Yerel Haberler
Sivas
STSO, yılın son meclis toplantısını gerçekleştirdi 26 Aralık 2025 Cuma - 17:21:36 Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) aralık ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Osman Yıldırım başkanlığında düzenlenen toplantıya STSO Başkanı Zeki Özdemir, yönetim kurulu üyeleri ve meclis üyeleri katıldı. Gündem maddelerinin görüşüldüğü toplantıda Bütçe ve Hesapları İnceleme Komisyonu Başkanı Erdem Er, 2026 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı. STSO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir ise yönetim kurulunun aylık faaliyetleri hakkında meclis üyelerine bilgi verdi. Yürütülen çalışmaların, üyelerin beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirildiğini ifade eden Özdemir, STSO’nun şehrin ekonomik gelişimine katkı sunan projeleri kararlılıkla hayata geçirmeye devam ettiğini söyledi. STSO’nun 2026 yılı bütçesinin hazırlanma sürecine de değinen Başkan Özdemir, bütçenin güncel ekonomik koşullar, piyasa gerçekleri ve üyelerin talepleri dikkate alınarak, gerçekçi ve sürdürülebilir bir anlayışla oluşturulduğunu belirtti. 2025 yılı bütçesinde yakalanan mali disiplinin ve başarının 2026 yılında da devam ettirilmesini hedeflediklerini ifade eden Özdemir, "Odamızın bütçesi her dönem gelir-gider dengesini fazlayla kapatmıştır. Kaynaklarımızı en verimli şekilde kullanarak üyelerimize ve şehrimize değer katan hizmetler üretmeye devam edeceğiz. Her kuruşun vebali ve sorumluluğunun bilinciyle hareket ediyor, hesap verebilir ve şeffaf bir yönetim anlayışını esas alıyoruz" dedi. Yapılan görüşmelerin ardından STSO’nun 2026 yılı bütçesi, meclis üyelerinin oylarına sunularak kabul edildi. Özdemir’in konuşmasının ardından meclis üyeleri dilek ve temenniler bölümünde görüş ve önerilerini paylaştı.
Dünyaca ünlü camiden etkilendi, unutulmaya yüz tutmuş kili yeniden gün yüzüne çıkarttı
27 Eylül 2025 Cumartesi - 12:47 Dünyaca ünlü camiden etkilendi, unutulmaya yüz tutmuş kili yeniden gün yüzüne çıkarttı Sivas’ta yaşayan Yıldıray Aluç, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Divriği Ulu Camii’nde gördüğü geleneksel şifa yöntemlerinden etkilenerek kile merak saldı. Aluç, kaybolmaya yüz tutmuş değerli mineralleri yeniden gün yüzüne çıkarıyor. Türkiye, zengin kil çeşitleriyle dikkat çeken ülkeler arasında yer alıyor. Özellikle Sivas’ta bulunan kalsiyum bentonit ve kilermeni, endüstride kedi kumu üretiminden kozmetiğe, tekstilden alternatif tıbba kadar geniş kullanım alanına sahip. Kalsiyum bentonit saç bakımında gözenekleri temizleyip kan dolaşımını hızlandırmasıyla bilinirken, kilermeni damar büzüştürücü özelliği nedeniyle tarih boyunca tıpta kullanıldı. Jeoloji Mühendisliği mezunu Yıldıray Aluç ise UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Divriği Ulu Camii’nde görev yaptığı yıllarda karşılaştığı geleneksel şifa yöntemlerinden etkilenerek kil üzerine çalışmalar yapmaya başladı. Uzun yıllardır doğayla iç içe olan Aluç, Sivas’ın zengin kil kaynaklarını inceleyerek kaybolmaya yüz tutmuş bu mirası yeniden değerlendirmeye yöneldi. Hem bilimsel hem de geleneksel yöntemlerle bu doğal mineralleri yeniden ekonomiye kazandırmak için çalışmalarını sürdüren Aluç, çevresinden de takdir görüyor. "Sivas’ta birçok kil çeşidi var" Yıldıray Aluç, bulduğu killeri kendisinin de kullandığını belirterek, "Kil, mikro boyutlarda çeşitli kayaçların sıcaklık ve basınç altında metamorfizmaya uğrayarak belli bir mikro değere düşmesiyle oluşan alüminyum silikat mineralleridir. Her kilin farklı bir özelliği vardır. Türkiye’de birçok kil çeşidi bulunmakta olup bunların fazlası Sivas’ta yer almaktadır. Ben de bulduğum killeri buraya getirip eşe dosta veriyorum, kendim de kullanıyorum. Getirdiğim killer kalsiyum bentonit ve kilermeni’dir. Bu killer endüstriyel alanlarda kullanılmakta, kedi kumu olarak değerlendirilmektedir. Kozmetik alanda ise saç yıkamada kullanılır. Saçın gözeneklerine girerek orada oluşan kir ve pisliği çeker. Gözenekler temizlendiği için kan dolaşımı hızlanır" dedi. "İsteyenler oluyor" Aluç, kilin alternatif tıpta da tercih edildiğin söyleyerek, "Şu dönemde popülerliği azalsa da hâlâ arayan, soran, isteyen oluyor. Son zamanlarda özellikle saç kili talebi artmaya başladı. Kilermeni adı verilen bir kilimiz var. Osmanlı döneminde eczacılık alanında kullanılıyordu. Bu kilin damar büzüştürücü özelliği vardır. Bu yüzden varis hastaları tarafından kullanılmaktadır. Pakistan ve Hindistan’da alternatif tıpta tercih edilmektedir. Ayrıca tekstil alanında da çok kullanılan bir ürün haline geldi. Pantolon ve benzeri imalat yapan üreticiler, kimyasal boyalar yerine kildeki doğal boya pigmentlerini tercih ederek kendi doğal boyalarını üretmektedir. Ayrıca tekstil alanında da çok kullanılan bir ürün haline geldi. Pantolon ve benzeri imalat yapan üreticiler, kimyasal boyalar yerine kildeki doğal boya pigmentlerini tercih ederek kendi doğal boyalarını üretmektedir" diye konuştu. "Divriği Ulu Cami dikkatimi çekti" Kaybolan değerleri gün yüzüne çıkarmaya çalıştıklarını ifade eden Aluç, "Divriği’de 5 yıl çalıştım. Divriği Ulu cami benim çok dikkatimi çekti. Camide ki şifa yöntemleri ilgimi çekti. İnsanların bitkiler ve killerle nasıl tedavi edildiğini gördüm. Daha sonra ben de bu işe yöneldim. Osmanlı ve Selçuklu döneminde killer sağlık alanında kullanılan önemli materyallerdi. Biz de Sivas’ın bu değerli materyallerini getirip analiz ettik, inceledik. Kaybolan değerlerimizi gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz. Yurt dışından da teklifler geliyor. Kozmetik alanında veya kedi kumu sektöründe ve sanayide kullanılmak üzere bizimle iletişime geçen iş insanları var. Kil alanında yatırım yapsak destek verir misiniz diye soruyorlar. Önceliğimiz yurt içindeki yatırımcılarımızla görüşmek ve gerekli desteği vererek bu doğal değerlerimizi tekrar canlandırmak. Kimi zaman kan değerleri düşünce vücut taş ve kil yemeye yöneliyor. Bana ulaşıp kil yenir mi diye soranlar oluyor. Ben sağlıkçı olmadığım için bu konuda kesin bir şey diyemem. Ancak eskiden köylerde kilin tüketildiği biliniyor" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Şengönül: "Kene vakalarında yüzde 90 başarı sağlandı"
26 Eylül 2025 Cuma - 14:36 Prof. Dr. Şengönül: "Kene vakalarında yüzde 90 başarı sağlandı" Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Şengönül, Kırım Kongo Kanamalı Ateş (KKKA) vakalarında yüzde 90 başarı sağlandığını açıkladı. Şengönül, sağlık personelinin bu alanda uzmanlaştığını ve Türkiye’de benzeri olmayan bir tedavi başarısına ulaşıldığını söyledi. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Rektörü Prof. Dr. Ahmet Şengönül, düzenlediği basın toplantısında üniversitenin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Üniversiteye bağlı bir otelde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Prof. Dr. Şengönül, özellikle bahar ve yaz aylarında kırsalda görülen ve ölümlere neden olan KKKA vakalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Rektör Şengönül, kampüs içerisinde ve yıl boyunca kene ile mücadele kapsamında ilaçlama çalışmaları yürütüldüğünü belirtti. "Bu vakaların 37’si çocuk" Hasta sayısı ve ölüm oranları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Şengönül, tedavide yüzde 90 oranında bir başarı olduğunu ifade ederek, "KKKA şüphesiyle bu sene 204 hasta hastanemize başvurmuş durumdadır. Bu sayının 110 tanesinde yapılan testleri pozitif çıkmıştır. Bunlardan 10 kişi vefat etti. Bu da genelde son anda gelenler ya da keneyi kendisinin çıkarması sonucu ölenlerdir. Burada yüzde 90 oranında bir başarı var. 110 kişiden 100 kişinin hayatını kurtarmışız. Eskiden yüzde 90’ı ölümle sonuçlanıyordu. Türkiye’de bu başarı oranı hiçbir yerde yoktur. Bu konuda sağlık perseonelimiz ve hekimlerimiz uzmanlaştı. Bu vakaların 37’si de çocuktur" dedi. "Aşı çalışması var" Aşı çalışmaları hakkında bilgi veren SCÜ Tıp Fakültesi Başhekimi Ömer Tamer Doğan ise, çalışmaların önümüzdeki yıl hız kazanacağını söyleyerek, "Bu konuda İsveç kökenli bir aşı çalışması var. Buna üniversitemiz de katkıda bulunuyor. Şu anda FAZ-1 sonlandı, Faz-2’ye geçiş yapıldı. FAZ-2’nin bir kısmı da önümüzdeki yıl için Türkiye’de bizim üniversitemize alınacak. FAZ-3’te de zaten aşı piyasaya çıkmış olacak. Önümüzdeki yıl için biraz daha hız kazanmış durumdadır. Bir süre sonra devreye girecek" şeklinde konuştu.
Dünya üçüncüsü oldu, soykırıma tepki göstermek için İsrail bayrağını düğümledi
26 Eylül 2025 Cuma - 12:03 Dünya üçüncüsü oldu, soykırıma tepki göstermek için İsrail bayrağını düğümledi Bulgaristan’da düzenlenen Bilek Güreşi Dünya Şampiyonası’nda 3. olan milli sporcu Ceyhan Ağbal, seremoni sırasında İsrail bayrağını düğümleyerek bozkurt işareti yaptı. Bulgaristan’ın Albena şehrinde 16-23 Eylül tarihleri arasında düzenlenen ve 57 ülkeden 3 bine yakın sporcunun katıldığı Bilek Güreşi Dünya Şampiyonası’nda Sivaslı milli sporcu Ceyhan Ağbal 3. olarak bronz madalya kazandı. Seremoni için kürsüye ilerleyen Ağbal, İsrail’e tepki göstermek amacıyla bayrağı düğümledi. Milli sporcu, İsrail’in Filistin’de uyguladığı zulme dikkat çekmek için bayrağı düğümlediğini ifade etti. Bilek güreşine lise yıllarında başladığını belirten Ceyhan Ağbal, "57 ülkenin katıldığı yarışmada sağ kolda dünya üçüncüsü oldum. Sol kolda bazı sıkıntılar yaşadım. Ermeni rakibimle uzun süren bir mücadele sonunda kolum şişmesine rağmen maçı kazanarak üçüncülüğe ulaştım" dedi. "Sizin gibi bir ülkeyi tanımıyoruz" Gazze’de yaşananlara kayıtsız kalamadığını dile getiren milli sporcu Ceyhan Ağbal, "İsrail’in Gazze’ye yaptığı soykırım ve masum çocukların katledilmesi aklıma geldi. Bayrağa karşı tepkimle, sizin gibi bir ülkeyi tanımıyoruz demek istedim. Sosyal medyada paylaştığımda çok güzel destekler aldım. Bazı arkadaşlar üçüncü olduğuma sevinmedi ama gösterdiğim bu tepkiye sevinenler oldu. Daha azimli çalışıp dünya şampiyonu olmak, ay-yıldızlı bayrağımızı her yerde dalgalandırmak ve Türk’ün gücünü herkese göstermek istiyorum" şeklinde konuştu.