Yerel Haberler
Zonguldak
BEUN, YÖK 2025 Raporu’nda Türkiye’nin öne çıkan üniversiteleri arasında 21 Aralık 2025 Pazar - 13:21:11 Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN), Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yayımlanan "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" sonuçlarına göre birçok alanda gösterdiği üstün performansla Türkiye genelinde dikkat çekici bir başarıya imza attı. Üniversite; inovasyon, öğrenci yaşamı, sürdürülebilirlik ve erişilebilirlik alanlarında elde ettiği sonuçlarla üç farklı göstergede ilk 20 üniversite arasına girerken, İklim Eylemi alanında ise Türkiye 9’uncusu oldu. Raporda yer alan verilere göre BEUN, olumlu sonuçlanan patent oranında %6’lık değeriyle Türkiye genelinde 19’uncu sırada yer aldı. Bu sonuç, üniversitenin araştırma-geliştirme ve yenilikçilik kapasitesini somut verilerle ortaya koydu. 162 aktif öğrenci topluluğu ile 18’inci sırada yer alan BEUN, öğrenci katılımı ve kampüs yaşamındaki dinamizmini bir kez daha kanıtladı. Sürdürülebilirlik ve çevre bilinci konusundaki kararlı çalışmalarıyla öne çıkan BEUN, THE Impact Rankings - Climate Action (İklim Eylemi) kategorisinde aldığı 300 puanlık skor ile Türkiye genelinde 9’uncu sırada yer aldı. Bu başarı, üniversitenin iklim değişikliğiyle mücadele, çevresel sorumluluk ve sürdürülebilir kampüs politikalarının uluslararası kapsamdaki başarılı çalışmalarının bir göstergesidir. Eğitimde fırsat eşitliğini ve kapsayıcılığı temel ilke edinen BEUN, Engelsiz Bayrak uygulamaları kapsamında sahip olduğu 19 bayrak ile Türkiye genelinde 13’üncü sıraya yerleşti. Bu sonuç, üniversitenin engelli bireyler için erişilebilir ve kapsayıcı bir öğrenme ortamı oluşturma konusundaki farkındalığı ortaya koyuyor. Elde edilen başarıya ilişkin değerlendirmelerde bulunan BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, üniversitenin çok boyutlu gelişim vizyonuna vurgu yaparak şu ifadeleri dile getirdi: "Üniversitemizin YÖK tarafından yayımlanan bu kapsamlı raporda üst sıralarda yer alması, doğru stratejilerle eğitimden araştırmaya, çevresel duyarlılıktan erişilebilirliğe kadar birçok alanda emin adımlarla yürüttüğümüz çalışmaların bir sonucudur. Özellikle iklim eylemi, sürdürülebilirlik, erişilebilirlik ve inovasyon alanlarında elde edilen bu başarılar, doğaya, insana ve geleceğe karşı sorumluluğumuzun da apaçık bir göstergesidir. Akademik ve idari personelimizin özverili çalışmaları, öğrencilerimizin aktif katılımı ve kurumsal iş birliklerimiz sayesinde BEUN’u her geçen gün daha ileriye taşıyoruz. Hedefimiz; ulusal ve uluslararası ölçekte rekabet gücü yüksek, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir üniversite vizyonunu daha görünür kılmaktır. Bu vesileyle bu süreçte üniversitelerimize sundukları destek ve yol gösterici yaklaşımları dolayısıyla Yükseköğretim Kurulu Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar başta olmak üzere tüm değerli YÖK ailesine teşekkürlerimi sunuyorum. Ülkemizin gelecek vizyonu doğrultusunda belirlenen yükseköğretim hedeflerine katkı sunmaya, bilimsel üretimi ve toplumsal faydayı merkeze alan çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz."
CHP Genel Başkanı Özel: "Buradan bir sonuç alamayacakları belli, Mansur Yavaş’ı da tartıştırmak üzerine yaptıkları bir hamle"
22 Kasım 2025 Cumartesi - 14:49 CHP Genel Başkanı Özel: "Buradan bir sonuç alamayacakları belli, Mansur Yavaş’ı da tartıştırmak üzerine yaptıkları bir hamle" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Zonguldak Belediye Başkanlığı önünde yaptığı açıklamada, partisinin belediyelerine yönelik soruşturmaları "sivil darbe süreci" olarak nitelendirdi. Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a yönelik soruşturma iznine ilişkin, "Buradan bir sonuç alamayacakları belli. Makat Mansur Yavaş’ı da tartıştırmak üzerine yaptıkları bir hamledir" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel Zonguldak Belediye Başkanlığı önünde açıklamalarda bulundu. Özel, "Bugün Zonguldak Belediye’mizi ziyaret ettik. 21 il belediyemizden bir tanesidir. 14 büyükşehir belediyesini kazandığımız, 21 il belediyesini kazandığımız, ülkenin %65’ine hizmet etmemizi millet tarafından görevlendirdiğimiz bir sürecin içindeki bir hazımsızlıkla ve bunun üzerine ülkeyi yöneten ve bir sonraki seçimlerde seçimi kaybedeceğinden endişe eden birisinin hedef göstermesiyle başlayan bir sürecin içindeyiz" dedi. Ekrem İmamoğlu’na yapılanların ardından Mansur Yavaş’a da karşı itibar suikastı sürecinin başlatılmak istendiğini söyleyen Özel, "Bu 19 Mart’ta sivil darbe süreci olarak geleceğin iktidarına, geleceğin cumhurbaşkanına yapılan darbe sürecinden farklı bir süreç değil bu. Sandıktan korkan, kendi kadın kollarına, gençlik kollarına, ana kademesine güvenmeyen, hiçbir partide olmayan yargı kolları başkanlığı diye bir kol kuran birinden muhatabız. Ve bu süreçte İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’na yapılanların amacı neyse şimdi dönüp Mansur Yavaş’a karşı da aynı itibar suikastını gerçekleştirmeye çalışan bir süreci başlatmak istiyorlar" dedi. "Şimdi Mansur Yavaş’ı hedefe koymaya çalışıyorlar" İçişleri Bakanlığı’nın Mansur Yavaş ve özel kalem müdürü hakkında soruşturma izni verilmesiyle ilgili konuşan Özel şöyle dedi: "Bu dosyayla ilgili. Müfettişler geldi, çalıştılar, raporlar yazdılar ve belediye başkanından ilgili, özel kalemiyle ilgili hiçbir şey bulmadılar. Şimdi dönmüşler bir kez daha aynı yerden soruşturma izni vererek yeni bir süreç başlatmak istiyorlar. Buradan bir sonuç alamayacakları belli. Yani sonuç odaklı değil, sadece Mansur Yavaş’ı da tartıştırmak üzerine bir yaptıkları bir hamledir. Hiç eğitmeyelim yani. Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayımızdı. Ben de Mansur Bey’le gittik kendisine ön seçimde oy verdik. Ama Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını iptal ettiler. 2400 yıl ceza istiyorlar kendilerince. Ekrem İmamoğlu’nu hallettik. Şimdi bu milletin bizim karşımızda seçebileceği Cumhurbaşkanı adı kim var? En kuvvetli adaylardan bir tanesi Mansur Yavaş. Şimdi ona hedefe koymaya çalışıyorlar. Millet bunu görüyor. Mansur Yavaş’tan yolsuzluğu aynı cümle içinde kuruyorsanız burada kötü niyet var demektir. Bunu çok net olarak görüyoruz. Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri yolsuzlukla, usulsüzlükle itham eden kim varsa aslında milletin önünde iftiracı olduğunu ve esas korktuğunun önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimleri olduğunu millet biliyor artık. Onun dışında örneğin Antalya’da ya da Bodrum’da gerçekten siyasetle bağdaşmayacak bir ilişki gördüğümüzde zaten o gün ilk gün partiyle ilişkilerini kesiyoruz. Ancak bu siyasi operasyonlara karşı belediye başkanlarımızın sonuna kadar arkasındayız. Ayrıca Mansur Bey’e Ankapark’la ilgili sorular sormuşlar. Melih Gökçek 1 milyar dolar gömdü Ankapark’a. Dinozorlara milletin boğazından geçecek parayı yedirdi. Ona soru soran yok. Bu böyle ortalıkta gezecek. O talanı durduran orayı Ankaralı’nın hizmetine sunan ve milyarları kurtaran Mansur Yavaş’a Ankapark soruyorlar. Yani hakikaten biraz utanmak lazım. Başka bir şey demiyorum. Büyük ihtimalle de zaten Danıştay bu işlemin yürütmesini durduracaktır." Özel, MHP’nin Silivri ziyaretiyle ilgili memnuniyet duyacaklarını söyleyerek şöyle dedii: "İmralı’ya gidiyorsa Milliyetçi Hareket Partisi o zaman Silivri’ye de gelebileceğini söylemiş. Bundan memnuniyet duyarız Ekrem Başkan Bahçeli ve 3 arkadaşını Silivri’de ağırlamaktan ve kendisine ne büyük bir haksızlık yapıldığını nasıl bir hukuk darbesine muhatap olduğunu, kendisinin tek suçunun hizmet etmek olduğunu, 4000 sayfalık iddianamenin içindekileri özetleyerek bunların birer iftira olduğunu, hiçbir somut delil olmadığını Bahçeli’ye anlatıp, Bahçeli de bu büyük haksızlığa da bir çözüm üretimine katkı sağlar diye düşünüyorum, olumlu görüyorum".
Zonguldak’ta hala en yaygın mesleki akciğer hastalıklarından olan pnömokonyoz masaya yatırıldı
21 Kasım 2025 Cuma - 16:51 Zonguldak’ta hala en yaygın mesleki akciğer hastalıklarından olan pnömokonyoz masaya yatırıldı Zonguldak’ta Toraks Derneği Mesleksel Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu ile Batı Karadeniz Şubesi’nin düzenlediği "Türkiye’de Pnömokonyoz Sorunu ve Çözümleri" toplantısı başladı. Kömür madenciliğinin yoğun olduğu Zonguldak’ta düzenlenen toplantı, Maden Müzesi’nde gerçekleştirildi. Toplantıda, pnömokonyozun Türkiye’de hâlâ en yaygın mesleki akciğer hastalıklarından biri olduğu, SGK’nın 2024 verilerine göre 888 meslek hastalığından 114’ünün pnömokonyoz olduğu belirtilmesine rağmen uzmanlar sahadaki yükün bunun çok üzerinde olduğunu ifade etti. Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Peri Meram Arbak, toplantıyla ilgili yaptığı açıklamada yıllardır süren maden kaynaklı akciğer hastalıklarının ancak düzenli izlem ve denetimle azaltılabileceğini söyledi. Arbak, "Türk Toraks Derneği Genel Merkezi, Türk Toraks Derneği Batı Karadeniz Şubesi ve Türk Toraks Derneği Meslek Hastalıkları Şubesi ortak girişimiyle yapılan madencilerin toz hastalığı mini sempozyumu gibi algılanabilecek bir toplantı düzenlendi. 100-120 bilim insanının katılımıyla kömür madencilerinde sağlık sorunları, bunları ortadan kaldırmanın yolları ve göğüs hastalıkları uzmanları olarak bu konuyla en yakın ilgili uzmanlık grubu olarak neler yapılabileceğini zaten tartışmıştık. Beş senede bir bu toplantıları yapmak istiyorduk fakat araya giren Covid-19 pandemisi nedeniyle biraz gecikmeli olarak ikincisini biraz daha küçük ölçekli olarak yapıyoruz. Amacımız yıllardan beri sürmekte olan işçilerin tozlu akciğer hastalığı çilesinin nedenlerinin ortadan kaldırılması üzerine görüş alışverişinde bulunmak. Aslında devletin madenlerinde, devletin işletmesinde bulunduğu madenlerde iş sağlığı ve iş güvenliği koşullarına çok daha iyi uyulduğunu, sağlık eğitimlerinin, iş sağlığı, iş güvenliği eğitimlerinin çok daha düzenli olduğunu, altyapı sorunlarının daha iyi giderildiğini görürken, özel sektörün madenlerinde hâlâ işçilerin sağlığı pahasına, işçilerin canı pahasına maden çıkarma işlerinin sürdüğünü maalesef görüyoruz. Sadece Zonguldak’a özgü değil. Farklı bölgelerde de, örneğin daha yakında Erzurum’da bir toplantıdan geldik. Erzurum’da Oltu taşı çıkarılan bir ocakta göçük sonucu işçilerin ölümünü görüyoruz. İş sağlığı sorunları, özellikle göğüs hastalıkları yönünden tabii ki madencilerin toz hastalığı ama daha genel planda baktığımızda göçükler, grizu patlamaları, su basmaları, bunlar Türkiye’nin aslında olağan gündemi olarak karşımıza çıkıyor" dedi. TTK İş Sağlığı Güvenliği ve Eğitim Daire Başkanı Yaşar Uzunkavaklı Eren ise, havzadaki risklere dikkat çekti. Eren, "Ülkemizde taş kömürü yalnızca Zonguldak’ta bulunmakta. Rezervlerimiz dünya ile orantıladığımızda oldukça düşük. Ülkemizdeki elektrik üretiminde kurulu güç kaynaklarına baktığımız zaman kömürün yeri yüzde 19’larda, doğalgaz ve barajların yeri yüzde 20 gibi bir dağılım göstermekte. Havzada meslek hastalığı raporlarına göre 1970’li yıllar boyunca Kozlu bölgesinde galeri işlerinde delik delme yöntemi ağırlıklı olarak kuru delik delmeydi. Kuru delik delme sırasında ortaya çıkan ince kömür tozu, kömür işçisi akciğer hastalığı açısından birincil risk kaynağı olarak tanımlanır. Kuru delikten sulu delmeye geçiş, bir iyileştirmeden ziyade işçi sağlığı gereği olarak uygulanmıştır" ifadelerini kullandı. İki gün sürecek toplantıda pnömokonyozun bölgedeki güncel yükü, toz kontrol yöntemleri, koruyucu ekipman uygulamaları ve erken tanı programlarının güçlendirilmesine yönelik öneriler tartışılacak. Program kapsamında kömür madenlerinde saha incelemesi de yapılacak.
BEUN’da pizza workshop, undan hamura, hamurdan sanata lezzet yolculuğu
21 Kasım 2025 Cuma - 10:18 BEUN’da pizza workshop, undan hamura, hamurdan sanata lezzet yolculuğu Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN), gastronomi alanında farkındalık oluşturan bir etkinliğe daha ev sahipliği yaptı. Devrek Meslek Yüksekokulu Aşçılık Uygulama Mutfağında düzenlenen "Undan Hamura Pizzanın Serüveni-Pizza Workshop" programı, yoğun katılımla gerçekleştirildi. Etkinliğe; BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer ve eşi Seran Özölçer, Devrek Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. İhsan Kazkondu, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Workshop, Türkiye’nin seçkin pizza şeflerini BEUN’da bir araya getirdi. 2024 Türkiye Pizza Şampiyonası 1’incisi Ramazan Baca, 2024 Akrobasi Pizza Şampiyonası 1’incisi Ceyhun Filiz, Pizza Şefi İbrahim Satan ve Pizza Şefi Veli Gözel, öğrencilerle birlikte pizzanın ustalık gerektiren yolculuğunu paylaştı. Programın ilk gününde söyleşi gerçekleştirilirken ikinci günde öğrenci ve katılımcılar uygulamalı pizza yapma deneyimi kazanma fırsatı buldu. İki gün süren program hakkında değerlendirmelerde bulunan Rektör Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, gastronominin yalnızca bir mutfak faaliyeti değil; kökü kültüre, emeğe ve sanata dayanan bir bütün olduğunu vurgulayarak şu sözleri ifade etti: "Bugün burada yalnızca bir pizza yapmıyoruz; undan hamura, hamurdan sanata uzanan bir emeği deneyimleyerek kazanıyoruz. Gastronomi eğitimi, teorik bilgilerin ötesine geçmeli; uygulayarak, hissederek, üreterek gelişmeli. Öğrencilerimizin, alanlarında Türkiye şampiyonlukları bulunan değerli şeflerle aynı tezgâhta çalışması onlar için büyük bir fırsattır. Bu vesileyle bugün öğrencilerimiz yalnızca pizza yapmayı öğrenmediler. Aynı zamanda mutfak kültürünün en önemli yapı taşını meydana getiren sabrı, emeği ve deneyimi de elde ettiler. Kendilerini meslekî anlamda geliştirecek ve özgüvenlerini artıracak böylesine anlamlı uygulamalara çok değer veriyoruz. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi olarak her alanda olduğu gibi gastronomide de yenilikçi, nitelikli ve uygulamaya dayalı eğitimi desteklemeye devam edeceğiz. Bu düşüncelerle programda emeği geçen herkese teşekkür ediyor, kıymetli öğrencilerimize başarılar diliyorum." Usta şefler tarafından gerçekleştirilen uygulamalı eğitimde öğrenciler: Hamur yoğurmanın inceliklerini, pizza tabanının doğru açılma tekniklerini, doğru malzeme seçimi ve lezzet dengelerini ve profesyonel fırın kullanımını birebir deneyimleme fırsatı buldu. Şefler, ulusal şampiyonalara uzanan serüvenlerini anlatarak öğrencilerin mesleki vizyonuna katkı sağladı. Workshop boyunca mutfakta keyifli ve coşkulu anlar yaşandı. Gastronomi alanında öğrencilere pratik ve profesyonel deneyimler kazandıran program, hazırlanan pizzaların tadım etkinliğiyle sona erdi. Hem söyleşi hem de uygulamalı kısım, katılımcılar tarafından büyük beğeni topladı.
85 yaşındaki kadın dördüncü kattan belediye başkanının makam aracının üzerine düştü
20 Kasım 2025 Perşembe - 14:37 85 yaşındaki kadın dördüncü kattan belediye başkanının makam aracının üzerine düştü Zonguldak’ta 85 yaşındaki Fatime Küçükkaya, dördüncü kattaki evinin balkonundan Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’in makam aracı olarak kullandığı park halindeki otomobilin üzerine düştü. Hastanede hayatını kaybeden Küçükkaya’nın, gazeteci Aykut Küçükkaya’nın annesi olduğu ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre olay sabah saat 06.30 sıralarında Bahçelievler Mahallesi Işık Yönder Caddesi üzerindeki Akbal İnşaat Apartmanı’nda yaşandı. Gazeteci Aykut Küçükkaya’nın annesi ve Alzheimer hastası olduğu öğrenilen Fatime Küçükkaya, iddialara göre dengesini kaybederek aşağıya düştü. Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’in makam aracı olarak kullandığı park halindeki otomobilin üzerine düşen Küçükkaya, ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Atatürk Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Küçükkaya, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Arka camı ve bagajında hasar oluşan 06 EER 625 plakalı otomobil ise olay yeri inceleme ekiplerinin incelemesinin ardından tamir için kiralama şirketine geri gönderildi. Morga kaldırılan Fatime Küçükkaya’nın cenazesi yarın öğle namazını müteakiben Devrek ilçesine bağlı Çolakpehlivan Köyü’nde kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek.
Büyük Mütefekkir Diriliş Şairi Sezai Karakoç, BEUN’da anıldı
20 Kasım 2025 Perşembe - 11:01 Büyük Mütefekkir Diriliş Şairi Sezai Karakoç, BEUN’da anıldı Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde (BEUN), Diriliş Şairi Sezai Karakoç üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaban Sağlık’ın konuşmacı olduğu "Bir Medeniyet Mütefekkiri Olarak Sezai Karakoç" başlıklı konferans yoğun ilgi gördü. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Sezai Karakoç Kültür Merkezinde düzenlenen konferansa, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaban Sağlık konuşmacı olarak katıldı. Programa; BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in yanı sıra senato üyeleri, akademik ve idari personel, üniversite öğrencileri ile Zonguldak’ta bulunan çeşitli ortaöğretim kurumlarından gelen öğrenciler katılım gösterdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, Sezai Karakoç’un fikir ve sanat dünyasını yansıtan kısa film izlendi. Kısa film gösteriminin ardından açılış konuşmasını gerçekleştirmek üzere kürsüye gelen BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Türk düşünce ve edebiyat dünyasının müstesna isimlerinden Sezai Karakoç’u anmak ve anlamak üzere bir araya gelindiğini belirterek sözlerine başladı. Karakoç’un şiiri ve düşünceyi bir medeniyet tasavvuruyla ele alan, aşkı, irfanı ve dirilişi aynı potada eriten bir mütefekkir olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özölçer, "Bizler de üstadın izinde, Sezai Karakoç Kültür Merkezinde edebiyattan sanata, felsefeden iktisadi ve idari bilimlere uzanan birçok alanda önemli çalışmalara imza atmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı. Programa teşrif eden Prof. Dr. Şaban Sağlık’ın, Karakoç’un engin fikir dünyasını geniş kitlelere anlaşılır ve etkili bir dille aktaran kıymetli bir isim olduğunu belirterek kendisine teşekkür eden Prof. Dr. Özölçer, büyük mütefekkiri vefatının 4. yıl dönümünde saygı, rahmet ve minnetle andıklarını ifade ederek, programın gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerini sunup konuşmasını sonlandırdı. Konferansa davetli konuşmacı olarak katılan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şaban Sağlık, "Bir Medeniyet Mütefekkiri Olarak Sezai Karakoç" başlıklı sunumunda, Karakoç’un düşünce dünyasının Yahya Kemal’den Yunus Emre’ye, Mevlânâ’dan Hacı Bektaş Veli’ye, Necip Fazıl Kısakürek’ten Mehmet Âkif Ersoy’a kadar uzanan büyük irfan ve edebiyat geleneğinden beslendiğini ifade etti. Karakoç’un şiirlerinde, denemelerinde, gazete yazılarında ve felsefi metinlerinde diriliş düşüncesini bir medeniyet projesi hâline getirdiğini vurgulayan Sağlık, onun masal anlatıcılığı yönüyle de insanı hakikate ve umuda çağıran özgün bir üslup kurduğunu belirtti. Prof. Dr. Sağlık, ayrıca Sezai Karakoç’un aydın sezgisi ve sorumluluğu ile 1966 yılında yaptığı bir tespitte FETÖ’nün gerçek yüzünü ortaya koyduğunun altını çizdi. Karakoç’un Hatıralar’ında yer alan "Bir mahalle imamı olacak kişiyi siz bir şehrin imamı olarak ilan ederseniz, bu mübalağa fayda değil zarar getirir. Hatta bir mahalle imamı dahi olamayacak kişiyi, ümmetin imamı; ufak bir zümrenin şeyhi olamayacak kişiyi de kutup olarak ilan ederseniz hakikatleri ters yüz edersiniz" sözleriyle bu tehlikeyi yıllar önce, çok erken bir tarihte işaret ettiğini ifade etti. Sezai Karakoç’un eserleri üzerinden felsefe, edebiyat ve düşünce dünyasını derinlikli bir perspektifle ele alan Prof. Dr. Sağlık, konuşmasını programın düzenlenmesinde başta BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederek sonlandırdı. BEUN ev sahipliğinde gerçekleşen "Bir Medeniyet Mütefekkiri Olarak Sezai Karakoç" başlıklı konferans, Prof. Dr. Şaban Sağlık’a teşekkür belgesinin takdim edilmesi ve günün anısına çekilen hatıra fotoğrafıyla sona erdi.
Zonguldak’ta Öget Şen Kızılay Anaokulu açıldı
19 Kasım 2025 Çarşamba - 16:09 Zonguldak’ta Öget Şen Kızılay Anaokulu açıldı Zonguldak’ta hayırsever aile tarafından yaptırılan anaokulunun açılışında konuşan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, Türkiye’de nüfus yenileme hızının 1.5’a kadar düştüğüne dikkat çekti. Nüfus ve Aile Yılı kapsamında teşviklerle nüfus yenileme hızının 2.1’e çıkarılmasının planlandığını ifade eden Yıldırım, "Terörle mücadeleye ayrılan 2 trilyon doları insanımız için harcasaydık Türkiye üç kat büyüklüğe ulaşacaktı. Terörsüz Türkiye ile teröre verdiğimiz şehitler ve kayıplarımız İnşallah olmayacak" dedi. Karadeniz Ereğli ilçesinde hayırsever iş insanı Hakan Şen ve oğlu Yaman Şen’in, babaanneleri Öget Şen adına yaptırdığı Öget Şen Kızılay Anaokulu, düzenlenen törenle eğitim hayatına başladı. Türk Kızılayı’nın "81 İl 81 Anaokulu Projesi" kapsamında hayata geçirilen okulun açılışı, siyaset ve eğitim camiasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Açılış törenine, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı ve TBMM 27. Dönem Başkanı Binali Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım, Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, MEB Temel Eğitim Genel Müdürü Ebubekir Sıddık Savaşçı, Kızılay Genel Başkan Vekili Mustafa Sarılar, AK Parti Zonguldak Milletvekili Saffet Bozkurt, hayırseverler ve çok sayıda davetli katıldı. Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından halk oyunları gösterisi ve "81 İl 81 Anaokulu Projesi" tanıtım filmi ile başladı. Okulun yapılmasını sağlayan hayırseverlerden Yaman Şen eğitime yapılan yatırımın önemine vurgu yaparak, okulu babaannesi Öget Şen’in anısını yaşatmak için yaptırdıklarını dile getirdi. Kızılay Genel Başkan Vekili Mustafa Sarılar’ın konuşmasının ardından konuşan MEB Temel Eğitim Genel Müdürümüz Ebubekir Sıddık Savaşçı şöyle dedi: "Türkiye Yüzyılı’nın inşa edildiği bu kutlu yürüyüşte hayırda yarışan gönüllülerimiz ve iyilikte birleşen adımlarımız, geleceğimizi daha da güzelleştirmektedir. Çocuklarımızın yüzlerindeki mutluluğun, ülkemizin en büyük kazancı olduğunu ifade etmek istiyorum." Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye’de çok büyük eserler bırakıldığını ifade etti. Hacıbektaşoğlu, "Dava arkadaşı Başbakanımız bu eserlerin hepsinde Cumhurbaşkanımızın yanı başında emeği vardır katkısı vardır. Yıllarca yol arkadaşlığı yaptı. Her şey insanımız için. İnsan için yapılıyor. Ama yaptığımız her şeyde çocuklarımız için. Geleceğimiz için onların eğitimi için. Bu anaokulu tam da bu işin temeli için yapıldı" diye konuştu. "Dünya değişiyor, büyük bir belirsizlik hakim" Dünyada büyük bir belirsizliğin hakim olduğunu ifade eden Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, "Dünya değişiyor. Dünyada ve bölgemizden büyük bir belirsizlik hakim. Kriz olabilir, krizi yönetebilirsiniz. Ama belirsizliği yönetmek elinizde değil. Bu dönemlerde. Dayanışmayı kardeşliği daha da tahkim etmek mecburiyetindeyiz. Güçlü olmak yetmez, güçlü kalmak mecburiyetindeyiz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde güvenle istikrarlı, sadece ülkemizde değil, gönül coğrafyasında da sorumluluklarımızın olduğunu biliyoruz. Ve bunun için gece gündüz demeden çalışmaya üretmeye insanımızın. Mutluluğu için refahı için gayretimizi sürdürüyoruz" diye konuştu. Türkiye’nin de dahil olduğu Avrupa ve Balkanlar’da nüfusun artmadığını söyleyen Yıldırım, "Türkiye’nin de dahil olduğu. Özellikle Avrupa balkanlar, bu bölgede Nüfus artmıyor. Ne yazık ki, azalıyor bir zamanlar genç nüfusumuz da hep hep öğündük. Ama korkarım ki. Orta vadede bu avantajımız da ortadan kalkacak. Bugün nüfus yenileme oranımız 1.50’ye geriledi. 2.1 in altında olması demek nüfusun artmaması demektir. Hazırdan yemek demektir" şeklinde konuştu. "Mutlaka nüfusumuzu artırmamız lazım" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üç çocuk tavsiyesini de hatırlatan Binali Yıldırım şöyle dedi: "Onun için mutlaka ve mutlaka nüfusumuzu artırmamız lazım. Cumhurbaşkanlığımızın 3 çocuk ısrarının bir hamaset olmadığı bugün daha iyi anlaşılıyor. Hindistan, dünyanın kişi başına geliri en yüksek ülkesi değil, hatta en gerilerde yer alan bir ülkesi. Ama bugün. Refah seviyesi zenginlik sıralamasında Hindistan üçüncü sırada yer alıyor. Niye nüfustan dolayı. Çünkü nüfus sayısıyla yıllık kişi başına gelir çarpılıyor ve gayri safi hasıla yani milli gelir ortaya çıkıyor. O yüzden en büyük hazine insandır. İnsan kalitemizi ve insan sayımızı özetle, nüfusu artırmamız lazım. 2025’ten itibaren Cumhurbaşkanımız kabinesi gelecek 10 yılı 2035’e kadar. Nüfus ve aile yılı ilan etti. Bu yılda ne bu sürede, ne olacak? Bugünkü yenileme hızını 2.1’in üzerine çıkarmak bu nasıl olacak? Evlilikleri teşvikle olacak. Çocuk sahibi olmayı teşvikle olacak. Konut destek teşvikleriyle olacak anaokulu, kreş gibi okul öncesi tesisleri teşvikle olacak. Buradan muazzam bir bütçe planlanıyor ve İnşallah bu hayata geçerse 2035’te biz tekrar nüfusun yenileme hızı 2.1’in üzerine çıkmış olacağız. Evlilikler evlilik gerçeği gecikiyor gittikçe gecikiyor. Kadınlarda 28’e geldi, erkeklerde 30’a geldi o yaştan sonra evlilikte çok kolay olmuyor. O yüzden evliliği de teşvik eden evlilik yaşlarını en az 2 sene aşağı çekecek teşviklerde, bu program çerçevesinde planlanıyor." "Terörle mücadeleye ayrılan 2 trilyon doları insanımız için harcasaydık Türkiye 3 kat büyüklüğe ulaşacaktı" Terörsüz Türkiye yılında da kaynakları çok daha verimli kullanacaklarına vurgu yapan Binali Yıldırım terörle mücadeleye ilişkin gelinen süreci şöyle aktardı: "Teröre verdiğimiz şehitler ve kayıplarımız inşallah olmayacak. Bakın 2 trilyon dolar terörle mücadeleye kaynak aktardık. Eğer bu parayı ülke için harcasaydık, insanımız için harcasaydık bugünkü Türkiye üç kat büyüklüğe ulaşacaktı. Bugünkü Türkiye İtalya’nın düzeyine ulaşacaktı. Kim kazandı, hiç kimse kazanmadı. İnsanımızı kaybettik. Parasal kaynaklarımızı kaybettik. Zamanı kaybettik. Ama şimdi artık bunlar geride kaldı. Bundan sonra Türkiye, 86 milyon nüfusuyla sadece Anadolu topraklarında değil Balkanlarda, Kafkaslar’da, Orta Asya ve Orta Doğu’da bütün gönül coğrafyamızda insanlık için Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz." Konuşmaların ardından Binali Yıldırım tarafından hayırsever Yaman Şen’e eğitime katkılarından dolayı berat takdim etti. Berat takdimine, Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu ve Temel Eğitim Genel Müdürü Ebubekir Sıddık Savaşçı da eşlik etti. Dualarla kurdele kesildi, okulun açılışı yapıldı Hediye takdimlerinin ardından, yapılan dua ile anaokulunun açılış kurdelesi protokol üyeleri tarafından kesildi. Resmi açılışın ardından Başbakan Yıldırım, Vali Hacıbektaşoğlu ve Genel Müdür Savaşçı sınıfları ziyaret ederek öğrencilere hediyeler sundu. Binali Yıldırım, anaokulu öğrencileriyle birlikte sınıfta elişi etkinliği yaptı. Program, anaokulunun bahçesinde protokol üyeleri ve hayırseverlerin katılımıyla gerçekleştirilen fidan dikimi etkinliği ile son buldu.
Zonguldak’ta Öget Şen Kızılay Anaokulu açıldı
19 Kasım 2025 Çarşamba - 16:07 Zonguldak’ta Öget Şen Kızılay Anaokulu açıldı Zonguldak’ta hayırsever aile tarafından yaptırılan anaokulunun açılışında konuşan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, Türkiye’de nüfus yenileme hızının 1.5’a kadar düştüğüne dikkat çekti. Nüfus ve Aile Yılı kapsamında teşviklerle nüfus yenileme hızının 2.1’e çıkarılmasının planlandığını ifade eden Yıldırım, "Terörle mücadeleye ayrılan 2 trilyon doları insanımız için harcasaydık Türkiye üç kat büyüklüğe ulaşacaktı. Terörsüz Türkiye ile teröre verdiğimiz şehitler ve kayıplarımız inşallah olmayacak" dedi. Karadeniz Ereğli ilçesinde hayırsever iş insanı Hakan Şen ve oğlu Yaman Şen’in, babaanneleri Öget Şen adına yaptırdığı Öget Şen Kızılay Anaokulu, düzenlenen törenle eğitim hayatına başladı. Türk Kızılayı’nın "81 İl 81 Anaokulu Projesi" kapsamında hayata geçirilen okulun açılışı, siyaset ve eğitim camiasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Açılış törenine, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı ve TBMM 27. Dönem Başkanı Binali Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım, Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, MEB Temel Eğitim Genel Müdürü Ebubekir Sıddık Savaşçı, Kızılay Genel Başkan Vekili Mustafa Sarılar, AK Parti Zonguldak Milletvekili Saffet Bozkurt, hayırseverler ve çok sayıda davetli katıldı. Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından halk oyunları gösterisi ve "81 İl 81 Anaokulu Projesi" tanıtım filmi ile başladı. Okulun yapılmasını sağlayan hayırseverlerden Yaman Şen eğitime yapılan yatırımın önemine vurgu yaparak, okulu babaannesi Öget Şen’in anısını yaşatmak için yaptırdıklarını dile getirdi. Kızılay Genel Başkan Vekili Mustafa Sarılar’ın konuşmasının ardından konuşan MEB Temel Eğitim Genel Müdürümüz Ebubekir Sıddık Savaşçı şöyle dedi: "Türkiye Yüzyılı’nın inşa edildiği bu kutlu yürüyüşte hayırda yarışan gönüllülerimiz ve iyilikte birleşen adımlarımız, geleceğimizi daha da güzelleştirmektedir. Çocuklarımızın yüzlerindeki mutluluğun, ülkemizin en büyük kazancı olduğunu ifade etmek istiyorum." Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye’de çok büyük eserler bırakıldığını ifade etti. Hacıbektaşoğlu, "Dava arkadaşı Başbakanımız bu eserlerin hepsinde Cumhurbaşkanımızın yanı başında emeği vardır katkısı vardır. Yıllarca yol arkadaşlığı yaptı. Her şey insanımız için. İnsan için yapılıyor. Ama yaptığımız her şeyde çocuklarımız için. Geleceğimiz için onların eğitimi için. Bu anaokulu tam da bu işin temeli için yapıldı" diye konuştu. "Dünya değişiyor, büyük bir belirsizlik hakim" Dünyada büyük bir belirsizliğin hakim olduğunu ifade eden Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, "Dünya değişiyor. Dünyada ve bölgemizden büyük bir belirsizlik hakim. Kriz olabilir, krizi yönetebilirsiniz. Ama belirsizliği yönetmek elinizde değil. Bu dönemlerde. Dayanışmayı kardeşliği daha da tahkim etmek mecburiyetindeyiz. Güçlü olmak yetmez, güçlü kalmak mecburiyetindeyiz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde güvenle istikrarlı, sadece ülkemizde değil, gönül coğrafyasında da sorumluluklarımızın olduğunu biliyoruz. Ve bunun için gece gündüz demeden çalışmaya üretmeye insanımızın. Mutluluğu için refahı için gayretimizi sürdürüyoruz" diye konuştu. Türkiye’nin de dahil olduğu Avrupa ve Balkanlar’da nüfusun artmadığını söyleyen Yıldırım, "Türkiye’nin de dahil olduğu. Özellikle Avrupa balkanlar, bu bölgede Nüfus artmıyor. Ne yazık ki, azalıyor bir zamanlar genç nüfusumuz da hep hep öğündük. Ama korkarım ki. Orta vadede bu avantajımız da ortadan kalkacak. Bugün nüfus yenileme oranımız 1.50’ye geriledi. 2 nokta birin altında olması demek nüfusun artmaması demektir. Hazırdan yemek demektir" şeklinde konuştu. "Mutlaka nüfusumuzu artırmamız lazım" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üç çocuk tavsiyesini de hatırlatan Binali Yıldırım şöyle dedi: "Onun için mutlaka ve mutlaka nüfusumuzu artırmamız lazım. Cumhurbaşkanlığımızın 3 çocuk ısrarının bir hamaset olmadığı bugün daha iyi anlaşılıyor. Hindistan, dünyanın kişi başına geliri en yüksek ülkesi değil, hatta en gerilerde yer alan bir ülkesi. Ama bugün. Refah seviyesi zenginlik sıralamasında Hindistan üçüncü sırada yer alıyor. Niye nüfustan dolayı. Çünkü nüfus sayısıyla yıllık kişi başına gelir çarpılıyor ve gayri safi hasıla yani milli gelir ortaya çıkıyor. O yüzden en büyük hazine insandır. İnsan kalitemizi ve insan sayımızı özetle, nüfusu artırmamız lazım. 2025’ten itibaren Cumhurbaşkanımız kabinesi gelecek 10 yılı 2035’e kadar. Nüfus ve aile yılı ilan etti. Bu yılda ne bu sürede, ne olacak? Bugünkü yenileme hızını 2.1’in üzerine çıkarmak bu nasıl olacak? Evlilikleri teşvikli olacak. Çocuk sahibi olmayı teşvikle olacak. Konut destek teşvikleriyle olacak anaokulu, kreş gibi okul öncesi tesisleri teşvikle olacak. Buradan muazzam bir bütçe planlanıyor ve inşallah bu hayata geçerse 2035’te biz tekrar nüfusun yenileme hızı 2.1’in üzerine çıkmış olacağız. Evlilikler evlilik gerçeği gecikiyor gittikçe gecikiyor. Kadınlarda 28’e geldi, erkeklerde 30’a geldi o yaştan sonra evlilikte çok kolay olmuyor. O yüzden evliliği de teşvik eden evlilik yaşlarını en az 2 sene aşağı çekecek teşviklerde, bu program çerçevesinde planlanıyor." "Terörle mücadeleye ayrılan 2 trilyon doları insanımız için harcasaydık Türkiye 3 kat büyüklüğe ulaşacaktı" Terörsüz Türkiye yılında da kaynakları çok daha verimli kullanacaklarına vurgu yapan Binali Yıldırım terörle mücadeleye ilişkin gelinen süreci şöyle aktardı: "Teröre verdiğimiz şehitler ve kayıplarımız inşallah olmayacak. Bakın 2 trilyon dolar terörle mücadeleye kaynak aktardık. Eğer bu parayı ülke için harcasaydık, insanımız için harcasaydık bugünkü Türkiye üç kat büyüklüğe ulaşacaktı. Bugünkü Türkiye İtalya’nın düzeyine ulaşacaktı. Kim kazandı, hiç kimse kazanmadı. İnsanımızı kaybettik. Parasal kaynaklarımızı kaybettik. Zamanı kaybettik. Ama şimdi artık bunlar geride kaldı. Bundan sonra Türkiye, 86 milyon nüfusuyla sadece Anadolu topraklarında değil Balkanlarda, Kafkaslar’da, Orta Asya ve Orta Doğu’da bütün gönül coğrafyamızda insanlık için Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz." Konuşmaların ardından Binali Yıldırım tarafından hayırsever Yaman Şen’e eğitime katkılarından dolayı berat takdim etti. Berat takdimine, Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu ve Temel Eğitim Genel Müdürü Ebubekir Sıddık Savaşçı da eşlik etti. Dualarla kurdele kesildi, okulun açılışı yapıldı Hediye takdimlerinin ardından, yapılan dua ile anaokulunun açılış kurdelesi protokol üyeleri tarafından kesildi. Resmi açılışın ardından Başbakan Yıldırım, Vali Hacıbektaşoğlu ve Genel Müdür Savaşçı sınıfları ziyaret ederek öğrencilere hediyeler sundu. Binali Yıldırım, anaokulu öğrencileriyle birlikte sınıfta elişi etkinliği yaptı. Program, anaokulunun bahçesinde protokol üyeleri ve hayırseverlerin katılımıyla gerçekleştirilen fidan dikimi etkinliği ile son buldu.