Yerel Haberler
Osmaniye
10 Aralık 2025 Çarşamba - 11:47 Osmaniye’de 35 yıllık meslek hayatı alkışlarla taçlandı Osmaniye’de 35 yıl boyunca binlerce öğrenciye dokunan, mesleki başarıları ve insani yönüyle gönüllerde taht kuran Almanca Öğretmeni Eray Akdağ, Osmaniye TOBB Fen Lisesi’nden düzenlenen anlamlı bir törenle emekliye ayrıldı. Osmaniye’de bir eğitimcinin yarım asra yakın emeği, öğrencilerinin alkışlarıyla taçlanarak duygu dolu anlara sahne oldu. 65 yaşındaki Almanca Öğretmeni Eray Akdağ için okulda hazırlanan veda programında duygu dolu anlar yaşanırken, hoparlörlerden çalan "Hatıran Yeter" şarkısı eşliğinde sınıfından çıkan öğretmen, koridorlarda öğrencilerinin alkışları ve sevgi gösterileriyle uğurlandı. Öğrenciler, "Sizi çok seviyoruz hocam" diyerek yıllarını eğitime adayan öğretmenlerine teşekkür etti. Bu özel anlar, İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan video ile sosyal medyada paylaşıldı. "35 yıl boyunca ’işe gidiyorum’ değil, ’okula gidiyorum’ dedi" İl Milli Eğitim Müdürlüğü, paylaşımında Eray Akdağ’ın mesleğine olan bağlılığını şu sözlerle vurguladı: "Eray öğretmen, evden çıkarken hiçbir zaman ’işe gidiyorum’ demedi, ’okula gidiyorum’ dedi. Bir öğretmen için derse girmek bir iş değil, geleceğin fidanlarını yeşertmek, topluma değer katmak ve insani erdemler kazandırmaktır. Eray öğretmen de bu anlayışla 35 yıl görev yaptı. Kendisine emekleri için teşekkür ediyor, yaşamında sağlık ve mutluluk diliyoruz. İyi ki varsınız Eray öğretmenim." Programda duygularını paylaşan deneyimli öğretmen Akdağ ise, "Çok harika bir program oldu, çok sağ olun. Böyle bir okulda olmak büyük bir mutluluk. Hepinizi seviyorum. Türkiye kazansın, geleceğimiz sizlere emanet. Güzel şeyler yapın" diyerek öğrencilere seslendi. Öğrencileriyle tek tek vedalaşan Akdağ, meslek hayatını unutulmayacak bir törenle noktaladığını ifade etti.
Kastabala Tiyatro kazılarında yeni masklar ortaya çıkarıldı
19 Kasım 2025 Çarşamba - 09:16 Kastabala Tiyatro kazılarında yeni masklar ortaya çıkarıldı Osmaniye’de "Çukurova’nın Efesi" olarak bilinen Kastabala Antik Kenti’nde yürütülen kazı çalışmalarında, tiyatro alanında yeni masklar gün yüzüne çıkarıldı. Osmaniye’de kazı çalışmalarının sürdüğü Kastabala Antik Kenti’nde, tiyatro bölümünde yürütülen çalışmalarda yeni kabartmalar gün yüzüne çıkarıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izin ve destekleriyle, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi iş birliğinde "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında yürütülen kazılarda önemli bulgular elde edildi. Kazı Başkanı Doç. Dr. Faris Demir, tiyatro bölümünde bulunan maskların dönemin sanat anlayışı hakkında önemli ipuçları sunduğunu belirterek, özellikle filozof maskının Kastabala’nın kültürel zenginliğine ışık tuttuğunu ifade etti. Demir, Kastabala’nın doğu ve batı kültürlerinin kesiştiği önemli bir merkez olduğunu ve yeni buluntularla birlikte bilim dünyasındaki değerinin daha da arttığını söyledi. Ortaya çıkarılan eserlerin korunarak gelecek nesillere aktarılması için titizlikle çalışmayı sürdürüyor. -Çukurova’nın Efesi’nde ilk kez filozof maskı bulundu Filozof tasvirinin, Kastabala’nın felsefi ve edebi etkinliklerin de yapıldığı bir kültür merkezi olduğunun kanıtı niteliğindedir diyen Kazı Başkanı Doç. Dr. Faris Demir, "Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izinleri ve destekleri doğrultusunda yürütülen Kastabala kazı çalışmalarında önemli bulgular elde edilmiştir. Kastabala kazı çalışmalarıyla yerli ve yabancı ziyaretçilerimizin oldukça dikkatini çekmiş bulunmaktayız. Türkiye’de yapılan bilimsel arkeolojik kazılar arasında, önemli kazılar arasında yer almaktadır. Bu yıl ortaya çıkardığımız mas kabartmalarından en önemlisi ve en ilginci yaşlı bir düşünür, yani bir filozof kabartması ortaya çıkarılmıştır. Tiyatroların sahne binasında betimlenen mas kabartmalarında genellikle filozof tasvirleri yer almaz. Ama Kasabalı Tiyatrosu’nda bir filozof yaşlı düşünür tasvirine yer verilmiştir. Tiyatrolarda felsefi ve edebi oyunların sergilendiğini düşünürsek yaşlı bir düşünürün, bir filozofun tasvir edilmesi oldukça anlaşılabilir bir durumdur. Bu da tiyatroda sergilenen tragedya ve komedi oyunlarının yanında felsefi konuşmaların yapıldığı, felsefi tartışmaların ve edebi konuşmaların yapıldığı bir kültür merkezi olarak da kullanıldığını göstermektedir." Diye konuştu. -Kastabala Tiyatrosu’nda sahne binası yeniden yükselebilir Kastabala antik kenti yaşatmak istediklerini söyleyen Kazı Başkanı Demir, "Kazı çalışmalarımız Sütunlu cadde ve Tiyatro’da devam etmektedir. Biz burayı hem açığa çıkarmak, ayağa kaldırmak ve yaşatmak istiyoruz. Kastabala kazılarında daha önceki yıllarda da çıkardığımız masklar bulunmaktaydı. Bunlar tragedya ve komedi oyunlarını sergilemekteydi. Sahne binasına ait birçok mimari parça ortaya çıkarılmış sahne binasının ayağa kaldırılması mümkün durumdadır." İfadelerine yer verdi. (MSL-
Kuşların kanatlarıyla 15 binden fazla mesaj yükseldi
18 Kasım 2025 Salı - 10:22 Kuşların kanatlarıyla 15 binden fazla mesaj yükseldi Osmaniye’de 51 ülkeden 1307 katılımcının 1618 çalışmayla yer aldığı yazar Yaşar Kemal anısına "Kuşlar da Gitti" ‘Uluslararası Posta Sanatı Sergisi’ düzenlendi. Osmaniye’de düzenlenen sergide; 51 ülkeden 1307 katılımcı yer aldı. Sergide katılımcılar tarafından hazırlanan 1618 çalışma, ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Osmaniyeli yazar Yaşar Kemal’in eşi Ayşe Semiha Baban’da katılarak sanatçılarla bir araya geldi. Etkinlikte konser, özel posta pulları ve resim çalışmaları ziyaretçilerle buluştu. Katılımcılar, serginin hem kapsamı hem de sunumu bakımından son derece etkileyici olduğunu ifade ederek organizasyona yoğun ilgi gösterdi. Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Mimarlık Tasarım ve Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi Profesör Ali Asker Bal tarafından düzenlenen Yaşar Kemal’in edebiyat dünyasına bıraktığı güçlü mirasa dikkat çekilen sergi, ziyaretçiler tarafından büyük beğeni topladı. Sergiye yaptığı resimle katılan Güzel Sanatlar Fakültesi resim bölümü mezunu özel birey İmge Gülsün’ün annesi Ayşe Gülsün, "İmge’nin bu projede yer almasından çok mutluyum. Çünkü bu proje sanatın gücünü anlattı 51 ülkenin sanatçıları bir araya geldi ve aynı konuyu işlediler. Burada zaten işlenen konu betonlaşmanın verdiği rahatsızlığı dile getiriyor. Bir kafes içerisine sıkışmalarını anlatıyor yaptığı resimde. Böyle projelerin hep devamında İmge’nin yer almasını istiyoruz. Çok güzel bir projeydi emeği geçenlere biz teşekkür ediyoruz. Bizim de katkımız olduysa ona seviniyoruz yani aile olarak" diye konuştu. "Kuşların kanatlarıyla 15 binden fazla mesaj yükseldi" Gençlerin yaptığı eserleri gördüğünde mutluluk yaşadığını dile getiren Yaşar Kemal’in eşi Ayşe Semiha Baban, "Çok heyecanlandım ben bu sergiye 1 yıl önce Ali Bey böyle bir posta sanatı deyince pek de bilemedim ne olacağını ve de bu kadar kapsamlı bir çalışma getireceğini de bilemiyordum. Dünyanın her tarafından gelmiş ve çok doğru bir seçim yapmış ‘Kuşlar da Gitti’ ile ‘Kuşlar da Gitti’ bir değişim, kent kültürünün birçok şeyi yok etmesi, insanlar arasındaki iletişimin kopukluğunu anlatır, anlattığı pek çok şey arasında ve burada gerçekten kuşların kanatlarıyla 15 binden fazla mesaj yükseldi dünyanın her yerine çok güzel bir şey. Bir de gençler, ilk ve ortaokul öğrencilerinin yaptıklarını gördüm. O kadar sevgiyle, coşkuyla yapılmış ve o kadar da anlayarak yapılmış katkıları var ki gerçekten kutluyorum. Çok ama çok mutlu oldum. Devamını diliyorum" dedi.
Sokak arasında taş kaleyle transfer duyurusu gülümsetti
16 Kasım 2025 Pazar - 12:10 Sokak arasında taş kaleyle transfer duyurusu gülümsetti Osmaniye’de sokak arasında taşlarla kurdukları kalelerde futbol oynayan bir grup çocuk, aralarına yeni katılan arkadaşları için hazırladıkları transfer videosu ile sosyal medyada büyük ilgi gördü. Osmaniye’de top oynadıkları sokağın bulunduğu mahallenin adından esinlenerek kendilerine Raufbeyspor ismini veren çocuklar, süper ligdeki büyük kulüplerin çekmiş olduğu transfer videolarında esinlenerek kendi takımlarına transfer videoları çekmeye başladı. Cep telefonuyla çekilen videolarda, mahalle takımına yeni katılan arkadaşlarının transferlerini sosyal medya hesaplarından paylaşarak duyurdular. Kısa sürede çok sayıda kullanıcı tarafından izlenen ve paylaşılan video, bölge halkının da yüzünü güldürdü. Gençler, amaçlarının eğlenmek ve sevdikleri futbolu kendi imkanlarıyla daha renkli hâle getirmek olduğunu ifade etti. Sosyal medyada yoğun ilgi gören paylaşım, mahalle kültürünün ve çocukların doğal oyun ortamlarının önemine dikkat çekti. Futbolun kendileri için bir tutku olduğunu her fırsat buldukları yerde oynadıklarını söyleyen Furkan Avcı, "Sokakta futbol oynayarak büyüdük. Hakan abimiz de böyle bir takım kurdu. O takımda devam ediyoruz. Hayalimiz futbolcu olmak. Takıma transfer videolar çekiyoruz. Çünkü herkes takıma girmek istiyor. Deneyip alıyoruz. Sonra transfer videosu yapıyoruz. Birkaç tane videolarımızı attı. Sonra Rauf Bey kurmaya karar verdi. Sonra attığımız video izlenmeye başladı. Sonra bütün takımlardan istekler geldi. Herkes farklı farklı takımlar açmaya başladı. İsteklere yetişemiyoruz yani. Her hafta sonu bir maç yapıyoruz. Sokak arasında, okulda, halı sahada, her tarafta oynamaya çalışıyoruz." Diye konuştu. Transfer videolarını süper ligdeki takımlardan görüp etkilendikleri için çektiklerini söyleyen Hakkı Türkmen, "Biz her okul çıkışı taşlarla kale yapıp maç yapıyorduk. Takım kurmayı düşündük sonra 1-2 video çektik. Sosyal medyada paylaştık. O videolar izlendi herkes mesaj atmaya başladı bize geldiler biz de onlara transferi videosu çektik. 3 büyük takımdan gördük, biz de onlara özenerek çektik videolarımızı. Osmaniye’de çok kişi tanıyor bizi selam veriyorlar." Dedi.
Plastikleri toplayıp umuda dönüştürüyor
15 Kasım 2025 Cumartesi - 23:13 Plastikleri toplayıp umuda dönüştürüyor Osmaniye’de 27 yıldır sağlık memuru olarak görev yapan 57 yaşındaki Mecit İnekçi, kendi imkanlarıyla sürdürdüğü anlamlı çalışmayla hem çevreyi koruyor hem de SMA hastası çocuklara umut oluyor. Osmaniye’de yaşayan Mecit İnekçi, 3 yıl önce başlatmış olduğu çalışmayla gün içinde görev yaptığı kurumun bahçelerinde, çevrede ve çöp konteynerlerinde biriken plastik atıkları tek tek toplayarak geri dönüşüme kazandırıyor. Toplanan plastiklerden elde edilen gelir ise valilik onaylı kampanyalar kapsamında SMA hastası çocukların IBAN hesaplarına gönderiliyor. İnekçi’nin hedefi hem toprağın kansorejen maddelerden korunmasına katkı sağlamak hem de tedavi için yüksek maliyetlerle mücadele eden SMA’lı çocukların yaşamına küçük de olsa bir dokunuş yapabilmek. "Plastikleri doğadan temizlerken aynı zamanda çocuklarımıza umut olmak istiyoruz" diyen Mecit İnekçi, "Görmüş olduğunuz bu pet şişeleri doğaya atmıyoruz, çöp kutusuna atmıyoruz. Uygun bir yerde biriktirerekten geri dönüşüme yollayıp tekrar kazanılmasını sağlıyoruz. Bunu yaparken de iki önemli unsurun altını çizmek istiyorum. Birincisi geri dönüşümden paraya dönüştürdüğümüz bu atıklarımızı SMA’lı yavrularımızın tedavisine katkıda bulunmak amacıyla valiliklerimizin açmış olduğu kontrollü denetimli hesap numaralarına yatırıyoruz. Bu pet ambalajlar doğada yani toprakta 50-60 yıldan evvel çözülmüyor ve kanserojen içerikli maddeler olduğu için toprağa kanserojen bırakıyor. O toprakta yetişen bitki ve meyveleri, sebzeleri de biz insanlar yediğimiz için doğal olarak direkt kanser olmuş oluyoruz. Aynı zamanda hem çocuklara katkıda bulunmuş oluyoruz hem de toprağımızı, insanımızı kanserojen maddesinden korumuş oluyoruz. Bu faaliyetin tüm milletimizin, tüm insanlarımızın bilinçlenerek bu şekilde hareket edip topyekûn sağlığımızı ve doğamızı, çevremizi sıfır atık adı altında korumamızı öneriyorum. Herkese tavsiye ediyorum. İnşallah herkes bu duyarlılığı gösterir. Biz burada sağlık çalışanları olarak bunları yapıyoruz. İnşallah tüm Türkiye bunu yapar diyorum" diye konuştu.
Osmaniye’de plastikleri toplayıp umuda dönüştürüyor
15 Kasım 2025 Cumartesi - 23:05 Osmaniye’de plastikleri toplayıp umuda dönüştürüyor Osmaniye’de 27 yıldır sağlık memuru olarak görev yapan 57 yaşındaki Mecit İnekçi kendi imkanlarıyla sürdürdüğü anlamlı çalışmayla hem çevreyi koruyor hem de SMA hastası çocuklara umut oluyor. Osmaniye’de yaşayan Mecit İnekçi, 3 yıl önce başlatmış olduğu çalışmayla gün içinde görev yaptığı kurumun bahçelerinde, çevrede ve çöp konteynerlerinde biriken plastik atıkları tek tek toplayarak geri dönüşüme kazandırıyor. Toplanan plastiklerden elde edilen gelir ise valilik onaylı kampanyalar kapsamında SMA hastası çocukların IBAN hesaplarına gönderiliyor. İnekçi’nin hedefi hem toprağın kansorejen maddelerden korunmasına katkı sağlamak hem de tedavi için yüksek maliyetlerle mücadele eden SMA’lı çocukların yaşamına küçük de olsa bir dokunuş yapabilmek. Plastikleri doğadan temizlerken aynı zamanda çocuklarımıza umut olmak istiyoruz diyen Mecit İnekçi,"Görmüş olduğunuz bu pet şişeleri doğaya atmıyoruz, çöp kutusuna atmıyoruz. Uygun bir yerde biriktirerekten geri dönüşüme yollayıp tekrar kazanılmasını sağlıyoruz. Bunu yaparken de iki önemli unsurun altını çizmek istiyorum. Birincisi geri dönüşümden paraya dönüştürdüğümüz bu atıklarımızı SMA’lı yavrularımızın tedavisine katkıda bulunmak amacıyla valiliklerimizin açmış olduğu kontrollü denetimli hesap numaralarına yatırıyoruz. Bu pet ambalajlar doğada yani toprakta 50-60 yıldan evvel çözülmüyor ve kanserojen içerikli maddeler olduğu için toprağa kanserojen bırakıyor. O toprakta yetişen bitki ve meyveleri, sebzeleri de biz insanlar yediğimiz için doğal olarak direkt kanser olmuş oluyoruz. Aynı zamanda hem çocuklara katkıda bulunmuş oluyoruz hem de toprağımızı, insanımızı kanserojen maddesinden korumuş oluyoruz. Bu faaliyetin tüm milletimizin, tüm insanlarımızın bilinçlenerek bu şekilde hareket edip topyekûn sağlığımızı ve doğamızı, çevremizi sıfır atık adı altında korumamızı öneriyorum. Herkese tavsiye ediyorum. İnşallah herkes bu duyarlılığı gösterir. Biz burada sağlık çalışanları olarak bunları yapıyoruz. İnşallah tüm Türkiye bunu yapar diyorum." Diye konuştu.