Yerel Haberler
Kayseri
15 Aralık 2025 Pazartesi - 23:43 Ali Hızar: "AKİB Avrupa’nın En Büyük STK’larındandır" Avrupa Kayserili İşverenler Birliği (AKİB) 1. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Başkan Ali Hızar, "AKİB Avrupa’nın en büyük STK’larındandır" dedi. Avrupa Kayserili İşverenler Birliği (AKİB), Hollanda’nın Dordrecht şehrinde, AKİB’e ait salonda 1. Olağan Genel Kurulu’nu yoğun katılımla gerçekleştirdi. Genel kurulda konuşan AKİB Kurucu Genel Başkanı Ali Hızar, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Konuşmasında birlik, beraberlik ve vizyon vurgusu yapan Ali Hızar, "Biz bu yola çıkarken yalnızca sevdamız Kayseri, vatan ve millet aşkı ile çıktık. Avrupa’da yaşayan Kayserililer olarak hepimiz kendi alanlarımızda başarılı iş insanlarıyız" ifadelerini kullandı. "Avrupa’da AKİB’den büyük STK yok" Hızar, dünya siyasetinde sıkça dile getirilen güçlü duruşlara atıfta bulunarak, "Dünya beşten büyüktür’ diyen devlet büyüklerimizi kendimize örnek aldık. Bugün Avrupa’da AKİB’den daha büyük bir Kayserili STK yoktur," dedi. Yüzde 100 oy ile tarihi rekor Genel kurulda yapılan seçimlerde oyların tamamını alarak yeniden genel başkan seçilen Ali Hızar, kırılması zor bir rekora imza attı. Bu sonucun, AKİB üyelerinin yönetime duyduğu güven, bağlılık ve sadakatin açık bir göstergesi olduğunu vurgulayan Hızar, "Bu sonuç, üyelerimizin AKİB çatısı altında kenetlendiğinin açık bir tescilidir" şeklinde konuştu. AKİB’in Avrupa’daki Kayserili sivil toplum yapıları arasında öncü bir konuma ulaştığını ifade eden Hızar, "AKİB bugün Avrupa’da tüm Kayserili hemşehri STK’larının ağabeyi olmuştur. Ağabeylik ise sadece sözle değil, koruyup kollamakla olur" dedi. "Avrupa’nın en güçlü STK’ları arasındayız" AKİB’in geldiği noktadan duyduğu gururu dile getiren Ali Hızar, "AKİB’in Avrupa’nın en güçlü sivil toplum kuruluşları arasında yer alması bizim için büyük bir onur ve gururdur. Kayserili zekidir, çalışkandır, akıllıdır. Bu yüzden biz yalnızca Kayseri’ye değil, tüm Türkiye’ye örnek olmak istiyoruz" diye konuştu. Genel kurul, birlik ve beraberlik mesajlarının ardından hatıra fotoğrafları ve tebriklerle sona erdi.
Kayseri’de 3 polis aracına çarparak kaçan suç makinası yakalandı
09 Aralık 2025 Salı - 21:38 Kayseri’de 3 polis aracına çarparak kaçan suç makinası yakalandı Kayseri’de polisin ’dur’ ihtarına uymayarak kaçan ve kaçarken 3 polis aracına çarparak zarar veren şüpheli, ekiplerin aracın lastiklerine ateş açması sonucu durdurularak yakalandı. 41 suç kaydı bulunduğu belirlenen şahıs, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Kocasinan ilçesi Ray Caddesi üzerinde devriye atan polis ekipleri, durumundan şüphelendikleri İ.S.T. idaresindeki 38 SA 020 plakalı araca ’dur’ ihtarında bulundu. Ekiplerin ihtarına uymayan sürücü kaçmaya başlarken, polis ekipleri de peşlerine düştü. Kovalama sırasında 3 polis aracına çarpan araç, yaklaşık 30 kilometrelik kaçışın ardından Melikgazi ilçesine bağlı Esentepe Mahallesi Abdulhamit Han Bulvarı üzerinde sıkıştırıldı. Polis ekipleri aracın lastiklerine ateş ederken, durdurulan aracın şoförü ile yanındaki Y.C.K. gözaltına alındı. Yapılan incelemede araç sürücüsünün ehliyetinin olmadığı ve yoklama kaçağı olduğu belirlendi. Araç da ekiplerin incelemesinin ardından çekici ile kaldırıldı. Uyuşturucu testi pozitif çıktı Öte yandan ekipler tarafından yapılan çalışmalarda, gözaltına alınan İ.S.T.’nin uyuşturucu kitiyle yapılan testi pozitif çıktı. Ekipler tarafından araçta yapılan arama çalışmalarında bir miktar uyuşturucu ele geçirildi. 41 adet suç kaydı mevcut Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, 3 polis aracına çarparak kaçan İ.S.T.’nin 41 adet suç kaydı bulunduğu öğrenildi. Sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevk edilen İ.S.T. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Şahıs işlemlerinin ardından cezaevine teslim edildi. 156 bin TL idari para cezası yazıldı Polis ekiplerinden kaçarak trafiği tehlikeye sokan İ.S.T.’ye ‘uyuşturucu madde etkisinde araç kullanmak’, ‘trafiğin güvenliğini tehlikeye sokmak’ ve ‘sürücü belgesiz araç kullanmak’ suçlarından toplamda 156 bin 623 TL idari para cezası uygulandı.
MHP’li Özdemir: "Lozan ve Paris anlaşmalarını açıkça ihlal eden Yunanistan, artık ipin ucunu iyice kaçırmıştır"
09 Aralık 2025 Salı - 17:50 MHP’li Özdemir: "Lozan ve Paris anlaşmalarını açıkça ihlal eden Yunanistan, artık ipin ucunu iyice kaçırmıştır" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, "Lozan ve Paris anlaşmalarını açıkça ihlal eden Yunanistan, artık ipin ucunu iyice kaçırmıştır. Ege Denizi’ndeki adaları silahlandıran, boyunu aşan iş ve gündemlere kalkışan, Türkiye zıtlığını açıkça ortaya koyup sözde ittifaklar kuran Yunanistan için sabrımız tükenmek üzeredir" dedi. MHP Kayseri Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, TBMM’de Dışişleri Bakanlığı bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi grubu adına yaptığı konuşmasında, "Son 50 yılda ülkemizin etrafında bulunan Balkanlar, Karadeniz, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Kafkasya bölgelerinde gerçekleşen savaş ve çatışma sayısı 70’den fazladır. Bu kadar hareketli ve zor bir coğrafyada yaşanan gelişmelerde söz sahibi olan, olayların yön ve neticesini tayin etme kudreti gösterebilen bir ülkeyiz. Karabağ Savaşı ve Suriye’deki iç çatışma şartlarının düzene girmeye başladığı bir iklimde ise kuzeyimizde Ukrayna ve Rusya arasında başlayan, güneyimizde ise İsrail’in terör devleti edasıyla neredeyse önüne gelen her ülkeye yönelik sürdürdüğü saldırganlık ülkemizin yeni sınamalarla karşı karşıya kalmasına neden olmuştur. Yeni gündem ve gelişmeler de her an vukuu bulabilmektedir. Son zamanlarda Karadeniz’de kendi egemenlik sahalarımızda yaşanan bazı gelişmeler, endişeli olduğu kadar kuşku uyandırıcı hususları karşımıza getirmektedir. Bir yandan Polonya diğer yandan Romanya ve Bulgaristan’ın, Rusya’ya karşı örtülü operasyonlarda kullanılmaya çalışılması, Rusya’yı tahrik ederek savaşı sadece Ukrayna sahasıyla sınırlı kalmayıp daha geniş bir alana yayma riski barındırmaktadır. Karadeniz’e kıyısı olan bir ülkeye satışı yapılan savunma araçlarının, hülle ile Ukrayna’ya tekrar satılması çabaları kuşku uyandıran gelişmeler olarak dikkat çekmektedir. Bilhassa Karadeniz’deki çatışmaların kaynağını oluşturacak paravan ve nakil üssü ülkeler oluşturma girişimleri karşısında uyanık ve dikkatli olma mecburiyetindeyiz" dedi. Özdemir, Türkiye’nin karanlık oyunlara karşı hukuki yükümlülüğünü uygulaması gerektiğini söyleyerek, "Türkiye’nin hem kendi egemenliğini hem de Boğazlar üzerindeki hakimiyetini tescilleyen Montrö Sözleşmesi’nin delinmesi girişimlerine karşı hassas tavrımızı korumalıyız. Türkiye her ne kadar NATO üyesi olsa bile Ukrayna ve Rusya arasında süregelen savaşta adil olmak zorundadır. Savaşan taraflarla aynı anda görüşebilen ve daha da önemlisi iki tarafın esir takası ile tahıl nakli gibi alanlarda birbirleriyle anlaşma sağlamalarını tesis eden ülkemiz, özellikle ABD ve İngiltere’nin başını çektiği karanlık oyunlara karşı hukuki yükümlülüğünü kararlılıkla uygulamalıdır. Ancak bu şartlarda Montrö’nün gereklilikleri yerine getirilebilecektir" dedi. "Rusya ve Ukrayna arasında ABD Başkanının sunduğu ancak daha sonra revize edilmesi Avrupa Birliği ve Ukrayna tarafından talep edilen ateşkes önerilerinin ise şimdilik sonuç vermediği görülmektedir" ifadelerini kullanan Özdemir, "Ülkemizin arabuluculuğunda yürütülecek savaşı sona erdirme gayretlerinde hükümetimizin bu zamana dek üstlendiği sorumluluğu ise müspet bulduğumuzu ifade etmek isterim. Türkiye olmadan her iki tarafın da birbiriyle samimi bir barış iklimi oluşturamayacağını görmesi ülkemizin küresel barış ve istikrara sağladığı mümtaz katkılarını bu vesileyle her çevreye göstermiştir. Ancak bu olumlu iklime rağmen savaşın devam etmesi bir yana Avrupa içlerine doğru yayılması riskinin hâlâ sürdüğü akıllardan çıkarılmamalıdır. Kendisinin Ukrayna başta olmak üzere diğer pek çok sahalarda, türlü vesilelerle sınandığını düşünen, yine NATO’nun da uyguladığı politikalar sebebiyle topraklarına yönelik güvenlik risklerini arttırdığını değerlendiren Rusya, 2025 yılı içerisinde somut karşılıklar vermeye başlamıştır. Başta Polonya olmak üzere çok sayıdaki NATO üyesi ülkelerin hava sahalarını ihlale uzanan sınamalarla mukabelede bulunan Rusya da, gerek NATO’nun kendisini çevrelemesi stratejisini, gerekse de zayıflama ve toprak bütünlüğünü kaybetme tehlikesi karşısında boş durmayacağını göstermiştir. Bu tehditle Rusya’yı kendisi ile anlaşmaya zorlayan ABD yönetimi ise Çin ile koyulduğu mücadelesinde Moskova’yı ya yanına alabilme ya da etkisiz eleman hâline getirme uğraşındadır" dedi. "Yunanistan için sabrımız tükenmek üzeredir" Özdemir, Yunanistan’ın ipin ucunu kaçırdığını söyleyerek, "Diğer yandan Japonya’nın Çin’le yaşadığı gerginlik giderek artmaktadır. Sadece Avrasya siyaseti için değil, Sibirya, Antarktika ve Pasifik bölgesini de etkileyebilecek yeni şartların 2026 yılında yüksek bir ivmeyle yoluna devam etmesi kaçınılmaz olarak görülmektedir. İkisi de aynı güvenlik şemsiyesi altındayken ve üstelik ikisi de birbirine karşı savunma taahhüdünde bulunmuşken, bir NATO üyesi ülke neden komşusu olan bir başka NATO üyesi ülkeyi tehdit eder? Neden tüm savunma, politika ve taarruz sistemlerini aynı komşu NATO üyesi ülkeye karşı konuşlandırır? Neden her fırsatta ve her şartta aynı NATO üyesi ülkenin egemenlik haklarını gasp etme girişiminde bulunur? Bu suallerin cevabî muhatabı kuşku yoktur ki Yunanistan’dır. Yıllardan bu yana Ege ve Doğu Akdeniz’de Lozan ve Paris anlaşmalarını açıkça ihlal eden Yunanistan, artık ipin ucunu iyice kaçırmıştır. Ege Denizi’ndeki adaları silahlandıran, boyunu aşan iş ve gündemlere kalkışan, Türkiye zıtlığını açıkça ortaya koyup sözde ittifaklar kuran Yunanistan için sabrımız tükenmek üzeredir. Karasuları genişliğini 12 mile çıkararak ülkemizin Mavi Vatan hudutlarına mütecaviz eylemlerde bulunma niyetini en üst seviyeye taşıyan Yunanistan, şayet böyle bir karar alırsa karşısında yıkıcı bir azapla muhatap olacağını ve çok şeylerini feda etmek durumunda kalacağını unutmamalıdır. TBMM’nin bu konuda yıllar önce aldığı karar hala geçerlidir. Türkiye’nin kimsenin toprağında, hududunda, hakkında ve hukukunda gözü yoktur. Ancak benzer bir durum bizim için geçerli olursa göz dikenin gözünü oymak, el uzatanın elini kırmak boynumuzun borcudur. Çünkü vatan bizim namusumuzdur" dedi. "Yunanistan ve GKRY’nin hem tek taraflı hem de hukuka aykırı girişimleri Türkiye ve Kıbrıs Türklüğü’nün egemenlik haklarını ihlal etmiştir" Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin egemenlik haklarını ihlal ettiğini söyleyen İsmail Özdemir, şunları kaydetti: "Doğu Akdeniz bölgesi giderek milli güvenliğimiz ve bekamız açısından çok mühim gelişmeleri karşımıza getiriyor. Uzun yıllardan bu yana Yunanistan ve GKRY’nin hem tek taraflı hem de hukuka aykırı girişimleri Türkiye ve Kıbrıs Türklüğü’nün egemenlik haklarını ihlal etmiştir. Aynı ihlal teşebbüsleri, tarihi ilişkilerimizin olduğu Mısır’ı da hedef almaktadır. Buna mukabil Mavi Vatan doktrinini ilan etmemiz, KKTC ve Libya ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmalarını imzalamamız, nihai olarak da BM’ye deniz yetki alanlarımızı bildiren coğrafi bilgilerimizi sunmamız mütecaviz eylemlere karşı hak ve menfaatlerimizi koruma gayretinde kayda değer kazanımlar doğurmuştur. Ne var ki Gazze’ye yönelik soykırım politikası işleten İsrail’in, Hindistan ile beraber "IMEC" adı verilen proje kapsamında Doğu Akdeniz’de yeni şartlar oluşturma çabaları dikkatle takip edilmeli ve asla makul görülmemelidir. Son dönemlerde İsrail’in, Kıbrıs Rum Kesimi’ne ileri nesil silah sevkiyatlarında bulunması, eşgüdüm hâlinde Yunanistan’ın askeri ve taarruz altyapı ve kapasitesini güçlendirme politikasını takip etmesi sessizlikle karşılanacak eylemler değildir. Bize göre bu politikalar bizzat ABD’nin güdümü ve bölgesel hesapları dâhilinde şekillenmekte, hatta teşvik edilmektedir. GKRY’ye yönelik silah ambargosunu kaldıran, Yunanistan’ın kontrol ettiği bazı sahalarda sözde Rusya tehdidi ile yüksek kapasiteli askeri üsler ve altyapı tesisleri kuran ABD, İsrail’in Doğu Akdeniz’deki yayılmacılığını desteklemektedir. Bölgede aleni şekilde Türkiye zıtlığı olan Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve İsrail’den müteşekkil bir ittifak kurulmuştur. ABD’nin hesaplarına göre Hazar ve Akdeniz arasındaki alanda yeni şartlar oluşturma girişimleri hız kazanmıştır. Türkiye’nin beka mücadelesinde sergilediği üstün gayretlerin sadece savunma politikalarını kapsamadığı, ikili ve çok taraflı ilişkileri de içerdiği dikkatlerden kaçmamalıdır. Bu kapsamda KKTC ve Libya ile Doğu Akdeniz hususunda sürdürdüğümüz ilişkilerin Mısır, Suriye ve Lübnan ile de makul bir zemine taşınarak, tüm tarafların adil biçimde hak ettiğini alacağı bir neticeyi bölgeye kazandırabilmeliyiz. Aksi halde bu bölgede restleşmelerin askeri bir çatışmaya doğru hızla ilerlediği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Her ne kadar gerginliği yükselten ve bölge için tehdit oluşturan, kendisi haricinde bölgeye komşu olan ülkelerin egemenliğine kasteden biz olmasak da, kendi egemenlik haklarımız söz konusu olduğunda gereğini kararlılıkla yapacağımızı her tarafa gösterme mecburiyetimiz vardır. Türkiye bu minvalde acilen daha önce partimiz tarafından ilan edilen Kudüs Paktı ve TRÇ isminden doğan Türkiye, Rusya ve Çin İttifakı seçeneğini devreye almalıdır. Küresel barış ve istikrarın tesis edilebilmesi için ülkemizin kendi çıkarlarını önceleyerek alternatif seçenekleri hayata geçirebilmesi gerekir. Bu vesile ile sözlerime son verirken Dışişleri Bakanlığımızın bütçesine Milliyetçi Hareket Partisi olarak olumlu yönde oy vereceğimizi belirtiyor, üstün hizmetleriyle ülkemize çok değerli katkıları olan tüm dışişleri personelimize teşekkür ediyor, gazi meclisimizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum."
Eşinin evini baltayla açamayınca bina görevlisinin eşini bıçaklayarak öldürmüş
09 Aralık 2025 Salı - 17:30 Eşinin evini baltayla açamayınca bina görevlisinin eşini bıçaklayarak öldürmüş Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde boşanma aşamasında olduğu eşinin evine gelerek, bina görevlisinin karısını öldüren emekli başçavuşun aylar önce yine eşinin kapısına geldiği ve cinayetin ardından kaçtığı görüntüler ortaya çıktı. İHA’nın ifadesine ulaştığı katil zanlısının eşi ifadesinde, "Daire kapısını açabilse öldüreceğinden eminim" dedi. Sabah saatlerinde bir buçuk yıldır boşanma aşamasında olduğu Y.Ş.’nin ilçeye bağlı Köşk Mahallesi Yuva Sokak’taki evine girmeye çalışan İ.Ş. (51), kapıyı açamayınca bina girişinde görevlinin eşi M.G.’yi bıçaklayarak öldürmüştü. Olay yerinden kaçan İ.Ş., polis ekipleri tarafından yapılan çalışmalarda kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Baltayla kapıyı kırmaya çalışmış Olayın ardından Y.Ş.’nin ilk ifadesine İHA ulaştı. 2024 yılından bu yana İ.Ş. ile ayrı yaşadığını, 2025 yılının 8’inci ayında ise resmi boşanma davası açtığını belirten Y.Ş. dehşet anlarını şöyle anlattı: "En son eşim beni dün yine telefonla tehdit etti. Bugün saat 09.45 sıralarında evimde bulunuyordum ve dairemizin elektriği kesildi. Daha önceden eşim kamera kayıtlarına ulaşılmaması için dairemizin elektriğini kestiği için yine aynı şekilde elektriği eşimin kestiğini düşündüm. Binanın elektriklerine baktığımda binada elektrik olduğunu anladım. Aynı zamanda asansörün bizim kata çıktığını görünce eşimin geldiğini anlayıp daire kapısını arkadan kilitledim. Kısa bir süre sonra eşim zile basmadan ve kapıyı çalmadan direkt olarak baltayla kapıyı kırmaya çalıştı. Ben ’polisi arıyorum, git’ diye yüksek sesle seslenmeme rağmen kapıyı kırmaya devam etti, kapıyı açabilmek için 5 dakika kadar uğraştı. Ben bu arada 112 arayarak bilgi verdim. Tüm bu aşamalarda küçük oğlum H.E. de yanımda bulunuyordu. Saat 09.55 sıralarında polisler geldi. Eşim polis gelmeden önce kaçmış, kapı baltayla zarar verildiği için açılması uzun sürdü, polis ve itfaiye ekiplerinin uğraşlarıyla yarım saat kadar sonra kapımız açıldı. Sonrasında polis ekipleriyle emniyete getirildik. Eşimin bina içerisinde ne yaptığından bilgim yoktu. Eşimin binamızın görevlisinin eşini öldürdüğünü öğrendim." "Kapıyı açsaydı beni öldürecekti" Eşinden şikayetçi olduğunu kaydeden Y.Ş. ifadesinde, "Eşim İ.Ş. bugün daha önce olduğu gibi beni öldürmek amacıyla gelmiştir. Daire kapısını açabilse öldüreceğinden eminim. Bugün kapıma gelerek beni öldürmek isteyen eşim İ.Ş.’den şikayetçiyim" dedi. Öte yandan İ.Ş.’nin 8 ay önce Y.Ş.’nin evine geldiği ve cinayeti işledikten sonra kaçtığı görüntüler ortaya çıktı. İ.Ş.’nin kaçarken elinde bulunan bavulun içerisinde kelepçe, satır ve kesici aletlerin olduğu iddia edildi.
Kayseri’den; Türk Dünyası Kültür Başkenti olma yolunda ilk adım
09 Aralık 2025 Salı - 16:35 Kayseri’den; Türk Dünyası Kültür Başkenti olma yolunda ilk adım Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, TÜRKSOY 2027 Türk Dünyası Kültür Başkenti adaylık sürecine ilişkin bilgilendirme toplantısına katıldı. Toplantıda konuşan Büyükkılıç, "Tarihe sahip çıkıyor, tarihin zenginliğini geleceğe taşımaya özen gösteriyoruz. Biz güçlü bir adayız" dedi. Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen toplantıya Başkan Büyükkılıç ve Vali Gökmen Çiçek’in yanı sıra Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, AK Parti Kayseri İl Başkanı Hüseyin Okandan, Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, kaymakamlar, il müdürleri, AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Meral Koşar, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hüseyin Beyhan, genel sekreter yardımcıları, daire başkanları, müdürler, STK temsilcileri ile basın mensupları katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan programda konuşan Başkan Büyükkılıç, ‘turizm sevdalısı, Kayseri sevdalısı dostlarımız’ şeklinde konuklarına seslenerek, Vali Gökmen Çiçek’in de gayretleri ile Kayseri’yi hak ettiği şekilde tanıtmayı amaçladıklarına işaret etti. 6 bin yıllık bir tarihi olan, yazının Anadolu’da ilk buluştuğu bir şehir olan Kayseri’nin 7,7 milyon yıllık fosilleri ile geçmişteki jeomorfolojik dokusunu da ortaya koyduğuna işaret eden Büyükkılıç, Kayseri’nin kadim medeniyetler şehri ve geçmişte Kapadokya Krallığı’nın başkentliğini yapmış bir şehir olduğunu vurguladı. Başkan Büyükkılıç, Türk Cumhuriyetlerinin, TÜRKSOY’un yaptığı kültürel çalışmalarda Kayseri’nin bir başkent olarak kendisinden en çok söz ettirecek bir şehir olduğunu, bunun da 2027’de ilgili devletlerin kurum ve kuruluşlarının sahip çıkmasıyla kanıtlanacağını ifade etmek adına hep beraber gayret etmek gerektiğine değindi. Büyükkılıç, "İşte bu anlayış içerisinde Türk kültürünün zenginliğini Kayseri’de yaşarken, bunu elbette ki her yerin tanıması, bilmesi kadar doğal bir zenginlik de olmasa gerektir" diyerek süreç hakkında bilgiler verip, düşüncelerini de paylaştı. "Anadolu’nun Önsözü Kayseri" TÜRKSOY 2027 Türk Dünyası Kültür Başkenti adaylık sürecinde gerekli çalışmaları birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde sürdüreceklerini vurgulayan Başkan Büyükkılıç, "Gerek Kayseri’de yaşayan, gerek ülkemizde yaşayan, gerekse yurt dışında yaşayan Kayserili hemşehrilerimizin de bu alanda sahip çıkacağını hatırlatmak istiyorum. Elbette temsilen valiliğimiz, Kayseri Büyükşehir Belediyemiz bu alanda çalışma yapıyor ama bu konuyu sahiplenmek hepimiz için bir görev. Kayseri adeta Anadolu’nun önsözü" diye konuştu. Büyükkılıç, yaptıkları müzeleştirme çalışmalarından söz ederek, Kültepe Kaniş-Karum bölgesinde yaptıkları çalışmalarla tarihe imza attıklarını kaydetti. Başkan Büyükkılıç, Kayseri’nin önemli turizm destinasyonlarından Erciyes Kayak Merkezi, kentin turizm geleceğine yön verecek Turizm Master Planı, restorasyon ve müzecilik çalışmaları, gastronomi alanındaki etkinlik ve çalışmalar hakkında bilgiler aktardı. Altın Bayrak Ödüllü Avrupa Spor Şehri Kayseri’nin Dünya Spor Başkenti adayı olduğunu da hatırlatan Büyükkılıç, Kayseri Kültür Yolu Festivali’nin de büyük bir coşkuyla düzenlendiğini söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, kadim kentin Selçuklu ile Osmanlı mirası, Cumhuriyet dönemi ve diğer dönemlere ait eserleri ile kendisinden söz ettiren bir şehir olduğuna işaret ederek, "Tarihe sahip çıkıyor, tarihin zenginliğini geleceğe taşımaya özen gösteriyoruz" dedi. Kayseri’nin doğal güzelliklerine de ayrı bir parantez açan Büyükkılıç, Kapuzbaşı Şelaleleri, Soğanlı Vadisi, Erdemli Vadisi, Koramaz Vadisi, Sultan Sazlığı Kuş Cenneti gibi turizmin gözde merkezlerinin yanında şehrin modern ulaşım sistemi, havalimanı, otelleri, kongre merkezleri, müze ve kültür yapısıyla takdire şayan bir konuma geldiğini belirtti. Başkan Büyükkılıç, TÜRKSOY 2027 Türk Dünyası Kültür Başkenti adaylığı sürecinde farklı etkinlik ve çalışmalar yapacaklarını dile getirerek, sanat sergileri, konserler düzenleyeceklerini sağlık, gastronomi, spor, yükseköğretim, ekonomi, basın ve sosyal bilimler alanlarında geniş katılımlı toplantılar yapacaklarını söyledi. Büyükkılıç, "Kayseri 2027’ye hazır derken, bunu hak ettiği şekliyle kamuoyuyla paylaşacağız. Dostluk futbol turnuvaları, Erciyes kış spor şenlikleri, geleneksel spor festivalleri gibi çalışmalara imza atacağımızı hatırlatırken, TÜRKSOY ve Türk devletlerimizin değişik konferansları, mimari çalışmaları, Dede Korkut, Nasrettin Hoca panelleri, yazar okur buluşmalarıyla ortak çalışmalar sürdüreceğiz" dedi. Büyükkılıç, TÜRKSOY 2027 Türk Dünyası Kültür Başkenti adaylığı sürecinde yapılacak her türlü çalışmayı da destekleyeceklerinin altını çizerek, "Şehrimiz tanınmaya, tanıtılmaya, hak ettiği yere taşınmaya devam edecek" diye konuştu. Kayseri’nin TÜRKSOY 2027 Türk Dünyası Kültür Başkenti için güçlü bir aday olduğunu belirten Başkan Büyükkılıç, "Biz güçlü bir adayız. O açıdan bu yönde Türk Dünyası Kültür Başkenti ünvanına başvurumuzu tüm hazırlıklarımızla birlikte daimi konseyimizin takdirine arz ettik. Kültür ve Turizm Bakanlığı’mız marifetiyle bu çalışmalarımızın takip edileceğini biliyoruz" ifadelerini kullandı. Kayseri Valisi Gökmen Çiçek ise yaptığı konuşmada; "Büyükşehir Belediyemizin bu başvurusunun çok kıymetli olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum. Büyükşehir’in çalışmaları ile spor şehri seçilen Kayseri, aynı zamanda Dünya Spor Başkenti için Büyükşehir öncülüğünde bir mücadele veriyor" dedi. Türk Dünyası Kültür Başkenti olma hedefinin çok kıymetli olduğunu vurgulayan Vali Çiçek, Kayseri’nin Anadolu’nun ortasında bir başarı hikâyesi yazan, Türk dünyası şehirlerine örnek olma potansiyeli olan bir şehir olduğunu kaydetti. Çiçek, Kayseri’nin kültürün yanı sıra sanayide, ticarette, eğitimde ve tarımda yükselen bir değer olduğuna dikkat çekerek, "Fedakârca bu konuyu gündeme getiren, çalışan, mücadele veren, başvuru yapan şehrin büyükşehir belediye başkanına teşekkür ediyor, alkışlıyorum. Bu şehrin valisi olarak hep beraber, büyükşehrimizin yanında olacağımızın, arkanızda duracağımızı ifade ediyorum" şeklinde konuştu. Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi Tanıtım ve Turizm Daire Başkanı Gürcan Senem de Kayseri’nin Türksoy Dünya Kültür Başkenti adaylık sürecine dair bir sunum yaptı. Senem, ev sahipliği yaptığı birçok medeniyetin mirasını geleceğe taşıyan Kayseri’nin Türksoy Dünya Kültür Başkentliği için adaylık başvurusunu 22 Ekim 2025 tarihinde yaptıklarını söyledi. Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Akşehirlioğlu ise 2011 yılında başladıkları Erciyes Kayak Merkezi’ni bir destinasyon ve kış sporları merkezi haline getirdiklerini ifade ederek, Başkan Büyükkılıç riyasetinde Türk devletleriyle ilgili yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Akşehirlioğlu, 21-24 Aralık tarihleri arasında Büyükkılıç’ın talimatları doğrultusunda, Erciyes Kayak Merkezi’nin de üyesi olduğu Türk Kayak Merkezleri Birliği’nin ilk toplantısını Kayseri’de yapacaklarını söyledi. Akşehirlioğlu, Türkiye Atlı Sporlar Federasyonu Başkanlığı Kökbörü branşıyla birlikte bu kış Erciyes’te bir program düzenlemeyi planladıklarını da sözlerine ekledi. Sunumların ardından Kayseri Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan 2027 Yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti Adaylık Süreci Tanıtım Videosu gösterimi yapıldı.
Afetlere karşı daha bilinçli olunması için Melikgazi personeline eğitim verildi
09 Aralık 2025 Salı - 15:33 Afetlere karşı daha bilinçli olunması için Melikgazi personeline eğitim verildi Melikgazi Belediyesi; olması ihtimal afetlere karşı hazırlıklı olmak ve müdahale kapasitesini artırmak amacıyla Kayseri AFAD İl Müdürlüğü iş birliğiyle belediye personeline yönelik ‘Afet Farkındalık Eğitimi’ verdi. Melikgazi Belediyesi Tiyatro Salonu’nda gerçekleştirilen eğitimde; deprem, sel, yangın ve diğer acil durumlarda yapılması gereken doğru davranışlar uygulamalı örneklerle anlatıldı. Eğitimde doğal afetlere karşı alınması gereken tedbirler ve yapılması gerekenler hakkında personelin kapsamlı bir şekilde bilgilendirildiğini söyleyen Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu; "Melikgazi Belediyesi olarak özellikle deprem başta olmak üzere olması ihtimal tüm afetlere karşı bilinçlendirme ve farkındalık eğitimlerimizi hassas bir şekilde sürdürüyoruz. Personelimize yönelik gerçekleştirdiğimiz bu eğitimler, alanında uzman eğitmenler tarafından gerçekleştirilmektedir. Belediyemizde afetlerin önlenmesi, zararların ortadan kaldırılması veya azaltılması için gerekli önlemlerin alınması, ilgili kurum ve kuruluşlarla ilişki kurmak, kısa ve uzun vadeli planların hazırlanması, çalışmalar yapılmasına yönelik Afet İşleri ve Risk Yönetimi Müdürlüğü kurmuştuk. Bu müdürlüğümüz ilgili kurumlarla birlikte afetlerle ilgili hem vatandaşlarımıza hem de personelimize eğitimler veriyor. Bugün personelimize yönelik verdiğimiz eğitimde afet öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gereken doğru davranışlar teorik olarak anlatıldı. Personelimizin afet anında doğru, bilinçli ve hızlı bir şekilde hareket edebilmesi hem kendi güvenlikleri hem de vatandaşlarımıza daha etkin hizmet verebilmesi açısından büyük önem taşıyor. AFAD ile gerçekleştirdiğimiz bu çalışmaları düzenli olarak sürdüreceğiz. Eğitimde emeği geçenlere ve katılım sağlayanlara teşekkür ederim" dedi.