Yerel Haberler
Tokat
Tokat Başsavcılığı ve Tokat Belediyesi yükümlülerin sosyal uyumu için güç birliği yaptı 06 Aralık 2025 Cumartesi - 10:48:32 Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı ile Tokat Belediyesi arasında imzalanan protokol, yükümlülerin belediye hizmetlerinde kontrollü şekilde çalıştırılarak hem kamu hizmetlerinin verimliliğini artırmayı hem de sosyal hayata yeniden uyumlarını desteklemeyi hedefliyor. Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı ile Tokat Belediyesi arasında, üretken belediyecilik anlayışının güçlendirilmesi amacıyla iş birliği protokolü imzalandı. Protokol imza programına Tokat Cumhuriyet Başsavcısı Yunus Emre Büyükyurt ile Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu katıldı. Belediyenin çeşitli birimlerinde yükümlülerin kontrollü şekilde çalıştırılmasını içeren protokol hem kamu hizmetlerinin etkinliğini artırmayı hem de yükümlülerin sosyal hayata yeniden uyum sağlamasına yardımcı olmayı hedefliyor. Programda konuşan Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, üretken belediyecilik vizyonunun toplumun tüm kesimlerini kapsayan bir yaklaşımla şekillendiğini belirterek; "Bugün imzaladığımız bu işbirliği protokolüyle hem belediye hizmetlerimizin niteliğini artıracak hem de yükümlü kardeşlerimizin yeniden topluma kazandırılmaları için önemli bir fırsat oluşturacağız. Üretken belediyecilik; insanı merkeze alan, toplumsal faydayı büyüten bir anlayıştır. Cumhuriyet Başsavcımız Yunus Emre Büyükyurt’un destekleriyle şehrimiz adına kıymetli bir adım atmış bulunuyoruz. Yükümlülerin toplumumuza kazandırılması noktasında Adalet Bakanlığımız çok ciddi bir proje yürütüyor. Bu örnek projeyi Tokat’ımızda hayata geçmesine destek olan başta Adalet Bakanımıza, Bakan Yardımcılarımıza, genel müdürlerimize ve sayın Tokat Cumhuriyet Başsavcısı Yunus Emre Büyükyurt’a müteşekkiriz. Tokat’a ve Tokat’ımıza hayırlı olsun" dedi. Tokat Cumhuriyet Başsavcısı Yunus Emre Büyükyurt da protokolün yükümlülerin rehabilitasyon sürecine önemli katkı sunacağını ifade ederek, iş birliğinin Tokat için faydalı sonuçlar üreteceğini dile getirdi. Protokol kapsamında yükümlülerin, belediyenin belirlediği sosyal, çevresel, kültürel ve teknik alanlardaki çalışmalara uygun denetim mekanizmalarıyla dahil edilmesi planlanıyor. Böylece hem kamu kaynaklarının daha verimli kullanılması hem de yükümlülerin mesleki ve sosyal becerilerinin geliştirilmesi amaçlanıyor.
05 Aralık 2025 Cuma - 16:24 Tokat’ta halk ekmek büfe sayısı 11’e çıktı Tokat Belediyesi, Halk Ekmek büfe sayısını 6’dan 11’e çıkararak uygun fiyatlı ekmeğe erişimi şehir genelinde daha da kolaylaştırdı. Tokat Belediyesi, ekonomik ekmeğe erişimi kolaylaştırmak amacıyla yürüttüğü Halk Ekmek hizmetini şehir geneline yaymaya devam ediyor. Vatandaşlardan gelen yoğun talep doğrultusunda mevcut büfeler yenilenirken, 5 ayrı mahallede yeni büfeler hizmete alındı. Mevcut 6 büfeye ek olarak yapılan çalışmalarla Halk Ekmek büfe sayı 11’e yükseltildi. Mevcut halk ekmek büfeleri daha modern hale getirildi Tokat Belediyesi ekipleri daha önce kullanılan küçük halk ekmek büfelerini ise vatandaşların daha rahat hizmet alabileceği büyük, modern ve kullanışlı yeni büfelerle değiştirdi. Yeni noktalarda Halk Ekmek hizmeti başlıyor Tokat Belediyesi, nüfusun yoğun olduğu bölgelerde yeni büfelerin kurulumunu tamamladı. Doğukent Mahallesi 2. Etap TOKİ Konutları bölgesinde, Esentepe Mahallesi Atatürk Caddesi’nde, Yeşilırmak Mahallesi Çağgölü Caddesi’nde, Karşıyaka Mahallesi Geksi Caddesi’nde ve Büyükbeybağı Mahallesi Sermet Doğan Koç Parkı bölgesine yeni büfelerin montajında ise sona gelindi. Bu yeni noktalarla birlikte Halk Ekmek büfe sayısı 11’e yükseltildi. Başkan Yazıcıoğlu: "Halk Ekmek, sosyal dayanışmanın güçlü bir parçasıdır" Halk Ekmek hizmetinin sosyal belediyeciliğin önemli adımlarından biri olduğunu vurgulayan Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, "Hemşehrilerimizin temel gıda ihtiyacına uygun fiyatlarla ulaşabilmesi bizim için büyük önem taşıyor. Göreve geldiğimizde 6 noktada sunduğumuz Halk Ekmek hizmetini yaptığımız çalışmalarla 11 noktaya çıkardık. Halk Ekmek Fabrikamızda ürettiğimiz ekmeği bugün çok daha geniş bir kesime ulaştırmış olacağız. Sosyal dayanışmayı güçlendirdiğimiz ve üretken belediyeciliği sahada hissettirdiğimiz çalışmalarımıza, Tokat’ımızın her mahallesine değer katacak projeler üretmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Yeni Halk Ekmek büfelerimizin mahallelerimize, Tokat’ımıza hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
İlçenin simgesi olmuştu, ağaç koridorundan geriye kökleri kaldı
25 Eylül 2025 Perşembe - 10:09 İlçenin simgesi olmuştu, ağaç koridorundan geriye kökleri kaldı Tokat ile Turhal arasındaki karayolunu süsleyen ve doğal tünel görüntüsüyle hafızalara kazınan kavak ağaçları kesilerek tarihe karıştı. Tokat ile Turhal ilçesi arasındaki karayolunda onlarca yıldır yolculara görsel şölen sunan kavak ağaçları kesildi. Yolun her iki tarafına simetrik şekilde dikilmiş yüzlerce kavak, özellikle sonbaharda oluşturduğu sarı-yeşil tonlarıyla hem bölge halkının hem de fotoğraf tutkunlarının vazgeçilmez durağıydı. Doğal bir tünel görünümü oluşturan ağaçlar, mevsimlere göre değişen atmosferiyle yıllarca manşetlere ve sosyal medyaya konu oldu. Ancak geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen kesim işlemleriyle bu eşsiz manzara sona erdi. Kavakların tamamen kaldırılmasıyla birlikte, yolun hem gölgelik hem de huzur veren karakteri kayboldu. Karayolu artık sıradan bir görünüme bürünürken, bölge halkı ve doğa severler bu kaybı üzüntüyle karşıladı. Kesim gerekçesi öğrenilemezken; Tokat-Turhal hattının simgesi haline gelen doğal tünelin yok olması yörede "büyük bir boşluk" olarak değerlendiriliyor. "Söküp yerine yenileri dikiliyor" Öte yandan söz konusu kavakların bulunduğu arazinin özel mülkiyete ait olduğu, ağaçların da arazi sahibi tarafından yıllar önce dikildiği öğrenildi. Kavakların belli dönemlerde kesilip satıldığı, ardından yerine yenilerinin dikildiği belirtildi.
Ahilik geleneği üniversite öğrencilerine ilham oldu
23 Eylül 2025 Salı - 17:23 Ahilik geleneği üniversite öğrencilerine ilham oldu Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde (TOGÜ) düzenlenen panelde ahilik geleneğinin değerleri girişimcilik ve ticaret ahlakı ile buluşturuldu. TOGÜ’de ahilik geleneğinin değerleri girişimcilik vizyonuyla buluşturuldu. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü ile Toplumsal Katkı ve Sosyal İnovasyon Koordinatörlüğü iş birliğinde düzenlenen ’Ahilik geleneği ışığında girişimcilik ve ticaret ahlakı’ paneli, Şehit Birol Yavuz Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sema Polatcı’nın üstlendiği panelde konuşan Tokat Esnaf ve Sanatkârlar Birliği Başkanı Fehmi Çankaya, ’Ahi Evran Veli’den Günümüze Ahilik’ başlıklı sunumuyla ahiliğin toplumsal dayanışma ve mesleki ahlak üzerindeki etkilerini anlattı. TOGÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet İnanır, ’Ticaret Ahlakı ve Ahilik’ başlıklı konuşmasında ahilik ilkelerinin modern iş dünyasına sunduğu rehberliği vurguladı. Tokat Teknopark AŞ Genel Müdürü Doç. Dr. Hakan Polatcı ise ’Ahilik ve Girişimcilik’ başlıklı sunumuyla girişimcilik ruhunun ahilik geleneğiyle nasıl bütünleştiğini ortaya koydu. Program, konuşmacılara teşekkür belgelerinin takdimiyle sona erdi. Programa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Temür, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı.
Gerçek mi rivayet mi bilen yok, 6 asırdır ziyaretçilerini ağırlıyor
23 Eylül 2025 Salı - 11:41 Gerçek mi rivayet mi bilen yok, 6 asırdır ziyaretçilerini ağırlıyor Tokat’ın Reşadiye ilçesindeki ’Yalnız çam türbesinin’ Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran Seferi sırasında vefat eden bir şeyhe ait olduğuna inanılıyor. Gerçek mi rivayet mi bilinmese de türbe ziyaretçilerini ağırlıyor. İlçeye bağlı Hebüllü Yaylası’nda, bin 200 rakımlı dağın yamacında bulunan ’Yalnız Çam Türbesi’ asırlardır bölge halkının manevi duraklarından biri olmayı sürdürüyor. Yavuz Sultan Selim Han’ın 1514 yılında Çaldıran Seferi’ne giderken bu güzergâhtan geçtiğine ve beraberindeki şeyhlerinden birinin burada vefat ederek defnedildiğine inanan vatandaşlar türbeye giderek dua ediyor. Yavuz Sultan Selim’in bu yoldan geçtiği söylenir Çocukluğundan bu yana türbenin ziyaret edildiğini belirten 75 yaşındaki Kemal Aslan, "Ben 75 senedir bilirim ki burada bir evliya yatıyor. Yalnız Çam Evliyası diye bilinir. Yavuz Sultan Selim’in Selemen Yaylası’na giderken bu tarihi yoldan geçtiği söylenir. Çevreden insanlar her hafta gelir dua eder" dedi. Türbe 15. yüzyıldan günümüze kadar ayakta Bölge sakinlerinden Ayhan Şahin ise türbenin tarihi öneme sahip olduğunu iddia ederek "Yavuz Sultan Selim Han 1514 yılında Çaldıran Seferi’ne giderken bu yoldan geçmiş ve 10 gün Selemen Yaylası’nda konaklamış. Yolculuk sırasında padişahın çok sevdiği şeyhlerinden biri burada vefat etmiş. O günden bugüne türbe çevresinden ve Ordu ile Tokat’tan yüzlerce insan burayı ziyaret eder" diye konuştu.
Prof. Dr. Gerçekçioğlu: "Kış bahar oldu; dona dayanan meyve türleri araştırılmalı"
22 Eylül 2025 Pazartesi - 11:53 Prof. Dr. Gerçekçioğlu: "Kış bahar oldu; dona dayanan meyve türleri araştırılmalı" Küresel iklim değişikliği, "don vurmaz" denilen meyveleri bile yakarken, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Resul Gerçekcioğlu dona rağmen bazı bölgelerde ayakta kalan meyve türlerinin tespiti için acil eylem planı çağrısı yaptı. Küresel ısınmanın etkileri tarım sektöründe beklenmedik durumlara yol açtı. Mevsimlerin kayması ve hava şartlarındaki olağan dışı değişimler, geleneksel tarım takvimlerini bozarak çiftçileri zor durumda bıraktı. Özellikle zirai don riskine karşı dayanıklı olduğu düşünülen ayva, elma ve vişne gibi meyve türleri bu yıl ağır hasar aldı. Kış aylarının bahar gibi geçmesiyle erken uyanan ağaçlar, ardından gelen uzun süreli don olaylarıyla büyük zarar gördü. Normal şartlarda yarım saatlik donlardan etkilenmeyen bu meyve türleri, bazı bölgelerde 13 saate kadar süren donlar karşısında neredeyse tamamen yandı. Tokat özelinde yapılan saha gözlemlerinde ise dikkat çekici ayrıntılar ortaya çıktı. Bazı elma çeşitlerinin ve ceviz ağaçlarının, şiddetli donlara rağmen meyve vermeye devam ettiği görüldü. Bu istisnai durumların, bölgesel ekolojik özellikler ve tür çeşitliliğiyle ilişkili olabileceği ifade ediliyor. "Elma, ayva ve vişne gibi ürünler bile zarar gördü" İklim değişikliğinin tarımdaki yıkıcı etkilerine dikkat çeken TOGÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Resul Gerçekcioğlu, "Artık mevsimler neredeyse ikiye indi. Kış baharla birleşti, sonbahar kışla birleşti. Hiç zarar görmeyeceğini düşündüğümüz meyvelerimiz bile zarar gördü. Ayva, elma, vişne gibi ürünler kış aylarının bahar gibi geçmesi nedeniyle erken uyandı. Arkasından gelen uzun süreli donlar ise büyük kayıplara yol açtı. Buna rağmen bazı bölgelerde elma ve ceviz çeşitlerinin ayakta kaldığını gözlemledik. Bu farklılıkları acil eylem planı kapsamında sörvey çalışmalarıyla tespit etmemiz gerekiyor" dedi. Gerçekcioğlu, yapılacak bu çalışmayla gelecekte benzer risklere karşı daha dayanıklı tarım stratejilerinin geliştirilmesi için kritik önem taşıdığını ifade etti.
Salamura yaprak dondan etkilenmedi
20 Eylül 2025 Cumartesi - 11:17 Salamura yaprak dondan etkilenmedi Küresel ısınmanın Türkiye’de tarımı tehdit ettiğini söyleyen Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Resul Gerçekcioğlu; nisan ayında yaşanan don felaketinin ardından çiftçilere tek ürün yerine çeşitliliğe yönelmelerini önerdi. Türkiye’de Nisan ayında meydana gelen zirai don, 43 şehirde üreticileri olumsuz etkiledi. Meyve bahçelerinin büyük zarar gördüğü süreçte binlerce çiftçi ürün kaybına uğradı. Yaşanan felaketin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde "Zirai Don Komisyonu" kurularak konunun detayları bilim insanları ve uzmanlarla masaya yatırıldı. Komisyonda konuşma yapan TOGÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Resul Gerçekcioğlu, küresel ısınmanın tarım üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Gerçekcioğlu, iklim krizinin yalnızca don olaylarıyla sınırlı olmadığını, sıcaklık artışının deniz seviyelerini yükseltmesi gibi daha geniş çaplı sorunlara yol açtığını belirtti. "Çiftçiler ürün çeşitliliğine yönelmeli" Küresel ısınmayla birlikte doğa olaylarının ilerleyen dönemde de sık sık görüleceğini söyleyen Prof. Dr. Gerçekcioğlu, tek ürün yetiştiriciliğinin risk taşıdığını vurgulayarak; "Tokat örneğinde bağcılığın yanı sıra salamura yaprak üretimi var. Don nedeniyle bağlardaki meyveler zarar gördü ancak salamura yaprak ticari kayıp yaşamadı. Tek ürün yerine farklı ürünlerin birlikte yetiştirilmesi çiftçilerin zararını telafi edebiliyor" dedi. "Devlet yıllar önce öngörmüştü" Gerçekcioğlu, devletin 30-35 yıl önce stratejik ürünler için araştırma enstitüleri kurduğunu hatırlattı. Kayısı, fındık, zeytin ve üzüm gibi ürünlerin ülke ekonomisinde kritik rol oynadığını söyleyen Gerçekcioğlu, araştırma enstitülerinin küresel ısınmaya bağlı risklere karşı daha güçlü öngörüler geliştirmesi gerektiğini ifade etti.
Salamura yaprak dondan etkilenmedi
20 Eylül 2025 Cumartesi - 11:13 Salamura yaprak dondan etkilenmedi Küresel ısınmanın Türkiye’de tarımı tehdit ettiğini söyleyen Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Resul Gerçekcioğlu; nisan ayında yaşanan don felaketinin ardından çiftçilere tek ürün yerine çeşitliliğe yönelmelerini önerdi. Türkiye’de Nisan ayında meydana gelen zirai don, 43 şehirde üreticileri olumsuz etkiledi. Meyve bahçelerinin büyük zarar gördüğü süreçte binlerce çiftçi ürün kaybına uğradı. Yaşanan felaketin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde "Zirai Don Komisyonu" kurularak konunun detayları bilim insanları ve uzmanlarla masaya yatırıldı. Komisyonda konuşma yapan TOGÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Resul Gerçekcioğlu, küresel ısınmanın tarım üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Gerçekcioğlu, iklim krizinin yalnızca don olaylarıyla sınırlı olmadığını, sıcaklık artışının deniz seviyelerini yükseltmesi gibi daha geniş çaplı sorunlara yol açtığını belirtti. "Çiftçiler ürün çeşitliliğine yönelmeli" Küresel ısınmayla birlikte doğa olaylarının ilerleyen dönemde de sık sık görüleceğini söyleyen Prof. Dr. Gerçekcioğlu, tek ürün yetiştiriciliğinin risk taşıdığını vurgulayarak; "Tokat örneğinde bağcılığın yanı sıra salamura yaprak üretimi var. Don nedeniyle bağlardaki meyveler zarar gördü ancak salamura yaprak ticari kayıp yaşamadı. Tek ürün yerine farklı ürünlerin birlikte yetiştirilmesi çiftçilerin zararını telafi edebiliyor" dedi. "Devlet yıllar önce öngörmüştü" Gerçekcioğlu, devletin 30-35 yıl önce stratejik ürünler için araştırma enstitüleri kurduğunu hatırlattı. Kayısı, fındık, zeytin ve üzüm gibi ürünlerin ülke ekonomisinde kritik rol oynadığını söyleyen Gerçekcioğlu, araştırma enstitülerinin küresel ısınmaya bağlı risklere karşı daha güçlü öngörüler geliştirmesi gerektiğini ifade etti. (YK-RM-