Yerel Haberler
Muğla
25 Aralık 2025 Perşembe - 17:05 Fethiye’de "Yastıklı" infazın iddianamesi hazır Muğla’nın Fethiye ilçesinde uyuduğu sırada av tüfeğiyle vurularak öldürülen İbrahim Solak (23) cinayetiyle ilgili soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, cinayetin Solak’ın yanındaki sevgilisi tarafından organize edildiği, ses çıkmaması için maktulün yüzüne yastık bastırıldığı iddia edildi. Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı, 18 Mayıs 2025’te Esenköy Mahallesi’nde meydana gelen olayla ilgili iddianamesini tamamladı. Savcılık; Sefer K., Murat K., R.G. ile Yağmur A., Emine T. ve Hüseyin K. hakkında "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis talep etti, ayrıca "konut dokunulmazlığını ihlal" suçundan da ek cezalar istendi. Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianameye göre, Sefer K. eski kız arkadaşı Yağmur A.’yı "kurtarma" bahanesiyle Denizli’den yola çıkarken, yanına Murat K., Hüseyin K. ve Emine T.’yi alıp Ortaca’dan evi tanıyan 15 yaşındaki Rabia G.’yi de araca aldı. Olay günü evin yakınında şüphelilerden Hüseyin K. ve Emine T. araçta beklerken, Sefer K., Murat K. ve Rabia G. eve yöneldi. Anahtar bulunamayınca Rabia G. ikinci kattaki balkona tırmanarak içeri girdi ve kapıyı içeriden açtı. İddianamede, savcılık değerlendirmesine göre, maktul uyuduğu sırada Yağmur A.’nın yüzüne yastık bastırdığı, Sefer K.’nın da av tüfeğini yastığa dayayıp ateşlediği belirtildi. Adli tıp/kriminal raporlarında atışın bitişik atış olduğu, kafatasında plastik tapa ve yastığa ait elyaf parçaları tespit edildiği bilgileri yer aldı. Olay sonrası şüphelilerin araçla kaçtığı, Akhisar civarında yakalandıkları belirtildi. Yağmur A. ifadesinde olayın kaza olduğunu öne sürerken, telefon incelemesinde "Eldeki barut izi nasıl geçer" şeklinde arama görüldüğü iddianamede yer aldı. Sefer K. ifadesinde; Rabia G.’nin kendisine İbrahim’in Yağmur’u zorla tuttuğunu söylediğini, Yağmur’u "kurtarmak" için Fethiye’ye geldiklerini, Rabia’nın eve girip kapıyı açmasıyla Murat’la içeri girdiklerini anlattı. Tüfeğin kazayla ateş aldığını iddia ederek "isteyerek olmadığını" savundu. Yağmur A. ise Sefer’in takıntılı olduğunu, silahı almaya çalıştığı sırada ateş aldığını ileri sürdü, delik olan yastığın kendisine ait olduğunu söyledi ve olayla ilgisi olmadığını savundu. Diğer şüpheliler de olayın cinayetle sonuçlanacağını bilmediklerini, suçsuz olduklarını iddia ettiler. Savcılık, Sefer K., Yağmur A., Murat K. ve suça sürüklenen çocuk Rabia G. hakkında "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis talep etti. Hüseyin K. ve Emine T. için ise gözcülük/iştirak iddiasıyla cezalandırılmaları istendi. Şüphelilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde Fethiye 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.
25 Aralık 2025 Perşembe - 16:23 Marmaris turizminde yeni dönem başladı Türkiye turizm sektörünün son yıllardaki en büyük yatırımlarından biri olan ve turizm dönemini 12 aya yayan Kızılbük Thermal Wellness Resort, düzenlenen toplantı ile basın mensuplarına tanıtıldı. Kış ortasında bile yoğun harketliliğin yaşandığı 5 yıldızlı otel konforundaki tesis basın mensuplarından da tam not aldı. Projenin tanıtımını yapıp gazetecilerin sorularını cevaplayan Kızılbük GYO Genel Müdürü Mahmut Sefa Çelik, beklentilerin aksine kış sezonunun oldukça hareketli geçtiğini belirterek, "Çok daha sakin bir dönem öngörülürken ciddi bir talep ve dinamizmle karşı karşıyayız. Yaklaşık 500 çalışanımızla hem operasyonel süreci hem de misafir memnuniyetini en üst seviyede tutacak şekilde planlamalarımızı sürdürüyoruz" dedi. Tesisin ilk kış sezonunu yaşadığını vurgulayan Çelik, Aralık-Şubat döneminde Marmaris’e ilk kez tatil amacıyla gelen çok sayıda yerli misafir bulunduğunu ifade etti. Marmaris’in geçmişte kış tatili destinasyonları arasında yer almadığını hatırlatan Çelik, "Bugün misafirlerimizin Marmaris’ten büyük bir keyif aldığını net şekilde gözlemliyoruz. Aralık ayında denize girildi, termal turizm tarafında ise kaplıca misafirleri artarak gelmeye devam ediyor" diye konuştu. Halihazırda tesiste yaklaşık bin 500’e yakın misafirin bulunduğunu belirten Çelik, konaklamaların genellikle bir hafta ve üzeri sürdüğünü, misafirlerin aile tatili anlayışıyla ve çoğunlukla özel araçlarıyla bölgeye geldiğini söyledi. Bu hareketliliğin Marmaris’in kış turizmi destinasyonu olarak konumlanmasına önemli katkı sağladığını dile getirdi. Sürdürülebilirliğin temel öncelikleri arasında yer aldığını vurgulayan Çelik, tesisleri 12 ay boyunca aktif tutacak katma değerli iş modelleri geliştirdiklerini belirtti. Bölgenin termal kaynaklar ve ören yerleri açısından büyük bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Çelik, bu potansiyelin daha planlı ve bütüncül turizm politikalarıyla desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Marmaris’in İçmeler bölgesinde geçtiğimiz sezon başında kapılarını açan yaklaşık 30 yıl boyunca metruk bir halde kalan yapı, 465 milyon dolarlık stratejik bir yatırımla dört mevsim açık, termal ve wellness odaklı uluslararası standartlarda bir destinasyona dönüştürülmesi tüm Marmaris’te hareketliliğe neden oldu. "Sosyal ve ekonomik yaşamda gözle görülür bir canlanma yaşandı" Projenin misafirlerini ağırlamaya başlamasından bu yana Marmaris ve çevresinde sosyal ve ekonomik yaşamda belirgin bir hareketlilik yaşandığının altını çizen Mahmut Sefa Çelik "Tesisimiz yılın 12 ayı açık. Bu sayede yerel işletmeler ve restoranlar kış aylarında da aktif olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Hatta geçmişte kışın kapanan işletmelerin yerine artık yeni açılan mekanlar görüyoruz. Artık dünya turizminde yalnızca yaz tatili değil; sağlık turizmi, deneyim odaklı konseptler, sürdürülebilirlik, kongre turizmi ve dört mevsim yaşam anlayışı öne çıkıyor. Marmaris, termal kaynakları, doğal güzellikleri ve destinasyon çeşitliliği ile bu dönüşümün öncü destinasyonlarından biri olma potansiyeline sahip. Geleneksel turizmdeki en büyük zorluk, sezonun sınırlı olmasıydı. Bizim hedefimiz, Kızılbük Thermal Wellness Resort gibi yatırımlarla bu döngüyü kırarak Marmaris’i yılın her döneminde ziyaret edilen, güçlü bir marka destinasyonu haline getirmek ve bölge turizmine sürdürülebilir değer katmak. Bu hedefe de emin adımlarla ilerliyoruz" dedi. Toplantının ardından, 37 bin metrekareyi aşan kıyı şeridi, 1,4 kilometrelik sahil yürüyüş yolu ve plaj alanlarıyla bölgenin en büyük sosyal yaşam alanlarından birini oluşturan Kızılbük Thermal Wellness Resort, gazetecilere tanıtıldı. Tabiatla iç içe tesisi gezip merak ettikleri konular hakkında Sinpaş Holding Kurumsal Iletişim Müdürü Süreyya Erbayrak’tan bilgiler alan gazeteciler bölgeye kattığı değer dolayısıyla teşekkür ettiler.
Prof. Dr. Karalezli: "Çıkıklar acildir, doğru tedavi edilmezse ciddi hasar bırakabilir"
27 Kasım 2025 Perşembe - 13:34 Prof. Dr. Karalezli: "Çıkıklar acildir, doğru tedavi edilmezse ciddi hasar bırakabilir" Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Nazım Karalezli, sporcuların en sık karşılaştığı yaralanmaları ve bu yaralanmalarda uygulanabilecek tedavi yöntemlerini anlattı. Konya Meram Tıp Fakültesinde spor hekimliği Anabilim Dalı Başkanlığı yapmış olan Prof. Dr. Karalezli, yaralanmaların çeşitlerini, vücudun uyarı mekanizmalarını ve hem cerrahi hem de cerrahi dışı tedavi seçeneklerini paylaştı. Prof. Dr. Karalezli, özellikle çıkık ve kırık gibi acil müdahale gerektiren durumlara vurgu yaparak, "Çıkıklar acildir, doğru tedavi edilmezse ciddi hasar bırakabilir" ifadelerini kullandı. "Yumuşak doku yaralanmaları daha fazla görülür" Spor yaralanmalarının çeşitliliğine değinen Karalezli şunları söyledi:"Spor yaralanmalarını yumuşak doku ve sert doku yaralanmaları olarak kabaca ikiye ayırabiliriz. Yumuşak doku rahatsızlıklarını kas, tendon, bağ ve menisküsler gibi eklem içi yumuşak doku yaralanmaları, sert dokuyu da kemik ve kıkırdak doku yaralanmaları veya rahatsızlıkları olarak ayırabiliriz. Bunları da akut yani yeni gelişen ve kronik yani uzun süreli şeklinde tekrar ikiye de ayırabiliriz. Yumuşak doku yaralanmaları daha fazla görülür" "Vücut uyarır; dinlenmezse yaralanma kaçınılmaz olur" Sürekli spor yapan kişilerde neden sakatlıklar görüldüğünü açıklayan Karalezli, şu ifadeleri kullandı:"Sürekli spor yapan niye sakatlansın ki diye düşünüyor insan. En büyük iki nedeni fazla yüklenme ve travma yani darbe veya düşmelerdir. Vücudun kaldırabileceği bir yük vardır. Ne kadar antrenmanlı olursak olalım kaldıramayacağı bir yük karşısında vücudumuz mutlaka bir tepki verir. Aslında yüklenilen doku önden kramp veya ağrı ile uyarı verir. Vücudun bu uyarısını dinlemez isek ve yüklenmeye devam edersek mutlaka bir yerde patlak verir. Yine sık bir neden de spordan sonra gevşeme egzersizleri yapmamaktır. Kötü beslenme, uyku düzensizliği ve sigara kullanımı da sporcu sağlığını kötü yönde etkiler. Kontak spor yapanlarda, yarışmacılarda, kilosu fazla olanlarda da risk fazladır" "Kıkırdak problemleri tedavisi en zor olan yaralanmalardır" Kıkırdak yaralanmalarının profesyonel sporcularda kariyeri bile etkileyebildiğini söyleyen Prof. Dr. Karalezli,"Kıkırdak problemleri tüm spor yaralanmaları içinde tedavisi en zor olanlarıdır. Bazen profesyonel sporcuların sporu bırakma nedeni olur. Çünkü kıkırdak dokusunun beslenmesi zayıftır ve bu nedenle iyileşmesi de zordur."ifadelerini kullandı. Tedavi seçenekleri ile ilgili Karalezli, "Kıkırdakta yumuşamadan tam kat kayba kadar çeşitli yaralanmalar olabilir. Tedavide öncelikle istirahat ve ödem giderici ilaçlar uygulanır. PRP, kollajen desteği, yağ veya kemik dokudan elde edilen kök hücre uygulamaları da sık kullanılan destek tedavilerdendir. PRP’nin kök hücre olmadığı, büyüme faktörlerinden zengin bir plazma olduğu bilinmelidir" dedi. Cerrahi müdahalenin gerektiği durumlar için ise, "Kıkırdak rahatsızlıklarında cerrahi tedavi seçenekleri de vardır. Mikro kırık, kıkırdak nakli ve sentetik materyallerle yapılan onarımlar cerrahi yöntemlere örnektir" diye ekledi. "Stres kırıkları tanı koyması zor yaralanmalardır" Kemik dokudaki yaralanmalara değinen Karalezli, "Eklemleri de kemik doku içine alacak olursak kırıklar, çıkıklar ve kemik iliği ödemi şeklinde yaralanmalar görebiliriz. Kırıkların içinde stres kırığını ayrı bir yere koymak gerekir. Bu direkt darbeler ile olmayan sürekli ve uzun süreli yüklenmelerle oluşan bir kırık şeklidir. Kırık uçları birbirinden ayrılmadığı için bazen tanı koymak da çok zor olabilir. Askerlerde acemilik döneminde ve koşucularda sık görülen bir durumdur" dedi. Tedavi süreci için ise"Kemik iliği ödemi tedavisi genellikle konservatif yani cerrahi dışı yöntemlerledir. Biraz önce saydığım tedavilere benzer. Kırık ve çıkık işin içine girdiğinde olay cerrahi tedaviye doğu ilerler" diye ekledi. "Çıkıklar acildir, doğru tedavi edilmezse ciddi hasar bırakabilir" Prof. Dr. Karalezli çıkıkların önemine vurgu yaparak şunları söyledi:"Çıkıklar acil durumlardır. Eklem yerine konduktan sonra da mutlaka bir süre korunması gerekir. Unutulmaması gereken, çıkıkta kemik doku yerinden çıkar ama asıl yaralanan eklem çevresi yumuşak dokulardır ve bunların cerrahi tedavisinin gerekebileceği mutlaka bilinmelidir. Bazen de kırıklı çıkıklar olur. Yani çıkık ile beraber kırık ta vardır. Bunların tedavisi genellikle cerrahi olmaktadır"
Hayatını kaybeden genç kızın ölüm nedeni adli tıp raporu ile netlik kazanacak
27 Kasım 2025 Perşembe - 13:22 Hayatını kaybeden genç kızın ölüm nedeni adli tıp raporu ile netlik kazanacak Muğla’nın Seydikemer ilçesinde evinde rahatsızlanarak zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırıldıktan sonra hayatını kaybeden 18 yaşındaki Neslinur Topal’ın ölümüyle ilgili Muğla Valiliği’nden yapılan açıklamada, "Zehirlenme sebebi yapılan tetkik, analiz ve adli tıp raporları sonucunda netleşecektir" denildi. Seydikemer’de meydana gelen olayda, evlerinde rahatsızlanan üç kardeş zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırıldı. İlk müdahalelerinin ardından Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen kardeşlerden 18 yaşındaki Neslinur Topal, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Diğer iki kardeşin tedavisinin sürdüğü bildirildi. Muğla Valiliği’nden konu ile ilgili yapılan açıklamada,’’Seydikemer ilçemizde evlerinde rahatsızlanarak zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırılan ve sonrasında Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilen 3 kardeşten Neslinur Topal (18) yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir. Diğer iki kardeşin tedavileri devam etmektedir. Seydikemer Cumhuriyet Başsavcılığı olaya ilişkin soruşturma başlatmış olup, zehirlenme sebebi yapılan tetkik, analiz ve adli tıp raporları sonucunda netleşecektir. Muğla İl Sağlık Müdürlüğü, AFAD, Seydikemer Belediyesi, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve Jandarma ekiplerimizin konuya ilişkin çok yönlü çalışmaları devam etmektedir’’ ifadelerine yer verildi.
Yakın mesafeden okuma sonrası baş ağrısına dikkat
27 Kasım 2025 Perşembe - 13:13 Yakın mesafeden okuma sonrası baş ağrısına dikkat Görme kayıplarının önde gelen nedenleri arasında yer alan ve genellikle 40 yaş sonrasında ortaya çıkan presbiyopi, 2015 yılında 1.8 milyar kişide görülürken 2030 yılında 2.1 milyara ulaşması beklenen bir görme kusuru olarak biliniyor. Memorial Bodrum Hastanesi Uz. Dr. Aytek Coşar, presbiyopinin nedenleri ve tedavi seçenekleri hakkında önemli bilgiler paylaştı. Yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak gelişen bu durum, önlem alınmadığında 65 yaşına kadar ilerleyebiliyor ve okumayı, dijital ekran kullanımını veya yakın mesafedeki nesneleri görmeyi zorlaştırarak kişinin sosyal ve mesleki yaşamını olumsuz etkiliyor. Yalnızca görmeyi değil, genel göz sağlığını da etkileyen presbiyopi, göz yorgunluğu ve baş ağrılarına yol açabiliyor. Erken teşhis ve doğru tedavilerle hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabiliyor. Uz. Dr. Aytek Coşar, presbiyopinin nedenleri ve tedavi seçenekleri hakkında önemli bilgiler paylaşarak şunları söyledi: "Presbiyopi, göz merceğinin yaşla birlikte esnekliğini kaybetmesi sonucu gelişiyor. Genç yaşlarda mercek şekil değiştirerek yakına odaklanabilirken, 40’lı yaşlardan sonra bu esneklik azalıyor. Diyabet ve kalp hastalıkları gibi sistemik rahatsızlıklar ya da antihistaminik veya antidepresan gibi ilaçların uzun süreli kullanımı presbiyopiyi daha erken ortaya çıkarabiliyor. Hipermetropi gibi mevcut görme kusurları da riski artıran önemli etkenler arasında yer alıyor. Belirtilerin süreklilik kazanması durumunda yalnızca gözlük kullanımının yeterli olmadığı, kapsamlı bir göz muayenesinin şart olduğu belirtiliyor. Erken teşhis hem görme kalitesinin korunmasını hem de genel göz sağlığının desteklenmesini sağlıyor. Presbiyopi genellikle 40’lı yaşların başında kendini göstermeye başlıyor ve 65 yaşına kadar ilerlemeyi sürdürebiliyor. Yakın mesafeden okuma sonrası baş ağrısı, yazıların bulanık görünmesi ve harfleri netleştirememek en sık görülen belirtiler arasında yer alıyor. Bu şikayetler, kişinin yaşam kalitesini doğrudan etkiliyor ve özellikle uzun süreli yakın çalışma gerektiren mesleklerde belirgin şekilde hissediliyor. Presbiyopi tedavisi kişinin görme ihtiyacına göre şekillendiriliyor. Gözlük ve kontakt lens en yaygın uygulamalar arasında bulunurken, son yıllarda çok odaklı mercek ameliyatları da dikkat çekiyor. Bu yöntemde doğal mercek yerine özel olarak tasarlanmış bir lens yerleştiriliyor ve yakın, orta ve uzak mesafelerin daha net görülmesi sağlanıyor. Bu sayede gözlük bağımlılığında önemli bir azalma elde edilebiliyor. Yılda en az bir kez yapılacak göz muayenesi, presbiyopinin ilerlemesini önlemede kritik önem taşıyor. Önlem alınmayan presbiyopi zamanla ciddi görme kaybına yol açabiliyor. Belirtiler devam ediyorsa bir göz hastalıkları uzmanına başvurulması gerekiyor. Bazı kişilerde presbiyopi katarakt veya başka göz hastalıklarıyla bağlantılı olabiliyor. Bu hastalıkların erken tedavi edilmesiyle presbiyopi belirtileri de belirgin şekilde azalabiliyor" Uzmanlar presbiyopinin ilerlemesini yavaşlatmak için düzenli göz muayenesi yapılmasını, okuma ortamında yeterli aydınlatma kullanılmasını, dijital ekranlarda yazı boyutunun artırılmasını, 20-20-20 kuralının uygulanmasını, sebze, meyve ve omega-3 açısından zengin beslenilmesini, sigara ve alkol tüketiminin azaltılmasını, UV ışınlarından korunmak için güneş gözlüğü kullanılmasını, göz kuruluğu yaşayan kişilerin doktor önerisiyle nemlendirici damla kullanmasını ve şikayetler arttığında vakit kaybetmeden uzmana başvurulması gerektiğini hatırlatıyor.
Ula Anaokulu öğrencileri "Kayıp Masallar Kitabı" ile sanatla buluştu
27 Kasım 2025 Perşembe - 11:47 Ula Anaokulu öğrencileri "Kayıp Masallar Kitabı" ile sanatla buluştu Ula Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü ve Uluslararası Gençlik Merkezi gönüllüleri, Ula Anaokulu öğrencilerine yönelik hazırladıkları "Kayıp Masallar Kitabı" adlı çocuk tiyatrosuyla unutulmaz bir gün yaşattı. Renkli dekorlar ve interaktif anlatımın öne çıktığı etkinlik, miniklerden tam not aldı. Ula Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren ve Uluslararası Gençlik Merkezi gönüllü gençlerinden oluşan tiyatro ekibi, anlamlı bir sosyal sorumluluk projesine imza attı. Gönüllü gençler, kendi emekleriyle hazırladıkları kostüm ve dekorları kullanarak sahneledikleri "Kayıp Masallar Kitabı" adlı çocuk tiyatrosunu Ula Anaokulu öğrencileri için özel olarak sundu. Tiyatro oyunu, masalların kaybolduğu bir dünyada maceraya atılan kahramanların hikayesini merkeze alarak, çocuklara hem eğlenceli hem de eğitici mesajlar verdi. Renkli sahne dekorları, eğlenceli karakterleri ve interaktif anlatımıyla dikkat çeken oyun, miniklerin büyük beğenisini topladı. Gösteri sırasında öğrenciler, oyunda yer alan şarkılara coşkuyla eşlik etti, kahramanlarla konuşarak ve sahnedeki görevleri yerine getirerek oyunun aktif bir parçası haline geldi. Çocukların neşesi, şaşkınlığı ve heyecanı tüm salonu doldururken, öğretmenler ve veliler de gençlerin sergilediği başarılı performansı takdirle karşıladı. Ula Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü yetkilileri ve Uluslararası Gençlik Merkezi liderleri, etkinlik sonrasında bir açıklama yaparak gönüllü gençlerin özverili çalışmalarına teşekkür etti.
Seydikemer’de yaşanan zehirlenme olayı soruşturmasında AFAD ekiplerince detaylı inceleme yapılacak
27 Kasım 2025 Perşembe - 10:25 Seydikemer’de yaşanan zehirlenme olayı soruşturmasında AFAD ekiplerince detaylı inceleme yapılacak Muğla’nın Seydikemer ilçesinde meydana gelen ve nedeni henüz belirlenemeyen zehirlenme vakasında, 18 yaşındaki Neslinur Topal hayatını kaybederken, diğer iki kardeşi Fethiye Devlet Hastanesi’nde yoğun bakıma alındı. Olayla ilgili savcılık soruşturma başlatırken, evde kimyasal incelemesi için AFAD ekipleri görevlendirildi. Edinilen bilgiye göre, Muğla’nın Seydikemer ilçesinde zehirlenme olayında, üç kardeşin henüz nedeni bilinmeyen bir sebepten dolayı zehirlendiği tespit edildi. Zehirlenme sonucu, 18 yaşındaki Neslinur Topal vefat ederken, diğer iki kardeş Fethiye Devlet Hastanesine kaldırıldı. Tedavileri yoğun bakım ünitesinde süren kardeşlerin hayati tehlikelerinin devam ettiği öğrenildi. Olayın ardından Seydikemer Cumhuriyet Savcılığı, zehirlenmenin nedenini aydınlatmak amacıyla geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Savcılık, evde herhangi bir kimyasal madde bulunup bulunmadığının tespiti için Muğla İl AFAD Müdürlüğü’nden teknik inceleme talep etti. Bu talep üzerine, Muğla AFAD Müdürlüğü personelleri özel cihazlarla olay yerinde incelemelerde bulundu. İlk incelemeler neticesinde, durumun daha detaylı araştırılması gerektiği belirlendi ve KBRN (Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer) ekibinin bölgeye gelmesi gerektiği rapor edildi. Muğla AFAD Müdürlüğü tarafından derhal talep edilen KBRN ekipleri, en kısa sürede olay yerine ulaşarak evde detaylı kimyasal madde incelemesi yapacak. Ekipler, zehirlenmeye neden olan etkeni tespit etmek için cihazlarla kapsamlı bir araştırma gerçekleştirecek.
Datça’da 26 yıldır ayakkabı tamirciliği yapıyor
27 Kasım 2025 Perşembe - 10:07 Datça’da 26 yıldır ayakkabı tamirciliği yapıyor Muğla’nın Datça ilçesinin tek ayakkabı tamircisi Rıdvan Arslan (43) 26 yıldır ilçede hizmet verirken, rakibinin olmamasının kendini bir yandan sevindirdiğini, bir yandan da üzdüğünü dile getirdi. Datça Ambarcı Caddesi’ndeki dükkanında 26 yıldan bu yana ilçe sakinlerine hizmet veren ayakkabı tamircisi Arslan, aynı zamanda çanta, kemer, cüzdan gibi ürünlerin de tamiratını gerçekleştiriyor. 1999 Düzce depremi sonrası Datça’ya yerleşen ve abisinin sayesinde mesleği ile tanışan Arslan ilçenin tek ayakkabı tamircisi olma özelliğini de taşıyor. İlçede kendisinden başka ayakkabı tamircisinin bulunmamasının kendisini sevindirdiğini, bir yandan da kendisinden sonra bu mesleği devam ettirecek birinin bulunmamasının da endişe verici olduğunu dile getirdi. "1999 Depremi sonrası Datça’ya yerleşti" Ayakkabı tamircisi Arslan’ın Datça serüveni, 1999 Düzce Depremi’nden sonra başlarken, "Aslen Mardin Midyatlıyım. 1999’dan beri Datça’dayım ve o tarihten beri bu işi burada yapıyorum. O zamanlar Düzce’deydim, depreme yakalandık, talihsiz bir dönemdi. Sonra abim beni Datça’ya getirdi. Esas ustam abimdir. Hem okula gidiyor hem de onun dükkânında çıraklık yapıyordum" dedi. "Datça’da bu mesleği yapan tek usta" Bugün Datça’daki tek ayakkabı tamircisi olan Arslan, yıllardır hiçbir rakibi olmamasından memnun olduğunu ifade ederek, "Bu işi Datça’da tek başıma yapıyorum. Hiç rakibim olmadı, bundan mutluluk duydum. İnsanlar beni seviyor, ben de insanları seviyorum. İşimi seviyorum, huzurluyum" şeklinde konuştu. "Ben bırakırsam Datça ayakkabısız kalır" Ayakkabıcılık mesleğinin yok olmaya başladığını söyleyen Arslan, "Gençler bu işlere ilgi göstermiyor. Okul yok, teşvik yok. Bir çırağım olsa çok mutlu olurum. Arkamdan bu işi devam ettirecek biri yetişse keşke, ben bırakırsam Datça ayakkabısız kalır. Gerçekten üzücü bir durum. Bizim iş sabır ister, emek ister. Ama öğrendiğinde ömür boyu ekmek yedirir" diyerek mesleğe sahip çıkılması gerektiğini vurguladı.