Yerel Haberler
Burdur
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:17 Damadını öldüren kayınpederin ilk duruşması görüldü Burdur’un Bucak ilçesinde damadını öldüren kayınpederin yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Kayınpeder Ali Ş.’nin tutukluluğuna devam kararı çıkan dava ileri bir tarihe ertelendi. Duruşmada konuşan acılı baba Şeref Top, oğlunun tasarlayarak öldürüldüğünü ileri sürerek, "Ali Ş. daha önce bana ’Oğlunu öldüreceğim, buradan cenazesini götüreceksin’ demişti. Olay günü de ’Oğlunu öldürdüm. Gel cenazeni götür’ dedi" diye konuştu. Olay, 20 Ağustos’ta Fatih Mahallesi 1606. Sokakta meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Ali Ş. (63) evinin önüne tırını park eden ve bahçe müştemilatına tıra ait malzemeler koyan damadı Deniz Top (35) ile tartıştı. Tartışmanın kavgaya dönüştüğü olayda Ali Ş., damadı Deniz Top’u av tüfeği ile vurarak ağır yaraladı. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı, ambulansla Bucak Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Ali Ş. ise olayda kullandığı tüfekle yakalanarak gözaltına alındı. Hastaneye kaldırılan Deniz Top, doktorların yaptığı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayla ilgili ilk duruşması görüldü Burdur 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Ali Ş., Deniz Top’un babası Şeref Top, annesi Ümmahan Top, eşi Hülya Top ile taraf avukatları katıldı. Ali Ş., savunmasında, "10 sene önce görücü usulü evlendiler. İyi bir çocuktu ancak bir süre sonra çalışmamaya başladı. Kiradan kurtardım, kendi evim vardı, ona oturdular. Katiyen çalışmıyordu. Eviyle çoluk çocuğuyla ilgilenmiyordu. Boş geziyordu. Belediyede işe başlattım, 10 gün çalıştı, ayrıldı. Çimento fabrikasında işe başlattım, 2 ay çalıştı bıraktı. Babasıyla tır aldılar. Her yere borç takmaya başladı. Babasını aradım, ’Davranışları normal değil, gidişatı iyi değil, doktora götürün’ dedim. Kızıma, ’Sizi öldüreceğim’ dediği için uzaklaştırma kararı aldırdım. ’Uzaklaştırmayı kaldırmazsanız sizi öldürürüm, yaşatmam’ dedi. Kızım boşanmak istediğini söyledi. ’Kızım düzenin bozulmasın’ dedim. Benim söylememle devam etti. Kafama elindeki tüfeğin dipçiğiyle 3- 4 defa vurdu. Tüfeği boğazıma dayadı. Boğuşma sırasında nasıl olduysa tüfek elime geçti. Komşular araya girdi. Korkutmak amacıyla 1 el ayaklarına, 3- 4 el de havaya ateş ettim. 112’yi aradım. Polis geldi, tüfeği teslim ettim" diye konuştu. "Bilerek ve tasarlayarak öldürdü" Deniz Top’un babası Şeref Top ise sanığın yalan söylediğini ileri sürerek, "Oğlumu tasarlayarak öldürdü. Oğlum mayıs ayında kaza yaptıktan sonra işin içinden çıkamadı. ’Başka işte çalış’ dedim. Ali Ş. daha önce bana ’Oğlunu öldüreceğim, buradan cenazesini götüreceksin’ demişti. Olay günü de ’Oğlunu öldürdüm. Gel cenazeni götür’ dedi. Bilerek ve tasarlayarak öldürdü. Tüfek, oğlumun değildi. Kayınpederine aitti" şeklinde konuştu. "Uzaklaştırma kararı aldırdım" Hülya Top ise Deniz Top ile 10 yıl önce görücü usulü evlendiklerini belirterek, "5-6 yıl sıkıntı yoktu. Sonra tır sevdası başladı. Kredi çekip, tır aldılar. ’Almayın’ dedim. İşe gitmiyor, bu yüzden ceza yiyordu. Sürekli şiddet vardı ama katlanıyordum. Uyuşturucu batağına düştüğünü asla tahmin etmiyordum. Uzaklaştırma kararı aldırdım. ’Uzaklaştırma kararını kaldırmazsan seni öldürürüm’ diye tehdit etti" diye konuştu. Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
18 Aralık 2025 Perşembe - 14:15 Damadını öldüren kayınpederin ilk duruşması görüldü Burdur’un Bucak ilçesinde damadını öldüren kayınpeder hakkında ilk duruşma görüldü. Kayınpeder Ali Ş.’nin tutukluluğuna devam kararı çıkan dava ileri bir tarihe ertelendi. Duruşmada konuşan acılı baba, Şeref Top, oğlunun tasarlayarak öldürüldüğü ileri sürerek, "Ali Ş. daha önce bana ’Oğlunu öldüreceğim, buradan cenazesini götüreceksin’ demişti. Olay günü de ’Oğlunu öldürdüm. Gel cenazeni götür’ dedi" diye konuştu. Olay, 20 Ağustos’ta Fatih Mahallesi 1606. Sokakta meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Ali Ş. (63) evinin önüne tırını park eden ve bahçe müştemilatına tıra ait malzemeler koyan damadı Deniz Top (35) ile tartıştı. Tartışmanın kavgaya dönüştüğü olayda Ali Ş., damadı Deniz Top’u av tüfeği ile vurarak ağır yaraladı. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı, ambulansla Bucak Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Ali Ş. ise olayda kullandığı tüfekle yakalanarak gözaltına alındı. Hastaneye kaldırılan Deniz Top, doktorların yaptığı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olay yeri inceleme ekipleri ise olay yerinde çalışma gerçekleştirdi. Olayla ilgili ilk duruşması görüldü Burdur 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Ali Ş., Deniz Top’un babası Şeref Top, annesi Ümmahan Top, eşi Hülya Top ile taraf avukatları katıldı. Ali Ş., savunmasında, "10 sene önce görücü usulü evlendiler. İyi bir çocuktu ancak bir süre sonra çalışmamaya başladı. Kiradan kurtardım, kendi evim vardı, ona oturdular. Katiyen çalışmıyordu. Eviyle çoluk çocuğuyla ilgilenmiyordu. Boş geziyordu. Belediyede işe başlattım, 10 gün çalıştı, ayrıldı. Çimento fabrikasında işe başlattım, 2 ay çalıştı bıraktı. Babasıyla tır aldılar. Her yere borç takmaya başladı. Babasını aradım, ’Davranışları normal değil, gidişatı iyi değil, doktora götürün’ dedim. Kızıma, ’Sizi öldüreceğim’ dediği için uzaklaştırma kararı aldırdım. ’Uzaklaştırmayı kaldırmazsanız sizi öldürürüm, yaşatmam’ dedi. Kızım boşanmak istediğini söyledi. ’Kızım düzenin bozulmasın’ dedim. Benim söylememle devam etti. Kafama elindeki tüfeğin dipçiğiyle 3- 4 defa vurdu. Tüfeği boğazıma dayadı. Boğuşma sırasında nasıl olduysa tüfek elime geçti. Komşular araya girdi. Korkutmak amacıyla 1 el ayaklarına, 3- 4 el de havaya ateş ettim. 112’yi aradım. Polis geldi, tüfeği teslim ettim" diye konuştu. "Bilerek ve tasarlayarak öldürdü" Deniz Top’un babası Şeref Top ise, sanığın yalan söylediğini ileri sürerek, "Oğlumu tasarlayarak öldürdü. Oğlum mayıs ayında kaza yaptıktan sonra işin içinden çıkamadı. ’Başka işte çalış’ dedim. Ali Ş. daha önce bana ’Oğlunu öldüreceğim, buradan cenazesini götüreceksin’ demişti. Olay günü de ’Oğlunu öldürdüm. Gel cenazeni götür’ dedi. Bilerek ve tasarlayarak öldürdü. Tüfek, oğlumun değildi. Kayınpederine aitti" şeklinde konuştu. "Uzaklaştırma kararı aldırdım" Hülya Top ise Deniz Top ile 10 yıl önce görücü usulü evlendiklerini belirterek, "5- 6 yıl sıkıntı yoktu. Sonra tır sevdası başladı. Kredi çekip, tır aldılar. ’Almayın’ dedim. İşe gitmiyor, bu yüzden ceza yiyordu. Sürekli şiddet vardı ama katlanıyordum. Uyuşturucu batağına düştüğünü asla tahmin etmiyordum. Uzaklaştırma kararı aldırdım. ’Uzaklaştırma kararını kaldırmazsan seni öldürürüm’ diye tehdit etti" diye konuştu. Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verirken duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. (ARD-SM-
Antalya’da kaldırımda yürürken otomobilin çarptığı üniversiteli genç Burdur’da toprağa verildi
29 Temmuz 2025 Salı - 18:21 Antalya’da kaldırımda yürürken otomobilin çarptığı üniversiteli genç Burdur’da toprağa verildi Antalya’da iş çıkışı kaldırımda yürürken kontrolden çıkan otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybeden 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Arda Öztürk, memleketi Burdur’da gözyaşları arasında toprağa verildi. Kaza, dün gece 01.20 sıralarında Konyaaltı içesi Pınarbaşı Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde meydana geldi. Yaz tatilinde çalıştığı lunaparkta mesaisini bitiren 23 yaşındaki Alanya Üniversitesi öğrencisi Arda Öztürk (23), kendisini almak üzere yol kenarında bekleyen üvey babası Mehmet Ç.’nin kullandığı 07 YSG 07 plakalı araca doğru yöneldi. O esnada caddede seyreden Burak K.’nın kullandığı 07 BOP 245 plakalı otomobil, sürücüsünün kontrolünden çıkıp önce refüj bordürüne ardından kaldırımdaki ağaca çarptıktan sonra yol kenarında beklemekte olan Mehmet Ç.’nin kullandığı araca çarptı. Çarpmanın etkisiyle savrulan araç o sırada kaldırımda yürümekte olan ve araca yakın mesafedeki Arda Öztürk’e çarptı. Hastanede hayatını kaybetti Kazayı görenlerin ihbarı ile olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kaza sonucu 07 BOP 245 plakalı aracın sürücüsü Burak K. ile yanında yolcu olarak bulunan Utku E. ile 07 YSG 07 plakalı aracın sürücüsü Mehmet Ç. yaralı halde hastaneye kaldırıldı. Kaldırımda yürüdüğü sırada aracın çarptığı ve sağlık ekiplerince olay yerinde ilk müdahalesi yapılarak Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Arda Öztürk ise tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılan 23 yaşındaki gencin cenazesi işlemlerinin ardından annesi ve kazayı yaralı olarak atlatan üvey babası tarafından teslim alındı. Annenin ’Oğlum’ feryadı yürek dağladı Öztürk’ün cenazesinin teslim alınması sırasında annesinin feryatları ise yürek dağladı. Acılı anne "Evladım, annem, duyuyor musun" diyerek gözyaşı dökerken, kısa süreli baygınlık geçirdi. Bu arada Arda Öztürk’ün kazanın yaşandığı gün normalde izinli olduğu ancak birkaç gün önce kız arkadaşının doğum gününü kutlamak amacıyla izin gününü değiştirdiği öğrenildi. Polis ekipleri kazayla ilgili soruşturma başlatırken, kazaya sebep olan 07 BOP 245 plakalı otomobil sürücüsünün hastanedeki tedavisinin ardından ifadesinin alınmak üzere polis merkezine götürüldüğü öğrenildi. Öte yandan Öztürk’ün ailesi genç yaşta hayatını kaybeden oğullarının organlarını bağışlama kararı aldıkları, ancak beyin ölümü gerçekleşmesi nedeniyle yalnızca kornealarının bağışlanabildiği öğrenildi. Yaklaşık 15 gün önce de aynı noktada meydana gelen trafik kazasında yine kaldırımda yürümekte olan Yunus Tekerci ve 8 yaşındaki oğlu Adem Efe Tekerci kontrolden çıkan aracın çarpması sonucu hayatını kaybetmişti. Gözyaşlarıyla toprağa verildi Arda Öztürk’ün cenazesi, işlemlerin ardından memleketi Burdur’a götürüldü. Burdur merkezde düzenlenen cenaze töreninde Öztürk, ailesi ve sevenlerinin gözyaşları arasında anneannesinin mezarının üzerine toprağa verildi. Törene katılan anne ayakta durmakta güçlük çekerken, genç yaşta hayatını kaybeden Arda’nın ardından sevenleri dualar etti.
Safiye Soyman oğlunun adına yaptırdığı hayratı gözyaşı dökerek açtı: "Dışım gülüyor ama içim yanıyor"
28 Temmuz 2025 Pazartesi - 09:46 Safiye Soyman oğlunun adına yaptırdığı hayratı gözyaşı dökerek açtı: "Dışım gülüyor ama içim yanıyor" Ünlü sanatçı Safiye Soyman, geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden MS (Multiple Skleroz) hastası oğlu Harun Akaröz adına, oğlunun hayatını sürdürdüğü ve vefat ettiği Burdur’un Ağlasun ilçesine bağlı Yeşilbaşköy’de yaptırdığı çeşme hayratının açılışını gerçekleştirdi. Gözyaşlarını tutamayan Soyman, "Dışım gülüyor ama içim yanıyor. Buradan su içen oğluma dua etsin" dedi. 25 yıl MS hastalığıyla mücadele eden Harun Akaröz, geçtiğimiz yıl yaz aylarını geçirdiği Yeşilbaşköy’de 52 yaşında hayatını kaybetmiş, cenazesi Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Gündoğan Mahallesi’nde toprağa verilmişti. Ölüm yıl dönümünde oğlunun anısını yaşatmak isteyen Safiye Soyman, Yeşilbaşköy’de "Harun Soyman" adına yaptırdığı çeşmeyi hizmete açtı. Açılış töreni yoğun katılımla gerçekleşti Açılışa Safiye Soyman, eşi Faik Öztürk, Ağlasun Kaymakamı Metin Eyyüpkoca, Ağlasun Belediye Başkanı Ali Ulusoy, Yeşilbaşköy sakinleri ve Soyman’ın sevenleri katıldı. Törende, Harun Akaröz’ün ölüm yıl dönümü dolayısıyla katılımcılara ikramlarda bulunuldu. "Burası benim için çok kıymetli" Açılış konuşmasında gözyaşlarını tutamayan Soyman, "Gelen bütün dostlarımıza teşekkür ederim. Oğlum son 4-5 yıldır yazın burada, kışın Bodrum’da yaşıyordu. Burası benim için çok kıymetli. Bekir ağabeyi ona çok iyi baktı ve bu hayratta emeği çok büyük. Ağlasun Yeşilbaşköy benim köyümdür. Ölünceye kadar burayı bırakmayacağım, bu su burada akacak. Kim içerse oğluma dua etsin" ifadelerini kullandı. "Bir annesinin çocuğuna duyduğu sevgi var" Ağlasun Kaymakamı Metin Eyyüpkoca ise, "Safiye Soyman’a ilçemize böyle anlamlı bir hayrat kazandırdığı için teşekkür ediyoruz. Türk kültüründe çeşme, sadece su akan bir yapı değildir; insanların hayırla anılacağı bir eserdir. Buradan akan her su, Harun kardeşimizin ruhu için akacaktır. Bir annenin çocuğuna duyduğu derin sevgi, onun adını yaşatma çabası burada görülüyor" dedi. Okunan duaların ardından kurdele kesilerek çeşme hizmete açıldı. Belediye Başkanı Ali Ulusoy, Safiye Soyman’a teşekkür plaketi takdim etti. "Evlat acısı Allah kimseye vermesin" Törenin ardından açıklamalarda bulunan Soyman, "Çok duygulu bir gündeyim. Oğlum adına bir şeyler bırakmak istedim, bir hayratı olsun istedim. Ağlasun ilçesi Yeşilbaşköy oğlumun öldüğü yer. Bugün de aynı zamanda ölüm yıl dönümü. Yarın Bodrum’da mezarı başında da duasını yapacağız. Bekir ağabeyi onun 15 sene yanında olup büyüten kişi. Onunla birlikte bu hayratı yaptırdık. Oğlum dört beş yıl burada yaşadı, burada vefat etti. Sayın kaymakamımız olsun, belediye başkanımız olsun çok teşekkür ediyorum, çok destek verdiler. Hayratımızı sonsuzlaştırmak istedik. Gelen giden herkes buradan su içsin ve oğluma dua etsin istedim. Dualarla benim oğlum yaşasın istiyorum. Allah kabul etsin diyorum. Herkes elini taşın altına koydu. Hanımlar geldi gözlemeler, çiğ börekler yaptı. İlçeden, köyden halk geldi. Oğlumun kırkını da burada yapmıştık. Burası benim için çok önemli. İçim çok yanıyor. Sanatçıyım ama görüyorsunuz içerim yanıyor dışım gülüyor. Sanatçılar olarak ’sanat ölmez’ diyoruz, devam ediyoruz hayatımıza ama evlat acısını Allah kimseye vermesin. Harun’um hep yaşasın. Buradan kim su içiyorsa Harun’uma dua etsinler" dedi.
Beyaz kumları ve mavi sularıyla Salda Lake Triatlon nefes kesti
26 Temmuz 2025 Cumartesi - 20:39 Beyaz kumları ve mavi sularıyla Salda Lake Triatlon nefes kesti Türkiye’nin Maldivleri Salda Gölü, Burdur’un ilk triatlonunda 344 sporcunun mücadelesine sahne oldu. Sporcular hem gölün eşsiz doğasında yarıştı hem de unutulmaz bir deneyim yaşadı. Türkiye’nin Maldivleri olarak bilinen, beyaz kumsalları ve turkuaz sularıyla ün kazanan Salda Gölü, bu kez sporun enerjisiyle renklendi. Burdur’da iki farklı kategoride 700 sporcunun kayıt yaptırdığı yarışlarda 344 sporcunun katılımıyla olimpik ve sprint olmak üzere iki farklı kategoride yarışan sporcular Salda Gölü’nün hem berrak sularının hem de doğasının tadını çıkardı. Sabah saatlerinde başlayan olimpik yarışta 157 sporcu gölde 1500 metre yüzüp, göl çevresinde 40 kilometre bisiklet sürüp, 10 km koşarken toplam 51 bin 500 metre yarışan sporculardan erkeklerde milli paratriatlet Uğurcan Özer, kadınlarda ise Yaren Demirdöğenler birinci oldu. Öğleden sonra gerçekleşen sprint yarışında ise 187 sporcu 750 metre yüzüp, göl çevresinde 20 km bisiklet sürüp, 5 kilometre koşarak toplam 26 km yarışırken erkekler de Mikhail Venediktov kadınlarda ise Özlenen İpek Günad birinci oldu. "Yarışın asıl amacı zevk almaktır" Olimpik yarışta erkeklerde birinci olan milli paratriatlet Uğurcan Özer, "Salda gibi özel bir göle sahip olması inanılmaz bir şey. Gerçekten dedikleri kadar varmış. Ben ilk defa geliyorum ve yarışta çok eğlendim. Zaten yarışın asıl amacı zevk almaktır. Bu ödülü gençlere, bizi örnek alan sporculara, armağan ediyorum. 2024’te Paris’te yarışmıştım. Tarihimizde ilk defa triatlonda Türkiye’yi olimpiyatlarda temsil ettim. Şimdi hedef 2028. 2028’e kadar bu gibi yarışların keyfini çıkarmaya devam edeceğim" dedi. "İlk defa böyle güzel bir gölde yüzmek harikaydı" Kadınlarda birinci Yaren Demirdöğenler ise, "Uzun bir sakatlık döneminden sonra ilk defa bir olimpik triatlonda yarıştım. Güzel geçti. İlk defa böyle güzel bir yerde, gölde yüzmek harikaydı gerçekten. Sıcaktı ama ben Mersin’den geldiğim için bana çok sıcak gelmedi. Harikaydı. Organizasyon çok güzeldi. İyi ki burada yapmışlar. Farklılık oldu bir yerde. Çalışan arkadaşlara, organizasyona, sizlere çok teşekkür ediyoruz. İnşallah tekrar organizasyon yapılır" şeklinde konuştu. "Burdur gezilmeye, görülmeye, yaşanmaya değer bir şehir" Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan ise, "700’e yakın sporcumuz bu etkinliklere kayıt yaptırmış oldu. Etkinlikte katılımcılar içerisinde yerli, yabancı sporcular da aramızda. Bu etkinliklerin önümüzdeki süreçte de yine şehrimizin genel tanıtımının anlatılması noktasında da ben önemli katkı sunacağını düşünüyorum" dedi. Yarışmaların ardından düzenlenen törenlerde dereceye giren sporculara madalya ve ödülleri, Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan, Yeşilova Kaymakamı Mustafa Turan, Yeşilova Belediye Başkanı Okan Kurd ve Gençlik ve Spor İl Müdürü Orhan Kemerkaya ve protokol üyeleri tarafından verildi. Etkinlik boyunca sporcular DJ Evren Kaya eşliğinde müzikle eğlendi, günün yorgunluğunu attı.
Baba-oğlu öldüren sanığa 2 kez müebbet hapis cezası
25 Temmuz 2025 Cuma - 13:47 Baba-oğlu öldüren sanığa 2 kez müebbet hapis cezası Burdur’da alacak-verecek kavgasında baba ve oğlunu silahla vurarak öldürmekten yargılanan sanık, "tasarlayarak kastan öldürme" suçundan 2 kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Sanığa tahrik ve takdir indirimi ise uygulanmadı. Burdur 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında sanık Metin Kızıllı, maktul Ramazan Tin’in eşi müşteki Ayten Tin, taraf avukatları ve yakınları hazır bulundu. Duruşmada iddia makamı, verdiği mütalaada sanık Metin Kızıllı’nın 2 kez tasarlayarak kasten öldürme suçundan yargılanmasını ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasını talep etti. Duruşmaya Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan tanıkların dinlenmesinin ardından müşteki Ayten Tin, sanığın en ağır ceza ile cezalandırılmasını talep etti. Müşteki avukatı ise, sanık Metin Kızıllı hakkında haksız tahrik indirimi uygulanmamasını talep ederek, sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti. Sanık Metin Kızıllı’nın avukatı, müvekkilinin eyleminin tasarlayarak öldürme kapsamında olmadığını, olayın alacak-verecek meselesi yüzünden gerçekleştiğini, bu yüzden haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiğini savundu. "Öldürme kastım yoktu" Sanık Metin Kızıllı, mahkemedeki savunmasında, "Ben 20 sene önce yaralama olayına karıştığım için 3 yıl cezaevinde kaldım. O günden beridir bir tek kavga olayına dahi karışmadım. Hayatımı çocuklarımın eğitimine adadım. Böyle bir olaya karışıp sizin karşınıza geleceğimi düşünmezdim bile. Alacak olduğum parayı defalarca istediğim halde vermediler. Beni tehdit etmeye başladılar. Ben de altta kalmamak için tehdit ettim ama sadece sözlü olarak. Ben paramın peşindeydim. Olayda azmettirme falan yok. Olay günü de öldürmek amacıyla gitmedim. Arabadan korkutmak için tüfekle indim. Korkmazlarsa başlarının üzerinden havaya ateş edecektim. Ne bir öldürme kastım vardı ne de tasarlama. Ben aile babasıyım. Kötü bir insan değilim. Takdir mahkemenindir" dedi. Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, sanık Metin Kızıllı’yı Ramazan Tin ve oğlu Muharrem Tin’i kasten öldürme suçundan 2 kez müebbet hapis cezasına çarptırırken, Kızıllı hakkında tahrik ve takdir indirimi uygulanmamasına karar verdi. Olayın geçmişi Burdur’un Gölhisar ilçesi Konak Mahallesi’nde 3 Eylül tarihinde Ramazan Tin (53) ve oğlu Muharrem Tin (32), aralarında alacak-verecek meselesi yüzünden husumet bulunan Metin Kızıllı (42) tarafından iş yerlerinin önünde silahlı saldırıya uğramıştı. Ramazan Tin olay yerinde, oğlu Muharrem Tin ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. İşlediği cinayetin ardından Korkuteli’ne geri kaçmak isterken Tefenni ilçesinde yakalanarak gözaltına alınan ve emniyetteki işlemlerinin ardından kasten adam öldürme suçundan Gölhisar Adliyesi’ne sevk edilen Kızıllı, çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Saldırıda hayatını kaybeden baba ile oğlu ise, memleketleri Denizli’nin Serinhisar ilçesine bağlı Ayaz Mahallesi’nde toprağa verilmişti. Cinayet anı bir evin güvenlik kamerasına anbean yansırken, görüntülerde elindeki av tüfeği ile gelen Metin Kızıllı’nın araçlarının arkasında konuşan Muharrem Tin ve Ramazan Tin’e ateş ederek bölgeden koşarak uzaklaştığı görülmüştü. "30 bin TL alacağımı almak için gitmiştim" Savcılıktaki ifadesinde cinayeti araba takası sonrası kalan 30 bin TL borç için işlediğini söyleyen Metin Kızıllı, "Olaydan yaklaşık 6 ay önce eşimin üzerine kayıtlı otomobili satmak için Ramazan Tin ve oğlu Muharrem Tin ile 215 bin liraya anlaştık. İlk başta 160 bin TL ödediler. Kalan 45 bin TL’yi istediğimde bahaneyle ödemeyi geciktirdiler. Zor durumda olduğumu söyleyip, çocuklarımın kuru ekmek yediği fotoğrafı attım. Bunun üzerine 5 bin TL gönderdiler. 10 gün sonra başka ödeme yapılmayınca ’Benim tanıdığım bazı kişiler var. Bunlar sokak çocuklarına sigara aldırarak aracına molotof atar, dükkanını yaktırırlar’ şeklinde mesaj attım. Bunun üzerine 5 bin TL daha gönderdiler. Olaydan 15 gün önce Ramazan’a ’Ağabey her şeyden vazgeçtim, zaten kendimi öldüreceğim, neden yalnız gideyim’ şeklinde mesaj attım. Bunun üzerine 5 bin TL daha gönderip kalanını ağustos ayında ödeyeceğini söyledi. Ramazan Tin, ’30 bin lirayı ağustos ayının sonuna kadar ödemezsem dükkanda vereyim paranı’ dedi ama 2 Eylül’e kadar ödemedi. 3 Eylül’de çocuklarımın okul üniforması parasını ayarlayamadığım için eşimle sözlü tartışma yaşadım ve eşime ’Bugün parayı ayarlamaya çalışacağım’ dedim. Babamdan borç para istedim, ama o da ’Param yok’ dedi. Bunun üzerine yaşadığım maddi sıkıntı sonrası alacağımı istemek için Ramazan Tin’in iş yerine gittim. İş yerinin yakınında aracımı park edip tenhalaşmasını bekledim. İş yeri tenhalaştığında arabadan tüfeği alarak indim. Tüfeği alma sebebim Ramazan ve oğlunu öldürmek değildi. Havaya ateş edip onları korkutabileceğimi düşündüm. İş yerine doğru yürüdüğüm sırada Ramazan ve oğluyla karşı karşıya geldim. Ramazan sağına dönerek elini beline doğru götürdü. Bunu görünce bana zarar verebileceğini düşündüm. Ramazan’ın kafasını hedef alarak ateş ettim. Amacım öldürmek değildi. Kafasının yanından mermilerin geçip o korkuyu yaşamasını istedim ancak mermi Ramazan’ın kafasına isabet etti. O an şoktaydım. Aracın diğer tarafına yönelip Muharrem’e ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Daha sonra arabama binip Korkuteli’ne doğru yola çıktım. Ailem ile helalleşip polise teslim olacaktım" demişti. Baba ve oğlunu öldüren Metin Kızıllı hakkında Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede sanık hakkında kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle dava açılmıştı.
Salda Gölü sıcak hava balonları ve triatlonla turizmin yeni yıldızı olmayı hedefliyor
24 Temmuz 2025 Perşembe - 13:45 Salda Gölü sıcak hava balonları ve triatlonla turizmin yeni yıldızı olmayı hedefliyor Burdur’un Yeşilova ilçesinde koruma altında olan Salda Gölü, sıcak hava balonları, yeni kurulan bilim merkezi ve hafta sonu düzenlenecek triatlon yarışı ile yeni turizm rotası haline geliyor. Türkiye’nin ve dünyanın sayılı doğal harikalarından biri olan Salda Gölü, turizmde çıtayı yükseltmeye devam ediyor. Burdur’un Yeşilova ilçesinde bulunan ve doğal yapısı nedeniyle koruma altında olan Salda Gölü, sıcak hava balonları, yeni kurulan bilim merkezi ve hafta sonu düzenlenecek triatlon yarışı ile yerli ve yabancı turistlerin gözdesi haline geliyor. 2024 yılında lansmanı yapılan ve bu yaz sezonu ile birlikte aktif uçuşlara başlayan sıcak hava balonları, sadece 2 ay içinde yoğun ilgi gördü. Turistler gün doğumunda havalanan balonlarla gökyüzünden Mars yüzeyine benzeyen Salda Gölü’nün eşsiz manzarasını izleme fırsatı buldu. 40-45 dakika süren balon turları, gölün turistik cazibesine yeni bir boyut kazandırdı. 700 sporcunun katılımıyla triatlon yarışı düzenlenecek Sıcak hava balonlarıyla dikkat çeken Salda Gölü, doğa sporlarına da ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 1 Haziran’da 23 sporcuyla yapılan tanıtım yarışının ardından bu hafta sonu yerli ve yabancı 700 sporcunun katılımıyla büyük bir triatlon yarışması düzenlenecek. Sporcular gölde yüzecek, göl çevresinde hem koşacak hem de bisiklet sürecek. Vali Bilgihan: "Salda, doğanın güzelliği ile sporun zarafetini buluşturuyor" Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan, Salda Gölü’nün turizm potansiyeline yönelik yaptığı açıklamada, "Salda Gölü dünya üzerindeki Mars yüzeyine benzeyen nadir bölgelerden biri. Burada çevre hassasiyeti ve doğanın güzelliği iç içe geçmiş durumda. Hem Çevre Bakanlığımızın yaptığı çalışmalara hem de bu hassasiyeti gösteren vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Bu hafta çevresel duyarlılığa dikkat çekmek, aynı zamanda Salda Gölü’nü sporun birleştirici gücüyle buluşturmak istedik. Ulusal düzeyde Triatlon Federasyonu ile birlikte önemli bir organizasyon gerçekleştireceğiz. Salda Gölü’nün bilimle, sporla ve çevre hassasiyetiyle öne çıkması bizim için çok değerli. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız tarafından oluşturulan bilim merkezinin önümüzdeki süreçte daha aktif kullanılması için çalışmalarımız başlayacak" dedi. "Sıcak hava balonlarına ilgi büyük" Vali Baydar Bilgihan, sıcak hava balonlarının kısa sürede büyük ilgi gördüğünü de vurgulayarak, "Geçtiğimiz yıl pilot olarak başlayan balon uçuşları bu yıl oldukça ilgi çekiyor. Hem yerli hem yabancı turistler bu eşsiz görseli izlemek için geliyor. Güneşin ve rüzgârın uygun olduğu dönemlerde vatandaşlarımızı mutlaka bu deneyimi yaşamaya davet ediyoruz" ifadesini kullandı. Vali Bilgihan ayrıca, düzenlenen etkinlikle ilde görev yapan basın mensuplarının 24 Temmuz Basın Bayramı’nı kutladı.
Salda Gölü, sıcak hava balonları ve triatlonla turizmin yeni yıldızı olmayı hedefliyor
24 Temmuz 2025 Perşembe - 13:30 Salda Gölü, sıcak hava balonları ve triatlonla turizmin yeni yıldızı olmayı hedefliyor Türkiye’nin doğal harikası Salda Gölü, balon turları, triatlon ve bilim merkeziyle yeni turizm rotası haline geliyor. Vali Bilgihan, "Çevre hassasiyetini koruyarak turizmi güçlendiriyoruz" dedi. Türkiye’nin ve dünyanın sayılı doğal harikalarından biri olan Salda Gölü, turizmde çıtayı yükseltmeye devam ediyor. Burdur’un Yeşilova ilçesinde bulunan ve doğal yapısı nedeniyle koruma altında olan Salda Gölü, sıcak hava balonları, yeni kurulan bilim merkezi ve hafta sonu düzenlenecek triatlon yarışı ile hem yerli hem de yabancı turistlerin gözdesi haline geliyor. 2024 yılında lansmanı yapılan ve bu yaz sezonu ile birlikte aktif uçuşlara başlayan sıcak hava balonları, sadece 2 ay içinde yoğun ilgi gördü. Gün doğumunda havalanan balonlara binen turistler, gökyüzünden "Mars yüzeyine benzeyen" Salda Gölü’nün eşsiz manzarasını izleme fırsatı buluyor. 40-45 dakika süren balon turları, gölün turistik cazibesine yeni bir boyut kazandırdı. 700 sporcunun katılımıyla triatlon yarışı Sıcak hava balonlarıyla dikkat çeken Salda Gölü, doğa sporlarına da ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 1 Haziran’da 23 sporcunun katıldığı tanıtım yarışının ardından bu hafta sonu yerli ve yabancı 700 sporcunun katılımıyla büyük bir triatlon yarışması düzenlenecek. Sporcular gölde yüzecek, göl çevresinde hem koşacak hem de bisiklet sürecek. Vali Bilgihan: "Salda, doğanın güzelliği ile sporun zarafetini buluşturuyor" Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan, Salda Gölü’nün korunması ve turizm potansiyeline yönelik yaptığı açıklamada; "Salda Gölü dünya üzerindeki Mars yüzeyine benzeyen nadir bölgelerden biri. Burada çevre hassasiyeti ve doğanın güzelliği iç içe geçmiş durumda. Hem Çevre Bakanlığımızın yaptığı çalışmalara hem de bu hassasiyeti gösteren vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Bu hafta çevresel duyarlılığa dikkat çekmek, aynı zamanda Salda Gölü’nü sporun birleştirici gücüyle buluşturmak istedik. Ulusal düzeyde Triatlon Federasyonu ile birlikte önemli bir organizasyon gerçekleştireceğiz. Salda Gölü’nün bilimle, sporla ve çevre hassasiyetiyle öne çıkması bizim için çok değerli. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız tarafından oluşturulan bilim merkezinin önümüzdeki süreçte daha aktif kullanılması için çalışmalarımız başlayacak." dedi. "Sıcak hava balonlarına ilgi büyük" Vali Baydar Bilgihan, sıcak hava balonlarının kısa sürede büyük ilgi gördüğünü de vurgulayarak; "Geçtiğimiz yıl pilot olarak başlayan balon uçuşları bu yıl oldukça ilgi çekiyor. Hem yerli hem yabancı turistler bu eşsiz görseli izlemek için geliyor. Güneşin ve rüzgârın uygun olduğu dönemlerde vatandaşlarımızı mutlaka bu deneyimi yaşamaya davet ediyoruz." ifadesinde bulundu. 24 Temmuz Basın Bayramı dolayısıyla ilde görev yapan basın mensuplarına bir jest yapan Vali Tülay Baydar Bilgihan gazetecilerin bu eşsiz manzaranın tadını çıkarmaları için bir etkinlik düzenleyerek basın bayramlarını kutladı. (SK-
Belözoğlu: "Antalyaspor belki de tarihinin en zor dönemini yaşıyor"
23 Temmuz 2025 Çarşamba - 21:54 Belözoğlu: "Antalyaspor belki de tarihinin en zor dönemini yaşıyor" Antalyaspor Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, Burdur kampı sonrası yaptığı açıklamada, "Antalyaspor belki de tarihinin en zor dönemini yaşıyor" dedi. 2025-2026 sezonu hazırlıkları çerçevesinde ilk kamp dönemi için Burdur’a gelen Trendyol Süper Lig ekiplerinden Antalyaspor 15 güren kamp döneminin son hazırlık maçında Makedonya ekiplerinden FK Tikves 1930 takımı ile karşı karşıya geldi. MAKÜ İstiklal Stadyumu’nda gerçekleşen maç golsüz eşitlikle sona erdi. "Ekibimizle ve oyuncularla zorlu süreçte mücadele ediyoruz" Maç sonu kamp değerlendirmesinde bulunan Teknik Direktör Emre Belözoğlu, "Bugün öncelikle büyük bir mücadele göstererek elinden geldiğince kulübe bu kadar, gerçekten belki tarihinde hiç böyle zor dönemler yaşadığını düşünmüyorum Antalyaspor’un. Belki de en yeni üyelerinden birisiyim ben ama bu süreçte hissettiğimi söylemem gerekiyor. Yönetimimizin göstermiş olduğu üstün çabayla bugün transferimizi açtığımızı açıkladı kulübümüz. Bundan dolayı mutlu olduğumu söylemek istiyorum. Çünkü çok fazla sıkıntıyla sezona başladık. Büyük problemler içinde kendimizce ekibimle beraber, oyuncularla beraber uğraştık. Bugün buraya kulübün kampa gelmesinde bile yönetimimizin vermiş olduğu maddi destek var. Antalyaspor çok zor dönemlerden geçiyor. Bu anlamda bir ve beraber olmamız gerektiğini düşünüyorum. Kampın nasıl gittiğinden daha önce bunları söyleme ihtiyacı duydum. O yüzden emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İvedilikle yeni oyuncuların aramıza katılması lazım. Transfer yasağımız olmasına rağmen aramıza katılan 5-6 tane oyuncu var, onlara teşekkür ediyorum. Bunu herkes istemeyebilir. Çünkü birçok oyuncu transfer yasağı olmasından dolayı kampımıza katılmak istemedi. Ama buraya katılıp bu kampı bizle beraber geçirmek isteyen oyuncularıma ayrıca teşekkür ediyorum. Onların isimlerini zaten yarın kulüp büyük ihtimalle açıklayacaktır. Biz de ’hoş geldin’ diyeceğiz. Önümüzde çok kısa bir süreç var. Sezon başı kampı beraber yapamamış bir takımla lige başlayacağız gibi görünüyor. İvedilikle 6-7 tane oyuncuyu aramıza katmamız gerekiyor. Yönetimimizle görüştük oyuncuları elimizden geldiğince belirledik. Hızlı bir şekilde Antalyaspor‘u layık olduğu yere getirmek adına elini taşın altına sokacak yöneticilerimiz var. Biz de ekibimle beraber her türlü sıkıntıya rağmen buradayız bunu söylemek istiyorum. Kampı bütün enerjisiyle, motivasyonuyla tamamlayan oyuncularıma teşekkür ederim" diye konuştu. Maç ile beraber Burdur kampını tamamlayan Antalyaspor Antalya’ya geri döndü.