöntemleriyle kimlik doğrulaması ve coğrafi orijin tespitine yönelik bilimsel altyapı geliştirilecek. Çalışmanın özellikle Karabük ve çevresinde yetiştirilen safranın bilimsel verilerle tanımlanmasına, farklı bölgelerden gelen ürünlerden ayırt edilmesine ve yerel safranın izlenebilirliğinin artırılmasına katkı sağlaması hedefleniyor. Bu sayede ürün sahteciliğinin önüne geçilmesi, gıda güvenliğinin güçlendirilmesi ve bölgesel ürünlerin marka değerinin korunması amaçlanıyor. Üniversite-Sanayi ve Uluslararası İş Birliği Toplam 4,3 milyon lira bütçeye sahip projede, Karabük Üniversitesine 3 milyon lira, sanayi ortağına ise 1,3 milyon lira destek sağlanacak. Proje, üniversite-sanayi iş birliğinin yanı sıra Türkiye-Macaristan akademik ve endüstriyel ortaklığını da kapsayan çok paydaşlı yapısıyla dikkati çekiyor. Türkiye ekibinde proje yürütücüsü Mukaddes Kılıç Bayraktar’ın yanı sıra Bayburt Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Hacer Akpolat araştırmacı olarak yer alıyor.Sanayi ortağı olarak ise Mor Bahçe Tarım Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. adına Cengiz Ünal projeye katkı sağlıyor. Macaristan tarafında akademik ortak Macar Tarım ve Yaşam Bilimleri Üniversitesinden Prof. Dr. Zoltn Kovcs, sanayi ortağı olarak ise ADEXGO firmasından Dr. György Bzr projede görev alıyor. Bölgesel ürünlere bilimsel katkı Uluslararası iş birliği çağrısı kapsamında desteklenmeye hak kazanan proje, bölgesel tarım ürünlerinin bilimsel temelde korunması, tanımlanması ve ticarî değerinin artırılması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Projenin, özellikle safran üretiminin yaygın olduğu bölgelerde bilim temelli kalite güvencesi oluşturması bekleniyor.
40 yılda biriktirdiği Türk boy damgaları Safranbolu’da sergiledi
17 Aralık 2025 Çarşamba - 14:00 40 yılda biriktirdiği Türk boy damgaları Safranbolu’da sergiledi Koleksiyoner emekli öğretmen Mustafa Gezici’nin 40 yılda topladığı Türk boyu damgalarının bazıları Safranbolu’nun UNESCO’ya kabul edilişinin 31. yılı etkinlikleri kapsamında açılan sergide ziyaretçilerle buluştu. Karabük’ün Safranbolu ilçesinin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kabul edilişinin 31. yılı, düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başlandı. Kutlamalar kapsamında, Tarihi Safranbolu Sempozyumu ile başlayan programda günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalar yapıldı. Etkinlikler çerçevesinde koleksiyoner ve emekli öğretmen Mustafa Gezici (61), 40 yılda topladığı 90 Türk boyu damgasından 39’unu katılımcılarla buluşturdu. "Türk Dilinin Sessiz Tanıkları: Türk Boy Damgaları" adıyla açılan sergide, Türk kültür ve tarihine ışık tutan damgalar ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Serginin, Safranbolu’nun kültürel miras kimliğine katkı sağlamasının yanı sıra Türk boylarının tarihsel izlerinin tanıtılmasına da önemli katkı sağlıyor. Gezici, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Anadolu’da artık son aşamada hayvanlara vurulan damgalardır bunlar. Hayvancılığın artık çiftliklere çevrilmesi, köy hayvancılığının da çok azalması nedeniyle bunlar son 50 yıldır kullanılmaz oldu. Ama tarihin sessiz tanıklarıdır bu hayvan damgaları, Türk boy damgalarıdır" dedi. Şu ana kadar yaklaşık 90 adet topladıklarını ifade eden Gezici, "Bunlar, Türklerin Anadolu’ya 1071’den daha önce geldiğine dair belgelerdir. Sessiz tanıklarıdır. Yılda yaklaşık 4 tane falan bulabiliyoruz. İşte 40 yıllık bir emektir bu yani. Kastamonu, Yozgat, Kayseri, Erzurum, Elazığ, Erzincan; bu bölgelerden topladık. Moğolistan’dan da gelen var. Bir arkadaş gönderdi; 3–4 tane de oradan var. Karşılaştırma açısından Moğolistan’dan geldi" diye konuştu. Gezici, "Büyükbaş hayvanların butlarına, küçükbaş hayvanların da kulaklarına vurulurdu. Yani Türkler ilk defa, şunu söyleyelim, hayvanlara kulak küpesinin ilk mucididir. Kime ait olduğu belli oluyor böylece. Ova ova, boy boy bellidir bunlar. Hatta iki kardeş boyun bile damgaları ayrıdır" ifadelerine yer verdi.
40 yılda biriktirdiği Türk boy damgaları Safranbolu’da sergiledi
17 Aralık 2025 Çarşamba - 13:39 40 yılda biriktirdiği Türk boy damgaları Safranbolu’da sergiledi Koleksiyoner emekli öğretmen Mustafa Gezici’nin 40 yılda topladığı Türk boyu damgalarının bazıları Safranbolu’nun UNESCO’ya kabul edilişinin 31. yılı etkinlikleri kapsamında açılan sergide ziyaretçilerle buluştu. Karabük’ün Safranbolu ilçesinin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kabul edilişinin 31. yılı, düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başlandı. Kutlamalar kapsamında, Tarihi Safranbolu Sempozyumu ile başlayan programda günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalar yapıldı. Etkinlikler çerçevesinde koleksiyoner ve emekli öğretmen Mustafa Gezici (61), 40 yılda topladığı 90 Türk boyu damgasından 39’unu katılımcılarla buluşturdu. "Türk Dilinin Sessiz Tanıkları: Türk Boy Damgaları" adıyla açılan sergide, Türk kültür ve tarihine ışık tutan damgalar ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Serginin, Safranbolu’nun kültürel miras kimliğine katkı sağlamasının yanı sıra Türk boylarının tarihsel izlerinin tanıtılmasına da önemli katkı sağlıyor. Gezici, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Anadolu’da artık son aşamada hayvanlara vurulan damgalardır bunlar. Hayvancılığın artık çiftliklere çevrilmesi, köy hayvancılığının da çok azalması nedeniyle bunlar son 50 yıldır kullanılmaz oldu. Ama tarihin sessiz tanıklarıdır bu hayvan damgaları, Türk boy damgalarıdır" dedi. Şuana kadar yaklaşık 90 adet topladıklarını ifade eden Gezici, "Bunlar, Türklerin Anadolu’ya 1071’den daha önce geldiğine dair belgelerdir. Sessiz tanıklarıdır. Yılda yaklaşık 4 tane falan bulabiliyoruz. İşte 40 yıllık bir emektir bu yani. Kastamonu, Yozgat, Kayseri, Erzurum, Elazığ, Erzincan; bu bölgelerden topladık. Moğolistan’dan da gelen var. Bir arkadaş gönderdi; 3-4 tane de oradan var. Karşılaştırma açısından Moğolistan’dan geldi" diye konuştu. Gezici, "Büyükbaş hayvanların butlarına, küçükbaş hayvanların da kulaklarına vurulurdu. Yani Türkler ilk defa, şunu söyleyelim, hayvanlara kulak küpesinin ilk mucididir. Kime ait olduğu belli oluyor böylece. Ova ova, boy boy bellidir bunlar. Hatta iki kardeş boyun bile damgaları ayrıdır" ifadelerine yer verdi. (RB-
Safran, sarımsak ve kırmızı bibere bilimsel güvence
17 Aralık 2025 Çarşamba - 11:21 Safran, sarımsak ve kırmızı bibere bilimsel güvence Karabük’ün Safranbolu ilçesiyle özdeşleşen safran başta olmak üzere yüksek katma değerli sarımsak ve kırmızı biberin kimlik doğrulaması ve orijin tespitini hedefleyen uluslararası proje, TÜBİTAK-Macaristan iş birliği kapsamında desteklenecek. Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik BölümündenDr. Öğretim Üyesi Mukaddes Kılıç Bayraktar yürütücülüğünde hazırlanan "Safran, Sarımsak ve Kırmızı Biberin NIR Spektroskopisi ve Fitokimyasal Analiz Yoluyla Kimlik Doğrulaması ve Orijin Tespiti" başlıklı proje, TÜBİTAK’ın "2522 - Macaristan Araştırma, Geliştirme ve İnovasyon Ofisi (NRDIO) ile İkili İş Birliği Destek Programı" kapsamında kabul edilen 11 proje arasında yer aldı. Safranın orijini bilimsel olarak doğrulanacak Proje çerçevesinde; safran, sarımsak ve kırmızı biber gibi yüksek ekonomik değere sahip tarım ürünlerinin Yakın Kızılötesi (NIR) spektroskopisi ve fitokimyasal analiz yöntemleriyle kimlik doğrulaması ve coğrafi orijin tespitine yönelik bilimsel altyapı geliştirilecek. Çalışmanın özellikle Karabük ve çevresinde yetiştirilen safranın bilimsel verilerle tanımlanmasına, farklı bölgelerden gelen ürünlerden ayırt edilmesine ve yerel safranın izlenebilirliğinin artırılmasına katkı sağlaması hedefleniyor. Bu sayede ürün sahteciliğinin önüne geçilmesi, gıda güvenliğinin güçlendirilmesi ve bölgesel ürünlerin marka değerinin korunması amaçlanıyor. Üniversite-Sanayi ve Uluslararası İş Birliği Toplam 4,3 milyon lira bütçeye sahip projede, Karabük Üniversitesine 3 milyon lira, sanayi ortağına ise 1,3 milyon lira destek sağlanacak. Proje, üniversite-sanayi iş birliğinin yanı sıra Türkiye-Macaristan akademik ve endüstriyel ortaklığını da kapsayan çok paydaşlı yapısıyla dikkati çekiyor. Türkiye ekibinde proje yürütücüsü Mukaddes Kılıç Bayraktar’ın yanı sıra Bayburt Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Hacer Akpolat araştırmacı olarak yer alıyor.Sanayi ortağı olarak ise Mor Bahçe Tarım Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. adına Cengiz Ünal projeye katkı sağlıyor. Macaristan tarafında akademik ortak Macar Tarım ve Yaşam Bilimleri Üniversitesinden Prof. Dr. Zoltn Kovcs, sanayi ortağı olarak ise ADEXGO firmasından Dr. György Bzr projede görev alıyor. Bölgesel ürünlere bilimsel katkı Uluslararası iş birliği çağrısı kapsamında desteklenmeye hak kazanan proje, bölgesel tarım ürünlerinin bilimsel temelde korunması, tanımlanması ve ticarî değerinin artırılması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Projenin, özellikle safran üretiminin yaygın olduğu bölgelerde bilim temelli kalite güvencesi oluşturması bekleniyor.
KBÜ’de LEOS, uluslararası öğrencilere tanıtıldı
17 Aralık 2025 Çarşamba - 11:18 KBÜ’de LEOS, uluslararası öğrencilere tanıtıldı Karabük Üniversitesi (KBÜ) Lisansüstü Eğitim Enstitüsü tarafından geliştirilen LEOS sistemi, uluslararası lisansüstü öğrenciler için İngilizce ve Arapça eğitimle tanıtıldı. Karabük Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü tarafından, lisansüstü öğrencilerin akademik işlemlerini dijital ortamda yürütebildiği Lisansüstü Eğitim Otomasyon Sistemi (LEOS) için uluslararası öğrencilere yönelik kullanıcı eğitimi düzenlendi. Karabük Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü tarafından geliştirilen LEOS sistemi, uluslararası lisansüstü öğrenciler için İngilizce ve Arapça eğitimle tanıtıldı. KBÜ İlahiyat Fakültesi Türkistan Ahmet Yesevi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen eğitime, farklı ülkelerden gelen uluslararası lisansüstü öğrenciler katıldı. Eğitim programında LEOS sistemi öğrencilere İngilizce ve Arapça olmak üzere iki dilde tanıtıldı. Eğitim kapsamında öğrencilere başvuru işlemleri, ders ve danışmanlık süreçleri, tez izleme aşamaları ile akademik modüllerin sistem üzerinden nasıl yürütüldüğüne ilişkin uygulamalı bilgiler verildi. Sistemin etkin kullanımını sağlamak amacıyla örnek senaryolar üzerinden bilgilendirme yapıldı. KBÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü tarafından geliştirilen LEOS ile lisansüstü eğitimde akademik ve idari süreçlerin tek bir dijital platformda yürütülmesi hedefleniyor. Sistem, hâlihazırda 800 lisansüstü öğrenci, 200 kurum içi akademisyen, 43 kurum dışı akademisyen ve enstitü yöneticileri tarafından aktif olarak kullanılıyor.
KBÜ’de bağımlılıkla mücadeleye sanat dokunuşu
17 Aralık 2025 Çarşamba - 11:18 KBÜ’de bağımlılıkla mücadeleye sanat dokunuşu Karabük Üniversitesi’nde (KBÜ) Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) çerçevesinde, "Bağımlılıkla Mücadelede Sanatın İyileştirici Gücü" temalı proje sergisi düzenlendi. Karabük Üniversitesi’nde ÜNİDES kapsamında açılan sergide, bağımlılıkla mücadelede sanatın iyileştirici ve dönüştürücü yönleri ele alındı. KBÜ Sanatla Terapi ve İyi Oluş Kulübü tarafından hazırlanan serginin danışmanlığını Doç. Dr. Eda Öz Çelikbaş, koordinatörlüğünü ise KBÜ mezunu Selcan Tunç üstlendi. Sergi, Karabük Üniversitesi Kamil Güleç Kütüphanesi Sergi Alanı’nda ziyarete açıldı. Serginin açılışına KBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Elif Çepni, Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Altun, Eskipazar Belediye Başkanı Serkan Civa, Resim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Meral Batur ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Resim Bölümü öğrencileri ile kulüp üyeleri tarafından hazırlanan eserlerde, bağımlılıkla mücadelede sanatın iyileştirici, dönüştürücü ve umut verici yönleri işlendi. Sergiyi gezen ziyaretçiler, toplumsal farkındalık oluşturmayı amaçlayan eserler aracılığıyla duygusal yönü güçlü bir sanat deneyimi yaşadı. Sergi, gençlerin sanat yoluyla sosyal sorunlara dikkat çekme potansiyelini de ortaya koydu. Proje Koordinatörü Selcan Tunç, ÜNİDES desteğiyle yürütülen çalışmaya ilişkin yaptığı açıklamada, gençlerin iyi oluş hâlini desteklediklerini belirterek, "Sosyal sorumluluk bilincini güçlendirmeyi ve sanatın iyileştirici gücüyle toplumsal farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz" dedi.
Başkan Çetinkaya, altyapı ve üstyapı çalışmalarını yerinde inceledi
17 Aralık 2025 Çarşamba - 11:15 Başkan Çetinkaya, altyapı ve üstyapı çalışmalarını yerinde inceledi Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, Ömer Lütfü Özaytaç Caddesi ile Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde yürütülen altyapı ve üstyapı çalışmalarını inceledi. Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, şehir merkezinde devam eden altyapı ve üstyapı çalışmalarını yerinde inceleyerek ekiplerden bilgi aldı. Karabük Belediyesi tarafından şehir merkezinde sürdürülen yenileme çalışmaları kapsamında yol ve kaldırım düzenlemeleri, asfalt uygulamaları ve aydınlatma sistemlerine yönelik çalışmalar planlı şekilde devam ediyor. Yoğun yaya ve araç trafiğine sahip güzergâhlarda yürütülen çalışmalarla ulaşım güvenliğinin artırılması ve şehir estetiğinin güçlendirilmesi amaçlanıyor. İncelemeler sırasında değerlendirmelerde bulunan Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, çalışmaların sahada takip edildiğini belirterek, "Şehrin her sokağında çalışma, her adımında hizmet anlayışıyla yolumuza devam ediyoruz. Karabük’te altyapıdan üstyapıya ihtiyaç duyulan her noktada sahadayız. Amacımız, vatandaşlarımızın günlük yaşamını kolaylaştıran, uzun yıllar hizmet verecek kalıcı çözümler üretmek. Çalışmalar süresince gösterilen anlayış ve sabır için tüm hemşehrilerime teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Çetinkaya, çalışmaların etaplar halinde sürdürüldüğünü ve şehir merkezindeki dönüşümün planlanan takvim doğrultusunda ilerlediğini kaydetti. İncelemeler sırasında esnaf ve vatandaşlarla da görüşen Çetinkaya, talep ve önerileri dinledi.