Yerel Haberler
YEREL HABERLER
Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atamalar Resmi Gazete’de 27 Aralık 2025 Cumartesi - 00:22:13 Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atamalar hakkında karar Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayımlanan karar ile birlikte, Lüksemburg Büyük Dükalığı nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğine, Avrupa Birliği nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi Faruk Kaymakçı atandı. Avrupa Birliği nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilciliğine, İkili İlişkiler Genel Müdürü Yaprak Balkan, Karadağ nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğine ise Yurtdışı Tanıtım ve Kültürel İşler Genel Müdürü Ayda Ünlü atandı. Ayrıca karar ile birlikte, Strateji ve Bütçe Başkanlığında açık bulunan Plan ve Programlar Genel Müdür Yardımcılığına Serdar Altay, Sektörler ve Kamu Yatırımları Genel Müdür Yardımcılığına Mehmet Cem Fendoğlu, Devlet Yardımları Genel Müdür Yardımcılığına Volkan Öz, Ekonomik Modelleme ve Konjonktür Değerlendirme Genel Müdür Yardımcılığına Önder Demirezen ve Birinci Hukuk Müşavirliğine Zuhal Edis atandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında ise açık bulunan Milli Emlak Genel Müdür Yardımcılığına Değer Ecer ve Yüksek Fen Kurulu Üyeliğine Hasan Bebek atandı. Bakanlıkta açık bulunan Başmüfettişliğe ise Müfettiş Yakup Yıldırım getirildi. Meteoroloji Genel Müdürlüğünde 4. Bölge Müdürü Ayşe Gemici ve 15. Bölge Müdürü Abdulkerim Kaya görevden alındı ve yerlerine 4. Bölge Müdürü olarak Murat Ayvazoğlu ve 15. Bölge Müdürü olarak Bayram Doğan atandı. Karar ile birlikte Sağlık Bakanlığına açık bulunan Hukuk Hizmetleri Genel Müdür Yardımcılığına Hakan Bozkurt atandı.
YÖK’ten Ege Üniversitesine "Engelsiz Üniversite" ödülü
26 Aralık 2025 Cuma - 10:18 YÖK’ten Ege Üniversitesine "Engelsiz Üniversite" ödülü Engelsiz Üniversite Bayrak ve Program Nişanı’na bu yıl layık görülen üniversiteler arasında yer alan Ege Üniversitesi; "Sosyokültürel Faaliyetlerde Erişim" kategorisinde 4 Mavi Bayrak, "Eğitimde Erişim" kategorisinde ise 3 Yeşil Bayrak alma başarısı gösterdi. Ege Üniversitesinin ödülünü Rektör Prof. Dr. Musa Alcı, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın elinden aldı. Ege Üniversitesi 7 bayrakla en çok bayrak alan üniversiteler arasında dördüncü sırada yer aldı. Yükseköğretim Kurulunda düzenlenen "2025 Engelsiz Üniversite Bayrak ve Program Nişanı Ödül Töreni"ne Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Alcı, Engelsiz Ege Koordinatörü Prof. Dr. Pelin Piştav Akmeşe ve Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü 2. sınıf öğrencisi Ertuğrul Yavuz Taş da katıldı. "Erişilebilirlik üniversitelerin asli görevleri arasında" YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, ödül töreninde yaptığı konuşmada, üniversite kampüslerinin engelli öğrenciler açısından her yönüyle erişilebilir olmasının, yükseköğretimde fırsat eşitliğinin ve insan onuruna yakışır eğitimin temel şartlarından biri olduğunu belirterek, "Erişilebilir kampüsler, yalnızca bir kolaylık değil eğitim hakkının fiilen kullanılabilmesinin ön koşuludur." dedi. Son 23 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu vizyon ve gerçekleşen büyük yatırımlarla üniversite sayısının artırılması, her ilde en az bir üniversite kurulması ve yapısal reformlar sayesinde, üniversiteye erişimin çok daha geniş bir kitle için mümkün hale geldiğini kaydeden YÖK Başkanı Prof. Dr. Özvar, "Kampüs içi ulaşım, derslikler, laboratuvarlar, kütüphaneler, yurtlar ve sosyal alanlar başta olmak üzere tüm fiziksel mekânların uygun şekilde düzenlenmesi, işitsel, görsel ve dijital erişilebilirliğin sağlanması üniversitelerin asli görevleri arasındadır. Engelli öğrencilerin karşılaştığı her türlü sıkıntı, bireysel değil yapısal sorunlar olarak ele alınmalı ve kurumsal çözümlerle ortadan kaldırılmalıdır." dedi. "Engelsiz Üniversite ödülleri farkındalık oluşturuyor" Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Alcı, "YÖK tarafından üniversitelerde engelli öğrencilerin eğitim hayatlarını iyileştirmeye yönelik bilinç oluşturmak, engelli bireylerin mekânlara, eğitsel olanaklara ve sosyo-kültürel faaliyetlere erişimleri konusunda farkındalık oluşturmak ve iyi uygulamaları yaygınlaştırmak amacıyla Engelsiz Üniversite Ödülleri takdim ediliyor. Ülkemizin köklü yükseköğretim kurumlarından olan üniversitemizde de bu kapsamda engelsiz ve erişilebilir bir kampüs ekosistemi oluşturma hedefi ile önemli düzenlemeler yapıldı, bu projeleri sürdürülebilir hale getirmek için gerekli çalışmalara devam ediyoruz. Bir yandan engelli öğrencilerimizin engel durumlarına göre önemler alırken diğer yandan da engelli öğrencilerin eğitim öğretim, sosyal ve kültürel faaliyetlere katılmalarını sağlıyoruz. Tüm akademik ve idari birimlerimizin altyapılarını ve donanımlarını da bu yönde düzenliyoruz. Her bir öğrencimizin eğitim öğretim süreçlerine tam, etkin ve eşit katılımını sağlamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz Engelli ve özel gereksinimli bireylerin hayatını kolaylaştırmak, eğitim, sosyal ve kültürel alanlarda destek sağlamak hepimizin sorumluluğu olduğunu biliyoruz" diye konuştu. "Engelli bireyler için fiziki ve teknik olanaklarımızı sürekli geliştiriyoruz" YÖK’ün üniversiteler arası yaptığı bu değerlendirme ve ödüllendirme sisteminin tüm paydaşlarda farkındalığın artırması bakımından çok önemli olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Musa Alcı, "Üniversitemiz, her yıl olduğu gibi bu yıl da YÖK Engelsiz Üniversite Ödüllerinde ilk sıralarda yer aldı. 2020 yılından bu yana toplam 51 bayrak ve program nişanı alan üniversitemiz, 2025 yılında da engelsiz üniversite vizyonundaki kararlılığını sürdürerek ‘Sosyokültürel Faaliyetlerde Erişim’ kategorisinde 4 Mavi Bayrak, ‘Eğitimde Erişim’ kategorisinde ise 3 Yeşil Bayrak alma başarısı gösterdi. Yükseköğretim Kurulu’nda düzenlenen törene Engelsiz Ege Koordinatörümüz Prof. Dr. Pelin Piştav Akmeşe ve İletişim Fakültesi öğrencimiz Ertuğrul Yavuz Taş ile birlikte katıldık. Üniversitemizin ödüllerini YÖK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar’dan aldık. Özel gereksinimli öğrencilerimiz için fiziki altyapı ve teknik donanım olanaklarını sürekli geliştirerek; eğitim, araştırma, sportif ve kültürel alanlarda engelsiz bir üniversite yaşamı sunuyoruz. Başta ana yerleşkemiz olmak üzere tüm birimlerimizde engelli öğrencilerimizin tek başlarına, yardım almadan hareket etmeleri için gereken düzenlemeleri yaygınlaştırarak geliştirmeye devam ediyoruz. Ödüle layık görülen birimlerimizi tebrik ediyor, çok önemli ve anlamlı gördüğüm bu sürece emek veren tüm mensuplarımızı gönülden tebrik ediyorum" dedi. Ödül töreninin ardından YÖK Başkanı Prof. Dr. Özvar programa katılan engelli bireylerle tek tek ilgilendi, onlarla sohbet etti ve fotoğraf çektirdi. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Sinema ve Televizyon Bölümü 2. sınıf öğrencisi Ertuğrul Yavuz Taş, "Engelsiz Üniversite" uygulamalarının üniversitelerde erişilebilirlik konusunda güçlü bir farkındalık oluşturduğunu belirterek, üniversitelerde engelsiz öğrenci birimlerinin yaygınlaşmasının bu alandaki kurumsal dönüşümün somut göstergesi olduğunu söyledi.
İTO, 800 bin üyesi için "yapay zeka tabanlı chatbot’u" 2026’da devreye alacak
26 Aralık 2025 Cuma - 10:19 İTO, 800 bin üyesi için "yapay zeka tabanlı chatbot’u" 2026’da devreye alacak İstanbul Ticaret Odası (İTO), 800 bini aşkın üyesine hizmet süreçlerini hızlandırmak ve verimliliği artırmak amacıyla yapay zeka tabanlı uygulamaları hayata geçirmeye hazırlanıyor. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, Oda’nın 2025 Faaliyet Raporu ile 2026 İş Programı ve Bütçesi’nin ele alındığı Olağanüstü Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 2026 yılı itibarıyla yapay zeka destekli chatbot (sanal asistan) ve otomasyon sistemlerinin Oda hizmetlerine entegre edileceğini açıkladı. Oda üyelerinin taleplerine daha hızlı yanıt verebilmek, işlem sürelerini kısaltmak ve hizmet kalitesini artırmak için yapay zekadan etkin şekilde faydalanacaklarını belirten Avdagiç, dijital dönüşümün Oda’nın öncelikli stratejik alanlarından biri olduğunu vurguladı. Avdagiç, "2026 yılında üye hizmetlerimizi daha nitelikli hale getirmek için iş süreçlerimize yapay zeka destekli çözümleri mutlaka dahil edeceğiz. Bu amaçla Ticaret Sicili ve MERSİS Destek Formu’na ek olarak, temel soruların cevaplandırıldığı bir chatbot (sanal asistan) oluşturacağız. Bunun çalışmalarına başladık. Yapay zeka destekli çözüm ile zaman kaybını önlemeyi ve üye memnuniyetini artırmayı hedefliyoruz." açıklamasını yaptı. "İş süreçlerini tek bir veri tabanında topladık" Bu doğrultuda HAVELSAN iş birliği ile DİJİTO Projesi kapsamında FAZ-1 ve FAZ-2 modüllerini başarıyla devreye aldıklarını hatırlatan Avdagiç, Oda’nın 20 müdürlüğünün farklı platformlarda yürütülen süreçleri tek bir merkezde toplayarak tamamen dijitalleştirdiklerini bildirdi. Böylece İTO’nun dijital dönüşümünün birinci evresini tamamladıklarını belirten Avdagiç, şöyle devam etti: "Tüm iş süreçlerini tek bir veri tabanında topladık. Kurum için değerli bir büyük veri (big data) altyapısı oluşturduk. Bu veri havuzu üzerinden veri madenciliği çalışmaları yaparak üye bazlı gelişmiş raporlamalar üretmeye başladık. Hepsinden önemlisi de yapay zeka, robotik iş süreçleri ve chatbot altyapıları için gerekli ortamı sağladık. Şimdi dijital dönüşümü bir ileri safhaya taşıyacak yapay zeka dönemine hazırlanıyoruz. Bütün eforumuzu ve dikkatimizi buna odaklamış durumdayız." Avdagiç, yerli bir proje olan DİJİTO Projesi ile "3 milyon 698 bin 938 satır" kod yazıp, 341 milyon 173 bin 144 kaydı yani veriyi dijital ortama aktardıklarını söyledi. "2026’da üyelerimiz için dijital servisleri genişleteceğiz" Avdagiç, "İTO kurumsal portalını (www.ito.org.tr), güncel teknoloji standartlarına uygun şekilde yeniledik. Ayrıca ödemeden randevu sistemine kadar çeşitli hizmetlerimizin sorunsuz gerçekleşmesi için ciddi yazılım geliştirme çalışmaları yaptık. Dijitalleşmenin dezavantajlarından biri olan siber güvenliği en üst seviyede sağlayacak önlemleri devreye aldık. 2026’da gerçekleştirmek istediğimiz hedeflerimiz arasında ise ‘yapay zeka ve otomasyon, siber güvenlik, veri odaklı karar mekanizmaları, yeşil IT ve sürdürülebilirlik’ yer alıyor. 2026’da üyelerimiz için dijital servisleri genişleteceğiz" bilgisini verdi. 2026 hedeflerine değinen Avdagiç, "Yapay zeka, otomasyon ve veri yönetimi alanlarında atacağımız adımlar, İTO’nun hizmet kalitesini yeni bir seviyeye taşıyacak" değerlendirmesinde bulundu. İTO hamilik yaptığı meslek okulu sayısını 100’e çıkarmayı hedefliyor Avdagiç, konuşmasında Oda’nın mesleki eğitim konusundaki çalışmaları hakkında da bilgi paylaştı. Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü çerçevesinde hayata geçirilen İTO Hamilik Projesi’nde bir atılım dönemi yaşadıklarını belirten Avdagiç, "Meslek liselerine hamilik, öncelikli konumuz. 54 olan hamilik yaptığımız okul sayısını 2025 yılı itibariyle 59’a çıkardık. Makul zamanda ilk hedefimiz bu sayıyı 100’e çıkarmak. TOBB Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü kapsamında bir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin hamiliğini de yürütüyoruz. Okullarımıza ayırdığımız bütçeyi de ciddi oranda yükselttik." bilgisini verdi. 2025 yılında AB Erasmus+ Programı kapsamındaki "Mesleki Eğitim Akreditasyonuna" müracaat ettiklerini aktaran Avdagiç, 2026’nın başında sonuçlanacak projeye hamisi oldukları en az 8 meslek lisesinden öğrencileri dahil edeceklerini, böylece farklı ülkelerde mesleki staj deneyimi elde etmelerini, dijital ve sürdürülebilirlik konularında yetkinlikler kazanmalarını sağlayacaklarını kaydetti. "60’tan fazla üst düzey yabancı heyet ile İTO’da toplantılar yaptık" Ticari diplomasi çalışmalarına 2025 yılında da devam ettiklerini belirten Avdagiç, Lüksemburg’dan Mısır ve Suudi Arabistan’a, Çin ve Singapur’dan ABD ve Pakistan’a, dünyanın pek çok ülkesinden 60’tan fazla üst düzey heyet ile İTO’da toplantılar yaptıklarını söyledi. İTO Başkanı Avdagiç, Oda’nın uluslararası ilişkiler alanında yürüttükleri projelere de değindi. B2G’yi yani Business to Government (İşletmeden Devlete) görüşmelerini eklediklerini anlatan Avdagiç, yabancı ülkelerin İstanbul’da faaliyet gösteren ticari temsilcileri ile Oda üyeleri arasında gerçekleşen B2G görüşmelerinin çok verimli geçtiğini kaydetti. Avdagiç, "İlk etkinlikte Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Avusturya, ikinci etkinlikte Polonya, Bulgaristan ve Yunanistan ticari temsilcilikleri ile üyelerimiz buluştu. 2026’da Belçika, İngiltere, Hollanda, Suudi Arabistan, Mısır ve Malezya ticari temsilcilikleriyle bu projeye devam etmeyi planlıyoruz" dedi.
Kundaklama şüphesiyle tutuklanan avukat ve arkadaşına 1 yıl 8 ay hapis
26 Aralık 2025 Cuma - 10:19 Kundaklama şüphesiyle tutuklanan avukat ve arkadaşına 1 yıl 8 ay hapis Konya’da aralarında husumet bulunan kişinin evine yanıcı madde atma iddiasıyla tutuklanan avukat ve arkadaşı hakkındaki soruşturma sonrası tutuklanan avukat ve arkadaşının yargılanmasına devam edildi. 2 sanığa 2’şer yıl hapis cezasına verilirken, bu cezalar da ’iyi hal’ indirimi uygulanarak 1 yıl 8 aya düşürüldü. Yangın, 24 Haziran Salı günü sabaha karşı merkez Meram ilçesi Konevi Mahallesi’nde bulunan 3 katlı bir apartmanın giriş katındaki dairede çıktı. Edinilen bilgiye göre, Suriyeli ailenin yaşadığı daireden alevlerin yükseldiğini fark eden vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yangın söndürüldü. Adreste inceleme yapan polis, yangının kundaklama sonucu meydana geldiğini belirlemesinin ardından Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, kundaklamayı gerçekleştiren şüphelilerin olay yerinden kaçtığı aracı belirledi. Kundaklama şüphelileri avukat ve arkadaşı çıktı Belirlenen araç sahibi Konya Barosuna kayıtlı avukat Erdoğan Varım (26) ile arkadaşı 24 yaşındaki Emir İner gözaltına alınarak ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Avukat Erdoğan Varım’ın kundaklanan evde oturan Suriye uyruklu Mustafa Igeydi ile dosya getirmesi karşılığında komisyon vererek anlaştığı, son zamanlarda dosya ücreti nedeniyle aralarında çıkan tartışmaların sonrası husumet çıktığı iddia edildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Erdoğan Varım ve Emir İner çıkarıldıkları mahkemece ’mala zarar verme’ suçundan tutuklandı. "Sigaradan düşen kıvılcım nedeniyle yangın çıkmış olabilir" Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada Erdoğan Varım ve Emir İner hakkında ’yangın çıkarmak suretiyle mala zarar verme’ ve ’genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması’ suçlarından 9’ar yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı. Avukat Erdoğan Varım’ın iddianamede yer alan ifadesinde, "Mustafa Igeydi ile daha önce farklı müvekkiller aracılığıyla tanıştım. Zamanla Mustafa Igeydi ile aramız bozuldu. Olay günü arkadaşım Emir ile alkol aldık. Daha sonra Mustafa’yı yakalatmak için onun evine gittik. Adrese ulaştığımızda ışıklar yanmıyordu. Pencereden evin içine baktığımda kimsenin olmadığını fark ettim. O anlık sinirle cebimde bulunan cam şişedeki dezenfektanı içeriye fırlattım. Ağzımdaki sigaradan düşen kıvılcım nedeniyle yangın çıkmış olabilir" dedi. Öte yandan, iddianamede yer alan bilirkişi raporuna göre, yangın sonrası evde oluşan hasar bedelinin şüpheliler tarafından giderilmediği, şüphelilerin yangını kasten çıkardıkları, binanın tahliye edildiği, binadakilerin can ve mal güvenliklerinin tehlikeye atıldığı, cezalandırılmaları gerektiği ifade edildi. Konya 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Avukat Erdoğan Varım ve arkadaşı Emir İner son kez hakim karşısına çıktı. Burada görülen davada 2 sanık hakkında 2’şer yıl hapis cezası verildi. Verilen cezalar da ’iyi hal’ indirimi uygulanarak 1 yıl 8 aya düşürüldü.
Gaziantep’te geçmiş zamanlara ışık tutan müze: Oyun ve Oyuncak Müzesi
26 Aralık 2025 Cuma - 10:16 Gaziantep’te geçmiş zamanlara ışık tutan müze: Oyun ve Oyuncak Müzesi Müzeler şehri Gaziantep’te bulunan Oyun ve Oyuncak Müzesi’nde 1700-1800’lü yılların dönemine ait el yapımı 700’e yakın oyuncakla kültür turizmine katkı sunuluyor. Kültür, tarih ve gastronomi turizminin önemli şehirlerinden Gaziantep’te içerisinde Türk kültürüne ait oyuncakların yanı sıra Almanya, Japonya, Arjantin, İngiltere, Fransa, İran, Çin, ABD ve Azerbaycan gibi birçok ülkeye ait oyuncakların yer aldığı Oyun ve Oyuncak Müzesi tarihe ışık tutuyor. Dünyada nadir sergilenen Laterna Magica, Mickey Mouse, Pinokyo, Pamuk Prenses ve 7 Cüceler’in ilk seri üretim oyuncakları, geleneksel oyun ve oyuncaklardan çömçe gelin, topaç, bilye, aşık, peçiç, 1700 ve 1800’lü yılların dönemini yansıtan bebek evlerinin yer aldığı müzede, el yapımı oyuncakların yanı sıra serilerinin ilk üretimi olan çizgi film, sinema filmi ve masal karakterlerinin de bulunduğu yüzlerce çeşit oyuncak bulunuyor. Ziyaretçilerini adeta masalsı bir yolculuğa çıkaran müzenin daimi ziyaretçileri ise daha çok çocuk ve genç ziyaretçiler oluyor. Gaziantep’in tarihi Bey Mahallesinde bulunan müze, çocukların severek ve eğlenerek gezdiği mekanlar arasında yer alıyor. Müzedeki mağara ise ziyaretçilerin en beğendiği galeri olma özelliğini taşıyor Türkiye’de bulunan dört oyuncak müzesinden biri olan müzedeki asırlık oyuncaklar, çocukların yanı sıra yetişkin ziyaretçilerinde ilgisini çekiyor. Dünyada sadece Gaziantep’te bulunan ve 24 ülkenin oyuncaklarla tanıtıldığı müzedeki mağara ise ziyaretçilerin en beğendiği galeri olma özelliğini taşıyor. Müzenin mağara galerisinde dünya çocukları temasıyla 24 ülkeden çocuk maketlerinin, ülkelerine ait yöresel kıyafetleri ve mimari kültürü ile beraber sergilendiği müzede, Türk oyuncakları galerisinde de Gaziantep yöresine has el yapımı oyuncaklarda yer alıyor. Müze, ziyaretçilerini adeta kültürlerarası yolculuğa çıkarıyor Çocukların ilgi gösterdiği müzelerin başında gelen ve birçok ülkeye ait oyuncaklarıyla da ziyaretçilerini adeta kültürlerarası yolculuğa çıkaran müzede farklı tarihlere ait yüzlerce çeşit oyuncak dikkat çekiyor. Yıl boyunca daha çok çocuk ziyaretçileri ağırlayan müzede geçmişten günümüze yer alan oyuncakları ve maketleri büyük bir heyecanla ve mutlulukla inceleyen çocuklar, yüzlerce oyuncağın sergilendiği müzeye hayran kalıyor. Müzede keyif dolu vakit geçiren çocuklar, müzedeki oyuncakları tek tek büyük bir heyecanla inceliyor ve gezi boyunca neşe dolu anlar yaşıyorlar. "Geçmişe yönelik oyuncakları görmek güzel" Çocuklarını gezdirmek için Oyun ve Oyuncak Müzesi’ne getirdiğini belirten Mustafa Artaş, "Çocukların geçmişe yönelik oyuncakları görmesi, en azından bilgilenmesi ve bizim de onlarla beraber güzel vakit ve güzel bir gün geçiriyoruz. Bir nevi çocukları bilinçlendirmek ve çocukların geçmişe yönelik bilgiler edinmesi geldik. Diğer yerleri de gezmek istiyoruz. Eski oyuncakları da görmüş oluyoruz. Aslında bu müzede çocukluğumuza gidiyoruz. Çocuklarla beraber yetişkinler de aslında çocukluğunu yaşıyor" dedi. "Eskilerin nelerle oynadığını, nasıl zaman geçirdiğini görmek güzel" Şanlıurfa’dan Gaziantep’i gezmeye geldiklerini, Oyun ve Oyuncak Müzesi’ni gezdiklerini ve müzedeki oyuncakların dikkat çekici olduğunu belirten Nezire Coşkunpınar Öz ise "Oğlum Ediz, her çocuk gibi oyuncaklara çok düşkün. Çocuklar oyuncakları çok severler. Ama eskilerin nelerle oynadığını, nasıl zaman geçirdiğini görmesi bence çok güzeldi. Güzel bir müze ve çok beğendik" şeklinde konuştu. "Eskiden yeniye tüm oyuncakları burada görüyoruz" Müzede geçmişten günümüze yer alan tüm oyuncakları ve maketleri büyük bir heyecanla incelediğini ifade eden Muhammed Hüseyin Koçyiğit de, "Müzede annelerimizin, babalarımızın oynadığı oyuncaklardan, kardeşlerimizin oynadığı oyuncaklar kadar oyuncak var. Eskiden yeniye tüm oyuncakları burada görüyoruz. Küçükken oynadığımız oyuncaklar da var. Askerler, arabalar, sevdiğim oyuncaklar da var. Güzel bir müze ve bu müzeyi sevdim. Bir daha gelmek isterim" diye konuştu.