Yerel Haberler
Yozgat
Yozgat Belediyesi’nin bakımını yaptırdığı konak hanımların eğitim noktası oldu 19 Aralık 2025 Cuma - 10:38:13 Yozgat Belediyesi’nin günlük hayata kazandırdığı konaklardan Mehmet Ağa Konağı, Halk Eğitim Merkezi’nden eğitmenlerin ders vermesiyle ve kadınların becerilerini arttırmasıyla ön plana çıkıyor. İstanbulluoğlu Mahallesinde bulunan ve Çocuk Sanat Merkezi olarak da bilinen tarihi Mehmet Ağa Konağı, 2018 yılından itibaren hizmet vermeyi sürdürüyor. Kapılarını yapay çiçek ve pastacılık eğitimleri için kadınlara açan konakta eğitim alan kursiyerler, yeteneklerini geliştirme imkanı buluyor. Lateks evanın akrilik boyalarla boyanmasıyla yapay çiçekler elde ediliyor. Hem dekoratif hem de hediye amaçlı kullanılan bu ürünler gerçeği aratmıyor. Pastacılık eğitimi alan hanımlar, mutfak bilgilerini ve yeteneklerini daha ileri seviyeye taşıma fırsatı buluyor. "Çok neşeliyiz, kursumuz çok güzel" Kursiyerlerden Nuran Topuz, 1 buçuk aydır kursta olduğunu söyledi. Kursa gelip gelmemekte tereddüt yaşasa da geldiği için çok memnun olduğunu belirten Topuz, "Burada güzel arkadaşlıklar edindik. Çok neşeliyiz, kursumuz çok güzel. Psikolojik olarak da çok iyi geldi. Konaktan da çok memnunuz" dedi. "Mağazalarda hediye aramaktansa kendi yaptığımız ürünleri hediye ediyoruz" Kursiyer Ayşe Demircan, Yozgat Belediyesi’nin konağı tahsis etmesinden dolayı memnuniyet duyduğunu ifade etti. Demircan, "Burası Yozgat için çok güzel bir değer. Çiçek kursundayım, pastacılık kursuna da devam edeceğim. Yeni arkadaşlıklar edindim. Gidip mağazalarda hediye aramaktansa burada kendi yaptığımız ürünleri hediye ediyoruz. Burası bizim için terapi gibi, çok mutluyuz" ifadelerini kullandı. "Yeni dönem kayıtlarımızı şimdiden doldurduk" Yozgat Belediyesi Sanat Koordinatörü Gülay Gümüş, kursların Halk Eğitim Merkezi işbirliğiyle gerçekleştirildiğini söyledi. Gümüş, "Kursiyerlerimizin 1 buçuk aylık katılımı ile gerçekleşen bazı ürünlerimizi tanıtmak istedik. Davetlerimiz olacak. Yapılan güzel işleri takdim etmek istiyoruz. Hanımlar, var olan yeteneklerinin üzerine biraz daha koymuş oldular. 15 kursiyerimiz pastacılık kursunda. Aşağı yukarı 15 kişi de yapay çiçek kursumuza geliyor. Yeni dönem kayıtlarımızı şimdiden doldurduk bile" diyerek kursa olan yoğun talepten söz etti. "Daha güzel çalışmalar yapmak için gayret içinde olacağız" Kursiyerlerin davetine katılan Yozgat Belediye Başkanı Kazım Arslan, kursiyerleri tebrik etti. Başkan Arslan sözlerini şöyle sürdürdü: "Yozgat’taki tarihi evleri, konakları mümkün olduğu kadar koruyup geleceğe taşımak istiyoruz. Bunları restore ederken, yeniden yaparken bir taraftan da içinde normal hayatın devam etmesi gerekiyor. Bu konağımızı da yaklaşık 7-8 yıl önce restore ettiğimiz bir konak. Burada bu bölgedeki hanım kardeşlerimize yönelik olarak değişik kurslar faaliyet gösteriyor. İlk etapta pastacılık ve yapma çiçek kursu açıldı. İkisinde de çok güzel ve başarılı işler yapılıyor. Kursiyerler hem mekandan hem de hocalarından memnun. Öyle gözüküyor ki bunların sayısını arttırmamız gerekiyor. Halk Eğitim Merkezi’mize, hocalarımıza teşekkür ediyorum. İnşallah daha güzellerini yapmak için gayret içerisinde olacağız."
18 Aralık 2025 Perşembe - 10:02 Yozgat’ta ilginç geri dönüşüm hikayesi, tabuttan ana kucağı yaptı Kullanılmış tabutlardan kanatlı hayvanlar için ana kucağı yaptı. İstanbul’dan 10 yıl önce memleketi Yozgat’ın Şefaatli ilçesine dönen Hasan Şahan, kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde uyguladığı farklı yöntemle dikkat çekiyor. Uzun yıllar İstanbul’da yaşayan Hasan Şahan, memleketine döndükten sonra tavuk, kaz ve ördek yetiştiriciliğine başladı. Üretimde maliyetleri düşürmek için geri dönüşüme yönelen Şahan, atıl durumdaki tabutu civcivler için ‘ana kucağı’na dönüştürdü. Geliştirdiği bu sistem sayesinde düşük maliyetle civciv üretimi yapan Şahan, küçük üreticilere de önemli bir alternatif sundu. Basit malzemelerle kurulan sistemin, civcivlerin hayatta kalması açısından büyük önem taşıdığını belirten Şahan, özellikle ısı dengesinin korunmasının hayvanların gelişimi için hayati olduğunu ifade etti. Yüksek maliyetli ekipmanlar yerine geri dönüşümle oluşturulan bu yöntemle üretimin daha sürdürülebilir hale geldiğini dile getirdi. Hasan Şahan konuşmasında şunları söyledi: "Geri dönüşüm gibi düşünün. Bakın efendim bu bir tabut, atıl. Yurt dışından veya Türkiye’nin belli bir bölgesinden cenazemiz gelmiş. Bu atıl vaziyette geçmiş. Biz bunu alıp içerisine iki tane ısıtıcı ampul, bir tane de termostat takarak ana kucağı yaptık. . 1-1 buçuk aylık oluncaya kadar kaz yavrusu, ördek yavrusu ve tavuk civcivi büyütebiliyoruz. Çok basit bir sistemi var. En ucuz sistem bu. İki tane ısıtıcı ampul, bir tane 30 derece ile 100 derece arasında termostat. Bunu elektriğe takıyorsun biri ısıtıcı, biri normal aydınlatma lambası. 30 dereceyi bulduğu anda otomatikman atıyor. Hayvanların ısısı çok önemli. Yani 30 derecenin altına düşürdüğü zaman hipotermiye giriyor, ölüyor. Onu yaşatmamak için hayvana bu şekilde bir sistem kurduk. Yani 20 bin, 30 bin liraya ana kucağı almaktansa bunu kendiniz yapabilirsiniz. Çok uygun bir fiyata, iki tane ampul, 5 metre kablo, bir de termostat. Hepsi bu."
Kuraklık bozkır balıkçılığını vurdu, balıkçılar iç pazara yöneldi
11 Eylül 2025 Perşembe - 11:54 Kuraklık bozkır balıkçılığını vurdu, balıkçılar iç pazara yöneldi Yozgat’ın Çekerek ilçesinde bulunan Çekerek Barajı’nda su seviyesinin düşmesi, bölgede balıkçılık faaliyetlerini olumsuz etkiledi. Kuraklığa bağlı balık popülasyonunda yaşanan azalma nedeniyle önceki yıllarda ağırlıklı olarak yurt dışına gönderilen sazan balıkları bu sezon iç piyasaya sunulmaya başlandı. Türkiye’nin bozkır iklimine sahip bölgelerinde etkisini artırarak sürdüren kuraklık, tarımın ardından su ürünleri sektörünü de zora soktu. Yozgat’ın önemli su kaynaklarından biri olan Çekerek Barajı’nda bu yıl su seviyesi gözle görülür şekilde düştü. Balıkçılar, azalan balık miktarı nedeniyle dış pazarlardan iç piyasaya yöneldi. Çekerek’te uzun yıllardır balıkçılık yapan Taner Eker, sezonun başlamasıyla birlikte yeniden ağlarını suya bıraktıklarını söyledi. Balık miktarının önceki yıllara göre ciddi oranda azaldığını vurgulayan Eker, "Yeni sezon açıldığı için şu anda biz sazan ağına gidiyoruz. Sabah gittiğimiz zaman ortalama, ağın derinliğine göre 70-80, bazı günler 100-150 kilogram balık çıkarıyoruz. Sazanları getiriyoruz, toptancı gelip balığımızı alıp değerlendiriyor. Önceki yıllarda bu balıklar İran, Suriye gibi ülkelere ihraç ediliyordu. Şu an bu durumda" dedi. Balıkçılardan alınan sazanların toptan satışını yapan Sarıkaya ilçesindeki tatlı su ürünleri işletmecisi Rasim Koç ise bu yıl ihracat yapamadıklarını belirtti. Kuraklık nedeniyle balığın azaldığını dile getiren Koç, "Su ürünleri işletmecisiyim. Barajlardan balığı toplar, Sarıkaya’daki işletmemde işleyip iç piyasaya sunarım. Ancak balık olmadığından bu yıl ihracat yapamıyoruz. Bu nedenle tamamen iç piyasaya yöneldik. Bu iş Yozgat’ta önemli bir geçim kaynağı, çok sayıda insan bu sektörde çalışıyor. Fakat göllerde su azaldığı için işimiz gün geçtikçe küçülüyor" ifadelerini kullandı. Koç, iç pazarda özellikle Konya, Ankara, İzmir, Bursa gibi illerden talep aldıklarını belirterek, "Tatlı su balığını tüketen bölgeler daha çok İç Anadolu ve Ege. Ürünleri otobüsler ve nakliye araçlarıyla bu illere gönderiyoruz" diye konuştu.
Yozgat’ta üniversite öğrencisi, ürettiği domatesleri tarlasında tüketicilerle buluşturuyor
09 Eylül 2025 Salı - 11:06 Yozgat’ta üniversite öğrencisi, ürettiği domatesleri tarlasında tüketicilerle buluşturuyor Yozgat’ın Sorgun ilçesinde ikamet eden üniversite öğrencisi, hem ailesine destek olmak hem de okul harçlığını çıkarmak için, aracıları aradan çıkartarak ürettiği domatesleri tarlasında tüketicilerle buluşturuyor. Üniversite öğrencisi Mustafa Pınarcıoğlu, ürettikleri domateslerden aracılar kendisinden daha fazla gelir elde edince farklı bir yönteme başvurdu. Pınarcıoğlu, aracıları aradan çıkartarak domatesleri tarlasında müşterileriyle buluşturmaya karar verdi. Müşteriler kışlık menemen, salça ve sos yapımında kullanacakları domatesleri tarladan kendisi topluyor. Bu şekilde toplama işçi maliyeti de ortadan kalkmış oluyor. Müşteriler satın aldıkları domatesleri tarladan kendileri topluyor Tarladan satın alacağı domatesi kendisi toplayan Hamza Erdem, "Kışlık menemenlik domatesimizi alıp kendimiz topluyoruz, arkadaştan satın alıp götüreceğiz" dedi. Fitnet Bozkurt ise şöyle konuştu: "Menemen yapacağım, kızlarıma salça yapacağım. Ben ektim benimki kurudu. Her sene kendimize göre salça, menemen yapıyordum. Burayı söylediler geldim. 2 bin liralık aldım. Allah izin verirse çocuğumuza, çoluğumuza turşu, konservelik ve salça yapacağım." Eğitim giderini böyle karşılıyor Üniversite öğrencisi Mustafa Pınarcıoğlu, hem eğitim giderlerini karşılamak hem de ailesine destek olmak için domates ürettiğini belirterek, "Üniversite öğrencisiyim, aynı zamanda yazları buraya geliyorum. Hem aileme destek olmak için hem de para kazanabilmek için geliyorum. Burada ortağımla birlikte domates üretiyoruz. Yozgat Sorgun bölgesinde yanlış bilmiyorsam bu işi yapan en büyük ya iki ya da üçüncü yer olmamız lazım. Kendileri istediğinden gelir toplar. İki çeşit domatesimiz var zaten toplaması onlara ait. Şimdi biz kendimiz toplarsak hem işçi maliyeti olarak bize bir ayrı bir külfeti olacak hem de zaten müşteriler kendisi toplamak istiyorlar toprakta içli dışlı olmak istiyorlar. Ondan dolayı böyle bir yöntem tercih ettik" dedi.
Üniversite öğrencisi aracıları aradan, harçlığını ise tarladan çıkarttı
09 Eylül 2025 Salı - 10:59 Üniversite öğrencisi aracıları aradan, harçlığını ise tarladan çıkarttı Yozgat’ın Sorgun ilçesinde ikamet eden üniversite öğrencisi, hem ailesine destek olmak hem de okul harçlığını çıkarmak için, aracıları aradan çıkartarak ürettiği domatesleri tarlasında tüketicilerle buluşturuyor. Üniversite öğrencisi Mustafa Pınarcıoğlu, ürettikleri domateslerden aracılar kendisinden daha fazla gelir elde edince farklı bir yönteme başvurdu. Pınarcıoğlu aracıları aradan çıkartarak domatesleri tarlasında müşterileriyle buluşturmaya karar verdi. Müşteriler kışlık menemen, salça ve sos yapımında kullanacakları domatesleri tarladan kendiri topluyor. Bu şekilde toplama işçi maliyeti de ortadan kalkmış oluyor. Müşteriler satın aldıkları domatesleri tarladan kendileri topluyor Tarladan satın alacağı domatesi kendisi toplayan Hamza Erdem, "Kışlık menemendik domatesimizi alıp kendimiz topluyoruz, arkadaştan satın alıp götüreceğiz" dedi. Fitnet Bozkurt ise şöyle konuştu : "Menemen yapacağım, kızlarıma salça yapacağım. Ben ektim benimki kurudu. Her sene kendimize göre salça, menemen yapıyordum. Burayı söylediler geldim. 2 bin liralık aldım. Çocuğumuza, çoluğumuza turşu, konservelik ve salça yapacağım Allah izin verirse." Eğitim giderini böyle karşılıyor Üniversite öğrencisi Mustafa Pınarcıoğlu, hem eğitim giderlerini karşılamak hem de ailesine destek olmak için domates ürettiğini belirterek, "Üniversite öğrencisiyim, aynı zamanda yazları buraya geliyorum. Hem aileme destek olmak için hem de para kazanabilmek için geliyorum. Burada ortağımla birlikte domates üretiyoruz. Yozgat Sorgun bölgesinde yanlış bilmiyorsam bu işi yapan en büyük ya iki ya da üçüncü yer olmamız lazım. Kendileri istediğinden gelir toplar. İki çeşit domatesimiz var zaten toplaması onlara ait. Şimdi biz kendimiz toplarsak hem işçi maliyeti olarak bize bir ayrı bir külfeti olacak hem de zaten müşteriler kendisi toplamak istiyorlar toprakta içli dışlı olmak istiyorlar. Ondan dolayı böyle bir yöntem tercih ettik" dedi. (EB-GF-
Yozgat’ta 65 bin öğrenci ders başı yaptı
08 Eylül 2025 Pazartesi - 13:47 Yozgat’ta 65 bin öğrenci ders başı yaptı Yozgat’ta 2025-2026 Eğitim Öğretim yılı, 449 okulda toplamda 65 bin 502 öğrencinin ders başı yapmasıyla başladı. Tüm yurtta olduğu gibi Yozgat’ta da öğrenciler için ilk ders zili çaldı. Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu ile başlayan program 100. Yıl Cumhuriyet İlkokulu’ndaki kutlama programıyla devam etti. Programa Yozgat Vali Yardımcısı Türker Çağatay Halim, İl Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak ve protokol üyeleri katıldı. Programda öğrenci velisi Merve Ecevit Gündugan konuşma yaptı. İl Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak ise "Yozgat gibi köklü bir geçmişe ve zengin bir kültürel mirasa sahip bir şehirde, eğitimin ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. Bu şehir sadece coğrafi bir alan değil; aynı zamanda geleceğimizi birlikte kurduğumuz büyük bir yuvadır. Bu ailenin en kıymetli üyeleri olan 65 bin 502 öğrencimiz, 5 bin 572 öğretmenimiz ve binlerce eğitim çalışanımızla birlikte, 449 okulumuzda yeni bir başlangıcın heyecanını yaşıyoruz. Bu rakamlar, aslında birer sayıdan ibaret değil; her biri umutla bakan bir çift göz, öğrenmeye açık bir zihin, geleceğe yön verecek birer birey demektir" ifadelerini kullandı. Etkinlikte şarkılar söylendi, halk oyunu gösterileri sahnelendi. İlk ders zilinin temsili olarak çalınmasıyla yeni eğitim öğretim yılı başlamış oldu.
Yozgat’ta binlerce yıllık mesleğin 55 yıllık temsilcileri baba oğul, mesleği yaşatmak istiyor
08 Eylül 2025 Pazartesi - 11:51 Yozgat’ta binlerce yıllık mesleğin 55 yıllık temsilcileri baba oğul, mesleği yaşatmak istiyor Yozgat’ın Çekerek ilçesinde yaşayan baba oğul demirci ustaları, binlerce yıllık mesleği yaşatmak istiyor. Çekerek ilçesinde uzun yıllardır demirci ustası olarak çalışan Recep Şahbaz, mesleğini oğlu Ahmet Şahbaz ile birlikte sürdürüyor. Yarım asırdan uzun süredir demiri sabırla işleyen Recep Şahbaz, mesleğini modern tekniklerle birleştiren oğluyla birlikte yeni çıraklar yetiştirmeye hazırlanıyor. Sıcak ocağın başında sabırla demiri şekillendirmenin büyük sabır ve özen istediğini söyleyen Şahbaz, mesleğinin sayılı isimlerinden olduğunu vurguluyor. "İç Anadolu Bölgesi’nin sayılı ustalarından biriyim" Recep Şahbaz meslekte 55 yılı geride bıraktığını belirterek, "Bu meslek babamın dayısından kalma. Üçüncü nesil olarak devam ediyorum. Bir tane çırağım ve oğlum var. Demircilik öyle kolay bir meslek değil. Beyin ve el aynı anda hareket edince bu iş oluyor. Uzun yıllar alıyor. Sorgun, Zile, Akdağmadeni’nin köylerinden gelen müşteriler oluyor. İç Anadolu Bölgesi’nin sayılı demirci ustalarından biriyim. Çünkü 55 senelik deneyimle işimi en güzel şekilde yapıyorum. Burada yapılmayan işler Ankara ya da Çorum’da karşılığını bulabilir" diyerek işin ehli olduğunu ifade etti. "Sanat okulundan gelecek olan öğrencileri yetiştireceğiz" Mesleğin hem avantajlı hem de zor olduğunu ifade eden Şahbaz, "Sıcak demirciliğin iyi tarafları da var. Her zaman dinç olursun, yediğin içtiğin yarar, kilo almazsın. Çalışırken insanı mutlu eder. Bütün dertlerinden, sıkıntılarından uzaklaşırsın. Devletimiz bize çok büyük avantajlar sağladı. Sanat okulundan öğrenciler geliyor. Pazartesiden itibaren 3 tane tornacı geliyor. Onları yetiştireceğiz. Bir kısmını devlet karşılıyor, bir kısmını biz karşılıyoruz. Torna olduğu sürece gemilerin, teknelerin bile işi düşüyor. Biçerdöver, kepçe, kamyonların, arabaların hepsinin işi düşüyor" dedi. "Mesleğimizi teknoloji katarak geliştirmeyi düşünüyorum" Baba mesleğini aldığı eğitimle daha da ileri taşımayı hedefleyen Ahmet Şahbaz ise "Babamdan sonra mesleği ben devam ettirmeyi düşünüyorum. Metalurji ve malzeme mühendisliği okudum. Biraz daha teknoloji katarak geliştirmeyi düşünüyorum. Dördüncü nesil olarak mesleği devam ettiriyorum. Burada genelde tarım aletleri tamiri yapıyoruz. Sıcak demircilik ve torna var. Halkın ihtiyaçlarına göre optimize olmuş şekildeyiz. İlerleyen zamanlarda teknolojiyle birlikte işimizi daha da geliştirmeyi düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Yozgat’ta binlerce yıllık mesleğin 55 yıllık temsilcileri, baba oğul mesleği yaşatmak istiyor
08 Eylül 2025 Pazartesi - 11:37 Yozgat’ta binlerce yıllık mesleğin 55 yıllık temsilcileri, baba oğul mesleği yaşatmak istiyor Yozgat’ın Çekerek ilçesinde yaşayan baba oğul demirci ustaları, binlerce yıllık mesleği yaşatmak istiyor. Çekerek ilçesinde uzun yıllardır demirci ustası olarak çalışan Recep Şahbaz, mesleğini oğlu Ahmet Şahbaz ile birlikte sürdürüyor. Yarım asırdan uzun süredir demiri sabırla işleyen Recep Şahbaz, mesleğini modern tekniklerle birleştiren oğluyla birlikte yeni çıraklar yetiştirmeye hazırlanıyor. Sıcak ocağın başında sabırla demiri şekillendirmenin büyük sabır ve özen istediğini söyleyen Şahbaz, mesleğinin sayılı isimlerinden olduğunu vurguluyor. "İç Anadolu Bölgesinin sayılı ustalarından biriyim" Recep Şahbaz meslekte 55 yılı geride bıraktığını belirtti. Şahbaz, "Bu meslek babamın dayısından kalma. Üçüncü nesil olarak devam ediyorum. Bir tane çırağım ve oğlum var. Demircilik öyle kolay bir meslek değil. Beyin ve el aynı anda hareket edince bu iş oluyor. Uzun yıllar alıyor. Sorgun, Zile, Akdağmadeni’nin köylerinden gelen müşteriler oluyor. İç Anadolu Bölgesi’nin sayılı demirci ustalarından biriyim. Çünkü 55 senelik deneyimle işimi en güzel şekilde yapıyorum. Burada yapılmayan işler Ankara ya da Çorum’da karşılığını bulabilir" diyerek işin ehli olduğunu ifade etti. "Sanat okulundan gelecek olan öğrencileri yetiştireceğiz" Mesleğin hem avantajlı hem de zor olduğunu ifade eden Şahbaz "Sıcak demirciliğin iyi tarafları da var. Her zaman dinç olursun, yediğin içtiğin yarar, kilo almazsın. Çalışırken insanı mutlu eder. Bütün dertlerinden sıkıntılarından uzaklaşırsın. Devletimiz bize çok büyük avantajlar sağladı. Sanat okulundan öğrenciler geliyor. Pazartesiden itibaren 3 tane tornacı geliyor. Onları yetiştireceğiz. Bir kısmını devlet karşılıyor bir kısmını biz karşılıyoruz. Torna olduğu sürece gemilerin, teknelerin bile işi düşüyor. Biçerdöver, kepçe, kamyonların, arabaların hepsinin işi düşüyor" dedi. "Mesleğimizi teknoloji katarak geliştirmeyi düşünüyorum" Baba mesleğini aldığı eğitimle daha da ileri taşımayı hedefleyen Ahmet Şahbaz ise "Babamdan sonra mesleği ben devam ettirmeyi düşünüyorum. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği okudum. Biraz daha teknoloji katarak geliştirmeyi düşünüyorum. Dördüncü nesil olarak mesleği devam ettiriyorum. Burada genelde tarım aletleri tamiri yapıyoruz. Sıcak demircilik ve torna var. Halkın ihtiyaçlarına göre optimize olmuş şekildeyiz. İlerleyen zamanlarda teknoloji ile birlikte işimizi daha da geliştirmeyi düşünüyorum" şeklinde konuştu.