Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bartın
Tellere takılan tır interneti çökertti, trafiği felç etti
25 Nisan 2025 Cuma - 19:10:51
Bartın’ın Ulus ilçesine bağlı Kumluca beldesinde fore kazık makinesi taşıyan tır, yol kenarındaki tellere takıldı. Kopan teller nedeniyle internet giderken, kapanan yol nedeniyle trafik felç oldu. Ulus ilçesine bağlı Abdipaşa beldesine fore kazık makinesi taşıyan 06 FDK 355 plakalı tır, Kumluca beldesi Hisarköyü Değirmenyanı mevkisinde internet kablolarına takıldı. Kablolar koparken direkler ise yıkıldı. Yola devrilen direkler nedeniyle bölgedeki internet gitti, yol trafiğe kapandı. Her iki yönde tafiğe kapanan yolda uzun araç kuyrukları oluştu. Vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye güvenlik güçleri ve kurum görevlileri sevk edildi. Yapılan çalışmanın ardından tır yoluna devam ederken, yol yeniden çift yönlü ulaşıma açılabildi.
25 Nisan 2025 Cuma - 14:53
BARÜ, patent ve faydalı model başvurularında Türkiye üçüncüsü
Bartın Üniversitesi (BARÜ) patent ve faydalı model başvurularıyla Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından hazırlanan "Üniversitelerin İnovasyon Haritası" raporuna göre Türkiye üçüncüsü oldu. Bartın Üniversitesi (BARÜ), Türk Patent ve Marka Kurumunun (TÜRKPATENT) yayımladığı "Üniversitelerin İnovasyon Haritası" raporunda önemli bir başarıya imza attı. Rapora göre BARÜ, Bartın ilinden 2010-2024 yılları arasında yapılan 100 patent ve faydalı model başvurusu başına düşen üniversite başvuru sayısında Türkiye genelinde 3’üncü sırada yer aldı. Bartın’daki her 100 başvurudan 36’sının üniversite kaynaklı olduğu vurgulanan raporda, BARÜ bölgeye kattığı teknoloji ve inovasyon gücünü bir kez daha kanıtladı. ‘Türkiye Patent Haritası’nda BARÜ imzası Yayımlanan raporda yer alan verilere göre, Türkiye’de pek çok büyükşehir patent sayısında öne çıksa da Bartın ili BARÜ’nün aktif rol aldığı başvurularıyla dikkat çekti. Bölgenin ekonomik ve teknolojik kalkınmasında önemli rol oynayan patent ekosistemine sunduğu katkıyla BARÜ, Türkiye’nin teknolojik yetkinlik konusundaki vizyonuna ortak oldu. BARÜ bu başarısıyla sanayi ve üniversite iş birliklerinin artan verimliliğini ve araştırma çıktılarının ticarileşme potansiyelini de ortaya koydu. 1995-2024 yılları arasında Bartın’dan yapılan toplam 58 patent, 36 faydalı model, 126 tasarım ve 1.403 marka başvurusunun yanı sıra; 2024 yılında kaydedilen artışla ilin inovasyon kabiliyetide yükseldi. 2024 yılında Bartın’dan yapılan başvurular arasında 9 patent, 1 faydalı model, 3 tasarım ve 113 marka başvurusu yer aldı. Aynı yıl içinde 1 patent, 2 faydalı model, 3 tasarım ve 100 marka tescili alındı. Bu rakamlar, Bartın’ın hem akademik hem de kurumsal girişimlerle inovasyon ekosisteminde aktif rol aldığını kanıtlamış oldu. BARÜ 3 alanda Türkiye’nin en iyileri arasında Patent, faydalı model ve tasarım konularında farkındalığı arttıracak çalışmalara devam ettiklerini belirten BARÜ Patent Koordinasyon Birimi Sorumlusu Doç. Dr. Eyüp Burak Ceyhan, "Hedeflerimiz doğrultusunda 2018 yılında Patent Koordinasyon Birimi kurduk. Türk Patent ve Marka Kurumu ile bölgedeki paydaşların doğru ve eksiksiz olarak bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi amacıyla bir protokol imzaladık. Bilgi ve Doküman Birimimizle konuyla ilgili tüm mevzuat ve yayınlara ulaşılmasını mümkün hale getirdik. Verdiğimiz eğitimlerle de Üniversitemizde akademisyen, araştırmacı ve öğrenciler tarafından gerçekleştirilen Ar-Ge ve inovasyon projelerinin fikri mülkiyetinin korunmasına ve ülkemizin rekabet gücünün arttırılmasına katkı sağlıyoruz. Ayrıca her yıl açıklanan Türkiye’nin Patent Raporu’nda "Siber Güvenlik", "Finans" ve "Perakende ve E-ticaret" alanlarında Türkiye’de ilk 5’te yer almayı başardık. Bu doğrultuda ‘Üreten Üniversite’ anlayışıyla bizleri teşvik ederek daha iyiye ulaşma noktasında destek veren Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Orhan Uzun’a teşekkürlerimi sunuyorum" dedi. "Kazanımlarımızı yarınlara taşımak en önemli hedefimiz" BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun yayımladığı "Üniversitelerin İnovasyon Haritası" raporundaki başarıya vurgu yaparak "Üniversite olarak bölgemizin dinamiklerini ve dünyadaki eğilimleri dikkate alarak kalite ve nitelikli bilgiyi öncelikli kılmaya gayret gösteriyoruz. Gelecek vizyonumuza yön veren ‘Akıllı Lojistik ve Bütünleşik Bölge Uygulamaları’ ihtisaslaşma alanımızla birlikte hızlandırdığımız çalışmalarımızda, elde ettiğimiz kazanımlarımızı yarınlara taşımak ve stratejilerimizi adım adım ilerletmek en önemli hedefimizi oluşturuyor. Bu düşüncelerle patent başvuruları ve patent farkındalığı oluşturma konusundaki gayretleri için Proje ve Teknoloji Ofisi Genel Koordinatörü Doç. Dr. Ümit Tayfun ve Patent Koordinasyon Birimi Koordinatörü Doç. Dr. Eyüp Burak Ceyhan ile birlikte tüm akademik ve idari insan kaynağımıza teşekkür ediyorum. Yükseköğretim kurumlarına Ar-Ge ve inovasyon teknolojileri konusundaki destekleri dolayısıyla Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanımız Prof. Dr. Sayın Muhammed Zeki Durak’a teşekkür ediyorum. Kalite eksenli büyüme ve ihtisaslaşma konularında bizleri daima teşvik eden YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar’a ve YÖK üyelerimize ise teşekkürlerimi sunuyorum" diye konuştu.
25 Nisan 2025 Cuma - 14:41
BARÜ, Asya Üniversiteleri Sıralaması’nda ilk 400’de
Bartın Üniversitesi (BARÜ) Asya Üniversiteleri Sıralaması ‘Araştırma Kalitesi’ göstergesinde 26 basamak ilerleme kaydederek 155’inci sıraya yükselirken genel sıralamada ise 351-400 bandında yer aldı. Dünyanın en bilinen yükseköğretim derecelendirme kuruluşlarından biri olan Times Higher Education (THE) tarafından ‘2025 Asya Üniversiteleri Sıralaması’ (Asia University Ranking 2025) açıklandı. Üniversitelerin akademik olarak 5 farklı temel ölçüte göre değerlendirildiği sıralamaya ilk kez geçtiğimiz yıl giren Bartın Üniversitesi (BARÜ), Asya’nın en başarılı yükseköğretim kurumları arasında yer almasıyla sürdürülebilir gelişimini bir kez daha ortaya koydu. BARÜ, ‘Araştırma Kalitesi’ göstergesinde 155’inci sırada Asya kıtasındaki üniversitelere yönelik bölgesel bir akademik performans haritalaması niteliğinde olan sıralamada, 5 ana başlıkta 18 performans göstergesi üzerinden derecelendirme yapılıp toplam puanlar belirlendi. Bu doğrultuda hazırlanan listeye göre BARÜ, genel sıralamaya 35 bölgeden 853 üniversite arasından 351-400 bandında girerek büyük bir başarı gösterdi. Ayrıca BARÜ ’Araştırma Kalitesi’ göstergesinde bir önceki yıla göre 26 basamak birden yükselerek 155’inci sıraya yerleşti. "Sürdürülebilir bir başarıyla uluslararası sıralamalarda büyük ilerleme kaydediyoruz" BARÜ’nün küresel ölçekteki başarılarına yenilerini eklediğini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Orhan Uzun, "Ulusal ve uluslararası alandaki sıralamalarda sürdürülebilir bir başarı göstererek her geçen yıl büyük bir ilerleme kaydediyoruz. Asya kıtasındaki saygın yükseköğretim kurumlarının yer aldığı raporda bu senede en iyi ilk 400 üniversite içerisinde yer almanın haklı gururunu yaşıyoruz. İnanıyorum ki, Üniversitemiz nitelikli araştırma altyapısı, sahip olduğu kaliteli eğitim ortamından aldığı güç ile uluslararası boyutta yükselişini sürdürecek. Bu düşüncelerle Bartın Üniversitesi kimliğini her geçen gün daha ileriye taşımamızı sağlayan tüm bileşenlerimize teşekkür ediyorum. Sürdürülebilir gelişim hedefiyle gösterdiğimiz gayretlerle devam eden yolculuğumuzda bizlere olan destekleri için YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar’a ve YÖK üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum" diye konuştu. BARÜ’nün Times Higher Education (THE) başarısı BARÜ, 2024 yılı Ekim ayında uluslararası alanda belirli bir standardı yakalayan 2 bin 92 üniversitenin verileriyle ortaya konulan "Dünya Üniversite Sıralaması 2025" de (World University Rankings 2025) önemli bir başarıya imza atmıştı. ‘Araştırma Kalitesi’ göstergesinde dünyada 455’inci Türkiye’de ise 2’nci sırada yer alan BARÜ, Türkiye’den sıralamaya girebilen 91 yükseköğretim kurumu arasından ise Türkiye’nin en iyi 13’üncü üniversitesi olmuştu.
25 Nisan 2025 Cuma - 12:34
Öfkeli kocanın eşine pompalı tüfekle saldırı anının kamera görüntüleri ortaya çıktı
Bartın’ın Amasra ilçesinde 8 ay önce pompalı tüfekle boşanma aşamasındaki eşini bacaklarından vuran kocanın saldırı anına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Ankara’da yaşayan ve U.G. isimli arkadaşı ile geçen yıl 27 Ağustos’ta Bartın’ın Amasra ilçesine gelen Okan Paşalı, ilçe terminalinde park ettiği aracındaki pompalı tüfekle boşanma aşamasındaki eşi 2 çocuğunun annesi Ahsen Nur Paşalı’yı (27) ayağından yaralanmıştı. Saldırının ardından kaçan Paşalı ve arkadaşı U.G Kastamonu’nun Cide ilçesinde yakalanarak gözaltına alınmıştı. Çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklanan Paşalı ve U.G. hakkında Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan iddianamede "kasten tasarlayarak yakın akrabayı öldürmeye teşebbüs" suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti. Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Okan Paşalı ve U.G. hakim karşısına çıkmış, tutuklu koca pompalı tüfekle korkutmak amacıyla yere ateş ettiğini iddia etmişti. Öte yandan, 8 ay önce meydana gelen saldırı anına ilişkin güvenlik kamera görüntüleri ortaya çıktı. Görüntüde, aracın içerisinde bulunan Okan Paşalı’nın 10 dakikayı aşkın zaman bekleyişin ardından araçtan indiği ve eşini görür görmez tüfeğe alarak ateş etmesi yer aldı. Tüfeği görünce panikleyen Ahsen Nur Paşalı’nın ise koşarak tuvalete doğru kaçması da görüntülere yansıdı. Saldırı sonrası yaşanan panik ve terminaldeki kalabalık da görüntülerde yer aldı.
25 Nisan 2025 Cuma - 19:10
Tellere takılan tır interneti çökertti, trafiği felç etti
Bartın’ın Ulus ilçesine bağlı Kumluca beldesinde fore kazık makinesi taşıyan tır, yol kenarındaki tellere takıldı. Kopan teller nedeniyle internet giderken, kapanan yol nedeniyle trafik felç oldu. Ulus ilçesine bağlı Abdipaşa beldesine fore kazık makinesi taşıyan 06 FDK 355 plakalı tır, Kumluca beldesi Hisarköyü Değirmenyanı mevkisinde internet kablolarına takıldı. Kablolar koparken direkler ise yıkıldı. Yola devrilen direkler nedeniyle bölgedeki internet gitti, yol trafiğe kapandı. Her iki yönde tafiğe kapanan yolda uzun araç kuyrukları oluştu. Vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye güvenlik güçleri ve kurum görevlileri sevk edildi. Yapılan çalışmanın ardından tır yoluna devam ederken, yol yeniden çift yönlü ulaşıma açılabildi.
25 Nisan 2025 Cuma - 14:53
BARÜ, patent ve faydalı model başvurularında Türkiye üçüncüsü
Bartın Üniversitesi (BARÜ) patent ve faydalı model başvurularıyla Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından hazırlanan "Üniversitelerin İnovasyon Haritası" raporuna göre Türkiye üçüncüsü oldu. Bartın Üniversitesi (BARÜ), Türk Patent ve Marka Kurumunun (TÜRKPATENT) yayımladığı "Üniversitelerin İnovasyon Haritası" raporunda önemli bir başarıya imza attı. Rapora göre BARÜ, Bartın ilinden 2010-2024 yılları arasında yapılan 100 patent ve faydalı model başvurusu başına düşen üniversite başvuru sayısında Türkiye genelinde 3’üncü sırada yer aldı. Bartın’daki her 100 başvurudan 36’sının üniversite kaynaklı olduğu vurgulanan raporda, BARÜ bölgeye kattığı teknoloji ve inovasyon gücünü bir kez daha kanıtladı. ‘Türkiye Patent Haritası’nda BARÜ imzası Yayımlanan raporda yer alan verilere göre, Türkiye’de pek çok büyükşehir patent sayısında öne çıksa da Bartın ili BARÜ’nün aktif rol aldığı başvurularıyla dikkat çekti. Bölgenin ekonomik ve teknolojik kalkınmasında önemli rol oynayan patent ekosistemine sunduğu katkıyla BARÜ, Türkiye’nin teknolojik yetkinlik konusundaki vizyonuna ortak oldu. BARÜ bu başarısıyla sanayi ve üniversite iş birliklerinin artan verimliliğini ve araştırma çıktılarının ticarileşme potansiyelini de ortaya koydu. 1995-2024 yılları arasında Bartın’dan yapılan toplam 58 patent, 36 faydalı model, 126 tasarım ve 1.403 marka başvurusunun yanı sıra; 2024 yılında kaydedilen artışla ilin inovasyon kabiliyetide yükseldi. 2024 yılında Bartın’dan yapılan başvurular arasında 9 patent, 1 faydalı model, 3 tasarım ve 113 marka başvurusu yer aldı. Aynı yıl içinde 1 patent, 2 faydalı model, 3 tasarım ve 100 marka tescili alındı. Bu rakamlar, Bartın’ın hem akademik hem de kurumsal girişimlerle inovasyon ekosisteminde aktif rol aldığını kanıtlamış oldu. BARÜ 3 alanda Türkiye’nin en iyileri arasında Patent, faydalı model ve tasarım konularında farkındalığı arttıracak çalışmalara devam ettiklerini belirten BARÜ Patent Koordinasyon Birimi Sorumlusu Doç. Dr. Eyüp Burak Ceyhan, "Hedeflerimiz doğrultusunda 2018 yılında Patent Koordinasyon Birimi kurduk. Türk Patent ve Marka Kurumu ile bölgedeki paydaşların doğru ve eksiksiz olarak bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi amacıyla bir protokol imzaladık. Bilgi ve Doküman Birimimizle konuyla ilgili tüm mevzuat ve yayınlara ulaşılmasını mümkün hale getirdik. Verdiğimiz eğitimlerle de Üniversitemizde akademisyen, araştırmacı ve öğrenciler tarafından gerçekleştirilen Ar-Ge ve inovasyon projelerinin fikri mülkiyetinin korunmasına ve ülkemizin rekabet gücünün arttırılmasına katkı sağlıyoruz. Ayrıca her yıl açıklanan Türkiye’nin Patent Raporu’nda "Siber Güvenlik", "Finans" ve "Perakende ve E-ticaret" alanlarında Türkiye’de ilk 5’te yer almayı başardık. Bu doğrultuda ‘Üreten Üniversite’ anlayışıyla bizleri teşvik ederek daha iyiye ulaşma noktasında destek veren Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Orhan Uzun’a teşekkürlerimi sunuyorum" dedi. "Kazanımlarımızı yarınlara taşımak en önemli hedefimiz" BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun yayımladığı "Üniversitelerin İnovasyon Haritası" raporundaki başarıya vurgu yaparak "Üniversite olarak bölgemizin dinamiklerini ve dünyadaki eğilimleri dikkate alarak kalite ve nitelikli bilgiyi öncelikli kılmaya gayret gösteriyoruz. Gelecek vizyonumuza yön veren ‘Akıllı Lojistik ve Bütünleşik Bölge Uygulamaları’ ihtisaslaşma alanımızla birlikte hızlandırdığımız çalışmalarımızda, elde ettiğimiz kazanımlarımızı yarınlara taşımak ve stratejilerimizi adım adım ilerletmek en önemli hedefimizi oluşturuyor. Bu düşüncelerle patent başvuruları ve patent farkındalığı oluşturma konusundaki gayretleri için Proje ve Teknoloji Ofisi Genel Koordinatörü Doç. Dr. Ümit Tayfun ve Patent Koordinasyon Birimi Koordinatörü Doç. Dr. Eyüp Burak Ceyhan ile birlikte tüm akademik ve idari insan kaynağımıza teşekkür ediyorum. Yükseköğretim kurumlarına Ar-Ge ve inovasyon teknolojileri konusundaki destekleri dolayısıyla Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanımız Prof. Dr. Sayın Muhammed Zeki Durak’a teşekkür ediyorum. Kalite eksenli büyüme ve ihtisaslaşma konularında bizleri daima teşvik eden YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar’a ve YÖK üyelerimize ise teşekkürlerimi sunuyorum" diye konuştu.
25 Nisan 2025 Cuma - 14:41
BARÜ, Asya Üniversiteleri Sıralaması’nda ilk 400’de
Bartın Üniversitesi (BARÜ) Asya Üniversiteleri Sıralaması ‘Araştırma Kalitesi’ göstergesinde 26 basamak ilerleme kaydederek 155’inci sıraya yükselirken genel sıralamada ise 351-400 bandında yer aldı. Dünyanın en bilinen yükseköğretim derecelendirme kuruluşlarından biri olan Times Higher Education (THE) tarafından ‘2025 Asya Üniversiteleri Sıralaması’ (Asia University Ranking 2025) açıklandı. Üniversitelerin akademik olarak 5 farklı temel ölçüte göre değerlendirildiği sıralamaya ilk kez geçtiğimiz yıl giren Bartın Üniversitesi (BARÜ), Asya’nın en başarılı yükseköğretim kurumları arasında yer almasıyla sürdürülebilir gelişimini bir kez daha ortaya koydu. BARÜ, ‘Araştırma Kalitesi’ göstergesinde 155’inci sırada Asya kıtasındaki üniversitelere yönelik bölgesel bir akademik performans haritalaması niteliğinde olan sıralamada, 5 ana başlıkta 18 performans göstergesi üzerinden derecelendirme yapılıp toplam puanlar belirlendi. Bu doğrultuda hazırlanan listeye göre BARÜ, genel sıralamaya 35 bölgeden 853 üniversite arasından 351-400 bandında girerek büyük bir başarı gösterdi. Ayrıca BARÜ ’Araştırma Kalitesi’ göstergesinde bir önceki yıla göre 26 basamak birden yükselerek 155’inci sıraya yerleşti. "Sürdürülebilir bir başarıyla uluslararası sıralamalarda büyük ilerleme kaydediyoruz" BARÜ’nün küresel ölçekteki başarılarına yenilerini eklediğini vurgulayan Rektör Prof. Dr. Orhan Uzun, "Ulusal ve uluslararası alandaki sıralamalarda sürdürülebilir bir başarı göstererek her geçen yıl büyük bir ilerleme kaydediyoruz. Asya kıtasındaki saygın yükseköğretim kurumlarının yer aldığı raporda bu senede en iyi ilk 400 üniversite içerisinde yer almanın haklı gururunu yaşıyoruz. İnanıyorum ki, Üniversitemiz nitelikli araştırma altyapısı, sahip olduğu kaliteli eğitim ortamından aldığı güç ile uluslararası boyutta yükselişini sürdürecek. Bu düşüncelerle Bartın Üniversitesi kimliğini her geçen gün daha ileriye taşımamızı sağlayan tüm bileşenlerimize teşekkür ediyorum. Sürdürülebilir gelişim hedefiyle gösterdiğimiz gayretlerle devam eden yolculuğumuzda bizlere olan destekleri için YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar’a ve YÖK üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum" diye konuştu. BARÜ’nün Times Higher Education (THE) başarısı BARÜ, 2024 yılı Ekim ayında uluslararası alanda belirli bir standardı yakalayan 2 bin 92 üniversitenin verileriyle ortaya konulan "Dünya Üniversite Sıralaması 2025" de (World University Rankings 2025) önemli bir başarıya imza atmıştı. ‘Araştırma Kalitesi’ göstergesinde dünyada 455’inci Türkiye’de ise 2’nci sırada yer alan BARÜ, Türkiye’den sıralamaya girebilen 91 yükseköğretim kurumu arasından ise Türkiye’nin en iyi 13’üncü üniversitesi olmuştu.
25 Nisan 2025 Cuma - 12:34
Öfkeli kocanın eşine pompalı tüfekle saldırı anının kamera görüntüleri ortaya çıktı
Bartın’ın Amasra ilçesinde 8 ay önce pompalı tüfekle boşanma aşamasındaki eşini bacaklarından vuran kocanın saldırı anına ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Ankara’da yaşayan ve U.G. isimli arkadaşı ile geçen yıl 27 Ağustos’ta Bartın’ın Amasra ilçesine gelen Okan Paşalı, ilçe terminalinde park ettiği aracındaki pompalı tüfekle boşanma aşamasındaki eşi 2 çocuğunun annesi Ahsen Nur Paşalı’yı (27) ayağından yaralanmıştı. Saldırının ardından kaçan Paşalı ve arkadaşı U.G Kastamonu’nun Cide ilçesinde yakalanarak gözaltına alınmıştı. Çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklanan Paşalı ve U.G. hakkında Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan iddianamede "kasten tasarlayarak yakın akrabayı öldürmeye teşebbüs" suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti. Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Okan Paşalı ve U.G. hakim karşısına çıkmış, tutuklu koca pompalı tüfekle korkutmak amacıyla yere ateş ettiğini iddia etmişti. Öte yandan, 8 ay önce meydana gelen saldırı anına ilişkin güvenlik kamera görüntüleri ortaya çıktı. Görüntüde, aracın içerisinde bulunan Okan Paşalı’nın 10 dakikayı aşkın zaman bekleyişin ardından araçtan indiği ve eşini görür görmez tüfeğe alarak ateş etmesi yer aldı. Tüfeği görünce panikleyen Ahsen Nur Paşalı’nın ise koşarak tuvalete doğru kaçması da görüntülere yansıdı. Saldırı sonrası yaşanan panik ve terminaldeki kalabalık da görüntülerde yer aldı.
24 Nisan 2025 Perşembe - 20:19
Bartın’da feci kazada can pazarı: 8 yaralı
Bartın’da beton mikseri, beton pompası ve işçi servisinin karıştığı zincirleme kazada 8 kişi yaralandı. İki araç arasında sıkışan sürücü 1 saatlik çalışma sonucu kurtarılarak hastaneye kaldırıldı.
24 Nisan 2025 Perşembe - 16:26
Rus turistler Amasra’ya doyamıyor
Fatih Sultan Mehmed Han’ın Trabzon seferine giderken gördüğü ve Çeşm-i Cihan (dünyanın göz bebeği) olarak nitelediği Bartın’ın Amasra ilçesi Rus turistlerin de en gözde turizm mekanları arasında yer alıyor. Kruvaziyer ile 2022 yılının Ağustos ayında ilk kez tanışan Amasra’ya, son 33 ayda düzenlenen 66 gemi seferi ile toplam 81 bin 995 turist giriş yaptı. Çeşm-i Cihan Amasra ilçesine 2022 yılı Ağustos ayında seferlerine başlayan Astoria Grande gemisi, Rusya’dan Türkiye’ye 33 ayda gerçekleşen 66 seferde toplam 81 bin 319 kişiyi ilçeye getirdi. 2025 yılında düzenlenen 7 seferde 5 bin 897’si yolcu, 3 bin 45’i gemi personeli olmak üzere 8 bin 942 kişinin ziyaret ettiği Amasra’ya bugün gerçekleşen son seferde ise 700 Rus turist, 448 mürettebat ile birlikte toplam 1148 kişi geldi. Amasra’nın tarihi sokaklarını, sahilini gezen turistler, Amasra Müzesi, Çekiciler Çarşısı, Büyük Liman, Amasra Kalesi ve Kemere Köprüsü gibi tarihi ve turistik mekanları da görerek, sık sık fotoğraf çekiliyor. Bazı kafileler ise Amasra gezisinin ardından tur otobüsleriyle Karabük’ün UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan tarihi konaklarıyla ünlü Safranbolu ilçesini de görüyor. Doyamadan ayrılıyorlar Amasra’nın muhteşem doğasını beğenen Rus turistler, tarihi, gastronomisi, sessiz ve huzurlu yapısı nedeniyle ilçeye doyamadan ayrılıyor. Bazı Ruslar, tekrar tekrar bölgeye gelirken, bazıları da yeniden gelmek hedefiyle mutlu bir şekilde ilçeden ayrılıyor. 193 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindeki 11 katlı Astoria Grande ile Amasra’ya gelen yolcu sayısı katlanarak artıyor.
24 Nisan 2025 Perşembe - 16:03
Eşine pompalı tüfekle dehşet yaşatan kocanın savunması kan dondurdu
Bartın’ın Amasra ilçesinde pompalı tüfekle boşanma aşamasındaki eşini bacaklarından vuran koca, ilk kez hakim karşısına çıktı. 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanan sanığın mahkemedeki ifadeleri kan dondurdu. Sahte plakalı, hacizli ve sigortası bulunmayan araçla yakalanan sanık, "Eşim olacak şahıs, ’Sen baba mısın şerefsiz’ deyince tahrik oldum. Eline telefonu alınca korktum, panik oldum. Korkutmak için yere ateş ettim" diyerek kendisini savundu. 2 çocuk annesi Ahsen Nur Paşalı (27), 27 Ağustos 2023 tarihinde 7 yıldır evli olduğu ve şiddet gördüğü kocasından kaçmak için sığındığı Bartın’ın Amasra ilçesi Kum Mahallesi Küçük Liman mevkisinde ablasına ait hediyelik eşya dükkanı önünde uğradığı silahlı saldırıda ayaklarından yaralanmıştı. Pompalı tüfekle dehşet yaşatan Okan Paşalı ve arkadaşı U.G, kaçarken Kastamonu’nun Cide ilçesinde yakalanarak gözaltına alınmıştı. Nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanan Okan Paşalı ve arkadaşı U.G. hakkında Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede "kasten tasarlayarak yakın akrabayı öldürmeye teşebbüs" suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti. Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Okan Paşalı ve U.G. hakim karşısına çıktı. İlk duruşmaya tutuklu sanıklar Okan Paşalı ve U.G. ile mağdur Ahsen Nur Paşalı ve taraf avukatları ile tanıklar katıldı. Bartın Barosu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatları da davaya müdahil olma talebinde bulunurken, mahkeme heyeti avukatların davayı izleyebileceğini ama katılamayacağı kararını verdi. "Bana, ’Ağabey sür’ dedi, ben de sürdüm" Duruşmada dinlenen tutuklu sanık U.G., Okan Paşalı ile Amasra’ya gezmeye geldiğini, Okan Paşalı’nın eşini tanımadığını ve yaşanan olayın tasarlanmış bir olay olmadığını savundu. Okan Paşalı’nın kendisinin de Ankara’da esnaf olduğunu ve 1 yıl önce tanıştıklarını anlatan U.G, yaşanan dehşeti soğukkanlı bir şekilde anlattı. Silah patlayınca arabada donup kaldığını söyleyen U.G, "Eşinin olduğunu bilmiyorum. Arabaya geldim, olay gerçekleşti. Ateş etti, ilk defa eşini orada gördüm. Olay gerçekleştikten sonra Okan, panikle ’Ağabey sür’ dedi, sürdüm. Silah patlayınca ben arabada öylece kalmıştım. Arabasında silah olduğunu bilmiyordum. Bilseydim gelmezdim, Okan’ın öyle bir şey yapacağını da hiç tahmin edemedim. Çünkü esnafız, birbirimizi her gün görüyoruz, ticaretimiz oluyor. Okan’ı herkes sever, iyi bir ustadır" dedi. "8 aydır cezaevindeyim, 5 tane icra geldi" Okan Paşalı’ya yardım etmediğini ve olayla ilgisinin bulunmadığını savunan U.G., şöyle devam etti: "Kendime zarar geleceğini bilmiyordum. Çoluğu çocuğumu bırakmışım, 8 aydır burada hapisteyim. 5 tane icra geldi cezaevindeyken. Çocuğumun okul taksitleri falan çok zor duruma girdik. Eşim işe başladı. O bana para gönderiyor. Zor durumdayız, çalışamıyoruz. Başıma geleceğini bilseydim gelmezdim, Okan’ı da sevdiğim için geldim. Benim olayla bir alakam yok. Sanayide herkes birbirini bilir. Ben yardım etmedim. Bilsem öyle bir şey olacağını mani bile olurdum. Olay bir anda geliştiği için bir şey de yapamadım. Eşinin bile olduğunu bilmiyordum. Beraatımı istiyorum." Sahte plakalı, hacizli ve sigortasız araç ile yakalanmasının sebebini anlattı Sanık Okan Paşalı ise ifadesinde aracında olay gününde sahte plaka bulunduğunu, aracın hacizli olduğunu ve sigortasının bulunmadığını belirterek, "2023 yılından sonra kayınpederimle husumet başladı. Ben araç kullanırken saldırıya uğradım, silahla yaralandım. Sağ bacağıma platin takıldı. Ardından plaka değiştirdim. Tecilli yeni bir plaka aldım. Olayların ardı arkası kesilmedi. Şahıslar benim kimlik bilgilerimi tespit etti, peşime düştü. Sebepsiz yere, hiçbir husumetim olmayan bir şahıs beni vurdu. Bundan dolayı emniyetten benim aracımın plakasını öğrenebileceklerini düşündüm. Aynı zamanda aracıma haciz vardı. Sigortası da olmadığı için araca sahte bir plaka taktım. Bu plaka ile kullanmaya başladım" dedi. "Hiçbir zaman silahla tehditte bulunmadım" Planlayarak, tasarlayarak öldürmeye teşebbüsle suçlandığını hatırlatan Okan Paşalı, tasarlanmış bir durum olmadığını, boşanma aşamasındaki eşi Ahsen Nur Paşalı’nın söylediği sözlerden tahrik olduğunu öne sürdü. Evlendiği 2017 yılından itibaren silah taşıdığını da kaydeden Paşalı, "Benim şahısla 2017 yılından itibaren evliliğim var. 2017 yılından beri benim silahım vardır. Bu şahsa hiçbir şekilde silahlı tehditte bulunmadım. Bu zamana kadar bana silah çekti diye bir şikayette bulunmadı. Bu zamanda planlanması mümkün değildir. Olay olmadan 1 ay önce şahıs, gizli numaradan aramak suretiyle çocuğumu telefona veriyordu, ’Çocuğum baba beni kurtar, baba bizi kurtar’ diyordu. Gizli bir numara kullanıyordu, beni arayarak sürekli tahrik ediyordu. Sığınan bir insan çocuklarını uyuşturucu bağımlısının evine götürüp, oraya teslim etmez" şeklinde konuştu. "Amasra’ya gezmeye geldik" Tatil amaçlı Amasra’ya geldiğini ileri süren Paşalı, "Ben Ankara’dan tatil maksatlı, hem de kafa dağıtmak için çocuklarımın da orada olabileceğini düşünerek Amasra’ya geldim. U. ağabey ile birlikte kafa dağıtmak için geldik. Sabahleyin olay yerine geldim, şahsı gördüm. Hiçbir şekilde müdahalede bulunmadım. U. ağabeyi sahile gönderdim. Öğleden sonra saat 15.00’e kadar çocuklarımı bekledim. Gri bir araç geldi, içerisinde çocuklarım vardı. Aracın çocuklarımla birlikte otoparka girip çıkması bir oldu. Bartın yönüne çıktı. Aracımda arıza olduğu için 80-90 kilometre hızı geçemiyordum. Onu yakalamayacağımı anlayınca geri otoparka geldim, biraz bekledim" dedi. "Bana, ’Sen baba mısın şerefsiz’ deyince tahrik oldum" Olay günü yaşananları soğukkanlılıkla anlatan Okan Paşalı, eşini görünce çocuklarının nerede olduğunu sorduğunu belirterek, "O sırada koltuğunda 50-60 santimetre boyunda pompalı tüfek vardı. Daha önce Ankara’da aracımın içerisinde pompalı yakalattım. İlk defa aracımda pompalı tüfek bulunmuyor. Bu şahsa özgü değil, daha önce de aracımda pompalı tüfek bulunuyordu. Benim aracımda duruyor her zaman pompalı tüfek. Meşru müdafaa hakları doğduğu zaman kullanmak için koydum arabama. Aracın çekilmesini isteyince gayet güzel bir dille ’Çocuklarım nerede?’ dedim. ’Telefonu bırak, konuşalım’ dedim. O sırada ’Sen baba mısın şerefsiz. Şimdi görürsün’ dedi. Telefonu aldı, birini arar gibi yaptı. Tehdit etmek suretiyle beni tahrik etti. Ben de korktum, panik oldum. Korkutmak amaçlı ateş ettim. Şahıs bankın önündeydi" ifadelerini kullandı. "Yere ateş ettim" Sanık Okan Paşalı, pompalı tüfekle yere doğru ateş ettiğini ileri sürerek, "Zaten fişek tapalarından anlaşılacağı üzere sağ tarafına doğru ateş ettim. Direkt ortasına atsaydım, belden yukarı atsaydım belli olurdu. İkinci seferde de şahıs tuvalete doğru gitti. Ben de çanak çömlek diye hitap edilen hediyelik eşyaların olduğu yöne doğru attım. Şahıs zaten sağ tarafta. Ben öldürmek için gitmiş olsam, arabadan çıkar çıkmaz ateş ederdim. Veya uyandırmadan, arabanın içerisinden ateş ederdim veya ardından gider tuvaletin içerisinde bu eylemi gerçekleştirebilirdim. Şahsı öldürmemi gerektirecek bir sorun da yok ortada. Başka yöne ateş ettiğim için mesafeyi hesap etmedim. Yere doğru ateş ettim özellikle, zaten saçma taneleri yerden sekerek ayağına isabet etmiş. Direkt isabet etmiş bir saçma tanesi yok. Öldürmeye kastım yok. Şahsı öldürmeyi gerektirecek bir konu da yok" dedi. "Tokatla başladı, burnumu kırdı" Mağdur Ahsen Nur Paşalı ise 8 yıl önce evlendiği Okan Paşalı’nın kendisine evlendiği yıldan itibaren kademeli olarak artan bir şiddet uyguladığını kaydetti. Okan Paşalı’nın ailesinin yanında kendisine tokat atarak, şiddete başladığını anlatan Ahsen Nur Paşalı, vurulduğu ana kadar yaşananları şöyle anlattı: "Ailesinin yanında şiddete başladı. En son 19 Mayıs 2024’te darp edildim. Çocuklarımla birlikte ondan izin almadan parka çıktım, ’salıncakta oturuyorum’ diye benim o gün burnum kırıldı. Ambulansla hastaneye kaldırıldım. Hastaneden sonra eve gelmedim. Olay günü ağabeyini arayıp, ’Ahsen’in ağzını burnunu kırdım. Gidip bakın’ demiş. Ağabeyi gelmek istememiş, ’Ne yapıyorsa yapsınlar’ demiş. Eşinin ısrarıyla gelmişler ve beni ambulansta gördüler zaten. O gün telefonu elimden aldı. Annem babam çalıştığı için ananemde kaldım. Ben orada kaldığım sürece hemen her gün oralara gelip, evin kapısını tekmeleyip kırmaya çalışıyor, silahla havaya 4-5 el ateş ediyor, sürekli bağırıyor, çağırıyor, küfür ediyor, ailemi tehdit ediyor. Benim dönmek istediğimi, ailemin göndermediğini düşünüyor. Ben düşüncesini yıkmak için ailemle konuştum. Benim gitmek istediğimi anlaması için Ankara’da kadın sığınma evine gittim. Yaklaşık 1.5-2 ay kaldım. Dışarı çıkamadığım için Zonguldak’a gönderdiler. Zonguldak sığınma evi çocukların yaşayabileceği bir yer değildi. O yüzden Amasra’ya ablamın yanına geldim. Beni kadın sığınma evinde olduğumu bildiği için buraya geleceğini düşünmedim. 1.5 ay ay sonra bu olay oldu." "Seni vurup, üzerine köfte ekmek yiyeceğim" demiş Ahsen Nur Paşalı, boşanma aşamasındaki kocasının olaydan 3-4 gün öncesine kadar tehdit mesajları attığını belirterek, "Olaydan önce sürekli mesaj atıyordu. Çocukları özlediğini söylüyor, çocukları istiyordu. Beni tehdit ediyor, öldüreceğini söylüyordu. Bir defasında ’Seni vurup, gidip üzerine köfte ekmek yiyeceğim’ diyordu. Olay gününden 3-4 gün öncesinde kadar mesaj atmayı kesti. Ben şahsı gizli numaradan aradım. Ailemi sürekli rahatsız ediyordu. Babamın çalıştığı şirketin tırın camlarını, aynalarını kırmış. Buna sinir oldum, bağırdım çağırdım kapattım. Ama nerede olduğuma dair hiçbir şey söylemedim. Çocuklarımın sesini duymasının imkanı yok" dedi "Korkudan bir şey diyemedim, sadece KADES’e basabildim" Olay günü yaşadığı dehşeti de anlatan Ahsen Nur Paşalı, "Olay günü dükkanın içerisinde oturuyordum. Dükkanın önüne bir araç yaklaştı. Zaten o marka araç görünce ben hep tedirginlik yaşıyorum. Baktım plaka farklı. Biraz rahatladım. Ama yine de eğildim araca doğru baktım, içeride tanımadığım bir kişi vardı. Sonra araca doğru yaklaştım, araç parkının yasak olduğunu söyledim. Birazdan çıkacağım dedi. Ama kızarlar dedim, Tamam biri gelecek, gideceğim alacağım dedi. Arka koltuktaymış, göremedim. Tanımadığım için fazla muhatap olmak istemedim. Karşı kafeye geçtim. Benim çocukları, ablamın çocukları falan geldi, tarla ağzına denize gittiler. Kafeden tekrar dükkana geçtim. Çay aldım, masaya oturdum. Çocukları aramak için telefonu aldım. Çocuklarım nerde diye bir ses duydum. Kafamı kaldırdım, tekrar sordu Ben onun korkusuyla yaşadığım için ağzımdan tek bir laf çıkmadı. Hiçbir şey söylemedim, ona karşı. Zaten hep kafamda kurmuştum. ’Onu karşımda görürsen, panik yapma, Kades’e bas’ diye, kendi kendime söylüyordum. Kades’e basmak 2 tuş. Onu görünce, ben de anında Kades’e bastım" şeklinde konuştu. "Direkt bana nişan aldı, kaçmaya çalıştım Okan Paşalı’nın tüfeği ile direkt kendisine nişan aldığını ileri süren Ahsen Nur Paşalı, "Bana, ’telefonu bırak’ diye iki kez söyledi. Ardından da ateş açtı. Ayaklarıma nişan almadı. Direkt bana nişan aldık. Ben de tüfeği elinde gördüğüm için hemen kaçmaya çalıştım, zıpladım. Sabit kalmadım. Tuvaletin girişinde betondan tümsek var. Alçaktan yükseğe doğru gidiyor. Tuvaletin içerisine doğru kaçtım. İlk pompalı tüfek sesi duyulduğunda ortalık kalabalıklaşmıştı. Tuvalete girmek gibi bir ihtimali yoktu. Girseydi kendi de biliyordu bence" dedi. Mide ameliyatı olduktan sonra karnının üzerine oturmuş Ahsen Nur Paşalı, 2 Ekim 2023 tarihinde mide ameliyatı olduğunu ve Okan Paşalı’nın o süreçte bile kendisine şiddet uyguladığını söyledi. Paşalı, "Evlendiğimiz günden beri şiddete maruz kalıyorum. 2 Ekim 2023’te mide ameliyatı yaptırmıştım. Ameliyattan 10-11 gün geçmişti. Karnımın üzerine oturmuştu. 3 gün acısını çektim. 7 yıldır tek bir tokatla başlayan ve her geçen gün kademe kademe artan şiddet görüyorum. Sürekli tehdit edildiğim için, aileme zarar gelir diye korkuyordum. Artık kendime inandım, bu korkum gitti. Şikayetçiyim" diye konuştu. Her iki tarafın tanıklarının da dinlendiği davada avukatların savunmalarının ardından mahkeme, sanık U.G’nin adli kontrol şartı ile tahliye edilmesine, Okan Paşalı’nın ise tutukluluk halinin devamına karar verdi.
24 Nisan 2025 Perşembe - 15:47
Pompalı tüfekli dehşetinde kocanın savunması kan dondurdu
Bartın’ın Amasra ilçesinde pompalı tüfekle boşanma aşamasındaki eşi Ahsen Nur Paşalı’yı (27) pompalı tüfekle bacaklarından vuran Okan Paşalı, ilk kez hakim karşısına çıktı. Kasten ve tasarlayarak yakın akrabayı öldürmeye teşebbüs sucuyla yargılanan ve 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası istenen Okan Paşalı’nın mahkemedeki ifadeleri kan dondurdu. Sahte plakalı, hacizli ve sigortası bulunmayan araçla yakalanan Okan Paşalı, "Eşim olacak şahıs, ’Sen baba mısın şerefsiz’’ deyince tahrik oldum. Eline telefonu alınca, korktum, panik oldum. Korkutmak için yere ateş ettim" diyerek kendisini savundu 2 çocuk annesi 23 yaşındaki Ahsen Nur Paşalı, 7 yıldır evli olduğu ve şiddet gördüğü kocasından kaçmak için sığındığı Bartın’ın Amasra ilçesindeki ablasına ait hediyelik eşya dükkanı önünde uğradığı silahlı saldırıda ayaklarından yaralanmıştı. 27 Ağustos’ta Amasra ilçesi Kum Mahallesi Küçük Liman mevkiindeki terminalde meydana gelen olayın ardından Pompalı tüfekle dehşeti yaşatan koca Okan Paşalı ve yanındaki arkadaşı U.G, kaçarken Kastamonu’nun Cide ilçesinde yakalanarak gözaltına alınmıştı. Nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanan Okan Paşalı ve arkadaşı U.G., hakkında Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede "kasten tasarlayarak yakın akrabayı öldürmeye teşebbüs suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Bartın 1. Ağır ceza Mahkemesi’nde yargılanan Okan Paşalı, ve U.G, hakim karşısına çıktı. İlk duruşmaya, tutuklu sanıklar Okan Paşalı ve U.G ile mağdur Ahsen Nur Paşalı ve taraf avukatlar ile tanıklar katıldı. Bartın Barosu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatları da davaya müdahil olma talebinde bulunurken, mahkeme heyeti avukatların davayı izleyebileceğini ama katılamayacağı kararını verdi. "Bana, ’ağabey sür’ dedi, ben de sürdüm" Duruşmada dinlenen tutuklu sanık U.G., Okan Paşalı ile Amasra’ya gezmeye geldiğini Okan Paşalı’nın eşini tanımadığını ve yaşanan olayın tasarlanmış bir olay olmadığını ifade etti. Okan Paşalı’nın da kendisinin de Ankara’da esnaf olduğunu ve 1 yıl önce tanıştıklarını anlatan U.G., yaşanan dehşeti soğukkanlı bir şekilde anlattı. Silah patlayınca arabada donup kaldığını söyleyen U.G., "Eşinin olduğunu bilmiyorum. Arabaya geldim, olay gerçekleşti. Ateş etti, ilk defa eşini orda gördüm. Olay gerçekleştikten sonra Okan, panikle ’ağabey sür’ dedi, sürdüm. Silah patlayınca ben arabada öylece kalmıştım. Arabasında silah olduğunu bilmiyordum. Bilseydim gelmezdim, Okan’ın öyle bir şey yapacağını da hiç tahmin edemedim. Çünkü esnafız, birbirimizi her gün görüyoruz, ticaretimiz oluyor. Okan’ı herkes sever, iyi bir ustadır" dedi. "8 aydır cezaevindeyim, 5 tane icra geldi" Okan Paşalı’ya yardım etmediğini ve olayla ilgisinin bulunmadığını vurgulayan U.G., şöyle devam etti: "Kendime zarar geleceğini bilmiyordum. Çoluğu çocuğumu bırakmışım, 8 aydır burada hapisteyim. 5 tane icra geldi, cezaevindeyken. Çocuğumun okul taksitleri falan çok zor duruma girdik. Eşim işe başladı. O bana para gönderiyor. Zor durumdayız, çalışamıyoruz. Başıma geleceğini bilseydim gelmezdim, Okan’ı da sevdiğim için geldim. Benim olayla bir alakam yok. Sanayide herkes birbirini bilir. Ben yardım etmedim. Bilsem öyle bir şey olacağını mani bile olurdum. Olay bir anda geliştiği için bir şey de yapamadım. Eşinin bile olduğunu bilmiyordum. Beraatimi istiyorum" Sahte plakalı, hacizli ve sigortasız araç ile yakalanmasının sebebini anlattı Ahsen Nur Paşalı’’ya pompalı tüfekle ateş eden tutuklu sanık Okan Paşalı’nın ise mahkemede verdiği ifadeler kan dondurdu. Aracında olay gününde sahte plaka bulunduğunu, aracın hacizli olduğunu ve sigortasının bulunmadığını kaydeden Paşalı, sebebini ise şöyle anlattı: "2023 yılından sonra kayınpederim ile husumet başladı. Ben araç kullanılırken, saldırıya uğradım silahla yaralandım. Sağ bacağıma platin takıldı. Ardından plaka değiştirdim. Tecilli yeni bir plaka aldım. Olayların ardı arkası kesilmedi. Şahıslar benim kimlik bilgilerimi tespit etti. Peşime düştü. Sebepsiz yere, hiçbir husumetim olmayan bir şahıs beni vurdu. Bundan dolayı emniyetten benim aracımın plakasını öğrenebileceklerini düşündüm. Aynı zamanda aracıma haciz vardı. Sigortası da olmadığı için araca sahte bir plaka taktım. Bu plaka ile kullanmaya başladım." "Hiç bir zaman silahla tehditte bulunmadım" Planlayarak, tasarlayarak öldürmeye teşebbüs ile suçlandığını hatırlatan Okan Paşalı, tasarlı bir durumun olmadığını, boşanma aşamasındaki eşi Ahsen Nur Paşalı’nın söylediği sözlerden tahrik olduğunu söyleyerek savundu. Evlendiği 2017 yılından itibaren silah taşıdığını da kaydeden Paşalı, "Benim şahısla 2017 yılından itibaren evliliğim var. 2017 yılından beri benim silahım vardır. Bu şahsa hiçbir şekilde silahlı tehditte bulunmadım. Bu zamana kadar, bana silah çekti diye bir şikayette bulunmadı. Bu zamanda planlanması mümkün değildir. Olay olmadan 1 ay önce şahıs, gizli numaradan aramak suretiyle çocuğumu telefona veriyordu, ’Çocuğum baba beni kurtar, baba bizi kurtar’ diyordu. Gizli bir numara kullanıyordu, beni arayarak, sürekli tahrik ediyordu. Sığınan bir insan çocuklarını, uyuşturucu bağımlısının evine götürüp, oraya teslim etmez" şeklinde konuştu. "Amasra’ya gezmeye geldik" Tatil amaçlı Amasra’ya geldiğini ileri süren Paşalı, "Ben Ankara’dan tatil maksatlı, hem de kafa dağıtmak için, çocuklarımın da orada olabileceğini düşünerek Amasra’ya geldim. U. ağabeyiyle birlikte kafa dağıtmak için geldik. Sabahleyin olay yerine geldim, şahsı gördüm. Hiçbir şekilde müdahalede bulunmadım. U. ağabeyi sahile gönderdim. Öğleden sonra saat 15.00’e kadar çocuklarımı bekledim. Gri bir araç geldi, içerisinde çocuklarım vardı. Araç, çocuklarımla birlikte otoparka girip, çıkması bir oldu. Bartın yönüne çıktı. Aracımda arıza olduğu için 80-90 kilometre hızı geçemiyordum. Onu yakalamayacağımı anlayınca geri otoparka geldim. Biraz bekledim" dedi. "Bana, ’sen baba mısın, şerefsiz, deyince tahrik oldum" Olay günü yaşananları soğuk kanlılıkla anlatan Okan Paşalı, eşini görünce çocuklarının nerede olduğunu sorduğunu belirterek, "O sırada koltuğunda 50-60 santimetre boyunda pompalı tüfek vardı. Daha önce Ankara’da aracımın içerisinde pompalı yakalattım. İlk defa aracımda pompalı tüfek bulunmuyor. Bu şahsa özgü değil, daha öncede aracımda pompalı tüfek bulunuyordu. Benim aracımda duruyor her zaman pompalı tüfek. Meşru müdafaa hakları doğduğu zaman kullanmak için koydum arabama. Aracın çekilmesini isteyince, gayet güzel bir dille, çocuklarım nerede dedim. Telefonu bırak, konuşalım dedim. O sırada "Sen baba mısın, şerefsiz. Şimdi görürsün’ dedi. Telefonu aldı. Birini arar gibi yaptı. Tehdit etmek suretiyle beni tahrik etti. Ben de korktum, panik oldum. Korkutmak amaçlı ateş ettim. Şahıs bankın önündeydi" ifadelerini kullandı "Yere ateş ettim" Sanık Okan Paşalı, pompalı tüfekle yere doğru ateş ettiğini ileri sürerek, "Zaten fişek tapalarından anlaşılacağı üzere sağ tarafına doğru ateş ettim. Direk ortasına atsaydım, belden yukarı atsaydım belli olurdu. İkinci seferde de şahıs tuvalete doğru gitti. Ben de çanak çömlek diye hitap edilen hediyelik eşyaların oluğu yöne doğru attım. Şahıs zaten sağ tarafta. Ben öldürmek için gitmiş olsam, arabadan çıkar çıkmaz ateş ederdim. Veya uyandırmadan, arabanın içerisinden ateş ederdim veya ardından gider tuvaletin içerisinde bu eylemi gerçekleştirebilirdim. Şahsı öldürmemi gerektirecek bir sorun da yok ortada. Başka yöne ateş ettiğim için mesafeyi hesap etmedim. Yere doğru ateş ettim özellikle, zaten saçma taneleri yerden sekerek, ayağına isabet etmiş. Direk isabet etmiş bir saçma tanesi yok. Öldürmeye kastım, yok. Şahsı öldürmeyi gerektirecek bir konuda yok. "Tokatla başladı, burnumu kırdı" Mağdur Ahsen Nur Paşalı ise 8 yıl önce evlendiği Okan Paşalı’nın kendisine evlendiği yıldan itibaren kademeli olarak artan bir şiddet uyguladığını kaydetti. Okan Paşalı’nın ailesinin yanında kendisine tokat atarak, şiddete başladığını anlatan Ahsen Nur Paşalı, vurulduğu ana kadar yaşanan süreci şöyle anlattı: "Ailesinin yanında şiddete başladı. En son 19 Mayıs 2024’te darp edildim. Çocuklarımla birlikte ondan izin almadan parka çıktım, ’salıncakta oturuyorum’ diye, benim o gün burnum kırıldı. Ambulansla hastaneye kaldırıldım. Hastaneden sonra eve gelmedim. Olay günü ağabeyini arayıp, ’Ahsen’in ağzını, burnunu kırdım. Gidip bakın’ demiş. Ağabeyi gelmek istememiş, ’ne yapıyorsa, yapsınlar’ demiş. Eşinin ısrarıyla gelmişler ve beni ambulansta gördüler zaten. O gün telefonu elimden aldı. Annem babam çalıştığı için ananemde kaldım. Ben orada kaldığım sürece, hemen her gün oralara gelip, evin kapısını tekmeleyip kırmaya çalışıyor, silahla havaya 4-5 el ateş ediyor, sürekli bağırıyor, çağırıyor, küfür ediyor, ailemi tehdit ediyor. Benim dönmek istediğimi, ailemin göndermediğini düşünüyor. Ben düşüncesini yıkmak için ailemle konuştum. Benim gitmek istediğimi anlaması için, Ankara’da kadın sığınma evine gittim. Yaklaşık 1.5-2 ay kaldım. Dışarı çıkamadığım için, Zonguldak’a gönderdiler. Zonguldak Sığınma evi çocukların yaşayabileceği yer değildi. O yüzden Amasra’ya ablamın yanına geldim. Beni kadın sığınma evinde olduğumu bildiği için buraya geleceğini düşünmedim. 1.5 ay ay sonra bu olay oldu" "Seni vurup, üzerine köfte ekmek yiyeceğim" demiş Ahsen Nur Paşalı, boşanma aşamasındaki kocasının olaydan 3-4 gün öncesine kadar tehdit mesajları attığını da belirterek, "Olaydan önce sürekli mesaj atıyordu. Çocukları özlediğini söylüyor, çocukları istiyordu. Beni tehdit ediyor, öldüreceğini söylüyordu. Bir defasında ’seni vurup, gidip üzerine köfte ekmek yiyeceğim" diyordu. Olay gününden 3-4 gün öncesinde kadar mesaj atmayı kesti. Ben şahsı, gizli numaradan aradım. Ailemi sürekli rahatsız ediyordu. Babamın, çalıştığı şirketin tırın camlarını, aynalarını kırmış. Buna sinir oldum, bağırdım, çağırdım, kapattım. Ama nerde olduğuma dair hiçbir şey söylemedim. Çocuklarımın sesini duymasının imkanı yok" dedi "Korkudan bir şey diyemedim, sadece KADES’e basabildim" Olay günü yaşadığı dehşeti de anlatan Ahsen Nur Paşalı, "Olay günü dükkanın içerisinde oturuyordum. Dükkanın önüne bir araç yaklaştı. Zaten o marka araç görünce ben hep tedirginlik yaşıyorum. Baktım plaka farklı. Biraz rahatladım. Ama yine de eğildim araca doğru baktım, içeride tanımadığım bir kişi vardı. Sonra araca doğru yaklaştım, araç parkının yasak olduğunu söyledim. Birazdan çıkacağım dedi. Ama kızarlar dedim, Tamam biri gelecek, gideceğim alacağım dedi. Arka koltuktaymış, göremedim. Tanımadığım için fazla muhatap olmak istemedim. Karşı kafeye geçtim. Benim çocukları, ablamın çocukları falan geldi, tarla ağzına denize gittiler. Kafeden tekrar dükkana geçtim. Çay aldım, masaya oturdum. Çocukları aramak için telefonu aldım. Çocuklarım nerde diye bir ses duydum. Kafamı kaldırdım, tekrar sordu Ben onun korkusuyla yaşadığım için ağzımdan tek bir laf çıkmadı. Hiç bir şey söylemedim, ona karşı. Zaten hep kafamda kurmuştum. ’Onu karşımda görürsen, panik yapma, KADES’e bas’ diye, kendi kendime söylüyordum. KADES’e basmak 2 tuş. Onu görünce, ben de anında KADES’e bastım" şeklinde konuştu. "Direkt bana nişan aldı, kaçmaya çalıştım Okan Paşalı’nın tüfeği ile direkt kendisine nişan aldığını ileri süren Ahsen Nur Paşalı, "Bana, ’telefonu bırak’ diye iki kez söyledi. Ardından da ateş açtı. Ayaklarıma nişan almadı. Direkt bana nişan aldık. Ben de tüfeği elinde gördüğüm için hemen kaçmaya çalıştım, zıpladım. Sabit kalmadım. Tuvaletin girişinde betondan tümsek var. Alçaktan yükseğe doğru gidiyor. Tuvaletin içerisine doğru kaçtım. İlk pompalı tüfek sesi duyulduğunda ortalık kalabalıklaşmıştı. Tuvalete girmek gibi bir ihtimali yoktu. Girseydi kendi de biliyordu, bence. Mide ameliyatı olduktan sonra karnının üzerine oturmuş Ahsen Paşalı, 2 Ekim 2023 tarihinde mide ameliyatı olduğunu ve Okan Paşalı’nın o süreçte bile kendisine şiddet uyguladığını vurguladı. Ahsen Nur Paşalı, "Evlendiğimiz günden beri, şiddete maruz kalıyorum. 2 Ekim 2023’te mide ameliyatı yaptırmıştım. Ameliyattan 10-11 gün geçmişti. Karnımın üzerine oturmuştu. 3 gün acısını çektim. 7 yıldır tek bir tokatla başlayan ve her geçen gün kademe kademe artan şiddet görüyorum. Sürekli tehdit edildiğim için, aileme zarar gelir diye korkuyordum. Artık kendime inandım, bu korkum gitti. Şikayetçiyim" diye konuştu. Her iki tarafın tanıkların da dinlendiği davada, avukatların savunmalarının ardından ise mahkeme sanık U.G’nin adli kontrol şartı ile tahliye edilmesine, Okan Paşalı’nın ise tutukluluk halinin devamına karar verdi.
23 Nisan 2025 Çarşamba - 19:47
Rektör Uzun, koltuğunu çocuklara devretti
Bartın Üniversitesi (BARÜ) Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında koltuğunu Şiremir Çavuş İlkokulu öğrencilerine devretti. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun’u, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Şiremir Çavuş İlkokulu öğrencileri ziyaret etti. Rektörlük makamında gerçekleştirilen ziyarette Okul Müdürü Veysel Çimkeoğlu, Öğretmen Ayşe Çomran ile 3’üncü sınıf öğrencileri Selin Toksöz, Eslim Şahintürk ve Mücahit Eymen Kurt yer aldı. Minik misafirleriyle tek tek selamlaşan Rektör Uzun, ardından koltuğunu çocuklara teslim etti. Rektörlük görevini devralan öğrenciler ilk olarak tüm çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı. Renkli anlara sahne olan ziyarette çocuklar Rektör Uzun’a üniversite ile ilgili merak ettikleri soruları sordu. Matematik, tarih, sanat, kültür başta olmak üzere birçok konunun gündeme geldiği ziyarette, öğrenciler gelecek ile ilgili hayallerinden bahsetti. Filistin’de çocukların yaşadığı dramın da konu edildiği konuşmalarda öğrenciler, yaşananların bir an önce son bulmasına yönelik temennilerini dile getirdi. Programda düşüncelerini aktaran Rektör Uzun, "Bağımsızlığımızın ve egemenliğimizin sembolü olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 105’inci yılına ulaşmanın onurunu yaşıyoruz. 23 Nisan, yalnızca millet iradesinin tecelligâhı olan Meclisimizin yıl dönümü değil; aynı zamanda geleceğimizin teminatı çocuklarımızın bayramıdır. Ortak yarınlarımızın mimarları olan çocuklarımız için çalışmaya, üretmeye ve daha yaşanabilir bir dünya için üzerimize düşen görevleri yapmaya devam edeceğiz. Bu anlamlı günde, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, aziz şehitlerimizi ve tüm kahramanlarımızı saygı, rahmet ve minnetle anıyor; milletimizin ve tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı yürekten kutluyorum" ifadelerine yer verdi.
23 Nisan 2025 Çarşamba - 19:24
Bartın’da 23 Nisan coşkusu
Bartın’da düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarında renkli görüntüler ortaya çıktı. Kutlamalarda bir öğrenci elindeki davul ile şov yaptı. Bartın’da Cumhuriyet Meydanı’nda çelenk bırakma töreni ile başlayan kutlamalarda renkli görüntüler yaşandı. Atatürk Stadyumumda gerçekleşen etkinliklere Bartın Valisi Nurtaç Arslan ve berberindeki il protokolü, öğrenciler ve aileleri katıldı. Arslan’ın öğrenci ve ailelerinin bayramını kutlaması ile start alan etkinlikte, anaokulundan ortaokula kadar farklı yaş gruplarındaki öğrenciler, marifetlerini sergiledi. Halk oyunları oynanıp, şiirlerin okunduğu programda bir öğrenci davul çaldı. Davul ile şov yapan öğrenci ve halay çeken arakadaşları, katılımcılar tarafından ayakta alkışlandı. Çuval ve yumurta yarışlarının yapıldığı program zaman zaman izleyicileri güldürdü. Program 23 Nisan nedeniyle düşenlenen, kompozisyon, şiir gibi yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödüllerinin verilmesi ile sona erdi.
23 Nisan 2025 Çarşamba - 19:19
Hücum botunun komuta koltuğuna öğrenciler oturdu
Bartın’ın Amasra ilçesinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle ziyarete açılan TCG Kilimli Savaş Gemisi ve hücum botunun komuta koltuğuna çocuklar oturdu. Amasra ilçesi Büyük Limana demirleyen TCG Kilimli Savaş Gemisi ve hücum botu, 23 Nisan Ulusal vatandaşların ziyaretine açıldı. Amasra Kaymakamı Kadir Perçi, Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, İlçe Emniyet Müdürü Sevgül Hayal, gemi ve bot komutanları ile askeri erken da botu gezdi. Aileleri ile birlikte savaş gemisi ve hücum botunu gezen çocuklar, botun komuta koltuğuna oturdu. Ailelere ve çocuklara bot komutanları tarafından detaylı bilgiler verildi. "Geleceğin Denizcilerini Bilgilendirme ve Çeken Akıntı" konulu eğitim faaliyeti çerçevesinde de Amasra İlçesinde bulunan Çanakçılar İlkokulu ve Çanakçılar Ortaokulundan toplam 25 öğrenci, ziyarete açılan TCSG-22 Komutanlığı ve DEGAK-03 Özel Tim Komutanlığı savaş gemisi ve hücum botunu gezdi. Çok heyecanlandığı belirten öğrenciler, savaş gemisi ve bottan çok etkilendiklerini ve denizci olmak istediklerini ifade etti. Limanda botun yanı sıra Sahil Güvenlik ekipleri ile dalgıçlar kullandığı malzemeler de sergilendi.
23 Nisan 2025 Çarşamba - 18:53
Amasra’da çocuklar 23 Nisan’da gönüllerince eğlendi
Bartın’ın Amasra ilçesinde gerçekleştirilen etkinlikte gönüllerimce dans eden minikler gönüllerince eğlendi. Amasra Belediyesi tarafından sahilde bulunan Barış Akarsu parkında minik çocuklar için 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle kutlama etkinliği düzenlendi. Yüzlerini boyatan çocuklar, palyaço ve öğretmenlerinin eşliğinde gönüllerince dans etti. Öğrenciler hep birlikte zıplayarak ve çığlıklar atarak eğlendi. Etkinlikte çocukları yalnız bırakmayan Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, tek tek çocukların bayramını kutladı.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder