Yerel Haberler
Bolu
Narven Wellness ve Thermal Hotel, Bolu’da kapılarını açtı
11 Haziran 2024 Salı - 17:33 Narven Wellness ve Thermal Hotel, Bolu’da kapılarını açtı Bolu’nun önemli turizm tesisleri arasında yer alan Narven Termal Kasaba bünyesinde hizmete başlayan Narven Wellness ve Thermal Hotel, gerçekleştirdiği görkemli açılış töreni ile kapılarını misafirlerine açtı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı sonrasında Narven Wellness ve Thermal Hotel Otel Müdürü Meryem Dürüst’ün açılış konuşması ile başlayan törende, Ashvin Wellness ve SPA mentörü Dr. Koshlendra Pratap bütüncül sağlıklı yaşam uygulamaları hakkında, Narven A.Ş. Genel Müdürü Serdar Yıldız da Narven Termal Kasaba ve Narven Wellness veThermal Hotel hakkında bilgi verdi. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Narven Wellness ve Thermal Hotel Otel Müdürü Meryem Dürüst, misafirlerine sunacakları hizmetler ve otel konsepti hakkında bilgi verdi. Dürüst, “Misafirlerimizin doğayla iç içe olması, hem bedenlerinin hem de ruhlarının yenilemesi için tasarlanan otelimizde 97 tam donanımlı oda ve suit ile en yüksek konforu sunmayı amaçlıyoruz. Termal su küvetlerinin yer aldığı odalarımızda misafirlerimiz gerçek bir dinlenme ve yenilenme deneyimi yaşayacaklar. Tesisimiz, Bolu’nun doğal güzelliklerinin tam ortasında, İstanbul ve Ankara’ya yakınlığı ile dikkat çekiyor. Ayrıca, Narven Macera Parkı, ATV Safari ve Off-Road Turları gibi çeşitli outdoor aktivitelerle her yaş grubuna hitap eden eğlenceli deneyimler sunuyoruz. Restoran ve kafelerimizde misafirlerimize unutulmaz gastronomi deneyimleri yaşatmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Narven Wellness ve Thermal Hotel bünyesinde yer alan Ashvin Wellness ve SPA’nın mentörlüğünü yapan ünlü Dr. Koshlendra Pratap tesiste sundukları benzersiz Wellness deneyimi hakkında bilgi verdi. Pratap, “Bolu ormanlarıyla çevrili tesisimizde misafirlerimize termal su ve orman terapisinin iyileştirici özelliklerini birleştirerek bütüncül bir sağlıklı yaşam deneyimi sunuyoruz. Bedensel, zihinsel ve ruhsal bütünlüğü hedefleyen kişiselleştirilmiş Wellness programları ile misafirlerimizin sağlıklı ve dengeli bir yaşam sürdürmelerine büyük önem veriyoruz. Ayurveda tedavilerini modern tıp uygulamalarıyla birleştirerek Ayurveda Panchakarma ve Detoks Programı, Bütünsel Oruç ve Kilo Yönetimi Programı ve Longevity Programı gibi çeşitli Wellness programları sunuyoruz. Ayrıca Ashvin Beslenme Sistemi ile misafirlerimize doğal, organik ve besleyici gıdalar sunarak iyilik hallerini ve yaşam kalitelerini artırmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Narven’in yatırımcılarına ve takım arkadaşlarına teşekkür ederek konuşmasına başlayan Narven A.Ş. Genel Müdürü Serdar Yıldız, Narven’in Hisseli Gayrimenkul Sistemi ile Türkiye’de bir marka haline geldiğini ve otelcilikte de söz sahibi zincir markalardan biri olma yolunda ilerlediklerini vurguladı. Yıldız, “Narven markamızın bölgesel kalkınma vizyonu doğrultusunda otel yatırımı yapma kararı verdik. Bu kararı verirken, Türkiye ve Bolu turizmine katkı sağlamayı hedefledik. Termal su ve bütüncül sağlıklı yaşam uygulamalarını bir araya getirdiğimiz ve sağlıklı kalarak insanların kendine yatırım yapmasına imkan veren bu özel konsepti lanse etmekten gurur duyuyorum. Bu anlamda misafirlerimize sadece bir konaklama imkanı değil; bir yaşam biçimi sunuyoruz. Bölgesel kalkınma vizyonumuzla bir Türkiye markası olma yolunda ilerliyoruz” dedi. Yıldız konuşmasının devamında sosyal sorumluluk yaklaşımı çerçevesinde Bolu Gelincik Kadın Kooperatifi ile yaptıkları iş birliğinden bahsederek, yerel halkın istihdamına ve yerel işletmelere destek olmayı, bölgenin sosyo-ekonomik kalkınmasına da katkı sağlamayı sürdüreceklerini dile getirdi. Bolu ormanlarının yamacında yer alan Narven Wellness ve Thermal Hotel, misafirlerine doğal termal su kaynaklarından faydalanma imkanı sunarken, aynı zamanda modern ve konforlu konaklama seçenekleriyle de dikkat çekiyor. Otelde bulunan Ashvin Wellness ve SPA merkezinde, bütüncül sağlıklı yaşam uygulamaları, iyileştirici terapi, masaj ve sağlık programları ile misafirlerin beden ve ruh sağlığını destekleyen tam kapsamlı hizmetler sunuluyor. Termal su havuzları, buhar odaları, saunalar, SPA suiti, hidroterapi havuzları, yoga stüdyosu, meditasyon salonu ve son teknoloji fitness imkanlarının yer aldığı Narven Wellness ve Thermal Hotel, hem fiziksel hem de ruhsal iyileşme sağlayan bütüncül wellness programları ile misafirlerine unutulmaz bir deneyim yaşatmayı hedefliyor.
Sıcaktan bunalan mandalar çareyi çamur banyosunda buldu
11 Haziran 2024 Salı - 16:20 Sıcaktan bunalan mandalar çareyi çamur banyosunda buldu Bolu’da hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, yaylalarda bulunan büyükbaş hayvanları da bunalttı. Serinlemek için sulak alan arayan mandalar çareyi derelerde buldu. Mandaların çamur banyosu havadan da görüntülendi. Bolu Meteoroloji İl Müdürlüğü tarafından hava sıcaklıklarının 6-10 derece artacağı yönünde uyarı yapılmıştı. Mevsim normallerinin üzerinde seyredeceğine yönelik yapılan uyarıda, yüksek hava sıcaklıkları nedeniyle kronik rahatsızlığı olanlar, yaşlılar ve çocuklar başta olmak üzere vatandaşların saat 11.00 ile 16.00 saatleri arasında açık alanda bulunmamaları hususunda ve aynı zamanda orman yangınları konusunda dikkatli ve tedbirli olunması gerektiği vurgulanmıştı. Termometrelerin 31 dereceyi gösterdiği ve hissedilen sıcaklığın 37 derecelere kadar yükseldiği Bolu’da serinlemek isteyen vatandaşlar ormanlık alanlara çıktı. Bolu’nun yüksek rakımda bulunan yaylalarından biri olan At Yaylası’nda ise sıcaktan bunalan mandalar serinlemek için çareyi çamur banyosu yapmakta buldu. Mandaların çamur banyosu dron ile havadan görüntülendi. Ormana serinlemek için çıktığını belirten Enes Günaydın, "Şu anda At Yaylası’ndayız. Termometreler 30-31 dereceyi gösteriyor ancak hissedilen sıcaklık 40 dereceye yakın. Hayvanlar gölgelerde otluyor, sıcaktan bunalan mandalar derelere giriyor. Bizde serinlemek için ormanlara çıktık" dedi.
30 yıldır kesilmedik ceza kalmadı, fabrikalar kirletmekten bıkmadı
11 Haziran 2024 Salı - 14:25 30 yıldır kesilmedik ceza kalmadı, fabrikalar kirletmekten bıkmadı Bolu’nun Gerede ilçesinde 30 yılı aşkın süredir Deri ve Karma Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikaların boşalttığı zehirli atıklar bölge halkını bıktırdı. Fabrikalar kesilen milyonlarca lira para cezasına rağmen dereyi kirletmeye devam ediyor. Bölgede yaşayan vatandaşlar, çocukluk yıllarında Gerede Çayı’ndan balık tutup, sudan içtiklerini ifade etti. Bolu’nun Gerede ilçesinden Karabük’ün Eskipazar ilçesine kadar 288 kilometre boyunca 100’ü aşkın köyde kirlilik ve kokuya sebep olan Gerede Çayı, Deri ve Karma Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikaların boşalttığı zehirli atıklar yüzünden adeta can çekişiyor. Deri ve Karma Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikaların evsel, sanayi ve kimyasal atıklarını arıtmadan Gerede Çayı’na deşarj etmesi sebebiyle yaklaşık 10 yıldır kirlilik ve kötü koku devam ediyor. Bolu Valiliği ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün kestiği yüklü miktardaki cezalara rağmen bölgedeki fabrikalar dereyi kirletmeye devam ediyor. Fabrikalara milyonlarca lira para cezası kesilmesine rağmen Karadeniz’e boşalan Gerede Çayı’ndaki kirliliğin önüne geçilemedi. Çay, Gerede ilçesinden Karabük’ün Eskipazar ilçesine kadar 288 kilometre boyunca 100’ü aşkın köyde kirlilik ve kokuya neden oluyor. Bölgedeki vatandaşlar geçmiş zamanlarda su içtikleri derede artık canlı yaşamı olmadığını belirtti. “En zehirli hayvanlar bile yaşayamaz” 30 yıldır Gerede Çayı’nın kirletildiğini ifade eden Durmuş Kındımoğlu, “63 yıldır benim köyüm burası. Gerede ilçesi Yağdaş köyü. 30 yıldır bu pislik dereye akıyor. Gençlik yıllarımızda, çocukluk yıllarımızda biz bu suya giriyorduk. Hem balık tutuyorduk hem de yiyorduk o balığı. Bu sudan içiyorduk. Şu an balığı bırak, en zehirli hayvan yılan o bile yaşayamaz. Yaban hayvanı dahil ne kadar susamışta olsa bu sudan su içemiyor. Deri fabrikalarında kullanılan kimyasal atıkları dereye deşarj edildiğinde burada hiçbir hayvanın yaşama şansı kalmıyor. Suyun yukarısından balık bıraksalar, buraya gelene kadar hayvan ölür” diye konuştu. Pis kokunun evlerine kadar girdiğini ifade eden Durmuş Kındımoğlu, “Arıtmalar yapılıyor şu an ama inşallah çalışır da bunun kokusundan biz etkilenmeyiz. Buraya gelen misafirler, ‘Siz burada duruyorsunuz?’ diyor. Duruyoruz ne yapalım? Köydeki evime kadar koku geliyor” dedi.
30 yıldır kesilmedik ceza kalmadı, fabrikalar kirletmekten bıkmadı
11 Haziran 2024 Salı - 13:52 30 yıldır kesilmedik ceza kalmadı, fabrikalar kirletmekten bıkmadı Bolu’nun Gerede ilçesinde 30 yılı aşkın süredir Deri ve Karma Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikaların boşalttığı zehirli atıklar bölge halkını bıktırdı. Fabrikalar kesilen milyonlarca lira para cezasına rağmen dereyi kirletmeye devam ediyor. Bölgede yaşayan vatandaşlar, çocukluk yıllarında Gerede Çayı’ndan balık tutup, sudan içtiklerini ifade etti. Bolu’nun Gerede ilçesinden Karabük’ün Eskipazar ilçesine kadar 288 kilometre boyunca 100’ü aşkın köyde kirlilik ve kokuya sebep olan Gerede Çayı, Deri ve Karma Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikaların boşalttığı zehirli atıklar yüzünden adeta can çekişiyor. Deri ve Karma Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikaların evsel, sanayi ve kimyasal atıklarını arıtmadan Gerede Çayı’na deşarj etmesi sebebiyle yaklaşık 10 yıldır kirlilik ve kötü koku devam ediyor. Bolu Valiliği ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün kestiği yüklü miktardaki cezalara rağmen bölgedeki fabrikalar dereyi kirletmeye devam ediyor. Fabrikalara milyonlarca lira para cezası kesilmesine rağmen Karadeniz’e boşalan Gerede Çayı’ndaki kirliliğin önüne geçilemedi. Çay, Gerede ilçesinden Karabük’ün Eskipazar ilçesine kadar 288 kilometre boyunca 100’ü aşkın köyde kirlilik ve kokuya neden oluyor. Bölgedeki vatandaşlar geçmiş zamanlarda su içtikleri derede artık canlı yaşamı olmadığını belirtti. “En zehirli hayvanlar bile yaşayamaz” 30 yıldır Gerede Çayı’nın kirletildiğini ifade eden Durmuş Kındımoğlu, “63 yıldır benim köyüm burası. Gerede ilçesi Yağdaş köyü. 30 yıldır bu pislik dereye akıyor. Gençlik yıllarımızda, çocukluk yıllarımızda biz bu suya giriyorduk. Hem balık tutuyorduk hem yiyorduk o balığı hem de bu sudan su içiyorduk. Şu an balığı bırak, en zehirli hayvan yılan o bile yaşayamaz. Yaban hayvanı dahil ne kadar susamışta olsa bu sudan su içemiyor. Deri fabrikalarında kullanılan kimyasal atıkları dereye deşarj edildiğinde burada hiçbir hayvanın yaşama şansı kalmıyor. Suyun yukarısından balık bıraksalar, buraya gelene kadar hayvan ölür” diye konuştu. Pis kokunun evlerine kadar girdiğini ifade eden Durmuş Kındımoğlu, “Arıtmalar yapılıyor şuan ama inşallah çalışır da bunun kokusundan biz etkilenmeyiz. Buraya gelen misafirler, ‘Siz burada duruyorsunuz?’ diyor. Duruyoruz ne yapalım?. Köydeki evime kadar koku geliyor” dedi. (EÖ-