Yerel Haberler
Bitlis
"Zamanın Ustaları" belgeselinden ilk görüntüler yayınlandı 19 Aralık 2025 Cuma - 15:01:26 Bitlis’in kadim el sanatlarını ve bu zanaatlara ömrünü adamış son ustalarını anlatan Zamanın Ustaları (Masters of Time) belgesel sinema projesinden merakla beklenen ilk görüntüler yayınlandı. Uluslararası film festivallerinde Türkiye’yi temsil etme hedefiyle yola çıkan yapım, Bitlis’in kültürel mirasına sinemanın evrensel diliyle ışık tutuyor. Şiirsel Anlatım, Uluslararası Standartlar Yönetmenliğini, İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı ve akademisyen Gözde Sunal’ın üstlendiği belgeselin senaryosunu, Sunal ile birlikte; Japonya’dan "En İyi Senaryo ve Orijinal Fikir" ödülü alan ve 2025’te Amerika’da "En İyi 50 Yazar" arasına seçilen Ömer Yıldırım kaleme aldı. Görüntü yönetmenliğini ödüllü reklam yönetmeni Adem Yeşilay’ın yaptığı film, Bitlis’in tarih kokan atmosferini; taşın ve toprağın hafızasını şiirsel, derinlikli ve güçlü bir görsel dille kayda alıyor. Yaşayan Hazineler ve Son Ustalar Belgesel; UNESCO tarafından "Yaşayan İnsan Hazinesi" ödülüne layık görülen Adilcevazlı baston ustası Cumali Birol, Bitlis’in yöresel ayakkabısı Harik’in son temsilcisi Haydar Yılmaz, Ahlat taşı işçiliğinin temsilcisi Emre Nacaroğlu ve Ahlat bastonculuğunun önemli isimlerinden Refa Gökbulak’ın zanaat yolculuklarını beyaz perdeye taşıyor. "Sonsuzluktan bir an çalmak" Sadece bir zanaat anlatısı olmanın ötesine geçen zamanın ustaları, sabır, zaman ve miras kavramlarını sorgulayan güçlü bir sinema dili kuruyor. Taşın, ahşabın ve hariğin usta ellerde nasıl bir sanat eserine dönüştüğünü anlatan film, bu kadim geleneklerin ardındaki felsefeyi de görünür kılıyor. Proje hakkında bilgi veren yönetmen Gözde Sunal, "Amacımız, yalnızca unutulmaya yüz tutmuş meslekleri belgelemek değil; bu topraklardaki sessiz emeği evrensel bir sinema diliyle dünyaya duyurmaktı. Bir ustanın çekici indirirken hissettiği duyguyu, dünyanın diğer ucundaki izleyiciye de hissettirmek istedik. Bu film, Bitlis’ten dünyaya açılan bir kültür köprüsüdür" dedi. Senarist Ömer Yıldırım ise filmin felsefesini şöyle özetledi: "Bizim hikâyemiz, maddeyle savaşanların değil, onunla dans edenlerin hikâyesi. Bir ömür verip sonsuzluktan bir an çalmanın peşine düştük. Ustalarımızın taşa ve zamana attığı imza asla silinmeyecek; bu film, o imzanın tanığıdır." Uluslararası Festival Yolculuğu, özgün anlatımı ve güçlü görsel dünyasıyla dikkat çeken zamanın ustaları, önümüzdeki aylarda dünyanın prestijli film festivallerinde yarışarak Anadolu’nun kültürel mirasını uluslararası arenada temsil etmeyi hedefliyor. Projenin hayata geçirilmesinde Bitlis Valiliği, Bitlis İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Bitlis Belediyesi ve Tatvan Ticaret ve Sanayi Odası’nın sağladığı vizyoner desteklerin belirleyici rol oynuyor. Bu katkıların, projenin uluslararası standartlarda tamamlanmasına önemli güç kattığı vurgulandı.
19 Aralık 2025 Cuma - 14:52 Bitlis’te karla mücadele toplantısı gerçekleştirildi Bitlis’te kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte İl Özel İdaresi araç parkında, karla mücadele çalışmaları öncesinde kapsamlı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, il genelinde yürütülecek kar temizleme ve yol açma çalışmalarının planlaması ele alınırken, ekiplerin görev dağılımları, kullanılacak iş makineleri, araçların teknik durumları konuşuldu. Bitlis Valisi Ahmet Karakaya’nın da katıldığı karla mücadele toplantısında muhtemel yoğun kar yağışı ve buzlanma durumlarına karşı alınacak tedbirler de değerlendirildi. Özellikle kırsal bölgelerde ulaşımın aksamaması için ekiplerin 7/24 esasına göre görev yapılacağını belirten Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, "Artık bilindiği üzere kış mevsiminin başlarındayız ve bütün ekiplerimiz karla mücadele için hazırlıklarını tamamladılar. İnşallah yaz aylarında yapılan hizmetlere benzer şekilde kışın da vatandaşımızın yollarının açık tutulması için elimizden gelen gayreti sarf etmeye devam edeceğiz. Tabii bunun için iyi bir hazırlık dönemi gerekiyor. Bu çerçevede bizim malumunuz merkez ile birlikte 7 ilçemiz var ve bu 7 ilçemizde 10 şantiyemizle bu hizmetleri yerine getireceğiz" dedi. 92 personel ve 70’in üzerinde iş makinasıyla 354 köyde karla mücadeleyi en iyi şekilde sürdüreceklerini ifade eden Vali Karakaya, "Karla mücadeleye İl Özel İdaremiz hazır durumda. Bildiğiniz üzere 354 köyümüz var ve 288 mezramız var. Şu an itibariyle yol ağımız yaklaşık 3 Bin 365 kilometredir" diye konuştu. Konuşmaların ardından Bitlis İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu ve teknik personel kış aylarında karla mücadelede kullanılacak olan araç ve ekipmanları tanıttı.
Bitlis’te ’Türkiye Yüzyılı Buluşmaları’ programı gerçekleştirilirdi
16 Eylül 2025 Salı - 15:35 Bitlis’te ’Türkiye Yüzyılı Buluşmaları’ programı gerçekleştirilirdi AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İnsan Hakları Başkanı Hasan Basri Yalçın, herhangi bir şekilde terörle bir müzakere içerisinde olmadıklarını belirterek, "Herhangi bir şekilde bir pazarlık yürütülüyor değil. Herhangi bir şekilde al-ver süreçleri yürümüyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak terörle mücadeleyi sahada kazandık. Şimdi onu aslına bakarsanız bütünüyle topluma yaymanın peşindeyiz" dedi. Bölge milletvekilleri ile birlikte "Türkiye Yüzyılı Buluşmaları" kapsamında Bitlis’e gelen Hasan Basri Yalçın, ilk olarak AK Parti Bitlis İl Başkanlığını ziyaret etti. "Türkiye Yüzyılı Buluşmaları" programı kapsamında partililerle bir araya gelen Yalçın, burada gazetecilere terörsüz Türkiye süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yalçın, birlik ve beraberlik vurgusu yaparken, Türkiye Yüzyılı hedeflerinin milletle birlikte hayata geçirileceğini ifade etti. Yalçın, "Türkiye’de belli bir süredir siyasetin temel meselesi haline gelen, Cumhurbaşkanımızın ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin öncülüğünü ettiği terörsüz Türkiye sürecini konuşuyoruz. Terörsüz Türkiye inşallah Türkiye’nin 40 yılı aşkın bir süredir ayağında bir pranga olan, temel meselelerinden bir tanesi olan terör meselesini tamamen Türkiye’nin gündeminden kaldırmak üzere başlatılmış bir inisiyatif. Bugün ana muhalefetin haline baktığınızda kendi arasında bir koltuk kavgasını hala devam ettiren bir muhalefet var. Türkiye’nin hiçbir sorununa, hiçbir gelecek perspektifine olumlu katkı sunmak, Türkiye’nin önüne bir alternatif sunmak gibi bir kaygıları yok. Cumhur ittifakı perspektifiyle Türkiye yüzyılının ne olduğunu, Türkiye yüzyılının İzmir’e, Diyarbakır’a, Bitlis’e, Eskişehir’e, Sinop’a, Edirne’ye ne gibi bir katkı sunacağını anlatmaya çalışıyoruz. Çok kısaca söylemek gerekirse bütün gün bu tür konuşmalar gerçekleştireceğiz birçok yerde. Çok kısaca söylemek gerekirse terör bu ülkenin başına 40 yıldır bela, 40 yılı aşkın bir süredir bela olmuş bir hadisedir. Kaybettiğimiz canlarımız oldu. Yerine koyamayacağımız canlarımız oldu. Şehitlerimiz, gazilerimiz oldu. Tabii ki onları geri kazandırmak mümkün değil. Ama terör sadece buna da mal olmadı" dedi. Terörün ekonomik olarak bu ülkenin beline vurulmuş en büyük darbelerden bir tanesi olduğunu da ifade eden Yalçın, "Milyarlarca dolarlarımız bizim terörle mücadele ile geçti. Terörle mücadele nedeniyle o alanlara harcanmak zorunda kaldık. Sadece terörle mücadeleye harcadığımız ekonomik kaynaklarımız mı? Hayır, daha da beteri aslına bakarsanız terör ülkemizin bir coğrafyasını, bir bölgesini gelişebileceğinden daha az gelişmesine neden oldu. Bütün bunları ortadan kaldırmak, ülkenin üzerinde terörle ilgili hiçbir imajın bulunmamasını sağlamak için Türkiye’de artık terör örgütünün var olmasını tamamen ortadan kaldırmak için bu süreç başlatıldı. Meclisimiz bir yönüyle bu sürecin bir parçası. Güvenlik kuvvetlerimiz çok deriniyle bu işin bir parçası. Bizde AK Parti olarak, Cumhur İttifakı olarak aslında siyasetimizin bir parçası olarak bunu anlatıyoruz. Nedir Türkiye’ye önerdiğimiz şey? Türkiye artık terörle anılan bir ülke olmasın. Biz terörle mücadelemizi askeri anlamda tamamladık. Şükürler olsun ki son yıllarda, belli bir dönemde terör artık bizim canımıza kıyamaz. Şehirlerimizi, illerimizi, ilçelerimizi, köylerimizi tehdit edemez hale geldi. Bunun kıymetini biliyoruz. Bu çok yoğun bir kolluk gücü mücadelesiyle gerçekleştirildi. Bu aslına bakarsanız savunma sanayine yaptığımız büyük yatırımlar sayesinde gerçekleşti. Bu coğrafyada derelerde, vadilerde, dağlarda terör örgütü mensupları varken güvenlik kuvvetlerimiz belki de bu dağların üzerinde binlerce güvenlik mensubuyla tedbir almak mecburiyetinde kalıyordu. Belki de beş tane teröristin izini sürmek için 5 bin, 10 bin askerimiz sahayı taramak mecburiyetinde kalıyordu. Türkiye’nin son yıllarda savunma sanayinde gerçekleştirdiği yatırımlarla o askerlerin, polislerin yaptığı görevi, bugün tek başına İHA’larımız, SİHA’larımız yapıyor. Bölgeyi kolayca tarıyor. Bu nedenle de aslına bakarsanız coğrafya bir şekilde güvenli hale geldi. Şimdi sadece askeri tedbirlerin de ötesinde siyaseten de, toplumsal olarak da, ekonomik olarak da böyle bir meselenin tekrar Türkiye’nin gündemine gelmesini engelleyecek ne varsa onu gerçekleştirelim istiyoruz. Herhangi bir şekilde terörle bir müzakere içerisinde değiliz. Herhangi bir şekilde bir pazarlık yürütülüyor değil. Herhangi bir şekilde al-ver süreçleri yürümüyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak terörle mücadeleyi sahada kazandık. Şimdi onu aslına bakarsanız bütünüyle topluma yaymanın peşindeyiz. Türkiye’de terör diye bir sorun olmasın. Toplum bu terörün hiçbir etkisinden etkilenmesin istiyoruz. Tam anlamıyla yapmaya çalıştığımız şey bu" diye konuştu. "Tüm Türkiye bu terörün maliyetinden kurtulsun. Ülkemizde huzur, refah ve adalet olsun" diyen Yalçın, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ülkemizde sükûnet olsun. İşte temel meselemiz bu. Biz her zaman olduğu gibi Türkiye’ye yeni bir şey öneriyoruz. Biz her zaman olduğu gibi Türkiye’nin önünü açmaya çalışıyoruz. Çabamız bunadır. Bunu gerçekleştirmek istiyoruz. İşte bugünkü programlarımızda aslında toplumla kucaklaşmak, topluma terörsüz Türkiye sürecini anlatmak, terörsüz Türkiye sürecinin Türkiye için, Türkiye yüzyılı için bir perspektif olduğunu anlatmak. Türkiye’nin çok temel meseleleri vardı. Terör de bunlardan bir tanesiydi. Bunların birçoğunda ilerleme kat edildi. Biz sadece artık kendi sorunlarını, kendi sınırları içerisinde çözen, kendi sınırları içerisinde sorunlarını çözmeye çalışan bir Türkiye’nin ötesinde bir Türkiye hayal ediyoruz. Biz bölgesel ve küresel meselelerde söz sahibi olan, bölgesel ve küresel meselelerde dostlarını kimseye karşı savunmasız bırakmayan bölgesel ve küresel istikrarı inşa etmeye çalışan ve bunun en temel aktörlerinden birisi olan güçlü ve büyük Türkiye’yi inşa etmeye çalışıyoruz. Savunma sanayinde çok büyük yenilikler yapabiliriz. Ekonomimizi hiçbir zaman kırılganlıkla test edilmeyecek kadar güçlü hale getirebiliriz. Türkiye’yi dış politikada, küresel siyasette dünyanın lider ülkelerinden birisi haline getirebiliriz. Ama Türkiye yüzyılına erişmek istiyorsak terör meselesini tamamen toprağın altına gömmek, bir daha çıkmamak üzere ortadan kaldırmak mecburiyetindeyiz. Amacımız sadece bir seçim propagandası üretmek, seçim sloganlarını tekrar etmek değil. Amacımız Türkiye’nin yolunu açmak, amacımız küresel barışa katkıda bulunmak, amacımız bölgesel istikrarı ortaya çıkarmak. Herhangi bir ülke, herhangi bir devlet bize dost ve müttefik herhangi bir ülke dönüp baktığında Türkiye yüzyılında Türkiye’yi görsün ve güven hissetsin istiyoruz. Türkiye’de inşa ettiğimiz huzur ve güven ortamını küresel siyasete, bölgesel siyasete de yaymak istiyoruz. İşte bu amaçla Türkiye yüzyılı diyoruz. İşte bu amaçla terörsüz Türkiye diyoruz." Bitlis’te çeşitli temaslarda bulunan Yalçın ve beraberindeki heyet, kentteki vatandaşlarla da bir araya gelerek sorun ve talepleri dinledi. Program kapsamında esnaf ziyaretleri de gerçekleştiren heyet, "Türkiye Yüzyılı" vizyonu çerçevesinde yapılan ve yapılması planlanan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Bitlis’te evler restore edilerek turizme kazandırılacak
16 Eylül 2025 Salı - 09:00 Bitlis’te evler restore edilerek turizme kazandırılacak Bitlis’te tarihi ve kültürel dokunun korunması amacıyla sivil mimari örneklerine yönelik kamu kurumları örnek bir uygulamaya imza atmaya hazırlanıyor. Bitlis’te kamuya ait tarihi eserlerin restorasyonlarının sona yaklaşmasının ardından sivil mimariyi de ayağa kaldırmak için Bitlis Valiliği örnek oluşturabilecek bazı yapıları restore ederek turizme sunmaya hazırlanıyor. Sivil mimarinin son durumlarını görmek üzere bir saha çalışması yapan Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, beraberinde Belediye Başkan Yardımcısı İbrahim Arslan, Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayhan Yılmaz, Kültür ve Turizm Şube Müdürü Metin Çoban, ilgili kurum amirleri ve teknik personelle birlikte tarihi dokusu bulunan birçok sivil mimariyi yerinde gördü. Bitlis’te Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile ilgili kurumlarının yürüttüğü restorasyon çalışmalarında sona yaklaşıldığını belirten Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, artık sivil mimarinin de ayağa kaldırılması gerektiğini söyledi. Buna öncülük etmek istediklerini belirten Vali Karakaya, kurumlar olarak Bitlis’te birkaç sivil mimariyi restore ederek turizmin hizmetine sunmak için saha çalışması yaptıklarını ifade ederek, şunları söyledi: "Bitlis oldukça kadim bir şehir. Kadim şehrin çok önemli vurguları vardır. Bunlardan birisi elbette ki mimari yapısı, mimari özelliğidir. Bildiğiniz üzere Bitlis ilimizde çok sayıda anıt eser restorasyonları bitti ya da devam ediyor. Bu anıt eserlerin restorasyonları tamamlanma aşamasına geldiğinden dolayı sivil mimarinin de artık restorasyonlarına başlanması gerektiği kanaatindeyiz. Üniversitemizle, belediyemizle, Bitlis Eğitim ve Tanıtma Vakfı’yla (BETAV), Kültür ve Turizm İl Müdürlüğümüzle, Vakıflar Bölge Müdürlüğümüzle değerlendirdiğimizde önemli bir husus olduğunu hepimiz görüyoruz. Dolayısıyla biz de valilik olarak ya da bu bahsettiğim diğer kurumlar olarak restorasyon konusunda bir öncülük yapabileceğimiz bina tespit edebilir miyiz? diye bir teknik gezi yapıyoruz. Bitlis’in kültür turizmi açısından oldukça önemli bir konu olacağını düşünüyoruz. Bir iki örnek bu kurumlarımız tarafından restorasyonları tamamlanıp işlevlendirilebilirse, butik otel olarak, kafe olarak yani tarihi doku içerisinde hem Bitlisli hemşehrilerimiz hem de dışarıdan gelen misafirlerimiz, yerli yabancı turistler bu tarihi dokuyu hissederek bu hizmeti kullanabilirler. Biz inanıyoruz ki diğer mülk sahipleri de bundan örnek alarak kendi konaklarını, eski yapılarını restore etmek için bir çalışma içerisine gireceklerdir."