Yerel Haberler
Adana
Ailesini katleden sanık cinayetleri kabul etmedi 08 Aralık 2025 Pazartesi - 16:26:58 Adana’da evde uyuyan annesi, babası ve anneannesini tabancayla öldürdüğü için 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen tutuklu sanığın yargılanmasına başlandı. Sanık cinayetleri işlemediğini öne sürdü. Olay, 22 Ekim 2024’te Sarıçam ilçesi Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde meydana gelmişti. Annesi Minteha (61) ve babası İlyaz Aydın (53) ile anneannesi Ülfet Köse’yi (80) evlerinde uyudukları sırada tabancayla öldüren S.A. tutuklanmıştı. Sanık hakkında "kadın ve üst soya karşı kasten öldürme" suçundan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı. Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, tutuklu sanık S.A. (27) ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının da avukatının yer aldığı müdafiler katıldı. Sanık savunmasında, cinayetleri kendisinin işlemediğini öne sürdü. Olay gecesi silah seslerine uyandığını iddia eden sanık, "Silah seslerini duyunca hemen acil sağlık ekipleri ve polisi aramaya çalıştım ama meşguldü. Sonradan tekrar aradım. Tabancam yan taraftaki yatak odasındaydı. Eylemi gerçekleştiren kişilerin gittiğini anlayınca maktullerin olduğu odaya gittim, yerde yatıyorlardı. Annem, babam ve anneannemi öldürmedim. 9 yıl önce bacağım kırılmıştı. Gittiğim hastanede bacağıma dinleme cihazı takıldı. Bir süre sonra bu cihazdan kulağıma ’ölürsen şehit olursun’ yönünde sesler gelmeye başladı" dedi. Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, zanlının mevcut tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, sanığın akıl hastalığı ve cezai ehliyet bakımından değerlendirilmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu’na sevk edilmesine ve tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.
Ailesini katleden sanık cinayetleri kabul etmedi
08 Aralık 2025 Pazartesi - 16:26 Ailesini katleden sanık cinayetleri kabul etmedi Adana’da evde uyuyan annesi, babası ve anneannesini tabancayla öldürdüğü için 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen tutuklu sanığın yargılanmasına başlandı. Sanık cinayetleri işlemediğini öne sürdü. Olay, 22 Ekim 2024’te Sarıçam ilçesi Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde meydana gelmişti. Annesi Minteha (61) ve babası İlyaz Aydın (53) ile anneannesi Ülfet Köse’yi (80) evlerinde uyudukları sırada tabancayla öldüren S.A. tutuklanmıştı. Sanık hakkında "kadın ve üst soya karşı kasten öldürme" suçundan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı. Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, tutuklu sanık S.A. (27) ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının da avukatının yer aldığı müdafiler katıldı. Sanık savunmasında, cinayetleri kendisinin işlemediğini öne sürdü. Olay gecesi silah seslerine uyandığını iddia eden sanık, "Silah seslerini duyunca hemen acil sağlık ekipleri ve polisi aramaya çalıştım ama meşguldü. Sonradan tekrar aradım. Tabancam yan taraftaki yatak odasındaydı. Eylemi gerçekleştiren kişilerin gittiğini anlayınca maktullerin olduğu odaya gittim, yerde yatıyorlardı. Annem, babam ve anneannemi öldürmedim. 9 yıl önce bacağım kırılmıştı. Gittiğim hastanede bacağıma dinleme cihazı takıldı. Bir süre sonra bu cihazdan kulağıma ’ölürsen şehit olursun’ yönünde sesler gelmeye başladı" dedi. Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, zanlının mevcut tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, sanığın akıl hastalığı ve cezai ehliyet bakımından değerlendirilmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu’na sevk edilmesine ve tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.
Başkan Demirçalı, "2 bin 500 metrekarelik parkımız herkes için düşünülmüş bir proje"
08 Aralık 2025 Pazartesi - 10:35 Başkan Demirçalı, "2 bin 500 metrekarelik parkımız herkes için düşünülmüş bir proje" Adana Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, hizmete açtıkları Özgür Mahalle Parkı’nda incelemelerde bulunurken," 2 bin 500 metrekarelik parkımız herkes için düşünülmüş bir proje" dedi. Yüreğir Belediyesi, ilçe sakinlerinin yaşam kalitesini yükseltmek ve mahallelere yeni sosyal alanlar kazandırmak amacıyla yürüttüğü çalışmalar kapsamında Özgür Mahalle Parkını hizmete sundu. Toplam 2 bin 500 metrekare alan üzerine kurulan park, modern yapısıyla bölgeye yeni bir nefes alanı kazandırdı. Park içerisinde çocuk oyun alanları, yürüyüş yolları, dinlenme alanları ve spor alanları bulunuyor. Her yaştan vatandaşın güvenle ve keyifle kullanabileceği şekilde tasarlanan park, mahalle sakinlerinin günlük yaşamında önemli bir buluşma noktası olacak. Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, parkta incelemelerde bulunarak vatandaşlarla sohbet etti. Başkan Demirçalı, yeni parkın Özgür Mahallesine hayırlı olmasını dileyerek şunları ifade etti: "Yüreğir’in her mahallesine kaliteli, güvenli ve kullanılabilir sosyal alanlar kazandırmak için çalışıyoruz. 2 bin 500 metrekarelik Özgür Mahallesi parkımız, çocuklarımızdan spor yapmak isteyen gençlerimize, yürüyüş yapmak veya dinlenmek isteyen vatandaşlarımıza kadar herkes için düşünülmüş bir proje. İlçemize hayırlı olsun." Başkan Demirçalı, ilçeye değer katacak projelerin yeni yılda da artarak devam edeceğini söyledi.
Türkiye’nin ’2053 Karbon Nötr’ hedefinde hidrojen teknolojileri öne çıkıyor
08 Aralık 2025 Pazartesi - 09:42 Türkiye’nin ’2053 Karbon Nötr’ hedefinde hidrojen teknolojileri öne çıkıyor Türkiye’de enerji dönüşümünün en kritik başlıklarından biri olan hidrojen teknolojileri, sanayiden ulaşıma kadar pek çok alanda karbon salınımını azaltacak bir çözüm olarak öne çıkmaya başladı. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ) Sürdürülebilir Kampüs Koordinatörü Doç. Dr. Tuğçe Demirdelen, "Türkiye, 2053 karbon nötr hedefine giderken hidrojeni kilit noktalarından birine koydu. Hidrojeni belki de doğal gaza eşdeğer, alternatif kaynak olarak görmek istiyorlar. Japonya şu anda çok ön planda, ülkemizin de geç kalmaması ve rekabetçi yol alması açısından hızlıca yol alması gerekiyor" dedi. Çevre dostu yapısı ve yüksek verim potansiyeli sayesinde "geleceğin yakıtı" olarak nitelendirilen hidrojen, hem kamu hem özel sektörde yürütülen Ar-Ge çalışmalarıyla hızla yaygınlaşıyor. Son yıllarda yapılan yatırımlarla birlikte hidrojen üretimi, depolanması ve taşınmasına yönelik teknolojilerde önemli ilerlemeler kaydedildi. Özellikle yeşil hidrojen üretimi, yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu sayesinde sürdürülebilir bir enerji modeli sunuyor. Ulaşım sektöründe hidrojenle çalışan araç projeleri test aşamasına gelirken, ağır sanayide karbon ayak izini düşürmeye yönelik pilot uygulamalar da devreye alındı. Japonya’nın ön planda olduğu projelerde uzmanlar, Türkiye’nin coğrafi konumu ve yenilenebilir enerji potansiyeli sayesinde hidrojen ekonomisinde bölgesel bir merkez olabileceğini belirtiyor. Kamu kurumları, üniversiteler ve özel sektör iş birliğinde yürütülen projeler, önümüzdeki yıllarda enerji arz güvenliğini artırmayı ve dışa bağımlılığı azaltmayı hedefliyor. "En büyük strateji hidrojen teknolojilerinin gerçekleştirilmesiyle ilgili" Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ) Sürdürülebilir Kampüs Koordinatörü Doç. Dr. Tuğçe Demirdelen, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Demirdelen, "Dünyada gerek otomotiv sektörü, gerek enerji sektörü hidrojeni kullanma amacında. 2053 karbon nötr hedefimiz doğrultusunda hidrojeni ana kaynak olarak gözlemlemekteyiz. Özellikle Japonya’da otomotiv sektöründe araçların elektrikten daha çok hidrojene döneceği, hidrojenin de yeşil hidrojen ile adlandırdığımız su ve benzeri kaynaklardan elde edilen hidrojen olarak gözlemlenmekte. Dünya hidrojene giderken en büyük strateji hidrojen teknolojilerinin gerçekleştirilmesiyle ilgili. En büyük kaynaklarımız elektrolizörler, depolamalar ve yakma teknolojileri olarak ortaya çıkmaktadır" ifadelerini kullandı. "Karbon yoğunluklu sektörlerde de kullanılabilecek" Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanma açısından yüksek kapasiteye sahip olduğuna değinen Doç. Dr. Demirdelen, şunları kaydetti: "Biz ülke olarak yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanma açısından yüksek kapasiteye sahip bir ülkeyiz. Güneş, rüzgar ve benzeri kaynakları hidrojene ayrıştırmada kullanacağımızı görüyoruz. Su kaynakları açısından şu anda fakirleşmeye doğru gitsek de normalde kaliteli su kaynaklarına sahip olduğumuz için hidrojenin su ile elektrolizörlerden çıkacak hidrojen de bir diğer özelliğimiz olacak. Aynı zamanda ülkemizde elektrolizörler ile ilgili çalışmalar yapılmakta. Eğer elektrolizörler ile alakalı çalışmayı iyi aşamada gerçekleştirirsek demir-çelik gibi karbon yoğunluklu sektörlerde bunu kullanabileceğimizi düşünüyorum." "Hidrojenin kullanılması karbon açısından daha verimli" Türkiye’nin 2053 karbon nötr hedefi doğrultusunda hidrojeni kilit noktaya koyduğunu belirten Doç. Dr. Demirdelen, "Türkiye, 2053 karbon nötr hedefine giderken hidrojeni kilit noktalarından birine koydu. Hidrojen teknolojisi maliyet de gerektiriyor. Bunu yaparken ilk başta elektrolizör teknolojisiyle başlandı. Daha sonra teknolojiyi geliştirerek çimento, demir-çelik ve tekstilin belirli sektörlerinde deneme aşamalarında. Bunları doğal gaza belki eşdeğer, alternatif kaynak olarak görmek istiyorlar. Karbon nötr yolunda doğal gaz da yüksek karbon emisyonu yayan bir kaynak. Hidrojenin kullanılması karbon açısından daha verimli. Elektrikli araçlara geçtik, kendi yerli milli araçlarımızı yapıyoruz. Elektriğin de şebekesel bir sınırı var. Batarya ömrü, geri dönüşümü ile alakalı sorunlar olabilir. Burada da hidrojen yakıtlı taşımacılık sisteminin devreye gireceğini düşünmekteyiz. Hidrojen teknolojisini biraz daha ön plana çıkartmalıyız. Hidrojen teknolojileri şu anda birçok ülkede ciddi bir çalışma halinde. Japonya şu anda çok ön planda. Almanya’da çalışmalar sürüyor. Ülkemizin de geç kalmaması ve rekabetçi yol alması açısından hızlıca yol alması gerekiyor" ifadelerini kullandı.