Yerel Haberler
Sivas
Zara’da Türk Kızılay hizmet binası törenle açıldı 19 Aralık 2025 Cuma - 11:40:59 Sivas’ın Zara ilçesinde Türk Kızılay Temsilciliği hizmet binası düzenlenen törenle hizmete açıldı. Açılışta konuşan Türk Kızılay Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Sarılar, geçmişteki Kızılay ile bugünkü Kızılay arasında ciddi farklar bulunduğunu vurguladı. Türk Kızılay Zara Temsilciliğine tahsis edilen ve Sivas İl Özel İdaresine ait olan bina, yapılan tadilat çalışmalarının ardından hizmet vermeye başladı. Açılış törenine Zara Kaymakamı Mehmet Ali Atak, Zara Belediye Başkanı Fatih Çelik, İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Şarkışla, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Burak Caner, Türk Kızılay Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Sarılar ile kurum temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Törende konuşan Türk Kızılay Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Sarılar, Kızılay’ın yalnızca Türkiye’de değil dünyanın dört bir yanında ihtiyaç sahiplerine ulaştığını belirterek, "Kızılay, kara gün dostudur. Felaketlerde, depremlerde, yangınlarda her zaman sahadadır. Bugün bütçesi 65 milyar liraya ulaşan, birkaç bakanlıkla eşdeğer büyüklükte bir kurumun yöneticisi olmaktan bir Sivaslı olarak gurur duyuyorum" dedi. Kızılay’ı büyük bir vakıf olarak gördüklerini ifade eden Sarılar, yaklaşık 10 bin çalışanla faaliyet yürüttüklerini belirterek, "Kök hücre alımını da, yapımını da hastalara ulaştırmayı da Sağlık Bakanlığı bize verdi. Kök hücre gibi önemli bir konuda bir misyon Türk Kızılay’a yüklenilmiştir. Nereden baksanız 25-30 milyon Avro gibi bir menfaatimiz söz konusu olacak. Netice itibariyle bazı beslenme gruplarımız var, yine yurt dışından gelen, hastalığının en son safhasında olan yaşlı ve çocuklara biliyorsunuz beslenme yapıyoruz. Bunun da imalatına İnşallah en kısa zamanda başlayacağız. Netice itibariyle buradan elde edilecek gelirlerimizle 2025 yılı sonu itibariyle 16 milyonu Türkiye’de, 9 milyon da yurtdışında insana dokunmuşuz, maddi ve manevi. Biz bunun sayısını arttırmak adına elimizden gelen bütün gayretleri gösteriyoruz. Güney Kore’den 10 milyon Dolar, harcamamız için Gazze’ye, Suriye’ye para yolluyor. Yani ne kadar içeriye ve dışarıya güven sağlarsan bunların da tedariki çok kolay olur. Geçmişteki Kızılay’la bugünkü Kızılay arasında çok ciddi farklar var. Yakında bir Kızılay kanunu yapıyoruz, onu çıkarttığımız zaman bugün biz varız orada, yarın başkaları gelecek, kimsenin suistimal etmemesi için elimizden gelen kuralları, kanunları da koyacağız. Bu şekilde çalışmalarımız olduğunu belirtmek isterim" diye konuştu. Konuşmaların ardından, hizmet binasının açılmasına katkı sunan destekçilere protokol üyeleri tarafından plaket takdim edildi. İlçe Müftüsü Yunus Güleç tarafından yapılan duanın ardından Türk Kızılay Zara Temsilciliği hizmet binasının açılışı gerçekleştirildi.
19 Aralık 2025 Cuma - 10:42 Havalar soğudu araç yangınları arttı Sivas Belediyesi İtfaiye Amiri Seyfi Ali Gül, soğuk havalarla birlikte araç yangınlarında artış yaşandığını belirterek, bakımı yapılmayan benzin, gaz ve elektrik tesisatlarının ciddi risk oluşturduğunu söyledi. Dondurucu soğuklarıyla bilinen Sivas’ta soğuk hava etkisini arttırmaya devam ediyor. Son zamanlarda hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte kent genelinde araç yangınlarında da artış yaşandığı gözlemlendi. Soğuk havalarda özellikle tüplü araçların çalışmasında yaşanan zorluklar, sürücüleri benzinle çalıştırmaya yönlendirebiliyor. Yılın diğer dönemlerinde benzinle kullanılmayan araçlarda yakıt hortumlarında zamanla yıpranma meydana gelebildiği, bunun da yakıt sızıntısına ve yangına sebep olabildiği aktarılıyor. Bu nedenle araçların benzin ve gaz tesisatlarının düzenli olarak kontrol edilmesinin önem taşıyor. Kış aylarında elektrik tesisatına binen yükün artmasıyla birlikte, elektrik kaynaklı araç yangınlarının da yaşanabildiği belirtiliyor. Bu durumun, özellikle soğuk havalarda araç bakımlarının aksatılmaması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Belediyesi İtfaiye Amiri Seyfi Ali Gül, soğuk havalarla birlikte araç yangınlarında artış yaşandığını belirterek, "Yılın diğer zamanlarında araçlar benzinle çalıştırılmadığı için yakıt hortumları zarar görmüş olabiliyor, yakıt sızıntısı ile birlikte yangına sebebiyet verebiliyor" dedi. "Bakımların yapılmış olması gerekiyor" Araç yangını esnasında soğukkanlılığın korunması gerektiğini söyleyen Seyfi Ali Gül, "Araç yangınlarında gözle görülür bir artış meydana geldi. Yıl içerisinde yaklaşık 65-70 tane araç yangınına ekiplerimiz müdahale etti. Bu yangınların temel sebebi motor, elektrik aksamı ya da yakıt hortumları diyebiliriz. Yüzde 60-70 oranında bunu oluşturmakta, yüzde 30 oranında ise trafik kazalarından ve insan kaynaklı durumlardan oluşmakta. Soğuk havalarda gazlı araçların kışın çalışması biraz daha zor olduğu için vatandaşlar benzinle çalıştırmaya çalışıyor. Bu durumda da şöyle bir durum ortaya çıkıyor, yılın diğer zamanlarında araçlar, benzinle çalıştırılmadığı için yakıt hortumları zarar görmüş olabiliyor ve yakıt sızıntısı ile birlikte yangına sebebiyet verebiliyor. Eğer araç benzinle çalışacaksa yakıt hortumlarının bakımının yapılmış olması gerekiyor. Gaz tesisatına, benzin tesisatına da bakım yapılması gerekiyor. Kış aylarında elektrik tesisatına aracı çalıştırma aşamasında ısınma(kızdırma) konusunda büyük yük bineceği için yine yangına sebebiyet verebilir. Araç yangını başımıza geldiği zaman öncelikle soğukkanlılığımızı korumamız gerekiyor. Eğer hareket hâlindeysek aracı güvenli bir yere çekip lastikleri aracın hareket edişini engelleyecek şekilde konumlandırıp bir an evvel araçtan kendimizi ve yolcuları indirdikten sonra, yangına müdahale edebileceğimiz durumdaysa yangın söndürme tüpüyle müdahale etmemiz gerekir. Kuru kimyevi tozla müdahale etmemiz, suyla müdahale etmememiz gerekir. Yangının neden çıktığını bilmediğimiz için yangını söndürmekten çok büyütebiliriz" dedi.
Sivas’ta 7 gün önce kaybolan yaşlı adamı arama çalışmaları sürüyor
20 Kasım 2025 Perşembe - 09:28 Sivas’ta 7 gün önce kaybolan yaşlı adamı arama çalışmaları sürüyor Sivas’ta yaşayan ve köyündeki evine giderken yoğun karda yolunu kaybederek kaybolduğu düşünülen 72 yaşındaki Musa Uygun’dan 7 gündür haber alınamıyor. Köy çevresinde arama-tarama çalışmaları yapan jandarma timlerine, iz takip ve arama köpeği de eşlik ediyor. Olay, 14 Kasım Cuma günü gerçekleşti. Merkeze 38 kilometre uzaklıkta bulunan Yenikervansaray köyünde yaşayan Musa Uygun (72), ihtiyaçlarını karşılamak için Sivas’a gitti. Evine dönmek için yola çıkan yaşlı adam, köy minibüsüne bindi. Köyünün yol ayrımında minibüsten inen Musa Uygun’dan bir daha haber alınamadı. Bir gün sonra yalnız yaşayan Musa Uygun’un evinde olmadığını fark eden köy muhtarı Murat Uygun, durumu Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine AFAD ve jandarma sevk edildi. Ekipler 6 gündür arama-tarama çalışmalarını sürdürüyor Köye sevk edilen İl Jandarma Komutanlığı asayiş ve komando timleri, muhtemel güzergâhlar üzerinde arama-tarama çalışması başlattı. Cuma günü etkili olan kar arama çalışmalarını güçleştirdi. Çalışmalarda iz takip ve arama köpeğinden de faydalanan jandarma timleri, geniş bir alanı taradı. Musa Uygun’u son gören minibüs sürücüsü ve bir kişinin ifadeleri alındı. "Büyük ihtimalle yolunu kaybetmiştir" Musa Uygun’un köyde olmadığını fark eden Yenikervansaray köyü muhtarı Murat Uygun, "Kayıp olan kişi Musa Uygun. Cuma günü sabah Sivas’a gitmiş. Akşam minibüs şoförü yol ayrımında bırakmış. O günden bu yana gelmedi. Kendisi 65 yaş maaşı alıyordu. O şekilde geçiniyordu. Bir şeyden şüphelenmiyoruz ama büyük ihtimalle yolunu kaybetmiştir. Kar yağışı cuma günü 13.00 gibi başladı, cumartesi sabaha kadar sürdü. Biz cumartesi günü fark ettik. Jandarmayı aradıktan sonra kısa sürede geldiler. O günden bu güne aranıyor. Kar yağdığı gün kayboldu. Şu an gereken yapılıyor" dedi. Bir haftadır kayıp olan ve 6 gündür aranan Musa Uygun’un eşinden boşanmış ve 1 çocuk babası olduğu öğrenildi. Köyünde tek yaşayan yaşlı adamı arama çalışmalarına çevre köy sakinleri de eşlik ediyor. (RM-GF-
Göçük altında kalan işçiyi arama kurtarma çalışmaları 3’üncü gününde devam ediyor
19 Kasım 2025 Çarşamba - 16:22 Göçük altında kalan işçiyi arama kurtarma çalışmaları 3’üncü gününde devam ediyor Sivas’ın Divriği ilçesinde meydana gelen göçük sonrası toprak altında kalan işçiyi kurtarma çalışmaları sürüyor. Toprak kaymasının devam ettiği maden ocağında 60 personel görev alıyor. Sivas’ın Divriği ilçesine bağlı Çaltı köyü mevkiinde bulunan Fimar Madencilik’e ait demir madeninde göçük oldu. Pazartesi günü 16.30 sıralarında meydana gelen Göçükte sahada görev yapan şantiye müdürü Sabri Yıldırım toprak altında kaldı. Yapılan ihbar üzerine bölgeye arama-kurtarma ekipleri sevk edildi. Yer yer toprak kaymasının devam ettiği madendeki çalışmalar aralıklarla sürüyor. Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, maden ocağında meydana gelen göçük olayı sonrası bölgeyi ziyaret ederek devam eden çalışmalar hakkında bilgi aldı. Madende açıklamalarda bulunan Vali Şimşek, ihbarın ardından tüm ekiplerin harekete geçtiğini ifade ederek "Bildiğiniz üzere geçtiğimiz pazartesi günü akşam saatlerinde şu anda içerisinde bulunduğumuz Fimar Maden İşletmesi’nde bir iş kazası meydana geldi. Sorumlu şantiye müdürümüzün heyelan risk azaltma çalışmalarını sahada denetlerken ayağının kayması ve heyelanlı bölgeye düşmesi neticesinde meydana geldi. Kaza ihbarının alınmasının hemen akabinde tüm ekiplerimiz, tüm birimlerimiz harekete geçti" dedi. "Toprak hareketi devam ediyor" Şantiye müdürünün düştüğü alanda toprak hareketinin devam ettiğini ifade eden Vali Şimşek "AFAD, jandarma, sağlık, itfaiye birimlerimiz olay yerine intikal ederek arama kurtarma çalışmalarına başladı. Ancak şu ana kadar maalesef bir netice elde edemedik. Çünkü sizlerde görüyorsunuz hemen arkamızda şantiye müdürümüzün düştüğü bölge bir heyelan bölgesi ve sürekli toprak hareketleri var. Sürekli taşlar yuvarlanıyor, topraklar kayıyor bu bölgede. Çok riskli ve zor bir bölge" ifadelerini kullandı. Adli ve idari soruşturma başlatıldı Kazayla ilgili adli ve idari soruşturmanın başlatıldığını ifade eden Şimşek "Biz de bir taraftan çalışan arkadaşlarımızın da can güvenliğini düşünmek durumundayız. Şartlar elverdiği ölçüde çalışmalarımız yürütülecek. İnşallah kısa sürede bir sonuca ulaşırız diye ümit ediyorum. Ben şantiye müdürümüzün ailesine sabırlar diliyorum. Firmamıza geçmiş olsun dileklerimde bulunuyorum. Bir taraftan da adli ve idari soruşturma kazayla ilgili başlatılmış durumda" diye konuştu. Vali Yılmaz Şimşek, göçük oluşan madende 60 personelin görev aldığını ifade etti.
Dünya Kadın Girişimcilik Günü’nde kadın girişimciler unutulmadı
19 Kasım 2025 Çarşamba - 15:38 Dünya Kadın Girişimcilik Günü’nde kadın girişimciler unutulmadı Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir, Sivas Vali Yardımcısı İhsan Maskar ile birlikte 19 Kasım Dünya Kadın Girişimcilik Günü kapsamında Sivas Kadınlar Kooperatifi ile Sivas Karınca Kadınlar Kooperatifi’ni ziyaret ederek girişimci kadınlarla bir araya geldi. Ziyarette, TOBB Sivas Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Şeyda Haksever ile kurul üyeleri ve kurum müdürleri de yer aldı. Sivas Kadınlar Kooperatifi Başkanı Semra Temurbaş Mavibulut ile Karınca Kadınlar Kooperatifi Başkanı Nurten Yanalak, heyete kooperatiflerin çalışmaları ve faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Ziyaretlerde değerlendirmelerde bulunan STSO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir, "Kadınlarımızın girişimci ruhu, üretime ve ekonomiye olan katkılarıyla her geçen gün daha da güçleniyor. Kooperatifçilik kültürü; kadınlarımızın birlikte üretme, birlikte başarma ve dayanışma ruhunu en güzel şekilde yansıtan bir modeldir. Kooperatiflerimizin bu anlayışla ortaya koyduğu emek, şehrimiz için önemli bir değerdir. Kadınlarımızın el emeğini e-ticaret kanallarıyla Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırarak daha geniş bir pazara erişebileceklerine inanıyorum. 19 Kasım Dünya Kadın Girişimciler Günü’nü kutluyor, tüm girişimci kadınlarımıza başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı. Başkan Özdemir, "TOBB Sivas Kadın Girişimciler Kurulumuz; ilimizde aktif olarak çalışma hayatında yer alan kadınlar arasında girişimcilik kültürünü güçlendirmek, yaygınlaştırmak ve sürdürülebilir hâle getirmek için önemli çalışmalar yürütüyor. Girişimcilik potansiyeli taşıyan kadınları belirleyerek onları proje geliştirme süreçlerine dâhil ediyor, yenilikçi fikirlerini hayata geçirmeleri için rehberlik ve destek sağlıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Uzmandan KOAH Uyarısı! "Her 5 kişiden biri KOAH’lı"
19 Kasım 2025 Çarşamba - 11:41 Uzmandan KOAH Uyarısı! "Her 5 kişiden biri KOAH’lı" Sivas Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Kemal Kaya, dünyada her yıl 3 milyon kişinin ölümüne neden olan KOAH’ın (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) günümüzde küresel olarak üçüncü en sık ölüm nedeni olarak kabul edildiğini belirterek, hastalığın Türkiye’de de giderek büyüyen bir sağlık tehdidine dönüştüğünü söyledi. Hastalığın özellikle 40 yaş üstü kişilerde daha sık görüldüğünü ifade eden Kaya, toplumdaki farkındalık eksikliğine dikkat çekerek, "Toplumumuzda her beş kişiden biri KOAH’lı ve çoğu bunun farkında bile değil" dedi. "Sinsi ilerliyor: Öksürük ve nefes darlığı ‘masum’ sanılıyor" Dr. Kaya, KOAH’ın başlangıç belirtilerinin genellikle hafife alındığını belirtti. Özellikle sigara içen kişilerin kronik öksürük ve nefes darlığı gibi şikâyetleri önemsemediğini söyleyen Kaya, "KOAH’ın en büyük silahı sessizliği. Hastalık fark edildiğinde çoktan ilerlemiş olabiliyor" diyerek uyarıda bulundu. "Sadece sigara değil: Pasif içicilik ve hava kirliliği de tetikliyor" Dr. Kaya, KOAH’ın en büyük nedeninin sigara olduğunu hatırlatırken, pasif içicilik, hava kirliliği ve tozlu iş ortamlarının da hastalığın gelişiminde önemli rol oynadığını söyledi. İleri evre KOAH hastalarının günlük yaşamda ciddi kısıtlamalar yaşadığına dikkat çekerek, bazı hastaların günde 15-18 saat oksijen desteğine bağımlı yaşadığını belirtti. "Nefesi tüketen bu hastalık, yaşamı adım adım kısıtlıyor" ifadelerini kullandı. "Erken tanı hayat kurtarıyor" KOAH’ta erken tanının önemine vurgu yapan Dr. Mustafa Kemal Kaya, kronik öksürük, balgam ve nefes darlığı yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden solunum fonksiyon testi yaptırması gerektiğini söyledi.
Yemek artıkları ayıların uyku düzenini bozdu, ayılar yerleşim yerlerine dadandı
19 Kasım 2025 Çarşamba - 11:21 Yemek artıkları ayıların uyku düzenini bozdu, ayılar yerleşim yerlerine dadandı Gıda bulmakta zorlanan ayıların, insanların bıraktığı atıklar nedeniyle yerleşim yerlerine inmeye başladığını ifade eden Doç. Dr. Abdurrhaman Takcı, atık yoğunluğundan kaynaklı ayıların kış uykusuna girmediğini söyledi. Yetersiz gıda nedeniyle doğal yaşam alanlarında besin bulamayan ayılar, yerleşim yerlerinde daha sık görülmeye başlandı. İnsanların bıraktığı yemek artıkları, çöp alanları ve kolay ulaşılabilir atıklar ayılar için cazip bir besin kaynağı haline gelince, hayvanların yerleşim yerlerine yaklaşma sıklığı giderek arttı. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi Klinik Bilimler Bölümü’nde görevli Doç. Dr. Abdurrahman Takcı, ayıların kış uykusu olarak bilinen döneme artık her zaman girmediğine dikkat çekti. Takcı, normalde solunum ve dolaşımlarını yavaşlatarak yaklaşık iki ya da üç ay süren bir dinlenme dönemine geçen ayıların, besin bolluğu nedeniyle bu süreçten vazgeçtiğini söyledi. Ayıların şehre inmesinin temel nedeni doğal yaşam alanlarında yeterli besin bulamaması olduğunu söyleyen Takcı, "İnsanların bıraktığı atıklar ayılar için kolay besin anlamına geliyor. Bu durum, onların kış uykusuna girmemesine ve yerleşim yerleriyle daha sık temas kurmasına neden oluyor" dedi. "Tam bir kış uykusundan söz edilemez" İnsanların bıraktığı atıkların yoğun olması sebebiyle ayıların kolay besin bulmasına bağlı olarak kış uykusuna yatmadıklarını belirten Abdurrahman Takcı, "Ayıların şehre inme sebeplerinden biri yetersiz gıda nedeniyle yemek arayışına girmeleridir. Bu yüzden insan atıkları, yemek artıkları ve çöp alanlarında kolayca besin bulabilen ayılar zamanla insanların yaşam alanlarına daha fazla dahil olmaya başlamıştır. Bilim dünyasında ayıların kış dönemine yönelik davranışları hakkında bir ikilem bulunur. Ayılarda dolaşım ve solunum yavaşlasa da bu kadar büyük bir düşüş yaşanmaz. Ayılar uyku halinde olsalar bile uyanıp saldırabilirler, bu nedenle tam bir kış uykusundan söz edilemez. Ayıların kış uykusu olarak adlandırılan dönem aslında gıdadan tasarruf etmek için girdikleri bir süreçtir. Genelde iki ya da üç aylık bir süre boyunca besine ulaşmanın zorlaştığı zamanlarda uykuya geçerler. Fakat yılın her döneminde besin bulabileceklerini düşündüklerinde bu sürece girmezler. Günümüzde insanların bıraktığı atıkların yoğun olması ayıların kolayca besin bulmasına yol açtığı için kış aylarında uyku dönemine girmedikleri gözlemlenmektedir" dedi. "Saldırgan davranış gösterebilmektedirler" Yeterli gıda olduğunda ayıları ürediklerini söyleyen Takcı, "Ayıların üreme performansı da gıda durumuyla doğrudan ilişkilidir. Besin yetersiz olduğunda hamilelik gerçekleşmez. Dişi ayılar yaklaşık 180 ile 270 gün arasında yavru doğurur. Ancak yavruların anne rahmine tutunabilmesi için annenin enerji rezervlerinin yeterli olması gerekir. Bir ayının gelişimi yaklaşık 3 yıl sürer ve bu sürede yavru annesiyle birlikte kalmak zorundadır. Bu süreç boyunca anne yeniden çiftleşmez. Gıda yeterli olduğunda üreme yaklaşık üç yılda bir gerçekleşebilir. Ayılar içgüdüsel olarak gıdalarını koruma eğilimindedir. Bu nedenle insanlar dahil çevrelerindeki diğer canlılara karşı agresif davranabilirler. Ayılar bireysel yaşayan hayvanlardır, üreme dönemleri dışında toplu halde bulunmazlar. Doğada, anne ve hayatta kalan yavruları dışında bir arada görülmezler. Gıdalarını ya da yavrularını korumaya çalışırken insanlarla karşılaşmaları halinde saldırgan davranış gösterebilmektedirler" diye konuştu.
Sivas’ta karlı havada 13 derecelik suya girdi
19 Kasım 2025 Çarşamba - 11:20 Sivas’ta karlı havada 13 derecelik suya girdi Sivas’ta yaşayan Kerem Okyay, kar ve soğuk havaya aldırış etmeden 13 derece sıcaklığındaki suya girerek yüzdü. Hafik ilçesine bağlı Göydün köyünde doğup büyüyen Kerem Okyay, soğuğu ile ün salan kentte su birikintisine girerek yüzdü. Kar yağan ve hava sıcaklığının sıfır derece olduğu köyde akrabalarıyla birlikte 13 derece sıcaklığındaki suya giren Okyay, vatandaşları da köylerindeki suya girmeye davet etti. "Gayet de güzeldi vücudumuz da rahatladı" Sivas’ta ticaretle uğraşan Kerem Okyay, "Sivas’ta bir ilki başardık. 4-5 yıl kadar önce karda suya gireceğimi ifade etmiştim, şimdi de nasip oldu ve cesaretimiz de yerine geldi suya girdik, şoklanmış olduk. Bizim girdiğimiz tuzlu su, kendi köyümüze ait. Deniz suyuna eşdeğer bir su. Hatta suya ben ve kuzenlerim girdik. Gayet de güzeldi, vücudumuz da rahatladı" dedi. "Kesinlikle herkese tavsiye ediyorum" Görenlerin şaşırdığını ifade eden Okyay, "Herkes donarsınız dedi ama donmadık. Vatandaşın tepkisi ’Zatürre olursun, girilmez’ şeklindeydi. Çılgınlık olarak görüyor herkes ama Ruslardan bir eksiğimiz yok bizim. Kış geldiğinde, soğuklar başladığında gördüğümüz kadarıyla giriyorlar. Onlardan da esinlendik ama eksiğimiz yok, fazlamız var. Çıktıktan sonra üşümedik. Çünkü su yaz-kış 13 derece. Kesinlikle herkese tavsiye ediyorum. Bu tuzlu su Sivas merkeze 11 kilometre mesafede. Tatlı su belki daha soğuk olabilir ama tuzlu suyu daha çok tavsiye ediyorum, yaz kış da giriyoruz zaten" diye konuştu.
Kar, kış, kıyamet dinlemedi, Sivas soğuğunda suya böyle girdi
19 Kasım 2025 Çarşamba - 11:18 Kar, kış, kıyamet dinlemedi, Sivas soğuğunda suya böyle girdi Sivas’ta yaşayan Kerem Okyay, kar ve soğuk havaya aldırış etmeden suya girdi. 13 derecelik suya girerek bir süre yüzen Okyay, vatandaşları suya girmeye davet etti. Sivas’ın Hafik ilçesine bağlı Göydün köyünde doğup büyüyen Kerem Okyay, eşine az rastlanır bir olaya imza attı. Soğuğu ile ün salan kentte yaşayan Okyay, köyündeki su birikintisine girmeye karar verdi. Akrabaları ile birlikte su birikintisine giden Kerem Okyay, kıyafetlerini çıkararak suya girdi. Kar yağan ve hava sıcaklığının 0 derece olduğu köyde 13 derecelik suya giren Okyay, vatandaşları suya girmeye davet etti. "Gayet de güzeldi vücudumuzda rahatladı" Sivas’ta ticaret ile uğraşan Kerem Okyay, "Sivas’ta bir ilki başardık. 4-5 yıl kadar önce karda suya gireceğimi ifade etmiştim şimdi de nasip oldu ve cesaretimiz de yerine geldi ve suya girdik, şoklanmış olduk. Bizim girdiğimiz tuzlu su, kendi köyümüze ait. Deniz suyuna eşdeğer bir su. Ben ve kuzenlerim girdik hatta suya ve gayet de güzeldi vücudumuzda rahatladı" dedi. "Kesinlikle herkese tavsiye diyorum" Görenlerin şaşırdığını ifade eden Okyay, "Herkes donarsınız dedi ama donmadık. Vatandaşın tepkisi zatürre olursun, girilmez şeklindeydi. Çılgınlık olarak görüyor herkes ama Ruslardan bir eksiğimiz yok bizim. Kış geldiğinde, soğuklar başladığında gördüğümüz kadarıyla giriyorlar. Onlardan da esinlendik ama eksiğimiz yok fazlamız var. Çıktıktan sonra üşümedik çünkü su yaz-kış 13 derece. Kesinlikle herkese tavsiye diyorum. Sivas merkeze 11 kilometre mesafe de bu tuzlu su. Tatlı su belki daha soğuk olabilir ama tuzlu suyu daha çok tavsiye ediyorum yaz kış da giriyoruz zaten" diye konuştu. (RM-GF-
Yemek artıkları ayıların uyku düzenin bozdu, ayılar yerleşim yerlerine dadandı
19 Kasım 2025 Çarşamba - 11:14 Yemek artıkları ayıların uyku düzenin bozdu, ayılar yerleşim yerlerine dadandı Gıda bulmakta zorlanan ayıların, insanların bıraktığı atıklar nedeniyle yerleşim yerlerine inmeye başladığını ifade eden Doç. Dr. Abdurrhaman Takcı, atık yoğunluğundan kaynaklı ayıların kış uykusuna girmediğini söyledi. Yetersiz gıda nedeniyle doğal yaşam alanlarında besin bulamayan ayılar, yerleşim yerlerinde daha sık görülmeye başlandı. İnsanların bıraktığı yemek artıkları, çöp alanları ve kolay ulaşılabilir atıklar ayılar için cazip bir besin kaynağı haline gelince, hayvanların yerleşim yerlerine yaklaşma sıklığı giderek arttı. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi Klinik Bilimler Bölümü’nde görevli Doç. Dr. Abdurrahman Takcı, ayıların kış uykusu olarak bilinen döneme artık her zaman girmediğine dikkat çekti. Takcı, normalde solunum ve dolaşımlarını yavaşlatarak yaklaşık iki ya da üç ay süren bir dinlenme dönemine geçen ayıların, besin bolluğu nedeniyle bu süreçten vazgeçtiğini söyledi. Ayıların şehre inmesinin temel nedeni doğal yaşam alanlarında yeterli besin bulamaması olduğunu söyleyen Takcı, "İnsanların bıraktığı atıklar ayılar için kolay besin anlamına geliyor. Bu durum, onların kış uykusuna girmemesine ve yerleşim yerleriyle daha sık temas kurmasına neden oluyor" dedi. "Tam bir kış uykusundan söz edilemez" İnsanların bıraktığı atıkların yoğun olması sebebiyle ayıların kolay besin bulmasına bağlı olarak kış uykusuna yatmadıklarını belirten Abdurrahman Takcı, "Ayıların şehre inme sebeplerinden biri yetersiz gıda nedeniyle yemek arayışına girmeleridir. Bu yüzden insan atıkları, yemek artıkları ve çöp alanlarında kolayca besin bulabilen ayılar zamanla insanların yaşam alanlarına daha fazla dahil olmaya başlamıştır. Bilim dünyasında ayıların kış dönemine yönelik davranışları hakkında bir ikilem bulunur. Ayılarda dolaşım ve solunum yavaşlasa da bu kadar büyük bir düşüş yaşanmaz. Ayılar uyku halinde olsalar bile uyanıp saldırabilirler, bu nedenle tam bir kış uykusundan söz edilemez. Ayıların kış uykusu olarak adlandırılan dönem aslında gıdadan tasarruf etmek için girdikleri bir süreçtir. Genelde iki ya da üç aylık bir süre boyunca besine ulaşmanın zorlaştığı zamanlarda uykuya geçerler. Fakat yılın her döneminde besin bulabileceklerini düşündüklerinde bu sürece girmezler. Günümüzde insanların bıraktığı atıkların yoğun olması ayıların kolayca besin bulmasına yol açtığı için kış aylarında uyku dönemine girmedikleri gözlemlenmektedir" dedi. "Saldırgan davranış gösterebilmektedirler" Yeterli gıda olduğunda ayıları ürediklerini söyleyen Takcı, "Ayıların üreme performansı da gıda durumuyla doğrudan ilişkilidir. Besin yetersiz olduğunda hamilelik gerçekleşmez. Dişi ayılar yaklaşık 180 ile 270 gün arasında yavru doğurur. Ancak yavruların anne rahmine tutunabilmesi için annenin enerji rezervlerinin yeterli olması gerekir. Bir ayının gelişimi yaklaşık 3 yıl sürer ve bu sürede yavru annesiyle birlikte kalmak zorundadır. Bu süreç boyunca anne yeniden çiftleşmez. Gıda yeterli olduğunda üreme yaklaşık üç yılda bir gerçekleşebilir. Ayılar içgüdüsel olarak gıdalarını koruma eğilimindedir. Bu nedenle insanlar dahil çevrelerindeki diğer canlılara karşı agresif davranabilirler. Ayılar bireysel yaşayan hayvanlardır, üreme dönemleri dışında toplu halde bulunmazlar. Doğada, anne ve hayatta kalan yavruları dışında bir arada görülmezler. Gıdalarını ya da yavrularını korumaya çalışırken insanlarla karşılaşmaları halinde saldırgan davranış gösterebilmektedirler" diye konuştu. (YÇ-GF-