Yerel Haberler
Yozgat
Saraykent’te kadınlar kooperatif çatısı altında bir araya geldi 29 Aralık 2025 Pazartesi - 10:34:22 Yozgat’ta Saraykent Kadın Kooperatifi, yeni kurulmuş olmasına rağmen ilçede özellikle kadınların aktivite alanını genişletiyor. Saraykent ilçesinde 3 ay önce bir grup kadının bir araya gelmesiyle kurulan Saraykent Kadın Girişimi Kooperatifi el emeği göz nuru üretimlerini ilçe halkı ve ziyaretçilerle buluşturuyor. Kısa sürede ismini duyuran kooperatif, kadınlar matinesi organizasyonu ile de adından sıkça söz ettirdi. Güçlerini ve marifetlerini birleştiren kadınlar, ilçede bu girişimi uzun soluklu olarak sürdürmek istiyor. Sabah kahvaltısı ve öğle yemeği seçenekleri bulunan kooperatifin lokanta bölümünde kahvaltı hafta içi 12.00’ye kadar, hafta sonu da 09.00-16.00 saatleri arasında hizmet veriyor. Öte yandan kooperatif saat 18.00’e kadar vakit geçirmek isteyen misafirlerini ağırlıyor. "Bir yola çıkmak gerekiyordu, onu başardık" Kadın Girişimi Kooperatifi Başkanı Tuğçe Nur Yeşil, kadınların ön planda olması gerektiğini düşünerek bu yola çıktıklarını ifade etti. Saraykent Belediye Başkanı Ahmet Köroğlu ve Saraykent Kaymakamı Mete Öztürk’ün destek olduğunu belirten Yeşil, "Bir yola çıkmak gerekiyordu, onu başardık Allah’a şükürler olsun. Hem üretiyoruz hem de lokantamızda ürünlerimizi sergiliyoruz. Saraykent’te yetişen üzümlerden üzüm pekmezi yapıyoruz. Dağlarda yetişen alıçlardan marmelat yapıyoruz. Eriştelerimiz mevcut. Erişteleri hem dışarıya satıyoruz hem de lokantamızda öğün olarak verebiliyoruz" diye konuştu. "Kadınlar matinesi yaptık, çok güzel vakit geçirdik" İlçe halkının zamanla kadınların bu girişimine alıştığını belirten Yeşil, "Çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Kooperatifimizin lokantası 2 hafta önce açıldı. Burada kadınlar matinesi gerçekleştirdik. 25 kişi katılım sağladı. Çok eğlenceli ve güzel vakit geçirdik. Sadece kadınlara özel gerçekleştirdik. Çok güzel şeyler söylendi. Talepler üzerine bunu devam ettirmeyi düşünüyoruz. Saraykent’te kadınlara özel bir şey yapılmasına gerçekten ihtiyaç varmış. Biz de buna elimizden geldiğince önderlik ediyoruz. Güzel olmasını ve süreklilik arz etmesini diliyoruz" dedi. "Her şey el emeği göz nuru" Kadın Kooperatifi Başkan Yardımcısı Halime Zambak da, "Yufka, erişte, mantı, alıç marmelatı, pekmez üretiyoruz. Her şey el emeği göz nuru. Bugünkü menümüzde arabaşı çorbası, gözleme ve haside var. Haside malzemeleri un, pekmez ve su. Pekmezi suyla inceltiyoruz, un katıyoruz ve pişiriyoruz. Kış aylarının vazgeçilmez tatlısı" ifadelerini kullandı.
29 Aralık 2025 Pazartesi - 10:26 Saraykent’te kadınlar güçlerini ve yeteneklerini birleştirdi, kooperatif çatısı altında bir araya geldi Yozgat’ın Saraykent ilçesinde açılan Kadın Kooperatifi, yeni kurulmuş olmasına rağmen ilçede özellikle kadınların aktivite alanını genişletiyor. Saraykent Kadın Girişimi Kooperatifi 3 ay önce bir grup kadının bir araya gelmesiyle kuruldu. El emeği göz nuru üretimlerini ilçe halkı ve ziyaretçilerle buluşturan kadınlar, aldıkları geri dönüşlerden hayli memnun. Kısa sürede ismini duyuran kooperatif, kadınlar matinesi organizasyonu ile de adından sıkça söz ettirdi. Güçlerini ve marifetlerini birleştiren kadınlar, ilçede bu girişimi uzun soluklu olarak sürdürmek istiyor. Sabah kahvaltısı ve öğle yemeği seçenekleri bulunan kooperatifin lokanta bölümünde kahvaltı hafta içi 12.00’ye kadar, hafta sonu da 09.00-16.00 saatleri arasında hizmet veriyor. Öte yandan kooperatif saat 18.00’e kadar vakit geçirmek isteyen misafirlerini ağırlıyor. "Her şey el emeği göz nuru" Kadın Kooperatifi Başkan Yardımcısı Halime Zambak kooperatifi kurduklarını ve bütün yöresel yemekleri yaptıklarını söyledi. Zambak, "Yufka, erişte, mantı, alıç marmelatı, pekmez üretiyoruz. Her şey el emeği göz nuru. Bugünkü menümüzde arabaşı çorbası, gözleme ve haside var. Haside malzemeleri un, pekmez ve su. Pekmezi suyla inceltiyoruz, un katıyoruz ve pişiriyoruz. Kış aylarının vazgeçilmez tatlısı" dedi. "Bir yola çıkmak gerekiyordu, onu başardık" Kadın Girişimi Kooperatifi Başkanı Tuğçe Nur Yeşil, kadınların ön planda olması gerektiğini düşünerek bu yola çıktıklarını ifade etti. Saraykent Belediye Başkanı Ahmet Köroğlu ve Saraykent Kaymakamı Mete Öztürk’ün destek olduğunu belirten Yeşil, "Bir yola çıkmak gerekiyordu, onu başardık Allah’a şükürler olsun. Hem üretiyoruz hem de lokantamızda ürünlerimizi sergiliyoruz. Saraykent’te yetişen üzümlerden üzüm pekmezi yapıyoruz. Dağlarda yetişen alıçlardan marmelat yapıyoruz. Eriştelerimiz mevcut. Erişteleri hem dışarıya satıyoruz hem de lokantamızda öğün olarak verebiliyoruz" cümlelerine yer verdi. "Kadınlar matinesi yaptık, çok güzel vakit geçirdik" İlçe halkının zamanla kadınların bu girişimine alıştığını belirten Yeşil, "Çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Kooperatifimizin lokantası 2 hafta önce açıldı. Burada kadınlar matinesi gerçekleştirdik. 25 kişi katılım sağladı. Çok eğlenceli ve güzel vakit geçirdik. Sadece kadınlara özel gerçekleştirdik. Çok güzel şeyler söylendi. Talepler üzerine bunu devam ettirmeyi düşünüyoruz. Saraykent’te kadınlara özel bir şey yapılmasına gerçekten ihtiyaç varmış. Biz de buna elimizden geldiğince önderlik ediyoruz. Güzel olmasını ve süreklilik arz etmesini diliyoruz" ifadelerini kullandı.
Ömrü 15 gün, koparmanın cezası 557 bin lira
20 Mayıs 2025 Salı - 11:13 Ömrü 15 gün, koparmanın cezası 557 bin lira Yozgat’ın doğal zenginliklerinden biri olan ve endemik bir tür olarak bilinen Cehrilik Lalesi, bu yıl da renkli görüntüleriyle kendini gösterdi. Kent merkezine 8 kilometre uzaklıktaki Cehrilik bölgesinde kendiliğinden yetişen bu nadide çiçek, hem görsel şölen sunuyor hem de arılar için önemli bir polen kaynağı olarak doğaya katkı sağlıyor. Şakayıkgiller familyasına ait olan ve antioksidan bileşikler içeren Cehrilik Lalesi, yılda sadece bir kez çiçek açıyor. Açtıktan sonra ise 15 gün gibi kısa bir ömre sahip olması nedeniyle vatandaşlar, bu eşsiz manzarayı kaçırmamak için bölgeye akın ediyor. Ayrıca bu hassas bitkiyi koparmanın cezası da oldukça yüksek. Çevre Kanunu’na göre biyolojik çeşitliliğini tahrip etmekten 557 bin 212 lira cezai işlem uygulanabiliyor. Bölgeye gelen vatandaşlar, çiçeklerin koparılmaması konusunda uyarılarda bulundu. Ailesiyle birlikte laleleri görmeye gelen Ramazan Alkan, "İç Anadolu Bölgesi’nde sadece Yozgat’ta yetişen bir bitki. Bu çiçekleri bu gülleri ailece görmeye geldik. Çok güzeller. İnsanlarımız bilinçsizce koparıyor. Bunları koparmamak lazım. Koparma gülleri dalında kalsın. Cehrilik Lalesi Yozgat’ta yetişen bölgemize has bir bitki" dedi. Sorgun’dan gelen Fatih Alkan ise "15 günlük bir ömre sahip olduğu için ailemizle bunları görüp tanımak lazım diyerek geldik. Ziyaret ediyoruz. 15 gün içerisinde görmek istiyorsanız gelip görebilirsiniz " diye konuştu. Cehrilik Lalelerinin nadirliğine dikkat çeken Murat Kaya, " Yozgat’a özgü endemik bir çiçek. Mayıs ayında açıyor. Biz de merak ettik ailece gelip gördük. Herkesi endemik bir bitki olan laleleri görmek için buraya bekliyoruz " ifadelerini kullandı. Sadece Yozgat’ın iklim şartlarına adapte olan Cehrilik Lalesi, ağrı kesici özelliğinin yanı sıra doğal antioksidan içeriğiyle de bilimsel araştırmalara konu oluyor. Yerel halk ve yetkililer, bu endemik türün korunması için farkındalık oluşturmayı sürdürüyor.
Ömrü 15 gün, koparmanın cezası 557 bin lira
20 Mayıs 2025 Salı - 10:56 Ömrü 15 gün, koparmanın cezası 557 bin lira Yozgat’ın doğal zenginliklerinden biri olan ve endemik bir tür olarak bilinen Cehrilik Lalesi, bu yıl da renkli görüntüleriyle kendini gösterdi. Kent merkezine 8 kilometre uzaklıktaki Cehrilik bölgesinde kendiliğinden yetişen bu nadide çiçek, hem görsel şölen sunuyor hem de arılar için önemli bir polen kaynağı olarak doğaya katkı sağlıyor. Şakayıkgiller familyasına ait olan ve antioksidan bileşikler içeren Cehrilik Lalesi, yılda sadece bir kez çiçek açıyor. Açtıktan sonra ise 15 gün gibi kısa bir ömre sahip olması nedeniyle vatandaşlar, bu eşsiz manzarayı kaçırmamak için bölgeye akın ediyor. Ayrıca bu hassas bitkiyi koparmanın cezası da oldukça yüksek. Çevre Kanunu’na göre biyolojik çeşitliliğini tahrip etmekten 557 bin 212 lira cezai işlem uygulanabiliyor. Bölgeye gelen vatandaşlar, çiçeklerin koparılmaması konusunda uyarılarda bulundu. Ailesiyle birlikte laleleri görmeye gelen Ramazan Alkan, "İç Anadolu Bölgesi’nde sadece Yozgat’ta yetişen bir bitki. Bu çiçekleri bu gülleri ailece görmeye geldik. Çok güzeller. İnsanlarımız bilinçsizce koparıyor. Bunları koparmamak lazım. Koparma gülleri dalında kalsın. Cehrilik Lalesi Yozgat’ta yetişen bölgemize has bir bitki" dedi. Sorgun’dan gelen Fatih Alkan ise, "15 günlük bir ömre sahip olduğu için ailemizle bunları görüp tanımak lazım diyerek geldik. Ziyaret ediyoruz. 15 gün içerisinde görmek istiyorsanız gelip görebilirsiniz" diye konuştu. Cehrilik Laleleri’nin nadirliğine dikkat çeken Murat Kaya, "Yozgat’a özgü endemik bir çiçek. Mayıs ayında açıyor. Biz de merak ettik ailece gelip gördük. Herkesi endemik bir bitki olan laleleri görmek için buraya bekliyoruz" ifadelerini kullandı. Sadece Yozgat’ın iklim şartlarına adapte olan Cehrilik Lalesi, ağrı kesici özelliğinin yanı sıra doğal antioksidan içeriğiyle de bilimsel araştırmalara konu oluyor. Yerel halk ve yetkililer, bu endemik türün korunması için farkındalık oluşturmayı sürdürüyor.
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Yozgat’ta yiğitlerin ‘Er Meydanı’ oldu
19 Mayıs 2025 Pazartesi - 14:55 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Yozgat’ta yiğitlerin ‘Er Meydanı’ oldu 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Yozgat’ta coşkuyla kutlandı. Sabah saatlerinde Cumhuriyet Meydanı’nda çelenk sunumu ile başlayan kutlamalar, Yozgat Valiliği ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün düzenlediği çeşitli etkinliklerle devam etti. Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirilen programda Karakucak Güreşleri düzenlendi. Güreş müsabakasının yanı sıra çeşitli branşlardan sporcuların gösterileri, şiir ve şarkılar, halk oyunu gösterileri programa renk kattı. Güreş müsabakasında heyecanlı anlar yaşandı. Müsabaka finalinde Yunus Emre Yaman birinci, Halil Hopur ikinci, Bekir Demirtaş üçüncü oldu. Birinci olan Yunus Emre Yaman, ödülünü Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan’dan aldı. Sporcuyu tebrik eden Vali Özkan "Yozgat geçmişten bugüne maziden güne, geleceğe atiye er meydanı, yiğitler mekanı. Bu meydanda yiğitlerimizi ağırladık. Yüreklerine sağlık. Hakikaten ata sporumuzu hem ülkemizde hem de uluslararası arenada temsil eden, bayrağımızı dalgalandıran gençlerimize bir kez daha minnetlerimi sunuyorum. Bu vesile ile bütün Türk gençliğinin bayramını kutluyorum" dedi. Birinci olan Baş Pehlivan Yunus Emre Yaman ise "Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına rahmet diliyorum. Çok güzel bir organizasyon oldu. Bugün 16 Baş Pehlivan olarak katıldık. Ben de şampiyon oldum, altın kemeri aldım. Herkesin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyorum. Çok mutluyum, gururluyum" ifadelerine yer verdi.
Pandemi günlerinde Ankara’yı terk etti, memleketinde üretici oldu, şimdi talepleri yetiştiremiyor
18 Mayıs 2025 Pazar - 11:25 Pandemi günlerinde Ankara’yı terk etti, memleketinde üretici oldu, şimdi talepleri yetiştiremiyor Koronavirüs salgınının patlak verdiği 2021 yılında Ankara’da özel bir şirkette personel şefi olan Gül Akyol, virüsün bulaş riskinden kurtulmak için eşiyle birlikte ani bir karar alıp, işinden istifa ederek memleketine döndü. 2021 yılında Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Bahadın Kasabası’na dönen Gül Akyol ve eşi, tarımla uğraşarak zaman geçirirken, ürettiklerini de satarak gelir elde etmeye başladılar. İlk olarak evlerinin önünde yer alan 1 dönümlük bahçede 3 yıl boyunca organik tarım, domates ve sebze ürettiler. Önceki sene bu bahçeye çilek ektiklerini ve çilek taleplerine yetişemediklerini söyleyen Gül Akyol, Konya Ovası Projesi (KOP) ile bu sene 2 dönümlük başka bir araziye daha çilek ektiklerini söyledi. "Koronadan sonra Ankara’dan Bahadın’a taşındık" Gül Akyol, tüm gününün çilek bahçelerinde geçtiğini ve toprakla uğraşırken zamanın nasıl ilerlediğini anlamadığını ifade ederek şunları söyledi: "2021 Mayıs ayında koronadan dolayı Ankara’da işimizi gücümüzü bıraktık, eşimle birlikte memleketi olan Bahadın’a yerleştik. Önce organik tarımla başladık. Ben 3 yıl burada domates üreticiliği yaptım, diğer sebzeleri de ürettim. 2 yıldır da çilekle uğraşıyorum. Geçen sene taleplere yetişemedim. Bir dönüm çilekle başladım şimdi KOP projesi kapsamında 2 dönümlük bir yer daha yaptık ve bitkilerin gelişmesini bekliyoruz." "Eşime 5 yıldır tatile gitmedik dediğimde, ‘ben her gün tatildeyim’ diyor" Ankara’da yoğun bir tempo içinde çalıştıklarını ve kendilerine zaman ayıramadıklarını söyleyen Gül Akyol, korona başlayınca Ankara’daki evlerini boşaltıp kiraya vererek Bahadın’a taşındıklarını ve geri dönmeyi de hiçbir şekilde düşünmediklerinin söyleyerek, "Ankara’daki evimizi kiraya verdik. İşimizi gücümüzü bırakıp direkt geldik. Biz oradaki binaların arasında yaşamaktan çok bunalmıştık. Şimdi burada yaşadığımızı anlıyoruz. Eşime diyorum 5 yıldır hiçbir yere gitmedik, tatile bile gitmedik diye. ‘Ben her gün tatildeyim zaten’ diyor. O yüzden sıkıntı yok mutluyuz burada" diye konuştu. Gül Akyol, çileklerin 15 gün içerisinde kızaracağını ve satış için toplanmaya başlanacağını söyledi.
Pandemi günlerinde Ankara’yı terk etti, memleketinde üretici oldu, şimdi talepleri yetiştiremiyor
18 Mayıs 2025 Pazar - 11:20 Pandemi günlerinde Ankara’yı terk etti, memleketinde üretici oldu, şimdi talepleri yetiştiremiyor Koronavirüs salgınının patlak verdiği 2021 yılında Ankara’da özel bir şirkette personel şefi olan Gül Akyol, virüsün bulaş riskinden kurtulmak için eşiyle birlikte ani bir karar alıp, işinden istifa ederek memleketine döndü. 2021 yılında Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Bahadın Kasabasına dönen Gül Akyol ve eşi, tarımla uğraşarak zaman geçirirken, ürettiklerini de satarak gelir elde etmeye başladılar. İlk olarak evlerinin önünde yer alan 1 dönümlük bahçede 3 yıl boyunca organik tarım, domates ve sebze üretti. Önceki sene bu bahçeye çilek ektiklerini ve çilek taleplerine yetişemediklerini söyleyen Gül Akyol, Konya Ovası Projesi (KOP) ile bu sene 2 dönümlük başka bir araziye daha çilek ektiklerini söyledi. "Koronadan sonra Ankara’dan Bahadın’a taşındık" Gül Akyol, tüm gününün çilek bahçelerinde geçtiğini ve toprakla uğraşırken zamanın nasıl ilerlediğini anlamadığını ifade ederek şunları söyledi : "2021 Mayıs ayında koronadan dolayı Ankara’da İşimizi gücümüzü bıraktık eşimle birlikte memleketi olan Bahadın’a yerleştik. Önce organik tarımla başladık. Ben 3 yıl burada domates üreticiliği yaptım, diğer sebzeleri de ürettim. 2 yıldır da çilekle uğraşıyorum. Geçen sene taleplere yetişemedim. Bir dönüm çilekle başladım şimdi KOP projesi kapsamında 2 dönümlük bir yer daha yaptık ve bitkilerin gelişmesini bekliyoruz." "Eşime 5 yıldır tatile gitmedik dediğimde, ‘Ben her gün tatildeyim’ diyor" Ankara’da yoğun bir tempo içinde çalıştıklarını ve kendilerine zaman ayıramadıklarını söyleyen Gül Akyol, Korona başlayınca Ankara’daki evlerini boşaltıp kiraya vererek Bahadın’a taşındıklarını ve geri dönmeyi de hiçbir şekilde düşünmediklerinin söyleyerek, " Ankara’daki evimizi kiraya verdik. İşimizi gücümüzü bırakıp direkt geldik. Biz oradaki binaların arasında yaşamaktan çok bunalmıştık. Şimdi burada yaşadığımızı anlıyoruz. Eşime diyorum 5 yıldır hiçbir yere gitmedik, tatile bile gitmedik diye. ‘Ben her gün tatildeyim zaten’ diyor. O yüzden sıkıntı yok mutluyuz burada" diye konuştu. Gül Akyol, çileklerin 15 gün içerisinde kızaracağını ve satış için toplanmaya başlanacağını söyledi.
Yozgat’ta işaret dili öğrenerek engelleri kaldırmayı amaçlıyorlar
16 Mayıs 2025 Cuma - 12:47 Yozgat’ta işaret dili öğrenerek engelleri kaldırmayı amaçlıyorlar Yozgat’ta verilen işaret dili eğitimi sayesinde engelli bireylerin hayatını kolaylaştırmak için adım atılıyor. Yozgat’ın Çekerek ilçesinde Gençlik Merkezi ve Çekerek Fuat Oktay Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu iş birliğiyle gerçekleştirilen işaret dili eğitimi sayesinde kursiyerler, engelli bireylere yardımcı olmayı hedefliyor. Yaklaşık 120 saat süren eğitim sonrası kursiyerler, belge almaya hak kazanıyor. İşaret dilini bilenler sayesinde ise hem engelli vatandaşların hayatı kolaylaşıyor hem de eğitimi alanlar yetkinliklerini arttırıyor. "Sağlık ocağında yardımcı olduğum engelli birey çok mutlu oldu" Çekerek ilçesinde 7 yıldan fazladır eğitmenlik yapan Cevahir Solmaz, "İşaret dilinin önemini anlatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Üniversitemiz ve Gençlik Merkezi’nin dahil olduğu ‘Ya Dünya Sessiz Olursa’ projemiz gerçekleştirildi ve büyük ses getirdi. Özellikle sağlık alanı ve Özel Eğitim bölümü öğrencileri için işaret dili ayrıca önem taşıyor. Katılım beklediğimizden daha büyük. Geçen hafta sağlık ocağına gittiğimde engelli bir vatandaşımızla karşılaştım. Bir beyefendi ve yanında 2 çocuğu vardı. Lavaboya gidecekti, sordu fakat çocuklar işaret dili bilmediği için cevap veremedi. Ben aile hekimine sordum. Sonra doktor hanım tarif edince engelli beyefendi bana döndü şaşırdı ve çok mutlu oldu. Onun derdini anlayıp sesini duyabilen bir insanın olması onu çok mutlu etti. Meslek ya da yaş fark etmeden herkesin bu eğitimi aldığı oluyor. Bu keyfi değil zorunlu. O bireylerin sesi olabilmek için bütün gücümüzle devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi. "Yardımcı olduğumuz insanların yüzündeki mutluluk çok güzel oluyor" Tıbbi Sekreterlik bölümü ikinci sınıf öğrencisi olan Tuğba Dudu Dağdelen, "Özellikle sağlık çalışanları ve diğer meslek kollarındaki bireylerin de almasını tavsiye ediyorum. Engelli vatandaşların bazı durumlarda yardıma ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Hangi polikliniğe gideceği konusunda yardımcı olduğumuzda ya da konulan teşhisi onlara ifade ettiğimizde yüzlerinde mutluluk oluşuyor. O yüzden herkes bu eğitimi almalı" ifadelerini kullandı.