Yerel Haberler
YEREL HABERLER
Kişisel verilere siber saldırı: MİT koordinasyonunda çökertildi 26 Aralık 2025 Cuma - 17:24:55 Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), kişisel verilere yetkisiz erişim sağlayan siber casuslara yönelik düzenlediği operasyonda 4 kişi gözaltına alındı. MİT koordinesinde, Siber Güvenlik Başkanlığı (SGB), Jandarma Genel Komutanlığı (JGK) ve Mali Suçları Araştırma Kurulunun (MASAK) ortak çalışmaları neticesinde, vatandaşların kişisel verilerini hedef alarak kamu kurumlarına ait verilere yetkisiz erişim sağlamaya çalışan yasa dışı yapılanmaya yönelik kapsamlı bir siber casusluk operasyonu gerçekleştirildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Ankara İl Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince İstanbul ve Karabük’te düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda siber suç şebekesinin 4 üyesi gözaltına alındı. Siber tehditlere karşı "sıfır tolerans" Operasyon kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden 4’ü, 7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yasa dışı yollarla elde edilen verilerin barındırıldığı ve terör örgütleri dahil olmak üzere isteyen herkesin erişimine ve kullanımına imkan sağladığı tespit edilen 8 internet sitesi ele geçirilerek erişime kapatıldı. Veriler casusluk amaçlı kullanıma hazırlandı MİT’in yaptığı incelemeler sonucunda vatandaşlara ait kişisel verilere yetkisiz erişim sağlanarak yasa dışı veri aktarımının sistematik bir casusluk faaliyetine dönüştürüldüğü tespit edildi. Söz konusu yapının, terör örgütleri ile organize suç yapıları tarafından operasyonel amaçlarla kullanılmaya elverişli nitelikte olduğu değerlendirildi. Elde edilen yeni bulgular ışığında soruşturma kapsamı genişletildi. Siber suç yapılanmalarıyla bağlantılı oluşumlara yönelik tespit ve takip çalışmaları sürdürüldü. Siber casusluk faaliyetlerine ve ulusal siber güvenliği hedef alan tehditlere karşı MİT tarafından yürütülen operasyonlarda gerekli teknik destek SGB tarafından sağlandı. Casusluk yapılanmasına yönelik operasyonlarda, veri depolama aygıtları ve örgütsel iletişim amaçlı kullanılan teknik cihazlara el konuldu. Ele geçirilen materyaller adli bilişim incelemesine alınarak, parola ve benzeri erişim engelleri aşıldı. Şifreli veri içeren cihaz içerikleri çözümlenerek soruşturma kapsamında dijital delil niteliğinde değerlendirmeye alındı. Kripto para üzerinden sağlanan yasa dışı gelir trafiği MASAK tarafından çözüldü MASAK tarafından yapılan incelemelerde, yasa dışı gelir trafiğinin kripto varlık transferleri üzerinden parçalara ayrıldığı, ödemelerin yurt dışı tabanlı platformlara yönlendirildiği ve para hareketliliğinin çok aşamalı transfer yöntemleriyle gizlendiği tespit edildi. Söz konusu finansal akışın, soruşturma kapsamında kayıt altına alındığı bildirildi.
26 Aralık 2025 Cuma - 17:25 3’üncü Sürdürülebilir Yüzyıl Zirvesi’nde yeşil dönüşümün yol haritası konuşuldu Turkuvaz Medya ev sahipliğinde düzenlenen 3’üncü Sürdürülebilir Yüzyıl Zirvesi’nde iklim kriziyle mücadeleden döngüsel ekonomiye, yerel yönetimlerin yeşil dönüşümünden iş dünyasının ESG sorumluluklarına uzanan geniş bir çerçevede kritik mesajlar verildi. Zirvenin açılışında konuşan isimler, sürdürülebilirliğin artık bir tercih değil, ekonomik ve toplumsal bir zorunluluk olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin sürdürülebilirlik gündeminde önemli bir buluşma noktası haline gelen 3’üncü Sürdürülebilir Yüzyıl Zirvesi, iş dünyası, kamu, yerel yönetimler ve sivil toplum temsilcilerini aynı platformda bir araya getirdi. Zirvenin açılış bölümünde yapılan konuşmalarda; iklim değişikliğiyle mücadelede daha kararlı adımlar atılması gerektiği, yeşil dönüşümün rekabet gücü ve kalkınmayla doğrudan ilişkili olduğu ve sürdürülebilirliğin tüm paydaşların ortak sorumluluğu haline geldiği vurgulandı. Açılışta söz alan konuşmacılar, sürdürülebilirlik başlığının çevresel boyutunun ötesine geçerek; ekonomi, toplumsal dönüşüm, yönetişim ve yerel uygulamalarla bütüncül bir perspektifle ele alınması gerektiğinin altını çizdi. Şahin: "Yeşil dönüşüm, niyetle değil doğru planlama ve cesur uygulamalarla olur" Zirve kapsamında ’Yerelden Küresele Yeşil Kalkınma Modeli: Üreten ve Dönüşen Şehirler’ özel oturumu Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in konuşmasıyla gerçekleşti. Havayı kirleten en büyük unsurlardan biri ulaşım olduğunu belirten Şahin, "Biz önce eski ve yüksek emisyonlu araçları sistemden çıkardık, CNG’li otobüslere geçtik, ardından elektrikli otobüsleri devreye aldık. Bugün filomuzdaki elektrikli araçların yüzde 80’i hibe kaynaklarla finanse edildi. Bunu başarabilmenin yolu çok net: İşi ehline vermek, güçlü proje ekipleri kurmak ve dış fonları doğru okuyarak şehrin lehine çevirmek. Şimdi bir sonraki adım olarak hidrojenli otobüsleri konuşuyoruz. Avrupa’daki örnekleri inceledik, teknolojiyi yakından takip ettik ve bu alanda da ilk adımları atıyoruz. Aynı yaklaşımı su, toprak ve enerji yönetiminde de uyguluyoruz. İçme suyu krizini hızla çözdük, sanayi suyunu Fırat’tan ayrı bir hatla getirdik, atık suyun yüzde 98’ini yeniden sisteme kazandırıyoruz. Yenilenebilir enerjide 41 megavat kurulu güce ulaştık; güneş, atık ve enerji geri kazanımıyla döngüsel bir yapı kurduk. Sıfır Atık vizyonunu sadece çevresel bir başlık değil, ekonomik bir kaldıraç olarak ele alıyoruz. Atığı ayrıştırarak sanayiye kazandırıyor, çöpten enerji üretiyor, hatta atık ısıyla tarım yapıyoruz. Kadın kooperatifleriyle ata tohumlarını yeniden üretime kazandırıyor, yerel ürünlerimizi Avrupa Birliği coğrafi işaretleriyle koruma altına alıyoruz. COP31’i ise Türkiye için çok büyük bir fırsat olarak görüyorum. Özel sektör, sivil toplum ve kamu güçlü bir koordinasyonla hareket ederse; yeşil ekonomide bu ülkenin önünün ne kadar açık olduğunu hep birlikte göreceğiz. Artık büyük balık küçük balığı değil, hızlı olan ayakta kalıyor. Bizim de bilgi ekonomisiyle, doğru planlamayla ve cesaretle çok hızlı yol almamız gerekiyor" dedi. Dördüncü: "Daha kararlı ve bütüncül bir dönüşüme ihtiyacımız var" Zirvenin açılış bölümünde konuşan UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, iklim krizi, jeopolitik gerilimler, ekonomik kırılganlıklar ve teknolojik sıçramaların aynı anda yaşandığı günümüzde, iş dünyasının rolünün daha belirleyici hale geldiğini söyledi. Dördüncü, "Çok net bir gerçek var: Sürdürülebilir, kapsayıcı ve dayanıklı bir gelecek; tek tek aktörlerin değil, ilkeler etrafında birleşen, sorumluluk alan ve birlikte hareket eden bir iş dünyasının eseri olabilir. UN Global Compact olarak 25 yıldır bu anlayışla çalışıyoruz. Bugün dünyada ÇYS’ye yönelik eleştiriler, regülasyon baskıları ve şirketleri taahhütlerini açıklamaktan geri tutan greenwashing (yeşil yıkama) eğilimi artsa da gerçekler değişmiyor; dünya ısınıyor, biyolojik çeşitlilik kayboluyor, eşitsizlikler derinleşiyor. 1,5 derece hedefi için 2030 yarın demek ve bu tablo bize çok daha kararlı, çok daha cesur adımlar atmamız gerektiğini söylüyor. Türkiye’de İklim Kanunu’nun yürürlüğe girmesi, Emisyon Ticaret Sistemi ve Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması; sürdürülebilirliğin artık çevresel olduğu kadar rekabet ve ticaret başlığı haline geldiğini açıkça gösteriyor. Yeşil dönüşüm, raporlama, şeffaflık, yenilenebilir enerji ve tedarik zincirlerinin dönüşümü şirketlerimiz için kritik bir eşik. Aynı şekilde sosyal sürdürülebilirlikte, özellikle kadınların iş gücüne ve karar alma mekanizmalarına katılımında hâlâ aşmamız gereken ciddi eşikler var. ÇYS’den geri dönüş yok; tam tersine hesap verebilirlik, insan hakları, güçlü yönetişim ve çevresel sorumluluk temelinde daha bütüncül bir sürdürülebilirlik yaklaşımına her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var" dedi. 3’üncü Sürdürülebilirlik Liderleri Ödülleri sahiplerini buldu Halkbank, Rams, Türk Telekom, Ziraat Bankası platin sponsorluğunda, Borsa İstanbul, Cengiz Holding, Türk Hava Yolları, Vakıf Leasing gold sponsorluğunda, Duja Hotels, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Getir destek sponsorluğunda düzenlenen ve yaka sponsoru Trendyol olan, zirve kapsamında ayrıca, sürdürülebilirlik alanında fark oluşturan kişi ve kurumlara 3’üncü Sürdürülebilirlik Liderleri Ödülleri verildi. "Sürdürülebilir Liderleri Ödülleri" kapsamında Gaziantep’i Türkiye’nin ’Yeşil Şehri’ haline getirme yolundaki kararlı adımları, yenilenebilir enerji yatırımları, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamındaki vizyoner projeleri, Gaziantep’in köklü kültürel mirasını dünya sahnesine taşıyarak şehri küresel bir cazibe merkezi haline getirmesi ve kentsel kalkınmayı doğa dostu politikalarla harmanlayarak yerel yönetimlerde çizdiği ilham verici liderlik profili vesilesiyle Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ödüle layık bulundu. Vakko’nun kumaş ağartma, boyama ve baskı gibi proseslerinde LCA yaklaşımını benimseyerek, ham madde temininden bertarafa kadar çevresel etkilerini izlemesi ve atık yönetimi uygulamaları vesilesiyle ödüle layık görüldü. Ödül, Vakko CEO’su Jaklin Güner’e takdim edildi. Atık kirliliğiyle mücadelede geliştirdiği yenilikçi iletişim stratejileri, toplumsal davranış değişikliği oluşturma konusundaki başarısı ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyumlu "Temiz Şehirler" modelini destekleyen çalışmaları vesilesiyle ATMA Derneği ödüle layık görülürken, ödül dernek başkanı Pervin Ersoy’a takdim edildi. Zirvede ayrıca InBusiness Dergisi’nin 5’inci kuruluş yıldönümü de davetlilerin katılımıyla kutlandı. Zirvede yapılan değerlendirmelerde, sürdürülebilirliğin artık yalnızca çevresel bir başlık değil, ekonomik rekabet gücünü, yatırım kararlarını ve toplumsal dönüşümü doğrudan etkileyen stratejik bir kalkınma alanı olduğuna vurgu yapıldı. 3’üncü Sürdürülebilir Yüzyıl Zirvesi’nde sürdürülebilirlik liderleri ödüllendirildi Zirve programı kapsamında sürdürülebilirlik alanında fark oluşturan kişi ve kurumlara 3’üncü Sürdürülebilirlik Liderleri Ödülleri verildi. Kültürel değerlere sahip çıkma, milli kültürü yaşatma ve gelecek nesillere aktarma konusunda yaptığı çalışmalara ve ortaya koyduğu somut projeler, Atatürk Kültür Merkezi’nin açılışı için bestelenen Sinan Operası, Unesco Yunus Emre yılı çerçevesindeki çalışmalar ve Cumhurbaşkanlığı Çocuk Orkestrası’nın kuruluşu gibi çalışmalarından dolayı ödüle Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Politikaları Kurulu Üyesi Fecir Alptekin ödüle layık görüldü. Ödül alan bir diğer isimse ATV ekranlarına yayınlanan "Müge Anlı ile Tatlı Sert" programının sunucusu ve gazetesi Müge Anlı oldu. Anlı, özellikle dezavantajlı kadınlar için bir "sivil denetim" ve "adalet arayışı" mekanizması kurup sosyal dokunun sürdürülebilirliğine verdiği büyük destek dolayısıyla ödüle layık görüldü. Ayrıca, karbon nötr kredi kartı Paraf Doğal kartıyla Halkbank, Global SAF Deklarasyonu katılımcılarından biri olması ve SAF’lı sefer sayısı artırılarak emisyon tasarruf oranın artırılması vesilesiyle THY, sürdürülebilir ürün satışlarının toplam içindeki payının yüzde 20’nin üzerine çıkması ve 2024’te geliştirilen yeni sürdürülebilir ürünler vesilesiyle Kimpur, "Yüksek Katkılı Düşük Emisyonlu Ürünler" portföyü ve şirketin çimento ürününün tonu başına emisyon azaltım konusundaki taahhütleri ve başarısı üzerine Oyak Çimento, tekstil endüstrisinde ’sıfır atık’ vizyonuyla hayata geçirdiği döngüsel ekonomi modeli, atıklardan yüksek performanslı yeni nesil pamuk ve polyester üretimiyle sağladığı katma değer ve operasyonel kapasitesini 200 kilotona çıkarma hedefiyle sergilediği ölçeklenebilir sürdürülebilirlik başarılarıyla Re&Up, Antalya Havalimanı’nda SAF yakıtını kullanmaya başlaması, gelecek sene SAF yakıt kullanımını en az 2 kat, beş yıl içinde ise 10 kat artırma hedefi ve IATA Fly Net Zero 2050’yi desteklemesi vesilesiyle Corendon Airlines, 2022-2024 yılları arasında kişi başı kimyasal tüketimini büyük oranda azaltması ve sürdürülebilir turizm ile yerel sürdürülebilir yerel kalkınmayı destekleyecek projelere imza atması vesilesiyle Duja Hotels ödüle layık görüldü. Türkiye’nin Yeşil Dönüşüm Yol Haritası oturumu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar’ın katılımıyla gerçekleşti. Yeşil dönüşümün, Türkiye için çevresel bir zorunluluktan öte; küresel ticaret, yatırım ve teknoloji üretimi açısından stratejik bir rekabet alanı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Halil Hasar, "Yeşil dönüşüm artık yalnızca çevreye duyarlı olma meselesi değil; küresel ticaretin, finansmanın ve yatırım kararlarının merkezinde yer alan çok boyutlu bir dönüşüm süreci. Bugün dünyada yatırımlar, yeşil taksonomiye uyum, karbon ayak izi, kaynak verimliliği ve iklim riskleri üzerinden sorgulanıyor. Türkiye’nin 2053 Net Sıfır hedefi doğrultusunda yeşil dönüşümü yalnızca enerji dönüşümüyle sınırlamadan, sanayiden finansmana, kentleşmeden ulaştırmaya kadar tüm sektörleri kapsayan bütüncül bir kalkınma modeli olarak ele alması gerekiyor. Bu süreci teknoloji üreten, istihdam oluşturan ve küresel rekabet gücünü artıran bir fırsata dönüştürmek, önümüzdeki dönemin en kritik stratejik başlıklarından biri olacak" dedi. Sürdürülebilir finansın geleceği InBusiness Dergisi Kurucu Genel Yayın Yönetmeni ve Sabah Gazetesi Yazarı Hülya Güler’in moderatörlüğünde gerçekleşen "Yönetişim ve Finansal Sorumlulukta Etki Oluşturmak" oturumunda, Kalkınma Yatırım Bankası Genel Müdür Yardımcısı Seçil Yıldız, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Türkiye Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin ve Boğaziçi Üniversitesi Finans Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Cem Avcı bir araya geldi. Oturumda, güçlü yönetişim anlayışı ve finansal sorumluluğun sürdürülebilir büyüme, yatırım kararları ve kurumsal güven oluşturmadaki belirleyici rolü çok boyutlu bir perspektifle ele alındı.
26 Aralık 2025 Cuma - 17:21 STSO, yılın son meclis toplantısını gerçekleştirdi Sivas Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) aralık ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Osman Yıldırım başkanlığında düzenlenen toplantıya STSO Başkanı Zeki Özdemir, yönetim kurulu üyeleri ve meclis üyeleri katıldı. Gündem maddelerinin görüşüldüğü toplantıda Bütçe ve Hesapları İnceleme Komisyonu Başkanı Erdem Er, 2026 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı. STSO Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir ise yönetim kurulunun aylık faaliyetleri hakkında meclis üyelerine bilgi verdi. Yürütülen çalışmaların, üyelerin beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirildiğini ifade eden Özdemir, STSO’nun şehrin ekonomik gelişimine katkı sunan projeleri kararlılıkla hayata geçirmeye devam ettiğini söyledi. STSO’nun 2026 yılı bütçesinin hazırlanma sürecine de değinen Başkan Özdemir, bütçenin güncel ekonomik koşullar, piyasa gerçekleri ve üyelerin talepleri dikkate alınarak, gerçekçi ve sürdürülebilir bir anlayışla oluşturulduğunu belirtti. 2025 yılı bütçesinde yakalanan mali disiplinin ve başarının 2026 yılında da devam ettirilmesini hedeflediklerini ifade eden Özdemir, "Odamızın bütçesi her dönem gelir-gider dengesini fazlayla kapatmıştır. Kaynaklarımızı en verimli şekilde kullanarak üyelerimize ve şehrimize değer katan hizmetler üretmeye devam edeceğiz. Her kuruşun vebali ve sorumluluğunun bilinciyle hareket ediyor, hesap verebilir ve şeffaf bir yönetim anlayışını esas alıyoruz" dedi. Yapılan görüşmelerin ardından STSO’nun 2026 yılı bütçesi, meclis üyelerinin oylarına sunularak kabul edildi. Özdemir’in konuşmasının ardından meclis üyeleri dilek ve temenniler bölümünde görüş ve önerilerini paylaştı.
"Futbolda bahis soruşturması" kapsamında gözaltına alınan yönetici ve futbolcuların isimleri belli oldu
26 Aralık 2025 Cuma - 09:25 "Futbolda bahis soruşturması" kapsamında gözaltına alınan yönetici ve futbolcuların isimleri belli oldu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen "Futbolda Bahis Soruşturması" kapsamında, geçmişte Galatasaray Spor Kulübü’nde idareci olarak görev yapan Erden Timur, bahis oynayan 14 futbolcunun da aralarında olduğu toplam 29 şüpheliye, İstanbul merkezli 11 ilde eş zamanlı operasyonda gözaltına alındı. Gözaltına alınan yönetici ve futbolcuların isimleri belli oldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen "Futbolda Bahis Soruşturması" kapsamında MASAK’tan ve yasal bahis sitelerinden temin edilen veriler, PFDK kararları, HTS analiz çalışmaları ve geçmişte düzenlenen iki operasyonda başkaca şüphelilerden ele geçen dijital eşyaların incelendi. Elde edilen veriler doğrultusunda önceki iki gözaltı işleminde hakkında işlem yapılan tutuklu bir şüpheli ile irtibatlı olan ve şüpheli finansal işlemleri olduğu değerlendirilen 7 şüpheli, 26 Ekim 2024 tarihli Kasımpaşa-Samsunspor futbol müsabakasına bahis oynayan 6 şüpheli, şüpheli finansal işlemleri ile bununla bağlantılı bahis hesabı olduğu tespit edilen 1 şüpheli, geçmişte Galatasaray Spor Kulübü’nde idareci olarak görev yapan Erden Timur ve banka hesaplarının incelenmesi sonucu birbiriyle bağlantılı olacak şekilde şüpheli finansal işlemlerinin olduğu tespit edilen 1 şüpheli, müsabaka sonucunu etkileyecek şekilde (kendi takımının maçına rakip takım kazanır şeklinde bahis oynayan) 14 futbolcu olmak üzere toplam 29 şüpheli hakkında İstanbul merkezli 11 ilde eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda Erden Timur dahil 24 şüpheli gözaltına alınırken, 1 şüphelinin başka suçtan cezaevinde olduğu tespit edildi. 4 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışma sürüyor. İsimleri belli oldu Operasyon kapsamında gözaltına alınan yönetici ve futbolcuların isimleri şu şekilde: "Futbolcular Bahattin Berke Demircan, Doğukan Çınar, Ergün Nazlı, Eyüp Can Temiz, Furkan Demir, Gökhan Payal, Hamit Bayraktar, Hüseyin Aybars Tüfekci, İbrahim Yılmaz, İlke Tankul, İsmail Karakaş, Mert Aktaş, Tufan Kelleci, İş Adamı Erden Timur, Figen Özkaya, Eski Emniyet personeli Emrah Günaydı, Restoran Müdürü Burak Söyleyen, Eyüpspor Asbaşkanı Fatih Kulaksız, Yönetici asistanı Ecem Alkaş, Esat Bilayak, Şirket Ortağı Mirza Şerifoğlu, Enes Bartan, Memur Hakan Çakır, Büro işçisi Serhat Ölmez, Şirket Ortağı Umut Esel, TFF Dış ilişkiler ve Milli Takımlar idari direktörü Buğra Cem İmamoğulları, Produksiyon Müdür Yardımcısı Burcu Kurt".
SANKO Üniversitesi’nde Gaziantep’in kurtuluşu töreni düzenlendi
26 Aralık 2025 Cuma - 09:22 SANKO Üniversitesi’nde Gaziantep’in kurtuluşu töreni düzenlendi SANKO Üniversitesi’nde Gaziantep’in kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümü dolayısıyla tören düzenlendi. Programa konuk olan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı Kütüphaneler ve Müzeler Şube Müdürü tarihçi Murat Dağ, "Belgeden Manşete: Antep Savunması" başlıklı sunumunda belgeler, döneme ait gazete manşetleri ve fotoğraflar eşliğinde Antep savunmasında yaşanan zorluklara değindi. Antep’i ilk olarak İngilizlerin işgal ettiğini hatırlatan Dağ, "Halep’te bulunan İngiliz askerleri, kışı geçirme bahanesiyle Antep’e geliyorlar. Günümüzde bulunmayan Amerikan Koleji’ni İngiliz karargâhı hâline getiriyorlar. Daha sonra bu geliş bir işgale dönüşüyor ve Anteplilerin vatanı savunmak için kullandıkları ne kadar teçhizat varsa hepsini tek tek toplatıyorlar. Savunmasız kalan Antepliler bir yandan zulüm görürken, diğer yandan yokluk ve açlıkla mücadele ediyor. Fransızların, Antep’in coğrafi konumu sebebiyle kenti istemesi üzerine İngilizler, sanki kendi topraklarıymış gibi başka iller karşılığında Antep’i Fransızlarla değiş tokuş yapıyorlar. Fransızların şehre girmesiyle birlikte her şey daha da zorlaşıyor" dedi. "Kadın, çocuk, yaşlı demeden tüm zorluklara göğüs geren Antep halkı; Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının nakış nakış işledikleri Millî Mücadele’yi başlatmasıyla birlikte, mücadelenin kuramına harfi harfine uyarak sonunda muvaffak olmayı başarmıştır" diyen Dağ, "Tam 104 yıl önce yaşanan olayları bugün belki hayal edemeyebiliriz. Ancak bu belgeler geçmişimizi apaçık ortaya koymaktadır. Bu topraklar kolay kazanılmadı. Her bir taşında, toprağında ecdadımızın izi vardır. Uğruna nice kanların döküldüğü ve bize emanet edilen bu topraklar; bizim vatanımız, özgürlüğümüzdür. Bu vatanı korumak ise bizlerin yegâne ve en ulvi görevidir. Bu topraklara bizlere vatan yapabilmek için canlarını feda eden kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum" ifadelerini kullandı. Sunuculuğunu SANKO Üniversitesi SHMYO İlk ve Acil Yardım Programı 1’inci sınıf öğrencisi Merve Nur Bağcı’nın yaptığı programa SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Metin Bayram, Genel Sekreter Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Murat Akkın, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ayşen Bayram, SANKO Üniversitesi Hastanesi Genel Müdürü Dr. Sermet Kileci ile akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.
Uzmanlar kış uykusuna yatmaya hazırlanan ayılar konusunda uyardı
26 Aralık 2025 Cuma - 09:23 Uzmanlar kış uykusuna yatmaya hazırlanan ayılar konusunda uyardı Uzmanlar kış uykusuna yatmaya hazırlanan ayılar konusunda uyarılarda bulunarak ülkemizin hiç görülmedikleri yerlerinde; İç Ege, Trakya’da, İç Anadolu ve civarlarında bile artık çokça ayı görülmeye başlandığı belirtildi. Son yıllarda sayıları giderek artan ayılar, sonbahar aylarında sık sık yerleşim yerlerine inerken, kar yağışı ile birlikte kış uykusuna yatmaya başladı. Özellikle Karadeniz’in kırsal kesimlerinde görülen ayı hareketliliğinin popülasyondaki artışı gözler önüne serdiğini belirten Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şağdan Başkaya, ayıların artık ülkemizin hiç görülmedikleri yerlerinde; İç Ege, Trakya’da, İç Anadolu ve civarlarında bile kendini göstermeye başladığını söyledi. Kış uykusu öncesinde yoğun şekilde beslenerek vücutlarında yağ depolayan ayıların, bu süreçte insanla karşı karşıya gelme ihtimalinin yükseldiğini belirten Prof. Dr. Şağdan Başkaya "Ayılar şu dönemde kış dinlenmesine geçecekler. Halk arasında kış uykusu dediğimiz dönem başlayacak. Kış uykusu çok daha derin bir uykudur. Ayılar biraz daha bunu yüzeysel yaptıkları için biz buna bilimsel anlamda kış dinlenmesi diyoruz. Bizim ülkemizin bulunduğu kuşakta 5 ay kadar bile sürebilir. Ancak daha kuzeye gidildiğinde bu 6-7 aya kadar uzayan bir süreçtir. Kış dinlenmesinin süresi değişebilir. Şu sıralar bir kısmı yattı. Bir kısmı da yatmak üzere. Bu süreçte yatamayacak olanlar da olacak. Rahatsız edilerek uyuyamayan veya yer bulamayanlar da olacak. Popülasyonları arttı. Ülkemizin hiç görülmedikleri yerde bile artık ayıya rastlanmaya başlandı. Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Batı Karadeniz bu konuda eskiden beri iyi olduğu bilinen yerlerdir. Ancak son yıllarda Toroslar’daki serpinti yayılışının arttığını görüyoruz. İç Ege, Trakya’da, İç Anadolu ve civarında da ayı çokça karşımıza çıkmaya başladı" dedi. Artan doğa turizminin olduğuna dikkat çeken Başkaya, "Vatandaşların artık çokça araziye çıkıyorlar. Dağlarda çadır kurarak kamp yapanlar oluyor. Burada ayı yatıyor diye oraya iyice sokulmaları veya çekim yapayım diye ayıların yattığı yerleri deşifre etmeleri doğru davranışlar değil. Bu işe uzaktan dahil olmamız gerekiyor. Droneler ile yaban hayvanlarının çokça rahatsız edildiğini görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Halka açık kafede öğrenciler hem öğreniyor hem üretiyor
26 Aralık 2025 Cuma - 09:24 Halka açık kafede öğrenciler hem öğreniyor hem üretiyor Adana’da bir meslek lisesinin öğretmen ve öğrencileri, okul bünyesinde halka açık bir kafeyi işletmeye başladı. Öğrencilerin hem mesleki deneyim kazanmasını hem de öğrendiklerini uygulamaya dökmesi hedeflenen kafede, sabah kahvaltısının yanı sıra öğle saatlerinde de 3 çeşit yemeğin uygun fiyatla satışa sunulduğu belirtildi. İsmet İnönü Kız Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi Yeme-İçme Bölümü öğretmen ve öğrencileri tarafından okul bahçesine açılan kafe, vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor. Kafede sabah kahvaltısının yanı sıra öğlen üç çeşit yemek çıkıyor. Normal bir lokanta veya kafedeki fiyatın yarısına satışların yapıldığı öğrencilerin işlettiği mekanda uygulamalı eğitimlerin düzenli olarak devam edeceği ifade edildi. Okul içindeki kafede hem öğretmenlere hem de dışarıdan gelen misafirlere hizmet verdiklerini belirten öğretmen Şerife Haydaran, "Okulumuzdaki öğretmenlerimize ve dışarıdan her türlü talepte bulunanlara yemek servisi yapıyoruz. Sipariş de alabiliyoruz. Hem bir talebi karşılamak hem de kendimizi gösterebilmek adına böyle bir yola girdik. Çok da iyi oldu" dedi. Gastronomi alanındaki eğitimin kapsamına değinen öğretmen Fatma Gülten ise, "Öğrencilerimiz 9. sınıftan 12. sınıfa kadar mutfak terimlerini ve uygulamalarını öğreniyor. Bu süreci onlar için daha keyifli hale getirmeye çalışıyoruz. Öğrencilerimizden 4’ü nisan ayında İspanya’ya giderek Türk yemeklerini tanıtacak. Gece gündüz çalışıyoruz. Çocuklarımızın bu pratikleri kazanması ve belgeleri alabilmesi çok önemli" ifadelerini kullandı. Kafede görev alan 10. sınıf öğrencisi Esmanur Sarıkaya, "Kafede çalıştığım için çok mutluyum. Satışlarda hem gelecek için hazırlık yapmış oluyoruz. Hem öğreniyoruz hem de satış yapıyoruz, çok güzel bir duygu" diye konuştu. Öğrencilerden Ayşe Nur Bağın da, "İleride bir yer açmak istersek diye burada pratik yapıyoruz. Ürünlerimizi sergileyip satıyoruz. Çok güzel bir uygulama oldu" diyerek duygularını dile getirdi.
Özçelik İş Sendikası’ndan asgari ücret açıklaması
26 Aralık 2025 Cuma - 09:24 Özçelik İş Sendikası’ndan asgari ücret açıklaması Özçelik-İş Sendikası, 2026 asgari ücretinin 28 bin 75 lira olarak belirlenmesinin ardından yaptığı açıklamada, asgari ücretin çalışanı değil dört kişilik bir ailenin tüm temel ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde ve daha adil bir komisyon yapısıyla hesaplanması gerektiğini vurguladı. Özçelik-İş Sendikası tarafından yapılan açıklamada, asgari ücretin yalnızca çalışanı değil ailesini de kapsaması gerektiğine dikkat çekildi. Açıklamada, "Asgari ücretliler aldıkları ücreti sadece kendileri için değil; ailesinin gıda, barınma, sağlık, eğitim, ısınma ve ulaşım gibi temel ihtiyaçları için harcamaktadır. Bu koşullarda bir asgari ücretlinin ailesini geçindirmesi, hatta temel ihtiyaçlarını karşılaması dahi zorlaşmıştır" ifadelerine yer verildi. Asgari ücret belirlenirken temel ihtiyaçlar ve zorunlu harcamaların esas alınması gerektiği belirtilen açıklamada, daha adil ve gerçekçi kriterlere ihtiyaç olduğu kaydedildi. Ayrıca metal sektöründe çalışan işçilerin, işin ağırlığına ve niteliğine bağlı olarak asgari ücretin üzerinde kazanç elde etseler dahi, asgari ücret artışlarının düşük olmasının toplu iş sözleşmesi süreçlerini olumsuz etkilediği ifade edildi. Açıklamada, asgari ücretli işçilerin temsili konusuna da dikkat çekilerek, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısının çalışanları tatmin edecek bir ücret belirlemeye elverişli olmadığı savunuldu. Milyonlarca emekçiyi ilgilendiren asgari ücretin, daha güçlü, kapsayıcı ve temsil kabiliyeti yüksek bir komisyon yapısıyla belirlenmesi gerektiği vurgulandı. Özçelik-İş Sendikası, HAK-İŞ Konfederasyonu’nun da dile getirdiği üzere, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun demokratik, katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla yeniden yapılandırılmasının zorunlu olduğunu belirterek, "Ancak bu şekilde asgari ücretliyi ve ailesini mutlu edecek bir ücretin belirlenmesi mümkün olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.