Yerel Haberler
Kastamonu
20 Aralık 2025 Cumartesi - 13:51 Emekli polis, ahşap hat sanatıyla evini adeta müzeye çevirdi Bomba imha uzmanı olarak görev yaptığı polislik mesleğinden emekli olduktan sonra ahşap hat sanatıyla uğraşmaya başlayan Şaban Meşeoğlu, yaptığı eserleriyle adeta evini müzeye dönüştürdü. Meşeoğlu en büyük hayalinin Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etmek olduğunu söyledi. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde yaşayan 73 yaşındaki emekli polis Şaban Meşeoğlu, 1993 yılında emekli olduktan sonra gittiği Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’nde Arapça "Allah" yazılı levhadan etkilenerek ahşap oyma sanatına yöneldi. Uzun yıllar bomba imha uzmanı olarak görev yapan Meşeoğlu, emekliliğini adeta ahşap oyma sanatına adadı. Hat sanatını ahşaba işleyen ve ahşap oyarak çeşitli kabartmalar yapan Meşeoğlu, yıllar içinde yaptığı eserleriyle evini adeta bir müzeye dönüştürdü. Yaşlılığı sebebiyle sanatına devam edemeyen Meşeoğlu, en büyük hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu hediye etmek oluğunu söyledi. Türkiye’yi yağtığı SİHA’larla gururlandırdığı için BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a, kargo ile çift başlı kartal figürü işlemeli tablo gönderdiğini kaydeden Meşeoğlu, tablonun Selçuk Bayraktar’a ulaşıp ulaşmadığını çok merak ettiğini ifade etti. "Evimi müze haline getirdim" Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli’nin türbesindeki hatların kendisine ilham olduğunu söyleyen Meşeoğlu, "Türbede baktım camekan içerisinde üçgen şeklinde bir yazı var, kufi şeklinde yazıyor. Öğrendim ki kenarlarda Muhammed, ortada Allah yazıyor. Ben, Sezai Karakoç’un şiirleriyle büyüdüm, şiirlerinde, ’kuşların yuvasına hak yol İslam yazacağız’ der. ’Bu üçgen bizim kültürümüzde yok, sen nereden buldun’ diyenler oldu. Ben, bu yazıyı 5 sene cebimde gezdirdim. En son sanayiye gittim, 7 levha yaptım. Öbür sene 20 levha yaptım. Benim ahşap oymada az çok bir becerim var. Hatta çocukluğumda ortaokula giderken ben bir mezarlık imalathanesinde çalıştım. O arada hilal içerisinde bozkurt resmi yaptım. Evimde 2 odanın duvarlarını oymalarla süsledim. Evimi müze haline getirdim" dedi. İsrail menşeli ürünleri yasakladığı için Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya da ulaşmak istediğini söyleyen Meşeoğlu, "Maduro, bizim İslam ülkelerinin yapamadığını yaptı. Hristiyan bir ülke. Amerika’dan ülkesine gelecek İsrail ürünlerini yasakladı. Filistin’e destek verdi. İslam ülkeleri bunu yapamadı. Ben ona Kastamonu’daki Şeyh Şaban-ı Veli’nin sancağını göndermek istiyorum ama benim kolum kısa. Maduro’ya ulaşmak için bana yardımcı olunursa çok sevinirim" diye konuştu. "İnsanın ruhunu rahatlatıyor" Yaptığı eserlerin büyük bir emek istediğini kaydeden Meşeoğlu, "Bu oymanın zamanı falan olmaz. Bunu gece çalışıyorsun, gündüz çalışıyorsun. Kereste sesini duymak, dinlemek, çizimlerini yapmak çok farklı bir olay. Bu olay öyle göründüğü gibi basit bir olay değil. Aşağı yukarı 15 senedir falan ben bu işlerle uğraşıyorum. Bir eseri meydana getirmek çok büyük bir olaydır. İnsanın ruhunu rahatlatır, bunlara bakmak benim için çok büyük bir olay. Güzeli seviyorum, güzel olan her şeyi seviyorum" şeklinde konuştu. "Kendisi bizlere ahşap oymasını öğretti" İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde 2018 yılında imam hatip olarak atanan Yunus Bademli ise Meşeoğlu’nun kendisine ahşap oymayı öğrettiğini belirterek, "O bizim ustamız, bir gün bana kendi atölyesini tanıtmak, yapmış olduğu eserleri göstermek istedi. Şaban amcayla bu şekilde tanışıklığımız başladı. O gün bugün bizim kendisi de acizane bizlere burada bu işi gösterdi, öğretti. Öğrendikten sonra bizim de eserlerimiz oldu. Şaban amcamla da onları Allah razı olsun, kendisinden çok ilham aldık" ifadelerini kullandı.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 13:36 Emekli polis, ahşap hat sanatıyla evini adeta müzeye çevirdi Bomba imha uzmanı olarak görev yaptığı polislik mesleğinden emekli olduktan sonra ahşap hat sanatıyla uğraşmaya başlayan Şaban Meşeoğlu, yaptığı eserleriyle adeta evini müzeye dönüştürdü. Meşeoğlu en büyük hayalinin Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etmek olduğunu söyledi. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde yaşayan 73 yaşındaki emekli polis Şaban Meşeoğlu, 1993 yılında emekli olduktan sonra gittiği Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’nde Arapça "Allah" yazılı levhadan etkilenerek ahşap oyma sanatına yöneldi. Uzun yıllar bomba imha uzmanı olarak görev yapan Meşeoğlu, emekliliğini adeta ahşap oyma sanatına adadı. Hat sanatını ahşaba işleyen ve ahşap oyarak çeşitli kabartmalar yapan Meşeoğlu, yıllar içinde yaptığı eserleriyle evini adeta bir müzeye dönüştürdü. Yaşlılığı sebebiyle sanatına devam edemeyen Meşeoğlu, en büyük hayalinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Kayı sancağını işlediği ahşap tabloyu hediye etmek oluğunu söyledi. Türkiye’yi yağtığı SİHA’larla gururlandırdığı için BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a, kargo ile çift başlı kartal figürü işlemeli tablo gönderdiğini kaydeden Meşeoğlu, tablonun Selçuk Bayraktar’a ulaşıp ulaşmadığını çok merak ettiğini ifade etti. "Evimi müze haline getirdim" Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli’nin türbesindeki hatların kendisine ilham olduğunu söyleyen Meşeoğlu, "Türbede baktım camekan içerisinde üçgen şeklinde bir yazı var, kufi şeklinde yazıyor. Öğrendim ki kenarlarda Muhammed, ortada Allah yazıyor. Ben, Sezai Karakoç’un şiirleriyle büyüdüm, şiirlerinde, ‘kuşların yuvasına hak yol İslam yazacağız’ der. ’Bu üçgen bizim kültürümüzde yok, sen nereden buldun’ diyenler oldu. Ben, bu yazıyı 5 sene cebimde gezdirdim. En son sanayiye gittim, 7 levha yaptım. Öbür sene 20 levha yaptım. Benim ahşap oymada az çok bir becerim var. Hatta çocukluğumda ortaokula giderken ben bir mezarlık imalathanesinde çalıştım. O arada hilal içerisinde bozkurt resmi yaptım. Evimde 2 odanın duvarlarını oymalarla süsledim. Evimi müze haline getirdim" dedi. İsrail menşeli ürünleri yasakladığı için Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya da ulaşmak istediğini söyleyen Meşeoğlu, "Maduro, bizim İslam ülkelerinin yapamadığını yaptı. Hristiyan bir ülke. Amerika’dan ülkesine gelecek İsrail ürünlerini yasakladı. Filistin’e destek verdi. İslam ülkeleri bunu yapamadı. Ben ona Kastamonu’daki Şeyh Şaban-ı Veli’nin sancağını göndermek istiyorum ama benim kolum kısa. Maduro’ya ulaşmak için bana yardımcı olunursa çok sevinirim" diye konuştu. "İnsanın ruhunu rahatlatıyor" Yaptığı eserlerin büyük bir emek istediğini kaydeden Meşeoğlu, "Bu oymanın zamanı falan olmaz. Bunu gece çalışıyorsun, gündüz çalışıyorsun. Kereste sesini duymak, dinlemek, çizimlerini yapmak çok farklı bir olay. Bu olay öyle göründüğü gibi basit bir olay değil. Aşağı yukarı 15 senedir falan ben bu işlerle uğraşıyorum. Bir eseri meydana getirmek çok büyük bir olaydır. İnsanın ruhunu rahatlatır, bunlara bakmak benim için çok büyük bir olay. Güzeli seviyorum, güzel olan her şeyi seviyorum" şeklinde konuştu. "Kendisi bizlere ahşap oymasını öğretti" İhsangazi ilçesine bağlı Embiya köyünde 2018 yılında imam hatip olarak atanan Yunus Bademli ise Meşeoğlu’nun kendisine ahşap oymayı öğrettiğini belirterek, "O bizim ustamız, bir gün bana kendi atölyesini tanıtmak, yapmış olduğu eserleri göstermek istedi. Şaban amcayla bu şekilde tanışıklığımız başladı. O gün bugün bizim kendisi de acizane bizlere burada bu işi gösterdi, öğretti. Öğrendikten sonra bizim de eserlerimiz oldu. Şaban amcamla da onları Allah razı olsun, kendisinden çok ilham aldık" ifadeleri kullandı. (Vİ-MK-
Namangan Devlet Yabancı Diller Enstitüsü ile Kastamonu Üniversitesi ööğrencilere akademik danışmanlık desteği sağlayacak
30 Temmuz 2025 Çarşamba - 11:34 Namangan Devlet Yabancı Diller Enstitüsü ile Kastamonu Üniversitesi ööğrencilere akademik danışmanlık desteği sağlayacak Namangan Devlet Yabancı Diller Enstitüsü ile Kastamonu Üniversitesi arasında imzalanan protokol ile yüksek lisans programlarında öğrenim gören öğrencilere yönelik akademik danışmanlık desteği sağlanacak. Özbekistan’ın köklü yükseköğretim kurumlarından Namangan Devlet Yabancı Diller Enstitüsü’nün Akademik İşlerden Sorumlu Rektör Yardımcısı Pulatkhon Lutfullayev, Erasmus Personel Hareketliliği Programı kapsamında Kastamonu Üniversitesini ziyaret etti. Ziyaret kapsamında Sorumlu Rektör Yardımcısı Pulatkhon Lutfullayev, Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selahattin Kaymakcı ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Mehmet Bolluk da hazır bulundu. Gerçekleştirilen görüşmede, iki üniversite arasında yüksek lisans programlarında öğrenim gören öğrencilere yönelik akademik danışmanlık desteği sağlanması, ortak müfredat tasarımları yapılması ve Özbek akademisyenler için Kastamonu Üniversitesi ev sahipliğinde kısa süreli hizmet içi eğitim ile kültürel programlar düzenlenmesi gibi başlıklarda iş birliği imkanları ele alındı. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Prof. Dr. Selahattin Kaymakcı, "Köklü bir geçmişe ve güçlü bir akademik yapıya sahip olan Namangan Devlet Yabancı Diller Enstitüsü ile iş birliği geliştirmekten mutluluk duyuyoruz. Bu tür uluslararası temaslar, akademik bilgi ve deneyim paylaşımı açısından büyük önem taşıyor. Üniversitemiz, her zaman uluslararası iş birliklerine açıktır" ifadelerini kullandı. Rektör Yardımcısı Lutfullayev ise misafirperverliklerinden dolayı Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kaymakcı’ya teşekkür ederek, iki kurum arasındaki iş birliğinin daha da geliştirilmesi temennisinde bulundu.
Kalp hastalığı riski akıllı telefonla ölçülebilecek
30 Temmuz 2025 Çarşamba - 11:29 Kalp hastalığı riski akıllı telefonla ölçülebilecek Kastamonu Üniversitesi tarafından yürütülen proje ile kalp hastalığı riski akıllı telefonlarla ölçülebilecek. Kastamonu Üniversitesi akademisyenlerinin öncülüğünde hayata geçirlen ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından 2025-B-01 çağrısı kapsamında desteklenmeye hak kazanan "Hızlı ApoB-100 Test Kiti Geliştirilmesi" projesi, dijital tanı teknolojilerine yeni bir boyut kazandırmayı hedefliyor. Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgür Kaynar’ın yürütücülüğünü üstlendiği projede, Atatürk Üniversitesi’nden Doç. Dr. Seçkin Özkanlar ve Kastamonu Üniversitesi Devrekani Meslek Yüksekokulu’ndan Dr. Öğretim Üyesi Dilara Kaynar da yer alıyor. Yaklaşık 1 milyon 800 bin TL bütçeyle hayata geçirilen projede, akıllı telefonlarla kantitatif ApoB100 ölçümü yapılabilen yenilikçi bir hızlı tanı kiti geliştirilecek. Bu teknolojiyle kalp-damar hastalıkları riskinin erken tespiti için düşük maliyetli, kolay erişilebilir ve kullanıcı dostu bir tanı aracı sunulması amaçlanıyor. Proje çerçevesinde geleneksel akışlı immün analizlerden farklı olarak, nitroselüloz membran üzerine sadece belirli bir bölgeye yüksek hassasiyetle antikor transferi sağlayan, antikorun doğal yapısını koruyan ve kontaminasyon riskini en aza indiren yeni bir teknik ilk kez kullanılacak. Geliştirilecek test kiti, özellikle 80 mg/dL üzeri ApoB100 seviyelerini ölçebilecek şekilde tasarlanacak ve 130 mg/dL düzeyine optimize edilerek klinik doğruluk sağlayacak. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, TÜSEB destekli projeyi değerlendirerek, "Üniversite olarak bilimsel araştırmaların sahaya dokunan, insan hayatına katkı sunan yönlerini önemsiyoruz. Bu proje, tanı teknolojilerinde dijital dönüşümün yanı sıra toplum sağlığına yönelik erken teşhis imkanlarının geliştirilmesi bakımından son derece kıymetlidir. Proje yürütücümüz Prof. Dr. Özgür Kaynar başta olmak üzere tüm proje ekibini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum" dedi.
Kardeşin öldüğü, abisinin de yaralandığı kavgayla ilgili yargılamaya devam edildi
29 Temmuz 2025 Salı - 13:57 Kardeşin öldüğü, abisinin de yaralandığı kavgayla ilgili yargılamaya devam edildi Kastamonu’da kardeşin öldüğü, ağabeyinin de yaralandığı silahlı ve bıçaklı kavgayla ilgili sanıklar hakkında talep edilen ceza belli oldu. Olay, 29 Haziran 2024 tarihinde İnönü Mahallesi Rauf Denktaş Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, daha önceden aralarında husumet olduğu öğrenilen iki grup arasında çıkan silahlı ve bıçaklı kavgada Özgür Uzun (18) hayatını kaybetti, ağabeyi S.A.U. (25) ise yaralandı. Olayın ardından polis ekipleri, yaptıkları çalışmalar sonucu cinayet şüphelisi olarak Özkan Y. ile kardeşleri Yaşar Y., Adem Y. ve Özcan Y.’yi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden Özkan Y. tutuklanırken, Yaşar Y., Adem Y. ve Özcan Y. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olayın ardından Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde şüpheliler hakkında "kasten öldürme ve yaralama" suçlarından dava açıldı. Devam eden yargılamada, mütalaa veren Cumhuriyet savcısı, Özkan Y.’nin "kasten öldürme" ve "kasten öldürmeye teşebbüs", "ruhsatsız silah satın alma ya da bulundurma" suçlarından cezalandırılmasını talep etti. Ayrıca Cumhuriyet savcısı, diğer sanıklar Adem Y., Özcan Y. ve Yaşar Y.’nin "kasten öldürmeye iştirak halinde yardım" ve "kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından cezalandırılmasını isterken, S.A. Uzun’un da beraatına karar verilmesini talep etti. "Ben kasten kimseyi öldürmedim" Duruşmada kendisini savunan tutuklu sanık Özkan Y., "Ben, kasten kimseyi öldürmedim. Ben olay yerine hazırlıklı gitmiş olsaydım silah emniyette olmazdı. Ben öldürmek isteseydim doğrudan silahı çıkarıp maktule ateş ederdim. Olay yerinde bıçağı görünce ben silahımı çıkarttım. Kasti olarak maktulü öldürmem mümkün değildir. Beraatımı talep ediyorum" dedi. Tutuksuz yargılanan Adem Y. de, "Biz, olay yerine birisini öldürmeye gitmedik. Öldürme amacıyla ola yerine gitsek yanımızda kesici bir alet bulunması gerekirdi. Ama elimizde ya da üzerimizde hiçbir şey yoktu. Benim eyleme bir iştirakim yoktur. Abim kendisini savunma amacıyla silahını çıkartmıştır. Bu yaşanan olayda benim bir bilgim ya da müdahilim bulunmamaktadır" diye konuştu. Tutuksuz yargılanan Yaşar Y. ise, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Öldürme kastıyla biz hareket etmedik. Her şey biranda gelişti. Benim bir bilgim bu olayla ilgili yoktur. Beraatımı talep ediyorum" şeklinde konuştu. Tutuksuz yargılanan Özcan Y. de, "Yaşım itibariyle olayların buraya gelebileceğini idrak edemedim. Beraatımı talep ediyorum" ifadelerini kullandı. Maktul Özgür Uzun’un ağabeyi S. A. Uzun ise, "Mütalaa doğrultusunda beraatımı talep ediyorum. Ayrıca sanıklar olay yerine hazırlıksız geldiklerini söylüyorlar ama 7 kişi ile birlikte olay yerine geldiler. Sanıklardan şikayetçiyim. Hepsinin mütalaa doğrultusunda cezalandırılmalarını talep ediyorum" dedi. Mahkeme heyeti, avukatların mütalaa ile ilgili talepleri kabul ederek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Kastamonu’da çalıştırılmadığı iddia edilen arıtma tesisi vatandaşları isyan ettirdi: "Bu kokunun ve pisliğin içinde kaldık"
29 Temmuz 2025 Salı - 13:38 Kastamonu’da çalıştırılmadığı iddia edilen arıtma tesisi vatandaşları isyan ettirdi: "Bu kokunun ve pisliğin içinde kaldık" Kastamonu Belediyesi tarafından çalıştırılmadığı iddia edilen atık su arıtma tesisi sebebiyle köylerden geçen deredeki su pislikle kapandı. Derenin geçtiği köylerde yaşayan vatandaşlar duruma tepki göstererek suyun özellikle çocuklar için tehdit oluşturduğunu söyledi. Kastamonu Belediyesi Atık Su Arıtma Tesisi’nin çalıştırılmadığını iddia eden köylüler, Karaçomak Deresi’nden akan pis ve kirli su sebebi isyan etti. Şehir merkezinden geçen Karaçomak Deresi’nin suyunun arıtıldığı tesisin çalıştırılmaması sebebiyle biriken pis suyun dereye karıştığını ifade eden vatandaşlar, dere kenarında oynayan çocuklarında boğaz enfeksiyonu oluşmaya başladığını, kendilerinin de kokudan dereye yaklaşamaz hale geldiklerini dile getirdi. Karaçomak Deresi üzerindeki köylerde yaşayan vatandaşlar, Kastamonu Belediyesi’ne müracaatta bulunmalarına rağmen bir çözüm bulunmadığını kaydetti. Vatandaşlar, pis ve atık suların, tarla ve bahçelerini suladıkları su kanalına da karıştığını ve bu sularla sulama yapmak zorunda kaldıklarını belirtti. "Her türlü pislik köyümün içinden geçiyor ve sağlığa çok zararı var" Atık Su Arıtma Tesisi’nin çalıştırılmamasına tepki gösteren Merkez Gömeç köyü muhtarı Yılmaz Kaplan, "Kastamonu’nun içinden geçen dere, benim köyümün tam ortasından geçmektedir. Bu dere üzerine pislikler için arıtma tesisi kuruldu ama gördüğünüz üzere dere pislik içinde. Arıtma tesisimiz hemen 500 metre yukarıda. Koku, her türlü pislik benim köyümün içinden geçiyor ve sağlığa çok zararı var. Köyümüzün 1 kilometre aşağısında Molla, Kurtköy, Has köyleri bulunuyor. Bu pislik, bu koku, bu dere, bu köylerin hepsini etkilemeye devam ediyor. Bu tesisimizin çalışmasını istiyoruz. Tesis yapıldığında çalışacak, tertemiz su akacak dendi ama gelmesi bize daha zararlı oldu. Eskiden direkt dere akıyordu ve bu kadar koku ve pislik olmuyordu. Akarsu olarak gidiyordu ama şimdi tesiste birikip tekrar devam ettiğinde bütün kokular ve pislikler, tortular kalıcı bir vaziyette çok kötü duruyor. Arıtma tesisimiz çalışmıyor ama 7 gün 24 saat çalışması lazım. Bu kokunun ve pisliğin içinde kaldık. Sağlığımız tehdit altında, çocukların, köy sakinlerinin, hayvanların, bütün canlıların sağlığı tehdit altında. Şu anda bunun bir an önce nasıl yapılması gerekiyorsa yapılmasını istiyoruz" dedi. "Arıtma son 1,5 yıldır hiç çalışmıyor, pislik içinde kaldık" 31 Mart 2024 tarihindeki Mahalli İdareler Seçimlerinin ardından atık su arıtma tesisinin çalıştırılmadığını belirten Gömeç köyü sakinlerinden Muharrem Kavunoğlu ise "Çocukluğumuzda çay temiz akıyordu. Daha sonra ’arıtma yapılacak’ denildi. Şehirdeki bütün pisliği köyümüze götürdüler. Köyümüzün üst tarafından borularla çaya karıştırdılar. Arıtma yapılacağı zaman bizler dedik ki, ’şehir gelişti, artık burada olmaması lazım, daha aşağılara bir yerlere kurulsun. ’Tesis bitti ve 2022 yılında arıtma çalıştı. 1 ay bir koku oluştu, biz şikayet ettik. Kokunun 1-2 ay içerisinde gideceğini söylediler. ’Tesiste fermente olup, bakteriler oluştuktan sonra koku olmayacak’ dediler. Dedikleri gibi 2 ay sonra koku falan kalmadı ama çay tertemiz akıyordu Daha sonradan Mahalli Seçimler oldu ve belediye değişti. Arıtmamız son 1,5 yıldır hiç çalışmıyor. Çaydaki bu suyla biz bahçe suluyoruz. Köyümüzdeki hayvanlarımız bu suyu içiyor. Artı çocuklar ellerindeki çomakları su kanalına atıyorlar, aşağıdan tutuyorlar. Çomak yarıştırıyorlar. O pis suyla uğraşıyorlar ve köydeki çocukların büyük kısmında boğaz enfeksiyonu, öksürük şikayeti var. Bu arıtmayı madem devletimiz yaptı, milyon dolarlarca para harcandı, çalıştırılsın. Bize ’bu çayda balık yetişecek, hatta yüzebilirsiniz’ dediler. Arıtma tesisi açıldığında 2 yıl güzel çalıştı ama daha sonradan belediye değişince çalıştırmayı durdurdular. Yalan olmasın, arada çalıştırıyorlar, ’hiç çalıştırmadık’ denilmeyecek kadar çalıştırıyorlar, hemen kapatıyorlar. Biz bu tesisin bir an önce düzeltilip temizlenmesini istiyoruz. Dereden ve su kanalından akan suyun içerisinde insan pisliği var, belediyeye ait mezbahanın pislikleri var. Mezbahada kesilen hayvanların kanları ve diğer atıkları geliyor. Şu anda simsiyah su akıyor, hayvan kesildiği zaman kanını salıveriyorlar, direkt kıpkırmızı kan geliyor" şeklinde konuştu. "Çocuklarda boğaz enfeksiyonları oluştu" Çocuklarda boğaz enfeksiyonu ve öksürük oluştuğunu belirten Gömeç köyü cami imamı hatibi Bilal Atmaca da, "Camimiz, çayın kenarında olduğu için her zaman koku ve pisliğe şahit oluyoruz. Çok şükür devletimiz büyük yatırımlarla buraya arıtma tesisi yaptı. Gerçekten çok büyük yatırım, Kastamonu için, köylerimiz için büyük bir avantaj. Yalnız problemler yine çözülmedi. Zaman zaman aynı koku geliyor. Çocuklarda boğaz enfeksiyonları oluştu, camiye geldikleri için görüyoruz. Koku zaten bitmiyor. Özellikle sabah saatlerinde çok kokuyor. Ayrıca tarla sulamak için bir su kanalı açıldı. Su kanalı tam köyün içine denk geldi. Yani daha da yaklaştı. Su kanalıyla kötü koku camiye daha da problem oldu. Onun için yetkilerimizden buranın arıtmanın daha iyi çalışması için ne yapılacaksa yapılması istiyoruz ve bekliyoruz. Daha önce de söylendi, toplantılar yapıldı ama gerek belediyemiz, gerek müteahhit bu işleri biliyor ama kendileri burada yaşamadıkları için anlatmak zor" ifadelerini kullandı. Gömeç köyü sakinlerinden Ziya Kaplan ise, "Arıtma tesisini yaptılar, ’arıttık’ dedikleri su bu oluyor. Yapılırken’ bu suyu sizler içeceksiniz’ bile dediler. İçmeyi bırak, yıkanamıyoruz, elimizi dahi süremiyoruz. Pislik akıyor, tortu akıyor. Kokudan köyde duramıyoruz. Köy olarak şikayetçiyiz" dedi. Öte yandan, Kastamonu Belediyesi Atık Su Arıtma Tesisi, 2022 yılı içerisinde yüzde 85’i Avrupa Birliği, yüzde 6’sı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, yüzde 9’u da Kastamonu Belediyesi’nin finansmanıyla yaklaşık 500 milyon liralık bir yatırımla hizmete alındı. 47 bin metrekarelik alanda inşa edilen Kastamonu Belediyesi Atık Su Arıtma Tesisi, 1’inci kademede ortalama günlük 31 bin 978 metreküp, 2’nci kademede ise günlük ortalama 38 bin 267 metreküp atık suyu arıtabiliyor. Tesis, bio-enerjiden ürettiği elektrik ile sarf ettiği enerjiyi karşılayabilirken, aynı zamanda her gün 8 ton yakıt üretimi de yapabiliyor.
AVM’deki standı görünce karar verdi: 30 yıl sonra sigarayı bıraktı
29 Temmuz 2025 Salı - 11:16 AVM’deki standı görünce karar verdi: 30 yıl sonra sigarayı bıraktı Kastamonu’da yaşayan bir vatandaş, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından farkındalık oluşturmak için bir alışveriş merkezinde kurulan stantta verilen bilgilerden etkilenerek 30 yıldır kullandığı sigarayı bıraktı. Sağlık Bakanlığı tarafından koordine edilen "Dumansız Türkiye" etkinlikleri çerçevesinde Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğünce şehrin farklı noktalarında kurulan standlarda vatandaşlar, sigaranın zararları ve sigarayı bırakma yöntemleriyle ilgili bilgilendiriliyor. Stantlarda sağlık personelleri tarafından Sağlıklı Hayat Merkezi ve Sigarayı Bırakma Poliklinikleri hakkında vatandaşlara bilgiler aktarılıyor. Bu çerçevede, yaklaşık bir yıl önce Kastamonu’daki bir alışveriş merkezinde (AVM) açılan standı ziyaret eden Taner Şahin isimli vatandaş, aldığı bilgiler ışığında sigarayı bırakmaya karar verdi. Sağlıklı Hayat Merkezi ve Sigarayı Bırakma Polikliniklerinden destek alan Taner Şahin, kısa süre sonra sigarayı bıraktı. Sigara kokusundan dolayı çocuklarının yanına bile yaklaşmak istemediğini ifade eden Şahin, 30 yıldır kullandığı sigaradan kedisini kurtardıkları için İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz ile sağlık personellerine teşekkür etti. "Sigara içerken çocuklarım dahi yanıma gelmiyordu, şimdi kucağımdan inmiyorlar" Kastamonu’da ikamet ettiğini ve alışveriş merkezinde çalıştığını söyleyen Taner Şahin, "Aşağı yukarı 30 yıldır sigara içiyorum. Tabii AVM’de çalıştığım için geçen yıl buraya bir stant kuruldu. Stanttaki sağlıkçılarımız, ’sigarayı bırakır mısınız’ dediler. Benim de bırakmaya ümidim yoktu. ’Bir deneyelim’ dedim. Sağlıkçıların kontrolünde denedim. Bir yıldır da içmiyorum. Sigaradan önce 3 çocuk babasıyım. Eve gittiğim zaman üstüm, her tarafım sigara kokuyordu. Çocuklarım dahi kucağıma gelmiyordu, kaçıyordu, ’baba üstün kokuyor’ diyordu. Elbisemi astığım zaman bile odayı koku sarıyordu. Sigarayı bıraktıktan sonra çocuklarım kucağıma gelmeye başladı. AVM’de çalışıyorum, 2 merdiven yukarı çıktığım zaman yoruluyordum. Şimdi 5 merdiven, 10 merdiven çıkıyorum, hiç sıkıntı olmuyor. Ayrıca maddi olarak da külfetten kurtuldum. Sağlık İl Müdürlüğünün bu çalışmalarından çok memnunum, gerçekten bırakmak isteyen gelsin. Benim ümidim yoktu ama bıraktım" dedi. "Sigarayı bırakmayı çok denedim ama bırakamamıştım, bırakmaya da ümidim yoktu" Daha önce sigarayı bırakmayı çok defa denediğini fakat başarılı olamadığını anlatan Şahin, "Sabah kalktığım zaman ya da gece yatarken öksürükten uyuyamıyordum. Ne yapalım, ne yapalım bırakalım diye zaten niyetimde vardı, bırakmak istiyordum ama bırakamıyordum. Dördüncü denememde çalıştığım alışveriş merkezinde sağlık standı kuruldu. Sağ olsunlar buradaki sağlıkçılarımızın iknasıyla deneyelim dedim. Denedim ki bıraktım, bıraktığıma da sevindim. Sigara içenlere tavsiyem, bıraksınlar" diye konuştu. "Standın amacına ulaştığını görüyoruz" Kastamonu İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz ise yapılan çalışmalarla ilgili bilgi vererek, "Geçtiğimiz yıl burada açmış olduğumuz yine böyle sigarayı bıraktırma standımızı ziyaret eden bir vatandaşımız sigarayı bırakmış ve bir yıldır sigara kullanmadığını öğrendik. Günde yaklaşık 2 paket sigara içen bir vatandaşımızın sigarayı bıraktığına şahit olduk. Bu arkadaşımızı da şu anda buradaki standımızda görmek bizi ayrıca mutlu etti. Standın amacına ulaştığını görüyoruz" şeklinde konuştu. Sigarayı bırakmak isteyen ya da internet, madde bağımlılığı gibi rahatsızlıkları bulunanları Toplum Sağlığı Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren Sağlıklı Hayat Merkezine beklediklerini söyleyen Dr. Yavuzyılmaz, "Psikologlarımız, fizyoterapistlerimiz, diyetisyenlerimiz, sosyal çalışma uzmanlarımız, bütün arkadaşlarımız hiçbir ücret talep etmeden vatandaşlarımıza destek olmaya çalışıyorlar. Bu şekilde sağlık danışmanlığı almak isteyen vatandaşlarımızı Sağlıklı Hayat Merkezimize bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
AVM’deki standı görünce karar verdi: 30 yıl sonra sigarayı bıraktı
29 Temmuz 2025 Salı - 11:13 AVM’deki standı görünce karar verdi: 30 yıl sonra sigarayı bıraktı Kastamonu’da yaşayan bir vatandaş, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından farkındalık oluşturmak için bir alışveriş merkezinde kurulan stantta verilen bilgilerden etkilenerek 30 yıldır kullandığı sigarayı bıraktı. Sağlık Bakanlığı tarafından koordine edilen "Dumansız Türkiye" etkinlikleri çerçevesinde Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğünce şehrin farklı noktalarında kurulan stantlarda vatandaşlar, sigaranın zararları ve sigarayı bırakma yöntemleriyle ilgili bilgilendiriliyor. Stantlarda sağlık personelleri tarafından Sağlıklı Hayat Merkezi ve Sigarayı Bırakma Poliklinikleri hakkında vatandaşlara bilgiler aktarılıyor. Bu çerçevede, yaklaşık bir yıl önce Kastamonu’daki bir alışveriş merkezinde (AVM) açılan standı ziyaret eden Taner Şahin isimli vatandaş, aldığı bilgiler ışığında sigarayı bırakmaya karar verdi. Sağlıklı Hayat Merkezi ve Sigarayı Bırakma Polikliniklerinden destek alan Taner Şahin, kısa süre sonra sigarayı bıraktı. Sigara kokusundan dolayı çocuklarının yanına bile yaklaşmak istemediğini ifade eden Şahin, 30 yıldır kullandığı sigaradan kedisini kurtardıkları için İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz ile sağlık personellerine teşekkür etti. "Sigara içerken çocuklarım dahi yanıma gelmiyordu, şimdi kucağımdan inmiyorlar" Kastamonu’da ikamet ettiğini ve alışveriş merkezinde çalıştığını söyleyen Taner Şahin, "Aşağı yukarı 30 yıldır sigara içiyorum. Tabii AVM’de çalıştığım için geçen yıl buraya bir stant kuruldu. Stanttaki sağlıkçılarımız, ’sigarayı bırakır mısınız’ dediler. Benim de bırakmaya ümidim yoktu. ’Bir deneyelim’ dedim. Sağlıkçıların kontrolünde denedim. Bir yıldır da içmiyorum. Sigaradan önce 3 çocuk babasıyım. Eve gittiğim zaman üstüm, her tarafım sigara kokuyordu. Çocuklarım dahi kucağıma gelmiyordu, kaçıyordu, ’baba üstün kokuyor’ diyordu. Elbisemi astığım zaman bile odayı koku sarıyordu. Sigarayı bıraktıktan sonra çocuklarım kucağıma gelmeye başladı. AVM’de çalışıyorum, 2 merdiven yukarı çıktığım zaman yoruluyordum. Şimdi 5 merdiven, 10 merdiven çıkıyorum, hiç sıkıntı olmuyor. Ayrıca maddi olarak da külfetten kurtuldum. Sağlık İl Müdürlüğünün bu çalışmalarından çok memnunum, gerçekten bırakmak isteyen gelsin. Benim ümidim yoktu ama bıraktım" dedi. "Sigarayı bırakmayı çok denedim ama bırakamamıştım, bırakmaya da ümidim yoktu" Daha önce sigarayı bırakmayı çok defa denediğini fakat başarılı olamadığını anlatan Şahin, "Sabah kalktığım zaman ya da gece yatarken öksürükten uyuyamıyordum. Ne yapalım, ne yapalım bırakalım diye zaten niyetimde vardı, bırakmak istiyordum ama bırakamıyordum. Dördüncü denememde çalıştığım alışveriş merkezinde sağlık standı kuruldu. Sağ olsunlar buradaki sağlıkçılarımızın iknasıyla deneyelim dedim. Denedim ki bıraktım, bıraktığıma da sevindim. Sigara içenlere tavsiyem, bıraksınlar" diye konuştu. "Standın amacına ulaştığını görüyoruz" Kastamonu İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz ise yapılan çalışmalarla ilgili bilgi vererek, "Geçtiğimiz yıl burada açmış olduğumuz yine böyle sigarayı bıraktırma standımızı ziyaret eden bir vatandaşımız sigarayı bırakmış ve bir yıldır sigara kullanmadığını öğrendik. Günde yaklaşık 2 paket sigara içen bir vatandaşımızın sigarayı bıraktığına şahit olduk. Bu arkadaşımızı da şu anda buradaki standımızda görmek bizi ayrıca mutlu etti. Standın amacına ulaştığını görüyoruz" şeklinde konuştu. Sigarayı bırakmak isteyen ya da internet, madde bağımlılığı gibi rahatsızlıkları bulunanları Toplum Sağlığı Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren Sağlıklı Hayat Merkezine beklediklerini söyleyen Dr. Yavuzyılmaz, "Psikologlarımız, fizyoterapistlerimiz, diyetisyenlerimiz, sosyal çalışma uzmanlarımız, bütün arkadaşlarımız hiçbir ücret talep etmeden vatandaşlarımıza destek olmaya çalışıyorlar. Bu şekilde sağlık danışmanlığı almak isteyen vatandaşlarımızı Sağlıklı Hayat Merkezimize bekliyoruz" ifadelerini kullandı.