Yerel Haberler
Samsun
08 Aralık 2025 Pazartesi - 17:18 SBB Meclisi, 57 maddeyi gündeme aldı Samsun Büyükşehir Belediye (SBB) Meclisi Aralık ilk toplantısında toplam 57 madde gündeme alınarak ilgili komisyonlara havale edildi. SBB Meclisi Aralık ayı toplantısının ilk birleşimi, Meclis Başkanvekili Nihat Soğuk başkanlığında meclis binasında yapıldı. Toplantıda 39 gündem, 6 gündem dışı ve 12 gündem önerisi olmak üzere toplam 57 madde ele alındı. Komisyonlara havale edilen maddeler arasında mezar yeri fiyat tarifesinin yanı sıra 2026 yılında uygulanması talep edilen SBB daire başkanlıklarına ait ücret tarifeleri, sokak isim değişiklikleri, ek bütçe talepleri, vergi ve SGK borçlarına karşılık arsa satış yetkisi, imar uygulamaları ve mali konuları içeren maddeler de oy birliği ile kararlaştırılarak daha kapsamlı görüşülmek üzere ilgili komisyonlara havale edildi. Samsunlu şehidin adı baba ocağındaki sokağa verilecek İlgili komisyonlara havale edilen maddeler arasında Emlak ve İstimlak Dairesi Başkanlığı’ndan meclise sunulan Vezirköprü ilçesi Mezraa Mahallesi’nde bulunan Merkez 20 Sokak’ın adının "Şehit Ulaştırma Er Cihat Şengil Sokak" olarak değiştirilmesi maddesi de yer alıyor. Teklif meclisten geçerse Mersin’in Mut ilçesinde askerlerin sevk edildiği sivil otobüsün şarampole devrilmesi sonucu 4 askerin şehit olduğu kazada ağır yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede şehit olan Ulaştırma Er Cihat Şengil’in adı baba ocağının bulunduğu sokakta yaşatılacak. Aralık ayı komisyon toplantısı 10 Aralık Çarşamba, meclis toplantısı ise 12 Aralık Cuma günü yapılarak maddeler karara bağlanacak.
KBB uzmanı uyardı: "Geniz eti, tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonu sebebi"
12 Kasım 2025 Çarşamba - 14:52 KBB uzmanı uyardı: "Geniz eti, tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonu sebebi" Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Opr. Dr. Yunus Karadavut, "Geniz etinin normalden fazla büyümesine bağlı burun tıkanıklığı, ağzı açık uyuma, horlama, uyku apnesi, sık tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonları, diş, yüz, çene gelişiminde bozukluklar, sık orta kulak iltihapları, işitme kayıpları, büyüme ve gelişmede gerilik, geçmeyen burun akıntıları ve sinüzitler, ağız kokusu, iştahsızlık, konuşma bozukluğu gibi şikâyetler ortaya çıkabilir" dedi. Liv Hospital Samsun Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Yunus Karadavut, çocuklarda geniz eti ve bademcik ameliyatları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Geniz etinin kısaca tanımını yapan Op. Dr. Karadavut, "Geniz eti (adenoid); küçük dil ve yumuşak damağın arkasında, boğazın arka-üst kısmında burunla birleştiği bölgede yer alır. Bademcikler (tonsil) ise boğaz girişinde her iki tarafta dil kökü ile küçük dil arasında yerleşmiş, boyutları değişebilen iki adet lenfoid dokudur. Bademcik ve geniz eti, solunum ve sindirim sisteminin başlangıcında yerleşerek solunan hava ve alınan yiyecek, içecekle ilk temasa geçen bağışıklık sistemi dokularıdır. Geniz eti ve bademcik problemleri genellikle okul öncesi ve okul çağı çocuklarında daha sık görülmektedir. Artan üst solunum yolu enfeksiyonları gibi durumlar da geniz eti ve bademcik problemlerini tetiklemektedir" diye konuştu. "Çocuklarda cerrahi gereken durumlar" Geniz etinden dolayı oluşabilecek şikâyetlere değinen Opr. Dr. Karadavut, "Geniz etinin normalden fazla büyümesine bağlı olarak burun tıkanıklığı, ağzı açık uyuma, horlama, uyku apnesi, sık tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonları, diş, yüz, çene gelişiminde bozukluklar, sık orta kulak iltihapları, işitme kayıpları, büyüme ve gelişmede gerilik, geçmeyen burun akıntıları ve sinüzitler, ağız kokusu, iştahsızlık, konuşma bozukluğu gibi şikâyetler ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda ve ilaç tedavisine yanıt vermeyen olgularda cerrahi önerilmektedir. Ayrıca çocuklarda yılda 5-6’dan fazla ateşli bademcik iltihabı öyküsü, bademcik apsesi öyküsü, bademciklerin aşırı büyüklüğüne bağlı horlama, uyku apnesi, yutma güçlüğü gibi durumlar varsa cerrahi önerilmektedir" şeklinde konuştu. "Bademcik ve geniz eti ameliyatlarının 3 yaşından sonra yapılması tercih edilir" Bademcik ve geniz eti ameliyatlarının 3 yaşından sonra yapılmasının tercih edilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Karadavut, "Bu ameliyatlar 3 yaş itibariyle yapılabilir ancak uykuda nefes durması problemi, apne gibi problemler yaşanıyorsa ameliyat daha erken yaşta da yapılabilmektedir. Geniz eti ve bademcik problemlerine, bazen orta kulak problemleri de eşlik edebilmektedir. Tekrarlayan orta kulak enfeksiyonları, geçmeyen orta kulakta sıvı (kronik seröz otit), işitme kaybı gibi durumlarda geniz eti-bademcik ameliyatları ile beraber, kulak tüpü takılması işlemi de uygulanabilmektedir" ifadelerini kullandı. "Ara tatil, ameliyatlar için en uygun dönemlerden biri" Geniz eti ameliyatının 15 dakika, bademcik ameliyatının ise ortalama 30 dakika süren bir ameliyat olduğunu belirten Dr. Karadavut, "İkisi birlikte uygulanması gereken durumlarda da işlem maksimum 30 dakika sürmektedir. Hastamız geniz etinde aynı gün, bademcik ameliyatında ise 1 gün sonra taburcu edilmektedir. Ameliyat sonrası uygun diyet ile çok kısa sürede iyileşme mümkündür. Ara tatilde diyetin rahat uygulanabilir olması ve çocukların evde olması nedeniyle geniz eti ve bademcik ameliyatları için en uygun dönemdir" şeklinde konuştu.
Atakum Belediyespor kış sezonu kayıtları başladı
12 Kasım 2025 Çarşamba - 14:37 Atakum Belediyespor kış sezonu kayıtları başladı Atakum Belediyespor’un basketbol, futbol, voleybol ve satranç branşlarında düzenlediği kış sezonu spor okulları için kayıtlar başladı. 6-14 yaş arası çocukların katılabileceği basketbol eğitimleri uzman antrenörler eşliğinde yapılacak. Futbol okulu ise 5-14 yaş arası kız ve erkek çocuklara açık olacak; antrenmanlar Aziz Sancar, Banda Aceh ve Atakum Belediyespor tesislerinde gerçekleştirilecek. 9-12 yaş grubuna yönelik Voleybol Kış Okulu, OMÜ Spor Bilimleri Fakültesi yanındaki yenilenen salonda hafta sonları yapılacak. Satranç kulübü ise 6-18 yaş aralığındaki çocukları Hasan Ali Yücel Gençlik Bilim ve Sanat Merkezinde ağırlayacak. "Potansiyellerini geliştirme fırsatı sunuyor" Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel, Atakum’da sportif faaliyetleri geliştirmek için kesintisiz çalışma sürdürdüklerini belirterek, "Kurslarımız çocuklarımıza, ilgi duydukları spor branşında yeteneklerini sergileme ve potansiyellerini geliştirme fırsatı sunuyor. Okullarımızın, kentimizde spor kültürün yerleşmesi ve spor dünyasına yeni yetenekler kazandırma açısından son derece önemli olacağını düşünüyoruz. Atakum’u dinamik kimliğiyle, sporda marka kent yapma hedefindeyiz. Bu hedef için kararlılıkla, canla başla çalışıyoruz. Atakum Belediyespor kulübümüzün katkılarıyla, spor okullarımızda eğitim alan çocuklar kentimize yeni bir soluk katacak. Kurslarımıza tüm çocuklarımızı bekliyoruz" dedi. "Geleceği umutla bakan bireyler" Atakum Belediyespor Kulüp Başkanı Erol Giritli spor okulları hakkında "Atakum Belediyespor olarak, Atakum’u sporla anılan bir kent haline getirmek ve Atakum’da erken yaşta spor bilinci oluşturmak için özveriyle çalışıyoruz. Şanlı armamızı daha yükseklere çıkarmak için antrenöründen, sporcusuna ve taraftarına el ele dayanışma içinde hareket ediyoruz. Spor okullarımızda çocuklarımıza sadece spor eğitimi verilmiyor, onların dayanışma ve birlik duygularıyla hareket eden geleceğe umutla bakan sağlıklı bireyler olmaları sağlanıyor. Sporun adrenalin ve zekanın birleştiği benzersiz dünyasına, yeni bireyler kazandırıyor. Spor okullarımıza, tüm çocuklarımızı davet ediyoruz" diye konuştu.
Başkan Kurnaz: "Ekonomik devrim yaptık, hedefimiz borçsuz belediye"
12 Kasım 2025 Çarşamba - 12:42 Başkan Kurnaz: "Ekonomik devrim yaptık, hedefimiz borçsuz belediye" Samsun’un İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, göreve geldiklerinde 850 milyon TL’yi aşan borç yüküyle devraldıkları belediyede, işçi ve emekli ikramiyelerinden piyasa borçlarına, araç alımlarından rutin hizmetlere kadar tüm ödemeleri yerine getirip SGK ve vergi borçlarını sıfırladıklarını, toplam borcu 400 milyon TL’nin altına indirerek "ekonomik devrim" yaptıklarını söyledi. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, göreve geldikten sonra geçen süre hakkında İhlas Haber Ajansı’na (İHA) özel açıklamalarda bulundu. Mali ve birçok açıdan iç açıcı olmayan bir belediyeyi kısa sürede toparlayarak ekonomik anlamda Türkiye’ye örnek olacak şekilde düzene soktuklarını ifade eden Başkan Kurnaz, "Devrim" olarak nitelendirdiği uygulamalarla 325 bin nüfuslu ilçe belediyesinin yakın zamanda "borçsuz belediye" olacağının müjdesini verdi. "850 milyon TL’den fazla borçla belediyeyi devraldık" Göreve geldiklerinde belediyenin SGK’ya, vergi dairelerine, piyasaya ve personele yüklü miktarda borcu olduğunu dile getiren İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "İlkadım Belediyesi bir devrim yaptı aslında. Göreve geldiğimizde yaklaşık 850 milyon TL’den fazla SGK, vergi dairesi, piyasaya borçlar, personele ikramiye borçları, kredi borçları, vergi taksitleri, SGK taksitleri gibi yaklaşık 900 milyon TL civarında bir borç vardı. Bunlara ek olarak tüm hizmetler de dışarıya yaptırılıyordu. Yol, kaldırım ve ot biçme dahil. Yani her şey hizmet alımıyla yaptırılıyordu. Temizlik araçlarımız hizmet alımıydı. Büyük paralar ödeniyordu. Bugün belki devam ediyor olsaydık, 15-16 milyon TL sadece kira ödeyecektik. Biz bunların tamamından kurtulduk. 50 tane araç aldık. Sadece geçen sene fen işlerinde yaptığımız hizmette kendi yaptığımız için ihale etmediğimiz için yapımının 100 milyon TL’nin üzerinde kasamızda para kaldı. Bu, milletin cebinde kaldı. Temizlikte kiraya devam ediyor olsaydık 1 yılda 200 milyon TL’ye yakın kira ödeyecektik. Bu para kasamızda kaldı. 170 milyon TL’nin 100’ü çek olmak üzere piyasa borcu vardı. Tamamını ödedik. 5 yıl boyunca köylere yol yapılmamıştı, her köye 2-3 km yol yaptık. Hizmetimiz hiç durmadı. Geçmiş borçlar, 1,5 yıldır yaptığımız hizmetler dahil 35 milyon TL’den fazla sosyal yardım yaptık. Her ay 1,3 milyon TL’lik ekmek kuponu dağıtıyoruz. Ücretsiz düğünler yapıyoruz. Çocuklarımızı evlendiriyoruz. Bütün hizmetler dahil bugün piyasaya günü geçmiş bir tek para borcu yok belediyemizin. Bu çok kıymetli bir şey" dedi. "Yaptığımız iş bir devrim" Belediyenin mali yapısında yaptıkları düzeltmeyi "devrim" olarak adlandıran Başkan Kurnaz, "Vergi dairesine bugün ne şirketin ne belediyenin bir tek lira borcu yok. SGK’ya belediyemizin günü geçmiş bir tek lira borcu yok. Sadece şirketin geçmiş dönemden kalan, çünkü 450 milyon TL’nin üzerinde bir borç vardı, yapılandırmayla birlikte. Onu yarıya indirdik, onu da inşallah yakın zamanda kapatacağız. Bu borçları öderken SGK’ya biraz arsa verdik. Onun dışında ödediğimiz hiçbir borca bir tek lira kredi kullanmadık, finansman kullanmadık, yer satmadık. Ödediğimiz her şeyi belediyemizin bütçesiyle ödedik. ‘Bunu nasıl yaptınız?’ diye soruyorlar. Bunu iyi niyetle, yani cep doldurma ya da başkasının cebini doldurma niyetinde olmayarak başardık. Ayrıca iyi bir planlama da çok önemli. En son da iyi bir takiple ekonomik anlamda başarıya ulaştık. Yaptığımız her şeyi kendi imkanımızla yapıyoruz, hizmet anlamında. Tabii ki ihale edeceğimiz, belediyemizin personeliyle yapamayacağımız işleri dışarıya tabii ki vereceğiz. Gazi Park’ı ve birkaç projeyi ihale ettik. Belediyenin kendi rutin yol, kaldırım, çevre düzenlemesi, park düzenlemesi, temizlik, bunlara milyonlarca lira para gidiyordu. Şu anda şu 50 araç için kullandığım İller Bankası’ndan kredi dahil olmak üzere borcumuz 400 milyon TL’nin altında. Bu bir devrim. Yaptığımız hizmetlerin toplamını toplasanız en az 600-700 milyon da üzerine koyulur. Bunları ödedik biz, borç yok yani. Şöyle yaparsanız çok bir anlamı olmaz: Piyasaya borcunuz var, vergi dairesine borcunuz var, her yeri bir yerleri satarak, kredi kullanarak, borçlanarak, başka borcu kapatarak yaparsanız bir anlamı yok. Ya da arsa satarak, mülk satarak yaparsanız bir anlamı yok" diye konuştu. "Her şeyi kendi imkanlarımızla yaptık, adımız ‘Cimri Başkan’ diye çıktı" Hizmette kullanılan her paranın vatandaşın parası olduğunu ve bu nedenle her kuruşu hesap ederek hareket ettiklerini vurgulayan Kurnaz, sözlerini şöyle tamamladı: "SGK’nın dışında bir tek lira başka yerden finansman kullanmadık. Ne arsa sattık ne borçlandık piyasaya ya da bankalara. Kendi imkanımızla yaptık her şeyi. O yüzden benim adım biraz ‘Cimri Başkan’ diye çıktı. Ben milletin parasına cimriyim. Hep bir sözüm vardı kampanyada: ‘Bu milletin her kuruşu millete hizmet olarak dönecek’ demiştim. Allah’ıma hamdolsun, bugüne kadar mahcup olmadık. Bundan sonra daha iyi olacak inşallah. Mesela bizim araçlarımız için kullandığımız kredi kısa vadeli. Böyle bazı belediyeler 5 yıl, 10 yıl daha az taksit ödeyelim diye kredi kullanıyor. Ben fazla yük olmasın diye 36 ay kullandım bu araçların finansmanında. 15 tanesini ödedik, 16’ncı ayı ödeyeceğiz. 20 taksitim kaldı. Yani 2027’nin Haziran sonunda benim oraya da borcum bitiyor. Sadece eski borçlar, bina yapılırken çok uzun kullanılmış, 2032’ye kadar devam ediyor. Eski dönemden uzun vadeli kullanılan, 2028-2029’a kadar kalanlar var. Onların dışında piyasaya borcumuz hiç kalmıyor. Koskoca 325 bin nüfuslu bir belediye hizmetini hiç aksatmadan, hiç borcu olmadan örnek bir belediye olacak Türkiye’ye."
Uzmanından soğuk havalar öncesinde uyarı: "Sıcak duş, soba başında oturmak ve sıcak ortamlar egzama hastalığını alevlendiriyor"
12 Kasım 2025 Çarşamba - 11:28 Uzmanından soğuk havalar öncesinde uyarı: "Sıcak duş, soba başında oturmak ve sıcak ortamlar egzama hastalığını alevlendiriyor" Dermatoloji (Cildiye) Uzmanı Prof. Dr. Müge Güler Özden, kış aylarında güneş koruyucunun bırakılmaması ve sıcak ortamlardan kaçınılması gerektiğini belirterek, "Sıcak duş, soba başında oturmak ve sıcak ortamlar egzama hastalığını alevlendiriyor" dedi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müge Güler Özden, yaklaşan kış ayları öncesinde vatandaşları cilt sağlığı konusunda uyardı. Soğuk ve kuru havanın cilt bariyerini zayıflattığını belirten Özden, özellikle egzama hastalarının bu dönemde dikkatli olması gerektiğini ifade etti. Cilt kuruluğuna karşı nemlendirici kullanımının önemine değinen Özden, "Soğuk zamanlarda cilt kuruluğu artar. Sabahları serum veya tonik sonrası hyaluronik asit içeren nemlendirici sürülmesini öneriyoruz. Akşam saatlerinde ise retinol ve C vitamini içeren bakım ürünleri kullanılabilir" diye konuştu. "Cildin kuruması hastalığın alevlenmesine neden olur" Egzama hastalarına da özel uyarılarda bulunan Özden, "Kuru ve soğuk hava egzama hastalarına iyi gelmez. Cildin kuruması hastalığın alevlenmesine neden olur. Bu nedenle sıcak duş almak, soba başında uzun süre oturmak ve sıcak ortamlarda bulunmak egzama şikayetlerini artırır. Kat kat giyinmek de terlemeye yol açarak mantar gibi cilt hastalıklarını tetikleyebilir" şeklinde konuştu. "Özellikle çocuklarda uyku bozuklukları ve okul başarısında düşüşe yol açabilir" Egzamanın genetik bir zeminde geliştiğini ancak çevresel faktörlerden de etkilendiğini belirten Özden, "Stres hastalığı alevlendirir. Aynı zamanda hastalığın kendisi de stres kaynağı olabilir. Özellikle çocuklarda uyku bozuklukları ve okul başarısında düşüşe yol açabilir. Bu yüzden alevlenme dönemlerinde sadece krem değil, sistemik tedaviler de gerekebilir" ifadelerini kullandı.
Profesör soğuk havalar öncesinde uyardı: "Sıcak duş, soba başında oturmak ve sıcak ortamlar egzama hastalığını alevlendiriyor"
12 Kasım 2025 Çarşamba - 11:26 Profesör soğuk havalar öncesinde uyardı: "Sıcak duş, soba başında oturmak ve sıcak ortamlar egzama hastalığını alevlendiriyor" Dermatoloji(Cildiye) Uzmanı Prof. Dr. Müge Güler Özden, kış aylarında güneş koruyucunun bırakılmaması ve sıcak ortamlardan kaçınılması gerektiğini belirterek, "Sıcak duş, soba başında oturmak ve sıcak ortamlar egzama hastalığını alevlendiriyor" dedi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müge Güler Özden, yaklaşan kış ayları öncesinde vatandaşları cilt sağlığı konusunda uyardı. Soğuk ve kuru havanın cilt bariyerini zayıflattığını belirten Özden, özellikle egzama hastalarının bu dönemde dikkatli olması gerektiğini ifade etti. Cilt kuruluğuna karşı nemlendirici kullanımının önemine değinen Özden, "Soğuk zamanlarda cilt kuruluğu artar. Sabahları serum veya tonik sonrası hyaluronik asit içeren nemlendirici sürülmesini öneriyoruz. Akşam saatlerinde ise retinol ve C vitamini içeren bakım ürünleri kullanılabilir" diye konuştu. "Cildin kuruması hastalığın alevlenmesine neden olur" Egzama hastalarına da özel uyarılarda bulunan Özden, "Kuru ve soğuk hava egzama hastalarına iyi gelmez. Cildin kuruması hastalığın alevlenmesine neden olur. Bu nedenle sıcak duş almak, soba başında uzun süre oturmak ve sıcak ortamlarda bulunmak egzama şikayetlerini artırır. Kat kat giyinmek de terlemeye yol açarak mantar gibi cilt hastalıklarını tetikleyebilir" şeklinde konuştu. "Özellikle çocuklarda uyku bozuklukları ve okul başarısında düşüşe yol açabilir" Egzamanın genetik bir zeminde geliştiğini ancak çevresel faktörlerden de etkilendiğini belirten Özden, "Stres hastalığı alevlendirir. Aynı zamanda hastalığın kendisi de stres kaynağı olabilir. Özellikle çocuklarda uyku bozuklukları ve okul başarısında düşüşe yol açabilir. Bu yüzden alevlenme dönemlerinde sadece krem değil, sistemik tedaviler de gerekebilir" ifadelerini kullandı. (FAU
Hayati uyarı: "Öksürük ve nefes darlığını hafife almayın"
12 Kasım 2025 Çarşamba - 11:17 Hayati uyarı: "Öksürük ve nefes darlığını hafife almayın" Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Ulaş Çınar, nefes darlığı, öksürük, kanlı balgam, istemsiz aşırı kilo kaybı gibi belirtilerin, akciğer kanserinin en önemli habercisi olduğunu söyledi. Akciğer kanseri, dünyada en sık ölüme neden olan hastalıkların başında geliyor. Beyin, kemik, karaciğer gibi hayati organlara da sıçrama riski bulunan hastalıktan korunmak için yapılması gerekenleri sıralayan Medicana International Samsun Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Ulaş Çınar, hem tanı hem tedavi hem de hastalıktan korunmak için yapılması gereken hususlara değindi. Dünyada en sık ölüme neden olan hastalıkların başında akciğer kanserinin geldiğine dikkat çeken Doç. Dr. Hüseyin Ulaş Çınar, "Akciğer kanseri, akciğer dokusunun normal hücrelerinin anormal ve kontrolsüz bir şekilde oluşmasıyla ortaya çıkan önlenebilir bir hastalıktır. Akciğer dokusunda oluşan bu kanser hücreleri zaman içerisinde akciğere yakın dokulara yayılabildiği gibi hayati beyin, kemik, karaciğer gibi uzak organlara da yayılabilen ölümcül ve hızlı ilerleyen bir hastalıktır. Akciğer kanseri tüm dünyayı yakından ilgilendiren bir hastalık. Dünyada en sık ölüme neden olan hastalıkların başında geliyor. DSÖ verilerine göre de yılda 2 milyon kişi bu hastalıktan hayatını kaybediyor" dedi. "Nefes darlığı, öksürük, kanlı balgam, istemsiz aşırı kilo kaybı en önemli belirtiler arasında" Kansere özgü olmayan belirtilerin hastalığın en önemli habercisi olduğuna değinen Doç. Dr. Çınar, "Akciğer kanserinin en önemli belirtileri nefes darlığı, öksürük, kanlı balgam, istemsiz aşırı kilo kaybı gibi kansere özgü olmayan belirtilerdir. Bundan dolayı hastalar geç tanı almakta ve geç doktora başvurmaktalar. Akciğer kanserine özel olarak düşünebileceğimiz kanlı balgamda mutlak bir hekim tarafından hastaların görülmesi, tanının netliği açısından da mutlak bir akciğer grafisi veya bilgisayarlı tomografi ile değerlendirilmesi önerilmekte. Akciğer kanserinden şüphelenildiği zaman ilk önce radyolojik tetkikler ile bu şüphenin doğrulanması gerekiyor. Ondan sonra biyopsi, biyopsi sonrası da hastaya kanser tanısı konulmuşsa genel olarak hastalığın vücuttaki durumunu değerlendirmek için evreleme ve metastaz durumunu ortaya çıkartıyoruz" diye konuştu. "Akciğer kanseri önlenebilir bir hastalık" Yaşam kalitesine dikkat edilmesi ve düzenli muayenelerin hastalığın önlenmesinde önemli olduğunu da vurgulayan Çınar, "Bu kanser türünde tedaviyi belirleyen en önemli etken tümörün cinsi. Genel olarak tümörler 2 başlıkta incelenir. Akciğer kanserinde küçük hücreli ve küçük hücreli dışı olarak ele alınıyor. Küçük hücreli tümörlerde tedavi daha çok kemoterapi, radyoterapi olurken, küçük hücreli dışı tümörlerde erken evre akciğer kanseri ise hastalar, en önemli tedaviyi cerrahi tedavi oluşturmakta. Akciğer kanserinin en önemli risk faktörleri arasında tütün ve tütün ürünlerine maruziyet gelmekte. Bunun yanında asbest, radon gazı, kimyasallar, toz ve gaz dumanlarının inhalasyonu, hava kirliliği ve genetik faktörler de akciğer kanserinin başlıca risk faktörleri arasında. Akciğer kanseri önlenebilir bir hastalık. Sigara kullanma alışkanlığının bırakılması ile birlikte toplumda bu tür ölümcül hastalıkların zaman içerisinde giderek azalacağını düşünüyoruz" şeklinde konuştu.