Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Kastamonu
Hafif ticari aracın çarptığı yaya hayatını kaybetti
18 Aralık 2025 Perşembe - 17:37:46
Kastamonu’da yolun karşı tarafına geçmek isterken hafif ticari aracın çarpması neticesinde ağır yaralanan yaya kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Kaza, Rauf Denktaş Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, K.K. yönetimindeki 37 SF 188 plakalı Peugeot marka hafif ticari araç, yolun karşı tarafına geçmek isteyen Afganistan uyruklu Sabar Naz Qurban Ali’ye (74) çarptı. Kazada ağır yaralanan yaya, olay yerine çağrılan sağlık ekiplerince Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Burada yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayan yaya hayatını kaybetti. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.
18 Aralık 2025 Perşembe - 13:45
Kastamonu Üniversitesi araştırma görevlisinin filmine 4 ödül
Kastamonu Üniversitesi Araştırma Görevlisi Mehmet Oğuz Yıldırım’ın yönetmenliğini üstlendiği "Kudret" filmine, Uluslararası İpekyolu Film Festivali’nde 4 ödüle layık görüldü. Bu yıl 13’üncüsü düzenlenen Uluslararası İpekyolu Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu. Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Mehmet Oğuz Yıldırım, yönetmenliğini üstlendiği "Kudret" filmiyle En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerine layık görüldü. İpekyolu Kültür, Sanat ve Eğitim Vakfı tarafından; Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SETEM) öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle düzenlenen festivalin ödül töreni, Atlas 1948 Sineması’nda gerçekleştirildi. Geceye, Yönetmen Mesut Uçakan’a verilen SETEM Emek Ödülü ile "Kudret" filminin elde ettiği başarılar damga vurdu. Ulusal Kurmaca Film Kategorisi’nde "Kudret" filmiyle Mehmet Oğuz Yıldırım, En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerini kazandı. Aynı filmle Nusret Emre Bilgin En İyi Görüntü Yönetmeni, Fırat Kaymak ise En İyi Erkek Oyuncu ödülüne değer görüldü. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Uluslararası İpekyolu Film Festivali’nde En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerine layık görülen Araştırma Görevlisi Mehmet Oğuz Yıldırım’ın elde ettiği başarının Kastamonu Üniversitesi adına memnuniyet verici olduğunu ifade etti. Başarılarından dolayı Araştırma Görevlisi Yıldırım’ı tebrik eden Rektör Topal, sinema alanında ortaya konulan bu başarının öğrencilere ilham kaynağı olacağını vurgulayarak, emeği geçen tüm ekip üyelerini de tebrik etti. Ödüllerin ardından değerlendirmede bulunan Mehmet Oğuz Yıldırım ise, "Kudret" filminin Uluslararası İpekyolu Film Festivali’nde ödüle layık görülmesinden büyük mutluluk duyduğunu belirterek, bu başarının bir ekip çalışmasının ürünü olduğunu ifade etti. Yıldırım, Rektör Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal başta olmak üzere Kastamonu Üniversitesi yönetimine ve festivale katkı sunan herkese teşekkür etti.
18 Aralık 2025 Perşembe - 11:07
Kar sebebiyle yolu kapanan köydeki hasta, ekipleri seferber etti
Kastamonu’da etkili olan yoğun kar yağışı sebebiyle yolu kapanan köydeki hasta için Kastamonu İl Özel İdaresi ekipleri seferber oldu. Ekiplerin köy yolunu ulaşıma açmasının ardından hasta hastaneye ulaştırıldı. Kastamonu’da etkili olan yoğun kar yağışı sebebiyle köy yolları ulaşıma kapandı. Yolu kapalı olan köylerde Kastamonu İl Özel İdaresi ekiplerince karla mücadele çalışmaları da aralıksız devam ediyor. Çalışmalar sayesinde kapalı yollar yeniden ulaşıma açılıyor. Kar yağışı sebebiyle yolu ulaşıma kapanan Kastamonu’nun Bozkurt ilçesine bağlı Tezcanlar köyü Ahadlar Mahallesi’nde yaşayan Mehmet Aydın, hastalanan eşi Fatma Aydın’ı hastaneye götüremedi. Aydın, Tezcanlar köyü muhtarı Murat Görgü ile iletişime geçerek yardım istedi. Köy muhtarının durumu bildirmesi üzerine bölgeye sevk edilen Kastamonu İl Özel İdaresi ekiplerinin çalışmasıyla köy yolu kısa sürede ulaşıma açıldı. Yolun açılmasının ardından evinden alınan hasta, tedavi edilmek üzere Devrekani Devlet Hastanesine götürüldü. "Yolumuz açıldı, eşimi hastaneye götürüyorum" İl Özel İdaresi ekiplerine teşekkür eden Mehmet Aydın, "Eşim rahatsızlandı, durumu ağırlaştı. Yol kapalı olduğu için ulaşım sağlayamadık. Muhtarın kardeşini aradım, o da muhtarla irtibata geçti. İl Özel İdaresi ekipleri geldi ve yolu açtı. Şimdi hastamı hastaneye götürüyorum. Yaklaşık 10 günde 7’nci kez hastaneye gidiyoruz" dedi. Fatma Aydın ise, "Her yerim ağrıyor. Devrekani Devlet Hastanesi’ne gidiyorum. Yollarımız kapalıydı, devlet geldi, açtı. Allah razı olsun, teşekkür ederim" diye konuştu.
18 Aralık 2025 Perşembe - 10:02
Kastamonu Üniversitesi’nde Türkçe şenliği düzenlendi
Kastamonu Üniversitesi’nde "Dünya Dili Türkçe Günü" dolayısıyla düzenlenen şenlik renkli görüntülere sahne oldu. Kastamonu Üniversitesi’nde, "Dünya Dili Türkçe Günü" olarak kabul edilmesi sebebiyle Türkçenin kültürel mirastaki yerini ve toplumsal önemini vurgulamak amacıyla kampüs genelinde iki ayrı etkinlik gerçekleştirdi. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Kültür Sanat Uygulama ve Araştırma Merkezi (KÜSAM), Kültür Sanat Uygulama ve Araştırma Topluluğu (KÜSAT) ile Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) iş birliğiyle düzenlenen "Dünya Dili Türkçe Şenliği", Merkez Kütüphane Sezai Karakoç Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selahattin Kaymakcı, TÖMER Müdürü Doç. Dr. Onur Hasdedeoğlu, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Rabia Aktaş, KÜSAM Müdürü Doç. Dr. Zeki Gürel, akademik personel ve öğrenciler katıldı. Programın açılışında konuşan KÜSAM Müdürü Doç. Dr. Zeki Gürel, Türk dilinin millet hayatındaki belirleyici rolüne vurgu yaptı. Türkçenin tarih boyunca kültürün, düşüncenin ve ortak hafızanın taşıyıcısı olduğunu ifade eden Gürel, Türk dünyasında yürütülen ortak dil ve alfabe çalışmalarının önemine dikkat çekti. TÖMER Müdürü Doç. Dr. Onur Hasdedeoğlu ise Türkçenin yalnızca bir iletişim aracı olmadığını, milletin hafızasını ve dünyayı algılama biçimini yansıtan temel unsur olduğunu belirtti. Konuşmaların ardından KÜSAT Halk Dansları Ekibi’nin sahnelenen gösteri, izleyicilerden beğeni topladı. Program kapsamında öğrenciler ve TÖMER’de eğitim gören öğrenciler tarafından şiirler okundu ve müzik performansları gerçekleştirildi. KÜSAM Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Dr. Osman Eroğlu’nun seslendirdiği eserlerle devam eden programın sonunda katkı sunan öğrenci ve akademisyenlere teşekkür belgeleri takdim edildi. Öte yandan, Dünya Dili Türkçe Topluluğu tarafından Eğitim Fakültesi ana kampüs girişine kadar uzanan yaklaşık 1 kilometrelik güzergah boyunca, yabancı kökenli kelimelerin Türkçe karşılıklarını içeren 100 adet pankart asıldı. "Dilimiz kimliğimizdir" anlayışıyla hazırlanan pankartlar, Kastamonu Üniversitesi öğrencileri ve kampüs güzergahını kullanan vatandaşlardan yoğun ilgi gördü.
05 Eylül 2025 Cuma - 13:30
Çiftlik evlerini kenevir serasına çeviren sanıkların yargılanmasına devam edildi
Kastamonu’da çiftlik evlerinde kenevir yetiştiren ve jandarma ekiplerinin operasyonu ile yakalanan sanıkların yargılanmasına devam edildi. Edinilen bilgiye göre, 25 Nisan 2024 tarihinde Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından Kastamonu’nun Daday ve Araç ilçelerinde Ersin A. ile eşi H.E.A., Umut İ. ile eşi P.G.İ. ve C.E.T. isimli şahıslara ait çiftlik evlerine operasyon düzenlendi. Operasyonda çiftlik evlerinde yapılan aramada iklimlendirme sistemi kurularak yetiştirilen 27 kilogram kubar esrar, 42 kök kenevir, suçtan elde edildiği değerlendirilen 3 bin 771 dolar ile 20 bin TL para, 1 adet ruhsatsız tabanca, 1 adet ruhsatsız av tüfeği, 9 adet uyuşturucu madde öğütme aparatı ve sera ortamı oluşturmak amacı ile çok sayıda malzeme ele geçirildi. Şüphelilerin, çiftlik evlerine kurulan düzenek sayesinde uyuşturucu elde ederek, bunu İstanbul ve Ankara illerine sattıkları iddia edildi. Operasyonda gözaltına alınan Ersin A. ile Umut İ. tutuklanırken, H.E.A. ve P.G.İ. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Diğer şüpheli C.E.T.’nin de halen yakalanması için çalışmalar devam ediyor. Olayın ardından sanıklar hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Devam edilen yargılamada sanıklar ve sanık avukatları savunma yaptı. Duruşmada savunma yapan H.E.A. ailesini ziyaret edemediği gerekçesiyle hakkında uygulanan adli kontrol şartlarının kaldırılmasını talep etti. Duruşmada kendisini savunan tutuklu sanıklar Ersin A. ve Umut İ., tahliyelerini talep ettiler. Sanık Ersin A.’nin avukatı da, "Müvekkilimin aleyhine olan ticaret yaptığına dair herhangi bir delil elde edilebilmiş değil. Biz bilirkişi raporunda bunun da teknik olarak uygun olmadığına dair itirazlarımızı sunmuştuk. Kenevir artıkları saman parçalarının içerisine bulaşmış, Adli Tıp Kurumu da kullanılamayan kenevir bitkisinin parçaları dahil sanki ondan yüzde 100 esrar elde edilebilirmiş gibi çok yüklü miktarda bir esrar elde edilebileceğine dair rapor düzenlemiş. Bu rapor teknik verilere uygun değil. Mekanik, kimyasal ya da elektronik bir alet kullanılarak elde edilmiş bir uyuşturucu madde olmadığı ortada. Bahçeden kestiği gibi kuruttuğu esrar bitkisi dosya içerisinde ne yazık ki yüzlerce kilo uyuşturucu bulduk algısı oluşturdu ve bu algı üzerinden de müvekkilim Ersin A. halen tutuklu. Müvekkilim tutukluluk nedeniyle maddi ve manevi zorluklar yaşamaktadır. Bu yargılama sonucu alacağı cezanın da etkin pişmanlıktan düşürülürse 5-6 yıla kadar düşme ihtimali var. O nedenle kefaretle veya uygun görülecek adli kontrol şartıyla tahliye edilmesini talep ediyoruz" dedi. Sanık Umut İ.’nin avukatı ise, "Müvekkilimin evinden çıkan uyuşturucu madde miktarı bellidir. Diğer sanıkla bir iştiraki ya da birlikteliği söz konusu değildir. Kastamonu’ya yerleştikten sonra diğer sanığın eşi Ebru A.’nın değişik tropikal nitelikli tarımsal meyveler üretmek için girişimleri olduğundan bahsetti. Müvekkilimin, Ebru A. ile ‘hasadınız bol olsun’ şeklinde mesajlaşmaları var. Bu uyuşturucuya ilişkin de olabilir ama tarımsal ve yetiştirilmesi izne bağlı olmayan veya yasak bir madde yetiştirmişte olmayabilir. Yani burada bir niyet okuyuculuğu yapmak hukuken mümkün değil. Bu yüzden mesajlar, telefon içerikleri delil olarak ele alınamaz. Ele geçirilen maddelerin miktarları kesinlikle kullanım sınırını aşan bir miktar değil. Evde ele geçirilen maddelerin de müvekkilimin bir kısmının kendisine ait olmadığını, dosyanın diğer sanığı C.E.T.’ye ait olduğunu söylemiştir. Müvekkilim, kesinlikle ticari suçlamasını kabul etmemekle birlikte, şayet ticaret kastıyla hareket ettiği düşünülecek olsa bile, temel ceza esrar olduğu için yani sentetik olmadığı için cezası 4 yıla kadar düşecektir. Ama müvekkilim 12 aydır tutukludur. Müvekkilimin suç kastının kesinlikle uyuşturucu madde ticareti olmadığını, uyuşturucu maddelerin murakabesi hakkında kanunun olsa olsa şahsi olarak münhasıran kendi kullanımı için kenevir ekmek suçunu oluşturduğu, bunun da cezasının çok çok az miktarlarda olduğu göz önünde bulundurularak bu aşamada ailevi durumu, maddi durumu, sosyal durumu da göz önünde alınarak herhangi bir kaçma girişiminin olmaması, delillerin toplanmış olması, bu hususları bir arada gözetilerek ev hapsi dahil adli kontrol tedbiriyle salıverilmesini talep ediyoruz" diye konuştu. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Ersin A. ile Umut İ.’nin tutukluluğunun, H.E.A. ile P.G.İ.’nin de adli kontrol şartlarının devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
05 Eylül 2025 Cuma - 12:58
Kastamonu’da "kuyu kebabı" geleneği asırlardır yaşatılıyor
Kastamonu’nun merkez ilçesi Akkaya köyünde her cuma günü bir araya gelen köylüler, birlikte namazı eda ettikten sonra imece usulü pişen kebaplarını alarak evlerine gidiyor. Yaklaşık 300 yıldan fazla süren bu gelenek sayesinde köylüler birbirleriyle olan kaynaşma kültürünü de kaybetmiyor. Merkez ilçeye bağlı Akkaya köyünde cuma günleri kurulan pazarda asırlardır süren gelenek yaşatılıyor. Pazarda alışveriş yapanların yanı sıra, bazı vatandaşlar ortaklaşa satın aldıkları küçükbaş hayvanın etiyle kuyu kebabı hazırlıyor. Satın alınan ve köydeki kesimhanede kesilen kuzular, kuyuda pişiriliyor. Zaman zaman onlarca hayvanın pişirildiği kuyuların bulunduğu bölge, festival alanını aratmıyor. Yaşatılan gelenekle vatandaşlar hem birbirleriyle sohbet etme imkanı buluyor hem de cuma namazını birlikte kılıyor. Saat 06.00’da çam ağaçlarından yakılan ateşle kuyu ısınıyor. Daha sonra daha önceden kesilerek hazırlanan küçükbaş hayvanlar, kuyuya indirilerek üzeri kapatılıyor. Hava almasını engellemek için kuyunun ağzı çamurla sıvanıyor. Kızgın kuyunun ateşinde yaklaşık 3 saat boyunca küçükbaş hayvanlar pişiriliyor. Bu esnada köylüler de cuma namazını birlikte eda ediyor. Kuyuda pişen küçükbaş hayvanlar daha sonra işinin ehli ustalarca parçalanarak dağıtımı yapılıyor. Bazı vatandaşlar kebaplarını evlerine götürerek ailesiyle tüketirken, bazıları da yeşillik içerisinde kebaplarını yiyor. Yaklaşık 300 yıldan fazla süren bu gelenek sayesinde köylüler birbirleriyle olan kaynaşma kültürünü de kaybetmiyor. "Asırlardır devam eden geleneğimizi bugün de sürdürüyoruz" Asırlardır cuma günleri Akkaya Yaka köyünde toplandıklarını söyleyen Çatalçam köyü muhtarı İsa Reçberoğlu, "Akkaya Yaka köyünde her cuma pazar kurulur. Pazarımıza civar köylerden de yaşlısı genci herkes gelir. Kastamonu il merkezinden dahi gelenler olur. Herkes Akkaya köyüne gelir ve pazarımızı ziyaret ederler. Kebabımız da yüzyıllardır burada artık bir gelenek görenek haline geldi. Sadece burada et pişmiyor. Burada hatıralar pişiyor. Atalarımızın, dedelerimizin Akkaya bölgesini canlandırmak için başlattığı hem birlik beraberlik haline gelen bir gelenek oldu. Mutlaka cuma günleri burada herkes birleşir. Kahvehanelerde oturup sohbet ederiz, sonrasında cuma namazımızı birlikte kılarız. Cumadan sonra kebabımızı alırız. Büyük kısmı ailesiyle beraber kebabı evine götürür. Bazıları burada yeşillik içerisinde doğal yerlerde oturarak tüketir. Böylelikle bu gelenek asırlardır devam etmektedir. Umarım bizden sonra gelen nesil de bu geleneği devam ettirir. Buradaki hatıralar da ölmez" dedi. Cuma günleri sabah erkenden köylülerin işlerini bitirerek Akkaya bölgesine geldiğini söyleyen Reçberoğlu, "Bölge halkı Akkaya bölgesine gelip kahvehanelerde çayını, kahvesini içer, sohbetini eder, sonrasında da buradaki Merkez Camimizde cuma namazımızı bekleriz. Hep beraber cumaya gider ve cuma namazı çıkışı yine hep beraber toplulukla kuyunun başına geliriz. Kuyumuzun açılmasını bekleriz. Almak isteyenler muhakkak ki kebabını alır. Kastamonu’ndan özellikle buraya kebap yemek için gelenler olur. Bize göre Akkaya’nın kebabı lezzetiyle bir numara da gelir. Ardından alışverişini yapan köyüne gider. Bu gelenek bu şekilde devam etmektedir. Tahmini kuyuda 13-14 tane küçükbaş hayvanı etini pişiriyoruz" diye konuştu. "Eskiden 60-70 tane kesilirdi, şimdi 15-20 tane ancak kesiliyor" Çatalçam köyü sakinlerinden İmdat Şekerci ise, "Her hayvandan kebap olmaz. Her koyun kebap olmaz, diri olması lazım, kuzu olması lazım oğlak olması lazım. Keçiden kebap olmaz. Hayvanları buraya getiririz ve burada keseriz. Daha öncesinden kebap almak isteyen ne kadar alacağını söyler. Biz de burada parçalarız ve dağıtırız. Biz, buraya babamızın yanında gelirdik. Burada o zamanları her yer hayvandı, şimdi hayvan gelmiyor. Kuzusuna getiren burada keserdi, o zamanları çok keserlerdi. Şimdiki falan gibi değil yani 60-70 tane hayvan keserlerdi. Şimdi 15-20 tane hayvan ancak kesiliyor. Akkaya yaka köyü toplanma yeridir. Buraya başka köylerden de gelenler olur. Burada görüşüyoruz, muhabbet ediyoruz ondan sonra kebabını alan alıyor, kebap almayanda sohbetini edip evine gidiyor" ifadelerini kullandı. "Bu, 300 yıla dayanan bir geleneğimizdir, bizlerde yaşatıyoruz bu geleneği" Akkaya Yaka köyü muhtarı Sami Çelik de, "Bu geleneğimiz yüzyıllarca devam ediyor. 300 yıldan fazladır bu geleneğimiz Akkaya Yaka köyünde devam ediyor. Dedelerimizden kalan hala torunlarının torunları olarak bizler sürdürmeye çalışıyoruz. Sabah 06.30’da kuyuyu yakıyoruz. Kuyumuz 10.30’a kadar yanması gerekiyor. 10.30’da da kuzumuza asıyoruz. Yaklaşık 3 saat pişmesi lazım hayvanın. Ondan sonra hayvanı kuyudan çıkartıyoruz. Kuyumuzu cumadan cumaya haftanın sadece bir günü yakıyoruz. Cuma günleri buranın pazarı oluyor, hem cumaya vatandaşımız geliyor hem de alışverişini yapıp namazını kılıyor. Hem de eşini, dostunu görüyor, kebabını da alıp evine gidiyor. Yıllarca böyle bir geleneğimiz, göreneğimiz var" şeklinde konuştu. "Kuyunun ateşini yakmak için çam ağacı kullanıyoruz" Kuyunun ateşini yakan Orhan Velioğlu ise, "Saat 04.00’de kalkıyorum, hazırlıklarımı yaptıktan sonra saat 06.30’da kuyunun ateşini yakıyorum. Saat 10.30’a kadar kuyu ısınıyor, bu saatte de kesilen hayvanları kuyuya atıyoruz. Cuma namazından sonra saat 13.30’da da kuyudan hayvanları çıkartıyoruz. Kuyunun ateşini yakmak için çam ağacı kullanıyoruz. Bir traktör odun yetiyor, yani 1,5 ster odun ile kuyumuzu yakıyoruz" dedi.
04 Eylül 2025 Perşembe - 20:32
Kastamonu’daki orman yangınlarında 2 bin 736 hektar alan zarar gördü
Kastamonu Valiliği, Kastamonu-Karabük sınırında çıkan iki orman yangınında 2 bin 736 hektar alanın zarar gördüğünü açıkladı.
04 Eylül 2025 Perşembe - 16:43
Park halinde alevlere teslim olan panelvan araç yandı
Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde park halindeki panelvan araç çıkan yangında kullanılmaz hale gelirken, yanındaki otomobil kullanılmaz hale gelirken, yanındaki otomobilde maddi hasar meydana geldi. Olay, İnebolu ilçesi Abdurrahmanpaşa Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, otoparkta park halinde bulunan, H.A.’ya ait 37 PC 960 plakalı panelvan araçta henüz belirlenemeyen sebeple yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangın minibüsü sardı. Yangını gören vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine İnebolu Belediyesi itfaiye ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen ekiplerin müdahalesiyle yangın söndürüldü. Yangında panelvan araç kullanılmaz hale gelirken, yanında bulunan otomobilde isa hasar meydana geldi. Yangınla ilgili inceleme başlatıldı.
04 Eylül 2025 Perşembe - 15:50
Prof. Dr. Küçük: "Türkiye, orman yangınlarına müdahalede Avrupa’da birinci sıradadır"
Kastamonu’da çıkan orman yangınlarının ardından açıklamalarda bulunan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, Türkiye’nin orman yangınına müdahalede, 12 dakika süreyle Avrupa’da ilk sırada yer aldığını belirterek, "Meteorolojik şartlar sebebiyle daha önce yangın beklemediğimiz Batı Karadeniz gibi coğrafyalarda da önemli orman yangınlarına şahitlik edeceğiz" dedi. Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, Karabük ve Kastamonu’da çıkan ve üç gün süren orman yangınlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yangın bölgesinde incelemelerde de bulunan Prof. Dr. Küçük, Kastamonu Üniversitesi’nin ormancılık ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaştığını ve orman yangınlarına yönelik çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi. Artık iklim değişikliği sebebiyle Batı Karadeniz’de de büyük orman yangınlarının görüldüğüne dikkat çeken Küçük, Türkiye’nin ormanlarla yangında büyük bir başarı gösterdiğini dile getirdi. "Batı Karadeniz’in batı kısımlarında son 2-3 ay içerisinde büyük yangınları gördük" Türkiye’nin bu yıl çok sayıda orman yangınıyla mücadelede ettiğini söyleyen Küçük, "Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi de özellikle son birkaç yıl içerisinde meteorolojik parametreleri de görülen yüksek değerler. Özellikle sıcaklığın 30 ila 40 derecede seyretmesi, nispi nemin de son 12 ay içerisinde belli periyotlarda yüzde 20’nin altına kadar inmesi ve şiddetli rüzgarların görülmesidir. Bunlar bir araya geldiğinde Ege, Akdeniz, Marmara Bölgesi hatta Batı Karadeniz’in batı kısımlarında son 2-3 ay içerisinde büyük yangınları gördük. Meteorolojik şartlar böyle devam ettiği sürece biz buna ‘yeni normal’ diyoruz. Artık böyle meteorolojik şartlar sebebiyle daha önce yangın beklemediğimiz Batı Karadeniz gibi coğrafyalarda da önemli orman yangınlarına şahitlik edeceğiz" dedi. Kastamonu Üniversitesi’nin orman yangınlarıyla ilgili Orman Genel Müdürlüğüyle birlikte çalışma içerisinde bulunduklarını belirten Küçük, "Sadece üniversitemizin Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından orman yangınlarıyla desteklenen projeler bulunmuyor. İhtisaslaşma bütçesi kapsamında da orman yangınlarıyla ilgili desteklenen projelerimiz var. Bunun yanında Orman Genel Müdürlüğüyle beraber ortak yapılan çalıştaylar da önemli aktif roller aldık. En son bu yıl içerisinde yapılan 4. Tarım ve Orman Şurası’nda yine üniversitemiz ön plana çıktı. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin orman yangınlarıyla mücadelesinde yenilikçi stratejiler noktasında önemli kararlar alındı ve önemli katkılar sağlandı" diye konuştu. "Orman yangınları stratejik planı noktasında yeni bir aşamaya geçmeye ihtiyacımız var" Orman yangınlarının ilkbahar ve sonbaharda da görülmeye başlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Küçük, "Türkiye’de her yıl yaz aylarında yaşadığımız orman yangınlarını artık yaz ayından çıkardık, ilkbahar, hatta sonbaharda da görebiliyoruz. Yangın sezonu kavramı sadece yaz aylarına denk gelen bir sezon olmaktan çıktı. Dolayısıyla artık orman yangınları stratejik planı noktasında yeni bir aşamaya geçmeye ihtiyacımız var. Özellikle iklim değişikliğini merkeze alan, özellikle orman yangınlarına dirençli orman kurma projesi çalışmaları çok yoğun bir şekilde genel müdürlüğümüzde devam ediyor. Bu konuda da yine üniversite olarak iş birliği içerisinde projelerde yer alıyoruz. Üniversitemizin bu kapsamda Batı Karadeniz özelinde iklim modellerini esas alan çalışmaları da söz konusu. Birlikte yaptığımız çalışmaları daha geniş platformlara yayarak başta orman yangınlarının merkeze alıp değişik alanlarda da bu konuda Orman Genel Müdürlüğümüzle devam eden çalışmaları daha da artırmak, daha geniş yelpazeye yaymayı da arzu ediyoruz" şeklinde konuştu. "Türkiye, orman yangınlarına müdahalede Avrupa’da birinci sıradadır" Türkiye’de 776 yangın gözetleme kulesinin olduğunu belirten Küçük, kulelerden alınan verilerin önemine vurgu yaparak, "Bu veriler Türkiye’yi orman yangınlarına müdahalede Avrupa’da en erken müdahaleden ülke konumunda birinci sıraya yerleştirmektedir. Diğer taraftan orman yangını çıktıktan sonra yangın arazözlerinin, araçların ve ilk müdahale ekiplerinin su ihmal araçlarının yangına hızlı bir şekilde müdahale ulaşabilmesi için yangın emniyet yol ve şeritlerinden faydalanmamız gerekiyor. Bu manada da Orman Genel Müdürlüğünün ciddi manada yangın, emniyet yol ağının bulunduğunu söylememiz gerekiyor. Ama bazı kırıklığı arazilerde bu noktada yeni yangın, emniyet, yol ve şeritlerine ihtiyaç olduğunda ifade etmekte fayda var. Helikopterlerin su ikmali yapması gerekiyor. Arazözlerin su ikmali yapması gerekiyor ve her noktada su ihtiyacını giderebilecek olduğu su kaynaklarının bulunmadığı coğrafyalar var. Orman Genel Müdürlüğümüz bu noktada da yangına hassas bölgelerden başlamak üzere 4 bin 700’ün üzerinde yangın göleti ve havuzu inşa ederek, çıkan bir yangına ortalama 5 dakika içerisinde su ikmali yapabilecek noktalarda su kaynaklarını tesis etmiş bulunmaktadırlar. Bir bölgede yangının çıkabileceğini tahmin eden meteorolojik erken uyarı sistemleri kurulmuş ve bu sistemler kullanılmaktadır. Bu sistemlere göre de bir bölgenin yangına olan hassasiyetini, yangın riskini biz, birkaç gün önceden tahmin edebiliyoruz ve ekiplerimizi o bölgelere konuşlandırabiliyoruz. Böyle bir sisteme de sahibiz" ifadelerini kullandı. "Türkiye’de, 140 helikopter ve uçak bulunuyor" Türkiye’nin orman yangınlarıyla mücadelede önemli bir filoya sahip olduğunu kaydeden Küçük, "Türkiye yangın gözetlemede İHA teknolojisini kullanan ikinci ülke olarak kayıtlara geçmiştir. Yeni nesil teknolojileri de orman yangınlarıyla mücadelede kullanan bir ülkeyiz. Hem uçak, hem helikopter noktasında. Bu yüzden bu ekstrem hava şartlarının dışında Türkiye, ihtiyacının daha üzerinde bir hava filosuna sahip. Şu anda Türkiye’de, 140 helikopter ve uçak bulunuyor. Bu önemli bir rakamdır. Yüzde 60’ı orman yangınlarına karşı hassas bir alanda bulunduğunu gözetirsek, bu da 13 milyon hektar alana tekabül eder. Böyle bir alanda hava gücü noktasına bakıldığında ihtiyacı karşılayacak bir hava gücüne sahip olduğumuzu ifade eder. Ayrıca kara gücü olarak bakıldığında arazözler, ilk müdahale araçları noktasında çok ciddi bir filoya sahibiz ve orman yangınlarına mücadelede entegre mücadele yöntemi dediğimiz hem karadan hem de havadan müdahalelerle beraber büyük yangınların operasyonel olarak yönetme gücüne sahibiz. Bu ileri bir teknolojiyle de aslında gerçekleştiriliyor. Yangın araçlarını gören, yangın araçlarını yöneten, yangın yönetim sistemi sayesinde her bir yangına müdahale eden aracın konumunu, yangına olan mesafesini, o yangına kaç aracın müdahale ettiğini, en yakın noktada bulunan araçların, o yangına sevkiyatını yönetebilen, idare edebilen yapay zekayla donatılmış akıllı sisteme sahip yangın yönetim sistemi kullanıyoruz. Dolayısıyla yangınlarla mücadele kapasitesini değerlendirdiğimizde gerek teknolojik, gerek altyapı, gerek ulusal kapasite, gerekse kullanılan ekipmanlar noktasında dünyada kullanılan yöntemlerin, tekniklerin tamamı ülkemizde eksiksiz bir şekilde uygulanmaktadır. Büyük yangınların sadece Türkiye’de değil, Avrupa’nın ve dünyanın yangına hassas bölgelerinde de etkili olduğunu kaydeden Küçük, "Kanada’da da devam eden yangınlar bu yıl itibariyle 6 milyon hektarı geçti. 1-2 yıl öncesinde Amerika’da çıkan yangınlar, hatta bu yıl kış döneminde yine Amerika’da çıkan yangınlarda milyarlarca dolar zarara sebep oldu. 2019 yılında Avustralya’da çıkan yangında 12 milyon hektar alanın yanmasına sebep oldu. 2 sene önce Kanada’da 18 milyon hektar civarında alanın yanmasına sebep olan yangınlar 3-4 ay sürdü. 1-2 haftada büyük yangınların kontrol altına alınmasını beklemek hakikaten mümkün değil. Bu ihtimal de değil. Türkiye’de tarihe geçmiş en büyük yangınlara bakıldığında 2021 yılında Antalya’da Manavgat yangınını görürüz ve bu yangında yaklaşık 2 hafta süre zarfında kontrol altına alındı. Yangınlara bakıldığında bir haftayı geçen yangınların olmadığını görürüz. Dolayısıyla sahip olduğu kurumsal kapasite, organizasyon yapısı, nörolojik altyapı, kullanılan ekip ve ekipmanlar ile sahada uygulanan yangın söndürme metotları, mücadele metotları, dünyada uygulanan metotlarla birebir ve en son gelişmiş metotlarla birebir aynısıdır. Bu noktada kurumsal kapasite, etkin ve çok güçlü bir şekilde kullanmaktadır" dedi.
04 Eylül 2025 Perşembe - 13:37
Kastamonu’da denizde çıkan hortum kamerada
Kastamonu’nun Cide ilçesinde Karadeniz açıklarında çıkan hortum vatandaşlar tarafından görüntülendi. Edinilen bilgiye göre, Cide ilçesi açıklarında, Karadeniz açıklarında hortum çıktı. Balıkçı teknelerine yaklaşan hortum vatandaşlar tarafından cep telefonuyla görüntülendi. Bir balıkçı teknesini teğet geçen hortum, bir süre sonra gözden kayboldu.
03 Eylül 2025 Çarşamba - 21:09
Kastamonu’da orman yangını kontrol altına alındı, vatandaşlar köylerine kavuştu
Kastamonu'nun Araç ilçesinde çıkan orman yangınları sebebiyle tahliye edilen 9 köydeki vatandaşlar, yangının kontrol altına alınmasının ardından evlerine dönebildi. Vatandaşlar evleri yanmaktan kurtarıldığı için büyük sevinç yaşadıklarını söyledi.
03 Eylül 2025 Çarşamba - 20:39
Kastamonu Valiliği’nden orman yangınlarıyla ilgili açıklama
Kastamonu Valiliği’nden Araç ilçesindeki orman yangınlarıyla ilgili yapılan açıklamada, Araç’ta çıkan iki farklı orman yangınının kontrol altına alındığı, soğutma çalışmalarının sürdüğü duyuruldu. Kastamonu Valiliği tarafından Kastamonu’nun Araç ilçesinde iki farklı noktada 3 gündür süren orman yangınlarıyla ilgili açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada yangınların kontrol altına alındığı ve soğutma çalışmalarının devam ettiği duyuruldu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Karabük’ün Eflani ilçesinde başlayarak ilimiz Araç ilçesine sirayet eden orman yangını ile yine Araç ilçemizin farklı bir noktasında çıkan orman yangını kontrol altına alınmış olup soğutma çalışmaları devam etmektedir. Yangınların kontrol altına alınmasında görev alan tüm kurum ve kuruluşlarımız ile canla başla çalışan kahraman personelimize teşekkür ediyoruz."
03 Eylül 2025 Çarşamba - 15:13
Orman yangınının ardından ortaya çıkan acı manzara böyle görüntülendi
Kastamonu’nun Araç ilçesindeki orman yangının kontrol altına alınmasının ardından ortaya çıkan acı manzara havadan görüntülendi. Kastamonu’nun Araç ilçesindeki orman yangınları büyük ölçüde kontrol altına alındı. Ekipler yangının söndürülmesi için havadan ve karadan müdahaleyi sürdürüyor. Ekipler, yangının kontrol altına alındığı bölgelerde soğutma çalışmalarına devam ediyor. Helikopterlerle de yangının devam ettiği alanlarda söndürme çalışması yürütülüyor. Ormanlarda ortaya çıkan acı manzara, yangının kontrol altına alınmasının ardından havadan görüntülendi. Yangın bölgesinde çok sayıda helikopter ve farklı şehirlerden gelen orman, itfaiye, il özel idaresi ekipleri görevlerini sürdürüyor.
03 Eylül 2025 Çarşamba - 15:11
Traktörün tekerliği patladı, jant üzerinde orman ekiplerine su taşıdılar
Kastamonu’nun Araç ilçesinde, orman ekiplerine tankerle su taşıyan gençler, traktörün lastiğinin patlamasına aldırış etmeyerek jant üzerinde yollarına devam etti. O anlar cep telefonu kamerasına yansıdı. Kastamonu’nun Araç ilçesinde çıkan orman yangını, üçüncü gününde büyüm ölçüde kontrol altına alındı. Söndürme çalışmaları hem havadan hem karadan aralıksız devam ediyor. Yangının devam ettiği sırada söndürme çalışmalarına bölge halkı ve çiftçiler de destek veriyor. Araç ilçesinde orman yangını sebebiyle tahliyesine karar verilen Güzelce köyü ile İhsanlı köyündeki söndürme çalışmalarına destek vermek amacıyla traktörlerinin arkasına bağlı traktörlerle su taşıdı. Orman ekiplerine su ulaştırmaya çalışan Salih Başçı, Muhammed Ali Ayaz ve İlker Başçı, traktörlerinin sol ön lastiğinin patlamasına aldırış etmeden jant üzerinde su taşıdı. O anlar ise cep telefonu kamerasına yansıdı. "Ben, jantımı lastiğimi alırım ama bu yanan yerler kolay kolay yerine gelmez" Yangının sönmesi için ekiplere destek vermeye çalıştıklarını dile getiren Muhammed Ali Ayaz, "İhsanlı köyü annemin köyü oluyor. Ben, İstanbul’daydım. Dedemin yangını söylemesi üzerine ben hemen eşyalarımı toplayıp İhsanlı köyüne yardıma geldim. Yardım ederken traktörümüzün tekeri yerinden çıktı, biz durmadık, devam ettik, yılmadık. O şekilde orman ekiplerimize, helikopterlerimize su taşıdık. Allah’ım bundan başka zeval vermesin tez zamanda sönmesini diliyoruz. Köyde bir ton canımız var, hayvanlarımız var, köpeklerimiz var, kedilerimiz var. Hepimiz şu an yanıyoruz. Köylerden içeri girilmiyor. Her şey şu an tehlike altında, aşağı kaçsak yangının rüzgarın etkisiyle aşağıya doğru geliyor. Yani kaçacak yer kalmıyor" dedi. Ekiplere yardım ettikleri için sevinçli olduklarını kaydeden Ayaz, "O an hiçbir şey zaten aklıma gelmiyor, insanın gözü kararıyor. Yani her şey hayvanlar için, köyümüz için, devletimiz için. Kendimizi kurtarmak aklımıza gelmedi. O an gözümüz karardı, hiç durmadan o şekilde devam ettik. İtfaiyelerimize, helikopterlerimize yardım edebilmek için bu şekilde yola devam ettik. Ben, jant, lastiğimi alırım ama bu yanan yerler böyle kolay kolay yerine gelmez. Çünkü bir ağacın yetişmesi yıllar, nesiller sürüyor" diye konuştu.
03 Eylül 2025 Çarşamba - 14:51
Orman yangınının sıçradığı köydeki hasar görüntülendi: Evler metreler kala kül olmaktan kurtarılmış
Kastamonu’nun Araç ilçesindeki orman yangınının sıçradığı köydeki hasar, havadan görüntülendi. Köyde yaşayan vatandaşlar, ekiplerin müdahalesiyle evlerinin yanmaktan kurtarıldığını söyledi.
03 Eylül 2025 Çarşamba - 14:40
Orman yangının sıçradığı köydeki hasar görüntülendi: Evler metreler kala kül olmaktan kurtarılmış
Kastamonu’nun Araç ilçesindeki orman yangınının sıçradığı köydeki hasar havadan görüntülendi. Köyde yaşayan vatandaşlar, ekiplerin müdahalesiyle evlerinin yanmaktan kurtarıldığını söyledi. Kastamonu’nun Araç ilçesindeki orman yangınları büyük ölçüde kontrol altına alındı. Ekipler yangının söndürülmesi için havadan ve karadan müdahaleyi sürdürüyor. Yangının ilk günü alevlere teslim olan Güzelce köyündeki hasar görüntülendi. 3 evin yanarak kullanılmaz hale geldiği köyde yaşayan vatandaşlar, yangının kontrol altına alınmasının ardından evlerini kontrol etmek için köye döndü. Felaketin eşiğinden dönülen köyde yaşayan vatandaşlar, yangın ile evlerinin arasında 1 metre mesafe kaldığını, ekiplerin müdahalesiyle yanmaktan kurtarıldığını dile getirdi. "2 metre mesafeyle evimiz kurtulmuş" İstanbul’da yaşayan Şeref Bilsel, yangın haberini aldıktan sonra hemen köylerine geldiklerini dile getirerek, "Biz yangını duyduk hemen geldik. Köyler boşaltılıyordu. Merak edip evlerimize baktık. Jandarmadan izin alarak köye girebildik. Biz yangının nasıl çıktığını bilmiyoruz ama geldiğimizde köyün etrafı yanmıştı. 2 metre mesafeyle Allah bizim evimizi kurtarmış. Merakla köyümüze dönmeyi bekliyoruz, şu an izin alıp geldik" dedi. "Sağ olsunlar aynı anda müdahale etmişler" Hakan Bilsel ise evine yangının evine 1 metre kala kontrol altına alındığını dile getirerek, "Sosyal medya gruplarımız var. Oradan gelen haberlerden yangını öğrendik. Eflani tarafından yangın rüzgarın etkisiyle gelmiş. Komşumuz çiftçilikle uğraşıyordu. 100 tane küçükbaş hayvanını kamyona yükleyip götürmüşler. Hemen o anda itfaiyeyi çağırıp müdahale ediyorlar. 1 metre mesafeyle bizim evimiz kurtuluyor. Köyün tamamının yanma tehlikesi vardı. Şu an dönmeyi bekliyoruz. Yangın tekrar söndükten sonra gelmeyi düşünüyoruz. Biz haberi alır almaz İstanbul’daki işyerimizden izin alıp buraya geldik. Ama sağ olsunlar aynı anda müdahale etmişler. Ancak komşumuzun evi komple küle döndü" diye konuştu. (MK-
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder