Yerel Haberler
Kastamonu
500’den fazla kişinin istihdam edileceği organize tarım bölgesindeki çalışmalarda sona yaklaşıldı 06 Aralık 2025 Cumartesi - 14:06:33 Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde inşa edilen ve 500’den fazla kişinin istihdam edileceği Kastamonu-Devrekani Besi Organize Tarım Bölgesi’nde çalışmalarda sona yaklaşıldı. Devrekani Belediyesi’nin girişimiyle Tarım ve Orman Bakanlığınca ihale edilen, Kastamonu-Devrekani Besi Organize Tarım Bölgesi’nde altyapı ve üstyapı çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Yüzde 80 gerçekleşmenin sağlandığı bölgede, 2026 yılının Mart ayından itibaren işletmelerin faaliyetlerine başlaması hedefleniyor. 95 parsele sahip bölgede, ilk etapta 45 parsel için başvuruda bulunan yatırımcılara tahsisler yapıldı. Tahsisi yapılan parsellerde yatırımcılar inşaat çalışmalarını sürdürüyor. "Bin 290 dekar alanda Organize Tarım Bölgesini oluşturduk" Kastamonu-Devrekani Besi Organize Tarım Bölgesi’ndeki çalışmalarla ilgili bilgi veren Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, "2018 yılında Organize Tarım Bölgemizin hikayesi başladı. 7-8 yıldan beri hummalı bir şekilde bu büyük mega yatırımın hem Kastamonu özelinde hem Batı Karadeniz özelinde Organize Tarım Bölgemizin devam eden hikayesi Allah’ın izniyle yılbaşı itibariyle sonlanmış olacak. Kurtşeyh Mahallemizin sınırları içerisinde bin 290 dekar alanda Organize Tarım Bölgesini oluşturduk. Yerinde gerçekleşmeye baktığımızda yüzde 80 aşamasındayız. 12 ay içerisinde yüzde 90-95 oranında altyapı programımız bitecek. Toplam işletme ve sanayi parselleri ile birlikte 95 tane parselimizin olduğu bir organize tarım bölgesi. Bunlardan şu ana kadar 45 tanesini biz işletmelerimize tahsis ettik. Tahsis ettiğimiz parseller fiili olarak an itibariyle 19 tanesinin inşa faaliyetleri başladı ve hummalı bir şekilde devam ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığımızın Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Destekleme Programı kapsamında bu 19 tane yatırımımızın tamamı destek aldı ve yüzde 50 oranında desteklenecek" dedi. "Yol çalışmalarımız devam ediyor" Organize Tarım Bölgesinde altyapı çalışmalarının bittiğini söyleyen Başkan Altıkulaç, "Yağmur suyu, elektrik işleri, içme suyu hattı, parsellerin kota işlemleri tamamen bitti. Bir taraftan da parke döşeme ve kaldırım oluşturma işlemlerine devam ediyoruz. Sokak aydınlatmayla ilgili bütün iş ve işlemlerimiz bitti. Yüksek gerilim hattından alçak gerilim hattına indirgeyecek trafo merkezimizi de inşa etmeye başladık ve bu da öyle tahmin ediyorum ki bir ay içerisinde bitecek" diye konuştu. "Organik gübreyi ekonomiye kazandırmayı planlıyoruz" Tesisteki gübrelerin ekonomiye kazandırılacağını dile getiren Altıkulaç, "İşletme sahiplerimiz bize telefonla ulaştıkları takdirde gübre çukurlarından gübreleri alacağız. Ön gübre toplama havuzunda biriktireceğiz. Biz, daha sonra bunu sıvı ve katı olarak birbirinden ayıracağız. Sıvı ve katı birbirinden ayrıldıktan sonra kompost işlemi yakma işlemi geliyor. Kompost ünitesini de kurduktan sonra o üniteden geçireceğiz. Paket haline getirip ülkemizde ihtiyacı olan işletmelere bunları satmayı planlıyoruz. Elde edilen gübrenin sıvı kısmını ise bölgedeki tarım arazilerine, mera alanlarına serperek zirai üretimde organik gübreyi ekonomiye kazandırmayı planlıyoruz. Bununla alakalı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın koordinesinde bir Avrupa Birliği projesi var. Yüzde 90 hibeli bir proje. Biz bakanlığımıza bununla alakalı projemizi yazdık. İleriki günlerde de onun onaylanmasının akabinde bu meselemizi de halletmiş olacağız" şeklinde konuştu. "İlk etapta 500’den fazla kişinin istihdam edilmesini hedefliyoruz" Organize Tarım Bölgesinin içerisinde 70 bin metrekarelik bir parselin olduğunu ifade eden Altıkulaç, "Kıymetli Bakanımız İbrahim Yumaklı sayesinde, Et ve Süt Kurumunun bir işleme ve entegre tesisini de Organize Tarım Bölgemize kazandırmaya çalışacağız. Gerek ilçemiz için gerek Kastamonu gerek bölge için önemli bir proje. Türkiye’deki 19 bölgeden Devrekani’de olması bizi çok mutlu ediyor. Organize Tarım Bölgesinin kurulması sadece orada işletme sahibi olan insanları ekonomik girdi sağlayacak hem istihdamı arttıracak. Minimum olarak ilk etapta biz, 500 kişinin orada istihdam edileceğini düşünüyoruz. İleriki günlerde bu istihdam sayısı kesinlikle artacaktır. Devrekani ilçemizin tarım anlamında ciddi toprakları var. Mevcut olan toprakların çok ciddi bir kesimi de sulanabiliyor. Bölge çiftçimizin de çarpan etkisiyle ekonomisinin bu anlamda buranın sayesinde Organize Tarım Bölgemizin sayesinde bayağı bir hareketleneceğini öngörüyoruz. Devrekanimize, Kastamonumuza, bölgemize ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 23:51 Dünya şampiyonu Asuman’a memleketinde coşkulu karşılama Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da coşkuyla karşılandı. Avrupa ve dünya kupası şampiyonu milli sporcu Asuman Çığlıoğlu, 21-30 Kasım tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de gerçekleşen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’ndan altın madalyayla döndü. Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda büyükler 60 kilogramda altın madalyaya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da çiçekler ve meşalelerle karşılandı. Geçen yıl Avrupa, bu yıl da dünya şampiyonu olan milli sporcunun başarısı pasta kesilerek kutlandı. "En çok hayalini kurduğum dünya şampiyonluğunu elde ettim" Gururlu olduğunu ifade eden Asuman Çığlıoğlu, "Abu Dabi’de düzenlenen Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi ve Kastamonu’yu temsil ettim. 60 kilogram Full Contact branşında dünya şampiyonu oldum. Bu benim ilk dünya şampiyonluğum. 13 yıldır bu branşı yapıyorum. 2024 yılında Avrupa şampiyonu olmuştum. Bu yıl hedefim de dünya şampiyonu olmaktı. Antrenörüm Emrah Şahanoğlu ile birlikte Avrupa Şampiyonası’ndan sonra sistemimizin üzerine farklılıklar getirdik. Dünya Şampiyonası’na çok daha güzel hazırlandık ve en büyük hedefim olan dünya şampiyonluğunu elde ettim. Çok mutluyum ve iyi ki bu şampiyonluğu Türkiye’ye ve Kastamonu’ya getirdim. Şu an spor salonumuzda alttan gelen bir sürü sporcular var. Onların da hepsinin çok istikrarlı çalıştığını da ben de görüyorum. Hepsinin de bu başarıları elde edeceğine hatta daha güzellerini elde edeceklerini düşünüyorum. İnşallah hep birlikte daha nice şampiyonluklar yaşarız" dedi. Dünya şampiyonu olduğuna inanamadığını söyleyen Çığlıoğlu, "O kürsüye çıktığımda hala bir hayal gibiydi, rüya gibiydi. Dünya şampiyonu olduğumu birkaç kez tekrarladım" diye konuştu. "Bu gururu bize yaşattığı için Asuman’a çok teşekkür ediyorum" Kick Boks Milli Takım Antrenörü Emrah Şahanoğlu ise, "Yıllardır hayalini kurduğumuz bir hedefti. Gerek benim antrenörlük kariyerimde gerekse sporcuların sporculuk kariyerindeki tek eksik madalyamızı aldık. Kastamonu’ya getirilmiş şimdiye kadarki en üst derecedir. Büyüklerde dünya şampiyonluğunu, elde edilebilecek en büyük başarıyı elde etmenin gururunu yaşıyoruz. Bu anlamda ben hem sporcumuzu tebrik ediyorum hem de bundan sonra bu başarıları devam ettireceğine inanıyorum" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan tebrik etti Asuman Çığlıoğlu’nun daha önce 15 kez Türkiye şampiyonu, 1 kez Avrupa şampiyonu, 2 kez Dünya Kupası şampiyonu 3 kez dünya üçüncüsü, bir kez dünya ikincisi olduğunu ifade eden Şahanoğlu, "İlimizin milletvekili Sayın Serap Ekmekçi bizi, Büyük Millet Meclisi’nde ağırladı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da sporcumuzu tebrik etti ve başarılarının devamını diledi. Bu bizim için çok büyük bir anı ve gurur oldu. Gerçek anlamda duygu dolu bir gündü. Ben Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Kastamonu Milletvekilimiz Sayın Serap Ekmekçi’ye çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 17:39 Prof. Dr. Toksoy: "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak" Prof. Dr. Devlet Toksoy, "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak, insan göçleri artacak, sıcaklık nedeniyle ölüm olayları artacak. Çeşitli salgın hastalıklar yaygınlaşacak, küresel bazda yiyecek krizi yaşanacak" dedi. Kastamonu Üniversitesi, küresel iklim değişikliğinin etkileri ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri çerçevesinde yeşil ekonomi politikalarının ele alındığı panele ev sahipliği yaptı. Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi, Ormancılık ve Tabiat Turizmi Alanında İhtisaslaşma Koordinatörlüğü ve Kastamonu Teknokent iş birliğiyle düzenlenen "Küresel İklim Değişikliği Ekseninde Yeşil Ekonomi Politikaları" konulu panel, Teknokent binasında gerçekleştirildi. Dr. Öğretim Üyesi Alper Bulut’un başkanlığını yaptığı panelde konuşan Karadeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Devlet Toksoy, iklim değişikliğinin gelecekteki etkilerini bilimsel verilerle anlattı. "80 milyon insan bu sıcaklık artışları nedeniyle işsiz kalacak" Sıcaklık artışının devam etmesiyle en büyük kaybın tarım, ormancılık ve hayvancılıkta yaşanacağını ifade eden Toksoy, 2030 yılında Türkiye’nin su fakiri bir ülke olmasının değerlendirildiğini belirterek, "Dünya Bankası’na göre her 1 derece sıcaklık artışı neredeyse milli gayri safi yurt içi hasılatında yüzde 1’lik düşüşe neden olacak. 2100 yılında gayrisafi yurt içi hasıla yüzde 10 ila yüzde 23 azalacak. En büyük kayıp tarımda, ormancılıkta, hayvancılıkta, balıkçılıkta olacak. Yani ekonomileri kıyıya yakın olan ülkelerde yaşanacak. Çünkü bir süre sonra sular altında kalacaklar. Gıda fiyatları, enerji maliyetleri artacak, kuraklık döneminde şok gıda fiyatlarıyla karşılaşacağız. Uluslararası Çalışma Örgütü, küresel ısınmaya bağlı olarak 10 yıl içerisinde çalışma saatleri yüzde 2.2 azalacak diyor. En çok tarım sektörü ile inşaat sektöründe düşüş olacak. Çünkü sıcaklık artıyor. 80 milyon insan bu sıcaklık artışları nedeniyle işsiz kalacak. Amerika’nın bugün verimli çiftliklerinin büyük bir kısmı çöl olacak. Benzer olaylar dünyanın birçok ülkesinde de ortaya çıkacak. Türkiye’deki su kaynakları küçüleceği için su sıkıntısı ve yer yer çöl görünümlü arazi yapılarıyla kum fırtınaları da görülmeye başlanacak. Dünya tahıl üretimi azalacak, açlıklar artacak. Esasında bu içinde olduğumuz, yaşadığımız dönemi anlatıyor" dedi. "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak" İklim değişikliğinin etkilerinin devam etmesi durumunda su kaynaklarının ciddi boyutta etkileneceğine vurgu yapan Toksoy, "Himalaya’da 2035 yılında buz kalmayacak, insan göçleri artacak, sıcaklık nedeniyle ölüm olayları artacak. Çeşitli salgın hastalıklar yaygınlaşacak, küresel bazda yiyecek krizi yaşanacak. Çatışmalar ve savaşlar en az iki katına çıkacak. 5 derece ısınırsa New York sular altında kalacak. Dünyanın en önemli şehirlerini besleyen su kaynakları tümüyle kuruyacak. Los Angeles, Kahire, Türkiye, İran yaşanamaz hale gelecek. Kuzey ve Güney kutuplar da ılıman iklime sahip olacak ancak dünyanın orta enlemleri yaşanamaz olacak. 6 derece ısınırsa denizler mavi görünmesine rağmen canlı kalmayacak. Bugün uygarlığın yaygın olduğu karaların büyük bir kısmı çöle dönecek" diye konuştu. "21. yüzyılın sonunda sıcaklık 4-5 derece artacak deniliyor" Günümüzdeki çatışmaların yüzde 3’ü ile 20’si arasının iklim değişikliğinden kaynaklandığını vurgulayan Prof. Dr. Toksoy, "Tüm ülkelerde yenilenebilir enerji kaynaklarının yılda yüzde 2 oranında artması gerektiğini tespit ediyorlar. Karbondioksit gazı salınımının azaltılmaması halinde 21. yüzyılın sonunda sıcaklık 4-5 derece artacak deniliyor. Bilim insanları, dünya nüfusunun yarısının olumsuz hava şartları yüzünden öleceğini, diğer yarısının da kalan kaynakları ele geçirmek için savaşlar çıkaracağını düşünüyor. Bir dünya savaşı çıkma ihtimali 2 derece sıcaklık artması halinde yüzde 13 artıyor. 4 derece artış yaşanması halinde yüzde 26 artıyor. Günümüzde çatışmaların yüzde 3 ile yüzde 20 arasındaki kısmı iklim değişikliği nedeniyle yaşanıyor. Bize başka gösteriyorlar ama bu çıkan savaşların yüzde 2 ila 20’si iklim değişikliği hazırlıklarından kaynaklı" şeklinde konuştu. Panelde konuşan Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Gür, panelin hem öğrenciler hem de akademik camia için değerli katkılar sağlayacağını belirtti. Gür, bilim adamlarının ele alacağı konuların alanın gelişimine ışık tutacağına inandığını ifade etti. Panel Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Alper Bulut ise iklim değişikliğinin 21. yüzyılın en büyük küresel tehditlerinden biri haline gelerek yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal açıdan ciddi riskler oluşturduğunu söyledi. Bulut, çevresel bozulma ile ekonomik büyüme arasındaki bağın koparılmasını amaçlayan yeni bir iktisadi yaklaşıma ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, "Bu ihtiyaçtan doğan yeşil ekonomi kavramı, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından toplumsal refah ve eşitlikten ödün vermeden çevresel zararları ortadan kaldıran bir ekonomi modeli olarak tanımlamaktadır" ifadelerini kullandı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Bayramoğlu ise yeşil ekonomiye geçişte doğru ve sürdürülebilir finansman modellerinin kritik bir role sahip olduğunu ifade etti. Çankırı Karatekin Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Seda Erkan Buğday da iklim değişikliğinin tarım, sanayi ve enerji gibi temel sektörlerde köklü dönüşümleri zorunlu kıldığını söyledi.
Alkol aldığı arkadaşını öldüren sanığa 16 yıl 6 ay hapis cezası
26 Eylül 2025 Cuma - 14:12 Alkol aldığı arkadaşını öldüren sanığa 16 yıl 6 ay hapis cezası Kastamonu’nun Tosya ilçesinde, birlikte alkol aldığı arkadaşını silahla vurarak öldüren sanık, 16 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Olay, 3 Nisan 2025 tarihinde Tosya ilçesi Hacıpir Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, birlikte alkol alan Hakan K. ile arkadaşı Mustafa Bırtlak arasında bilinmeyen sebeple tartışma çıktı. Tartışmanın ardından olay yerinden ayrılan Hakan K. ile Mustafa Bırtlak, bir süre sonra telefonda tartıştı. Tartışmanın ardından buluşan Hakan K. ile Mustafa Bırtlak birbirlerine silahlarla ateş etti. Kurşunların hedefi olan Mustafa Bırtlak, sağlık ekipleri tarafından kaldırıldığı Tosya Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Olayın ardından gözaltına alınan Hakan K. tutuklandı. Hakan K. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’kasten öldürme’ suçundan açılan davada karar verildi. Karar öncesinde mütalaa veren Cumhuriyet savcısı, Hakan K.’nin cinayeti tahrik altında işlediğini belirterek ilgili suçlardan cezalandırılmasını talep etti. Mütalaanın ardından konuşan Mustafa Bırtlak babası ile annesi, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti. Sanık Hakan K. ise mütalaayı kabul etmediğini söyleyerek beraatını ve tahliyesini talep etti. Sanık Hakan K.’nin avukatı ise, "Maktul Mustafa’nın olay günü müvekkilime karşı silahla tehdit suçunu işlediği, ancak ölmüş olması dolayısı ile kovuşturma olanağının olmadığı belirtilmiştir. Dolayısı ile bu yaşanmamış bir olay değildir. Maddi delilleri vardır. Bundan sonra da olay anında maktulün silahının bulunduğu, hatta namluya mermi sürüldüğü tanık tarafından beyan edilmiştir. Maktulün sürekli eli belinde olduğu kamera kayıtlarında görüldüğünden olay anında müvekkilin eylemi meşru müdafaadır. Sonuç itibari ile müvekkilin kastının öldürmeye yenilik olmadığının anlaşılmasında, suç vasfının buna göre değiştirilmesini ve müvekkilimizin kastının burada ne olduğundan öte, o anki hal ve şartlara göre meşru müdafaa bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği kanaatindeyiz" dedi. Son savunmaların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, Hakan K.’nin ’kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmasına, suçu tahrik altında işlediği gerekçesiyle cezasının 16 yıl 6 ay hapis cezasına düşürülmesine karar verdi.
Kastamonu Üniversitesi MERLAB’ın akreditasyonu 2029’a uzatıldı
26 Eylül 2025 Cuma - 09:58 Kastamonu Üniversitesi MERLAB’ın akreditasyonu 2029’a uzatıldı Kastamonu Üniversitesi Merkezi Araştırma Laboratuvarı’nın akreditasyonu 2029 yılına kadar uzatıldı. Kastamonu Üniversitesi Merkezi Araştırma Laboratuvarı (MERLAB), Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından 7-8 Nisan 2025 tarihlerinde gerçekleştirilen akreditasyon yenileme denetiminden başarıyla geçti. Denetim sonucunda, laboratuvarın TS EN ISO/IEC 17025:2017 standardına uygunluğu yeniden onaylanarak akreditasyon süresi 2029 yılına kadar uzatıldı. MERLAB, ilk olarak 2021 yılında "TS EN ISO/IEC 17025 Deney ve Kalibrasyon Laboratuvarlarının Yeterliliği Genel Şartlar" standardına göre balda HMF ve şeker parametrelerinden akreditasyon almıştı. 19 Ağustos 2022’de gerçekleştirilen gözetim ve kapsam genişletme denetimlerinde ise akreditasyonunu 2025 yılına kadar yenilemiş; analiz parametrelerine pH, Serbest Asitlik, Diastaz Sayısı, Elektriksel İletkenlik, Nem, Prolin ve Maltoz tayinlerini ekleyerek akredite parametre sayısını 9’a çıkarmıştı. Son denetimle birlikte MERLAB, sunduğu hizmetlerin doğruluğunu ve güvenilirliğini bir kez daha tescillemiş oldu. Bölge üreticilerine ve araştırmacılara uluslararası geçerliliğe sahip analiz sonuçları sunmaya devam edecek laboratuvar, böylece bilimsel çalışmaların niteliğini de güçlendirmeyi hedefliyor. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, üniversitenin araştırma altyapısının güçlenmesinin önemine dikkat çekerek, "MERLAB’ın akreditasyon sürecini başarıyla tamamlayarak 2029 yılına kadar sertifikasını yenilemesi, yalnızca Üniversitemiz için değil, bölge üreticileri ve araştırmacılar için de bir kazanımdır. Bu başarı, Üniversitemizin kalite ve güvenilirlik odaklı vizyonunu yansıtırken, bilimsel çalışmaların uluslararası geçerliliğini de artırmaktadır. Emeği geçen tüm hocalarımıza ve çalışanlarımıza teşekkür ediyorum" dedi.
Uyuşturucudan yargılanan 5 sanık hakkında istenen ceza belli oldu
25 Eylül 2025 Perşembe - 15:18 Uyuşturucudan yargılanan 5 sanık hakkında istenen ceza belli oldu Kastamonu’da uyuşturucu operasyonunda yakalanan 5 kişinin yargılandığı davada mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanıkların 20 ila 30 yıl arasında hapisle cezasılandırılmasını talep etti. İl merkezinde günlük kiralık olarak kullanılan bir evde uyuşturucu ticareti yapıldığı ihbarını değerlendiren Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince S.E., S.D., N.Ö., F.C. ve C.Z.Y.’e yönelik operasyon düzenlenmişti. Operasyonda adreste yapılan aramada 95,21 gram metamfetamin, 14 adet sentetik ecza hapı, 0,91 gram kannabinoid ve suçtan elde edildiği değerlendirilen 6 bin 400 TL nakit para ele geçirilmişti. Gözaltına alınan 5 kişi, çıkarıldıkları adli makamlarca tutuklanmıştı. Şüpheliler hakkında "uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama" suçlarından dava açılmıştı. Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam eden duruşmada cumhuriyet savcısı mütalaasını açıkladı. Cumhuriyet savcısı, mütalaasında S.E., S.D., N.Ö., F.C. ve C.Z.Y.’nin ’uyuşturucu ticareti’ suçundan 20 ila 30 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasını, C.Z.Y. hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını talep etti. Mütalaa ile ilgili savunma yapan sanık N.Ö. ve S.D., suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, tahliyelerini talep etti. C.Z.Y., uyuşturucu ticareti yapmadığını ifade ederek tahliyesini talep etti. Tutuklu sanık F.C. kendisinin uyuşturucu satın almaya yönelik konuşmalar yaptığını ve ticaret yapmadığını iddia ederken, S.E. de pişman olduğunu söyleyerek tahliyesini talep etti. Tutuklu sanık S.E.’nin avukatı, "Müvekkilim, uyuşturucuyu kullanmak için almıştır. Cezaevinde geçirdiği süre ile alacağı ceza göz önünde bulundurulacak olursa orantısız olacaktır. Bu yüzden tahliyesini talep ediyoruz" dedi. Avukatların mütalaaya karşı savunma hazırlamak için süre talebinde bulunması üzerine mahkeme heyeti duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Kastamonu Üniversitesi orman yangınlarını inceleyecek
25 Eylül 2025 Perşembe - 13:51 Kastamonu Üniversitesi orman yangınlarını inceleyecek Kastamonu Üniversitesi, son yıllarda Kastamonu ve çevre illerde artan orman yangının oluşturduğu riskler ve iklim değişikliğinin ekosistem üzerindeki etkilerini araştıracak. Kastamonu Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Dr. Öğretim Üyesi Nursema Aktepe yürütücülüğünde hazırlanan "Kastamonu Nemli Bölge Bitki Komünitelerinde Yanabilirliğin Piro-Ekofizyolojik Özellikler Üzerinden Belirlenmesi" başlıklı proje, TÜBİTAK 1002-A Hızlı Destek Programı kapsamında destek almaya hak kazandı. Son yıllarda Kastamonu ve çevre illerde artan orman yangını riskleri ile iklimsel değişimlerin ekosistem üzerinde oluşturduğu baskılara dikkat çekecek proje, nemli bölge ekosistemlerinde yayılış gösteren bitki türlerinin yanabilirlik özelliklerini yaprak düzeyinde piro-ekofizyolojik parametreler üzerinden değerlendirmeyi hedefliyor. Proje ile elde edilecek bilimsel verilerin, yangın ekolojisinin ve bitki uyum stratejilerinin anlaşılmasına, aynı zamanda ekosistem temelli yangın yönetimi stratejilerinin geliştirilmesine katkı sağlaması bekleniyor. 12 ay boyunca 93 bin 830 TL hibe alacak projede iki lisans öğrencisi bursiyer olarak görev alacak. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, "Üniversitemiz öğretim üyelerinin, bölgesel sorunlara bilimsel çözümler üretmeye yönelik çalışmalarını yakından takip ediyoruz. Orman yangınları ve iklim değişikliğinin etkileri, yalnızca Kastamonu için değil tüm ülkemiz için bir öneme haiz meseledir. Dr. Öğr. Üyesi Nursema Aktepe hocamızın yürütücülüğünde desteklenmeye hak kazanan bu proje, hem bilimsel bilgi üretimine fayda sağlayacak hem de yangın yönetiminde uygulanabilir sonuçlar ortaya koyacaktır. Üniversitemiz, bu tür projelerle bölgesine ve ülkesine değer katmaya devam edecektir" dedi.
Kastamonu Üniversitesi’ndeki 10 akademisyen, en etkili bilim insanları listesinde
25 Eylül 2025 Perşembe - 13:21 Kastamonu Üniversitesi’ndeki 10 akademisyen, en etkili bilim insanları listesinde Kastamonu Üniversitesi’nde görev yapan 10 akademisyen, "En Etkili Bilim İnsanları" listesinde yer aldı. Stanford Üniversitesi tarafından yayımlanan ve Hollanda merkezli Elsevier yayınevi tarafından hazırlanan "Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları" listesinde bu yıl Kastamonu Üniversitesi’nden 10 akademisyen yer aldı. "Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları" listesi, dünya genelinde bilim insanlarının en üst yüzde 2’lik diliminde bulunan isimleri, akademik üretkenlik, atıf sayıları, h-indeksi gibi bilimsel ölçütlerin yanı sıra uzun yıllara yayılan araştırmaların etkisini dikkate alarak değerlendiriyor. Kastamonu Üniversitesi, 2020 yılında 2, 2021’de 3, 2022’de 5, 2023’te 4 akademisyenle temsil edildiği listede, 2024’te 8 akademisyenle yer aldı. 2025 yılında ise bu sayı 10 akademisyene ulaşarak üniversitenin bilimsel üretimdeki yükselişini bir kez daha ortaya koydu. Stanford Üniversitesi’nin hazırladığı listede Fen Fakültesi’nden Prof. Dr. Şeref Turhan, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Fatemeh Mollaamin, Prof. Dr. Hakan Şevik, Doç. Dr. Mehmet Gürdal, Doç. Dr. Melike Kaplan Yalçın, Doç. Dr. Kaan Işınkaralar, Doç. Dr. Oğuzhan Yavuz Bayraktar, Doç. Dr. Kemal Akyol, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nden ise Doç. Dr. Hamid Derviş ve Veterinerlik Fakültesi’nden ise Prof. Dr. Osman Sabri Kesbiç yer aldı. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, "Üniversitemizin 10 değerli akademisyeninin Stanford Üniversitesi tarafından yayımlanan bu prestijli listede yer alması bizi onurlandırdı. Bu başarı, Kastamonu Üniversitesi’nin yalnızca ulusal değil, uluslararası ölçekte de bilim dünyasına katkı sunduğunun somut bir göstergesidir. Akademisyenlerimizin özverili çalışmalarıyla üniversitemiz her geçen yıl daha güçlü bir şekilde bilim sahnesindeki yerini sağlamlaştırmaktadır. Bu vesileyle emeği geçen tüm akademisyenlerimizi tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum" dedi.
Tescilli Tosya pirincinin hasadı başladı
25 Eylül 2025 Perşembe - 13:19 Tescilli Tosya pirincinin hasadı başladı Kastamonu’nun Tosya ilçesinde 10 bin dekar alanda yetiştirilen coğrafi işaretli çeltiğin hasadına başlandı. Türkiye’nin ilk çeltik fabrikasının kurulduğu Kastamonu’nun Tosya ilçesinde hasat dönemi başladı. İlçesin ekonomi lokomotifi olan coğrafi işaret tescilli "sarıkılçık" cinsi pirinç ön plana çıkarken, osmancık, efe ve yatkın çeşitleri de yetiştiriliyor. Çiftçiler tarafından biçerdöverlerle hasat edilen çeltik, güneş altında kurutuluyor. Daha sonra fabrikalarda işlenerek yurdun dört bir yanına gönderiliyor. İlçede, sarıkılçık cinsi pirincin kilogramı ise 220 TL’den satılıyor. Tosya ilçesi Ortalıca köyünde çeltik yetiştiriciliği yapan Muhtar Salih Uysal, "Çeltik, keşandı, gübreydi, ilaçtı derken hasat zamanına geldik. Hasat zamanında da bizim köyümüz, üstümüzdeki diğer köylere nazaran daha iyiyiz. Çünkü buradaki karasular bizi biraz besledi. Ama sudan çok darlandık. Biz de yeri geldi, sırayla suladık, bir tarafını kestik bir tarafına suyu verdik. Aynı zamanda çeltik fiyatlarının biraz sanki yüksek gibi görüyorlar ama hiç de yüksek değil. Gübresini atıyoruz, keşanını yapıyoruz, bunun yanında yapılan işçiliğe ve diğer masraflara bakarak fiyatının uygun olduğunu düşünüyoruz. Çeltik, bu yıl diğer mahsullere nazaran çok düşük. Yine de şükür etmek lazım. Allah bin bereket versin" dedi. Ürün hasadına başladıklarını söyleyen Uysal, "Artık hasadın yani çeltiğin serüveninin son günlerindeyiz. Bu yıl inşallah dönümde 800-900 kiloya kadar verim olur ama bu sulamasının güzel olmasına, ilaçlaması güzel olmasına bağlı" diye konuştu. Uysal, köylerinde 50 civarında ailenin geçimini çeltikle sağladığını kaydetti.
Coğrafi işaretli Tosya pirincinde hasat başladı
25 Eylül 2025 Perşembe - 13:11 Coğrafi işaretli Tosya pirincinde hasat başladı Türkiye’nin ilk çeltik fabrikasının kurulduğu Kastamonu’nun Tosya ilçesinde 10 bin dekar alanda yetiştirilen coğrafi işaretli çeltiğin hasadına başlandı. Türkiye’de pirinç denilince ilk akla gelen bölgeler arasında yer alan Kastamonu’nun Tosya ilçesinde hasat dönemi başladı. Tosya ilçesinin ekonomi lokomotifi olan coğrafi işaret tescil belgeli Tosya pirinci çiftçiler tarafından hasat ediliyor. Türkiye’nin ilk çeltik fabrikasının kurulduğu ilçede coğrafi işaret tescilli "sarıkılçık" cinsi pirinç ön plana çıkarken, Osmancık, Efe ve Yatkın çeşitleri de yetiştiriliyor. Çiftçiler tarafından biçerdöverlerle hasat edilen çeltik, güneş altında kurutuluyor. Daha sonra fabrikalara satılan çeltikler işlenerek Türkiye’nin dört bir yanına gönderiliyor. İlçede, sarıkılçık cinsi pirincin kilogramı ise 220 TL’den satılıyor. Tosya ilçesi Ortalıca köyünde çeltik yetiştiriciliği yapan Muhtar Salih Uysal, "Çeltik, keşandı, gübreydi, ilaçtı derken hasat zamanına geldik. Hasat zamanında da bizim köyümüz, üstümüzdeki diğer köylere nazaran daha iyiyiz. Çünkü buradaki karasular bizi biraz besledi. Ama sudan çok darlandık. Biz de yeri geldi, sırayla suladık, bir tarafını kestik bir tarafına suyu verdik. Aynı zamanda çeltik fiyatlarının biraz sanki yüksek gibi görüyorlar ama hiç de yüksek değil. Gübresini atıyoruz, keşanını yapıyoruz, bunun yanında yapılan işçiliğe ve diğer masraflara bakarak fiyatının uygun olduğunu düşünüyoruz. Çeltik, bu yıl diğer mahsullere nazaran çok düşük. Yine de şükür etmek lazım. Allah bin bereket versin" dedi. Çeltiğin hasadına başladıklarını söyleyen Uysal, "Artık hasadın yani çeltiğin serüveninin son günlerindeyiz. Bu yıl inşallah dönümde 800-900 kiloya kadar verim olur ama bu sulamasının güzel olmasına, ilaçlaması güzel olmasına bağlı" diye konuştu. Uysal, köylerinde 50 civarında ailenin geçimini çeltikle sağladığını kaydetti.