Yerel Haberler
Samsun
Rusya’dan şehit Türk diplomatın yeğenine cevap: "Türkiye bizim dostumuz"
15 Kasım 2025 Cumartesi - 16:10 Rusya’dan şehit Türk diplomatın yeğenine cevap: "Türkiye bizim dostumuz" ASALA tarafından şehit edilen Türk Büyükelçi Galip Balkar’ın yeğeni Cemal Kemal Balkar’ın, Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova’nın sözde Ermeni soykırımı iddialarına tepki olarak Kremlin’e gönderdiği yazıya, Moskova’dan "Türkiye bizim dostumuz" cevabı geldi. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın mecliste yaptığı konuşmada, Sovyet istihbarat örgütü KGB’nin Ermeniler ile Türkler ve Azerbaycanlılar arasındaki düşmanlığı körüklediğini öne sürmesi tartışmaları başlattı. Paşinyan’ın bu sözleri üzerine Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova, "Tarihsel olarak cahilce" diyerek Türkleri suçlayan açıklamalar yapmıştı. Bu ifadeler, 1983’te ASALA tarafından şehit edilen Büyükelçi Galip Balkar’ın yeğeni Cemal Kemal Balkar’ı harekete geçirdi. Balkar, Zaharova’nın sözlerinin hem tarihsel olarak yanlış olduğunu hem de Türk-Rus ilişkilerine zarar verebileceğini belirterek Kremlin’e bir yazı gönderdi. Rus makamları ise yazıya kısa sürede dönüş yaptı. "Rusya’ya daha dikkatli olun, bunlar Türk-Rus ilişkilerine zarar veriyor diye mektup gönderdim" Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova’nın açıklamalarından sonra Rusya’ya mektup gönderdiğini ifade eden Cemal Kemal Balkar, "Şehit Büyükelçi Galip Balkar’ın yeğeniyim. Amcam, 1983 yılında dönemin Yugoslavya’sında Ermeni terör örgütü ASALA tarafından şehit edildi. Şehit edenlerin de ‘Galip Balkar çok faal bir insandı, her gittiği ortamda Türkler Ermeni soykırımı yapmadı dediği için öldürdük’ diye bir tezleri vardı. Geçen hafta Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Ermenistan Meclisi’nde yaptığı konuşmada ‘Türkler Ermeni soykırımı yaptı’ lafını Ruslar kafamıza soktu, KGB soktu, bu Sovyet kafasını bırakın, biz Türkiye ile ilişkilerimizi düzeltmek istiyoruz’ deyince, Rusya Dışişleri Bakanı Sözcüsü Maria Zaharova, ‘Bizimle ne alakası var? Türkler sizi öldürdükten 40 sene sonra KGB kuruldu, bizle alakası yok’ diye bir açıklama yaptı, video paylaştı. Ben de bununla ilgili Kremlin’e, Rusya’ya mesaj yolladım. Dedim ki Zaharova böyle bir açıklama yaptı. ‘Türkler Ermeni soykırımı yaptı’ minvalinde bir şeyler söyledi. Bu doğru bir söz değil, tarihsel açıdan da doğru değil. ASALA da ’Türkler, Ermeni soykırımı yapmadı’ dediği için büyükelçi amcamı öldürdüler. Bunlar Türkiye ve Rusya ilişkilerine de zarar veriyor. Daha dikkatli olursanız sevinirim, diye bir mesaj gönderdim" dedi. Rusya’dan "Türkiye ile Trans-Kafkasya’da ortak hareket ediyoruz, Türkiye bizim dostumuz" cevabı Rusya’ya gönderdiği yazıya cevap geldiğini ifade eden Balkar, "Dün bana hem Kremlin’den hem de Dışişleri Bakanlığı’ndan cevap geldi. Dışişleri Bakanlığı, ‘Hassasiyetlerinizi anıyoruz. Biz Türkiye’yle beraber Trans-Kafkasya’da beraber ortak hareket ediyoruz. Türkiye bizim dostumuz’ diye bir cevap geldi. Ben Rusya’nın da bu hatasını anladığı için kendilerine teşekkür ediyorum. Türklerin Ermeni soykırımı yapmadığını, bunun bir teşhir olduğunu bütün tarihçilerin çoğu biliyor. Yani Ermenistan Başbakanı bile ‘Türkler bize soykırımı yapmadı, bunları Rusya kafamıza soktu. Türkiye ile ilişkilerimizi düzeltmemiz lazım’ derken yani Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün böyle bir söylemi Türk-Rus ilişkilerine de zarar veriyor. Çünkü dışişleri, yani Rus Dışişleri Bakanlığı’nın resmi bir görüşü değil o söz. O sadece sözcüsünün lafı. Çünkü mesajda hassasiyetinizi anlıyoruz. Türk-Rus ilişkilerini biz bozmak istemiyoruz diye bana cevap geldi" diye konuştu.
Pazarcıların tutumları marketlere yönlendiriyor, para şehir dışına çıkıyor
15 Kasım 2025 Cumartesi - 11:47 Pazarcıların tutumları marketlere yönlendiriyor, para şehir dışına çıkıyor Düzensiz ve agresif satış davranışları, şehirli müşterileri semt pazarlarından uzaklaştırıyor ve alışverişlerini büyük marketlere kaydırıyor. Uzmanlar bu durumun, yerel ekonomiyi zayıflatırken, kazancın şehir dışına akmasına yol açtığını söyledi. Semt pazarlarının şehir ekonomisi, kırsal kalkınma ve toplumsal denge açısından taşıdığı önem giderek artıyor. Ancak son yıllarda hızla çoğalan ulusal ve uluslararası market zincirleri, yerel pazarların varlığını tehdit eder hale geldi. Pazar yerlerindeki düzensizlik ve altyapı eksikliklerinin yanı sıra bazı pazarcıların davranışları da alışverişi olumsuz etkiliyor. Tezgâhların rastgele yerleştirilmesi, yüksek sesle satış yapmak ya da rahatsız edici tavırlar sergilemek, şehirli müşterilerin pazarlara ilgisini azaltıyor. Bu durum, hem tüketicilerin pazarlardan uzaklaşmasına hem de üreticilerin satışlarını düşürmesine yol açıyor. Uzmanlar, pazarcıların da bilinçlendirilmesi ve pazar yerlerinin düzenli, güvenli ve rahat alışveriş imkânı sunacak şekilde planlanmasının şart olduğunu vurguluyor. "Para şehir dışına çıkıyor, yerel ekonomi zayıflıyor" Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cevdet Yılmaz, semt pazarları ile ilgili çalışmasında, pazar yerlerinde düzensizliğe ve genel duruma değindi. Cevdet Yılmaz, "Pazar yerlerindeki düzensizlik ve bazı pazarcıların müşterilere itici gelen tutumları, şehirli müşterilerin semt pazarlarına ilgisini azaltıyor. Bu durum sadece tüketiciyi etkilemekle kalmıyor, üreticilerin satışlarını da düşürüyor ve birçok alıcıyı büyük marketlere yönlendiriyor. Ne yazık ki, alışverişin marketlere kaymasıyla birlikte para şehir dışına akıyor ve yerel ekonominin dengesi bozuluyor. Bu nedenle pazarcıların bilinçlendirilmesi, pazar alanlarının düzenlenmesi ve daha güvenli, rahat bir alışveriş ortamı sağlanması zorunludur" dedi. "Kötü hava şartlarında da alışverişe imkân tanıyan yerler olmalı" Prof. Dr. Yılmaz, mevcut pazaryerlerinin rehabilite edilerek modern standartlara uygun hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. "Semt pazarları birkaç mahalleye hizmet edecek şekilde merkezi konumlarda, yaya ulaşımına uygun, otoparkı olan ve kötü hava şartlarında da alışverişe imkân tanıyan yerler olmalı" diyen Yılmaz, pazar yerlerinin sadece ticaret değil, aynı zamanda sosyal yaşam alanı olarak da değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Yılmaz, pazarlarda temizlik, güvenlik ve ulaşım konularının önemine dikkat çekerek, "Yaşlılar, engelliler ve çocuklu aileler için uygun zemin hazırlanmalı; pazar yerleri sabit ya da seyyar tuvalet, ibadet alanı, temiz su ve dinlenme yerleri gibi donanımlara sahip olmalıdır" diye konuştu. "Marketlerin tekelleşmesi şehir ekonomisini zayıflatıyor" Prof. Dr. Cevdet Yılmaz, son yıllarda yerli ve yabancı sermayeli ulusal market zincirlerinin perakende ticarette hızla büyüdüğünü belirterek, bunun semt pazarları üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu söyledi. Yılmaz, "Ulusal market zincirleri sözleşmeli tarım yoluyla üreticiden doğrudan ürün alarak, bir anlamda pazarların fonksiyonunu üstlenmiş durumda. Bu durum rekabeti zayıflatıyor, yerel üreticinin gelirini düşürüyor. En önemlisi, şehirde kazanılan para artık şehirde kalmıyor; market zincirleri aracılığıyla dışarıya gidiyor. Pazarların zayıflaması, köylünün üretimden kopmasına, şehirdeki vasıfsız iş gücünün işsiz kalmasına yol açabilir. Oysa pazarlar, hem üretici hem tüketici için denge unsuru, hem de düşük gelirli vatandaşlarımız için bir yaşam desteğidir" şeklinde konuştu. "Semt pazarları stratejik öneme sahiptir" Yılmaz, semt pazarlarının yerel ekonomiyi canlı tuttuğunu, şehrin çevresindeki tarım alanlarında yetiştirilen ürünlerin şehir halkına doğrudan satılmasını sağladığını belirtti. Yılmaz, "Üretici–pazar–müşteri üçgeninde para şehir içinde kalıyor. Bu yapı bozulduğunda, şehir ekonomisi güç kaybediyor. Bu nedenle semt pazarları sadece ticari değil, stratejik bir değerdir. Samsun, bu alanda dışa bağımlı olmamalı ve kendi potansiyelini korumalıdır" ifadelerini kullandı. "Pazaryerleri insan odaklı planlanmalı" Prof. Dr. Yılmaz, pazar yerlerinin hem pazarcıların hem de vatandaşların ihtiyaçlarına uygun şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek, "Semt pazarları topluma hizmet için vardır. Ancak mevcut düzensizlik, denetimsizlik ve altyapı eksiklikleri nedeniyle pazarlar hem vatandaş hem de esnaf için zorlayıcı hale gelmiştir. Pazarlar temiz, düzenli, güvenli ve erişilebilir olmalı; şehir halkının ilgisini çekecek nitelikte planlanmalıdır" açıklamasında bulundu. "Büyük bir eziyete dönüşüyor" Cevdet Yılmaz şunları söyledi: "İyi planlanmadığı ve yer seçimine dikkat edilmediği takdirde semt pazarlarının kuruldukları cadde ve sokaklar, maalesef çevrede yaşayan vatandaşların en temel haklarını ihlal etmektedir. Pazar kurulduğu günlerde dar sokaklarda araçların geçişi engelleniyor, cankurtaran ve itfaiyenin erişimi zorlaşıyor. Çadır ve brandaların evlerin önüne gerilmesi, alt katlarda oturanlar için ciddi sıkıntılar oluşturuyor. Bu durum düğün, cenaze veya diğer önemli etkinliklerin ertelenmesine neden olurken, erken saatlerden akşam geç saatlere kadar devam eden gürültü ve telaş, özellikle hastası ve küçük çocuğu olan aileler için büyük bir eziyete dönüşüyor. Semt pazarları, planlanırken sadece ekonomik değil, sosyal yaşam üzerindeki etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır."
Kural tanımayan motosikletliler kazaları artırdı
15 Kasım 2025 Cumartesi - 11:27 Kural tanımayan motosikletliler kazaları artırdı Samsun’da ekim ayında meydana gelen motosiklet kazalarının büyük bölümünün hız, kırmızı ışık ve şerit ihlallerinden kaynaklandığı ortaya çıktı. Kural tanımayan sürücülerin neden olduğu anlar Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) kameralarına saniye saniye yansırken, lise öğrencisinin otomobile çarpıp havada takla attığı görüntüler dikkat çekti. Samsun’da ekim ayında motosiklet kazaları artış gösterdi. Kentin çeşitli ilçelerinde yaşanan kazalar, sürücü ve yayaların kurallara uymaması ile dikkatsizliğin neden olduğu riskleri bir kez daha gözler önüne serdi. İlkadım, Atakum ve çevre bölgelerdeki kazaların büyük çoğunluğunun hız, ışık ve şerit ihlallerinden kaynaklandığı görüldü. Motosiklet kazaları dikkat çekti İlkadım ilçesi Lise Caddesi ile Saadet Caddesi’nin kesiştiği noktada meydana gelen kazada, Lise Caddesi üzerinden seyreden 16 yaşındaki motosiklet sürücüsü ile bir otomobil çarpıştı. Çarpışmanın şiddetiyle motosiklet sürücüsü havada takla atarak yola savruldu. Kaza anı KGYS kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. Canik ilçesi Meskenler Kavşağı’nda yaşanan kazada ise yaya geçidinden karşıya geçmek isteyen bir çocuğa, hızla gelen motosiklet sürücüsü çarptı. Hem çocuk hem de motosiklet sürücüsü yaralanırken o anlar da KGYS kameraları tarafından kaydedildi. Atakum ilçesi Atatürk Bulvarı İncesu Kavşağı’nda meydana gelen bir başka kazada, bulvar yoluna çıkan bir otomobile motosiklet hızla çarptı. Çarpmanın etkisiyle motosiklet sürücüsü takla atarak otomobilin tavanına düştü. İlkadım ilçesi Karayolları Kavşağı’nda yaşanan kazada ise motosiklet sürücüsü, otomobilin sağından geçmeye çalıştığı sırada, otomobilin sağa dönmesi sonucu araca çarptı. Çarpışmayla yere düşen sürücü yaralandı. Bir başka kaza ise İlkadım ilçesi Unkapanı Kavşağı’nda meydana geldi. Yaya yolundan karşıya geçmek isteyen bir çocuğa motosiklet çarptı. Kaza anı kameralara anbean yansıdı. Atakum ilçesi Atakent Kavşağı’nda gerçekleşen kazada, ışık ihlali yapan bir motokuryeye otomobil çarptı. Motosikletiyle yere düşen kuryenin yaralandığı öğrenildi. Ayrıca araçların sağından geçme sonucu yaşanan kazalar ve çeşitli ışık ihlalleri de KGYS kameraları tarafından kaydedildi. Ambulans ve otomobil kazaları da kaydedildi KGYS kameralarının kaydettiği bir diğer görüntüde ise şerit ve kırmızı ışık ihlali yapan araçların kazaları yer aldı. Büyükşehir Belediyesi Kavşağı’nda sol şeritten gelen ambulansı fark etmeyen sürücünün şerit değiştirmesi üzerine ambulans ile otomobil çarpıştı. Kazada araçlarda maddi hasar meydana geldi. Denizevleri Kavşağı’nda ise aşırı hızla kırmızı ışıkta geçen bir sürücü, direksiyon hakimiyetini kaybederek refüje çarparak durabildi. Atakum ilçesi Atatürk Bulvarı üzerinde de kırmızı ışık ihlali yapan ve dönüş yasağı bulunan noktada sola dönmeye çalışan sürücülerin kazaları KGYS kameralarına yansıdı. Yetkililer, sürücü ve yayalara trafik kurallarına uymaları çağrısında bulundu.
Kış kapıda: Yanlış soba kullanımı ölümcül sonuçlara yol açıyor
15 Kasım 2025 Cumartesi - 09:21 Kış kapıda: Yanlış soba kullanımı ölümcül sonuçlara yol açıyor Soğuk kış ayları yaklaşırken Samsun Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı, soba ve diğer ısınma cihazları nedeniyle yaşanabilecek yangın ve karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı vatandaşları uyardı. İtfaiye Daire Başkanlığı Şube Müdürü Rıza Zengin, özellikle soba kullanılan kırsal bölgelerde dikkat edilmesi gereken hayati noktaların altını çizdi. Şube Müdürü Zengin, kış döneminde en sık karşılaşılan olayların baca yangınları, bacadan kaynaklı daire yangınları ve karbonmonoksit zehirlenmeleri olduğunu belirterek uyarılarda bulundu. "Baca temizliği soba kurulmadan önce mutlaka yapılmalı" Her yıl aynı uyarıları yaptıklarını ve buna rağmen sobadan kaynaklı zehirlenme ve yangın vakalarıyla karşılaştıklarını söyleyen Müdür Rıza Zengin, "Soba kurulumundan önce baca temizliği mutlaka yapılmalıdır. Vatandaşlarımız bazen bir sobayla birkaç odayı ısıtmaya çalışıyor, bu son derece yanlış. Soba bacaya mümkün olduğunca yakın kurulmalı, bağlantı en fazla 1 metre uzunluğunda bir dirsekle yapılmalıdır. Borular yılda bir kez temizlenmelidir" dedi. "Yatmadan önce soba mutlaka söndürülmeli" Zengin, karbonmonoksit gazının özellikle tam yanma gerçekleşmeyen kömür kullanımında ölümcül sonuçlar doğurduğunu vurgulayarak, "Soba bulunan odada yatılacaksa soba mutlaka söndürülmelidir. Yaşlı çiftlere özellikle rica ediyoruz; kömür yerine odun kullanmaları çok daha güvenlidir" diye konuştu. "Rüzgârlı havalarda soba yakarken daha dikkatli olun" Baca çekişinin zayıf olduğu, rüzgârlı ve fırtınalı günlerde sobadan geri tepme olabileceğini ifade eden Zengin, bunun da zehirlenmelere neden olduğuna dikkat çekerek, bacaların çatıdan en az 80 cm yukarı çıkması gerektiğini hatırlattı. "Temizlik ve havalandırma hayat kurtarır" Baca temizliği için itfaiye ile iletişime geçilebileceğini belirten Zengin, anlaşmalı firmalarla doğru ve güvenli temizlik yapılmasının önemine dikkat çekti. Odaların düzenli havalandırılmasının da hayati olduğunu vurguladı. Elektrikli ısıtıcı kullananlara da uyarı "Elektrikli cihaz kullanan vatandaşlarımız evden uzaklaşırken mutlaka cihazlarını kapatmalı ve fişini çekmelidir" diyen Zengin, her türlü ısınma yönteminde basit önlemlerle birçok ölümcül sonucun engellenebileceğini belirtti. İtfaiye yetkilileri, vatandaşların kış aylarına girmeden önce güvenlik önlemlerini gözden geçirmesini ve gerekli temizlik işlemlerini yaptırmasını önemle hatırlattı.