Yerel Haberler
Yozgat
Yozgat Belediyesi’nin bakımını yaptırdığı konak hanımların eğitim noktası oldu 19 Aralık 2025 Cuma - 10:38:13 Yozgat Belediyesi’nin günlük hayata kazandırdığı konaklardan Mehmet Ağa Konağı, Halk Eğitim Merkezi’nden eğitmenlerin ders vermesiyle ve kadınların becerilerini arttırmasıyla ön plana çıkıyor. İstanbulluoğlu Mahallesinde bulunan ve Çocuk Sanat Merkezi olarak da bilinen tarihi Mehmet Ağa Konağı, 2018 yılından itibaren hizmet vermeyi sürdürüyor. Kapılarını yapay çiçek ve pastacılık eğitimleri için kadınlara açan konakta eğitim alan kursiyerler, yeteneklerini geliştirme imkanı buluyor. Lateks evanın akrilik boyalarla boyanmasıyla yapay çiçekler elde ediliyor. Hem dekoratif hem de hediye amaçlı kullanılan bu ürünler gerçeği aratmıyor. Pastacılık eğitimi alan hanımlar, mutfak bilgilerini ve yeteneklerini daha ileri seviyeye taşıma fırsatı buluyor. "Çok neşeliyiz, kursumuz çok güzel" Kursiyerlerden Nuran Topuz, 1 buçuk aydır kursta olduğunu söyledi. Kursa gelip gelmemekte tereddüt yaşasa da geldiği için çok memnun olduğunu belirten Topuz, "Burada güzel arkadaşlıklar edindik. Çok neşeliyiz, kursumuz çok güzel. Psikolojik olarak da çok iyi geldi. Konaktan da çok memnunuz" dedi. "Mağazalarda hediye aramaktansa kendi yaptığımız ürünleri hediye ediyoruz" Kursiyer Ayşe Demircan, Yozgat Belediyesi’nin konağı tahsis etmesinden dolayı memnuniyet duyduğunu ifade etti. Demircan, "Burası Yozgat için çok güzel bir değer. Çiçek kursundayım, pastacılık kursuna da devam edeceğim. Yeni arkadaşlıklar edindim. Gidip mağazalarda hediye aramaktansa burada kendi yaptığımız ürünleri hediye ediyoruz. Burası bizim için terapi gibi, çok mutluyuz" ifadelerini kullandı. "Yeni dönem kayıtlarımızı şimdiden doldurduk" Yozgat Belediyesi Sanat Koordinatörü Gülay Gümüş, kursların Halk Eğitim Merkezi işbirliğiyle gerçekleştirildiğini söyledi. Gümüş, "Kursiyerlerimizin 1 buçuk aylık katılımı ile gerçekleşen bazı ürünlerimizi tanıtmak istedik. Davetlerimiz olacak. Yapılan güzel işleri takdim etmek istiyoruz. Hanımlar, var olan yeteneklerinin üzerine biraz daha koymuş oldular. 15 kursiyerimiz pastacılık kursunda. Aşağı yukarı 15 kişi de yapay çiçek kursumuza geliyor. Yeni dönem kayıtlarımızı şimdiden doldurduk bile" diyerek kursa olan yoğun talepten söz etti. "Daha güzel çalışmalar yapmak için gayret içinde olacağız" Kursiyerlerin davetine katılan Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan, kursiyerleri tebrik etti. Başkan Arslan sözlerini şöyle sürdürdü: "Yozgat’taki tarihi evleri, konakları mümkün olduğu kadar koruyup geleceğe taşımak istiyoruz. Bunları restore ederken, yeniden yaparken bir taraftan da içinde normal hayatın devam etmesi gerekiyor. Bu konağımızı da yaklaşık 7-8 yıl önce restore ettiğimiz bir konak. Burada bu bölgedeki hanım kardeşlerimize yönelik olarak değişik kurslar faaliyet gösteriyor. İlk etapta pastacılık ve yapma çiçek kursu açıldı. İkisinde de çok güzel ve başarılı işler yapılıyor. Kursiyerler hem mekandan hem de hocalarından memnun. Öyle gözüküyor ki bunların sayısını arttırmamız gerekiyor. Halk Eğitim Merkezi’mize, hocalarımıza teşekkür ediyorum. İnşallah daha güzellerini yapmak için gayret içerisinde olacağız."
18 Aralık 2025 Perşembe - 10:02 Yozgat’ta ilginç geri dönüşüm hikayesi, tabuttan ana kucağı yaptı Kullanılmış tabutlardan kanatlı hayvanlar için ana kucağı yaptı. İstanbul’dan 10 yıl önce memleketi Yozgat’ın Şefaatli ilçesine dönen Hasan Şahan, kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde uyguladığı farklı yöntemle dikkat çekiyor. Uzun yıllar İstanbul’da yaşayan Hasan Şahan, memleketine döndükten sonra tavuk, kaz ve ördek yetiştiriciliğine başladı. Üretimde maliyetleri düşürmek için geri dönüşüme yönelen Şahan, atıl durumdaki tabutu civcivler için ‘ana kucağı’na dönüştürdü. Geliştirdiği bu sistem sayesinde düşük maliyetle civciv üretimi yapan Şahan, küçük üreticilere de önemli bir alternatif sundu. Basit malzemelerle kurulan sistemin, civcivlerin hayatta kalması açısından büyük önem taşıdığını belirten Şahan, özellikle ısı dengesinin korunmasının hayvanların gelişimi için hayati olduğunu ifade etti. Yüksek maliyetli ekipmanlar yerine geri dönüşümle oluşturulan bu yöntemle üretimin daha sürdürülebilir hale geldiğini dile getirdi. Hasan Şahan konuşmasında şunları söyledi: "Geri dönüşüm gibi düşünün. Bakın efendim bu bir tabut, atıl. Yurt dışından veya Türkiye’nin belli bir bölgesinden cenazemiz gelmiş. Bu atıl vaziyette geçmiş. Biz bunu alıp içerisine iki tane ısıtıcı ampul, bir tane de termostat takarak ana kucağı yaptık. . 1-1 buçuk aylık oluncaya kadar kaz yavrusu, ördek yavrusu ve tavuk civcivi büyütebiliyoruz. Çok basit bir sistemi var. En ucuz sistem bu. İki tane ısıtıcı ampul, bir tane 30 derece ile 100 derece arasında termostat. Bunu elektriğe takıyorsun biri ısıtıcı, biri normal aydınlatma lambası. 30 dereceyi bulduğu anda otomatikman atıyor. Hayvanların ısısı çok önemli. Yani 30 derecenin altına düşürdüğü zaman hipotermiye giriyor, ölüyor. Onu yaşatmamak için hayvana bu şekilde bir sistem kurduk. Yani 20 bin, 30 bin liraya ana kucağı almaktansa bunu kendiniz yapabilirsiniz. Çok uygun bir fiyata, iki tane ampul, 5 metre kablo, bir de termostat. Hepsi bu."
Üç yıl ömürlü ev yapımı salçalar pişirilmeye başlandı
27 Eylül 2025 Cumartesi - 09:49 Üç yıl ömürlü ev yapımı salçalar pişirilmeye başlandı Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte evlerin temel ihtiyaçlarından olan salça yapımı başladı. Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Alcı Köyünde kışlık salça telaşı başladı. Salçanın ilk aşaması olarak bahçeden toplanan organik domatesler ayıklandıktan sonra yıkanıyor. Domatesler naylon torbalara konuluyor ve içlerine kaya tuzu serpilerek 3-4 gün bekletiliyor. Bekletildikten sonra domatesler bir çırpıcı yardımıyla çırpılıyor. Elekten geçirilerek kabuğu ve sıvı kısmı ayrılan domatesler büyük kazanlarda odun ve tezek ateşinde kaynayarak ağır ağır pişiyor. Kıvamını aldığında ise uzun süre bozulmadan durmasını sağlayan tuz ekleniyor. Hiçbir katkı maddesi içermeyen salçalar lezzeti ve ev ekonomisine sağladığı fayda ile vazgeçilmez tatlar arasında yerini alıyor. "Annemden öğrendiğim şekilde 40 senedir salça yaparım" Alcı Köyünde yaşayan Raziye Gök küçükken annesinden öğrendiği şekilde 40 senedir salça yapmayı sürdürdüğünü söyledi. Gök, "Domatesin fidelenmesiyle başlarız. Yetişince kızaranları toplarız, 2 gün dinlenir, dilimleyip torbalarım. Torbada 3 gün durur. 3 günden sonra ezer, elekte eler kaynatırız. Akşamdan sabaha kadar dinlenir. Sonra bidonlara doldururuz ve yeme aşamasına gelir" diyerek yapım aşamalarını anlattı. "Salçalarım 2-3 sene bozulmaz" Her şeyi kendi bahçesinde yetiştirdiğini ifade eden Gök, "Fidesini de kendim yetiştirdim. Odun da tezek de kullandım. Tezekle dinlene dinlene pişer daha güzel olur. Salçalarımız 2-3 yıl bozulmaz. Ev yapımı tuzu fazla. Güneş görmeyen yerde durması gerek. Ev ekonomisine de katkı sağlıyor. Bir bidon salça bin lira. Onu verene kadar kendim evimden yetiştirip kullanıyorum. Kızlarıma gelinlerime gönderiyorum. Arabaşı çorbası da bu salçayla çok güzel olur" dedi. (EY-GF-
Sorgun’da Ahilik Haftası’nda iki esnafa ödül
26 Eylül 2025 Cuma - 17:23 Sorgun’da Ahilik Haftası’nda iki esnafa ödül Sorgun Belediyesi ve Sorgun Esnaf ve Sanatkarlar Odası tarafından Ahilik Haftası’nda iki esnafa ödül verilerek, şed kuşanma merasimi gerçekleştirildi. İlçe protokolü ve vatandaşların katıldığı Ahilik Haftası programı, Sorgun Müftüsü İsa Yaykın’ın açılış duasıyla başladı. Programda, Esnaf ve Sanatkarlar Odası tarafından yılın esnafı seçilen Ahmet Arslan ve Abdullah Kocatepe ile şed kuşanma merasimi de gerçekleştirildi. Sorgun Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Erdal Kaygusuz yaptığı konuşmada, "Esnafımızın bu kutlu haftasında bizleri onurlandırarak aramızda bulunan siz değerli misafirlerimize hoş geldiniz diyor, Esnaf ve Sanatkarlar Odası olarak en kalbi duygularımızla teşekkür ediyoruz. Ahilik 13’ncü yüzyılda Anadolu’da doğmuş kökü derinlere uzanan bir esnaf teşkilatıdır. ‘Ahi’ kelimesi eli açık, kardeş, yiğit ve delikanlı gibi anlamlar taşırken, aynı zamanda yüzlerce yıllık bir değerler sistemini ifade eder" diyerek Ahilik kavramının önemini vurguladı. Sorgun Belediye Başkanı Erkut Ekinci ise, Ahilik etkinliğini birkaç yıldır gerçekleştirdiklerini söyledi. Ekinci, "Sorgun’daki esnaflık müessesesi bölgede ciddi manada ilerlemiştir. Hem esnafımızın kalitesi, hem ticaret anlayışı, hem müşteriye yaklaşımı noktasında değerlendirildiğinde kendinden söz ettiren, ticari olarak ciddi kazançlar elde edilebilecek hem de ahlak boyutunda da vatandaşın takdir ettiği bir esnaf teşkilatımız var" ifadelerini kullandı. Sorgun Kaymakamı Abdurrezzak Canpolat da, "Ahilik müessesesi Anadolu’nun Türklere açıldığı Malazgirt’ten bu tarafa Türk-İslam sentezinin, esnaflık müessesesinin, ticaretin temelini oluşturarak bugünlere gelmiştir. Tarihi bağlarında bize bu müessesenin çok büyük katkıları olmuştur" dedi. Törende ödül alan esnaf Ahmet Arslan, "45 yıldır demir ticareti üzerine hizmet veriyorum. Çok heyecanlandım ve duygulandım. Yeni yetişen genç esnafın dürüst olmalarını isterim. Biz bu dürüstlükle kazandık. Müşterilerine karşı saygılı olmalarını isterim" dedi. Abdullah Kocatepe ise, "1981’den beri sanayideyim. Baba mesleği olarak devam ediyorum. Demir doğrama ve ziraat aletleri üzerine hizmet veriyoruz. Yeni yetişen esnafa da Allah kolaylık versin" diye konuştu. Ziyaretçilerin el emeği ürünlerinin bulunduğu stantları gezmesinin ardından program sona erdi.
Sorgun’da yılın esnaflarına Ahi ödülü
26 Eylül 2025 Cuma - 17:14 Sorgun’da yılın esnaflarına Ahi ödülü Sorgun Belediyesi ve Sorgun Esnaf ve Sanatkarlar Odası tarafından Ahilik Haftası Anma Programı düzenlendi. Programa ilçe protokolü ve vatandaşlar katıldı. Program Sorgun Müftüsü İsa Yaykın’ın açılış duasıyla başladı. Sorgun Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Erdal Kaygusuz "Esnafımızın bu kutlu haftasında bizleri onurlandırarak aramızda bulunan siz değerli misafirlerimize hoş geldiniz diyor, Esnaf ve Sanatkarlar Odası olarak en kalbi duygularımızla teşekkür ediyoruz. Ahilik 13’ncü yüzyılda Anadolu’da doğmuş kökü derinlere uzanan bir esnaf teşkilatıdır. ‘Ahi’ kelimesi eli açık, kardeş, yiğit ve delikanlı gibi anlamlar taşırken aynı zamanda yüzlerce yıllık bir değerler sistemini ifade eder" diyerek ahilik kavramının önemini vurguladı. Sorgun Belediye Başkanı Erkut Ekinci programda yaptığı konuşmasında Ahilik etkinliğini birkaç yıldır gerçekleştirdiklerini söyledi. Ekinci, "Sorgun’daki esnaflık müessesesi bölgede ciddi manada ilerlemiş hem esnafımızın kalitesi hem ticaret anlayışı hem müşteriye yaklaşımı noktasında değerlendirildiğinde kendinden söz ettiren, ticari olarak ciddi kazançlar elde edilebilecek hem de ahlak boyutunda da vatandaşın takdir ettiği bir esnaf teşkilatımız var" ifadelerini kullandı. Sorgun Kaymakamı Abdurrezzak Canpolat ise "Ahilik müessesesi Anadolu’nun Türklere açıldığı Malazgirt’ten bu tarafa Türk-İslam sentezinin, esnaflık müessesesinin, ticaretin temelini oluşturarak bugünlere gelmiştir. Tarihi bağlarında bize bu müessesenin çok büyük katkıları olmuştur" dedi. Esnaf ve Sanatkarlar Odası tarafından seçilen esnaflar Ahmet Arslan ve Abdullah Kocatepe ile Şed Kuşatma merasimi gerçekleştirildi. Ahmet Arslan "45 yıldır demir ticareti üzerine hizmet veriyorum. Çok heyecanlandım ve duygulandım. Yeni yetişen genç esnafların dürüst olmalarını isterim. Biz bu dürüstlükle kazandık. Müşterilerine karşı saygılı olmalarını isterim" dedi. Abdullah Kocatepe ise "1981’den beri sanayideyim. Baba mesleği olarak devam ediyorum. Demir doğrama ve ziraat aletleri üzerine hizmet veriyoruz. Yeni yetişen esnaflara da Allah kolaylık versin" cümlelerini kullandı. Ziyaretçilerin el emeği ürünlerin bulunduğu stantları gezmesinin ardından program sona erdi.
Yozgat’ta pekmez kazanları kaynadı
26 Eylül 2025 Cuma - 11:17 Yozgat’ta pekmez kazanları kaynadı Yozgat’ın Çekerek ilçesinde bağ bozumunun tamamlanmasıyla birlikte üzüm pekmezi yapımı başladı. Özellikle köylerde kadınların öncülüğünde kurulan pekmez kazanları, hem kış hazırlığının hem de kültürel bir mirasın parçası olarak dikkat çekiyor. Sabahın erken saatlerinde toplanan üzümler, büyük leğenlerde ayıklanıp eziliyor. Elde edilen üzüm suyu, süzüldükten sonra büyük kazanlarda odun ateşiyle saatlerce kaynatılıyor. Bu zahmetli sürecin sonunda koyu kıvamlı, doğal ve katkısız üzüm pekmezi elde ediliyor. Pekmez yapımında kullanılan üzümler genellikle bölgenin yerli çeşitlerinden seçiliyor. Doğal şeker oranı yüksek olan bu üzümler, hiçbir katkı maddesi kullanılmadan yoğun bir şekilde kaynatılarak pekmeze dönüştürülüyor. "81 yaşındayım kendi üzümümü kendim yetiştiriyorum" Çekerek ilçesine bağlı Arpaç köyünde yaşayan 81 yaşındaki Halim Süzener kendisine ait olan bağda üzüm kestiğini söyledi. Süzener "Tek başıma imal edip bakımını yapıyorum. Bu sene iklim değişikliğinden dolayı verim az oldu. İnsanlar tembellik yapmasın, üretsinler. 1 kilo üzüm 100 liradır. Üzümü topladıktan sonra pekmez yapacağız. İklim değişikliği olmasaydı bu 5 dönüm bağda 200 kasa üzüm vardı. Şimdi 50 kasa üzüm alacağız" dedi. "Pekmezden lokmalık atıştırmalık geliştirdik, adına ‘Loken’ dedik" Bayındırhüyük köyünden Süleyman Başkan ve eşi Yıldız Başkan köylerini çok sevdikleri için KOP projesine başvurarak üzüm yetiştirmeye başladıklarını ifade etti. Önceki dönem Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yerelden kalkınma modelini örnek aldığını belirten Süleyman Başkan bağcılık ve bağcılığın geliştirilmesi projesiyle yola çıktıklarını söyledi. Başkan, "2 yıl ürünün büyüme süreci gelişti. 2 yıldır üzüm ve Tokat yaprağı ürünlerini elde etmeye başladık. Geçen yıl çok verim aldık. Bu yıl soğuktan dolayı biraz verimimiz düştü. İnşallah gelecek yıllarda daha çok verim alacağız. Üzümden yaptığımız pekmezimiz çok meşhurdur. Pekmezden çocukların yiyebileceği doğal atıştırmalık ürettik. İsmi ‘Loken’ yani lokmalık enerjinin kısaltması. Ağzınıza bir tane attığınızda enerji geliyor. Kime tattırdıysak çok beğendi. Seri üretime henüz geçemedik. Seri üretim için makineleşme lazım. Bazı sıkıntılar çıktı. Ama hayallerimizden vazgeçmedik" ifadelerini kullandı. "İşçilik maliyeti katmadan tüketiciyi de düşünüyoruz" Yıldız Başkan ise 5 dönüm arazi üzerinde bağ kurduklarını söyledi. Başkan, "Ben burada pekmezlerimi ve lokenlerimi yapmak istiyorum. Makine çalıştırabilmem için elektrik gerekiyor. Devlet büyüklerimizden destek bekliyorum. Elektrik 200 metre ötemizde. Ortalama 9-10 kilo üzümden 1 kilo pekmez elde ediliyor. Üzümün kilosu 100 lira. Pekmezin fiyatının bin lira civarında olması gerekiyor ama 700-800 lira gibi bir fiyat düşünüyoruz. İşçilik maliyetlerini katmıyoruz" diyerek tüketiciyi de düşündüklerini söyledi.
Tarihi Çifte Hamam restore edilerek ziyarete açıldı
25 Eylül 2025 Perşembe - 16:35 Tarihi Çifte Hamam restore edilerek ziyarete açıldı Yozgat’taki Tarihi Çifte Hamam restorasyonunun tamamlanmasının ardından ziyarete açıldı. Yozgat’ta bulunan ve Yanan Hamam olarak da bilinen Tarihi Çifte Hamamın, Yozgat Belediyesi’nin girişimleriyle Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore işlemlerinin tamamlanmasının ardından açılışı gerçekleştirildi. Programa katılan Sivas Vakıflar Bölge Müdürü Mehmet Ali Çalışkan, 2022-2024 yılları arasında restorasyon kapsamında alınan tarihi hamamın yaklaşık 17 milyon liraya mal olarak tamamlandığını söyledi. Programda konuşma yapan Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan "Geçmişi güne taşımak geleceğe sağlam temeller atmaktır. Biz de bu düsturla birlikte Sayın Cumhurbaşkanımızın riyasetinde bakanlığımızın, bakanlıklarımızın ve arkadaşlarımızın gayretiyle yol almaya devam ediyoruz. Gerek belediyemiz, belediyelerimiz, gerekse kamu gruplarımızla birlikte geçmişe Sahip çıkarak, güne taşarak, geleceğimizin temellerini sağlamlaştırmak üzere gayret ediyoruz. İlk geldiğimiz yıllarda restorasyonu devam ediyordu. Çok şükür bugün açılışını görmek nasip oldu" ifadelerini kullandı. Açılışın ardından yaptığı konuşmada Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan "Burası Yozgat için güzel bir mekan oldu. Tarihi Çifte Hamam olarak bilinen, halk arasında da yanan hamam olarak adlandırılan bir mekan. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edildi. Çevre düzenlemesi belediyemiz tarafından yapıldı ve Yozgat güzel bir mekana kavuştu. Fiziki şartlar itibariyle buranın hamam olarak kullanılması mümkün olmadığı için Türkiye’nin birçok illerinde de restore edilen eski hamamlar hamam olarak kullanılmıyor. Dolayısıyla bir sergi sarayı olarak bir sanat merkezi olarak burayı kullanmak istiyoruz ve Yozgat’taki bütün sergilere özel tüzel kurumların bütün sergilerine ev sahipliği yapacak bir mekan oldu. Aynı zamanda da insanlarımızın gelip dinlenip oturup çay içebilecek bir mekan olarak burayı geliştireceğiz. Yozgat için hayırlı olsun" şeklinde konuştu.
Yozgat’ta köyde yaşayan genç sporcu Avrupa Şampiyonu oldu
24 Eylül 2025 Çarşamba - 10:05 Yozgat’ta köyde yaşayan genç sporcu Avrupa Şampiyonu oldu Yozgat’ta yaşayan kick boks sporcusu Rabia Karadaş, WAKO Avrupa Kick Boks Şampiyonası’nda altın madalyayı kazandı. Akdağmadeni ilçesinde yaşayan 18 yaşındaki Rabia Karadaş, 8 yıldır kick boks sporuyla ilgileniyor. Karadaş günlük 4 saatlik çalışmasıyla ve azim dolu öyküsüyle sayısız Türkiye ve Avrupa şampiyonluğu dereceleri elde etti. Genç sporcu, son olarak 12-20 Eylül tarihleri arasında İtalya’da düzenlenen WAKO Avrupa Kick Boks Şampiyonası’nda altın madalyayı kazandı. "Köy okulunda spor salonumuz yoktu, oralardan bugünlere geldik" Karadaş spora 10 yaşında başladığını ifade ederek, "Köy okulunda okudum. Salonumuz olmadığı için orada iki salonu birleştirerek spor salonu yaptık. Oralardan bugünlere geldik. 2025 yılında Avrupa şampiyonluğumu aldım. Şimdi hedefim dünya şampiyonluğu, bayrağımızı göndere çekmek ve İstiklal Marşımızı okutmak. Hocamızın açtığı kursa gittim ve onun yönlendirmesiyle bu spora başladım. Yapamazsın diyenler oldu. Onlara inat daha çok çalıştım, daha çok hırslandım" diye konuştu. "Şampiyonluğum bütün Yozgat’a armağan olsun" Her gün 5 kilometre yol kat ettiğini söyleyen Karadaş, "Her gün köyümden ilçe merkezine antrenmanlara bazen yürüyerek bazen de motorumla geliyorum. Bazı günler antrenmanlara babam bırakıyor. Bazen anneannemde kalıyorum. Yılmıyorum. Belediye başkanımız bize salon temin etti. Daha çok şampiyonlukları getireceğim. Avrupa şampiyonu olduktan sonra herkes gururlandığını söyledi ve tebrik etti. Çok güzel tepkiler aldım. Bütün Yozgat’a armağan olsun şampiyonluğum" ifadelerini kullandı. "Rabia’nın gücüne ulaşabilecek partneri yok" Sporcu Tuğçe Alıcı ise, "Antrenörümüz Tayfun hocamızın sayesinde başladım ve 3 yıldır bu sporu Rabia ile birlikte yapıyorum. Avrupa Şampiyonluğu hazırlık süreci çok zordu. Özellikle sıcaklarda daha da zordu. Arkadaşımın Avrupa Şampiyonu olacağından emindim. Rabia ile birlikte çalışıp spor salonumuzu birlikte işletiyoruz. Çocukları yetiştiriyoruz. Rabia’nın antrenman yapacak partneri yok çünkü çok güçlü olduğu için ona herkes dayanamıyor. Ben de elimden geldiğince destek oluyorum" diyerek şampiyonluğa uzanan süreci anlattı. "Rabia daima gurur duyduğumuz bir sporcu" Akdağmadeni Belediye Başkanı Nezih Yalçın, Rabia’nın yıllardır başarılarıyla gurur verdiğini ifade etti. Başkan Yalçın, "Katıldığı bütün müsabakalarda yüzümüzü güldüren, altın madalya getiren bir sporcumuzdu. En son Avrupa Şampiyonası’nda İtalya’da ülkemizi temsil eden milli takımımızın bir parçasıydı. Altın madalya kazanan 9 sporcumuzdan biriydi. İlçemizin ve Yozgat’ın gururu oldu. Kendisini tebrik ediyorum. Bundan sonra da başarıları artarak devam edecektir. Spora ve sporcuya desteğimiz her daim devam edecek" şeklinde konuştu.
Hane halkı gibi davranıyor, tilkinin dostluğu gülümsetiyor
23 Eylül 2025 Salı - 09:45 Hane halkı gibi davranıyor, tilkinin dostluğu gülümsetiyor Yozgat’ta tilki ile bir vatandaş arasındaki dostluk görenlerin yüzünü gülümsetiyor. Hane halkı gibi davranan tilki, öğünlerini Özbek ailesinin evinde geçiriyor. Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Sivri köyünde yaşayan Halil Özbek, iki yıl önce bahçesinde bulduğu tilki yavrusunu elleriyle beslemeye başladı. Zamanla alışan tilki, aç kaldığında Halil Özbek’in kapısına gidiyor. Kapı kapalı olduğunda camdan evin içerisine giren tilkinin dostluğu, yüzleri gülümsetiyor. Yabancı olarak gördüğü kişilerden ürken tilki, Özbek ailesinden çekinmiyor. Tilkinin alışma sürecini anlatan Halil Özbek, "Yavruyken bahçemde buldum. sabahları ve öğleleri yemek verdim, su verdim. Akşamları yine aynı şekilde yemeklerini verdim. Ondan sonra eve girmeye başladı. Sevdik, sürekli bu şekilde gelip gidiyor. Acıktıkça, biz yemek verdikçe bize yaklaşıyor kendini sevdiriyor. İki yıldır bu şekilde devam ediyor halen de devam ediyor. İnşallah başına herhangi bir kaza bela gelmez, ömür boyu bakmaya mecburuz. Yurt dışındaki kardeşim geldiğinde o da besliyor. Eşim Ankara’ya gittiğinde sürekli ben burada kalıyorum, o şekilde besliyoruz" dedi. "Yabancılardan çekiniyor ama bizden kaçmıyor" Tilkinin öğle ve akşam saatlerinde geldiğini ifade eden Özbek, "Kapı açık olmasa bile kapıyı tırmalıyor, ‘Ben geldim, açım’ der gibi. Biz kapıyı açıyoruz, içeri giriyor. Kapı açık değilse pencereden atlayıp içeri giriyor. O şekilde besliyoruz. Bayağı zaman geçiriyoruz onunla. Bunu beslediğimi bütün arkadaşlarım ve köylüler biliyor. Kavundur, üzümdür, ettir, ekmektir aklınıza ne geliyorsa yiyor. Yabancı insanlardan çekiniyor ama bizden kesinlikle hiç kaçmıyor. Yatak odama dahi gidiyor geziyor, dolaşıyor, sağı solu kontrol ediyor, çıkıyor. Kucağıma geliyor, elimle ona kavun ve üzüm yediriyorum. O kadar da kibar alıyor ki elimden, bir insandan daha kibar alıyor, ısırmıyor" dedi.