Yerel Haberler
YEREL HABERLER
06 Aralık 2025 Cumartesi - 14:49 Tezgah üzerindeki cep telefonunu alarak kayıplara karıştı İstanbul Esenler’de pazarda alışveriş yapan kadın, tezgah üzerindeki cep telefonunu alarak kayıplara karıştı. Polis ekiplerinin incelemeleri sonrası kadın yakalanarak gözaltına alınırken, tezgah üzerindeki cep telefonun çalındığı anlar güvenlik kamerası tarafından görüntülendi. Olay, 18 Kasım 2025 tarihinde saat 17.00 sıralarında Esenler Nine Hatun Mahallesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sokak polise başvuran bir kadın cep telefonunun çalındığını söyleyerek polisten yardım istedi. Cep telefonu çalınan kadın, cep telefonunun pazarda alışveriş yaparken çalınmış olabileceğini söyledi. Bunun üzerine polis çevredeki tüm güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Yapılan incelemede bir güvenlik kamerasının olayı saniye saniye görüntülediği tespit edildi. Görüntülerde pazar tezgahından alışveriş yapan kadının yanından yaklaşan şüphelinin sözde alışveriş yapıyormuş gibi yaptığı bu sırada fark ettirmeden cep telefonunu alarak tezgah üzerine bıraktığı görüldü. Şüpheli bir süre oyalandıktan sonra geri gelerek tezgaha bıraktığı telefonu alarak hızla uzaklaşma anları kamera görüntülerine yansıdı. Polis yaptığı incelemede şüphelinin G.Y., olduğunu tespit etti. Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri Hakan S.’yi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemleri tamamlan şüpheli G.Y., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
06 Aralık 2025 Cumartesi - 14:50 "RSV vakakarında artış başladı" Dünyada her yıl 33 milyon çocuğu hasta eden, 100 bin bebeğin ölümüne sebep olan RSV vakalarında artış başladı. Uzmanlar, bu virüsle mücadele için, hayatlarının ilk kışını yaşayan bütün bebeklere antikor verilerek bağışıklık kazandırılmasını tavsiye ediyor. Kış ayları yaklaşırken uzmanlar, özellikle bebekler için ciddi risk oluşturan bulaşıcı solunum yolu hastalığı RSV(respiratuvar sinsityal virüs)konusunda aileleri uyarıyor. Her yıl dünya genelinde milyonlarca çocuğu etkileyen RSV, bebeklerde bronşiolitin en sık sebebi olarak kabul ediliyor ve özellikle 0-6 ay arasındaki bebeklerde ölümcül seyredebiliyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Hamidiye Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Vefik Arıca, "RSV sıradan bir nezle değildir; bebeklerin bronşlarına yerleşip nefes darlığı yapan en tehlikeli solunum virüsüdür"diyerek dikkat çekiyor. "33 milyon çocuğu hasta ediyor" Prof. Dr. Arıca, "The Lancet dergisinde yayımlanan kapsamlı analizlere göre, her yıl 5 yaş altı 33 milyon çocuk RSV enfeksiyonu geçiriyor. Bu çocukların yaklaşık 3,6 milyonu hastaneye yatarken, 100 binden fazlası hayatını kaybediyor.Ölümlerin 45 bini ise henüz altı ayını doldurmamış bebeklerde meydana geliyor. RSV, çocuklarda özellikle bronşiolit ve zatürre yapan, son derece bulaşıcı bir solunum yolu virüsüdür. 0-5 yaş ölümlerinin her 50’sinden biri, 1-6 ay arası bebek ölümlerinin her 28’inden biri RSV kaynaklıdır" diyerek enfeksiyonun ciddiyetine vurgu yaptı. "İlk kışını geçiren bebekler riskte" Bebeklerde ilk kış mevsine dikkat çeken Prof. Dr. Arıca, "Türkiye’de de durum farklı değil. Yapılan çok merkezli araştırmalar, alt solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle hastaneye yatan 2 yaş altı çocukların yüzde 38’inde RSV tespit edildiğini gösteriyor. Kış aylarında görülen bronşiolit vakalarının ise yüzde 60-80’inden RSV sorumlu. Ekim-nisan döneminde çocuk servislerini dolduran bronşiolit tablolarının başrolünde RSV vardır. Özellikle ilk kışını geçiren bebekler yüksek risk altındadır" diye konuştu. "Önce kandırır sonra nefesi keser" Prof. Dr. Arıca, sözlerine şöyle devam etti: "RSV, daha büyük çocuklarda hafif burun akıntısı ve öksürükle geçse de, bebeklerde ağır nefes darlığı, hızlı solunum, göğüste çekilmeler, beslenememe, oksijen düşüklüğü ve hatta morarmaya yol açabiliyor. Özellikle 3 ay altı bebekler, prematüre doğanlar, doğuştan kalp hastalığı veya kronik akciğer hastalığı olanlar ile bağışıklığı baskılanmış çocuklar en yüksek risk grubunu oluşturuyor. Aileler çoğu zaman‘ateşi yok, nezle gibi’diyerek geçiştiriyor. Oysa RSV önce kandırır, sonra nefesi keser. Ağır RSV bronşioliti geçiren bebeklerin yüzde 30-40’ında sonraki yıllarda tekrarlayan hışıltı ve astım benzeri tablo gelişebiliyor. RSV astımın sebebi değildir ama tetikleyicisi olabilir " "Anne ve Babadan da bulaşır" Virüsün yetişkinlerden bulaşabileciğini belirten Prof. Dr. Arıca, "RSV’nin en dikkat çeken özelliklerinden biri ise erişkinlerde hafif soğuk algınlığına benzeyen bir tabloya neden olurken, bebeklerde ağır bir klinik tabloya dönüşebilmesi. Bu sebeple yetişkinlerin farkında olmadan bebeklere virüsü taşıması oldukça kolay" şeklinde konuştu. Korunma yolları Prof. Dr. Arıca, virüsten korunma yollarını şöyle açıkladı: "Ailelerin RSV’den korunmak için alabileceği çeşitli tedbirler de bulunuyor. Eller sık yıkanmalı, hasta kişiler bebekten uzak tutulmalı, sigara dumanından uzak durulmalı, kalabalık ve kapalı alanlardan kaçınılmalı ve kreşe giden çocuklar semptomluyken bebekle temas ettirilmemeli. Yenidoğan, 1-6 aylık, 6-12 aylık bebeklerin çoğu bu korumadan yararlanabilir. Ek olarak bilimsel çalışmalar prematüre bebekler, doğuştan kalp hastalığı olanlar, kronik akciğer hastalığı olanlar, bağışıklığı baskılanmış bebekler ve yoğun bakımda uzun süre kalmış yüksek riskli bebeklere de öneriliyor."
Özel: "Kurultayımızda yenilenen parti programımız, güncellenen tüzüğümüz ve yeni kadrolarımızla birlik ve beraberlik içinde geleceğe yürüyoruz"
06 Aralık 2025 Cumartesi - 12:18 Özel: "Kurultayımızda yenilenen parti programımız, güncellenen tüzüğümüz ve yeni kadrolarımızla birlik ve beraberlik içinde geleceğe yürüyoruz" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, beraberindeki heyetle 39. Olağan Kurultay sonrasında Anıtkabir’i ziyaret etti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyeleriyle 39. Olağan Kurultay sonrasında Anıtkabir’i ziyaret etti. Özel, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı. Burada saygı duruşunda bulunulmasının ardından Misak-ı Milli Kulesi’ne geçen Özel, imzaladığı Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı: "Aziz Atatürk, Sayın Genel Başkanım, partimizin 39. Olağan Kurultayı’nda seçilen Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyelerimiz ile yeniden huzurunuzdayız. Kurultayımızda yenilenen parti programımız, güncellenen tüzüğümüz ve yeni kadrolarımızla birlik ve beraberlik içinde geleceğe yürüyoruz. Bugün çoklu krizler yaşayan Cumhuriyetimizi çağın kuşatmasından kurtarmak, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, gelirde ve vergide adaleti hakim kılmak için mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye söz veriyoruz. Aziz Atatürk, iki büyük eserinizden biri olan Cumhuriyet Halk Partimiz bugün, kapatma tehdidine kadar varan ağır saldırılar altındadır. Partimizin cumhurbaşkanı adayı, seçilmiş belediye başkanları ve çok sayıda yol arkadaşımız tutukludur. Ancak biz, sizden aldığımız ilham ve milletimizden aldığımız güçle tüm saldırıları boşa çıkaracak ve ülkemizi kuşatmalardan kurtaracak iradeye sahibiz. Size, silah arkadaşlarınıza, Cumhuriyetimizin kurucu kadrolarına şükranlarımızı sunuyor, şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz. Ruhunuz şad olsun." Daha sonra Özel, beraberindeki heyetle 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün mezarını ziyaret ederek çiçek bıraktı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Sigarayı bırakmak isteyen vatandaşlarımızı desteklemek için kullanılan ilaçların ücretsiz teminini sürdürüyoruz"
06 Aralık 2025 Cumartesi - 12:10 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Sigarayı bırakmak isteyen vatandaşlarımızı desteklemek için kullanılan ilaçların ücretsiz teminini sürdürüyoruz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Sigarayı bırakmak isteyen vatandaşlarımızı desteklemek için kullanılan ilaçların ücretsiz teminini sürdürüyoruz. 2025 yılında 90 bin kutu ilacı vatandaşlarımıza ulaştırdık. Bu tedavi imkânlarından bugüne kadar 1 milyon 600 bin vatandaşımız istifade etti" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Hayat Boşluk Kabul Etmez Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesi"ne katıldı. Ankara’da bir otelde düzenlenen programda sivil toplum temsilcileri, akademisyenler ve bir çok davetli de yerini aldı. Programda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tebrik telgrafı okundu: "Bizler, insanların kalplerini, zihinlerini boş bırakırsak orayı her türlü kötü alışkanlık, bağımlılık işgal eder. Evlatlarımızın, toplumumuzun, kafalarıyla birlikte kalplerini de beslemeliyiz ve mutmain etmeliyiz. Bağımlılıkla ve zararlı alışkanlıklarla mücadelede beraber olmalıyız. ’Hayat boşluk kabul etmez’ şiarıyla sivil inisiyatifleri birleştirerek, önleme, tedavi, rehabilitasyon ve sosyal uyum süreçlerinde sürdürülebilir ve veriye dayalı bir sivil toplum gücü oluşturmayı amaçlayan çalışmalarınız takdire değerdir. Zirvenin, bağımlılıkla mücadelede sivil toplumun kapasitesini artıran, aileleri merkeze alan ve boşlukları dolduran somut bir başlangıç noktası olma hedefi önemlidir. Programın düzenlemesinde emeği geçenleri gönülden tebrik ediyor ve tüm katılımcıları en kalbi duygularımla selamlıyorum." Ardından konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bağımlılıkla mücadeleyi milletin bekasını ve toplumsal düzeni doğrudan ilgilendiren hayati bir öncelik olarak gördüklerini belirterek, "Yürütülen çalışmalarda sivil toplum kuruluşlarının ortaya koyduğu gayreti ve sahadaki katkısını önemli bir zemin olarak değerlendiriyoruz" dedi. "Tütün ve alkolün uzun yıllardır oluşturduğu riskler var" Bugünkü programın farkındalığı artıran, iyi uygulamaları öne çıkaran, iş birliğini güçlendiren ve mücadelenin toplumsal ayağını genişleten etkili bir platform olacağına inandığından bahseden Yılmaz, "Vaat dediğimiz mesele tek bir davranışa veya tek bir maddeye indirgenebilecek kadar dar bir alan değil maalesef. Çoğu zaman gündelik hayatın akışı içinde fark edilmesi güç, küçük adımlarla başlayan, zaman içinde bireyin iradesini törpüleyen bir alışkanlık kıskacına dönüşüyor. Aslında bir taraftan toplumsal düzen içinde aykırı davranarak görünürde özgür davranıyor gibi görünen bazı bireylerin gerçekte özgürlüklerini yitirdiklerini, bu bağımlılıklarla birlikte hem kendileri için hem toplum için büyük bedeller ödemek zorunda kaldıkları bir sorundan bahsediyoruz. Değerli katılımcılar; tütün ve alkolün uzun yıllardır oluşturduğu riskler var. Uyuşturucu maddelerle mücadelede karşılaştığımız çok katmanlı bir tablo söz konusu" ifadelerinde bulundu. Yılmaz, diğer rahatsızlıklarda olduğu gibi bağımlılık konusunda da en önemli meselenin koruyucu ve önleyici yaklaşım olduğuna dikkat çekti. ’Riski yönetemeyen, krizi yönetmek zorunda kalır’ diyen Yılmaz işin özünün riski düşürmek olduğundan bahsetti. Yeni teknolojilerle beraber riskli durumları tespit ederek çalışma yapmaları gerektiğine değinen Yılmaz şöyle konuştu: "Yeni teknolojilerle birlikte riskli çocuklarımızı, mahallelerimizi, okullarımızı, hanelerimizi tespit edip bunlarla ilgili çalışmamız gerekiyor. Her madde bağımlılığını ve davranışsal bağımlılıkları değerlendiriyoruz. Önleyici adımlardan rehabilitasyona kadar tüm süreci hedef kitle bazında, risk faktörlerine odaklı bir bakış açısıyla hem ulusal hem de yerel düzeyde ele alıyoruz. İnsanların hayatına asıl dokunan yer yerel düzeydir. Dolayısıyla merkezi politikalarla yerel düzeydeki politikalar arasındaki ilişkiyi de çok iyi kurgulamak durumundayız. Bağımlılıkla mücadelenin tüm boyutlarıyla yönetilmesi, güçlü bir iradenin yanı sıra aileler ve sivil toplumun da katılımıyla iş birliğine dayalı topyekûn bir mücadeleyi ve kesintisiz bir koordinasyonu gerektiriyor. Bu anlayışla ülke genelindeki çalışmaları, başkanlığını yürüttüğüm Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu çatısı altında topladık. Cumhurbaşkanımız tarafından oluşturulan bu yapı çok önemlidir. Kurulumuz; Millî Eğitim’den İçişleri’ne, Adalet Bakanlığımızdan Sağlık Bakanlığımıza, on iki bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Sağlık Politikaları Kurulu temsilcilerini içeren, gerektiğinde sivil toplumdan ve akademiden de davetlerde bulunabildiğimiz çok önemli bir platform olarak değerlendirilmektedir. Bu alanda topyekûn mücadele için kurul çalışmalarımızda Yeşilay gibi sivil toplum örgütleri, Yükseköğretim Kurulu ve üniversitelerle de yakın iş birliği yürütüyoruz." "Kararların yüzde 93’ü sahada başarıyla uygulamaya geçti" Her toplantıda kurumların sahadan gelen ihtiyaçları aktardığını ifade eden Yılmaz, "Alınan kararların ilerleyişini düzenli olarak birlikte değerlendiriyoruz. Risk alanlarını ortak akılla ele alıyoruz. 2019’dan bu yana yaptığımız beş toplantıda 91 karar aldık. Bu kararların yüzde 93’ü sahada başarıyla uygulamaya geçti. Elde ettiğimiz bu sonuç, devletimizin bağımlılıkla mücadelede ortaya koyduğu kararlılığın somut bir göstergesidir. Ancak yaptıklarımızı elbette yeterli bulmuyoruz. Değişen ve sürekli evrilen yeni nesil riskler karşısında, sahada daha etkili sonuçları mümkün kılacak tedbirleri ve önerileri titizlikle ele almaya devam ediyoruz" dedi. Yılmaz sigarayı bırakma hizmetlerinden fiyatlandırma politikalarına, pasif etkilerin önlenmesine kadar geniş bir yelpazede mücadele ettiklerini vurguladı. "Sigarayı bırakmak isteyen vatandaşlarımızı desteklemek için kullanılan ilaçların ücretsiz teminini sürdürüyoruz" Yılmaz, son bir yılda 478 yeni sigara bırakma polikliniğinin hizmete girmesiyle ülke genelindeki merkez sayısının bin 16’ya ulaştığını ifade ederek, "Sigarayı bırakmak isteyen vatandaşlarımızı desteklemek için kullanılan ilaçların ücretsiz teminini sürdürüyoruz. 2025 yılında 90 bin kutu ilacı vatandaşlarımıza ulaştırdık. Bu tedavi imkânlarından bugüne kadar 1 milyon 600 bin vatandaşımız istifade etti. Alo 171 hattı üzerinden yılın ilk on bir ayında 339 binin üzerinde çağrıya yanıt verildi. Bu hat, tütün bağımlılığıyla mücadelede en hızlı ve en erişilebilir danışmanlık kanallarından biri haline geldi" dedi. "Hapishanelerde olan insanların üçte birinden fazlası uyuşturucudan dolayı" Uyuşturucuyla mücadeleyi toplum sağlığını ve güvenliğini doğrudan etkileyen en kritik başlıklardan biri olarak ele aldıklarını söyleyen Yılmaz, "Güvenlik diyorum, çünkü hapishanelerde olan insanların üçte birinden fazlası uyuşturucudan dolayı hapiste. Geri kalan suçların da kök sebeplerine indiğinizde uyuşturucuyla veya bağımlılıkla ilişkisini görürsünüz. Eşine şiddet uygulayan, cinayet işleyen, hırsızlık yapan birçok kişinin hikâyesine biraz daha derinlemesine girdiğinizde, doğrudan uyuşturucu suçuyla hapiste olmasalar bile bu alışkanlıkların tetiklediği suçları işledikleri görülür. Dolayısıyla şu anda tartıştığımız konu çok ciddi anlamda bir güvenlik meselesi, aynı zamanda ekonomik bir meseledir. Bunun oluşturduğu büyük kayıplar var. Sadece bu mücadeleyi yürütürken harcanan kaynaklardan bahsetmiyorum; insan kaybediyorsunuz. En değerli varlık, en büyük servet. Yetişmiş, donanımlı, ülkesine fayda sağlayacak bir nüfusun zararlı etkiler altında kaybolması en büyük ekonomik kayıplardan biridir" diye konuştu. "Yürütülen çalışmalar kapsamında 137 bini aşkın metruk bina tespit edildi ve bu yapıların yüzde 88’i kontrol altına alındı" Son yıllarda sentetik maddelerde görülen küresel artışa rağmen ülkede kullanımın düşük seviyelerde tutulmasının önemli bir başarı olduğunu ifade eden Yılmaz, "Sahada risk alanlarını daraltan güvenlik adımlarını atarken bunu güçlü bir sosyal politika çerçevesiyle destekliyoruz. Uyuşturucuya erişimi kolaylaştıran çöküntü alanlarını ortadan kaldırmak için yürütülen çalışmalar kapsamında 137 bini aşkın metruk bina tespit edildi ve bu yapıların yüzde 88’i kontrol altına alındı. Özellikle bu metruk yapılar maalesef birçok meselenin ürediği alanlara dönüşüyor. Bunları büyük oranda ortadan kaldırmış durumdayız" ifadelerine yer verdi. Program plaket takdimiyle sonlandı.
Demirtaş’a yeni aile sağlığı merkezi
06 Aralık 2025 Cumartesi - 12:10 Demirtaş’a yeni aile sağlığı merkezi BURSA-Sağlık Bakanlığı tarafından yapımı tamamlanan Demirtaş Sakarya Eğitim Aile Sağlığı Merkezi, düzenlenen törenle hizmete girdi. Yoğun katılıma sahne olan törende; Eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Bursa Valisi Erol Ayyıldız’ın yanı sıra AK Parti Bursa Milletvekilleri Refik Özen, Ahmet Kılıç, Mustafa Yavuz, Osmangazi Kaymakamı Ali Partal, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Çetin ve vatandaşlar yer aldı. Törende konuşan Bursa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Çetin, Sağlık Bakanlığı tarafından Demirtaş bölgesindeki aile hekimliği birim nüfuslarının azaltılması amacıyla gönderilen ödenek ile mevcut yerin satın alındığını belirtti. Merkezde yapılan tadilat çalışmaları planlanandan erken bitirildiğini vurgulayan Çetin, "Halk Sağlığı Genel Müdürlüğümüzün onayı ile ruhsatlandırma işlemlerinin de tamamlanmasıyla merkezimiz, ilk etapta 5 eğitim aile hekimliği birimi olarak faaliyete başlamıştır. Kısa süre içerisinde 6. Birimimizi de faaliyete geçirmek için çalışmalarımız sürmektedir." şeklinde konuştu. Tören, protokol konuşmaları ile devam etti. Ardından Eski TBMM Başkanı Şentop, merkezin bölge halkına hayırlı olmasını temenni ederek kurdele kesimini gerçekleştirdi. Merkezi gezen protokole verilecek hizmetlerle ilgili bilgiler verildi.