Yerel Haberler
Mersin
Mersin’de çilekte kış hasadı: Bahçede kilogramı 130 TL 16 Aralık 2025 Salı - 12:17:14 Mersin’in Anamur ilçesinde önemli çilek üreticileri kış mevsiminde de hasat yaparken fiyatının bahçede 130 TL olduğu belirtildi. Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden Mersin’in Anamur ilçesinde kış mevsiminde de ılıman geçen iklim şartları nedeniyle çilek üretimi sürüyor. Muz üretiminin ilk sırada yer aldığı ilçenin birçok noktasında üreticiler çilek de yetiştiriyor. İlçeye bağlı Güleç Mahallesi’nde çilek üretimi de yöre sakinlerinin önemli bir geçim kaynağı haline geldi. Kış mevsiminde bahçelerde özel olarak hazırlanan örtülü alanlarda çıkan fidelerin daha sonra üzerleri açılıyor. Kış mevsiminde olunmasına rağmen bölgede açıkta çilek hasadı yapılmaya devam ediyor. "Bir dönüm maliyeti 150 bin TL" 10 dönümlük bahçesinde üretim yapan Rasim Uktar, ancak karşılığını zor aldıklarına dikkat çekti. Anamur çileğinin doğal ve aromasıyla çok güzel olduğuna değinen Uktar, üreticisi için de geleceğinin iyi olmasını istedi. Çileğin maliyetine de dikkat çeken Uktar,"Çileğin bir fidesi 15 TL. Bir dönüm çileğin ekimi, dikimi ve damlama sistemiyle birlikte maliyeti yaklaşık 150 bin lira. Şu anda çileklerimiz de 130 liraya alıcı buluyor" dedi. Türkiye’deki 650 bin ton çileğin yaklaşık 260 bin tonu Mersin genelinde üretiliyor. Şu anda bahçede 100 ile 130 lira arasında alıcı bulan çileğin pazar ve marketlerde ise 250 ile 300 TL arasında satılması dikkat çekiyor.
16 Aralık 2025 Salı - 11:07 MERCEK’te çelik kaynak ustaları yetişiyor Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığına bağlı MERCEK Mesleki Eğitim Merkezlerinde, sektörlerin ihtiyaç duyduğu alanlara yönelik mesleki kurslar aralıksız sürüyor. Tırmıl Sanayi Sitesinde faaliyet gösteren MERCEK Mesleki Eğitim Merkezinde verilen çelik kaynak eğitimi ile kursiyerlere mesleki beceriler kazandırılırken, eğitim süreci sonunda uluslararası geçerliliğe sahip Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) belgesi veriliyor. Büyükşehir Belediyesi Tırmıl MERCEK Sorumlusu Mustafa Asilhan Özkan, kursların temel amacının nitelikli iş gücü yetiştirmek ve istihdam olanaklarını artırmak olduğunu söyledi. MERCEK’te Çelik Kaynak, Makine Bakım Onarım, İnşaat Boyacısı ile Mobilya İmalat ve Montaj kurslarının verildiğini belirten Özkan, "Çelik Kaynak Kursumuz şu an 18’inci döneminde. Bu dönemde 39 kursiyerimiz var, bunların 5’i kadın. Alanında uzman eğitmenlerimizle hem teorik hem de uygulamalı eğitimler veriyoruz" dedi. Eğitimlerde iş sağlığı ve güvenliği, çelik kaynak teknikleri, malzeme kullanımı ve saha uygulamalarının yer aldığını kaydeden Özkan, "Çelik burunlu ayakkabı, koruyucu eldiven, kaynak gözlüğü gibi ekipmanların tamamı Büyükşehir Belediyemiz tarafından ücretsiz karşılanıyor. Eğitim 2 ay sürüyor ve sonunda kursiyerler MYK sınavına giriyor. Başarılı olanlar istihdam havuzumuza dahil ediliyor. Mezun olanlar sektörde büyük ölçüde iş bulabiliyor" diye konuştu. Özkan ayrıca kurslara ücretsiz servis imkanı sağlandığını ve cumartesi günleri de eğitim verildiğini sözlerine ekledi. MERCEK’te Metal Eğitmeni olarak görev yapan Mahmut Uyanık ise "2 ay süren eğitimlerin ardından kursiyerlerimiz MYK belgesi almaya hak kazanıyor. Bu belge uluslararası geçerliliğe sahip. Kursiyerler belge sayesinde yurt içi ve yurt dışında iş başvurusu yapabiliyor, vize süreçleri de kolaylaşıyor" ifadelerini kullandı. Kursiyerlerden Burcu Mortaş, mesleğin geleceğinin açık olduğunu düşündüğü için eğitime katıldığını belirterek, "Donanımlı eğitmenlerimiz var, tüm imkanlar sağlanıyor. Zorlandığımız anlar oluyor ama meslek olarak ilerlemek istiyorum" dedi. Elif Özüer ise "Erkeklerin yaptığı bir mesleği kadınlar neden yapmasın diyerek kursa katıldım. Eğitimler keyifli ve öğretici. Bu alanda ilerlemeyi hedefliyorum" şeklinde konuştu.
16 Aralık 2025 Salı - 10:42 Ocakoğlu: "Su, ortak geleceğimiz için daha verimli kullanılmalı" Tarsus Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kasım Ocakoğlu, Türkiye’nin son yılların en kurak dönemlerinden birini yaşadığına dikkat çekerek, özellikle sanayideki kontrolsüz su tüketiminin büyük bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Ocakoğlu, tek bir endüstriyel soğutma kulesinin günde yaklaşık 3 bin 300 kişinin bir aylık su ihtiyacına denk suyu tükettiğini açıkladı. Türkiye’nin 2025 yılına ciddi bir kuraklıkla girdiğini belirten Prof. Dr. Ocakoğlu, İstanbul’da baraj doluluk oranlarının yüzde 30’un altına düştüğünü, İzmir’de bazı barajlarda bu oranın yüzde 5’e kadar gerilediğini, Konya Ovası’nda ise obruk tehlikesinin arttığını hatırlattı. Çukurova Bölgesi için de benzer risklerin söz konusu olduğunu ifade etti. Ocakoğlu, su krizinin yalnızca yağış azlığından değil, yanlış ve plansız su yönetiminden kaynaklandığını vurguladı. Kuraklık tartışmalarında genellikle tarımsal sulamanın gündeme geldiğini belirten Ocakoğlu, sanayideki yüksek su tüketiminin ise çoğu zaman göz ardı edildiğini söyledi. Ocakoğlu, "Tek bir endüstriyel soğutma kulesi, günde yaklaşık 500 ton suyu buharlaşma ve atık suyla kaybediyor. Bu miktar, yaklaşık 830 ailenin yani 3 bin 300 kişinin bir aylık temel su ihtiyacına eşit" dedi. Adana, Mersin ve Tarsus hattında sanayinin büyük ölçüde yer altı sularını kullandığını belirten Ocakoğlu, bu durumun uzun vadede ciddi riskler doğurduğunu ifade etti. Ocakoğlu, "Kısa vadede ekonomik görünen kuyu suyu kullanımı, yer altı su seviyelerini hızla düşürüyor, tuzlanmayı artırıyor ve toprak yapısını bozuyor. Konya Ovası’nda 600’den fazla obruk oluştu. Benzer bir tehlike Çukurova için de söz konusu" diye konuştu. Sanayinin durdurulmasının değil, dönüştürülmesinin gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ocakoğlu, çözüm önerilerini ise şu başlıklar altında topladı: "Daha verimli ve kapalı devre soğutma sistemlerine geçilmesi, arıtılmış atık suların yeniden kullanılması ve sanayide yer altı suyu kullanımının sıkı şekilde denetlenmesi." Bazı firmaların modern sistemlerle yüzde 50’ye varan su tasarrufu sağladığını belirten Ocakoğlu, bu dönüşümün artık bir tercih değil zorunluluk olduğunu dile getirdi. Açıklamalarını ünlü astronom Carl Sagan’ın ’soluk mavi nokta’ benzetmesiyle tamamlayan Ocakoğlu, "Dünya, yedeği olmayan tek yuvamız. Gelecek nesillere susuz bir dünya değil, yaşanabilir bir mavi nokta bırakmak için şimdi harekete geçmeliyiz" diyerek kamuoyunu sorumluluk almaya çağırdı.
16 Aralık 2025 Salı - 10:19 Trafik sigortasında ’sürücü temelli’ sistem iddiası Son günlerde basında yer alan ve 1 Ocak 2026 itibarıyla yürürlüğe gireceği öne sürülen ’sürücü temelli trafik sigortası’ modeliyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Özhedef Sigorta Kurucu Ortağı Abdulcelil Alkış, kamuoyuna yansıyan bilgilerin henüz resmi bir düzenlemeye dayanmadığını vurguladı. Alkış, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) tarafından yayımlanmış herhangi bir tebliğ, genelge ya da Resmi Gazete kararı bulunmadığını belirterek, mevcut sistemin aynen devam ettiğini söyledi. "Hasarsızlık hakkı araçla birlikte kaybolmamalı" Sürücü temelli bir sistemin muhtemel etkilerine ilişkin görüşlerini paylaşan Alkış, "Bugün yürürlükte olan sistem araç bazlı. Sürücü aracını sattığında, yıllarca kazandığı hasarsızlık indirimini de kaybediyor. Oysa bu hak, aracın değil sürücünün davranışının sonucu. Sürücü temelli bir model hayata geçirilirse, bu yapısal adaletsizlikler ortadan kalkabilir" dedi. Kurallara uyan sürücülerin ödüllendirilmesi gerektiğini vurgulayan Alkış, "Riskli davranış sergileyen sürücüler ise gerçek maliyetleriyle karşılaşmalı. Sigorta sisteminin temel mantığı da budur" ifadelerini kullandı. "Sigorta sadece fiyatlayan değil, güvenliği artıran bir mekanizma olmalı" Basına yansıyan iddialar arasında yer alan eğitim ve rehabilitasyon uygulamalarına da değinen Alkış, sigortanın yalnızca prim hesaplayan bir yapı olarak görülmemesi gerektiğini söyledi. Alkış, "Riskli sürücüler için sadece yüksek prim uygulamak yeterli olmayabilir. Psikoteknik değerlendirme, zorunlu eğitim ve davranış geliştirme programları gibi önleyici adımlar, trafik güvenliğine daha kalıcı katkı sunabilir. Bu yaklaşım cezalandırıcı değil, rehabilite edici olmalıdır" diye konuştu. Basına yansıyan iddialar Henüz resmi olarak doğrulanmamış iddialara göre, ilerleyen dönemde trafik sigortasında araç bazlı hasarsızlık sistemi yerine sürücü kimliği ve sürüş geçmişini esas alan bir yapı gündeme gelebilir. Bu modelde; hasarsızlık indirimi ve sürprim uygulamalarının plaka yerine sürücünün T.C. kimlik numarası ve risk profiline bağlanması, iyi sürücüler için daha avantajlı primler, sık kazaya karışan sürücüler için ek yükümlülükler uygulanması konuşuluyor. Sektörel veriler dikkat çekiyor Türkiye Sigorta Birliği’nin geçmiş dönemlerde paylaştığı verilere göre, trafikteki araçların yaklaşık yüzde 80’i hasarsızlık indiriminden yararlanırken, toplam hasar maliyetlerinin büyük bölümünün yüzde 20’lik riskli sürücü grubundan kaynaklandığı belirtiliyor. Ayrıca 2024 yılında trafik sigortası hasar maliyetlerinin, artan yedek parça ve işçilik giderleri nedeniyle yüzde 70’in üzerinde yükseldiği ifade ediliyor. Yetkililer, kamuoyunda oluşabilecek yanlış algılara karşı uyarıda bulunarak, şu an için zorunlu trafik sigortasında herhangi bir sistem değişikliği olmadığını vurguluyor. Poliçe yenilemeleri mevcut basamak yapısına göre devam ediyor.
Türkiye’nin 6’ıncı sondaj gemisi Taşucu Limanı’na yanaştı
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:17 Türkiye’nin 6’ıncı sondaj gemisi Taşucu Limanı’na yanaştı Türkiye’nin deniz filosuna kattığı 6’ıncı sondaj gemisi ’West Dorado’, Mersin’in Taşucu Limanı’na yanaştı. Geminin limana yanaşma anı dron ile görüntülendi. Türkiye’nin satın aldığı 6’ıncı sondaj gemisi bu sabah Mersin’e ulaştı. Sabahın erken saatlerinde Silifke ilçesine bağlı Taşucu Limanı açıklarına demirleyen gemi, işlemlerinin tamamlanmasının ardından limana yanaştı. Geminin limana yanaşma anı, Silifkeli fotoğraf sanatçısı Nadir Köksoy tarafından dron ile görüntülendi. Yedinci nesil 6’ıncı sondaj gemisinin Taşucu Limanı’nda yaklaşık 2 ay süren bir çalışma sonrası hazır hale getirilerek Karadeniz’e gönderileceği öğrenildi. Öte yandan deniz filosuna katılan ’West Dorado’nun ikizi ’West Draco’nın 228 metre uzunluğunda ve 42 metre genişliğindeki Taşucu Limanı’nda kırmızı beyaz renklere boyanarak, üzerine Türk bayrağı işlenen 5’inci sondaj geminin hazırlıklarında ise sona yaklaşıldığı öğrenildi. "2026 yılında keşif amaçlı 6 tane yeni sondaj planlıyoruz" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar gemilerle ilgili 3 gün önce yaptığı açıklamada, "Sondaj gemilerimiz 4 tane Karadeniz’de şu anda çalışan Fatih, Yavuz, Kanuni ve Abdülhamit Han gemilerimiz. Onlara bir tane Mersin Taşucu’nda beşinci gemimiz zaten gelmişti. Şimdi Karadeniz’de görev yapacak yedinci nesil 6’ıncı sondaj gemimiz de Mersin’de olacak. Yaklaşık 1-2 aylık bir operasyona ihtiyaç var. Ondan sonra da Karadeniz’de görevine başlayacak mevcut üretimimizi arttırmanın yanında Karadeniz’de 2026 yılında keşif amaçlı 6 tane yeni sondaj planlıyoruz" demişti.
Mersin’de belediye, kronik hastaların hobi bahçesini yıkacak iddiası
04 Aralık 2025 Perşembe - 11:07 Mersin’de belediye, kronik hastaların hobi bahçesini yıkacak iddiası Mersin’de kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşlar ve koruyucu ailelerin rehabilitasyon amaçlı kullandığı Avrupa Birliği destekli 1. Etap Hobi Bahçesinin, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mezitli Belediyesi tarafından boşaltılıp yıkılacağı iddiası tepkiye neden oldu. Kullanıcılar, alanın tedavi süreçleri için hayati önem taşıdığını belirterek kararın geri çekilmesini talep etti. Merkez Mezitli ilçesi Akdeniz Mahallesi’nde 2017 yılında Avrupa Birliği desteğiyle kanser hastaları, kronik rahatsızlığı bulunan bireyler, engelliler, gaziler ve emeklilerin rehabilitasyon amaçlı kullanabilmesi için oluşturulan 1. Etap Hobi Bahçesi, dönemin Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan tarafından ihtiyaç sahiplerine tahsis edildi. Yaklaşık 33 bahçeden oluşan alanda kullanıcıların toprakla uğraşarak vakit geçirebildiği, sebze ve meyve ekebildiği, tedavi süreçlerine destek sağlayabildiği ve günlük yaşam içinde nefes alabildiği bir yer haline geldi. Aynı yıl Mustafa - Azize Boyraz çifti, böbrek yetmezliği bulunan K.Y. isimli kız çocuğuna koruyucu aile oldu. Baba Boyraz, K.Y.’ye böbreğini vererek nakil gerçekleştirdi ve bu nedenle 2017 yılında ‘Yılın Babası’ seçildi. Plaket, dönemin Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan tarafından takdim edildi. Boyraz ailesine, kızlarının tedavi süreci ve rehabilitasyonu için 1. Etap Hobi Bahçesi’nden bir yer tahsis edildi. Aile, 2017’den bu yana bahçede üretim yaparak hem kızlarının hem de diğer kullanıcıların toprakla uğraşarak destek bulduğunu ifade etti. İddiaya göre, mevcut Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer, 30 Kasım tarihinde bahçe kullanıcılarına tebligat gönderdi. Tebligatta 1. Etap Hobi Bahçesinin boşaltılması istendi ve Aralık itibarıyla yıkımın başlayacağı bildirilmesi üzerine Boyraz ailesi ve bahçeyi kullanan diğer kullanıcılar tarafından tepki gösterildi. Kullanıcılar, hobi bahçesinin yıllardır kronik hastalıkları bulunan vatandaşlara rehabilitasyon amacıyla hizmet verdiğini belirterek yıkım kararının geri çekilmesini talep etti. "Ahmet Serkan Tuncer’in burayı yıkıp çocuk parkı yapacağını söylüyor" Anne Azize Boyraz, 2017’den bu yana hobi bahçesinde kronik rahatsızlığı bulunan diğer ailelerle birlikte emek verdiklerini ifade ederek, "Bahçedeki tüm kullanıcılar kronik rahatsızlığı olan kişilerden oluşuyor. Ancak sadece bir önceki başkanın yaptığı bir hizmet olduğu için, mevcut başkanımız Ahmet Serkan Tuncer’in burayı yıkıp çocuk parkı yapacağını söylüyor. Buranın bir kısmı Devlet Su İşleri’ne bağlı. Burası zaten kronik hastalıkları olan insanlar için nefes almaları için, terapi için yapılmış bir yer. Başkanımız neden yıkıyor burayı" ifadelerine yer verdi. "Tedavilerinde büyük katkıları olduğu düşünülerek yapılmış bir yer" Hobi bahçesinde yaklaşık 33 alan bulunduğunu hatırlatan Boyraz, buranın kronik hastalıkları olan kişiler için tedavilerine destek sağlayan bir yer olduğuna dikkat çekti. Boyraz, "Burası kronik hastalıkları olan, kanser ve engelli olan kişilere tahsis edilen bir yer. Tamamen tedavi ve vakit geçirmeleri açısından. Yeşillikle, toprakla uğraşmaları, tedavilerinde büyük katkıları olduğu düşünülerek yapılmış bir yer. Ve gerçekten de biz kendi adımıza söyleyelim, ben kızımla bunun çok büyük faydasını gördüm, diğer arkadaşlarımız da keza aynı şekilde" şeklinde konuştu. "Bir avuç toprak, bunu bizim elimizden almasın" Başkan Tuncer’in alanı yıkmak istediğini öne süren Boyraz, "Şimdiki başkanımız Ahmet Serkan Tuncer burayı yıkmak istiyor. Çocuk parkı yapacakmış. Zaten mevcut sitelerin hepsinde çocuk parkı var. Yani bir avuç toprak, bunu bizim elimizden almasın. Biz burada ağaçlar yetiştirdik. Yeşile zaten hasretiz. Ormanlar yanıyor. Yani bir karış yer, neden başkanımız bize bunu çok görüyor? Ve biz bunun yıkılmaması için elimizden gelen her şeyi yapacağız, mücadelemiz de sonuna kadar devam edecek"diye konuştu. Bir önceki dönem belediye başkanı Neşet Tarhan’ın yaptığı çalışmaları, mevcut başkan Tuncer’in yıkmakla uğraştığını iddia eden Boyraz, eksi başkanın eşine verdiği plakete değinerek"Herşeyi yıkmakla uğraşırken 2017’de bir önceki belediye başkanımız Neşet Tarhan eşime verdiği ‘Yılın Babası’ plaketini sanırım şu anki belediye başkanı Ahmet Serkan Tuncer unuttu. Bunu da biz kendisine iade edelim, belki kendisinin daha çok işine yarayacaktır" diye konuştu. "Başkan bizleri ciddiye almadı" Öte yandan, CHP Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer’e ilettikleri taleplere dönüş alamadıklarını da sözlerine ekleyen Boyraz, "Başkanımıza talepler iletildi fakat hiçbir şekilde başkan bizleri ciddiye almadı"diyerek sözlerini tamamladı.
Mersin’de kadın radyocuların hikayesine ışık tutan belgesel gösterimi
04 Aralık 2025 Perşembe - 10:23 Mersin’de kadın radyocuların hikayesine ışık tutan belgesel gösterimi Mersin Sinema Ofisinin düzenlediği gösterimde, kadın radyocuların mücadelesini anlatan ‘Biz Radyoyu Çok Sevdik’ belgeseli Mersinlilerle buluştu. Gösterimin ardından yönetmenlerin katıldığı söyleşi yoğun ilgi görürken, izleyiciler belgeselin zamansal yolculuğunda duygusal anlar yaşadı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Mersin Sinema Ofisi tarafından düzenlenen ‘Biz Radyoyu Çok Sevdik’ isimli belgeselin gösterimi, Mersinlilerin yoğun katılımına sahne oldu. Kadın radyocuların mücadelesine ışık tutan belgeselin gösteriminin ardından yönetmenler Prof. Dr. Nazan Haydari, Prof. Dr. Özden Cankaya ve Öğretim Üyesi Dr. Cem Hakverdi ile yapılan söyleşide ise kadın radyocuların mücadelesi, Türkiye’de radyoculuğun yeri ve belgeselcilik üzerine merak edilen sorular yanıtlandı. Mersinliler, kadın radyocuların öyküsü ile zamansal yolculuğa çıktı Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayında gerçekleştirilen gösterimde salonu dolduran Mersinliler, 1970’lerin öyküsünü bugüne taşıyan belgesele tam not verdi. Radyoda görev almak için sınava girerek, 70’li yıllarda çalışan kadınların döneme tanıklığı da gözler önüne seriliyor. Dönemin radyoculuğuna, politik olaylarına, kadınların radyoculuk mesleğinde yaşadıklarına belgesel aracılığıyla tanıklık eden izleyiciler, zamansal yolculuğa çıkarak duygusal anlar yaşadı. İzleyicide derin izler bırakan belgesel ayakta alkışlandı. Gösterime katılan yönetmenler Prof. Dr. Nazan Haydari, Prof. Dr. Özden Cankaya ve Öğretim Üyesi Dr. Cem Hakverdi, gösterimin ardından yapılan söyleşide soruları yanıtladı. Moderatörlüğünü Prof. Senem Duruel Erkılıç’ın yaptığı söyleşiye, TRT Radyoda aynı yıllarda görev yapan Nursel Duruel de katılarak yorumlarını aktardı. Sözlü tarih çalışması olarak başlayan ve belgesel ile beyazperdeye aktarılan kadın radyocuların hikayesini anlatan yönetmenler, Mersinli izleyenlerin yoğun katılımından duydukları memnuniyeti dile getirerek teşekkürlerini sundu. "Kentte böylesi kıymetli çalışmaların olması çok önemli" Yakın tarihe ışık tutan böyle bir belgeselin gösterimini gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger, belgeseli izlerken duygulandığını belirtti. Belgeseli izlemekten büyük keyif aldığını sözlerine ekleyen Özdülger, "O dönemi tekrar hatırlamak, yaşanılan güzellikleriyle beraber zorluklarına da şahit olmak gerçekten çok anlamlıydı ve beni çok etkiledi. O dönemin çok kıymetli prodüktörleriyle ve belgeselin yapımcılarıyla beraber olmanın, onları dinlemiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum" dedi. Kentte böylesi kıymetli çalışmaların olmasının önemine de değinen Özdülger, "Mersin Sinema Ofisi olarak bu çalışmalara devam edeceğiz. Şehrimizin genelinde kültür ve sanat anlamında yapılan tüm çalışmaların Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak destekçisiyiz ve bunun için büyük gurur duyduğumuzu da ifade etmek istiyorum. Bu çalışmaya destek ve emek veren herkese çok teşekkür ediyorum" sözlerini kaydetti. "Mersinlilere, kadın radyocuların mücadelelerini anlatmak istedik" Belgeselin yönetmen ve yapımcılarından Prof. Dr. Özden Cankaya, belgeselin yolculuğunun sözlü tarih çalışması olarak başladığını belirterek, "Bunu bir toplumsal hafıza çalışması olarak kabul ettiğimiz için Türkiye’nin yakın geçmişindeki radyo tarihine bir katkıda bulunmak amacıyla çok çeşitli festivallere katılıyoruz. Mersin Büyükşehir Belediyesinin bizi davet etmesinden dolayı çok mutlu olduk. Mersin’de yaşayanlara da yakın tarihimizde kadın radyocuların mücadelelerini anlatmak için geldik ve gördüğümüz ilgiden çok mutlu olduk" diye konuştu.
Mersin’de Hobi Parkı yeni sezona hazır
04 Aralık 2025 Perşembe - 10:14 Mersin’de Hobi Parkı yeni sezona hazır Mersin Büyükşehir Belediyesinin Toroslar’daki Hobi Parkında kış hazırlıkları tamamlandı. Belediye ekiplerinin bakım çalışmaları ve kullanıcıların kışlık ekimleriyle park, yeni sezonda da vatandaşlara doğayla iç içe bir yaşam alanı sunmaya hazır hale geldi. Büyükşehir Belediyesinin Toroslar ilçesinde kurduğu Hobi Parkında kış hazırlıkları tamamlanarak, yeni sezon için kapılar aralandı. Şehir yaşamının yoğun temposundan uzaklaşıp doğayla buluşmak isteyen vatandaşların uğrak noktası haline gelen park, hem belediye ekiplerinin hem de kullanıcıların kendi alanlarında yaptığı çalışmalarla kışa hazır hale geldi. Arpaçsakarlar Mahallesi’nde 16 bin 600 metrekarelik alanda kurulan Hobi Parkı, Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığının düzenli bakım çalışmalarıyla 4 mevsim yaşayan bir merkez olmayı sürdürüyor. Ekipler; kış öncesi çim biçme, budama, yabani ot temizliği, ilaçlama ve sulama gibi bakım hizmetlerini tamamladı. Böylece parkın yeşil alanları, kış aylarında da düzenli ve sağlıklı görünümünü sürdürüyor. Hobi Park’ta kış hazırlıkları tamamlandı Parkta kendilerine ait kulübe ve ekim alanına sahip vatandaşlar da hazırlık sürecine katılarak, kışlık sebzelerinin tohumlarını toprakla buluşturdu. Marul, maydanoz, nane, dereotu, pırasa, karnabahar, brokoli, kırmızı ve beyaz lahana, havuç, turp ve patates gibi sebzeleri dikerek kendi üretim alanlarında zaman geçiren kullanıcılar, hem doğayla temas kurmanın hem de günlük streslerinden uzaklaşmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ediyor. Birçok vatandaş, şehir merkezinin gürültüsünden uzaklaşarak, kendi sebze ve meyvelerini üretmenin kendilerine terapi gibi geldiğini belirtiyor. Kış sezonu boyunca da açık olan park, vatandaşların hem üretip hem de dinlenebileceği bir yaşam alanı sunmayı sürdürecek. "Vatandaşlarımız kışlık sebzelerinin tohumlarını ektiler" Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığına bağlı Park Bahçeler Proje Şube Müdürlüğünde Birim Şefi ve Peyzaj Mimarı olarak görev yapan Şeniz İşcan Ateş, Hobi Parkında yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Ateş, "Kışa hazırlık için alanda bulunan ağaçların ve çit bitkilerinin budamaları ile genel ot temizliği yapıldı. Çim biçme ve sulama çalışmaları rutin olarak zaten yapılıyor. Burada en büyük hazırlığımız budama çalışmaları oluyor. Ağaçları kışa hazırlıyoruz. Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı olarak, vatandaşlarımızla birlikte kış hazırlıklarımızı tamamladık" dedi. Vatandaşların da kış için çeşitli hazırlıklar yaptıklarını sözlerine ekleyen İşcan, "Vatandaşlarımız tarafından yapılan kışa hazırlık çalışmaları daha fazla oluyor. Onların kendi alanlarında yaz boyu yetiştirdikleri sebze türleri değişiyor. Şimdi marul, maydanoz, soğan gibi kışlık bitkilerin tohumlarını ektiler. Vatandaşlarımız bu bahçelere sahip olmaktan dolayı çok memnunlar ve burada çok keyifli vakit geçiriyorlar" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 6’ıncı sondaj gemisi Mersin’e ulaştı
04 Aralık 2025 Perşembe - 10:09 Türkiye’nin 6’ıncı sondaj gemisi Mersin’e ulaştı Türkiye’nin deniz filosuna kattığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı Karadeniz’de görev yapacak 6’ıncı sondaj gemisi ’West Dorado’ Mersin’e geldi. Türkiye’nin satın aldığı 6’ıncı sondaj gemisi Mersin’e ulaştı. Gemi, Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Taşucu Limanı açığına demirledi. Yedinci nesil 6’ıncı sondaj gemisi Taşucu Limanı’nında yaklaşık 2 ay süren bir çalışma sonrası hazır hale getirilerek Karadeniz’e gönderileceği öğrenildi. Öte yandan deniz filosuna katılan West Dorado’nın ikizi ’West Draco’nın 228 metre uzunluğunda ve 42 metre genişliğindeki Taşucu Limanı’nda kırmızı beyaz renklere boyanarak, üzerine Türk bayrağı işlenen 5’inci sondaj geminin hazırlıklarında ise sona yaklaşıldığı öğrenildi. "2026 yılında keşif amaçlı 6 tane yeni sondaj planlıyoruz" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar gemilerle ilgili 3 gün önce yaptığı açıklamadai "Sondaj gemilerimiz 4 tane Karadeniz’de şu anda çalışan Fatih, Yavuz, Kanuni ve Abdülhamit Han gemilerimiz. Onlara bir tane Mersin Taşucu’nda beşinci gemimiz zaten gelmişti. Şimdi Karadeniz’de görev yapacak yedinci nesil 6’ıncı sondaj gemimiz de Mersin’de olacak. Yaklaşık 1-2 aylık bir operasyona ihtiyaç var. Ondan sonra da Karadeniz’de görevine başlayacak mevcut üretimimizi arttırmanın yanında Karadeniz’de 2026 yılında keşif amaçlı 6 tane yeni sondaj planlıyoruz" demişti.
Türkiye’nin 6. sondaj gemisi Mersin’e ulaştı
04 Aralık 2025 Perşembe - 10:07 Türkiye’nin 6. sondaj gemisi Mersin’e ulaştı Türkiye’nin deniz filosuna kattığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı Karadeniz’de görev yapacak 6. sondaj gemisi West Dorado Mersin’e geldi. Türkiye’nin satın aldığı 6’ıncı sondaj gemisi Mersin’e ulaştı. Gemi, Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Taşucu Limanı açığına demirledi. Taşucu Limanı’nında hazır hale getirilmesi için yaklaşık 2 ay süren bir çalışma yapılacak yedinci nesil 6. sondaj geminin hazır olmasının ardından Karadeniz’e gönderileceği öğrenildi. Öteyandan deniz filosuna katılan West Dorado’nın ikizi ’West Draco’nın 228 metre uzunluğunda ve 42 metre genişliğindeki Taşucu Limanı’nda kırmızı beyaz renklere boyanarak, üzerine Türk bayrağı işlenen 5. sondaj geminin hazırlıklarında ise sona yaklaşıldığı öğrenildi. "2026 yılında keşif amaçlı 6 tane yeni sondaj planlıyoruz" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar gemilerle ilgili 3 gün önce yaptığı açıklamada:" Sondaj gemilerimiz 4 tane Karadeniz’de şu anda çalışan Fatih, Yavuz, Kanuni ve Abdülhamit Han gemilerimiz. Onlara bir tane Mersin Taşucu’nda beşinci gemimiz zaten gelmişti. Şimdi Karadeniz’de görev yapacak yedinci nesil 6. sondaj gemimiz de Mersin’de olacak. Yaklaşık 1-2 aylık bir operasyona ihtiyaç var. Ondan sonra da Karadeniz’de görevine başlayacak mevcut üretimimizi arttırmanın yanında Karadeniz’de 2026 yılında keşif amaçlı 6 tane yeni sondaj planlıyoruz" demişti.