Yerel Haberler
Mersin
Başkan Seçer: "Şehrin sorunlarını, çözüm yollarını en iyi bilen, orada yaşayan vatandaştır" 10 Aralık 2025 Çarşamba - 15:47:26 Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, katıldığı sempozyumda demokratik ve sosyal belediyeciliğin kentlerin ihtiyaçlarına göre şekillenen önemli bir yönetim anlayışı olduğunu belirterek, yerel yönetimlerin halkla birlikte çözüm üretmesinin önemini vurguladı. Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, bu yıl ‘Demokratik ve Sosyal Belediyecilik’ ana konusu ile düzenlenen ve Türkiye Belediyeler Birliği ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi iş birliğiyle gerçekleştirilen ‘7. Ulusal Yerel Yönetimler Sempozyumu’na katıldı. Sempozyum ile demokratik ve sosyal belediyecilik anlayışının nasıl güçlendirilebileceği ve yeniden yapılandırılabileceğine dair konuya ilgi duyan tüm kesimleri bir araya getirmek amaçlanıyor. "Sempozyumun sonunda alınacak olan çıktılar bir el feneri görevi görecek" Konuşmasında, bir arada olmanın önemine değinen Başkan Seçer, farklı fikirleri dinlemenin belediye başkanlığı görevinde önemli olduğuna değindi. Seçer, "6,5 yıldır belediye başkanlığı görevinde bulunuyorum ve şunu öğrendim; sizden daha iyi bilen biri vardır. Onu dinlemek, onların deneyimlerinden yararlanmak lazım. Bu kapsamda, bu bir araya gelişler çok önemli. İnsanları dinlemek, deneyimlerinden yararlanmak lazım diye düşünüyorum" sözlerine yer verdi. "Demokrasi, yerel yönetimlerde başlayan kutsal bir kavramdır" Halk iradesinin gerçek anlamda tecelli ettiği makamların başında belediye başkanlığı ve muhtarlık olduğunu vurgulayan Seçer, belediye başkanlarının bir siyasi partiyi temsilen seçime girmesinin ötesinde belediye başkanının hüviyetinin, halktaki itibarının ve toplumdaki algısının seçimlere etki ettiğini söyledi. Demokrasinin ilk olarak bu kurumlarda başlayan kutsal bir kavram olduğunu ifade eden Seçer, "Beraber yaşadığınız toplumda demokrasi ile ortaklaşıyorsunuz, yaşam alanınızı, o alanı nasıl sevk ve idare edeceğini beraber belirliyorsunuz. Katılımcı demokrasiyi siyasiler çok kullanılır. Hepimiz demokrasiye aşığız ama göreve geldiğimiz zaman ne hikmetse demokrasiden uzaklaşırız. Hemen demokrasi gider, ‘en iyisini ben bilirim’ gelir" diyerek, böyle bir yönetim anlayışının doğru olmadığını vurguladı. "Şehrin sorunlarını, çözüm yollarını en iyi bilen, orada yaşayan vatandaştır" TBB Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Türkiye’nin iz düşümü olan Mersin’de katılımcı demokrasiyi güçlendirmek için yaptıkları iyi uygulama örneklerinden bahseden Seçer, ‘Kente Sözümüz Var’ toplantılarına değindi. Kentte var olan her kurum, kuruluş, sivil toplum örgütü, meslek odaları, sendikalar ve kooperatiflerle ‘Kente Sözümüz Var’ toplantıları kapsamında bir araya geldiklerini söyleyen Seçer, "Yılda 2 kez, her bir toplantı en az 4-5 saat sürmek kaydıyla insanları dinliyoruz ve bunu zevkle yapıyoruz. Bilmediğimiz birçok şeyi o kitlelerden öğreniyoruz. Bir şehirde şehrin sorunlarını, çözüm yollarını en iyi bilen, orada yaşayan vatandaştır. Sizin belediyeye, bir kurumdan transfer ettiğiniz bürokrat değildir. O sadece vatandaşın sizden talep ettiği ve ‘Bu sorunu yaşıyorum’ dediği sorunun çözüm yollarını bilir. Bunu bilimsel olarak bilir, uygulama deneyimi varsa ikisini harmanlar çözüm yolu üretir ama asıl bilen orada yaşayan insanlardır" dedi. "STK temsilcileri bir siyasetçinin iyi ve kötü gününde yanında dimdik duran yol arkadaşlarıdır" Büyükşehir Belediyesinin, Mersin’e Değer Katanlar (MEDEKA) Projesine de değinen Seçer, kentte kültürel ve sanatsal faaliyet yürütmek isteyen STK’ların tarafsız ve eşit bir şekilde desteklenmesi için bu kurulu hayata geçirdiklerini söyledi. MEDEKA’nın 12 ayrı kuruldan oluştuğunu ve Mersin’de yapılan bütün etkinliklerde önemli bir rol oynadığını ifade eden Seçer, bu kurulların içerisinde alanında uzman olan sivil toplum temsilcilerinin yer aldığını belirtti. Sivil toplum temsilcilerinin siyasetçilerin iyi ve kötü gününde yanında duran yol arkadaşları olduğunu söyleyen Seçer, "Şehre dair kararları ortak aldığınız için sonuç kötü çıkarsa onlar sizi savunuyor, çünkü birlikte almışsınız. İyi çıkarsa bunun mutluluğunu beraber paylaşıyorsunuz. Sizin şehirde seçmen kitleniz ile iletişiminizi kuruyor, fahri görevli oluyor. Sivil toplum örgütleri bizim yönetim anlayışımızda bu derece önemli" dedi. "Sivil toplum kuruluşlarına kapılarımızı açtık" Büyükşehirlerde en önemli konuların başında imar çalışmalarının geldiğini ifade eden Seçer, yapılan her çalışmada rant konusuna dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Mersin’de önceki yılların imar çalışmalarında yaşananları örnek göstererek, ilgili kurumlar ve odalar ile kurulan ilişkiyi dile getiren Seçer, "Mersin 30 yıldır plansız şehirleşen bir kent. Tam 30 yıldır Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediye başkanları anlaşamıyor, 1/5000’lik planlar yapılamıyordu. Şehir Plancıları Odasına, Mimarlar Odasına, İnşaat Mühendisleri Odasına, Mersin Barosuna dedik ki; ‘Çalışmaları başlatıyoruz, size de kapıları açıyoruz, beraberce yapalım’. Meclisin büyük kısmı olmamasına rağmen kavgasız, gürültüsüz, amasız, fakatsız bir şekilde planları yapabiliyorsunuz. Çünkü kapıları açmışsınız, sivil toplumu da bunu ortak etmişsiniz" ifadelerini kullandı. "Sosyal adaletsizliğin karşısında sosyal politikalar var" Sosyal politikaların her kentin kendi özgün yapısı doğrultusunda şekillendiğine değinen Seçer, projelerin de buna göre dizayn edilebileceğini belirtti. Sosyal politikaların kapsayıcılığının altını çizen Seçer, "Biz Sosyal Politikalar Ofisini kurduk. Sosyal politikalar çok geniş bir tanım. Bunun içerisinde, yaptığınız destekler, dayanıklı kentler oluşturma hedefi, başta kadınlar olmak üzere üreticilerle kırsal kalkınma, yaş almış ve kimsesiz insanlara yarenlik etmek, çocuklar ve özel insanlar var. Bu kocaman dünyanın hepsi sosyal politikalardır" diye konuştu. "Türkiye’de belediyecilik, sosyal politikalardan azade düşünülemez" Seçer, Sosyal Politikalar Ofisinin tüm belediyeler arasında proje aktarımı sağlayarak en iyi hizmet kalitesini ortaya çıkarmaya yardımcı olduğunu söyledi. Sosyal politikaların daireler bazında bir arada tutularak bütçelerinin bu doğrultuda hazırlandığını ifade eden Seçer, "Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı, Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığının yanı sıra Tarımsal Hizmetler Dairesini de bunun içine koyuyoruz, çünkü kırsal kalkınmaya yönelik desteklerimizi burada sürdürüyoruz" dedi. Seçer 2025 yılı bütçesi yapılırken dolar bazında 2019’dan bugüne kadar söz konusu dairelerin bütçelerinin 6 kat artarak yüzde 600 seviyelerine yükseldiğini belirlediklerini kaydetti. 3 gün sürecek olan 7. Ulusal Yerel Yönetimler Sempozyumu’nun çok değerli sonuçlar ortaya koyacağını belirten Seçer, "Sempozyumun; demokrasimizin, belediyelerimizin ve aynı zamanda merkezi hükümetin sosyal politikalarının güçlenmesine çok büyük katkılar yapacağını umut ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
10 Aralık 2025 Çarşamba - 14:09 Anamur’da lojman projesi için imzalar atıldı Mersin’in Anamur ilçesinde yargı mensupları için 33 dairelik modern lojman projesinin alım sözleşmesi imzalandı. Anamur’da uzun yıllardır yargı mensuplarının karşı karşıya kaldığı lojman sorunu Adalet Bakanlığı ve Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı’nın (ATGV) güçlü desteğiyle çözüme kavuşacağı bildirildi. 33 dairelik modern lojman projesinin alım sözleşmesi imzalanarak, ilçedeki adli personelin yaşam standartlarını yükseltecek önemli bir adım atıldı. Anamur Başsavcısı Tanju Çatlı’nın yoğun çabaları ve koordinasyonuyla kısa sürede hayata geçirilen projenin ilçedeki yargı mensuplarına hem güvenli hem de konforlu bir yaşam alanı sunmayı hedeflediği ifade edildi. Projeye ilişkin açıklamalarda bulunan Anamur Cumhuriyet Başsavcısı Tanju Çatlı, sürecin Anamur adliyesi için tarihi bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Başsavcı Çatlı "Anamur Adliyesine bugün 33 adet lojman alım sözleşmesini imzalayarak meslektaşlarımızın barınma sorununu, Adalet Bakanımız Yılmaz Tunç’un kıymetli emek ve iradeleriyle tamamen çözmüş bulunmaktayız. İlçemiz için büyük önem taşıyan bu yatırımın hayırlı olmasını diliyorum" dedi. Sürece katkı sunan tüm kurum ve kişilere teşekkür eden Başsavcı Çatlı,"Bu süreçte bizlere destek olup sorunun tamamen sona ermesinde her zaman yanımızda olan Adalet Bakan Yardımcımız Ramazan Can’a, büyük emekleri ve destekleri nedeniyle Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Yönetim Kuruluna, ATGV Genel Müdür Yardımcıları Ünal Önür ve Recep Yoğun’a şahsım, kıymetli meslektaşlarım ve Anamur Adliyesi adına şükranlarımı sunarım. Projemizin adliyemize ve Anamur’a hayırlı olmasını temenni ederim”diyerek sözlerini tamamladı.
10 Aralık 2025 Çarşamba - 12:06 Yurt dışına yağ diye su göndereceklerdi Mersin’in Akdeniz ilçesinde bir depoya düzenlenen operasyonda, yurt dışına ’ayçiçeği yağı’ diye satılmak üzere hazırlanan 3 bin 650 adet 20 litrelik su ve yağ karışımı dolu bidon ele geçirildi. Olayla ilgili yasal işlem başlatıldı. Akdeniz Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Zabıta Müdürlüğüne gelen ihbar üzerine Adana-Mersin yolu Huzurkent mevkiinde bulunan bir depoya operasyon düzenlendi. Depoda yapılan aramalarda, ayçiçeği yağı etiketiyle ambalajlanmış ancak içi su-yağ karışımıyla doldurulduğu belirlenen 3 bin 650 adet 20 litrelik bidon bulundu. Zabıta ekiplerinin Akdeniz İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile koordineli yürüttüğü çalışmada, şüpheli bidonlardan alınan numuneler laboratuvara gönderildi. Analizlerde tüm ürünlerin yağ yerine su-yağ karışımı içerdiği tespit edildi. Ürünlerin yurt dışındaki firmalara gerçek ayçiçeği yağı gibi pazarlanmak üzere hazırlandığı belirlendi. Akdeniz Belediyesi Zabıta Müdürü Ufuk Sivaslıoğlu, halk sağlığını ve tüketici güvenliğini tehdit eden her türlü girişimle mücadele ettiklerini belirterek, "Depoda yaptığımız incelemelerde bidonlara ayçiçeği yağı yerine su konduğunu gördük. Ambalaj üzerindeki bilgilerde firmanın sahte olduğunu tespit ettik. Ürünlerin tamamına el koyarak geri dönüşüm tesisine göndereceğiz. Sahte firmayı maliyeye bildireceğiz ve sürecin takipçisi olacağız" dedi. Sivaslıoğlu, firmanın da sahte olduğunu ifade etti. Ele geçirilen sahte ürünlerin piyasa değerinin milyonlarca lira olduğu değerlendirilirken, olayla ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Mersin’de maaşlarını alamayan işçiler, adliye önünde açıklama yaptı
05 Aralık 2025 Cuma - 09:51 Mersin’de maaşlarını alamayan işçiler, adliye önünde açıklama yaptı Mersin Serbest Bölge’de aylardır maaşlarını alamadıklarını öne süren yaklaşık 170 tekstil işçisi, işverenleri hakkında farklı bir suçtan görülen duruşma sırasında adliye önünde toplandı. İşçiler, geçtiğimiz aylarda mağduriyetlerini basına dile getiren bazı çalışanların müstehcen fotoğraflarla tehdit edildiğini de iddia etti. Merkez Akdeniz ilçesi Serbest Bölge’de faaliyet gösteren bir tekstil atölyesinde çalışan yaklaşık 170 işçi, 7 aydır maaşlarını alamadıklarını, patronlarının üretim makinelerini gece yarısı götürerek ortadan kaybolduğu iddia ederek Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet dilekçesi verdi. İşçilerin şikayeti sürerken hakkında başka bir suçtan dava açılan işletme sahibi M.A.Ö.’nün duruşması görülürken, işçiler yaşadıkları mağduriyeti duyurmak için Mersin Adliyesi önünde bir araya geldi. Adliye önünde toplanan işçiler, basın açıklaması yaparak kendileriyle ilgili sürecin hızlandırılmasını talep etti. Grup adına konuşan mağdurlardan Sevda Akpınar, Mersin Serbest Bölge’de bir tekstil atölyesinin patronunun mağdur ettiği 170 çalışandan biri olduğunu ifade ederek, "7 aydır maaşlarımızı alamadık. 5 ay önce bir basın açıklaması yaptık. O açıklamadan sonra, bizi mağdur eden firmaya iş sağlayan dağıtıcı firma ile görüştük. Görüşmede, M.A.Ö. ve eşi H.Ö.’nün kendilerinden 100 bin adet işin parasını aldıklarını, şirket hesaplarının bloke olduğunu söyleyerek ödemeyi H.Ö.’nün şahsi hesabına yönlendirdiklerini öğrendik" şeklinde konuştu. "Müstehcen fotoğraflarla tehdit etti iddiası" Akpınar, patronları tarafından tehdit edildiklerini de öne sürerek, "Daha önce atölye önünde basına verdiğimiz röportajlardan sonra M.A.Ö. ve eşi H.Ö. tarafından tehdit edildik. Röportaj veren arkadaşlarımızı içeri attırmakla tehdit ettiler. Bazı kadın arkadaşlarımı müstehcen fotoğraflarla tehdit etti. Bu fotoğrafları, 170 kişinin olduğu WhatsApp grubuna atarak şantaj yapmaya çalıştı. Çalışanları korkutmak için ifşa edeceğini söyledi" diye konuştu. Mağdurların uzun süre şikayetçi olmaya çekindiğini belirten Akpınar, daha sonra topluca savcılığa başvurduklarını söyledi. Akpınar, "Biz mağdurlar olarak uzun bir süre şikayetçi olamadık çünkü diğer arkadaşlarımızın ifşa edilmesinden korktuk. Bir süre sonra Mersin Cumhuriyet Savcılığı’na toplu şekilde şikayette bulunduk. İşverenimizin kaçışı aylardır planladığını öğrendik. Aktif olarak kullandığımız üretim makinelerini aylar öncesinden satmış, faturalarını kesmiş. Bu bir iflas değil, bu bir dolandırıcılıktır" dedi. Mağdurlardan Reyhan Sevim ise, M.A.Ö.’nün Mersin Adliyesi’nde duruşması olduğunu belirterek, "Bu dolandırıcının buradan elini kolunu sallayarak çıkmasını istemiyoruz. Dışarda herhangi bir bireyin bir lirası bile çalındığında hemen hırsızlıktan yakalanıp tutuklanırken, nasıl oluyor da 170 kişinin maaşlarını çalıp kaçan şahıs bir süredir elini kolunu sallayarak gezebiliyor" diye konuştu. Öte yandan mağdur işçilerin, geçtiğimiz günlerde işveren M.A.Ö.’nün eşi H.Ö. ile sokakta karşılaştıkları ve alacaklarını talep etmeleri üzerine kısa süreli bir sözlü tartışma yaşandığı öğrenildi. O anlar, işçilerden birinin cep telefonu kamerasıyla kaydedildiği öğrenildi.
Türkiye’nin 6’ıncı sondaj gemisi Taşucu Limanı’na yanaştı
04 Aralık 2025 Perşembe - 12:17 Türkiye’nin 6’ıncı sondaj gemisi Taşucu Limanı’na yanaştı Türkiye’nin deniz filosuna kattığı 6’ıncı sondaj gemisi ’West Dorado’, Mersin’in Taşucu Limanı’na yanaştı. Geminin limana yanaşma anı dron ile görüntülendi. Türkiye’nin satın aldığı 6’ıncı sondaj gemisi bu sabah Mersin’e ulaştı. Sabahın erken saatlerinde Silifke ilçesine bağlı Taşucu Limanı açıklarına demirleyen gemi, işlemlerinin tamamlanmasının ardından limana yanaştı. Geminin limana yanaşma anı, Silifkeli fotoğraf sanatçısı Nadir Köksoy tarafından dron ile görüntülendi. Yedinci nesil 6’ıncı sondaj gemisinin Taşucu Limanı’nda yaklaşık 2 ay süren bir çalışma sonrası hazır hale getirilerek Karadeniz’e gönderileceği öğrenildi. Öte yandan deniz filosuna katılan ’West Dorado’nun ikizi ’West Draco’nın 228 metre uzunluğunda ve 42 metre genişliğindeki Taşucu Limanı’nda kırmızı beyaz renklere boyanarak, üzerine Türk bayrağı işlenen 5’inci sondaj geminin hazırlıklarında ise sona yaklaşıldığı öğrenildi. "2026 yılında keşif amaçlı 6 tane yeni sondaj planlıyoruz" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar gemilerle ilgili 3 gün önce yaptığı açıklamada, "Sondaj gemilerimiz 4 tane Karadeniz’de şu anda çalışan Fatih, Yavuz, Kanuni ve Abdülhamit Han gemilerimiz. Onlara bir tane Mersin Taşucu’nda beşinci gemimiz zaten gelmişti. Şimdi Karadeniz’de görev yapacak yedinci nesil 6’ıncı sondaj gemimiz de Mersin’de olacak. Yaklaşık 1-2 aylık bir operasyona ihtiyaç var. Ondan sonra da Karadeniz’de görevine başlayacak mevcut üretimimizi arttırmanın yanında Karadeniz’de 2026 yılında keşif amaçlı 6 tane yeni sondaj planlıyoruz" demişti.
Mersin’de belediye, kronik hastaların hobi bahçesini yıkacak iddiası
04 Aralık 2025 Perşembe - 11:07 Mersin’de belediye, kronik hastaların hobi bahçesini yıkacak iddiası Mersin’de kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşlar ve koruyucu ailelerin rehabilitasyon amaçlı kullandığı Avrupa Birliği destekli 1. Etap Hobi Bahçesinin, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mezitli Belediyesi tarafından boşaltılıp yıkılacağı iddiası tepkiye neden oldu. Kullanıcılar, alanın tedavi süreçleri için hayati önem taşıdığını belirterek kararın geri çekilmesini talep etti. Merkez Mezitli ilçesi Akdeniz Mahallesi’nde 2017 yılında Avrupa Birliği desteğiyle kanser hastaları, kronik rahatsızlığı bulunan bireyler, engelliler, gaziler ve emeklilerin rehabilitasyon amaçlı kullanabilmesi için oluşturulan 1. Etap Hobi Bahçesi, dönemin Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan tarafından ihtiyaç sahiplerine tahsis edildi. Yaklaşık 33 bahçeden oluşan alanda kullanıcıların toprakla uğraşarak vakit geçirebildiği, sebze ve meyve ekebildiği, tedavi süreçlerine destek sağlayabildiği ve günlük yaşam içinde nefes alabildiği bir yer haline geldi. Aynı yıl Mustafa - Azize Boyraz çifti, böbrek yetmezliği bulunan K.Y. isimli kız çocuğuna koruyucu aile oldu. Baba Boyraz, K.Y.’ye böbreğini vererek nakil gerçekleştirdi ve bu nedenle 2017 yılında ‘Yılın Babası’ seçildi. Plaket, dönemin Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan tarafından takdim edildi. Boyraz ailesine, kızlarının tedavi süreci ve rehabilitasyonu için 1. Etap Hobi Bahçesi’nden bir yer tahsis edildi. Aile, 2017’den bu yana bahçede üretim yaparak hem kızlarının hem de diğer kullanıcıların toprakla uğraşarak destek bulduğunu ifade etti. İddiaya göre, mevcut Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer, 30 Kasım tarihinde bahçe kullanıcılarına tebligat gönderdi. Tebligatta 1. Etap Hobi Bahçesinin boşaltılması istendi ve Aralık itibarıyla yıkımın başlayacağı bildirilmesi üzerine Boyraz ailesi ve bahçeyi kullanan diğer kullanıcılar tarafından tepki gösterildi. Kullanıcılar, hobi bahçesinin yıllardır kronik hastalıkları bulunan vatandaşlara rehabilitasyon amacıyla hizmet verdiğini belirterek yıkım kararının geri çekilmesini talep etti. "Ahmet Serkan Tuncer’in burayı yıkıp çocuk parkı yapacağını söylüyor" Anne Azize Boyraz, 2017’den bu yana hobi bahçesinde kronik rahatsızlığı bulunan diğer ailelerle birlikte emek verdiklerini ifade ederek, "Bahçedeki tüm kullanıcılar kronik rahatsızlığı olan kişilerden oluşuyor. Ancak sadece bir önceki başkanın yaptığı bir hizmet olduğu için, mevcut başkanımız Ahmet Serkan Tuncer’in burayı yıkıp çocuk parkı yapacağını söylüyor. Buranın bir kısmı Devlet Su İşleri’ne bağlı. Burası zaten kronik hastalıkları olan insanlar için nefes almaları için, terapi için yapılmış bir yer. Başkanımız neden yıkıyor burayı" ifadelerine yer verdi. "Tedavilerinde büyük katkıları olduğu düşünülerek yapılmış bir yer" Hobi bahçesinde yaklaşık 33 alan bulunduğunu hatırlatan Boyraz, buranın kronik hastalıkları olan kişiler için tedavilerine destek sağlayan bir yer olduğuna dikkat çekti. Boyraz, "Burası kronik hastalıkları olan, kanser ve engelli olan kişilere tahsis edilen bir yer. Tamamen tedavi ve vakit geçirmeleri açısından. Yeşillikle, toprakla uğraşmaları, tedavilerinde büyük katkıları olduğu düşünülerek yapılmış bir yer. Ve gerçekten de biz kendi adımıza söyleyelim, ben kızımla bunun çok büyük faydasını gördüm, diğer arkadaşlarımız da keza aynı şekilde" şeklinde konuştu. "Bir avuç toprak, bunu bizim elimizden almasın" Başkan Tuncer’in alanı yıkmak istediğini öne süren Boyraz, "Şimdiki başkanımız Ahmet Serkan Tuncer burayı yıkmak istiyor. Çocuk parkı yapacakmış. Zaten mevcut sitelerin hepsinde çocuk parkı var. Yani bir avuç toprak, bunu bizim elimizden almasın. Biz burada ağaçlar yetiştirdik. Yeşile zaten hasretiz. Ormanlar yanıyor. Yani bir karış yer, neden başkanımız bize bunu çok görüyor? Ve biz bunun yıkılmaması için elimizden gelen her şeyi yapacağız, mücadelemiz de sonuna kadar devam edecek"diye konuştu. Bir önceki dönem belediye başkanı Neşet Tarhan’ın yaptığı çalışmaları, mevcut başkan Tuncer’in yıkmakla uğraştığını iddia eden Boyraz, eksi başkanın eşine verdiği plakete değinerek"Herşeyi yıkmakla uğraşırken 2017’de bir önceki belediye başkanımız Neşet Tarhan eşime verdiği ‘Yılın Babası’ plaketini sanırım şu anki belediye başkanı Ahmet Serkan Tuncer unuttu. Bunu da biz kendisine iade edelim, belki kendisinin daha çok işine yarayacaktır" diye konuştu. "Başkan bizleri ciddiye almadı" Öte yandan, CHP Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer’e ilettikleri taleplere dönüş alamadıklarını da sözlerine ekleyen Boyraz, "Başkanımıza talepler iletildi fakat hiçbir şekilde başkan bizleri ciddiye almadı"diyerek sözlerini tamamladı.
Mersin’de kadın radyocuların hikayesine ışık tutan belgesel gösterimi
04 Aralık 2025 Perşembe - 10:23 Mersin’de kadın radyocuların hikayesine ışık tutan belgesel gösterimi Mersin Sinema Ofisinin düzenlediği gösterimde, kadın radyocuların mücadelesini anlatan ‘Biz Radyoyu Çok Sevdik’ belgeseli Mersinlilerle buluştu. Gösterimin ardından yönetmenlerin katıldığı söyleşi yoğun ilgi görürken, izleyiciler belgeselin zamansal yolculuğunda duygusal anlar yaşadı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Mersin Sinema Ofisi tarafından düzenlenen ‘Biz Radyoyu Çok Sevdik’ isimli belgeselin gösterimi, Mersinlilerin yoğun katılımına sahne oldu. Kadın radyocuların mücadelesine ışık tutan belgeselin gösteriminin ardından yönetmenler Prof. Dr. Nazan Haydari, Prof. Dr. Özden Cankaya ve Öğretim Üyesi Dr. Cem Hakverdi ile yapılan söyleşide ise kadın radyocuların mücadelesi, Türkiye’de radyoculuğun yeri ve belgeselcilik üzerine merak edilen sorular yanıtlandı. Mersinliler, kadın radyocuların öyküsü ile zamansal yolculuğa çıktı Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayında gerçekleştirilen gösterimde salonu dolduran Mersinliler, 1970’lerin öyküsünü bugüne taşıyan belgesele tam not verdi. Radyoda görev almak için sınava girerek, 70’li yıllarda çalışan kadınların döneme tanıklığı da gözler önüne seriliyor. Dönemin radyoculuğuna, politik olaylarına, kadınların radyoculuk mesleğinde yaşadıklarına belgesel aracılığıyla tanıklık eden izleyiciler, zamansal yolculuğa çıkarak duygusal anlar yaşadı. İzleyicide derin izler bırakan belgesel ayakta alkışlandı. Gösterime katılan yönetmenler Prof. Dr. Nazan Haydari, Prof. Dr. Özden Cankaya ve Öğretim Üyesi Dr. Cem Hakverdi, gösterimin ardından yapılan söyleşide soruları yanıtladı. Moderatörlüğünü Prof. Senem Duruel Erkılıç’ın yaptığı söyleşiye, TRT Radyoda aynı yıllarda görev yapan Nursel Duruel de katılarak yorumlarını aktardı. Sözlü tarih çalışması olarak başlayan ve belgesel ile beyazperdeye aktarılan kadın radyocuların hikayesini anlatan yönetmenler, Mersinli izleyenlerin yoğun katılımından duydukları memnuniyeti dile getirerek teşekkürlerini sundu. "Kentte böylesi kıymetli çalışmaların olması çok önemli" Yakın tarihe ışık tutan böyle bir belgeselin gösterimini gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger, belgeseli izlerken duygulandığını belirtti. Belgeseli izlemekten büyük keyif aldığını sözlerine ekleyen Özdülger, "O dönemi tekrar hatırlamak, yaşanılan güzellikleriyle beraber zorluklarına da şahit olmak gerçekten çok anlamlıydı ve beni çok etkiledi. O dönemin çok kıymetli prodüktörleriyle ve belgeselin yapımcılarıyla beraber olmanın, onları dinlemiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum" dedi. Kentte böylesi kıymetli çalışmaların olmasının önemine de değinen Özdülger, "Mersin Sinema Ofisi olarak bu çalışmalara devam edeceğiz. Şehrimizin genelinde kültür ve sanat anlamında yapılan tüm çalışmaların Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak destekçisiyiz ve bunun için büyük gurur duyduğumuzu da ifade etmek istiyorum. Bu çalışmaya destek ve emek veren herkese çok teşekkür ediyorum" sözlerini kaydetti. "Mersinlilere, kadın radyocuların mücadelelerini anlatmak istedik" Belgeselin yönetmen ve yapımcılarından Prof. Dr. Özden Cankaya, belgeselin yolculuğunun sözlü tarih çalışması olarak başladığını belirterek, "Bunu bir toplumsal hafıza çalışması olarak kabul ettiğimiz için Türkiye’nin yakın geçmişindeki radyo tarihine bir katkıda bulunmak amacıyla çok çeşitli festivallere katılıyoruz. Mersin Büyükşehir Belediyesinin bizi davet etmesinden dolayı çok mutlu olduk. Mersin’de yaşayanlara da yakın tarihimizde kadın radyocuların mücadelelerini anlatmak için geldik ve gördüğümüz ilgiden çok mutlu olduk" diye konuştu.
Mersin’de Hobi Parkı yeni sezona hazır
04 Aralık 2025 Perşembe - 10:14 Mersin’de Hobi Parkı yeni sezona hazır Mersin Büyükşehir Belediyesinin Toroslar’daki Hobi Parkında kış hazırlıkları tamamlandı. Belediye ekiplerinin bakım çalışmaları ve kullanıcıların kışlık ekimleriyle park, yeni sezonda da vatandaşlara doğayla iç içe bir yaşam alanı sunmaya hazır hale geldi. Büyükşehir Belediyesinin Toroslar ilçesinde kurduğu Hobi Parkında kış hazırlıkları tamamlanarak, yeni sezon için kapılar aralandı. Şehir yaşamının yoğun temposundan uzaklaşıp doğayla buluşmak isteyen vatandaşların uğrak noktası haline gelen park, hem belediye ekiplerinin hem de kullanıcıların kendi alanlarında yaptığı çalışmalarla kışa hazır hale geldi. Arpaçsakarlar Mahallesi’nde 16 bin 600 metrekarelik alanda kurulan Hobi Parkı, Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığının düzenli bakım çalışmalarıyla 4 mevsim yaşayan bir merkez olmayı sürdürüyor. Ekipler; kış öncesi çim biçme, budama, yabani ot temizliği, ilaçlama ve sulama gibi bakım hizmetlerini tamamladı. Böylece parkın yeşil alanları, kış aylarında da düzenli ve sağlıklı görünümünü sürdürüyor. Hobi Park’ta kış hazırlıkları tamamlandı Parkta kendilerine ait kulübe ve ekim alanına sahip vatandaşlar da hazırlık sürecine katılarak, kışlık sebzelerinin tohumlarını toprakla buluşturdu. Marul, maydanoz, nane, dereotu, pırasa, karnabahar, brokoli, kırmızı ve beyaz lahana, havuç, turp ve patates gibi sebzeleri dikerek kendi üretim alanlarında zaman geçiren kullanıcılar, hem doğayla temas kurmanın hem de günlük streslerinden uzaklaşmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ediyor. Birçok vatandaş, şehir merkezinin gürültüsünden uzaklaşarak, kendi sebze ve meyvelerini üretmenin kendilerine terapi gibi geldiğini belirtiyor. Kış sezonu boyunca da açık olan park, vatandaşların hem üretip hem de dinlenebileceği bir yaşam alanı sunmayı sürdürecek. "Vatandaşlarımız kışlık sebzelerinin tohumlarını ektiler" Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığına bağlı Park Bahçeler Proje Şube Müdürlüğünde Birim Şefi ve Peyzaj Mimarı olarak görev yapan Şeniz İşcan Ateş, Hobi Parkında yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Ateş, "Kışa hazırlık için alanda bulunan ağaçların ve çit bitkilerinin budamaları ile genel ot temizliği yapıldı. Çim biçme ve sulama çalışmaları rutin olarak zaten yapılıyor. Burada en büyük hazırlığımız budama çalışmaları oluyor. Ağaçları kışa hazırlıyoruz. Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı olarak, vatandaşlarımızla birlikte kış hazırlıklarımızı tamamladık" dedi. Vatandaşların da kış için çeşitli hazırlıklar yaptıklarını sözlerine ekleyen İşcan, "Vatandaşlarımız tarafından yapılan kışa hazırlık çalışmaları daha fazla oluyor. Onların kendi alanlarında yaz boyu yetiştirdikleri sebze türleri değişiyor. Şimdi marul, maydanoz, soğan gibi kışlık bitkilerin tohumlarını ektiler. Vatandaşlarımız bu bahçelere sahip olmaktan dolayı çok memnunlar ve burada çok keyifli vakit geçiriyorlar" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 6’ıncı sondaj gemisi Mersin’e ulaştı
04 Aralık 2025 Perşembe - 10:09 Türkiye’nin 6’ıncı sondaj gemisi Mersin’e ulaştı Türkiye’nin deniz filosuna kattığı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı Karadeniz’de görev yapacak 6’ıncı sondaj gemisi ’West Dorado’ Mersin’e geldi. Türkiye’nin satın aldığı 6’ıncı sondaj gemisi Mersin’e ulaştı. Gemi, Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Taşucu Limanı açığına demirledi. Yedinci nesil 6’ıncı sondaj gemisi Taşucu Limanı’nında yaklaşık 2 ay süren bir çalışma sonrası hazır hale getirilerek Karadeniz’e gönderileceği öğrenildi. Öte yandan deniz filosuna katılan West Dorado’nın ikizi ’West Draco’nın 228 metre uzunluğunda ve 42 metre genişliğindeki Taşucu Limanı’nda kırmızı beyaz renklere boyanarak, üzerine Türk bayrağı işlenen 5’inci sondaj geminin hazırlıklarında ise sona yaklaşıldığı öğrenildi. "2026 yılında keşif amaçlı 6 tane yeni sondaj planlıyoruz" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar gemilerle ilgili 3 gün önce yaptığı açıklamadai "Sondaj gemilerimiz 4 tane Karadeniz’de şu anda çalışan Fatih, Yavuz, Kanuni ve Abdülhamit Han gemilerimiz. Onlara bir tane Mersin Taşucu’nda beşinci gemimiz zaten gelmişti. Şimdi Karadeniz’de görev yapacak yedinci nesil 6’ıncı sondaj gemimiz de Mersin’de olacak. Yaklaşık 1-2 aylık bir operasyona ihtiyaç var. Ondan sonra da Karadeniz’de görevine başlayacak mevcut üretimimizi arttırmanın yanında Karadeniz’de 2026 yılında keşif amaçlı 6 tane yeni sondaj planlıyoruz" demişti.