Yerel Haberler
Balıkesir
Girişimcilik ekosisteminde yeni başarı hikâyeleri yazıldı
08 Kasım 2025 Cumartesi - 15:36 Girişimcilik ekosisteminde yeni başarı hikâyeleri yazıldı Balıkesir Teknokent tarafından yürütülen BaunTECH Start Erken Aşama Hızlandırma Programı, üç günlük yoğun eğitim ve mentorluk sürecinin ardından Balıkesir Üniversitesi Malazgirt Salonu’nda düzenlenen Demo Day ve Ödül Töreni ile tamamlandı. Etkinliğe Yoğun protokol ve iş dünyası katılımı, Balıkesir’de gelişen girişimcilik ekosistemine duyulan güveni bir kez daha ortaya koydu. Vali Ustaoğlu: "Girişimcilik, Balıkesir’in kalkınma dinamosudur" Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, teknoloji tabanlı girişimciliğin bölgesel kalkınmadaki stratejik önemine dikkat çekti. "Üniversitelerimizin ve teknokentlerimizin ürettiği bilgi, gençlerin girişimci ruhuyla birleştiğinde yerli ve millî üretim gücümüz artıyor. Balıkesir Teknokent bu anlamda şehrimizin yenilikçi yüzünü temsil ediyor" dedi. Rektör Prof. Dr. Oğurlu: "BaunTECH Start, üniversitemizin girişimcilik vizyonunun somut göstergesidir" Balıkesir Üniversitesi Rektörü ve Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yücel Oğurlu, Balıkesir Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin son dönemde kaydettiği hızlı ivmeden ve bölgesel girişimcilik ekosistemine yaptığı katkıdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Oğurlu, üniversitenin girişimcilik ekosistemine verdiği desteğin her geçen gün arttığını belirterek, üniversite-sanayi iş birliğini güçlendirmek, öğrencilerin yenilikçi fikirlerini ticarileştirebilmeleri için uygun ortam sağlamak ve Teknokent’in gelişimini ulusal düzeye taşımak yönündeki çalışmaların kararlılıkla sürdüğünü ifade etti. "BaunTECH Start, Balıkesir Üniversitesi’nin girişimcilik vizyonunu somutlaştıran önemli bir adımdır. Üniversitemiz hem bilgi üretmeye hem de bu bilgiyi ekonomik değere dönüştürmeye devam edecektir" dedi. Rektör Oğurlu, konuşmasının sonunda sahnesine çıkacak tüm girişimci öğrenci ekiplerine başarılar diledi. Burcu Aydemir: "BaunTECH Start’ı geleneksel hale getirerek güçlü bir marka haline getirmek istiyoruz" Balıkesir Teknokent Genel Müdürü Burcu Aydemir, programın üç gün süren yoğun ve verimli içeriğiyle girişimcilere büyük bir öğrenme deneyimi sunduğunu belirtti. "BaunTECH Start’ı bundan sonra geleneksel hale getirerek, her yıl daha da büyütmeyi, iş birliklerimizi artırarak güçlü bir marka haline getirmeyi hedefliyoruz," dedi. Aydemir ayrıca Balıkesir Teknokent’in ulaştığı noktayı, vizyonunu ve büyüyen ekosistemini anlatarak; programa katkı ve destek veren kurum ve kuruluşlara teşekkür etti. Panel: "Yerelden Küresele - Girişim ve Yatırım Ekosisteminin Geleceği" Moderatörlüğünü Nizamettin Sami Harputlu (StartupCentrum Kurucu Ortağı)’nın yaptığı panelde; Rahmi Kula (Balıkesir Ticaret Odası Başkanı, Kredi Garanti Fonu Yönetim Kurulu Üyesi), Sami Serdar (Uluslararası Kuluçka Merkezi Müdürü), Dr. İbrahim Elbaşı (H2O Investment Kurucu Ortağı) ve Dr. Abdurrahman Kılıç (Avalon Ventures Kurucu Ortağı) konuşmacı olarak yer aldı. Balıkesir’de teknoloji tabanlı girişimlerin güçlendirilmesi, yatırımcı ağı kurulmasına yönelik adımlar, bölgesel fırsatlar, uluslararasılaşma stratejileri ve finansmana erişim yolları ele alındı. Demo Day kazananları ve ödüller Jüri değerlendirmesi sonucu dereceye giren takımlar şunlar oldu: "1. Yerinde Yıka, 2.Vibratürk ve 3.CyberSociety". Dereceye giren ekiplere Balıkesir Teknokent’te 1 yıl ücretsiz ofis desteği ve şirketleşme sürecinde finansal destek sağlanacak. Ayrıca ekipler, 18 Kasım’da Kocaeli’de düzenlenecek G3 Forum Girişimcilik Zirvesi’ne katılım hakkı kazandı. Etkinliğe; Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Balıkesir Üniversitesi Rektörü ve Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yücel Oğurlu, AK Parti İl Başkanı Mehmet Aydemir, Balıkesir Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Fatih Satıl ve Prof. Dr. Cevdet Avcıkurt, Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Rahmi Kula, Balıkesir Ticaret Odası Meclis Başkanı Okan Telaşeli, Edremit, Burhaniye ve Ayvalık Ticaret Odası Başkanları, BAGİAD, TOBB Genç Girişimciler Kurulu, BAİKAD, TEV, STK temsilcileri, kurum müdürleri, akademisyenler, girişimciler ve öğrenciler katıldı.
Balıkesir’de makineli hasat zeytinde verimi artırıyor
08 Kasım 2025 Cumartesi - 13:30 Balıkesir’de makineli hasat zeytinde verimi artırıyor Türkiye’nin önemli zeytin üretim merkezlerinden Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde zeytin hasadı başlarken, hasatta makine kullanımı da arttı. Makineler hasadı kolaylaştırırken, ağaçlara zarar vermediği için de verimi artırdığı kaydedildi. Burhaniye de zeytinliklerde hasat başlarken, pek çok üreticide hasatta makine kullanımına başladı. Makineler, hasatta büyük kolaylık sağlarken, genç dalları kırmadığı içinde verimin artmasına neden oluyor. Üretici Lütfü Mert de, Ziya Uysal, Gülten Semiz ve Birgül Güllü’den oluşan ekibi ile zeytin hasadı yapıyor. Eskiden sırıkla yapılan hasat, büyük oranda makineye dönerken, dalları kırmayan makinelerin gelecek yılın verimine de olumlu etki yaptığı kaydedildi. Makineleri daha çok erkekler kullanırken, kadınlarda makine kullanmaya başladı. Makine ile hasat yaptıklarını kaydeden Lütfü Mert, "Zeytincilikte hepten makine sistemine geçilmesini isterim. Biz bunlarla rahat ediyoruz. Bütün çiftçilerin makineli sisteme geçmesi lazım. Makineler ağaçlara da zarar vermiyor" dedi. Emekli Ziya Uysal da, "Genç yaşta emekli oldum. Şimdi zeytin hasadında çalışıyoruz. Makineleri kullanıyoruz. Makineler işimizi gayet kolaylaştırıyor. Daha güzel. Ağaçlara zarar vermiyor. Keşke makineler daha çok kullanılsa. Ağaçlara zarar vermediği içinde seneye daha iyi zeytin oluyor" dedi. Kadın işçi Birgül Güllü ise, "Biz normalde zeytinciyiz zaten. Çoktandır yapıyoruz bu işi. Bir iki senedir makineler çıktı. Şimdi makinelerle yapıyoruz bu işi. Güzel yani. Makineler çıktı, işimiz kolaylaştı" dedi.
Gönen Çayı’nda ekolojik çöküş: Bilim insanlarından acil eylem çağrısı
07 Kasım 2025 Cuma - 20:06 Gönen Çayı’nda ekolojik çöküş: Bilim insanlarından acil eylem çağrısı Balıkesir’in Gönen ilçesinden geçerek Marmara Denizi’ne dökülen Gönen Çayı’nda yapılan incelemeler, kirliliğin kritik seviyelere ulaştığını ortaya koydu. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Mustafa Sarı ve Doç. Dr. Uğur Karadurmuş’un 24 Ekim 2025 tarihinde gerçekleştirdiği su kalitesi ölçümlerinde, deltadan Gönen Regülatörü’ne kadar 11 farklı noktada alınan numunelerde suyun ekolojik açıdan çökmeye başladığı tespit edildi. Araştırmada, Gönen OSB’den gelen atıkların çaya karıştığı kesimlerde çözünmüş oksijen oranının 0,11 ila 0,17 mg/L seviyelerine kadar düştüğü, bu durumun sucul yaşamın sürdürülemeyeceğini gösterdiği bildirildi. Çayın bazı bölümlerinde pH, amonyum, tuzluluk ve iletkenlik değerlerinin yüksek çıkması, endüstriyel kirlilik yükünün boyutunu gözler önüne serdi. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, yaptığı açıklamada Gönen Çayı’nın artık doğal bir su kaynağı olmaktan çıktığını belirterek, "Şu anda Gönen Çayı’nın denize karıştığı yerin çok yakınındayız. Yani Gönen sulakalanının girişi sayılacak bir noktadayız. Misakçı Köprüsü’ndeyiz. Hemen yanımda çağıl çağıl akan Gönen Çayı’nın sesini duyuyorsunuz. Ama buradan akan su değil. Buradan şu anda atık akıyor. Üzgünüm. Buradan başlamak üzere 55 kilometre boyunca belli noktalarda Gönönçay’ın kirlilik durumunu ölçmek için bir çalışma yaptık. Burada yaptığımız ölçümde çözülmüş oksijen 0.1. Tekrar ediyorum. Burada yaptığımız ölçümde çözülmüş oksijen 0.1. Burada oksijen yok. Biraz yukarıda Tahirova Regülatörü var. Orada da oksijen yok. Nereye kadar? 16 kilometre sonra bir atık kanalı var. Ne demek atık kanalı? Gönen OSB’den gelen atıklar bir dere yatağını kullanarak Gönen Çayı’yla birleşiyor. Gönen Çayı’yla birleştiği noktadan itibaren Bostancı köyü yakınlarında artık oksijen sıfır seviyesine düşmüş oluyor. 16 kilometre boyunca yani Bostancı köyü yakınlarından Misakçı Köprüsü’ne kadar Bu çayda hiçbir canlı yaşayamıyor. Oksijen olmadan hiçbir canlı yaşayamaz zaten. Lakin bu çay böyle değildi. Bu çay doğal olarak böyle değildi. Burası yılan balıklarının, ak balıkların, tirsi balıklarının göç rotasıydı. 20’ye yakın balık türü yaşıyordu burada. Sadece 30 yıl öncesine kadar. Peki ne oldu? Sanayi kuruldu, yoğun tarımsal faaliyetler başladı. Evsel atıklarımızı hiç arıtmadan çaya boca etmeye başladık. Ve sonuç işte burada gördüğünüz manzara. Sadece 50 km yukarıda, Gönen Regülatörü’nün hemen çıkışında ölçtüğümüz zaman çözülmüş oksijen miktarı 11.7 mgL. Birinci sınıf su demek bu. İçilebilir su demek çözülmüş oksijen bakımındadır. Devam edip geldiğimizde dönen kent merkezinin girişinde 5.6’ya düşüyor. Yarı yarıya düşüyor. Ne oldu orada? Orada hayvan çiftlikleri var. Büyükbaş çiftlikleri, kanatlı çiftlikleri var. Onların atıklarını salıyoruz çaya. Küçüklü, büyüklü endüstriyel kuruluşlar var. Onların atıkları giriyor. Gönen’in çıkışında 4.8’e düşüyor. Sonra geldik, atık kanalına kadar 4’e yakın seyrediyor çözülmüş oksijen miktarı. Gönen OSB’den katılan atıklar çayla birleştiği andan itibaren Oksijen miktarı sıfıra düşüyor. 0.1, 0.14, 0.17 gibi rakamlara düşüyor. Çözüm, bunun için profesör olmaya, bunun için uzman olmaya gerek yok. Şuradaki kokuyu, şuradaki rengi ortadan kaldırmanın yolu çok basit. Bunu bu hale getiren neyse durduracağız. Gönen OSB’nin atıkları buraya karışmayacak. Evsel atıklar köylerden, mahallelerden, gönen kent merkezinden karışmayacak. Hayvan çiftliklerinden buralara atıkları vermeyeceğiz. Sonuç? Bir müddet sonra bu çay temiz akmaya başlayacak. İşte o zaman Marmara Denizi’nde müsilajsız günler gelmeye başlayacak. Bakın şu anda su krizi yaşıyoruz. Şehirlerimizde su kesintileri başladı. Neden? Barajlarda su kalmadı. Su kıtlığı yaşıyoruz. Yeniden her yerde su tasarrufuna yönelik şeyler görmeye başladık. İlanlar, duyurular, panolar görmeye başladık. Bunlar güzel. Fakat elimizdeki suya nasıl bakıyoruz? Su, su güvenliği, ülke güvenliği, ulusal güvenlikle eş değer. Su kirliliği sorunu sadece balıklarla ilgili değil, tarımla ilgili değil, insan sağlığıyla ilgili değil, ulusal güvenlikle ilgili. Elimizdeki suyu bu hale getiriyoruz, kirletiyoruz. Sonra kuraklık var, suyumuz kalmadı diye ağlıyoruz. Hangisi doğru? Bu suyu kirletmemek mi yoksa suyumuz kalmadı diye ağlamak mı doğru? Acilen yapmamız gerekenler derhal bu çayı bu hale getiren atıkları durdurmalıyız ve tüm tarafların bir araya geldiği toplantılarla Gönen Çayı acil eylem planı yapmamız lazım. Gönen Çayı’nı kurtarmak için. Aksi takdirde bu çay gibi Marmara Denizi’nin çevresindeki bütün akarsulardan Marmara Denizi’ne bu atıklar karışmaya devam ettiği sürece müsilajsız günler gelmeyecek. Müsilaj tekrar tekrar gelecek. Balıklarımızı birer birer kaybedeceğiz. Şurada hemen yüzlerce kuş türünün barındığı Gönen sulakalan deltasını kaybedeceğiz. Acilen harekete geçmemiz gerekiyor. Gönen Çayı temiz atmalı. Gönen Çayı böyle değildi, tekrar ediyorum. Gönen Çayı’nın bu doğal hali değil, bunu bu hale biz getirdik. Acilen eski haline döndürmemiz lazım" dedi. Bilim insanları, Gönen Çayı’ndaki kirliliğin yalnızca yerel bir çevre sorunu olmadığını, Marmara Denizi’nin ekolojik dengesini ve bölgedeki tarımsal üretimi de tehdit ettiğini vurguladı. Sarı, Gönen OSB atıklarının yanı sıra evsel, tarımsal ve hayvansal atıkların da çaya karıştığını, bu durumun suyun sulama için dahi kullanılamaz hale geldiğini ifade etti. Açıklamada, Gönen Çayı’nın hâlâ toparlanma kapasitesine sahip olduğu ancak acil önlemler alınmaması halinde geri dönüşün imkânsız hale geleceği uyarısında bulunuldu. Prof. Dr. Sarı, "Bu çay kirli doğmadı, kirletildi. Ancak doğru adımlar atılırsa yeniden temiz akabilir. Gönen Çayı’nı kurtarmak, Marmara Denizi’ni ve geleceğimizi korumak demektir" diye konuştu.
Coğrafi işaretli Kazak fasulyesinde ilk hasat festivali yapıldı
07 Kasım 2025 Cuma - 17:02 Coğrafi işaretli Kazak fasulyesinde ilk hasat festivali yapıldı Manyas Kültür ve Turizm Derneği’ nin düzenlediği 1. Kazak fasulyesi hasat festivali kırsal Kocagöl Mahallesi’nde gerçekleştirildi. 1700’lü yıllarda Çarlık Rusyası’nda kendilerine zulmedilen Kazaklar Türkiye’ye göçerek kırsal Kocagöl (Kazaklar) Mahallesi’ne yerleşmişler. Yanlarında getirdikleri fasulye tohumlarını Manyas Gölü etrafında ekerek yetiştiren Kazaklar 1962 yılında ana vatanlarına geri dönerken, Kazak fasulyesini ise miras bıraktılar. Geçtiğimiz yıllarda coğrafi tescil alan Manyas Kazak fasulyesi için Manyaslılar Kültür ve Turizm Derneği’nce bu yıl ilk kez Kazak fasulyesi hasat festivali gerçekleştirildi. Festival kapsamında sembolik olarak fasulye hasadı yapıldı, mahalledeki kadınlar tarafından fasulyeler ayıklandı, çöpleri alındı. Festivalde bir konuşma yapan Manyaslılar Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Fevzi Karakaş, Kazak fasulyesine coğrafi işaret süreci ve ürünün özelliklerini anlatırken, Belediye Başkanı Ahmet Duru Kazak fasulyesinin tarihçesini anlattı. Balıkesir İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Hüseyin Düzgün ise Balıkesir’in Türkiye’yi doyuran il olduğunu ve dünyayı doyurmaya aday olduğunu söylerken, 2024 üretimi için Balıkesir’deki çiftçilerin almış oldukları desteğin 6 milyar lira olduğunu belirtti. Türkiye’de örnek, bölgede de lider olacak pozisyona gelmek için çalışacaklarını söyleyen Düzgün, Balıkesir il genelinde 6 bin dekar fasulye ekiminin yapıldığını vurguladı. Manyas Kaymakamı Mustafa Salih Bayram ise konuşmasında, "Çiftçilerimizle, teyzelerimizle konuştuk, bu ürünümüzü Türkiye’ye tanıtmamız lazım, coğrafi işaret alma konusunda biraz geç kalmışız. Bunu basınımızla birlikte inşallah geniş kitlelere tanıtırız" dedi. Daha sonra konuklara ve mahalle halkına güveçte Kazak fasulyesi ve pirinç pilavı ikramı yapıldı. Festivale Gönen Belediye Başkanı İbrahim Palaz, Balıkesir Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Çetin, ilçe protokolü ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Ahmet Akın’dan Sındırgı’ya moral ziyareti
07 Kasım 2025 Cuma - 13:10 Ahmet Akın’dan Sındırgı’ya moral ziyareti Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, 10 Ağustos ve 27 Ekim’de yaşanan depremlerin ardından yaralarını sarmaya çalışan Sındırgı halkını yalnız bırakmıyor. Depremin ilk anından bu yana sahadan ayrılmayan Akın, ilçedeki temaslarını sürdürdü. "Sındırgı benim için sadece bir ilçe değil, bir aile" Sındırgı’da esnaf ve vatandaşlarla bir araya gelen Başkan Ahın, sıcak sohbetlerle moral verdi. "Sındırgı benim için sadece bir ilçe değil, bir aile. Yaraları birlikte saracağız" diyen Akın’a, Sındırgı Belediye Başkanı da eşlik etti. Vatandaşların taleplerini dinleyen ikili, ilçede yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. İtfaiyecilere ziyaret: "gerçek kahramanlar sahada" Ziyaret kapsamında Sındırgı İtfaiye Amirliği’ne de uğrayan Ahmet Akın, büyük bir özveriyle çalışan ekipleri tebrik etti. Depremin ilk anından itibaren bölgede görev yapan itfaiyecilerle bir araya gelen Akın, "Sizler bu kentin görünmeyen kahramanlarısınız" ifadelerini kullandı. Büyükşehir Belediyesi’nin Sındırgı’da sürdürdüğü çalışmalara da değinen Başkan Akın, sıcak yemek dağıtımından sosyal yardımlara kadar birçok hizmetin aralıksız sürdüğünü söyledi. "Vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Sındırgı, Balıkesir’in kalbidir" dedi. Ziyaret boyunca vatandaşların ilgisiyle karşılanan Akın ve Sak, esnafın sorunlarını dinlerken çocuklarla da hatıra fotoğrafı çektirdi. İlçede dayanışma ruhunun güçlendiğini belirten Başkan Sak, "Zor günleri birlik olarak aşacağız" ifadelerini kullandı. Vatandaşlar ise " Ahmet Akın Sındırgı’ya en yakın. Her zaman yanımızda yakınımızda. Destekleri için teşekkür ediyoruz" İfadelerini kullandı.
Tahliye yasağı, telef olan hayvanlar ve kötü koku: Spiridon 2 krizi derinleşiyor
07 Kasım 2025 Cuma - 13:06 Tahliye yasağı, telef olan hayvanlar ve kötü koku: Spiridon 2 krizi derinleşiyor Balıkesir’in Bandırma ilçesine 22 Ekim 2025 tarihinde gelen Spiridon 2 isimli gemiyle ilgili yeni gelişmeler yaşanıyor. Edinilen bilgilere göre, gemiyle birlikte Türkiye’ye 2 bin 901 adet damızlık büyükbaş hayvan getirildi. İddialara göre, Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri Mindelo Adası’nda yaptıkları seçimler sonucunda 2 bin 901 büyükbaş hayvanı belirleyerek mevzuata uygun biçimde karantinaya aldı ve küpeledi. Ancak karantinaya alınan bu hayvanlardan yaklaşık 500’ünün yerine farklı hayvanların gemiye yüklendiği ileri sürüldü. Bu durumun usulsüzlük olarak değerlendirilmesi üzerine gemideki hayvanların tahliyesine izin verilmedi. Yaklaşık 10 gün boyunca Bandırma Limanı’nda bekleyen Spiridon 2 gemisinden yayılan kötü koku ve sinek istilası, bölge halkının tepkisine neden oldu. Vatandaşların şikâyetleri üzerine Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı, Bandırma Çelebi Liman Müdürlüğü’ne resmi yazı göndererek durumun bir an önce çözülmesini talep etti. Tahliye sürecinin tamamlanmasının mümkün olmaması nedeniyle gemi Bandırma 3 No’lu demir sahasına yönlendirildi. Burada kötüleşen şartlar sebebiyle 48 damızlık büyükbaş hayvanın telef olduğu iddia edildi. Son olarak, geminin 8 Kasım 2025 tarihinde Bandırma Çelebi Limanı’na 8 saatlik bir yanaşma talebinde bulunduğu öğrenildi. Bu süre zarfında hayvanlara 2 tır saman, 2 tır yem ve su takviyesi yapılacağı, söz konusu giderlerin gemi armatörü tarafından karşılanacağı iddia edildi. Öte yandan, bürokratik sürecin hızlandırılması için hukuki girişimlerin başlatıldığı, hayvan hakları örgütlerinin de süreci yakından takip ettiği belirtildi. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ise yaşanan durum karşısında Bandırma genelinde ek ilaçlama çalışmaları başlatarak sinek ve böcek yoğunluğuna karşı ilave tedbirler aldı.