KÜLTÜR SANAT
31 Aralık 2025 Çarşamba - 16:56 Bakan Ersoy’dan somut olmayan kültürel miras vurgusu Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerinde kayıtlı unsur sayısının 32’ye ulaştığını belirterek insan unsurunun somut olmayan kültürel mirasın temel taşı olduğunu dile getirdi. Bakan Mehmet Nuri Ersoy, somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı ebru sanatçısı Duygu Orak’ın sanat merkezini ziyaret etti. Ziyarette, somut olmayan kültürel mirasın korunması, ustalık geleneğinin yaşatılması ve bu mirasın genç kuşaklara aktarılmasına yönelik yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alan Bakan Ersoy, Türkiye’nin bu alandaki güçlü konumuna dikkat çekti. Türkiye’nin UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerinde kayıtlı unsur sayısının 32’ye ulaştığını belirten Ersoy, bu sayıyla Türkiye’nin sözleşmeye taraf ülkeler arasında ikinci sırada yer aldığını ifade etti. Bu başarının, kültürel mirası icra eden ustalar ve sanatçılar sayesinde mümkün olduğunu vurgulayan Ersoy, insan unsurunun somut olmayan kültürel mirasın temel taşı olduğunu dile getirdi. Kültürel miras taşıyıcısı kartıyla 7 bini aşkın sanatçı destekleniyor Somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı kartı sistemine ilişkin de bilgi veren Ersoy, bu kapsamda 7 bin 36 sanatçının kültürel miras taşıyıcısı olarak kayıtlı olduğunu ifade etti. Yaşayan insan hazineleri envanterinde 102 miras taşıyıcısı yer alıyor Somut olmayan kültürel mirasın ustalık düzeyinde özel temsilcilerinin yer aldığı Yaşayan İnsan Hazineleri Ulusal Envanterine de değinen Bakan Ersoy, bu envanterde Türkiye genelinde 100 kültürel miras taşıyıcısı ile 2 kurumun yer aldığını söyledi. Ersoy, Yaşayan İnsan Hazineleri sisteminin, kuşaktan kuşağa aktarılan bilgi ve becerilerin korunması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Yaşayan Miras Okulu Ankara’da açıldı Somut olmayan kültürel mirasın aktarımında eğitimin önemine işaret eden Ersoy, geçtiğimiz günlerde 15 Temmuz Demokrasi Müzesi’nde Yaşayan Miras Okulu’nun açıldığını hatırlattı. Bu okulun, geleneksel sanatlar ve zanaatların deneyimlenerek öğrenilmesini amaçladığını belirten Ersoy, pilot uygulamanın ardından projenin başta etnografya müzeleri olmak üzere Bakanlığa bağlı birçok mekana yayılacağını ifade etti. Özellikle küçük yaşta ilgi duyan çocukların bu sanatlarla erken dönemde tanışmasının önemine dikkat çeken Ersoy, "Bu işler deneyimlemeden anlaşılmıyor. Çok zor zanaatlar ama aynı zamanda insanı ruhen de rahatlatan bir tarafı var" dedi. Ziyaret sırasında ebru sanatı hakkında da bilgi alan Bakan Ersoy, iyi bir zanaatkar olmanın uzun yıllar süren bir emek gerektirdiğini vurgulayarak, özellikle ebru sanatında ustalaşmanın yaklaşık beş yılı bulduğunu ifade etti. Bu sanatların yalnızca üretim değil, aynı zamanda zihinsel ve ruhsal bir sakinlik sağladığını dile getirdi. Bakanlık olarak yaşayan mirasın korunması, görünür kılınması ve gelecek kuşaklara aktarılması için çalışmaların artarak süreceğini belirten Ersoy, kültürel miras taşıyıcılarının bu sürecin temel unsuru olduğunu vurguladı.
31 Aralık 2025 Çarşamba - 15:28 Yunusemre Belediyesinden kitap bağış kampanyası Yunusemre Belediyesi, bünyesindeki kütüphanelere bağış kampanyası başlattı. Hem nakdi hem ayni olarak yapılabilen bağışlar sayesinde kütüphanelerdeki kitap sayısı artacak. Yunusemre Belediyesi, bünyesinde hizmet veren kütüphaneler için nakdi ve ayni bağış kampanyası başlattı. Uğur Mumcu ve Neşe Gülersoy Kütüphaneleri, düzenlenen kampanya sayesinde artık çok daha zengin içerikler ile halka hizmet verecek. Kampanya kapsamında kitap bağışında bulunan vatandaşlara katkılarından dolayı teşekkür belgeleri Yunusemre Belediye Başkan Yardımcısı Emine Özge Arslan tarafından takdim edildi. Düzenlenen kampanyanın önemini anlatan Başkan Yardımcısı Arslan konu ile ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Belediyemize ait iki kütüphanemiz var. Gençlerimizden beklentimiz ve isteğimiz bu güzel kütüphanelerde kendilerini geliştirmeye önem vermeleri. Vatandaşlarımızdan ise beklentimiz kütüphanelerimize ister nakdi ister ayni bağışta bulunmaları. Sevgili vatandaşlarımız, evlerimizde raflarda bekleyen kitaplarımız var. Gelin bu kitapları kütüphanelerimize bağışlayın. Bilgiyi birlikte büyütelim, birlikte çoğaltalım. Hepinizi bağış yapmaya davet ediyoruz. Kütüphanelerimize destek olan vatandaşlarımıza teşekkür belgesi veriyoruz. Hem onlar için bir anı oluyor hem de halkımızın örnek çabasını takdir ediyoruz" "Kitaplardan herkes faydalansın" Kitap bağışında bulunan vatandaşlar ise konu ile ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Ayfer Arslan, "Kitap okumayı kendim de çok seviyorum. O kitapların evde boş boş durmasındansa nasıl ben o kitaplardan faydalandıysam başka insanların da faydalanmasını istedim. Kitapların evde kalıp boşu boşuna çöp olmasını istemedim. Bilginin ve kitapların paylaşılması gerektiğini düşündüğüm için kitaplarımı bağışlamak istedim. Nasıl ben faydalandıysam gençlerimizin de bu kitaplardan faydalanmasını istedim. Emekli Öğretmen ve Sosyolog Latife Bahçeci, "Gençlerin okuma alışkanlığını oluşturma ve pekiştirmenin hepimizin görevi olduğuna inanıyorum. Evde tozlu raflarda kalan kitapların kütüphanelerimize bağışlanarak geleceğimiz olan çocuklarımıza ulaştırılmasının çok önemli olduğuna inanıyorum. Eğitim alanında çocuklarımızın ulaşabilmesi için kaynak kitap bağışlanmasını önemli buluyorum. Kütüphaneler aydınlanmanın merkezidir. Kütüphane kültürünün gelecek nesillerimize aktarılmasını önemli buluyorum. Belediyemizin kütüphanelerine de bu güzel kampanyaları için teşekkür ediyorum." Mali Müşavir Nedim Yılmaz, "Evimde bulunan kitaplarımın büyük çoğunluğunu belediyemizin kütüphanelerine bağışladım. Bağışladığım her kitabın bir okura ulaşacak olması beni heyecanlandırıyor. Böyle bir kampanya düzenledikleri için belediyemize teşekkür ediyorum"
Yaylanın en iyi kavunları yarıştı
05 Ekim 2025 Pazar - 18:52 Yaylanın en iyi kavunları yarıştı 32. Uluslararası Muğla Kültür ve Sanat Şenliği kapsamında düzenlenen Karabağlar Yaylası Kavun yarışması Narlı kahvesinde gerçekleşti. Menteşe Belediyesi ve Karabağlar Geliştirme ve Güzelleştirme Derneği işbirliğince gerçekleştiren yarışmada, yaylada yetiştirilen 48 kavun, jüri üyelerince renk, tat, koku, çeşit ve şekil özelliklerine göre değerlendirildi. Değerlendirme sonucunda Mehmet Dural’ın kavunu birinci, Tuna Gökçen’in kavunu ikinci, Mustafa Türkoğlu’nun kavunu üçüncü, Halise Dural’ın kavunu dördüncü ve Mevlüt Kızılkulak’ın kavunu beşinci seçildi. Yarışma sonunda dereceye girenlere ödül olarak tarım malzemeleri, jüri üyelerine teşekkür plaketi verildi. Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal Aras, yaptığı konuşmada, bu yıl 32’inci Kültür ve Sanat Şenliği’ni yaptıklarını ancak binlerce yıldır bu topraklarda yaşayan bir medeniyet ve oluşmuş bir kültür olduğunu söyledi. Karabağlar Yaylası’nın kendileri için çok özel olduğunu belirten Köksal Aras, "Bugün burada bir geleneği sürdürüyor olmak çok büyük bir gurur. Burada az önce yediğimiz tarhana çorbamızın da, az önce izlediğimiz zeybeğimizin de bir anlamı var. Karabağlar Yaylamız bizim için çok özel bir yer. Şehre yakın, yeşil, canlıların her türlüsüne ev sahipliği yapan ve korunması gereken doğa harikası bir yaylaya sahibiz. Bunun kıymetini bilelim. Mimarı yapılarımızı, hanlarımızı, meydanlarımızı koruyacağız ama asıl olan bunun içindeki kültür. Yeme içme alışkanlıklarımızı da, tarhanamızı da halk oyunumuzu da, gelin almamızı da, asker uğurlamamızı da koruyacağız. Çünkü kökleri olmayan bir millet kaybolmaya mahkumdur" dedi. Başkan Köksal Aras, konuşmasında dünyada ki su ve gıda krizine dikkat çekerek, "Yaylamamızda da geçmiş yıllara göre su miktarının azaldığını görüyoruz. Bu krizden bizlerde etkilenmeye başladık. Karabağlarımızı korumak için her birimiz sorumluyuz. Yayladaki kaçak yapılarla ilgili cezai işlemlerimizi yapıyoruz. Karabağlar Yaylası’nın bozulmasına asla izin vermeyeceğiz" Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, çocukluğundaki Bodrum’da zeytinlikleri mandalin bahçelerini zamanla kaybettiklerini belirterek, "Lütfen burayı da kaybetmeyelim. Hep birlikte sahip çıkalım, koruyalım" dedi. Etkinlik kapsamında Narlı Kahvesinde Muğla Sanatseverler Derneği Resim Sergisi açıldı. Günay Karataş’ın "Muğla Keşkeği" yaptığı programda, sanatçı Hamdi Demirtaş Muğla Türküleri seslendirildi, ASFAD halk oyunları ekibi gösteri sundu.
Cizre’de "Aşk ve İrfan Göklerinin Yıldızı: Melaye Ciziri" paneli düzenlendi
05 Ekim 2025 Pazar - 18:07 Cizre’de "Aşk ve İrfan Göklerinin Yıldızı: Melaye Ciziri" paneli düzenlendi Şırnak’ın Cizre ilçesinde Banga Heq dergisi tarafından 16 ve 17. yüzyılda yaşamış olan Kürt alim, şair ve edebiyatçı Meleye Ciziri’yi anma programı kapsamında "Aşk ve İrfan Göklerinin Yıldızı: Melaye Ciziri" başlıklı panel düzenlendi. Banga Heq dergisinin Cizre’de 16 ve 17. yüzyılda yaşamış olan Kürt alim, şair ve edebiyatçı Meleye Ciziri’nin hayatı, divanı ve kasidelerinin anlatıldığı "Aşk ve İrfan Göklerinin Yıldızı: Melaye Ciziri" başlıklı Kürtçe paneli, geniş bir katılımla başladı. Cizre’deki tarihi mekan ve camilerin ziyaret edilmesi ile başlayan etkinlik, Meydanbaşı Camii’nde kılınan öğle namazı sonrası Dicle Nehri kenarındaki tarihi Cizre Kalesi Mir Bahçesi’nde devam etti. Panele Batman Üniversitesi, Siirt Üniversitesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Bingöl Üniversitesi, Diyarbakır Dicle Üniversitesi, Mardin Artuklu Üniversitesi, Zaho Üniversitesi ve Duhok Üniversitesi’nden birçok akademisyen katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan panelde günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Banga Heq dergisinden Abdussamed Yalçın yaptı. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Nurullah Kurt’un yaptığı panelde Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Prof. Dr. Nesim Sönmez ve Dr. Wahid Sindi, Melaye Ciziri’nin hayatını, ilmini, medrese yaşantısını, divanını Kürtçe bir sunum ile katılımcılara anlattı. Programda Melaye Ciziri ile ilgili kitabı da bulunan araştırmacı-yazar Abdullah Yaşın’a plaket verildi.
Beyoğlu’nda "Kuşbakışı Filistin" Sergisi’ne özel tur düzenlendi
05 Ekim 2025 Pazar - 16:50 Beyoğlu’nda "Kuşbakışı Filistin" Sergisi’ne özel tur düzenlendi Avrupa Miras Günleri etkinlikleri kapsamında Beyoğlu’nda "Kuşbakışı Filistin" Sergisi Arapça Sergi Turu düzenlendi. Bu özel turda, arşiv belgeleri ve sanat eserleriyle Filistin’in tarihini, yaşadığı yıkımı ve süregelen direnişi katılımcılara aktarıldı. Beyoğlu Belediyesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Avrupa Miras Günleri etkinliklerinde, İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin de unutulmadı. Kültürel mirasın korunması ve paylaşılması adına büyük önem taşıyan etkinlikler kapsamında "Kuşbakışı Filistin" Arapça Sergi Turu gerçekleştirildi. Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED) ve A. M. Qattan Vakfı iş birliğiyle düzenlenen özel tur, Reem Ja‘rour rehberliğinde yapıldı. Katılımcılar, serginin altı bölümünü oluşturan arşiv malzemeleri ve çağdaş sanat eserleri hakkında detaylı bilgi aldı. Beyoğlu Belediyesi Başkan Vekili Sefer Karaahmetoğlu da bu özel tura katıldı. Sergi, Gazze’deki katliamı gözler önüne seriyor İlk kez 2021’de Ramallah’taki A. M. Qattan Vakfı’nda izleyiciyle buluşan "Kuşbakışı Filistin" sergisi, özgün tasarım diline sadık kalınarak İstanbul’a taşındı. ANAMED’deki versiyonunda ise Osmanlı dönemine odaklanan eklemelerle genişletilen sergi, Ortadoğu’daki yıkım, Gazze’deki katliam ve bölgedeki savaş teknolojilerinin etkilerini de ele alıyor. Arşiv fotoğrafları, mektuplar, videolar, sanat çalışmaları ve enstalasyonlarla zenginleşen sergi, Osmanlı’nın son döneminden Britanya manda rejimine, İsrail kolonyalizmine ve günümüzdeki Filistin direnişine kadar farklı tarihsel kırılmaları konu ediniyor. Sergi ayrıca teknoloji ile kuşbakışı izleme arasındaki ilişkiyi sorguluyor ve Filistin’in çok katmanlı yapısını gözler önüne seriyor. Sergide eserleri bulunan sanatçılar arasında Amer Shomali, Dia’ Azzeh, Forensic Architecture, Gian Spina, Jack Persekian, Kamal Jaafari, Mahmoud Alhaj, Mohanad Yaqubi, Nida Sinnokrot, Raed Helou, Sophie Halabi ve daha birçok isim yer alıyor.
Malatya Kültür Yolu Festivali’nde ilk gün heyecanı
05 Ekim 2025 Pazar - 11:44 Malatya Kültür Yolu Festivali’nde ilk gün heyecanı İlk kez Türkiye Kültür Yolu Festivali rotasında yer alan Malatya’da festivalin ilk gününde gerçekleşen birbirinden renkli etkinliklere ilgi yoğundu. Festival kapsamında, şehrin dört bir yanında yayılan farklı disiplinlerden sergiler kenti adeta yaşayan bir sanat galerisine dönüştürdü. Antalya Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenen "Anadolu’nun Renkleri" konseri, Malatya Kongre ve Kültür Merkezi Kemal Sunal Salonu’nda sanatseverlerle buluştu. Solistler Şen Sılay Erman, Işılay Meriç Karataş, Erdi Can Aybaş ve Muhammet Yusuf Yıldız’ın Anadolu’nun köklü türkülerini modern bir müzikal dille yeniden yorumladığı konsere piyanist Onur Altıparmak’ın tınıları eşlik etti. Ubeydullah Sezikli ve Elif Avcı, Malatya Kongre ve Kültür Merkezi Fahri Kayahan Salonu’nda gerçekleştirdikleri performansla dinleyicileri manevi bir atmosferde buluşturdu. Fotoğraf tutkunları için düzenlenen "FotoMaraton Malatya" ve "FotoMaraton Çocuk" etkinliklerinde, her yaştan onlarca fotoğrafçı festivalin en özel karelerini yakalamak için yarıştı. "Arslantepe’de 65 Yıllık Araştırma: Orduzu’dan UNESCO’ya ve Ötesine Bir Yolculuk" başlıklı konferans, Malatya Müzesi Arslantepe Karşılama Merkezi’nde gerçekleştirildi. Prof. Dr. Marcella Frangipane, Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli ve Dr. Öğr. Üyesi Varlık İndere, Arslantepe Höyüğü’ne dair bilimsel birikimlerini ve yıllara yayılan kazı deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Çocukların festivali başladı Malatya 100. Yıl Kent Parkı’nda kurulan, birbirinden renkli aktivitelerin, atölye çalışmalarının, sahne gösterilerinin, tiyatroların, oyun alanlarının ve daha birçok etkinliğin yer aldığı "Çocuk Köyü" minik misafirlerini ağırlamaya başladı. Çocuklar festivalin ilk gününde "Özgür Özgülgün ile Tarihe Yolculuk" etkinliğinde tarihe keyifli bir pencereden bakarken "Rafadan Tayfa" çocuk tiyatrosu ile en sevdikleri çizgi film kahramanlarını sahnede canlı izleme fırsatı buldu. Çocuklar, Malatya Park Yeşil Sinema’da gerçekleşen TÜRSAK ile 21. Çocuk Filmleri Festivali kapsamında gerçekleşen atölyeler ve film gösterimleri ile sinema sanatını keşfettikleri yeni deneyimler yaşadı. "Hayal Tuncer ile Hikaye Serüveni" Parlak Gelecekler Derneği iş birliğiyle Malatya 100. Yıl İl Halk Kütüphanesi’nde minikleri hayal gücüyle dolu bir yolculuğa çıkardı. Sanat sokağı taştı Festival kapsamında Malatya Park AVM’ye yerleştirilen piyanolarda gençler, "Sen de Çal" projesi kapsamında yeteneklerini sergilerken "Sen de Söyle" kabininde ise Malatya’nın yeni yıldızı olabilmek için ilk adımlarını attı. Sanat Sokağı ve Kernek Meydanı’nda kurulan sokak sahnede genç müzisyenler performanslarını dinleyicilerle buluşturdu.
Eker, Sanko Sanat Galerisi’nde sergi açtı
05 Ekim 2025 Pazar - 11:34 Eker, Sanko Sanat Galerisi’nde sergi açtı Fatoş Tatar Eker, "Benim Yolculuğum" isimli sergisini SANKO Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşturdu. Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, sergi açılışında yaptığı konuşmadaGaziantep’in geçmiş dönemde de sanat, sanatçılar ve sanatseverler açısından özel bir şehir olduğunu belirterek, "Gaziantep gastronomi ve sanayi şehri olmanın dışında aynı zamanda sanat şehridir" dedi. Gaziantep’te sergi açmak çok özel Fatoş Tatar Eker ise sergilediği eserlerinde tasavvufun soyut ve modern sanatla buluştuğu, kendi ruhundan yansıyan renklerin tuvalde birer hikâyeye dönüştüğünü söyledi. Çalışmalarında doku olarak kullandığı dantellerin eserlerine kattığı zarafetin fark oluşturduğunu anlatan Eker, "Suluboya tekniğiyle çalıştığım İstanbul manzaralarının da sanatseverlerde farklı bir vizyon oluşturduğuna inanıyorum" dedi. Çocukluğundan beri renkler, çizgiler ve fırçanın tuvalde bıraktığı izlerle kendini anlatmaya çalıştığını ifade eden Eker, "Zaman zaman hayatın koşuşturması, sorumluluklarım, annelik sorumluluğum ve günlük yaşam yoğunluğu bu yolculuğu yavaşlatsa da resim sanatı hep gönlümdeydi. Eserlerim birer resimden ziyade yaşamımın farklı dönemlerinden izler, hislerim, özlemlerim ve umutlarımın yansımasıdır. Köklerim ve anılarım Gaziantep’te, eserlerimi burada sergileyip sanatseverler ile buluşturmak benim için çok özel anlam taşıyor" şeklinde konuştu. Eserlerini Gaziantepli sanatseverlerle buluşturmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Eker, "Eserlerime ev sahipliği yapan SANKO Sanat Galerisi Yönetimine teşekkür ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı. Gaziantep Lisesi Mezunları Vakfı Başkanı Emin İnce de SANKO Sanat Galerisi’nin birbirinden değerli sanatçıları Gaziantepli sanatseverler ile buluşturduğunu hatırlatarak, "Sanayi yatırımlarının yanı sıra sosyal sorumluluk projeleriyle de Gazi şehrimize ve ülkemize katkı sunan Konukoğlu Ailesi ve SANKO yönetimine teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, ve Gaziantep Lisesi Emekli Tarih Öğretmeni Sabri Turan, SANKO Holding adına "Zeugma Fırat’ın Gerdanlığı" isimli yayını Fatoş Eker Tatar’a takdim etti. Sergi açılışına SANKO Park AVM Genel Müdürü Sait Can Gizir, SANKO Sanat Galerisi Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Halil Çiçek ve sanatseverler katıldı. Sergi açılışında Trio Ton Müzik Grubu da sanatseverlere müzik dinletisi sundu. Müzisyenlerin seslendirdiği eserlere Fatoş Tatar Eker de şarkıları ile eşlik etti. (LO-Y) Fatoş Tatar Eker’in 35 eserinin yer aldığı "Benim Yolculuğum" isimli sergi SANKO Park AVM üçüncü katta bulunan SANKO Sanat Galerisi’nde 24 Ekim 2025 tarihine kadar her gün 12.00-20.00 arasında gezilebilecek. FATOŞ TATAR EKER Fatoş Tatar Eker, 1970 yılında Berlin’de doğdu. 5 yaşındayken ailesiyle birlikte Gaziantep’e dönüş yaptı. İlk, orta ve lise eğitim ve öğretimini Gaziantep’te tamamladı. Üç çocuk annesi olan Eker, mevcut yeteneklerini geliştirmek için birtakım eğitimler almaya başladı. Eşinin işleri ve kendi çalışmalarından dolayı Gaziantep, İstanbul ve Almanya’da yaşıyor. Eker, resim çalışmaları dışında Türk sanat müziği ile de amatör olarak ilgileniyor. İlk kişisel sergisini İstanbul Akatlar Kültür Merkezinde 2019 yılında açan sanatçı, İstanbul, Gaziantep ve yurtdışında birçok karma sergi ile 2023 yılında ArtAnkara ve ArtContactİstanbul Uluslararası fuarlarına katıldı. Modern soyut çalışmaları benimseyen sanatçı, akrilik ve suluboya tekniği ile yaptığı eserlerinden oluşan sergisini Gaziantep’te ilk kez sanatseverler ile buluşturdu.
Unutulmaya yüz tutan sokak oyunları ’Sokak Oyunları Festivali’nde canlandı
05 Ekim 2025 Pazar - 10:47 Unutulmaya yüz tutan sokak oyunları ’Sokak Oyunları Festivali’nde canlandı Ankara Keçiören Belediyesi, unutulmaya yüz tutan sokak oyunlarını canlandırmak için ’Sokak Oyunları Festivali’ni düzenledi. Keçiören Belediyesi ile Sokak Oyunları Federasyonu iş birliğiyle, unutulmaya yüz tutan sokak oyunlarını yeniden canlandırmak ve yeni nesillere aktarmak amacıyla ’Sokak Oyunları Festivali’ gerçekleştirildi. Festival, Yeşiltepe Pazar Yeri’nde gerçekleştirilirken etkinlik boyunca çocuklar; seksek, yumurta yarışı, halat çekme, çuval yarışı, at tut atışı, misket, ip atlama ve topaç gibi geleneksel oyunlarda doyasıya eğlendi. "Ailelerimiz ve çocuklarımız için keyifli etkinlikler düzenlemeye devam edeceğiz" Geleneksel değerleri gelecek nesillere aktarmak için eğlenceli bir etkinliğe ev sahipliği yaptıklarını belirten Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, "Geleneksel sokak oyunlarımızı çocuklarımızla buluşturduğumuz için mutluyuz. Çocuklarımız hem eğlendi hem de geçmişten gelen değerlerimizi yaşattı. Çocuklarımızın mutluluğu, bizim için en büyük ödül. Keçiören’de her zaman ailelerimiz ve çocuklarımız için böyle keyifli etkinlikler düzenlemeye devam edeceğiz" dedi. Yarışmalar düzenlendi, hediyeler verildi Festival alanı, çocukların neşesi ve heyecanı ile renkli görüntülere sahne oldu. Aileler de çocuklarının mutluluğuna ortak olurken, etkinlik boyunca düzenlenen yarışmalarda dereceye giren çocuklara uçurtma ve topaç gibi nostaljik hediyeler verildi. Etkinlik, hem çocuklara unutulmaz bir gün yaşattı hem de geleneksel sokak oyunlarının yaşatılmasına katkı sağladı. Etkinlikte çocuklara patlamış mısır ve pamuk şekeri de ikram edildi.
98 yaşındaki Haldun Dormen, ’Hisseli Harikalar Kumpanyası’ ile rekor kırdı
05 Ekim 2025 Pazar - 10:18 98 yaşındaki Haldun Dormen, ’Hisseli Harikalar Kumpanyası’ ile rekor kırdı Tiyatro efsanesi Haldun Dormen, 98 yaşında yönetmen koltuğuna oturarak ’Hisseli Harikalar Kumpanyası’nı yeniden sahneye taşıdı. İzmir’de Sahne Tozu Tiyatrosu’nda kapalı gişe oynayan müzikal, hem seyirci rekoru kırdı hem de Türk tiyatro tarihinde bir ilke imza attı. Türk tiyatrosunun efsane ismi Haldun Dormen, 98 yaşında yönetmen koltuğuna oturarak "Hisseli Harikalar Kumpanyası" müzikalini yeniden sahneye taşıdı. İzmir’de Sahne Tozu Tiyatrosu’nda perde açan oyun, kapalı gişe oynayarak seyirci rekoru kırdı. 1980 yılında müzikal oyun olarak sahnelenen, 1988’de ise TRT 1’de Haldun Dormen’in yönetmenliğinde televizyon dizisi haline gelen "Hisseli Harikalar Kumpanyası", bu kez İzmirli tiyatroseverlerle buluştu. Usta sanatçı Haldun Dormen’in yazıp yönettiği yapım, uzun yıllar sonra yeniden büyük bir prodüksiyonla tiyatro sahnesine taşındı. Oyun öncesinde seyirciler, usta yönetmenle fotoğraf çektirip sohbet etme fırsatı buldu. Gösteri, izleyicilerin tezahüratları eşliğinde başladı. Her replikte kahkahalara boğulan seyirci oyunu izlerken keyif dolu anlar yaşadı. Tam 101 kostümle sergilenen dev prodüksiyon seyircilerden tam not aldı. Oyun sonunda Haldun Dormen de sahneye çıkarak ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’nın unutulmaz şarkısını seyircilerle birlikte tekrar tekrar söyledi. Oyun kadrosu seyirciler tarafından ayakta alkışlandı. "Bir 100 sene daha çalışmak istiyorum" Gösteri öncesinde konuşan Haldun Dormen, büyük bir mutluluk içinde olduğunu belirterek, "Çok sevinçliyim çünkü çok sevdiğim bir oyun. İnşallah yine çok beğenilecek. Tezahüratla karşılandık, bu beni çok mutlu ediyor. 98 yaşında olduğumu hatırlatıp duruyorsunuz ama ne gerek var, bir 100 sene daha çalışmak istiyorum, Allah kısmet ederse" dedi. "Bu bir rekor, Türkiye’de bir ilk" Sahne Tozu Tiyatrosu Kurucusu Çağlar İşgören ise oyunun kendisi için özel bir anlam taşıdığını ifade ederek, "Hisseli Harikalar Kumpanyası ilk sahnelendiğinde ben yeni doğmuştum. Bugün kendi tiyatromda, hocam Haldun Dormen’in yönetiminde bu oyunu sahnelemek tarifsiz bir duygu. 98 yaşında bir yönetmenin böyle bir büyük müzikali yönetmesi Türkiye’de bir ilk. Bu aslında Cumhuriyetimizin 103. yılına doğru ilham veren bir rekor" dedi. "Çocukluk hayalim gerçek oldu" Oyunun müzik direktörü Serpil Günseli ise çocukken bu müzikali izleyip büyülendiğini söyleyerek, "Küçükken babamla Hisseli Harikalar Kumpanyası’nı izlemiştim ve ‘bir gün bu müzikalde çalışmak istiyorum’ demiştim. Yıllar sonra Haldun Dormen’le yollarımız kesişti. 30 yıldır birlikte çalışıyoruz. 35 yıl sonra bu eserin yeniden sahnelenmesinde yer almak kalbime dokunan bir mutluluk" dedi. Günseli, oyunun müziklerinin Erol Evgin’in seslendirdiği unutulmaz şarkılardan oluştuğunu hatırlatarak, "Sahne Tozu Tiyatrosu İzmir’e imzasını atmış bir tiyatro. Burada olmak, bu efsanevi oyunu yeniden canlandırmak bizim için gurur verici" diye konuştu. Haldun Dormen’in yönetmenliğinde yeniden hayat bulan "Hisseli Harikalar Kumpanyası", yeni sezonda da İzmir’de seyirciyle buluşmaya devam edecek.
Hayatını kaybeden sanatçıların sazları "Yaşayan İnsan Hazinesi" ödüllü Bedel’e emanet
05 Ekim 2025 Pazar - 10:05 Hayatını kaybeden sanatçıların sazları "Yaşayan İnsan Hazinesi" ödüllü Bedel’e emanet Burdur’da 40 yıldır babasından öğrendiği gibi müzik aletlerini yapan ve çeşitli çalgılardan oluşan bir koleksiyon meydana getirdiği evinin bir kısmını müzeye dönüştürüp 2017 yılında Yaşayan İnsan Hazinesi unvanına layık görülen, 2020 yılında yapılan törenle ödülünü alan Mehmet Bedel, hayatını kaybetmiş sanatçıların sazlarını alarak koleksiyon oluşturuyor. Burdur’da yaşayan Mehmet Bedel (61), çocukluğunda babasından öğrendiği müzik aletleri yapımına 40 yıldır devam ediyor. Türkiye’nin dört bir yanına ürettiği müzik aletlerini gönderen Bedel, çeşitli çalgılardan oluşan bir koleksiyon meydana getirdi ve evinin bir kısmını müzeye dönüştürdü. Bedel, 2017 yılında UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında UNESCO Bilim Kurulu tarafından verilen Yaşayan İnsan Hazinesi unvanına layık görüldü ve 2020 yılında yapılan törenle ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı. Hem müzik aletlerini yapan hem de çalan Bedel, iki oğluna da sanatını aktardı. Şimdilerde hayatını kaybetmiş sanatçıların sazlarını alan Bedel, atölyesinin bir odasını koleksiyon haline getirdi. Çöpe atılmaktan kurtardığı sazları koleksiyon haline getiren Bedel’in hedefi daha düzenli bir şekilde eserleri sergilemek istiyor. Bu sayede hem Teke yöresinde kullanılan sazların unutulmasının önüne geçeceğini ifade eden Bedel, sazlara yapımcıların isimlerini vererek yaşatmak istiyor. "Nesilden nesile, kuşaktan kuşağa kültürümüzü taşıyoruz" Babası sayesinde müzik aletlerini yapımına başladığını belirten Mehmet Bedel, "Babam müzik aletleri yapıyordu. Tabii ki ondan bizde de bu istek oluştu. Küçük yaşlarda babamı dinleyerek bizde de heves başladı. Daha sonrasında ben yapmaya başladım. Ortaokul ve lisede de yaparak ve aynı zamanda çalarak bu işi daha sonrasında işim haline getirdim. Talepler artıkça da biz de yoğun çalışma başladı. Sipsi başta olmak üzere çoban kavalı ağırlıkla o şekilde devam etti. Sonrasında da yapıp Türkiye’nin dört bir yanına göndermeye başladık. 40 yıldır da atölye ortamında müzik aletleri yapmaya devam ediyorum. Ben babamdan öğrendiğim gibi 2 çocuğum da başladı. 2 oğlum da hem yapıyor hem de çalıyor. Nesilden nesile, kuşaktan kuşağa bu kültürümüzü taşıyoruz" dedi. "Sazların kimisini eskiciden, hurdacıdan topladım" Koleksiyona başlama hikayesinin 30 yıl öncesine dayandığını söyleyen Bedel, "Koleksiyona babamın yaptığı bağlama ile başladım. Ondan sonra eski kişilerin bu sazları tabii ki çalan kişilerin vefat etmesi üzerine ben de bunları elde etmeye başladım. Bunların kıymetini bilmiyorlar. Kimisini eskiciden, hurdacıdan topaldım. Bu şekilde toplamaya başladım ve bir koleksiyon oldu. Sadece burada olanlar değil, başka yerlerde de sazlarım var. Bunları önümüzdeki günlerde düzenli bir şekilde sergilemek istiyorum. Bunları koleksiyon olarak bir yerde sergilemek istiyorum" şeklinde konuştu. "Çöpe atılacak olan sazları toplayıp yapımcıların isimleriyle yaşatmak istiyorum" Koleksiyonunda her türlü müzik aletinin olduğunu belirten Bedel, "Koleksiyonumda nefesli sazların her türlüsü var. Artık bu durum bizim Teke yöresini de aştı. Ulusal boyda sazlar vardı. Yurt dışından koleksiyonuma sazlar da geldi. Benim asıl amacım yerli ve Teke yöresinde kullanılan sazlar. Çeşit olarak da nefesli, yaylı, vurmalı, telli gibi her türlü saz var. Ben de bu sazları bu şekilde topluyorum. Yaşlı bir sanatçımızın sazı vardı, yakınları çöpe atmış. Ben çöpe atılacak olan sazları toplayıp yapımcıların isimleri ile yaşatmak istiyorum" diye konuştu.