Yerel Haberler
Karabük
17 Aralık 2025 Çarşamba - 14:00 40 yılda biriktirdiği Türk boy damgaları Safranbolu’da sergiledi Koleksiyoner emekli öğretmen Mustafa Gezici’nin 40 yılda topladığı Türk boyu damgalarının bazıları Safranbolu’nun UNESCO’ya kabul edilişinin 31. yılı etkinlikleri kapsamında açılan sergide ziyaretçilerle buluştu. Karabük’ün Safranbolu ilçesinin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kabul edilişinin 31. yılı, düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başlandı. Kutlamalar kapsamında, Tarihi Safranbolu Sempozyumu ile başlayan programda günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalar yapıldı. Etkinlikler çerçevesinde koleksiyoner ve emekli öğretmen Mustafa Gezici (61), 40 yılda topladığı 90 Türk boyu damgasından 39’unu katılımcılarla buluşturdu. "Türk Dilinin Sessiz Tanıkları: Türk Boy Damgaları" adıyla açılan sergide, Türk kültür ve tarihine ışık tutan damgalar ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Serginin, Safranbolu’nun kültürel miras kimliğine katkı sağlamasının yanı sıra Türk boylarının tarihsel izlerinin tanıtılmasına da önemli katkı sağlıyor. Gezici, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Anadolu’da artık son aşamada hayvanlara vurulan damgalardır bunlar. Hayvancılığın artık çiftliklere çevrilmesi, köy hayvancılığının da çok azalması nedeniyle bunlar son 50 yıldır kullanılmaz oldu. Ama tarihin sessiz tanıklarıdır bu hayvan damgaları, Türk boy damgalarıdır" dedi. Şu ana kadar yaklaşık 90 adet topladıklarını ifade eden Gezici, "Bunlar, Türklerin Anadolu’ya 1071’den daha önce geldiğine dair belgelerdir. Sessiz tanıklarıdır. Yılda yaklaşık 4 tane falan bulabiliyoruz. İşte 40 yıllık bir emektir bu yani. Kastamonu, Yozgat, Kayseri, Erzurum, Elazığ, Erzincan; bu bölgelerden topladık. Moğolistan’dan da gelen var. Bir arkadaş gönderdi; 3–4 tane de oradan var. Karşılaştırma açısından Moğolistan’dan geldi" diye konuştu. Gezici, "Büyükbaş hayvanların butlarına, küçükbaş hayvanların da kulaklarına vurulurdu. Yani Türkler ilk defa, şunu söyleyelim, hayvanlara kulak küpesinin ilk mucididir. Kime ait olduğu belli oluyor böylece. Ova ova, boy boy bellidir bunlar. Hatta iki kardeş boyun bile damgaları ayrıdır" ifadelerine yer verdi.
17 Aralık 2025 Çarşamba - 13:39 40 yılda biriktirdiği Türk boy damgaları Safranbolu’da sergiledi Koleksiyoner emekli öğretmen Mustafa Gezici’nin 40 yılda topladığı Türk boyu damgalarının bazıları Safranbolu’nun UNESCO’ya kabul edilişinin 31. yılı etkinlikleri kapsamında açılan sergide ziyaretçilerle buluştu. Karabük’ün Safranbolu ilçesinin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kabul edilişinin 31. yılı, düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başlandı. Kutlamalar kapsamında, Tarihi Safranbolu Sempozyumu ile başlayan programda günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalar yapıldı. Etkinlikler çerçevesinde koleksiyoner ve emekli öğretmen Mustafa Gezici (61), 40 yılda topladığı 90 Türk boyu damgasından 39’unu katılımcılarla buluşturdu. "Türk Dilinin Sessiz Tanıkları: Türk Boy Damgaları" adıyla açılan sergide, Türk kültür ve tarihine ışık tutan damgalar ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Serginin, Safranbolu’nun kültürel miras kimliğine katkı sağlamasının yanı sıra Türk boylarının tarihsel izlerinin tanıtılmasına da önemli katkı sağlıyor. Gezici, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Anadolu’da artık son aşamada hayvanlara vurulan damgalardır bunlar. Hayvancılığın artık çiftliklere çevrilmesi, köy hayvancılığının da çok azalması nedeniyle bunlar son 50 yıldır kullanılmaz oldu. Ama tarihin sessiz tanıklarıdır bu hayvan damgaları, Türk boy damgalarıdır" dedi. Şuana kadar yaklaşık 90 adet topladıklarını ifade eden Gezici, "Bunlar, Türklerin Anadolu’ya 1071’den daha önce geldiğine dair belgelerdir. Sessiz tanıklarıdır. Yılda yaklaşık 4 tane falan bulabiliyoruz. İşte 40 yıllık bir emektir bu yani. Kastamonu, Yozgat, Kayseri, Erzurum, Elazığ, Erzincan; bu bölgelerden topladık. Moğolistan’dan da gelen var. Bir arkadaş gönderdi; 3-4 tane de oradan var. Karşılaştırma açısından Moğolistan’dan geldi" diye konuştu. Gezici, "Büyükbaş hayvanların butlarına, küçükbaş hayvanların da kulaklarına vurulurdu. Yani Türkler ilk defa, şunu söyleyelim, hayvanlara kulak küpesinin ilk mucididir. Kime ait olduğu belli oluyor böylece. Ova ova, boy boy bellidir bunlar. Hatta iki kardeş boyun bile damgaları ayrıdır" ifadelerine yer verdi. (RB-
17 Aralık 2025 Çarşamba - 11:21 Safran, sarımsak ve kırmızı bibere bilimsel güvence Karabük’ün Safranbolu ilçesiyle özdeşleşen safran başta olmak üzere yüksek katma değerli sarımsak ve kırmızı biberin kimlik doğrulaması ve orijin tespitini hedefleyen uluslararası proje, TÜBİTAK-Macaristan iş birliği kapsamında desteklenecek. Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik BölümündenDr. Öğretim Üyesi Mukaddes Kılıç Bayraktar yürütücülüğünde hazırlanan "Safran, Sarımsak ve Kırmızı Biberin NIR Spektroskopisi ve Fitokimyasal Analiz Yoluyla Kimlik Doğrulaması ve Orijin Tespiti" başlıklı proje, TÜBİTAK’ın "2522 - Macaristan Araştırma, Geliştirme ve İnovasyon Ofisi (NRDIO) ile İkili İş Birliği Destek Programı" kapsamında kabul edilen 11 proje arasında yer aldı. Safranın orijini bilimsel olarak doğrulanacak Proje çerçevesinde; safran, sarımsak ve kırmızı biber gibi yüksek ekonomik değere sahip tarım ürünlerinin Yakın Kızılötesi (NIR) spektroskopisi ve fitokimyasal analiz yöntemleriyle kimlik doğrulaması ve coğrafi orijin tespitine yönelik bilimsel altyapı geliştirilecek. Çalışmanın özellikle Karabük ve çevresinde yetiştirilen safranın bilimsel verilerle tanımlanmasına, farklı bölgelerden gelen ürünlerden ayırt edilmesine ve yerel safranın izlenebilirliğinin artırılmasına katkı sağlaması hedefleniyor. Bu sayede ürün sahteciliğinin önüne geçilmesi, gıda güvenliğinin güçlendirilmesi ve bölgesel ürünlerin marka değerinin korunması amaçlanıyor. Üniversite-Sanayi ve Uluslararası İş Birliği Toplam 4,3 milyon lira bütçeye sahip projede, Karabük Üniversitesine 3 milyon lira, sanayi ortağına ise 1,3 milyon lira destek sağlanacak. Proje, üniversite-sanayi iş birliğinin yanı sıra Türkiye-Macaristan akademik ve endüstriyel ortaklığını da kapsayan çok paydaşlı yapısıyla dikkati çekiyor. Türkiye ekibinde proje yürütücüsü Mukaddes Kılıç Bayraktar’ın yanı sıra Bayburt Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Hacer Akpolat araştırmacı olarak yer alıyor.Sanayi ortağı olarak ise Mor Bahçe Tarım Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. adına Cengiz Ünal projeye katkı sağlıyor. Macaristan tarafında akademik ortak Macar Tarım ve Yaşam Bilimleri Üniversitesinden Prof. Dr. Zoltn Kovcs, sanayi ortağı olarak ise ADEXGO firmasından Dr. György Bzr projede görev alıyor. Bölgesel ürünlere bilimsel katkı Uluslararası iş birliği çağrısı kapsamında desteklenmeye hak kazanan proje, bölgesel tarım ürünlerinin bilimsel temelde korunması, tanımlanması ve ticarî değerinin artırılması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Projenin, özellikle safran üretiminin yaygın olduğu bölgelerde bilim temelli kalite güvencesi oluşturması bekleniyor.
AK Parti Genel Sekreteri İnan: "Her geçen gün CHP’nin siyaseti düşen seviyede"
08 Kasım 2025 Cumartesi - 00:13 AK Parti Genel Sekreteri İnan: "Her geçen gün CHP’nin siyaseti düşen seviyede" AK Parti Genel Sekreteri Eyyüp Kadir İnan, CHP’nin son dönemde kullandığı dilin Türk siyasetinin seviyesini düşürdüğünü belirterek, "Bir zamanlar siyasetin bir asaleti vardı. Bugün CHP’nin genel başkanından yardımcılarına kadar her gün biraz daha düşen bir seviye izliyoruz" dedi. Karabük’te düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuşan İnan, CHP’nin Suriye tezkeresine "hayır" demesinin devletin dirayetine karşı bir duruş olduğunu söyledi. İnan, "Yeni yasama yılı başlar başlamaz CHP karakterini gösterdi. Suriye tezkeresine ’hayır’ diyerek sınır güvenliğimize, Mehmetçiğimize, devletimizin dirayetine karşı hizalandı. Kim Türkiye’nin askeri hamlelerinden rahatsızsa bugün CHP de onun yanında. Dün ’Türkiye Esad’la görüşmeli’ diyen kafa, bugün aynı akılla tezkereye hayır diyor. Esed’in yanına koşmak isteyen Özgür Özel buyursun gitsin. Bir numaralı yancısı Ali Mahir Başarır’ı da yanına alsın. Ali Mahir, bak dinle tezkere namustur. Sen ’hayır’ dedin. Git Esad’la yüz yüze konuş; kim namuslu kim değil, ona anlat. Ama bil senin gibilere rağmen şanlı Mehmetçik destan yazmaya devam edecek. Kin ve iftira üzerine siyaset kuranlar, attıkları çamurun altında kalır" diye konuştu. CHP yöneticilerinin son dönemde kullandığı üslubu sert sözlerle eleştiren İnan, şunları söyledi: "Rakipler birbirine ağır söz söylese bile, bir ölçü, bir edep sınırı gözetirdi. Ama bugün, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanından genel başkan yardımcılarına kadar, her gün biraz daha düşen bir seviye izliyoruz. Siyasette yer dolduramayan, milletin gönlünde karşılığı olmayan bir kadro var karşımızda. Ve bu boşluğu, nezaketle değil, hakaretle doldurmaya çalışıyorlar. Kaba sözlerle, çirkin ifadelerle, siyasette var olduklarını sanıyorlar. Çünkü başka sermayeleri yok! Ne fikirleri var, ne vizyonları Geriye sadece öfkeleri kalmış. Bakın, içlerinden biri çıktı; yine ağza alınmayacak sözler söyledi. O kadar pervasız, o kadar terbiyesizce ki, aslında kendi iç dünyasını anlattı. Kullandığı her kelime, kendi seviyesinin aynasıydı. Bizim dilimizde bu kadar çirkinlik yok. Çünkü biz Türk siyasetinin vakarına, milletin iradesine, bu yüce Meclis’in haysiyetine inanıyoruz. Ama onun neden bu kadar saldırgan olduğunu da iyi biliyoruz. Çünkü o zat, kendi iradesiyle konuşmuyor." Yargı ve devlet kurumlarına yönelik saldırılara da tepki gösteren İnan, "Hukuka, adalete, kamu görevlilerine yönelik baskılara izin vermeyiz. Hakaretle siyaset yapılmaz. Bu milletin iradesine uzanan her el sandıkta kırılır." Milletin huzuruna çıkıp, bu devletin askerine, yargısına, polisine tehdit savurmak delikanlılık değildir. Biz 24 yılda ne vesayetler gördük, ne alçaklıklar atlattık. Senin iki cümlelik tehditlerin bize söker mi sanıyorsun? Biz 24 senede; askeri vesayetle çarpışa çarpışa geldik. Fetö’cü hainlerle, terör örgütleriyle omuz omuza duranlarla mücadele ede ede geldik" diye konuştu. CHP’ye yönelik yolsuzluk ve casusluk iddialarına da değinen İnan, "Vatandaşın kimlik ve banka bilgilerini yurt dışına satan bir şebeke, CHP’yi dizayn etmeye kalktı. Bu mesele parti değil, milletin hakkının meselesidir. Gerçekler konuşacak, hakikat kazanacak." dedi. Türkiye’nin terörle mücadelesinde kararlılıkla ilerlediğini vurgulayan İnan, "Cumhur İttifakı tarihin doğru tarafındadır. Sayın Devlet Bahçeli devlet aklının abidesidir. Her saldırı milletimizi daha da kenetledi. Biz terörü değil, artık gençliği, huzuru ve güveni konuşuyoruz." ifadelerini kullandı. Toplantıda, AK Parti Karabük milletvekilleri Cem Şahin ve Ali Keskinkılıç, Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya ve AK Parti İl Başkanı Ferhat Salt da birer konuşma yaptı. Konuşmanın ardından AK Parti İl Başkanı Ferhat Salt tarafından İnan’a hediye takdimi yapıldı.