Yerel Haberler
Nevşehir
50 yıldır dönen tezgahta çamura şekil veriyor 29 Nisan 2024 Pazartesi - 10:45:41 Nevşehir’in Avanos ilçesinde tarihi Hititlere dayandığı bilinen ve birçok kişinin geçim kaynağı olan çanakçılık, kuşaktan kuşağa aktarılmaya çalışılıyor. Asırlardır toprağın sanata dönüştürüldüğü ilçede, artık çanak yapımı el ile değil otomatik makineler ile üretiliyor. İlçede mesleğini kuşaktan kuşağa aktaran çanak ustaları günümüzde çırak bulamıyor. 11 yaşında çırak olarak başladığı mesleğini bütün zorluklara rağmen geleneksel yöntemler ile devam ettirmekte kararlı olan çanak ustası Osman Arkun, dedesinden kalan ve 50 yıldır dönen çanak tezgahında çamura şekil veriyor. Arkun yaptığı açıklamada, "Ben çok küçük yaşlarda dedemin bu tezgahta çanak yaptığını hatırlıyorum. Babam da yanındaydı. Ben de yanlarında çamurla oynarken 10-11 yaşlarındaydım. Daha sonra dedemden babama, babamdan da bana geçen bu atölyede çanak çömlek işiyle uğraşmaya başladım. Her geçen gün işimi ilerlettim" dedi. 20 yıldır çanak çamur ile uğraştığını söyleyen Arkun, "Bu yaşıma kadar çanakla, çömlekle uğraştım. Kendimi mutlu hissediyorum. Çamurla uğraşmak tamamen stresimi alıyor" şeklinde konuştu. Çırak yetişmiyor Eskiden her çanak tezgahının başında bir çırak olduğunu söyleyen Arkun, "Eskiden insanlar çanak ustalarının yanına çocuklarını, yeğenlerini gönderiyorlardı. Yetişen çıraklar ileride usta oluyordu. Günümüzde üretimler fabrikasyon olduğu için modern makineler çıktı. Bu nedenle işimiz çok gerilemeye başladı" dedi. "Çömlek yapamayana kız vermezlerdi" Avanos bölgesinde yaşayan gençlerin evlenebilmek için testi yapımını öğrenmeleri gerektiğini söyleyen çanak ustası Osman Arkun, "Eskilerde su tesisi yapmayana kız vermezlerdi. Kız istemeye giderken ’çocuğunuz testi yapabiliyor mu’ diye sorarlar ve testi yaptırırlardı. Kızın babası eğer testi yapabiliyorsa kızı veriyordu. Artık bunlar çok eskide kaldı" diye konuştu. Mutfakta kullanılabilecek birçok ürünü yaptıklarını ve toprağın günümüzde kullanılan birçok ürüne göre daha sağlıklı olduğunu belirten Arkun, "Yaptığımız ürünler toprak olarak kaldığı için, içinde herhangi bir kanserojen madde bulunmuyor. Son zamanlarda toprak ürünler daha çok ilgi görmeye başladı. Çünkü plastik, cam gibi ürünler tamamen kimyasallarla yapılıyor. Toprağımız bu bölgeye has bir topraktır. Kapadokya bölgesine özgü topraktır. Ürünlerimiz tek çeşit toprakla olmuyor. Biz bunu üç dört çeşit topraklarla belli oranlarda havuzlarımıza karıştırıyoruz. 10-15 gün dinlenen çamurlar daha sonra tezgahlarda işlenmeye başlıyor" ifadelerini kullandı. Çanak yapımının eğlenceli bir iş olduğunu söyleyen Arkun, "Bizim işimiz çok güzel, eğlenceli ve sanatsal bir iş. Çünkü böyle baktığımız zaman bu işe ilgi gerçekten çok. Bu nedenle yeni yetişenlere bu işlerle uğraşmasını tavsiye ederim. Ben kendim şu an genç olmama rağmen çok mutluyum. Yeni yetişen arkadaşlara, gençlere, abilerime, kardeşlerime bu işlerle uğraşmalarını tavsiye ederim. Şu an bizim Kapadokya bölgesinde bütün turistlerin ilgi odağı. Bölgeye gelen her turist bunu denemek istiyor. Yani bu tezgâha oturup, bu çamurla bütünleşmek istiyor. Çok da mutlu oluyorlar" dedi.
28 Nisan 2024 Pazar - 15:51 Nevşehir Belediyespor son anda ligden düşmekten kurtuldu Türkiye 3. Lig 4. Grup’ta mücadele eden Nevşehir Belediyespor; sahasında grup şampiyonu Adana 1954 FK’yi yenmesine rağmen 90. dakikaya kadar küme düşme tehlikesi yaşarken, umutların tükendiği anlarda Ordu’dan gelen gol haberleri ile ligde kaldı. Maç sonu ligde kalan Nevşehir Belediyespor’da futbolcular ve yöneticiler büyük sevinç yaşadı. Sezon boyunca istediği sonuçları alamayarak son haftaya 27 puanla 13. sırada giren Nevşehir Belediyespor, evinde Adana 1954 FK ile mücadele etti. Kırmızı-beyazlılar, taraftarların yoğun ilgi gösterdiği mücadeleyi 86. dakikada İshak’ın attığı golle 2-1 kazanarak puanını 30’a yükseltti. Gazi Stadı’nda maçın son düdüğünün çalınmasının ardından tribünlerde taraftarların, sahada da futbolcuların kulakları Ordu ve Elazığ’dan gelecek habere çevrildi. Elazığ’ın maçını kazanması ile birlikte son umutlarını Orduspor 1967 - Siirt İl Özel İdaresispor maçına bağlayan Nevşehir Belediyespor oradan gelen ilk haberle yıkılırken, maçın 90. dakikasında Siirt İl Özel İdaresispor 1-0 öne geçti. Müsabaka bu skorla bitmesi beklenirken, umutların tükendiği dakikalarda Ordu’nun uzatmalarda attığı 3 golle Nevşehir’de büyük sevinç yaşandı. Saha içindeki kutlamalar soyunma odasına kadar devam etti. 90. dakikada gelen gollerle Nevşehir Belediyespor 3. Lig’de kalmayı başarırken, beraberliğin yettiği Siirt İl Özel İdaresispor BAL’a düştü.
50 yıldır dönen tezgahta çamura şekil veriyor
29 Nisan 2024 Pazartesi - 10:45 50 yıldır dönen tezgahta çamura şekil veriyor Nevşehir’in Avanos ilçesinde tarihi Hititlere dayandığı bilinen ve birçok kişinin geçim kaynağı olan çanakçılık, kuşaktan kuşağa aktarılmaya çalışılıyor. Asırlardır toprağın sanata dönüştürüldüğü ilçede, artık çanak yapımı el ile değil otomatik makineler ile üretiliyor. İlçede mesleğini kuşaktan kuşağa aktaran çanak ustaları günümüzde çırak bulamıyor. 11 yaşında çırak olarak başladığı mesleğini bütün zorluklara rağmen geleneksel yöntemler ile devam ettirmekte kararlı olan çanak ustası Osman Arkun, dedesinden kalan ve 50 yıldır dönen çanak tezgahında çamura şekil veriyor. Arkun yaptığı açıklamada, "Ben çok küçük yaşlarda dedemin bu tezgahta çanak yaptığını hatırlıyorum. Babam da yanındaydı. Ben de yanlarında çamurla oynarken 10-11 yaşlarındaydım. Daha sonra dedemden babama, babamdan da bana geçen bu atölyede çanak çömlek işiyle uğraşmaya başladım. Her geçen gün işimi ilerlettim" dedi. 20 yıldır çanak çamur ile uğraştığını söyleyen Arkun, "Bu yaşıma kadar çanakla, çömlekle uğraştım. Kendimi mutlu hissediyorum. Çamurla uğraşmak tamamen stresimi alıyor" şeklinde konuştu. Çırak yetişmiyor Eskiden her çanak tezgahının başında bir çırak olduğunu söyleyen Arkun, "Eskiden insanlar çanak ustalarının yanına çocuklarını, yeğenlerini gönderiyorlardı. Yetişen çıraklar ileride usta oluyordu. Günümüzde üretimler fabrikasyon olduğu için modern makineler çıktı. Bu nedenle işimiz çok gerilemeye başladı" dedi. "Çömlek yapamayana kız vermezlerdi" Avanos bölgesinde yaşayan gençlerin evlenebilmek için testi yapımını öğrenmeleri gerektiğini söyleyen çanak ustası Osman Arkun, "Eskilerde su tesisi yapmayana kız vermezlerdi. Kız istemeye giderken ’çocuğunuz testi yapabiliyor mu’ diye sorarlar ve testi yaptırırlardı. Kızın babası eğer testi yapabiliyorsa kızı veriyordu. Artık bunlar çok eskide kaldı" diye konuştu. Mutfakta kullanılabilecek birçok ürünü yaptıklarını ve toprağın günümüzde kullanılan birçok ürüne göre daha sağlıklı olduğunu belirten Arkun, "Yaptığımız ürünler toprak olarak kaldığı için, içinde herhangi bir kanserojen madde bulunmuyor. Son zamanlarda toprak ürünler daha çok ilgi görmeye başladı. Çünkü plastik, cam gibi ürünler tamamen kimyasallarla yapılıyor. Toprağımız bu bölgeye has bir topraktır. Kapadokya bölgesine özgü topraktır. Ürünlerimiz tek çeşit toprakla olmuyor. Biz bunu üç dört çeşit topraklarla belli oranlarda havuzlarımıza karıştırıyoruz. 10-15 gün dinlenen çamurlar daha sonra tezgahlarda işlenmeye başlıyor" ifadelerini kullandı. Çanak yapımının eğlenceli bir iş olduğunu söyleyen Arkun, "Bizim işimiz çok güzel, eğlenceli ve sanatsal bir iş. Çünkü böyle baktığımız zaman bu işe ilgi gerçekten çok. Bu nedenle yeni yetişenlere bu işlerle uğraşmasını tavsiye ederim. Ben kendim şu an genç olmama rağmen çok mutluyum. Yeni yetişen arkadaşlara, gençlere, abilerime, kardeşlerime bu işlerle uğraşmalarını tavsiye ederim. Şu an bizim Kapadokya bölgesinde bütün turistlerin ilgi odağı. Bölgeye gelen her turist bunu denemek istiyor. Yani bu tezgâha oturup, bu çamurla bütünleşmek istiyor. Çok da mutlu oluyorlar" dedi.
Nevşehir Belediyespor son anda ligden düşmekten kurtuldu
28 Nisan 2024 Pazar - 15:51 Nevşehir Belediyespor son anda ligden düşmekten kurtuldu Türkiye 3. Lig 4. Grup’ta mücadele eden Nevşehir Belediyespor; sahasında grup şampiyonu Adana 1954 FK’yi yenmesine rağmen 90. dakikaya kadar küme düşme tehlikesi yaşarken, umutların tükendiği anlarda Ordu’dan gelen gol haberleri ile ligde kaldı. Maç sonu ligde kalan Nevşehir Belediyespor’da futbolcular ve yöneticiler büyük sevinç yaşadı. Sezon boyunca istediği sonuçları alamayarak son haftaya 27 puanla 13. sırada giren Nevşehir Belediyespor, evinde Adana 1954 FK ile mücadele etti. Kırmızı-beyazlılar, taraftarların yoğun ilgi gösterdiği mücadeleyi 86. dakikada İshak’ın attığı golle 2-1 kazanarak puanını 30’a yükseltti. Gazi Stadı’nda maçın son düdüğünün çalınmasının ardından tribünlerde taraftarların, sahada da futbolcuların kulakları Ordu ve Elazığ’dan gelecek habere çevrildi. Elazığ’ın maçını kazanması ile birlikte son umutlarını Orduspor 1967 - Siirt İl Özel İdaresispor maçına bağlayan Nevşehir Belediyespor oradan gelen ilk haberle yıkılırken, maçın 90. dakikasında Siirt İl Özel İdaresispor 1-0 öne geçti. Müsabaka bu skorla bitmesi beklenirken, umutların tükendiği dakikalarda Ordu’nun uzatmalarda attığı 3 golle Nevşehir’de büyük sevinç yaşandı. Saha içindeki kutlamalar soyunma odasına kadar devam etti. 90. dakikada gelen gollerle Nevşehir Belediyespor 3. Lig’de kalmayı başarırken, beraberliğin yettiği Siirt İl Özel İdaresispor BAL’a düştü.
Kapadokya’daki Sakuralar görsel şölen oluşturdu
28 Nisan 2024 Pazar - 13:32 Kapadokya’daki Sakuralar görsel şölen oluşturdu Kapadokya bölgesinde çiçek açan ve ’Japon kirazı’ olarak da bilinen Sakura ağaçları güzel görüntüler oluşturdu. Nevşehir’in Ürgüp ilçesine bağlı Mustafapaşa köyünde 90 dönümde butik otel konseptinde hizmet sunan Ajwa Otel’in yerleşkesine beş yıl önce 125 Sakura (kiraz çiçeği) ağacı dikildi. Sakura ağaçlarının baharın heyecanını yansıtan pembe çiçekleri, turistlerin gezi yollarını renklendirirken, görenlere de güzel bir görsel şölen sunuyor. Sakura ağaçlarının özel bakım gerektirdiğini söyleyen Ziraat Mühendisi Sami Kurtköylü yaptığı açıklamada; "Kapadokya otelin peyzaj ve bakımından sorumluyum. Şu anda Sakura ağaçlarının çiçek açma dönemindeyiz. Gördüğünüz gibi bu dönem Nisan’ın son iki haftası ve Mayısın ilk iki haftasını kapsayan bir dönem. Genelde bu bölgede de bu kadar yoğunlukta Sakuranın kullanıldığı tek tesis diyebilirim. Sakuralar eksi 15 dereceye kadar dayanım göstermekte ve artı 45 dereceye kadar da yüksek sıcaklıklara dayanabilmekte. Bizim buradaki zorluğumuz kışın sıcaklık yer yer eksi 15’inde altına düşebildiği için biz buralarda kışa girmeden ekstra besin takviyeleri ile Sakuralarımızı besliyoruz. Böylece soğuklara maruz kaldığı zaman da hayatta tutabilelim” şeklinde konuştu. 2 haftalık ömürleri var Ajwa Otel Müdürü Gamze Korkmaz da İhlas Haber Ajansına yaptığı açıklamada Sakura çiçeklerinin ortalama iki hafta ömrü olduğunu söyledi. Korkmaz; “Otelimizde yaklaşık 125 tane Sakura ağacı bulunmaktadır. Sakuralar Japon kiraz çiçeği olarak da geçiyor. Her yıl nisan ayının son döneminde açmaya başlıyorlar ve yaklaşık iki hafta ömrü var. Aslında bize yaşamla ölüm arasındaki kısa süreyi anlatıyor. Hikayesi bu. Biz de misafirlerimize bu şöleni yansıtmaya çalışıyoruz. Otelimizdeki restoran içerisinde sakuralardan yaptığımız ürünleri kullanıyoruz. Restoranda özellikle misafirlerimiz reçel ve şerbet, yapımına katılarak görüyorlar ve tatma fırsatı buluyorlar. Ayrıca Sakuradan bitki çayları da yapıyoruz. E vitamini açısından oldukça zengin olan Sakuralar ayrıca otelimizdeki spa merkezinde de kullanılıyor” dedi. Nevşehir Rehberler Odası Başkanı Özay Onur ise yaptığı açıklamada Sakura ağaçlarının Kapadokya’nın eşsiz güzelliğine güzellik kattığını söyledi. Onur; “Kapadokya bölgemiz bozkır ikliminin olduğu ve bozkır bitki örtüsü ile bilinen bir bölge. Bizler Kapadokya’yı üç şekilde geziyoruz. Kapadokya’nın altına iniyorsunuz, yerin yüzeyinde sizi başka bir dünya bekliyor ve gökyüzünde balona çıktığınız zaman bunu tamamlamış oluyorsunuz. Ama şu an bulunduğumuz yerde anavatanı Japonya olan Sakura ağacının bol miktarda olduğu ve Bozkır iklimin içerisinde yaşadığını görüyoruz. Bu çölün ortasında bir vaha var demek. Dolayısıyla Japon kirazı dediğimiz bitki bozkır ikliminde yetiştiriliyor. Bu özel bir emek ister, özel bir çaba ister. Toprak yapısı ona göre ayarlamak ister. Sakuralar şu anda da bizlere çok özel bir görsel sunuyor. Dolayısıyla özel bir yerdeyiz, burada sadece saklı ağaçları yok. Yaklaşık 100 dönüme kurulmuş özel bir tesis var. Kalite olarak da Kapadokya’nın üstünün kalite hizmetinin verildiği bir alandayız. Kapadokya’mıza böyle tesisler değer katıyor ve bu değeri de biz turistlerimize anlatıyoruz” ifadelerini kullandı.
Okuma yazmayı öğrendi, ilk mektubunu Ağrı İl Emniyet Müdürüne yazdı
27 Nisan 2024 Cumartesi - 10:51 Okuma yazmayı öğrendi, ilk mektubunu Ağrı İl Emniyet Müdürüne yazdı Nevşehir Necip Fazıl Kısakürek İlkokulu’nda 1. sınıfta öğrenim gören Sevde Oğul, ilk mektubunu Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar’a yolladı. Nevşehir Necip Fazıl Kısakürek İlkokulu 1. sınıf öğrencisi olan ve okuma-yazmayı öğrenen Sevde Oğul; ilk mektubunu Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar’a yazarak, 10 Nisan Polis Haftasını kutladı. Nevşehir’den kendisine gelen mektubu okuyan Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar da, Sevde Oğul’un mektubuna kayıtsız kalmadı. Emniyet Müdürü İpar, aynı şekilde Sevde Oğul’a mektupla karşılık verdi. Nevşehir Emniyet Müdürlüğü personelince okulunda ziyaret edilen minik öğrenci Sevde’ye Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar tarafından gönderilen mektup ve hediyeler takdim edildi. Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar, 1. sınıf öğrencisi Sevde Oğul’a gönderdiği mektubunda, "Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü olarak, şehrimizin huzurunu ve güvenliğini sağlamak için gece gündüz çalışıyoruz. Suçlularla mücadele ediyor, kazaları önlüyor ve ihtiyaç duyan herkese yardımcı olmaya çalışıyoruz. Görevimizi yerine getirirken, minik kalplerden gelen sevgi ve destek bizim için çok büyük bir güç kaynağıdır" ifadelerine yer verdi. Kendisini "Kapadokya’nın başkenti" Nevşehir’e davet eden minik öğrenci Sevde Oğul da, İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar’dan gelen mektubu sınıfında açarak heyecanla okudu. Minik öğrenci Sevde Oğul yaptığı açıklamada, “Okuma-yazmayı yeni öğrendim. Öğretmenimin tavsiyesi ile ilk mektubumu yazdım. Yazarken çok heyecanlandım. Mektubumda tüm polislerin polis bayramını ve Ramazan bayramlarını kutladım” dedi.
Tarihte Nevşehirli 25 alim olduğu ortaya çıktı
26 Nisan 2024 Cuma - 15:19 Tarihte Nevşehirli 25 alim olduğu ortaya çıktı Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi öncülüğünde yapılan bir araştırmada Nevşehirli 25 alimin olduğu ortaya çıktı. Yapılan araştırmada Nevşehirli âlimlerin edebiyat, İslam felsefesi, felsefe, din, filoloji, hadis, ahlak, siyaset, itikat, mantık, tefsir, tıp ve hukuk alanından oldukları belirtildi. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Nevşehir Valiliği, Nevşehir Belediyesi, Nevşehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Nevşehir İl Müftülüğü, Nevşehir İli Hayırlı Hizmetler Kültür ve Dayanışma Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti iş birliğiyle ‘Nevşehirli Âlimler Sempozyumu’ düzenlendi. NEVÜ Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen sempozyumun açılışına; Nevşehir Vali Yardımcısı Hüseyin Çam, NEVÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şahlan Öztürk ve Prof. Dr. Özlem Fındık, Nevşehir’in Kozaklı İlçe Kaymakamı Yasin Gürkan, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ferruh Özpilavcı, Nevşehir Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Salaş, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Adem Çatak, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ensar Çetin, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Deviren, Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selçuk Akpınar, Nevşehir İli Hayırlı Hizmetler Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanı Ahmet Avlanmaz, İlim Yayma Cemiyeti Nevşehir Şube Başkanı Mustafa Özdemir, protokol üyeleri, Türkiye’nin farklı üniversitelerinden akademisyenler, araştırmacılar, davetliler, NEVÜ akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı. Prof. Dr. Zülfikar Durmuş tarihte değişik medeniyetlere ev sahipliği yapmış, aynı zamanda pek çok ilim adamını yetiştiren kadim bir Anadolu şehri olan Nevşehir’de üniversitenin öğretim elemanları tarafından yapılan araştırmalarda vefat etmiş ve eserleri bulunan 25 aliminin olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Durmuş konuşmasında; “Nevşehir ili birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Allah’ın bir lütfu olarak doğa harikası bir yerleşim yeri. Bu şehir aynı zamanda ilim ve irfanın da merkezlerinden biri. Üniversitemizin de ismini aldığı Hûnkar Hacıbektaş Veli’nin burada oluşu da bulun en önemli göstergelerinden biridir. Nevşehir 14. yüzyıldan itibaren medreselere ev sahipliği yapmış ve pek çok ilim adamının yetiştiği bir Anadolu şehri. Ürgüp’te bulunan Taşkınpaşa Medresesi’yle beraber Karamanoğulları döneminde burada medrese eğitimi başlamış. Süreç içinde inşa edilen medreselerle beraber ve özellikle Damat İbrahim Paşa’nın 18. yüzyılın başlarında şehri birçok yeni medreseyle donatmasıyla beraber Lale Devri’nden sonraki Süreçte Osmanlı Devleti’nin Orta Anadolu’daki önemli ilim merkezlerinden biri haline gelmiştir. Kronolojik olarak baktığımızda Lale Devri’nin ardından alimlerin ve kaleme alınan eserlerin sayısında ciddi bir artış olduğu gözlemledik. Bu durum ilgili alimlerin ve eserlerin ortaya çıkarılması, ayrıca akademi ve ilim dünyasına tanıtılmasını gerekli kılmıştır. Üniversitemizin İlahiyat Fakültesi öğretim elemanları tarafından da ilgili alimleri ve eserlerini ilim dünyasına tanıtmak gayesiyle araştırmalar yapıldı. Vefat etmiş ve aynı zamanda eserleri olan alimleri esas aldığımız araştırmalar neticesinde Nevşehir’de 25 alimin ismine ulaştık. Bunlar üniversitemize ismini de veren Hûnkar Hacıbektaş Veli başta olmak üzere; Hoca Gülşehir, Çelebizade Hazim Ahmed Efendi, Çelebizade İsmail Asım Efendi, Ca’fer bin Muhammed bin Ca’fer Avanos, Çelebizade Mehmed Efendi, Süleyman b. Hasan, Mehmed Hadim Nevşehri, Ömer b. Osman en-Nevşehri, Reşid Ahmed Efendi, Ürgüplü Hacı Hafız Hüseyin b. Osman, Damat İbrahim Paşa, Şeyhülislâm Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi, Mehmed Hilmi Efendi, Mustafa Kazım Efedi, Seyyid Muhammed Çelebi, Mehmed Tahir Efendi, Süleyman Hayri Bey, Abdülkadir Saynaç, Sıyamzade Hasan Hamdi, Ürgüplü Ahmed Refik Altınay, Osman Yılmaz (Vaiz Osman), Zeki Soyak, Mustafa Şekip Tunç ve Mehmed Şerafettin Yaltkaya’dır” dedi. Nevşehir’in tarih boyunca pek çok alimin, hikmetin ve irfanın yetiştiği bir şehir olduğuna vurgu yapan NEVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özlem Fındık, "Anadolu irfanın büyük erenlerinden, hoşgörünün, iyiliğin ve kardeşliğin yol göstericisi Hûnkar Hacıbektaş Veli’nin ismini de alan üniversite olarak öncelikle böylesi bir etkinliği düzenlemekten ve ev sahipliği yapmaktan duyduğumuz memnuniyeti belirtmek istiyorum. Nevşehir tarih boyunca pek çok alimin, hikmetin ve irfanın yetiştiği bir şehir olmuştur. Bu topraklar, bilginin ve hikmetin bahçesidir. Bu sempozyum da bu mirası yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için önemli bir fırsat oluşturmaktadır. Alimlerimizin öncülüğünde, gençlerimize ilham olmak ve onları aydınlatmak için buradayız. Bilgi bir ışıktır ve bu ışığı yakan, taşıyan ve paylaşan her biriniz, bu sempozyumun gerçek anlamını oluşturuyorsunuz" diye konuştu. Nevşehir Vali Yardımcısı Hüseyin Çam ise ; “Yunus Emre’nin deyimiyle ’İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır’. Özellikle ismiyle müsemma olan Hacı Bektaş Veli Üniversitemizde böyle bir etkinliğin yapılıyor olmazı ayrıca onur ve gurur vericidir. Bu anlamda bu sempozyumumuzun hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.
Hürmetçi Sazlığı turizme kazandırılacak
26 Nisan 2024 Cuma - 13:38 Hürmetçi Sazlığı turizme kazandırılacak Kapadokya Üniversitesi’nin eylem planı ile danışmanlık desteği verdiği, Orta Anadolu Kalkınma Ajansı’nın 2023 yılı Kırsal Kalkınma ve Turizm Teknik Destek Programı çerçevesinde desteklenen ’Hürmetçi Sazlığını Turizme Kazandırma Eylem Planı’ projesi çalıştay toplantısı, Hacılar Kaymakamlığı ev sahipliğinde Arena Binicilik Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Hacılar Kaymakamı Burak Dertlioğlu’nun başkanlığını yaptığı toplantıya; Kapadokya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bilgehan Gülcan, Doç. Dr. Üyesi Leila Akbarishahabi, GZTF Analisti Sinan Baran Bayar, Ornitolog İlker Özbahar ile çeşitli kurum ve kuruluşlardan yetkililer katıldı. Toplantıda, Prof. Dr. Bilgehan Gülcan; “Hürmetçi Sazlığını Turizme Kazandırma Eylem Planı Danışmanlığı’ ile ilgili, Doç. Dr. Leila Akbarishahabi ’Alan Tanıtımı’ ile ilgili, Ornitolog İlker Özbahar ise ’Kuş Gözlem Turizmi’ ile ilgili detay bilgileri paylaştığı birer sunum gerçekleştirdi. Kayseri’nin güney batısında bulunan ve ulusal öneme sahip sulak alan olan Hürmetçi Sazlığı, sazlıklar ve ıslak çayırlar gibi zengin ekosistemleri barındırıyor. Asya ve Avrupa kuş göç yollarının üzerinde önemli bir konuma sahip olan Hürmetçi Sazlığını, bölgenin doğal yaşam özelliklerinden dolayı da her yıl birçok yerli ve yabancı kuş ve kelebek gözlemcisi, bilim adamı ve doğasever ziyaret ediyor. Kapadokya ve Erciyes gibi popüler turistik destinasyonlara yakınlığıyla dikkat çeken sazlık, Kapadokya Üniversitesinin danışmanlık desteğiyle sürdürülebilir turizm standartlarına uygun bir şekilde bölge ekonomisine kazandırılacak. Kapadokya Üniversitesi’nin sağladığı danışmanlık desteğiyle hazırlanan eylem planı, sazlığın doğal güzelliklerini koruyarak turizme açılmasını hedefliyor. TR72 Bölgesi için önemli bir turizm potansiyeli olarak görülen Hürmetçi Sazlığı’nın, bölge ekonomisine entegrasyonu için yapılan eylem planının Proje Yürütücülüğünü Doç. Dr. Halil Burak Sakal yapıyor.
NEVÜ’de ’Uluslararası Çin Dili Günü’ etkinliği düzenlendi
26 Nisan 2024 Cuma - 13:07 NEVÜ’de ’Uluslararası Çin Dili Günü’ etkinliği düzenlendi Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nde (NEVÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Çin Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Çin Kültür Kulübü ve Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği iş birliği ile ’Uluslararası Çin Dili Günü’ etkinliği düzenlendi. NEVÜ Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe; NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Zhou Meifen, NEVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özlem Fındık, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ensar Çetin, Çin Dilli ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sema Gökenç Gülez, Çin Dili Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Ecem Ceylan, üniversitenin akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı. Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sema Gökenç Gülez, 20 Nisan’ın UNESCO tarafından 2010 yılında 6 resmi dilden biri olan ‘Çin Dili’ olarak ilan edildiğini ve ilan edilen bugün ile insanların bugün hakkında ilginç bilgileri edinmelerine, tarihlerini ve kültürlerini daha iyi anlamalarının amaçlandığını söyledi. Dilin kültürün taşıyıcısı olduğunu ve kültürün dil ile bağlantılı olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Sema Gökenç Gülez, ülkeler arasındaki iş birliğinin dilden, tarihe saygıdan geçtiğini belirtti. Gökenç Gülez; "Dünyada ana dil olarak en çok konuşulan dillerden biri olan Çince kendine has özellikleri olan bir dildir. Çin yazısı ve Çin dilinin içerisinde, Çin’in zengin kültürünü görmek mümkündür. Bizlerde bugün hazırladığımız gösterilerle sizlere Çin’in ve Çin dilinin kapısını aralıyor ve Çin kültürünü ve Çin dilini keşfetmeyi arzuluyoruz. Desteklerinden ötürü Rektörümüz Prof. Dr. Semih Aktekin’e, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Zhou Meifen hanımefendiye teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu. Çin Dili Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Ecem Ceylan, 2021 yılından itibaren kurulan Çin Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı öğrencilerinin katılmış olduğu Çince Köprüsü Yarışması, kompozisyon, şiir, şarkı ve kaligrafi gibi uluslararası yarışmalarda elde ettiği başarılara değindi. Rektörümüzün destekleriyle 3 öğretim üyesiyle ve 30 öğrencimizle eğitim - öğretime başlayan anabilim dalımızda bu yıl 4 öğretim üyesi, 2 yabancı öğretim görevlisi ve 99 öğrencinin bulunduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Fatma Ecem Ceylan, bu süreçte ana bilim dalının ilk kuruluşundan itibaren desteklerini esirgemeyen Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliğine de şükranlarını sunduğunu belirtti. Açılışta konuşan Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Zhou Meifen, “İlk kez geldiğim Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nin bölgenin tarihi ve doğal dokusunu tema alan fiziki yapılanmasına hayran kaldığımı belirtmek isterim. Bugün düzenlenen bu etkinliğin teması Çin ve Türkiye arasında medeniyetler köprüsü kurmaktır. Çin halkı her zaman barışı seven bir millettir ve tüm uluslarla birlikte uyum içerisinde olduğu ve dünyanın birlik içerisinde olduğu daha iyi bir dünya fikrini savunmaktadır. Türkler de aynı şekilde. Çin ve Türkiye uzun geçmiş yılları olan ve iki kadim medeniyettir. Medeniyetlerin de ilerlemelerine önemli katkılarda bulunmuşlardır. Dil medeniyetlerin taşıyıcısıdır ve birbirimizin dilini öğrenmek birbirimizin tarihini ve kültürünü daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir. Bu aynı zamanda iki ülke arasında dostluğu pekiştirir. Sizler de öğrenciler olarak Çinceyi öğrenmeyi önemsiyorsunuz, bu açıdan Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği olarak sizlere daha fazla destek vermeye devam edeceğiz” dedi. Türkiye’deki üniversiteler arasında sayılı Çince bölüme sahip üniversite olarak ulusal ve uluslararası etkinliklere büyük önem verdiklerini söyleyen Rektör Prof. Dr. Semih Aktekin ise; "UNESCO tarafından diller arasında başlıca diller tespit edilmiş ve bunlarda arasında Çin dili de kadim kültürüyle dünyanın eski dilleri arasında yer almakta. Dolayısıyla bu çerçevede Türkiye’de sayılı Çince bölümlerine sahip üniversite olarak böylesi önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan dolayı ayrıca mutluluk duyduğumuzu belirtmek isterim. Kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış Kapadokya’nın merkezinde bulunan üniversitemizi uluslararası kültür, sanat ve turizmde Kapadokya’ya yakışır bir hale getirmek için her türlü çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Bu çerçevede de Çin Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nı açmak için eksik hocalarımızı tamamlamakla birlikte YÖK’e başvurarak bölümümüzü açtık. Bu sene üçüncü dönemi olan bu bölümümüz ve öğrencilerimiz ulusal ve uluslararası düzeyde katıldıkları tüm yarışmalarda üniversitemizi en iyi şekilde temsil ederek önemli başarılar elde ettiler. Üniversite olarak Çin’de bulunan üniversitelerle de ikili iş birlikleri yürütüyoruz ve bu ilişkilerimizi geliştirmeye yönelik Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği ile görüşmelerimiz devam etmekte. Bizim Türk medeniyetinde olduğu gibi Çin medeniyeti de kadim bir kültüre sahip. Bu kültürün tarihini, sanatını ve coğrafyasını bilmek aynı zamanda insanlık tarihinin önemli bir kısmını bilmek demek. Bu anlamda üniversitemizin Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü bundan sonra da önemli ve güzel başarılara imza atacak. Bu bölüm dışındaki öğrencilerimize de farklı kültürleri öğrenmeleri açısından kütüphanemizin zengin kaynaklarından faydalanmalarını tavsiye ediyorum. Böylelikle başka ülkelerin tarihini, kültürünü ve dilini öğrenmeniz sizlerin kariyer hayatına ve ufkunuzun gelişmesine büyük ölçüde katkıda bulunacaktır” diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından öğrenciler Çin dili ve kültürüne dair şarkı, şiir, dans, kaligrafi, dövüş sanatı gösterisi ve geleneksel Çin Kıyafetleri Defilesi’nin yer aldığı etkinlikler gerçekleştirdi. Aynı zamanda Çin kültürüne dair geleneksel el sanatları, Çin kaligrafisi, yeşil çay ikramı, Çin burçları, Çince dövme gibi faaliyetlerin sergilendiği etkinlik çerçevesinde çeşitli yarışmalar da düzenlenirken, yarışmalarda birinci olan öğrenciler hediyelerini NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Zhou Meifen ve Çin Dilli ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sema Gökenç Gülez’den aldı.