Yerel Haberler
Van
Van Kedi Villası’nda bu yıl 120 yavru dünyaya geldi 24 Aralık 2025 Çarşamba - 15:10:43 Her yıl yerli ve yabancı on binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Van Kedi Villası’nda bu yıl toplam 120 yavru dünyaya geldi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) bünyesinde faaliyet gösteren Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’nce yürütülen çalışmalar kapsamında, Türkiye’nin milli ırkı olarak tescillenen Van kedilerinin neslinin korunması ve orijinalliğinin sürdürülmesi amacıyla kontrollü üretim çalışmaları titizlikle devam ediyor. Senkronize doğum yöntemiyle gerçekleştirilen doğumların büyük bölümünün, genetik özellikleri yüksek ve orijinale yakın yavrulardan oluştuğu belirtildi. Cana yakın tavırları, ipeksi beyaz tüyleri, biri mavi biri kehribar ya da her ikisi de mavi olabilen göz yapıları ve suya olan ilgileriyle bilinen Van kedileri, yalnızca Van’ın değil Türkiye’nin de önemli sembolleri arasında yer alıyor. Ünü yurt dışına da taşan Van kedileri, Van Kedi Villası’nı ziyaret eden turistlerin en fazla ilgi gösterdiği canlılar arasında bulunuyor. "Orijinalliğe çok yakın yavrular oldu" İHA muhabirine konuşan Van Kedisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, merkezdeki doğumların üç parti halinde gerçekleştirildiğini hatırlattı. Geçtiğimiz yıl yeni yavru doğumu açısından 100 hedefi koyduklarını ifade eden Prof. Dr. Kaya, "Bu yıl ise yaklaşık 120 yavru elde ettik. Bunların yaklaşık 99-100’ü orijinalliğe çok yakın yavrular oldu. Bu yıl satıştan ziyade yavruların büyük bir bölümünü merkezin kendi ihtiyaçları için ayırmak durumunda kaldık. Bu nedenle 2025 yılı, Van Kedisi Araştırma Merkezi açısından kendi kedi sayısının yenilenmesi bakımından oldukça verimli bir yıl olarak geçti" dedi. "Süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor" Ücretli sahiplendirme konusunda da çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Kaya, "İhtiyaç fazlası yavruları, belirli kriterler çerçevesinde hayvanseverlere ve kedi beslemek isteyen ailelere sahiplendiriyoruz. Ancak bu süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor. Van kedisinin kıymetini bilecek, ona iyi bakabilecek ve kesinlikle sokağa terk etmeyecek aileler tercih ediliyor. Bu şartlar sağlandığında, elimizde ihtiyaç fazlası kedi varsa sahiplendirme yapıyoruz. Ancak 2025 yılında sahiplendirme oranı önceki yıllara göre biraz daha düşük kaldı" diye konuştu. "Temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır" "Her eve bir Van kedisi" projesinin tüm Türkiye’yi kapsayan ve uzun vadeli bir hedef olduğunu söyleyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye genelinde milyonlarca haneyi düşündüğümüzde, bu slogan bir vizyonu ifade ediyor. Yılda yalnızca bir Van kedisi bile sahiplendirmiş olsak, bu hedef doğrultusunda ilerleme kaydetmiş oluruz. Bu hedef; bize araştırma, geliştirme ve ıslah konusunda şevk veren bir motivasyon kaynağıdır. Bu hedeften kesinlikle sapma söz konusu değildir. Ancak süreç yavaş ve kontrollü ilerlemek zorundadır. Çünkü temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır. Hızlı gitmek gibi bir niyetimiz yok; önemli olan, bütünlüğü bozmadan ve genetik yapıyı koruyarak ilerlemektir."
Memet Aslan: "Gazetecilik mesleği, onurlu ve şerefli bir meslektir"
21 Ekim 2025 Salı - 09:09 Memet Aslan: "Gazetecilik mesleği, onurlu ve şerefli bir meslektir" Van Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Memet Aslan, 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Başkan Memet Aslan, gazetecilik mesleğinin onurlu ve şerefli bir meslek olduğunu vurgulayarak, "Kamuoyunu doğru bilgilendiren, habercilikte ilkeselliği şiar edinen, tarafsız ve objektif habercilik yapan tüm gazeteciler ve basın yayın mensupları kutsal bir görev yürütmektedirler. Toplumun olayları doğru bilmelerini ve bilinçlenmelerini sağlayan ilkeli gazetecilerdir. Tarafsız basın yayın yani gazetecilik, kamuoyunun vicdanıdır. Bağımsız gazetecilik hiçbir siyasi veya politik bir parti ya da grubun tesirinde kalmadan politikaların belirlenmesinde doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilme kabiliyetine sahiptir. Hür ve tarafsız basın, bireysel değil toplumsal çıkar ve menfaatler doğrultusunda haber yapar, haktan, hukuktan yana hep duruş sergiler. Demokrasinin olmazsa olmazı olan basın yayın ne kadar hür olursa toplumda o kadar özgür olur. Toplumun ekonomik ve sosyal refahı, bireylerin düşünce ve fikir hürriyeti, inanç ve yaşam biçimi özgülüğü ne kadar kutsalsa; gazeteciliğin, basın yayının hürriyeti de o kadar kutsaldır. Ülkenin ve vatanın birliğini ve bütünlüğünü, toplumun huzur ve barışını, bireyleyin hak ve özgürlüklerini, toplumsal mutabakatı, tarafsız ve objektif haberciliği ilke edinen tüm basın emekçilerinin Dünya Gazetecilik Günü’nü kutluyorum" dedi.
Van’da atıklar yakıt oldu: Enerji üretiminde yeni dönem
20 Ekim 2025 Pazartesi - 10:29 Van’da atıklar yakıt oldu: Enerji üretiminde yeni dönem Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde (Van YYÜ) görevli akademisyenler tarafından yürütülen projede, biyokütleden üretilen yakıt katkı maddeleri kullanılarak enerji üretiminde çevre dostu ve verimli bir yöntem geliştirildi. Van YYÜ’deki akademisyenler, Türkiye ve dünya için önem taşıyan yenilenebilir enerji projesine imza attı. Van YYÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Durak liderliğindeki araştırma ekibi, tarımsal ve hayvansal atıklardan elde edilen biyokütleyi, termokimyasal dönüşüm yöntemleriyle enerji değeri yüksek sıvı ürünlere dönüştürmeyi başardı. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Durak ve ekibinin laboratuvarlarında yürüttüğü çalışmalar, biyokütlenin temel bileşenlerini daha değerli formlara çevirmeye odaklanıyor. Japon araştırmacıların da yer aldığı projede, laboratuvar ortamında geliştirilen sıvı ürünler geleneksel motorlarda test ediliyor. Çalışmayla, atık materyallerin enerji sektöründe yeniden değerlendirilebilir hale getirilmesi hedefleniyor. "Geleneksel motorlarda yakıt katkı maddesi olarak test ediyoruz" İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Sağlık Hizmetleri MYO Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Durak, biyokütlenin termokimyasal dönüşümü üzerine araştırmalar yaptıklarını belirtti. Biyokütlenin bitkisel ve hayvansal kökenli organik, yenilenebilir bir enerji kaynağı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Durak, "Yaptığımız çalışmalarla biyokütle yapısında bulunan lignin, selüloz ve hemiselüloz gibi biyopolimerleri daha küçük birimlere ayırarak, yapısındaki oksijeni uzaklaştırıyor ve katma değeri yüksek, enerji değeri yüksek sıvı ürünlere dönüştürmeye çalışıyoruz. En son yaptığımız çalışmada farklı özelliklerde sıvı ürünler elde ettik. Bu ürünlerin içerisinde, yakıt katkı maddesi olarak kullanılabilecek çok sayıda organik bileşik bulunmaktadır. Şu anda bu organik bileşikleri geleneksel motorlarda yakıt katkı maddesi olarak test ediyoruz" dedi. "Atmosfere ek bir karbon salınımı yapmazlar" Japon ortaklarıyla yürüttükleri yeni projeyi dile getiren Durak, "Laboratuvarımızda yüksek sıcaklık ve basınç altında geliştirdiğimiz bu sıvı ürünleri, daha ılıman oda şartlarında yakıt hücreleri ile yeni ürünlere dönüştürmeye çalışıyoruz. Amacımız, atık olarak değerlendirilen biyokütle temelli bileşikleri hem yakıt katkı maddesi hem de çok daha değerli ürünlere dönüştürmektir. Yaptığımız çalışmalar sonucunda elde ettiğimiz sıvı ürünlerin içinde yakıt katkı maddesi olarak kullanılabilecek potansiyele sahip bileşikler bulunmaktadır. Şu anda bu bileşikleri dizel ve benzeri motorlarda test ediyoruz. Biyokütle temelli sıvı ürünlerin fosil yakıtlara karşı önemli avantajları vardır. En büyük avantajlarından biri karbon nötr olmalarıdır. Fosil yakıtlar yandığında atmosfere karbondioksit salarken, biyokütle temelli sıvı ürünler atmosfere saldıkları karbondioksiti büyüme sürecinde tekrar kullandıkları için atmosfere ek bir karbon salınımı yapmazlar. Bu nedenle biyokütle temelli sıvı ürünlerin kullanımı çevresel açıdan büyük avantajlar sunmaktadır" diye konuştu.