Yerel Haberler
Kastamonu
06 Aralık 2025 Cumartesi - 14:06 500’den fazla kişinin istihdam edileceği organize tarım bölgesindeki çalışmalarda sona yaklaşıldı Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde inşa edilen ve 500’den fazla kişinin istihdam edileceği Kastamonu-Devrekani Besi Organize Tarım Bölgesi’nde çalışmalarda sona yaklaşıldı. Devrekani Belediyesi’nin girişimiyle Tarım ve Orman Bakanlığınca ihale edilen, Kastamonu-Devrekani Besi Organize Tarım Bölgesi’nde altyapı ve üstyapı çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Yüzde 80 gerçekleşmenin sağlandığı bölgede, 2026 yılının Mart ayından itibaren işletmelerin faaliyetlerine başlaması hedefleniyor. 95 parsele sahip bölgede, ilk etapta 45 parsel için başvuruda bulunan yatırımcılara tahsisler yapıldı. Tahsisi yapılan parsellerde yatırımcılar inşaat çalışmalarını sürdürüyor. "Bin 290 dekar alanda Organize Tarım Bölgesini oluşturduk" Kastamonu-Devrekani Besi Organize Tarım Bölgesi’ndeki çalışmalarla ilgili bilgi veren Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, "2018 yılında Organize Tarım Bölgemizin hikayesi başladı. 7-8 yıldan beri hummalı bir şekilde bu büyük mega yatırımın hem Kastamonu özelinde hem Batı Karadeniz özelinde Organize Tarım Bölgemizin devam eden hikayesi Allah’ın izniyle yılbaşı itibariyle sonlanmış olacak. Kurtşeyh Mahallemizin sınırları içerisinde bin 290 dekar alanda Organize Tarım Bölgesini oluşturduk. Yerinde gerçekleşmeye baktığımızda yüzde 80 aşamasındayız. 12 ay içerisinde yüzde 90-95 oranında altyapı programımız bitecek. Toplam işletme ve sanayi parselleri ile birlikte 95 tane parselimizin olduğu bir organize tarım bölgesi. Bunlardan şu ana kadar 45 tanesini biz işletmelerimize tahsis ettik. Tahsis ettiğimiz parseller fiili olarak an itibariyle 19 tanesinin inşa faaliyetleri başladı ve hummalı bir şekilde devam ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığımızın Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Destekleme Programı kapsamında bu 19 tane yatırımımızın tamamı destek aldı ve yüzde 50 oranında desteklenecek" dedi. "Yol çalışmalarımız devam ediyor" Organize Tarım Bölgesinde altyapı çalışmalarının bittiğini söyleyen Başkan Altıkulaç, "Yağmur suyu, elektrik işleri, içme suyu hattı, parsellerin kota işlemleri tamamen bitti. Bir taraftan da parke döşeme ve kaldırım oluşturma işlemlerine devam ediyoruz. Sokak aydınlatmayla ilgili bütün iş ve işlemlerimiz bitti. Yüksek gerilim hattından alçak gerilim hattına indirgeyecek trafo merkezimizi de inşa etmeye başladık ve bu da öyle tahmin ediyorum ki bir ay içerisinde bitecek" diye konuştu. "Organik gübreyi ekonomiye kazandırmayı planlıyoruz" Tesisteki gübrelerin ekonomiye kazandırılacağını dile getiren Altıkulaç, "İşletme sahiplerimiz bize telefonla ulaştıkları takdirde gübre çukurlarından gübreleri alacağız. Ön gübre toplama havuzunda biriktireceğiz. Biz, daha sonra bunu sıvı ve katı olarak birbirinden ayıracağız. Sıvı ve katı birbirinden ayrıldıktan sonra kompost işlemi yakma işlemi geliyor. Kompost ünitesini de kurduktan sonra o üniteden geçireceğiz. Paket haline getirip ülkemizde ihtiyacı olan işletmelere bunları satmayı planlıyoruz. Elde edilen gübrenin sıvı kısmını ise bölgedeki tarım arazilerine, mera alanlarına serperek zirai üretimde organik gübreyi ekonomiye kazandırmayı planlıyoruz. Bununla alakalı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın koordinesinde bir Avrupa Birliği projesi var. Yüzde 90 hibeli bir proje. Biz bakanlığımıza bununla alakalı projemizi yazdık. İleriki günlerde de onun onaylanmasının akabinde bu meselemizi de halletmiş olacağız" şeklinde konuştu. "İlk etapta 500’den fazla kişinin istihdam edilmesini hedefliyoruz" Organize Tarım Bölgesinin içerisinde 70 bin metrekarelik bir parselin olduğunu ifade eden Altıkulaç, "Kıymetli Bakanımız İbrahim Yumaklı sayesinde, Et ve Süt Kurumunun bir işleme ve entegre tesisini de Organize Tarım Bölgemize kazandırmaya çalışacağız. Gerek ilçemiz için gerek Kastamonu gerek bölge için önemli bir proje. Türkiye’deki 19 bölgeden Devrekani’de olması bizi çok mutlu ediyor. Organize Tarım Bölgesinin kurulması sadece orada işletme sahibi olan insanları ekonomik girdi sağlayacak hem istihdamı arttıracak. Minimum olarak ilk etapta biz, 500 kişinin orada istihdam edileceğini düşünüyoruz. İleriki günlerde bu istihdam sayısı kesinlikle artacaktır. Devrekani ilçemizin tarım anlamında ciddi toprakları var. Mevcut olan toprakların çok ciddi bir kesimi de sulanabiliyor. Bölge çiftçimizin de çarpan etkisiyle ekonomisinin bu anlamda buranın sayesinde Organize Tarım Bölgemizin sayesinde bayağı bir hareketleneceğini öngörüyoruz. Devrekanimize, Kastamonumuza, bölgemize ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
04 Aralık 2025 Perşembe - 23:51 Dünya şampiyonu Asuman’a memleketinde coşkulu karşılama Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da coşkuyla karşılandı. Avrupa ve dünya kupası şampiyonu milli sporcu Asuman Çığlıoğlu, 21-30 Kasım tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de gerçekleşen Kick Boks Büyükler Dünya Şampiyonası’ndan altın madalyayla döndü. Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda büyükler 60 kilogramda altın madalyaya kazanan Asuman Çığlıoğlu, memleketi Kastamonu’da çiçekler ve meşalelerle karşılandı. Geçen yıl Avrupa, bu yıl da dünya şampiyonu olan milli sporcunun başarısı pasta kesilerek kutlandı. "En çok hayalini kurduğum dünya şampiyonluğunu elde ettim" Gururlu olduğunu ifade eden Asuman Çığlıoğlu, "Abu Dabi’de düzenlenen Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi ve Kastamonu’yu temsil ettim. 60 kilogram Full Contact branşında dünya şampiyonu oldum. Bu benim ilk dünya şampiyonluğum. 13 yıldır bu branşı yapıyorum. 2024 yılında Avrupa şampiyonu olmuştum. Bu yıl hedefim de dünya şampiyonu olmaktı. Antrenörüm Emrah Şahanoğlu ile birlikte Avrupa Şampiyonası’ndan sonra sistemimizin üzerine farklılıklar getirdik. Dünya Şampiyonası’na çok daha güzel hazırlandık ve en büyük hedefim olan dünya şampiyonluğunu elde ettim. Çok mutluyum ve iyi ki bu şampiyonluğu Türkiye’ye ve Kastamonu’ya getirdim. Şu an spor salonumuzda alttan gelen bir sürü sporcular var. Onların da hepsinin çok istikrarlı çalıştığını da ben de görüyorum. Hepsinin de bu başarıları elde edeceğine hatta daha güzellerini elde edeceklerini düşünüyorum. İnşallah hep birlikte daha nice şampiyonluklar yaşarız" dedi. Dünya şampiyonu olduğuna inanamadığını söyleyen Çığlıoğlu, "O kürsüye çıktığımda hala bir hayal gibiydi, rüya gibiydi. Dünya şampiyonu olduğumu birkaç kez tekrarladım" diye konuştu. "Bu gururu bize yaşattığı için Asuman’a çok teşekkür ediyorum" Kick Boks Milli Takım Antrenörü Emrah Şahanoğlu ise, "Yıllardır hayalini kurduğumuz bir hedefti. Gerek benim antrenörlük kariyerimde gerekse sporcuların sporculuk kariyerindeki tek eksik madalyamızı aldık. Kastamonu’ya getirilmiş şimdiye kadarki en üst derecedir. Büyüklerde dünya şampiyonluğunu, elde edilebilecek en büyük başarıyı elde etmenin gururunu yaşıyoruz. Bu anlamda ben hem sporcumuzu tebrik ediyorum hem de bundan sonra bu başarıları devam ettireceğine inanıyorum" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan tebrik etti Asuman Çığlıoğlu’nun daha önce 15 kez Türkiye şampiyonu, 1 kez Avrupa şampiyonu, 2 kez Dünya Kupası şampiyonu 3 kez dünya üçüncüsü, bir kez dünya ikincisi olduğunu ifade eden Şahanoğlu, "İlimizin milletvekili Sayın Serap Ekmekçi bizi, Büyük Millet Meclisi’nde ağırladı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da sporcumuzu tebrik etti ve başarılarının devamını diledi. Bu bizim için çok büyük bir anı ve gurur oldu. Gerçek anlamda duygu dolu bir gündü. Ben Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Kastamonu Milletvekilimiz Sayın Serap Ekmekçi’ye çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
Bu projeyle özel birey babalarına atölye eğitimleri verilecek
22 Eylül 2025 Pazartesi - 19:59 Bu projeyle özel birey babalarına atölye eğitimleri verilecek Kastamonu Üniversitesi’nin yürütücülüğünü yaptığı "Güçlü Baba Güçlü Özel Birey" projesi çerçevesinde özel birey babalarına çeşitli atölye eğitimleri verilecek. Karadeniz Otizm Federasyonu tarafından sunulan, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğünce desteklenen Kastamonu Üniversitesi’nin yürütücülüğünü yapacağı "Güçlü Baba Güçlü Özel Birey" projesinin açılışı gerçekleştirildi. Merkez Spor Salonu’nda düzenlenen açılış töreninde konuşan Kastamonu Özel Bireyler ve Aileleri Derneği ve Karadeniz Otizm Federasyonu Başkanı Huriye Boyraz, babaların çocukların gelişiminde büyük öneme sahip olduğunu ve bu sebeple projeyi hayata geçirmeyi hedeflediklerini dile getirdi. "Türkiye’de babalara yönelik ilk yapılan projedir" Proje hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Havva Kaçan ise projenin Türkiye’de bir ilk olacağını belirterek, "Projemizin altyapısını daha önce TÜBİTAK destekli 4008 projesi ve İçişleri Bakanlığı Sivil Toplum İlişkiler Müdürlüğü tarafından desteklenen başka bir proje oluşturdu. Proje sürecinde babalar, ‘neden annelere proje yapılıyor da babalara yapılmıyor’ şeklinde serzenişlerde bulundu. Hatta başlangıçta bazı babalar, eşlerinin projelere katılmasına sıcak bakmadı ve ‘oraya gidiyorsun, çok değişiyorsun’ gibi yaklaşımlar sergiledi. Ancak daha sonra babalardan gelen yoğun talep üzerine bu projeyi hayata geçirmeye karar verdik. Hepimiz biliyoruz ki bir baba, aile çatısını oluşturmada çok önemli bir rol modeldir. 2025 yılının ‘Aile Yılı’ ilan edilmesi ve babalarımızın aynı zamanda ‘özel babalar’ olması nedeniyle bu projeyi ekibimizle birlikte hayata geçirmeyi çok arzuladık. Sizler de destek verdiğiniz için tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Projenin yürütücülüğünü inşallah ben üstleneceğim" diye konuştu. "Babaların bazı fiziksel ve duygusal problemlerle baş etmelerini sağlayacağız" Doç. Dr. Havva Kaçan, "Çocukların bakımından her ne kadar anneler sorumlu ise de babaların da ekonomik anlamda destek olmasının ötesinde onların da stres faktörlerinden etkilendiğini düşünüyoruz. Temel hedefimiz, babanın kendini ifade edememe gibi sorunları nedeniyle ortaya çıkabilecek bazı fiziksel ve duygusal problemlerle baş edebilmesini sağlamak, Bu projede babanın yaşadığı sorunlarla başa çıkmasını sağlayabilecek etkinlikler var. Etkinlikler basit etkinlikler değil, etkinliklerin her birinin ayrı bir amacı var" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından 6 yaşında görme yeteneğini kaybeden ve 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı Okul Spor Faaliyetleri Para Yüzme Türkiye Birinciliği müsabakalarında 50 metre serbest, 100 metre serbest ve 50 metre sırt üstü kategorilerinde altın madalya elde eden Mehmet Büyük’e babası Mustafa Büyük tarafından plaket takdim edildi. Açılış töreninin ardından davetlilere çeşitli ikramlarda bulunuldu.
Bu projeyle, özel birey babalarına atölye eğitimleri verilecek
22 Eylül 2025 Pazartesi - 19:41 Bu projeyle, özel birey babalarına atölye eğitimleri verilecek Kastamonu Üniversitesi’nin yürütücülüğünü yaptığı "Güzlü Baba Güçlü Özel Birey" projesi çerçevesinde, özel birey babalarına çeşitli atölye eğitimleri verilecek. Karadeniz Otizm Federasyonu tarafından sunulan, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğünce desteklenen Kastamonu Üniversitesi’nin yürütücülüğünü yapacağı "Güçlü Baba Güçlü Özel Birey" projesinin açılışı gerçekleştirildi. Merkez Spor Salonu’nda düzenlenen açılış töreninde konuşan Kastamonu Özel Bireyler ve Aileleri Derneği ve Karadeniz Otizm Federasyonu Başkanı Huriye Boyraz, babaların çocukların gelişimine büyük öneme sahip olduğunu ve bu sebeple projeyi hayata geçirmeyi hedeflediklerini dile getirdi. "Türkiye’de babalara yönelik ilk yapılan projedir" Proje hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Havva Kaçan ise projenin Türkiye’de bir ilk olacağını belirterek, "Projemizin altyapısını daha önce TÜBİTAK destekli 4008 projesi ve İçişleri Bakanlığı Sivil Toplum İlişkiler Müdürlüğü tarafından desteklenen başka bir proje oluşturdu. Proje sürecinde babalar, ‘neden annelere proje yapılıyor da babalara yapılmıyor’ şeklinde serzenişlerde bulundu. Hatta başlangıçta bazı babalar, eşlerinin projelere katılmasına sıcak bakmadı ve ‘oraya gidiyorsun, çok değişiyorsun’ gibi yaklaşımlar sergiledi. Ancak daha sonra babalardan gelen yoğun talep üzerine bu projeyi hayata geçirmeye karar verdik. Hepimiz biliyoruz ki bir baba, aile çatısını oluşturmada çok önemli bir rol modeldir. 2025 yılının ‘Aile Yılı’ ilan edilmesi ve babalarımızın aynı zamanda ‘özel babalar’ olması nedeniyle bu projeyi ekibimizle birlikte hayata geçirmeyi çok arzuladık. Sizler de destek verdiğiniz için tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Projenin yürütücülüğünü inşallah ben üstleneceğim" diye konuştu. "Babaların bazı fiziksel ve duygusal problemlerle baş etmelerini sağlayacağız" Doç. Dr. Havva Kaçan, "Çocukların bakımından her ne kadar anneler sorumlu ise de babaların da ekonomik anlamda destek olmasının ötesinde onların da stres faktörlerinden etkilendiğini düşünüyoruz. Temel hedefimiz, babanın kendini ifade edememe gibi sorunları nedeniyle ortaya çıkabilecek bazı fiziksel ve duygusal problemlerle baş edebilmesini sağlamak, Bu projede babanın yaşadığı sorunlarla başa çıkmasını sağlayabilecek etkinlikler var. Etkinlikler basit etkinlikler değil, etkinliklerin her birinin ayrı bir amacı var" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından, 6 yaşında görme yeteneğini kaybeden ve 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı Okul Spor Faaliyetleri Para Yüzme Türkiye Birinciliği müsabakalarında 50 metre serbest, 100 metre serbest ve 50 metre sırt üstü kategorilerinde altın madalya elde eden Mehmet Büyük’e, babası Mustafa Büyük tarafından plaket takdim edildi. Açılış töreninin ardından davetlilere çeşitli ikramlarda da bulunuldu.
Tümülüsü andıran tepedeki mağaranın turizme kazandırılmasını istiorlar
22 Eylül 2025 Pazartesi - 13:49 Tümülüsü andıran tepedeki mağaranın turizme kazandırılmasını istiorlar Kastamonu’da tümülüsü andıran tepe içerisinde yer alan ve altın rengi sarkıtların bulunduğu mağara, görenleri hayran bırakıyor. Bölgede yaşayan vatandaşlar mağaranın incelenerek turizme kazandırılmasını istiyor. Kastamonu il merkezin 14 kilometre uzaklıkta bulunan Kırışoğlu ile Ahlatcık köylerinin kesiştiği Kızıltepe olarak adlandırılan tepede yer alan mağara içerisindeki altın sarısı rengindeki sarkıtlarla görenleri heyecanlandırıyor. Kemik ve iskelet kalınlarının da bulunduğu mağara bu özelliği ile dikkat çekiyor. Merkez Ahlatcık köyü muhtarı Atıf Yücebıyık’ın daveti üzerine mağarada Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal tarafından inceleme yapıldı. Tümülüsü andıran tepe üzerinden girilen ve 5 ayrı ayrılan mağarada yaklaşık 100 metre ilerleyebildiğini ifade eden Haberal, mağaranın birçok bölgesinde defineciler tarafından kazı yapıldığını dile getirdi. Haberal, mağaranın ilginç bir yapıya sahip olduğunu ve turizme kazandırılması gerektiğini kaydetti. "Mağaranın yeni oluşum olduğunu düşünüyoruz" Yaptığı incelemeyle ilgili bilgiler veren Haberal, "Mağara, bir yolun üstünde yumurta şeklinde tepede, adeta bir tümülüsü andıran dağın tepesinde bulunuyor. Biz o dağın tepesine çıktık ve kayanın içerisindeki boşluğu gördük. Ancak bir kişi sığabilir şekildeki boşluktan mağaraya girdik. Ardından mağara gittikçe genişledi. Genişledikten sonra mağara içerisinde 5 tane ayrılan kol gördük. Odalar şeklinde geniş boşluklar bulunuyor. Buralarda sarkıtlar var, görsellik açısından çok güzel. Mağaranın oluşumunu tamamlanmamış. Şu ana kadar biz 5 tane kol tespit edebildik. Tuza benzer taşlar var. Onu anlayamadım ama kireç olduğu belli oluyor. Duvarlara elimizi sürdüğümüzde kireç şeklinde bembeyaz oluyor. Farklı renkler de var. Şu görsellikler çok güzel. Bir de bazı yerlerde çökmeler var. Kayalar kendiliğinden düşmüş, kopmuş. Bu mağaranın başka bir çıkış yönünün olduğunu da düşünüyorum. Çünkü dağın bir kitlede bir yerden girişi, bir diğerinden de çıkışı olması lazım. Biz ancak 5 kola kadar gittik. Biz ancak 100 metreye yakın inebildik, aşağıya doğru iniyoruz. Biz dağın tepeden aşağı doğru mağaraya iniyoruz. Muhteşem, belki alttan da bir çıkışı vardır" dedi. "Mağara, turizme kazandırılsa insanların uğrak yeri haline gelebilir" Mağarada uzmanların ya da mağaracıların inceleme yapması gerektiğini söyleyen Haberal, "Bizim amacımız burayı turizme kazandırmak. Hem Kastamonu’ya yakın hem de merkezi bir yerde, şehir merkezine 14 kilometre, Araç ilçesine 30 kilometre mesafesi bulunuyor. Eğer burası turizme kazandırılırsa özellikle İstanbul’a gidenlerin uğrak yeri haline gelebilir. Mağara çekicilik anlamında turizm destinasyonu olabilir diye düşünüyorum" şeklinde konuştu. "Mağaranın turizme kazandırılmasını talep ediyoruz" Merkez Ahlatcık köyü muhtarı Atıf Yücebıyık ise, "Buraya Büyük Kızıltepe diyoruz. Çocukluğumuzda hayvanları otlatmaya gelirdik. Büyüklerimiz, burada bir mağara olduğunu, rivayete göre bir çıkışının Kastamonu’dan çıktığını söylerdi. Bir rivayete göre de Yanan Han denilen bir yere ulaştığı söyleniyor. İçeride 3-5 tane kolu olduğu söyleniyordu. Bu mağara da turizme kazandırılırsa çok mutlu oluruz. Çünkü burası Kastamonu’ya yakın olan bir bölge. Sonra ana yola da yakın, çevre köylerimiz de buradan yararlanır" ifadelerini kullandı. Merkez Kırışoğlu köyü eski muhtarı İhsan Kırışoğlu da, "Büyüklerimiz, bu mağaranın içerisine girdiklerini, içerisinde büyük odaların olduğunu söylemişlerdi. Ben, mağaraya girmedim, başka bir bilgim yok. Bizler de bu mağaranın incelenip turizme kazandırılmasını talep ediyoruz. Bu sayede çevre köylerimiz bundan faydalanır diye düşünüyorum" diye konuştu.
Kastamonu Üniversitesi’ne TEKNOFEST’te birincilik ödülü
22 Eylül 2025 Pazartesi - 13:43 Kastamonu Üniversitesi’ne TEKNOFEST’te birincilik ödülü Kastamonu Üniversitesi, 2025 TEKNOFEST kapsamında düzenlenen Mimari ve Görsel Tasarım Yarışması’nda birincilik ödülünün sahibi oldu. Kastamonu Üniversitesi, 2025 TEKNOFEST’te Mimari ve Görsel Tasarım Yarışmasında büyük bir başarıya imza attı. Kastamonu Üniversitesi adına yarışmaya katılan BİRdenDÖRT Takımı, Şampiyonlar Ligi Pavilyonu kategorisinde yarışmada birinciliğe layık görüldü. Ödül, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilen törende, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Birdendört Takımı’na takdim edildi. Danışmanlığını Abana Sabahat-Mesut Yılmaz Meslek Yüksekokulu İnşaat Yapı Denetimi Bölümü Öğretim Görevlisi Gökçen Gökgöz Gedik’in üstlendiği takımın kaptanlığını İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa yüksek lisans öğrencisi Muhammed Irmak, üyeliklerini ise Kastamonu Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi İsmail Yüzgeç ve Amasya Üniversitesi mezunu Hamide Nur Coşkun yürüttü. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, elde edilen başarıdan dolayı öğrencileri ve danışman akademisyenleri tebrik ederek, "Üniversitemiz öğrencilerinin ve akademisyenlerimizin ortaya koyduğu bu özgün tasarım, yalnızca bir yarışma başarısı değil; aynı zamanda gençlerimizin hayal gücünün, bilimsel donanımının ve teknolojik vizyonunun bir göstergesidir. TEKNOFEST ise yalnızca bir yarışma olmanın çok ötesinde; gençlerimizin bilim ve teknoloji alanındaki üretimlerini en geniş kitlelerle buluşturabildiği, geleceğe yön veren çok özel bir platformdur. Üniversitemizin bu organizasyonda birincilik elde etmesi bizler için heyecan verici ve değerli bir başarıdır. Gençlerimizi her zaman yenilikçi düşünce ve üretimle desteklemeye devam edeceğiz. Ayrıca, bu organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen herkese ve bizlere bu fırsatı sunan TEKNOFEST ekibine de teşekkür ederim" dedi. Öte yandan, TEKNOFEST 2025 kapsamında düzenlenen Yapay Zeka Film Yarışması’nda, Kastamonu Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği yüksek lisans öğrencileri Duygu Batmaz ve Mustafa Furkan Baldemir’den oluşan "Virtual Edu" takımı, danışmanları Doç. Dr. Ekmel Çetin rehberliğinde hazırladıkları "Tohum" isimli filmle Türkiye üçüncüsü oldu.
Mitolojik öğelerin sanatla buluştuğu sergiye büyük ilgi
21 Eylül 2025 Pazar - 12:58 Mitolojik öğelerin sanatla buluştuğu sergiye büyük ilgi Kastamonu’da düzenlenen sergide, eski dünyanın mitolojik öğelerini konu alan baskı eserleri büyük beğeni topladı. Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Elif Tarlakazan’ın eserlerinden oluşan "Zamansız Suretler" isimli özgün baskı sergisi, ziyaretçilerine kapılarını açtı. 30 Eylül’e kadar ziyaretçilerini ağırlayacak olan sergide, mitolojik öğelerle ilgili suretlerin yer aldığı baskı eserleri yer alıyor. Sergi açılışına Vali Yardımcısı Vali Yardımcısı Hakan Kubalı, Doç. Dr. Elif Tarlakazan ve çok sayıda davetli katıldı. Açılışın ardından sergiyi gezen sanatseverler eserlere büyük ilgi gösterdi. "Geçmişi bugüne taşıyarak sanatın estetiğiyle buluşturma çabamın bir ürünü" Sergiyle ilgili bilgi veren Doç. Dr. Elif Tarlakazan, "Çağlar ötesinden kurguladığım ve özgün baskının estetiğiyle buluşturduğum zamansız suretler, geçmişi bugüne taşıyarak sanatın estetiğiyle buluşturma çabamın bir ürünü" dedi. "Yerelde atılan her adım, evrensel sesin ilk halkasını oluşturur" Müzenin birinci mottosunun yerel olmasını hedeflediklerini dile getiren Kent Tarihi Müzesi Müdürü Dr. Murat Karasalihoğlu, "Kent müzesi olarak birinci moddamız yerel olmaktır. Yerelde atılan her adım, evrensel sesin ilk halkasını oluşturur. Eski dünyanın bütün mitolojik öğeleri bu sergide vücut bulmuş durumda" diye konuştu. "Son iki yılda 43 sanat sergisi düzenledik" Kastamonu’nun Anadolu’nun kuzeyinde parlayan bir mücevher olduğunu belirten Vali Yardımcısı Hakan Kubalı da, "Sanat özgürlüktür, tarihtir, felsefedir. Kastamonu, Anadolu’nun kuzeyinde parlayan mücevher taşıdır. Son iki yılda 43 sanat sergisi düzenledik, genç sanatçıların her zaman yanındayız" diye konuştu.
Atık ve kullanılmayan eski eşyalar marangoz kadının elinde yeniden hayat buluyor
21 Eylül 2025 Pazar - 10:02 Atık ve kullanılmayan eski eşyalar marangoz kadının elinde yeniden hayat buluyor Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde yaşayan kadın, sokaktan topladığı atık malzemeleri eşinin atölyesinde süs eşyalarına dönüştürüyor. Kadın, yaptığı süs eşyalarını internetten pazarlayarak hem çevreye hem de ev ekonomisine katkı sağlıyor. Kızının üniversite eğitimi için 2019 yılında Kocaeli’den Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine taşınan Saniye Serhatlı, boş vakitlerini değerlendirmek için atık malzemeleri onararak süs eşyalarına dönüştürmeye başladı. Kullanılmayan ya da atılan malzemeleri hurdalıklardan, eski evlerden ve sokaklardan toplayan Serhatlı, bu malzemeleri yenileyerek eski haline getiriyor. Özellikle su kabağını değerlendiren Serhatlı, gece lambaları, dekoratif süs eşyaları, mumluklar, çanlar ve çeşitli aksesuarlar üretiyor. Yaptığı ürünleri hem yerel pazarda hem de çeşitli el sanatları etkinliklerinde satışa sunan Serhatlı, bazı ürünlerini de internet üzerinden pazarlayarak ev ekonomisine katkı sağlıyor. "Eski, yıpranmış, değerini kaybetmiş atık malzemeleri tadilat yaparak eski kullanışlı haline getiriyorum" Eski eşyaları gün yüzüne çıkartmanın kendisini mutlu ettiğini ifade eden Saniye Serhatlı, "Kızım üniversiteyi kazanmıştı, bu vesileyle taşındık. O dönemde eşim Mustafa burada bir iş ortaklığı yaptı. Daha sonra da kendimiz bir atölye açtık. Tabii bu atölye açması bizi çok zorladı. Şu anda da ailecek çalışıyoruz. Hafta sonu çocuklarımız bize destek oluyor. Ben eski, yıpranmış, yahut değerini kaybetmiş, aslı bozulmuş olan ürünleri ya farklı bir ürüne çeviriyorum ya da tadilat yaparak eski haline getiriyorum. Ama benim daha çok tercih ettiğim onları bugünkü yaşantımıza uyarlayarak daha güzel, daha kullanışlı hale getirmek. Su kabaklarıyla iş yapmayı daha çok seviyorum. Onları da buraya geldiğimizde keşfettim. Onlardan lamba, üzerinde boyama yapıyorum. Çünkü resmi daha çok seviyorum. Su kabaklarını önce resim yaparak değerlendirmeye başladım, sonra lamba yaptım. Geri dönüşüme katkıda bulunduğum zaman hem mutlu oluyorum hem de üretmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Aslında o eski eşyanın ilk halinden son haline kadar olan hikayesini bir tek siz biliyorsunuz. Onun ilk halini bildiğim için son halini de gördüğümde ben mutlu oluyorum" dedi. "Asıl isteğim kendime bir iş yeri açmak" Amacının kendi iş yerini açmak olduğunu ifade eden Serhatlı, "Gebze’de olsaydım benim için daha kolay olacaktı ama Taşköprü’de biraz zorlandım. Bu konuda da biraz düşündüm, ne yapabilirim diye baktım. Sosyal medyada da bu alanca çalışarak içerik üretenler var. Ben de bu şekilde bir sayfa açtım. Bu sayfada da takipçilerim oldu, satışlarım oldu. Şimdi asıl isteğim kendime bir iş yeri açmak" diye konuştu. "Eşim geri dönüştürülecek bir şey getirdiği zaman aşırı mutlu oluyorum" İşini çok sevdiğini söyleyen Serhatlı, "Bir şeyi dönüştürmeye başladığım zaman sanki etrafta her şey yok oluyor. Sadece o dönüştürdüğüm şey ve ben kalıyorum. İlk olarak o objeyi temizlemeye başlarken kafamda bir şeyler oluşmaya başlıyor. Zemin boyasını attıktan sonra başlıyorum. Sonra bitişi çok farklı bir yere ulaşıyor. Sonuçta bittiğinde yine benim sevdiğim bir şey oluyor. Mutlu olduğum için bu işi yapıyorum. Aslında bunları yaparken ben dinleniyorum. Kadınlar eşi çiçek alıp geldiğinde mutlu olur ben de eşim geri dönüştürülecek bir şey getirdiği zaman aşırı mutlu oluyorum. Sağ olsun o konuda bana çok destek oluyor" ifadelerini kullandı.
Atık ve kullanılmayan eski eşyalar marangoz kadının elinde yeniden hayat buluyor
21 Eylül 2025 Pazar - 09:48 Atık ve kullanılmayan eski eşyalar marangoz kadının elinde yeniden hayat buluyor Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine yaşayan Saniye Serhatlı, sokaktan topladığı atık malzemeleri eşinin atölyesinde süs eşyalarına dönüştürüyor. Serhatlı, yaptığı süs eşyalarını internetten pazarlayarak hem çevreye hem de ev ekonomisine katkı sağlıyor. Kızının üniversite eğitimi için 2019 yılında Kocaeli’den Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine taşınan Saniye Serhatlı, boş vakitlerini değerlendirmek için atık malzemeleri onararak süs eşyalarına dönüştürmeye başladı. Kullanılmayan ya da atılan malzemeleri hurdalıklardan, eski evlerden ve sokakladan toplayan Saniye Serhatlı, bu malzemeleri yenileyerek eski haline getiriyor. Özellikle su kabağını değerlendiren Serhatlı, gece lambaları, dekoratif süs eşyaları, mumluklar, çanlar ve çeşitli aksesuarlar üretiyor. Yaptığı ürünleri hem yerel pazarda hem de çeşitli el sanatları etkinliklerinde satışa sunan Serhatlı, bazı ürünlerini de internet üzerinden pazarlayarak ev ekonomisine katkı sağlıyor. "Eski, yıpranmış, değerini kaybetmiş atık malzemeleri tadilat yaparak eski kullanışlı haline getiriyorum" Eski eşyaları gün yüzüne çıkartmanın kendisini mutlu ettiğini ifade eden Saniye Serhatlı, "Kızım üniversiteyi kazanmıştı, bu vesile nedeniyle taşındık. O dönemde eşim Mustafa burada bir iş ortaklığı yaptı. Daha sonra da kendimiz bir atölye açtık. Tabii bu atölye aşması bizi çok zorladı. Şu anda da ailecek çalışıyoruz. Hafta sonu çocuklarımız bize destek oluyor. Ben eski, yıpranmış, yahut değerini kaybetmiş, aslı bozulmuş olan ürünleri ya farklı bir ürüne çeviriyorum ya da tadilat yaparak eski haline getiriyorum. Ama benim daha çok tercih ettiğim onları bugünkü yaşantımıza uyarlayarak daha güzel, daha kullanışlı hale getirmek. Su kabaklarıyla iş yapmayı daha çok seviyorum. Onları da buraya geldiğimizde keşfettim. Onlardan lamba, üzerinde boyama yapıyorum. Çünkü resmi daha çok seviyorum. Su kabaklarını önce resim yaparak değerlendirmeye başladım, sonra lamba yaptım. Geri dönüşüme katkıda bulunduğum zaman hem mutlu oluyorum hem de üretmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Aslında o eski eşyanın ilk halinden son haline kadar olan hikayesini bir tek siz biliyorsunuz. Onun ilk halini bildiğim için son halini de gördüğümde ben mutlu oluyorum" dedi. "Asıl isteğim kendime bir işyeri açmak" Amacının kendi iş yerini açmak olduğunu ifade eden Serhatlı, "Gebze’de olsaydım benim için daha kolay olacaktı ama Taşköprü’de biraz zorlandım. Bu konuda da biraz düşündüm, ne yapabilirim diye baktım. Sosyal medyada da bu alanca çalışarak içerik üretenler var. Ben de bu şekilde bir sayfa açtım. Bu sayfada da takipçilerim oldu, satışlarım oldu. Şimdi asıl isteğim kendime bir işyeri açmak" diye konuştu. "Eşim geri dönüştürülecek bir şey getirdiği zaman aşırı mutlu oluyorum" İşini çok sevdiği Serhatlı, "Bir şeyi dönüştürmeye başladığım zaman sanki etrafta her şey yok oluyor. Sadece o dönüştürdüğüm şey ve ben kalıyorum. İlk olarak o objeyi temizlemeye başlarken kafamda bir şeyler oluşmaya başlıyor. Zemin boyasını attıktan sonra başlıyorum. Sonra bitişi çok farklı bir yere ulaşıyor. Sonuçta bittiğinde yine benim sevdiğim bir şey oluyor. Mutlu olduğum için bu işi yapıyorum. Aslında bunları yaparken ben dinleniyorum. Kadınlar eşi çiçek alıp geldiğinde mutlu olur ben de eşim geri dönüştürülecek bir şey getirdiği zaman aşırı mutlu oluyorum. Sağ olsun o konuda bana çok destek oluyor" ifadelerini kullandı.