Yerel Haberler
Karabük
07 Aralık 2025 Pazar - 17:44 KBÜ’de Acil Sağlık Hizmetleri Haftası’nda uygulamalı eğitimler verildi Karabük Üniversitesi’nde (KBÜ)1-7 Aralık Acil Sağlık Hizmetleri Haftası çerçevesinde acil sağlık çalışanlarının sahadaki kritik rolünü ele alan farkındalık etkinliği düzenlendi. "Her An Her Yerde İyi ki Varsınız" temalı programda, acil sağlık hizmetlerinin hayati önemi vurgulanırken sağlık çalışanlarının deneyimleri öğrencilerle paylaşıldı. KBÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Konferans Salonu’nda düzenlenen programa; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Nihat Yılmaz, Sağlık Hizmetleri MYO Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Durdane Yılmaz Güven, Karabük İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkanı Uzman Dr. Bekir Poçan ile akademisyenler, sağlık çalışanları ve öğrenciler katıldı. Programda konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Karabük Üniversitesinin proje üretme kültürüyle Türkiye’de öne çıkan üniversiteler arasında yer aldığını belirtti. Karaş, öğrencilerin proje faaliyetlerine katılımının mezuniyet sonrası önemli bir referans sunduğunu ifade ederek acil sağlık hizmetlerinin sağlık, sosyal etkileşim ve teknolojiyi bir arada barındıran kritik bir alan olduğuna dikkat çekti. Sağlık Hizmetleri MYO Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Durdane Yılmaz Güven ise Acil Sağlık Hizmetleri Haftası’nın yalnızca bir takvim hatırlatması olmadığını, en zor anlarda görev yapan acil sağlık profesyonellerine duyulan minneti ifade ettiğini söyledi. Güven, MYO olarak öğrencileri mesleki bilginin yanı sıra etik değerler, hızlı karar verebilme becerisi ve teknolojiyi etkin kullanma yetkinlikleriyle yetiştirmeyi hedeflediklerini vurguladı. Karabük İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkanı Uzman Dr. Bekir Poçan da acil sağlık çalışanlarının saniyelerle yarıştığını belirterek ambulanslara yol verilmesinin hayati önem taşıdığını ifade etti. Poçan, özellikle "fermuar sistemi"nin trafikte büyük kolaylık sağladığını ve toplumun bu konuda bilinçlenmesi gerektiğini söyledi. Etkinlik çerçevesinde Ambulans ve Acil Bakım Teknikeri Tülin Özata Gündoğan ile Doç. Dr. Bora Çekmen, acil durum yönetimi ve saha deneyimlerine ilişkin bir söyleşi gerçekleştirdi. Gündoğan, hastane öncesi acil bakımın sağlık sistemiyle ilk temas noktası olduğuna dikkat çekerek ekiplerin olay yerine ulaştıkları andan itibaren güncel algoritmalara uygun şekilde hızlı ve etkili müdahalelerde bulunduğunu ifade etti. Doç. Dr. Çekmen ise sahada yapılan doğru ve zamanında müdahalelerin acil servis süreçlerini olumlu etkilediğini, yoğun bakım ihtiyacını azalttığını ve tedavi maliyetlerini düşürdüğünü dile getirdi. Program, öğrencilerin soru ve görüşlerini paylaşmasıyla sona erdi.
KAPGEM, Türkiye’de artan sahte haberlere karşı politika önerisi sundu
11 Kasım 2025 Salı - 14:36 KAPGEM, Türkiye’de artan sahte haberlere karşı politika önerisi sundu Karabük Üniversitesi Kamu Politikaları Araştırma ve Geliştirme Merkezi (KAPGEM) tarafından hazırlanan "Dezenformasyonla Mücadeleye Yönelik Politika Önerileri" raporunda, sahte haber ve bilgi kirliliğiyle mücadele için yedi somut politika önerisi sunuldu. Raporun tanıtım toplantısına RTÜK Üyesi Dr. Deniz Güçer de katıldı. KAPGEM çatısı altında faaliyet gösteren İletişim ve Medya Politikaları Masası tarafından hazırlanan rapor, merkezin beşinci politika raporu olarak Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın editörlüğünde kamuoyuna sunuldu. Tanıtım toplantısı, Karabük Üniversitesi Safranbolu Kampüsü’nde bulunan tarihi Taş Bina’da gerçekleştirildi. Programa; Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Prof. Dr. Elif Çepni, Genel Sekreter Lütfü Köm, RTÜK Üyesi Dr. Deniz Güçer, fakülte dekanları, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı. "Dezenformasyon, Toplumsal Güveni ve Millî Birliği Tehdit Ediyor" Toplantıda konuşan Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık, dezenformasyonun yalnızca bir iletişim sorunu değil, toplumsal güveni ve millî birliği hedef alan bir tehdit hâline geldiğini söyledi. Kırışık, "Dezenformasyon, ülkemizin güvenliği açısından ciddi riskler taşıyan tehlikeli bir sorun hâline geldi. Toplumumuzun değerlerine yönelik yıpratma kampanyaları yürütülüyor ve bu durum ülkemize zarar veriyor." ifadelerini kullandı. Kırışık, 2018 yılında yapılan uluslararası bir araştırmaya göre Türkiye’nin sahte haberlere en çok maruz kalan ülkeler arasında ilk sırada yer aldığını belirterek, "Reuters’ın 2018 raporunda Türkiye, yüzde 49 oranla sahte haberlere en fazla maruz kalan ülke olarak gösterildi. Bu tablo endişe verici." dedi. "Psikolojik Harp Taktikleri Kullanılıyor" Rektör Kırışık, dezenformasyonun artık bir psikolojik harp aracı olarak kullanıldığını vurgulayarak, "Psikolojik savaş taktikleri dezenformasyonda bariz biçimde uygulanıyor. Bu nedenle biz de ülkemizi, milletimizi ve kurumlarımızı bu saldırılara karşı korumak zorundayız." diye konuştu. Dezenformasyonla mücadelenin üç temel başlıkta yürütülmesi gerektiğini belirten Kırışık, "İnfialin önüne geçmek, yetkili açıklamalarla süreci stabilize etmek ve etkin mücadele mekanizmaları geliştirmek büyük önem taşıyor." dedi. "KAPGEM’in 7 Politika Önerisi" KAPGEM raporunda dezenformasyonla mücadele için yedi somut politika önerisi geliştirildi. Rektör Kırışık, önerileri şöyle sıraladı: "Medya okuryazarlığı eğitimi: Gençlere eleştirel düşünme ve doğrulama alışkanlığı kazandırılmalı. Dezenformasyon yasasının netleştirilmesi: Yasal düzenleme daha açık ve kapsayıcı hâle ulaştırmalı. Kurumların kendi doğrulama platformlarını kurması: Yanlış bilgiye hızlı yanıt verebilecek sistemler oluşturulmalı. Anonim ve bot hesaplara yaptırım: Sosyal medya şirketleriyle uluslararası iş birliği yapılmalı. Medya yöneticilerinin iletişim fakültesi mezunu olması: Sektörde etik ve nitelikli yönetim anlayışı güçlendirilmeli. Türkiye Medya Kurumu’nun kurulması: Etik ilkeleri belirleyecek ve meslek mensuplarını destekleyecek yeni bir kurum oluşturulmalı. Dezenformasyon bültenleri yayımlanması: TV, radyo ve gazetelerde düzenli bilgilendirme bültenleri yer almalı." Raporun sonuç bölümünde, dezenformasyonla mücadelenin yalnızca teknik bir iletişim konusu değil, aynı zamanda toplumsal güveni ve demokratik istikrarı ilgilendiren bir mesele olduğu vurgulandı. "Demokratik toplumların ayakta kalabilmesi için doğru ve tam bilgilenme temel bir zorunluluktur. Dezenformasyonla mücadele, toplumsal kutuplaşmayı azaltacak ve kamuya güveni yeniden inşa edecek politikalarla desteklenmelidir." ifadeleri yer aldı. Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın editörlüğünde, Doç. Dr. Burak Türten, Dr. Öğr. Üyesi Mesut Yılmaz ve Dr. Öğr. Üyesi Yusuf Mehmet Akay tarafından hazırlanan raporun, Türkiye’de medya politikalarının geliştirilmesine ve kamu kurumlarının stratejik iletişim kapasitesinin güçlendirilmesine katkı sağlaması hedefleniyor.
Şehit orman işçisi Enes Kızılyer anısına çeşme açılışı ve fidan dikimi yapıldı
11 Kasım 2025 Salı - 14:33 Şehit orman işçisi Enes Kızılyer anısına çeşme açılışı ve fidan dikimi yapıldı Karabük’te "Milli Ağaçlandırma Günü" dolayısıyla düzenlenen etkinlikte, Eskişehir’deki orman yangınını söndürme çalışmaları sırasında şehit olan orman işçisi Enes Kızılyer adına çeşme açılışı yapılarak hatıra ormanına fidan dikildi. Merkeze bağlı Aladağ mevkiinde düzenlenen program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Etkinlikte konuşan Karabük Valisi Mustafa Yavuz, yaz aylarında yaşanan orman yangınlarına değinerek, "22 Temmuz günü Cildikısık mevkiimizde başlayan orman yangınıyla birlikte biz temmuz ayının son haftasını, 30 Ağustos’ta başlayan orman yangınıyla yine ağustosun son kısmını maalesef orman yangınlarıyla geçirdik. Yeşil vatanımız ilimizde, ülkemizde birçok alanda zarar gördü. Bu yeşil vatan savunmasında görev yapan orman teşkilatımız, kolluk kuvvetimiz, gönüllülerimiz, vatandaşlarımız, tüm kamu kurum ve kuruluşlarımız gerçekten havadan karadan her alanda müdahale ettiler" dedi. Vali Yavuz, Karabük’ün vatan savunmasında her zaman ön safta yer aldığını belirterek, "Bu şehrin kahraman evlatları söz konusu vatan olduğu zaman, ister yeşil vatan ister sınır savunması olsun, gözlerini kırpmadan kahramanlıklarını ortaya koyuyorlar. Karabük’ün 78. şehidi olarak da Enes Kızılyer kardeşimizi vatan toprağına emanet ettik" diye konuştu. Yavuz, ormanlık alanların yeniden yeşillendirilmesi için çalışmaların sürdüğünü vurgulayarak, "Bugünden başlayarak, buranın tamamını kademeli bir şekilde hazırlayarak tekrar yeşillendireceğiz ve Karabük’ün yeşil vatanına dahil edeceğiz. Bugün Karabük’ün tüm ilçelerinde, içinde bulunduğumuz alanla birlikte yaklaşık 20 bin fidanımızı toprakla buluşturacağız" ifadelerini kullandı. Zonguldak Orman Bölge Müdür Yardımcısı Mehmet Pınar ise "Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde bu özel gün, 2019 yılında başlatılan büyük bir çevre seferberliğinin, yeşil vatan seferberliğinin en güçlü adımlarından biridir" ifadelerine yer verdi. Bu yıl binlerce fidanın toprakla buluşturulacağını aktaran Pınar, şunları söyledi: "7’den 70’e hepimizin dikeceği binlerce fidan insanlığa, gezegenimize ve ülkemize nefes olacak. Bugün sadece burada değil, Bartın’da 5, Karabük’te 5 ve Zonguldak’ta 9 olmak üzere toplamda 19 ayrı lokasyonda 171 dekar alanda, 26 bin adet fidanı toprakla buluşturacağız." Konuşmaların ardından, şehit Enes Kızılyer’in adını yaşatmak amacıyla oluşturulan hatıra ormanına protokol üyeleri, öğrenciler ve vatandaşlar tarafından fidan dikimi gerçekleştirildi. Kızılyer’in adını taşıyan çeşme de dualarla açıldı. Etkinliğe, Karabük Valisi Mustafa Yavuz, AK Parti Karabük milletvekilleri Cem Şahin ile Ali Keskinkılıç, Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, Cumhuriyet Başsavcısı Selçuk Akman, Zonguldak Orman Bölge Müdür Yardımcısı Mehmet Pınar, siyasi parti temsilcileri, jandarma, emniyet teşkilatı, kamu kurum temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
RTÜK Üyesi Güçer KBÜ Kürsü’de Konuştu: "Medya Toplumun Kimliğini Şekillendiriyor"
11 Kasım 2025 Salı - 13:39 RTÜK Üyesi Güçer KBÜ Kürsü’de Konuştu: "Medya Toplumun Kimliğini Şekillendiriyor" Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyesi Dr. Deniz Güçer, Karabük Üniversitesinde düzenlenen "Ekranların Dili, Toplumun Kimliği: RTÜK, Medya ve Türk Toplumu" başlıklı söyleşide medyanın toplumsal kimlik üzerindeki etkilerini anlattı. Karabük Üniversitesi (KBÜ) Bilim İletişimi Ofisi tarafından KBÜ Kürsü etkinlikleri kapsamında düzenlenen söyleşide RTÜK Üyesi Dr. Deniz Güçer, öğrencilerle bir araya geldi. Etkinlik, Safranbolu Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Prof. Dr. Sadettin Ökten Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Solmaz, Genel Sekreter Lütfü Köm, dekanlar, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. "Algı, Kişilerin ve Kurumların Yerini Belirliyor" Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık, iletişimin çağımızın en önemli alanlarından biri haline geldiğini vurguladı. Prof. Dr. Kırışık, "Algı artık kişiler ve kurumlar üzerinde belirleyici bir unsur haline geldi. Olumsuz algılar, bireylerin itibarını, kurumların başarısını ve milletlerin onurunu zedeleyebiliyor." dedi. Artan negatif sosyal mühendislik faaliyetlerinin topluma güveni zedelediğini belirten Kırışık, "Batılı toplumlarda iyi örneklerle pozitif sosyal mühendislik yapılırken bizde çoğu zaman tersi yaşanıyor. Olumlu medya örneklerini ön plana çıkararak topluma moral aşılamalıyız." ifadelerini kullandı. Rektör Kırışık, Karabük Üniversitesi Kamu Politikaları Araştırma ve Geliştirme Merkezi (KAPGEM) tarafından hazırlanan "Dezenformasyonla Mücadele Politika Raporu"nun kamuoyuna sunulduğunu belirterek çalışmanın önemine dikkat çekti. "Medya, Toplumun Kimliğini Şekillendiriyor" Açılış konuşmasının ardından RTÜK Üyesi Dr. Deniz Güçer, "Ekranların Dili, Toplumun Kimliği: RTÜK, Medya ve Türk Toplumu" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Sunumuna "Ne İzledik, Ne İzliyoruz?" adlı video gösterimiyle başlayan Güçer, geçmişten günümüze televizyon programları, diziler ve haber yayınlarından örnekler sunarak medyanın tarihsel dönüşümünü anlattı. "Medya sadece bilgi aktaran bir araç değil, toplumun kimliğini şekillendiren güçlü bir unsurdur. Ekranlarda kullanılan dil, toplumun değerlerini, düşünce biçimini ve kültürel yapısını doğrudan etkiler." diyen Güçer, RTÜK’ün yayıncılıkta etik ilkeleri koruma ve medya okuryazarlığını geliştirme çalışmalarına da değindi. "Dezenformasyon Toplumsal Bir Tehdit" Dijital mecralarda hızla yayılan dezenformasyonun yalnızca bilgi kirliliği değil, aynı zamanda toplumsal birlik ve güven açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade eden Dr. Güçer, doğru, tarafsız ve etik yayıncılığın önemine vurgu yaptı. Söyleşi, soru-cevap bölümünün ardından KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın RTÜK Üyesi Dr. Deniz Güçer’e teşekkür belgesi ve Türk bayrağı takdim etmesiyle sona erdi.
KBÜ, sarımsakta Fusarium hastalıklarına karşı bilimsel çözüm geliştirdi
10 Kasım 2025 Pazartesi - 12:25 KBÜ, sarımsakta Fusarium hastalıklarına karşı bilimsel çözüm geliştirdi Karabük Üniversitesi, TÜBİTAK destekli projesiyle sarımsakta verim kaybına yol açan Fusarium hastalıklarına karşı etkili çözüm önerileri geliştirerek, üretimde verim ve kalite artışı sağladı. Karabük Üniversitesi (KBÜ), Türkiye’nin önemli tarımsal ürünlerinden biri olan sarımsağın verimliliğini düşüren hastalıklarla mücadeleye yönelik bilimsel bir çalışmaya imza attı. KBÜ Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Kamil Sarpkaya yürütücülüğünde, TÜBİTAK 1001 programları tarafından desteklenen "Sarımsak Yetiştiriciliğinde Sorun Olan Fusarium spp.’nin Tanısı, Hastalık Yaygınlığı, Genotip Reaksiyonlarının Belirlenmesi, Mikotoksin Analizleri ve Kimyasal Mücadele İmkanlarının Araştırılması" başlıklı proje tamamlandı. Proje kapsamında, Türkiye’nin farklı bölgelerinde görülen Fusarium spp. kaynaklı hastalıkların yaygınlığı, genetik çeşitliliği ve üretim üzerindeki etkileri kapsamlı biçimde ortaya konuldu. KBÜ, bu projeyle yalnızca bilimsel bilgi üretmekle kalmayıp, elde edilen sonuçları tarımsal üretime doğrudan fayda sağlayacak önerilere dönüştürdü. Şanlıurfa, Diyarbakır, Gaziantep, Kastamonu ve Kırklareli gibi illerden toplanan sarımsak örnekleri laboratuvar ortamında incelendi. Yapılan analizler sonucunda, hastalığa neden olan Fusarium spp. türlerinin yaygınlık durumu, genetik farklılıkları ve toksin üretim potansiyelleri belirlendi. Dr. Öğr. Üyesi Kamil Sarpkaya, çalışmalar sırasında üreticilerin hastalık ve zararlılar konusunda önemli bilgi eksikliklerine sahip olduklarını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: "Önemli üretici illerimizden biri olan Gaziantep’te yürüttüğümüz çalışmalarda gördük ki üreticilerimiz hastalık ve zararlılar konusunda yeterince bilinçli değil. Ürün iriliği pazar tercihinde önemli olduğu için, sarımsakları büyütmek amacıyla yoğun pestisit ve kimyasal girdi kullanımının oldukça yaygın olduğunu gördük. Dr. Sarpkaya, proje sonunda sağlanan farkındalığı şu sözlerle anlattı: "Çok fazla kimyasal yerine etkili ve kontrollü kimyasal kullanımının önemini vurguladık. Sarımsak yetiştiriciliğinde tohum kullanılmadığı için üretim yalnızca dişlerle yapılıyor. Ürün tarladan depoya, depodan tekrar tarlaya taşınırken ciddi kayıplar yaşanıyordu. Bu döngüyü analiz ederek kayıpların önüne geçecek öneriler geliştirdik." Sarpkaya, sarımsağın yüksek gelir potansiyeline sahip bir ürün olmasına rağmen yanlış uygulamaların üretim maliyetlerini artırdığını belirterek şunları ekledi: "Biz, girdileri azaltarak ürünün pazarda daha iyi fiyatlarla yer bulmasını sağladık. Özellikle yoğun kimyasal kullanımının yaygın olduğu bölgelerde verim ve kalite artışı sağlandı, bu da projemizin en somut çıktılarından biri oldu."