Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Yerel Haberler
İstanbul
Ankara
İzmir
Bursa
Antalya
Trabzon
Tüm Şehirler
Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Burdur
Burdur’da evde çıkan yangın hafif ticari araca sıçradı
23 Aralık 2025 Salı - 10:07:04
Burdur’un Bucak ilçesinde bir evde çıkan yangının park halindeki hafif ticari araca sıçraması sonucu evde ve araçta büyük çapta maddi hasar meydana geldi. Yangın, gece saatlerinde Bucak ilçesine bağlı Çamlık köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, R.G.’ye ait evde henüz bilinmeyen bir sebepten yangın çıktı. Çıkan yangın evin altında park halinde olan hafif ticari araca sıçradı. İhbar üzerine adrese itfaiye ve jandarma ekipleri sevk edildi. Ekipler tarafından yangın kontrol altına alınarak söndürüldü. Evde ve hafif ticari araçta büyük çapta maddi hasar meydana gelirken yangının çıkış nedeni araştırılıyor.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 13:53
Bakan Yumaklı: "Burdur’a son 23 yılda 48 milyar liralık destek verdik ve yatırım yaptık"
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Burdur da, ülkemiz tarımına verdiği katkı açısından, bizim için son derece kıymetli. Bunun için, şehrimize son 23 yılda 48 milyar liralık destek verdik ve yatırım yaptık. Su ve sulama alanında tam 218 tesisi hizmete aldık" dedi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Burdur temasları kappsamında 6. Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Bilim ve Sanat Ödülleri Törenine katıldı. Burada konuşan Bakan Yumaklı, "İstiklal Marşımızın müellifi Mehmet Akif, milletimizin dini ve milli hislerine en güçlü şekilde tercüman olmuş, büyük şairimizdir. İstiklal Marşı için verilen para ödülünü kabul etmeyecek kadar da onurlu ve müstesna bir karakter sahibi olduğunu, gayet tabii hepimiz biliyoruz. İstiklal Marşı, bir ‘milli mutabakat metni’ olarak milletimize inşallah ebediyen kılavuzluk edecektir. Burdur’dan Birinci Meclis’te ilk dönem milletvekili olan şairimizi, milletçe daima rahmetle ve saygıyla anmayı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. "Burdur’a son 23 yılda 48 milyar liralık destek verdik ve yatırım yaptık" Burdur Gölü Eylem Planını açıkladıklarını belirten Bakan Yumaklı, "Burdur Gölü, sadece Burdur ve Isparta için değil, ülkemiz su kaynakları ve tabiat varlığını koruma açısından da çok önemli. Burdur da, ülkemiz tarımına verdiği katkı açısından, bizim için son derece kıymetli. Bunun için, şehrimize son 23 yılda 48 milyar liralık destek verdik ve yatırım yaptık. Su ve sulama alanında tam 218 tesisi hizmete aldık. Bu yıl içinde ise; Burdur merkez ilçesine hizmet verecek Aşağımüslümler Düğer Sulaması ile Yeşilova’ya hizmet verecek Gökçeyaka 1. ve 2. Kısım YAS Sulama Şebekesini tamamladık. Hayırlı, uğurlu olsun. Hizmete aldığımız bütün bu tesislerle yaklaşık 400 bin dekar araziyi sulamaya açtık. Zirai gelire 3,1 milyar liralık katkı sağladık" dedi. Kırsal alan destekleri Kırsal kalkınma destekleri ve ORKÖY kapsamında hibe ve kredi vererek, yaklaşık 5 bin 781 projeyi desteklediklerini hatırlatan Bakan Yumaklı, "Malumunuz, şeker pancar üretiminin kentimizde ayrı bir yer var. Burdur Şeker Fabrikamız son 23 yılda Türkşeker’e ait fabrikalar içinde, en fazla yatırım yapılan fabrikalarımızdan biri oldu. Önümüzdeki süreçte daha fazla pancar üretimi için yatırımlarımıza devam edeceğiz. Bakanlık olarak verdiğimiz destekler ve üreticilerimizin gayretleriyle, bitkisel üretim miktarımızı iki kat artırdık. Öte yandan Burdur, rezene ve kişniş üretiminde 1., çörekotu ve gül üretiminde 2., Adaçayı, iğde ve lavanta üretiminde 3. sıraya yükseldi. Yine, büyükbaş hayvan varlığımız yüzde 81, küçükbaş varlığımız yüzde 58 arttı. Yapılan bu çalışmalar ile Burdur’un tarımsal hasılasını 38 kat artışla yaklaşık 14,4 milyar liraya çıkardık" diye konuştu. 158 milyon fidan toprakla buluştu Son 23 yılda yaklaşık 158 milyon fidanı toprakla buluşturdukları Burdur için çalışmalarını sürdüreceklerini kaydeden Bakan Yumaklı, şöyle devam etti: "İl merkezi ve Bucak ilçe merkezinin içme suyu sorununu çözecek projelerin hazırlıklarına başladık. TKDK -IPARD çağrıları kapsamında; et, süt, meyve sebze, su ürünleri, yumurta işlemeye; süt toplama merkezlerine, peynir altı suyunun işlenmesine, soğuk hava depolarına yönelik gıda işleme alanındaki yatırımlara destek vereceğiz. Başvuruları 30 Aralık’tan itibaren almaya başlıyoruz. 2026 yılında ise; hayvancılık, gıda işleme ve ekonomik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi tedbirlerinde destek verilecek alanlarla ilgili çağrı takvimini 2026 yılı Mart ayında yayımlayacağız. Burdur’dan bu çağrıya katılımın yoğun olmasını bekliyoruz. Bütün bu müjdelerimizin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. İnanıyorum ki yaptığımız çalışmalarla; Burdur’un tarım ve orman sektörü daha ileriye taşınacak. Hep birlikte el ele vererek, dayanışma içinde çalışarak, tarımsal üretimimizi daha verimli ve daha sürdürülebilir bir sektöre dönüştürmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz." Program ödül takdimiyle son buldu.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 11:32
Bakan İbrahim Yumaklı: "Burdur Gölü’nde yılda 66 milyon metreküp su açığı meydana geliyor"
Tarım ve Orman Bakan İbrahim Yumaklı, Burdur Gölü Eylem Planına yönelik yaptığı açıklamada, "Eylem Plan kapsamında; buraya 5 yılda 5,8 milyar liralık yatırım yapacağız. Bu yatırımla yıllık 50 milyon metreküp suyu göl havzamıza kazandırmayı hedefliyoruz. Eylem uygulamaları yaygınlaştıkça, su kazanımımızın da artmasını bekliyoruz" dedi. Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, çeşitli ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Burdur’a geldi. Burdur Gölü Kuş Gözlem İstasyonu’nda, Burdur Gölü Eylem Planını açıklayan Bakan Yumaklı, "Ülkemiz küresel iklim değişikliğinin etkilerini derinden hissediyor. Son 25 yıldır sıcaklıklar, ortalamanın üzerinde seyrediyor. 2024 yılı sıcaklığı uzun yıllar ortalamasının 1,7 derece üzerine çıkarak 15,6 derece ile son 54 yılın en sıcak yılı oldu. 2025 yılı Temmuz ayı son 55 yılın en sıcak Temmuz ayı olarak kayıtlara geçti. 2025 su yılı yağışları, uzun yıllar ortalamasının yüzde 27 altında ve son 52 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti. Artan sıcaklıklar ve azalan yağış ile birlikte ülkemizde şiddetli kuraklıklar yaşanıyor. Neticesinde de su kaynaklarımız azalıyor. Bunların başında da göllerimiz geliyor. Su konusundaki bütün kurumların katılımıyla teşekkül eden Ulusal Su Kurulu’nda, bu göllerimizle ilgili bazı kararlar aldık. Bu kararlar doğrultusunda; Bakanlık olarak Eğirdir, Beyşehir, Akşehir, Eber, Bafa, Burdur, İznik, Seyfe ve Sapanca göllerimiz için eylem planlarımızı hazırladık" şeklinde konuştu. "Burdur Gölü’nde yılda 66 milyon metreküp su açığı meydana geliyor" İlk olarak İlk Eğirdir Gölü Eylem Planını açıkladıklarını ifade eden Bakan Yumaklı, "Göllerimiz için yürüttüğümüz bu çalışmaları belediyelerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, ilgili kurumlarımızın katkılarıyla güçlendirdik. Eylem Planlarımızı, yerinde incelemeler ve bilimsel veriler ışığı altında oluşturduk. Burdur Gölü, hem uluslararası Ramsar Alanı, hem de ulusal ölçekte birinci derece doğal sit alanı olmasıyla, ekolojik açıdan son derece önemli. Nesli tehlike altında olan dik kuyrukların kışlama alanı, endemik tür olan Burdur dişli sazancığının yuvası olan bu göl, biyolojik çeşitlilik açısından da kıymet taşıyor. Ülkemizin yedinci büyük gölü olan Burdur Gölü, kapalı bir havza olması nedeniyle dışa akışı olmayan, buharlaşmanın yoğun olduğu tuzlu-sodalı bir gölümüz. Ancak iklim değişikliği etkileri sebebiyle gölümüz kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya. Burdur Gölü Havzası’nda uzun yıllar yağış ortalaması 484 mm iken, son 10 yılın 8’inde bu değerlerin altında kaldı. Bu yılın ilk 11 ayında ise bu rakam maalesef 304 mm oldu. 1980-2000 yıllarında bu havzada ortalama sıcaklık 12,4 derece iken, bu yıl şu ana kadarki ortalama sıcaklık 14,2 derece oldu. 1970’te 857 metre olan su seviyesi, 21 metre azalarak bugün 836 metreye kadar indi. Yüzölçümü ise yarıdan fazla azalarak, 250 kilometrekareden 115 kilometrekareye düştü. Bu göl, yılda ortalama 179 milyon metreküp su kaybediyor. Bu miktarın yüzde 78’i buharlaşmadan kaynaklanıyor. Yağışlar ve depolamalarla birlikte, göle giren su miktarı ise 112 milyon metreküp. Bu durumda Burdur Gölü’nde yılda 66 milyon metreküp su açığı meydana geliyor" diye konuştu. "Eylem Plan kapsamında; buraya 5 yılda 5,8 milyar liralık yatırım yapacağız" Eylem planın amacını anlatan Bakan Yumaklı, "Eylem Planımızın amacı da; işte bu su açığını kademeli olarak azaltarak, gölümüzü hayatta tutmak ve gelecek nesillere taşımaktır. Eylem Plan kapsamında; buraya 5 yılda 5,8 milyar liralık yatırım yapacağız. Bu yatırımla yıllık 50 milyon metreküp suyu göl havzamıza kazandırmayı hedefliyoruz. Eylem uygulamaları yaygınlaştıkça, su kazanımımızın da artmasını bekliyoruz. 8 ana eylem ve 35 alt tedbirden oluşan planımızı 3 ana başlıkta uygulayacağız. İlk olarak Havzada Ekosistem Temelli Entegre Su Yönetimi başlığı altında şu eylemleri uygulamaya alacağız: Tarımsal Su Kullanım Yönetimi, İlave ve Alternatif Su Kaynaklarına Yönelik Çalışmalar, Su Kullanımlarının Kontrolü, İzleme ve Denetimi, Su Kalitesine Yönelik Çalışmalar. İkinci olarak Suyun Etkin ve Verimli Kullanılması başlığı altında şu konulara odaklanacağız: Sulama Tesislerinin Yenilenmesi, Bazı Proje Yatırımlarının Ertelenmesi, Su Verimliliği Çalışmaları, Eğitim ve Farkındalık Çalışmaları. Üçüncü başlık olan Doğal Kaynakların Korunmasıyla da; doğa temelli yaklaşımlarla halk sağlığını olumsuz etkileyen tozumanın azaltılması çalışmalarını yapacağız. Bölgede basınçlı sulama yöntemleri yaygın olarak kullanılıyor. Bu anlamda çiftçilerimize teşekkür ediyoruz. Şunu vurgulamak isterim ki, bölgedeki kuraklık şartlarından dolayı, tarla içi modern sulama sistemi kullanımını daha yüksek seviyeye çıkarmalıyız. Bu konu, artık bu iklim şartlarında, sadece bu yöre değil, bütün Türkiye için zaruri hale geldi" ifadelerini kullandı. "Burdur Gölü Eylem Planımızın, ülkemiz için bölgemiz için hayırlı olmasını diliyorum" Hazırlanan eylemlerin sonuçları hakkında da bilgi veren Bakan Yumaklı, "Eylemlerden başka çarpıcı örnek vermek gerekirse; Isparta atık su arıtma tesisi çıkış suyunun ileri arıtılarak gölün beslenmesi ile 8,5 milyon metreküp su kazanımı sağlayacağız. Yine içme-kullanma suyu şebekelerindeki su kayıplarının yüzde 50 oranında düşürülmesiyle de 3,4 milyon metreküp yıllık su kazanacağız. Bugün burada, yalnızca bir gölü değil; ekosistemimizi, geleceğimizi, üretim gücümüzü değerlendiriyoruz. Suyun stratejik önemini, birleştirici gücünü konuşuyoruz. Üreticilerimiz, kurumlarımız, üniversitelerimiz, belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımızla, ortaya koyduğumuz bu iradeyi sizlerle paylaşıyoruz. Suyla gelen bereketi, kültürü, tarihi, ekosistemi korumak için birlikte hareket ediyoruz. Gelin, bu doğa harikasını, ortak geleceğimizi hep birlikte koruyalım. Başarı, tüm paydaşların bu sürece katkısıyla mümkün. Sözlerimin sonunda, bize çalışmalarımızda güçlü destek veren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı arz ediyorum. Eylem planımıza katkı veren bütün kurumlarımıza ve akademisyenlerimize teşekkür ediyorum. Burdur Gölü Eylem Planımızın, ülkemiz için bölgemiz için hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
21 Aralık 2025 Pazar - 11:19
Burdur’da bir kişi uzman çavuşun silahıyla hayatını kaybetti
Burdur’un Kemer ilçesinde evde arkadaşlar arasında çıkan tartışmada uzman çavuşun silahıyla yaralanan bir kişi, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olayın intihar olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Olay, gece saatlerinde Kemer ilçesi Yeni Cami Mahallesi Çakmak Sokak üzerinde bulunan bir evde meydana geldi. İddiaya göre, Karaman’dan gelen Mustafa C. (47), kardeşiyle birlikte Kemer’de oturan ismi öğrenilemeyen uzman çavuş arkadaşının evine geldi. Burada çıkan tartışmada Mustafa C., uzman çavuşun silahından çıkan mermi ile ağır yaralandı. İhbar üzerine adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralı, sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Burdur Devlet Hastanesine kaldırıldı. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen Mustafa C., kurtarılamadı. Olay anında evde bulunan kişilerin ifadesine başvurulurken, olayın aydınlatılması için geniş çaplı çalışma başlatıldı. Şahısların ilk ifadesinde Mustafa C.’nin intihar ettiğini söyledikleri öğrenilirken, olayla ilgili tahkikat çok yönlü sürüyor.
27 Mayıs 2025 Salı - 14:08
Burdur’da kardeşini av tüfeği ile öldüren sanığa müebbet hapis cezası
Burdur’un Halıcılar köyünde bir şahsın keçi ağılında tüfekle vurulmuş halde bulunmasına ilişkin 1’i tutuklu 3 kardeşin yargılandığı davanın karar duruşmasında tutuklu sanık müebbet hapis cezasına çarptırılırken tutuksuz yargılanan sanık kardeşler beraat etti. 22 Şubat 2024 tarihinde Burdur merkeze bağlı Halıcılar köyüne yaklaşık 3 kilometre uzaklıktaki dağlık alanda bulunan keçi ağılında Cihan K. (44) tüfekle vurulmuş halde bulundu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, Cihan K.’nin hayatını kaybettiğini belirledi. Jandarma ekipleri tarafından yapılan çalışmalar sonrasında gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen olayın şüphelilerinden baba Ahmet K. (80) ile maktulün kardeşlerinden Ferhat K.(27) adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, cinayeti işlediğini itiraf eden Ahmet K.(36) tutuklanarak Burdur E Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi. Daha sonra maktulün diğer kardeşi Doğan K.’de(34) gözaltına alınarak çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Cinayetle ilgili hazırlanan iddianamede baba Ahmet K. hakkında takipsizlik kararı verilirken, kardeşler Doğan K. ve Ferhat K.’nin tutuksuz, Ahmet K.’nin ise tutuklu olarak "beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak durumda olan kardeşe karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edildi. Ağabeyleri Cihan K.’yi öldürdükleri iddiası ile yargılanan tutuklu sanık Ahmet K. ve tutuksuz sanıklar Doğan K. (34) ve Ferhat K.’nin yargılandığı davanın karar duruşması bugün 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada tutuklu sanık Ahmet K. ile tutuksuz yargılanan sanıklar Doğan K., Ferhat K. ve avukatları ile sanık ve maktulün babası Ahmet K. ile annesi Alime K. hazır bulundu. Sanık Ahmet K.’nın avukatı mütalaaya katılmadıklarını beyan ederek müvekkilinin sürekli cinsel tacize uğradığını ve bu olayları detaylarına kadar anlattığını ve normal bir erkeğin başına gelmeyen bir olayı bu kadar detaylı kurgulayamayacağını belirterek beraatini mahkeme aksi kanaatte ise adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını talep etti. Sanıklar ise önceki beyanlarını tekrar ettiklerini ve beraatlerini talep ettiler. Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti ise tutuksuz yargılanan sanıklar Doğan K. ve Ferhat K.’nın beraatine tutuklu yargılanan sanık Ahmet K. müebbet hapis cezasına çarptırıldı, sanık hakkında haksız tahrik indirimi uygulanmamasına karar verildi.
26 Mayıs 2025 Pazartesi - 18:07
Gölhisar’da otomobil şarampole devrildi, 2 kişi hafif yaralandı
Burdur’un Gölhisar ilçesinde şarampole devrilen otomobilde bulunan 2 kişi hafif şekilde yaralandı. Kaza, saat 13.30 sıralarında Gölhisar ilçesi Kozpınar Yaylası’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Hüseyin C. (69) idaresindeki 15 HF 065 plakalı otomobil sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Kazada sürücü Hüseyin C. ile birlikte araçta yolcu olarak bulunan Durmuş Ali C.(94) hafif şekilde yaralandı. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarı üzerine olay yerine sağlık, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Yaralılar, sağlık ekiplerinin yaptığı ilk müdahalenin ardından ambulans ile Gölhisar Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.
26 Mayıs 2025 Pazartesi - 17:26
Burdur’da ATM’de unutulan karttan para çeken şahıs yakalandı
Burdur’un Bucak ilçesinde ATM’de unutulan banka kartından para çeken şahıs, polisin titiz çalışması sonucu kısa sürede yakalandı. Edinilen bilgilere göre, H.U. isimli vatandaş, bankamatik kartıyla 14 bin 500 TL’yi eşinin hesabına yatırdı. Şahıs işlem sonunda kartını ATM’de unuttu. Bir süre sonra yaptığı kontrolde hesabından 10 bin TL’nin çekildiğini fark ederek durumu polise bildirdi. Bucak İlçe Emniyet Amirliği ekipleri, olayla ilgili başlattıkları çalışmalarda Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) ve çevredeki güvenlik kameralarını mercek altına aldı. Yapılan incelemelerde ATM’de unutulan kartı kullanarak parayı çeken kişinin R.Ö. olduğu belirlendi. Şüpheli R.Ö., 22 Mayıs’ta ekiplerce yakalanarak gözaltına alındı. Konuyla ilgili adli işlemlerin sürdüğü öğrenildi. Emniyet yetkilileri, vatandaşları banka kartı ve şifre bilgilerini kimseyle paylaşmamaları, işlemler sırasında dikkatli olmaları ve şüpheli durumları güvenlik birimlerine bildirmeleri konusunda uyardı.
25 Mayıs 2025 Pazar - 23:16
EuroLeague final maçını dev ekranda izleyen Burdurlular şampiyonluğu doyasıya kutladı
Fenerbahçe, THY EuroLeague final maçında Monaco’yu yenerek 8 yıl aradan sonra EuroLeague şampiyonu olurken, Burdur’daki Fenerbahçeliler maçı Cumhuriyet Meydanında dev ekranda izledi. Şampiyonluk sevincini doyasıya yaşadılar. THY Euroleague finalinde Fenerbahçe ile Monaco karşılaştı. Abu Dabi’de oynanan karşılaşmada Fransız temsilcisini 81-70 mağlup eden Fenerbahçe, 2. kez Euroleague şampiyonu olarak taraftarlarını sevince boğdu. Cumhuriyet Meydanı’nda kurulan dev ekrandan maçı takip eden taraftarlar, maçın bitiş düdüğü ile birlikte büyük bir sevinç yaşadı.
25 Mayıs 2025 Pazar - 20:04
Liseli kızların sosyal medya kavgasını ayırmak için araya giren 2 kız bıçaklandı
Burdur’un Bucak ilçesinde liseli iki kız arasında sosyal medya yüzünden çıkan kavgayı ayırmaya çalışan 2 genç kız bıçaklandı. Kızlardan birinin hayati tehlikesinin olduğu öğrenildi. Olay, saat 16.40 sıralarında Bucak ilçesi Yeni Mahalle Yaşam Parkı’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, A.S. (18) erkek arkadaşının sosyal medya üzerinden eklenmesi nedeniyle İ.K. (18) adlı kız ile parkta tartışmaya başladı. Tartışmanın kısa sürede kavgaya dönüşmesinin ardından parkta bulunan B.V.D. (18) ve A.C.C. (16), tarafları ayırmak için araya girdi. Ancak A.S., yanında bulunan bıçakla B.V.D.’yi karın ve boyun bölgesinden, A.C.C.’yi ise kaşından bıçaklayarak yaraladı. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkez’ine ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralılar ambulansla Bucak Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Şüpheli A.S. polis ekipleri tarafından suç aleti ile yakalanarak gözaltına alınırken, hastanede tedavi altına alınan B.V.D.’nin hayati tehlikesinin sürdüğü öğrenildi. Olayla ilgili tahkikat sürüyor.
25 Mayıs 2025 Pazar - 13:29
Türkiye’nin ilk turistik mağarası İnsuyu, kuruyan sularıyla fosil haline geldi
Türkiye’nin ilk turistik mağarası İnsuyu, iklim değişikliği ve insan kaynaklı aşırı su kullanımı nedeniyle sularını kaybederek "fosil mağara" statüsüne düştü; bölgedeki yoğun tarım sulaması ve sondajlar ise su krizini derinleştiriyor. 1965 yılında saniyede 50 litre su akan mağarada insan etkisi ve iklim değişimleri nedeniyle su hızla yok oldu. Türkiye’nin turizme açılan ilk mağarası olma özelliği taşıyan İnsuyu Mağarası, Burdur- Antalya karayolunun 13’üncü kilometresinde bulunan Sarpgüney Tepesi’nin eteklerinde yer alıyor. Binlerce yıl önce oluşan ve toplam uzunluğu 8 bin 100 metreye ulaşan mağaranın turizme açılan kısmı ise ilk etapta 1965 yılında 250 metreyle başlamış, günümüzde ise 525 metreye kadar genişletilmişti. Jeolojik olarak kalkerlerden meydana gelen ve suyun etkisiyle sarkıtlar, dikitler ve doğal dehlizler oluşturduğu mağara, bir zamanlar içerisinde yer alan dokuz göl ile sularla doluydu. İnsuyu Mağarası, özellikle 1965’te turizme açıldıktan sonra şifalı suyuyla da büyük ün kazandı. Mağara suyunun şeker hastalığına iyi geldiğine dair rivayetler, Türkiye’nin dört bir yanından ve hatta yurt dışından ziyaretçilerin akın etmesini sağladı. Ancak son 20 yılda başta iklim değişikliği olmak üzere insan kaynaklı aşırı su kullanımı ve çevresel etkiler nedeniyle mağaradaki sular hızla çekilmeye başladı. 2014’te mağaradaki büyük göl tamamen kurudu ve günümüzde göllerin tamamında su bulunmuyor. Mağaranın yalnızca yağmur sonrası sarkıtlardan damlayan suları kaldı. Bu durum, bölgenin doğal su döngüsünün bozulduğunu ve İnsuyu Mağarası’nın artık "fosil mağara" statüsüne geçtiğini gösteriyor. Mağara’nın aynı zamanda İnsuyu Ovası sınırları içinde yer alması, ovada bulunan çok sayıda içme suyu sondajı ve yüksek su tüketen fasulye, mısır gibi tarım ürünlerinin sulanması için açılan sondajlar, bölgedeki su kaynaklarının hızla tükenmesine neden oluyor. Bu insan kaynaklı su kullanımı da mağaranın sularının çekilmesinde önemli bir etken olarak görülüyor. İlk kazma 1965’te vuruldu İl Kültür Müdür Yardımcısı Osman Koçibay, İnsuyu Mağarası’nın turizme açılması ile ilgili olarak; "İlk kazma 22 Temmuz 1965 yılında bu girişte vuruluyor. Akabinde yaklaşık olarak 17 metre uzunluğundaki giriş yapılıyor ve ilk etapta 250 metrelik bölüm 1965 yılının sonlarında 1966 yılın başlarında turizme açılıyor. İlerleyen yıllarda da mağaramızın yaklaşık 600 metrelik bölümü turizme açılmış oluyor." açıklamasında bulundu. Burdur’un susuzluğuna imeceyle gelen çözüm" İl Kültür Müdür Yardımcısı Osman Koçibay, 1930’lu yıllarda Burdur’da yaşanan içme suyu sorununa dikkat çekerek, "1930’lu yılların başlarında Burdur’da içme suyu sorunu yaşanmaya başlamıştır ve 1935 yılının sonlarında İnsuyu ve Gökpınar sularının birleştirilerek kanallar vasıtasıyla Burdur‘a indirilmesi projesi başlatılmıştır. Bu proje kapsamında imece usulüyle her haneden 15 ile 60 yaş arasındaki bir erkek sekiz gün boyunca bu kanal yapımında çalışmıştır. Ayrıca çalışamayanlar ise günlük 50 kuruş olmak üzere toplam 4 lira ücret ödemek zorunda kalmışlardır." dedi. Şifalı suyu ile dünyaca ünlenen İnsuyu Mağarası İl Kültür Müdür Yardımcısı Osman Koçibay, İnsuyu Mağarası’nın sadece doğal güzelliğiyle değil, aynı zamanda şifalı suyuyla da yıllarca büyük ilgi gördüğünü belirterek, "1965 yılının sonlarında İnsuyu Mağarası’nın açılmasıyla birlikte mağarasındaki suyun şeker hastalığına iyi geldiğine ilişkin bir rivayet ortaya çıkmış. Dolayısıyla İnsuyu mağarasının suyu bu sebepten dolayı da sadece Türkiye’de değil tüm dünyada meşhur hale gelmiştir. İnsanlar, özellikle şeker hastaları İnsuyu’nun kendilerine şifa olacağını düşünerek akın akın İnsuyu Mağarası’na gelmişler. Dolayısıyla da ilerleyen yıllarda mağaranın çevresinde tesisler kurulmaya başlanmıştır. Bunun yanında İnsuyu bidonları yapılarak mağaranın suyu bidonlarla çeşitli illere satışa gönderilmiştir. Hatta Trabzon’a yaklaşık olarak bir kamyon su bile satılmıştır. İnsuyu Mağarası’nın suyu o kadar dikkat çekmiştir ki sadece Türkiye’de değil yurt dışından da büyük talep görmüştür. Belçika’dan, Avusturya’dan, Fransa’dan insanlar ya da bilim adamları mağaranın suyunu incelemek için buraya kadar gelmişlerdir. Yine o yıllarda suyla ilgili turizme açılmasından sonra birçok insan turist olarak da İnsuyu’na gelmiştir. Yaklaşık olarak açıldığı yıl ilk üç ayda İnsuyu mağarasını 33 bin kişi ziyaret etmiştir." ifadesinde bulundu. İklim değişikliği ile birlikte özellikle 2000’li yıllardan sonra İnsuyu Mağarası’nın sularının çekilmeye başladığını ve göllerin kuruduğunu da söyleyen Koçibay; "Büyük göldeki su da 2014 yılında neredeyse tamamen kurumuş ve şu anda göllerimizin hiç birisinde su bulunmamaktadır. Sadece yağmurlardan sonra sarkıtlardan damlayan sular bulunmaktadır. Ama İnsuyu Mağaramız halen ziyaretçi akınına uğramaktadır." şeklinde konuştu. 1930’larda İnsuyu Mağarası’nda "Burdur Sırtlanı" efsanesi Koçibay, İnsuyu Mağarası’nın keşif hikayesine dair verdiği bilgide; "1931-1935 yılları arasında gerçekleşen ilk bilimsel çalışmalar sırasında, Burdur’da ‘Moruk Dayı’ lakabıyla tanınan Mustafa Koçay ve arkadaşları 6 Mayıs 1931’de mağaraya girdiler. İçeride ilerlerken karşılaştıkları hayvan kemikleri, 1714 yılında Burdur’a ikinci kez gelen Fransız gezgin Paul Lucas’ın kitabında bahsettiği ve köylüler arasında canavar olarak bilinen ‘Burdur Sırtlanı’nın avladığı bir hayvana ait olduğuna inanıldı. Mustafa Koçay, bu keşfin ardından mağaradan hemen geri çıktı." dedi. Mağara artık fosil durumda Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fiziki Coğrafya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kadir Tuncer, İnsuyu Mağarası’nın toplam uzunluğunun 8 bin 100 metre olduğunu belirterek; "Bu mağaranın planı, değişik mağara araştırma kulüpleri ve dernekleri tarafından çizildi. 2021 yılında yapılan ölçümleme ve planlama çalışmalarında toplam uzunluğun 8 bin 100 metre olduğu teyit edildi. Turizme kazandırılan alan ise 525 metredir. 2006 yılından itibaren mağara hızlı bir şekilde suyunu kaybetmeye başladı.2006’da ve 2011’de turizme açılmayan alanlar dahil 9 gölde de su vardı. 2006’dan sonra sular hızla çekildi. Şu anda sadece damlayan yağmur suları var, akan bir su kalmadı. Eskiden aktif olan İnsuyu Mağarası son 20 yılda fosil mağara haline geldi. Bu da bölgedeki suyun hızlı çekildiğini gösteriyor." diye konuştu. Saniyede 50 litre su akıyordu, şimdi kurudu Mağaranın su seviyelerinin düşüşünün, mağara duvarlarındaki izlerden takip edilebildiğini belirten Tuncer; "Eskiden mağaranın suyu eski giriş kısmından güldür güldür akıyordu. Sonrasında aşırı su kullanımı ve iklimsel değişiklikler nedeniyle tamamen yok oldu. Mağaradaki göller kurudu. İnsan etkisi, beşeri faktörler en büyük etken. Köylerin ve şehrin su ihtiyacını karşılamak için yapılan sondajlar, tarım için yapılan sondajlar kontrolsüz su kullanımına neden oldu. Kireç taşı rezervuarı küçük, hızlı su tüketimi mağarayı kuruttu. Eğer bu şekilde devam ederse ovaları sulayacak suyu, köylerde ve şehirlerde içecek suyu bulamayacağız. Mağara zaten fosil hale geldi. Köyler ve tarım alanları da kuraklığa sürüklenecek. İnsuyu Mağarası, 3 milyon yılda oluşan bir mağara. Holosen dönemi boyunca, yani son 11 bin 700 yılda aktif bir mağaraydı. 1965’te saniyede 50 litre su çıkıyordu. Ancak insan etkisi ve iklim değişimleri nedeniyle su hızla yok oldu." dedi. "Eskiden cennet gibiydi, şimdi kurumuş" İnsuyu Mağarası’nı yıllar sonra ziyaret eden Mikail Yılmaz ise gözlemlerini; "1978 yılında ilkokuldayken gelmiştik buraya ve burası inanılmaz güzeldi, her yerden sular akıyordu. Sarkıt ve dikitler vardı. Harika bir yerdi, bayılmıştım buranın güzelliğine. Ama şimdi geldiğimde sarkıt ve dikitler su olmadığından dolayı dökülmüş ve sular çekilmiş, eski tadı kalmamış. İnşallah ilerleyen zamanlarda suyuna tekrar kavuşur ve İnsuyu Mağarası eski ihtişamına tekrar kavuşur." ifadeleriyle anlattı.
25 Mayıs 2025 Pazar - 13:19
Türkiye’nin ilk turistik mağarası İnsuyu, kuruyan sularıyla fosil haline geldi
Türkiye’nin ilk turistik mağarası İnsuyu, iklim değişikliği ve insan kaynaklı aşırı su kullanımı nedeniyle sularını kaybederek "fosil mağara" statüsüne düştü; bölgedeki yoğun tarım sulaması ve sondajlar ise su krizini derinleştiriyor. 1965 yılında saniyede 50 litre su akan mağarada insan etkisi ve iklim değişimleri nedeniyle su hızla yok oldu. Türkiye’nin turizme açılan ilk mağarası olma özelliği taşıyan İnsuyu Mağarası, Burdur- Antalya karayolunun 13’üncü kilometresinde bulunan Sarpgüney Tepesi’nin eteklerinde yer alıyor. Binlerce yıl önce oluşan ve toplam uzunluğu 8 bin 100 metreye ulaşan mağaranın turizme açılan kısmı ise ilk etapta 1965 yılında 250 metreyle başlamış, günümüzde ise 525 metreye kadar genişletilmişti. Jeolojik olarak kalkerlerden meydana gelen ve suyun etkisiyle sarkıtlar, dikitler ve doğal dehlizler oluşturduğu mağara, bir zamanlar içerisinde yer alan dokuz göl ile sularla doluydu. İnsuyu Mağarası, özellikle 1965’te turizme açıldıktan sonra şifalı suyuyla da büyük ün kazandı. Mağara suyunun şeker hastalığına iyi geldiğine dair rivayetler, Türkiye’nin dört bir yanından ve hatta yurt dışından ziyaretçilerin akın etmesini sağladı. Ancak son 20 yılda başta iklim değişikliği olmak üzere insan kaynaklı aşırı su kullanımı ve çevresel etkiler nedeniyle mağaradaki sular hızla çekilmeye başladı. 2014’te mağaradaki büyük göl tamamen kurudu ve günümüzde göllerin tamamında su bulunmuyor. Mağaranın yalnızca yağmur sonrası sarkıtlardan damlayan suları kaldı. Bu durum, bölgenin doğal su döngüsünün bozulduğunu ve İnsuyu Mağarası’nın artık "fosil mağara" statüsüne geçtiğini gösteriyor. Mağara’nın aynı zamanda İnsuyu Ovası sınırları içinde yer alması, ovada bulunan çok sayıda içme suyu sondajı ve yüksek su tüketen fasulye, mısır gibi tarım ürünlerinin sulanması için açılan sondajlar, bölgedeki su kaynaklarının hızla tükenmesine neden oluyor. Bu insan kaynaklı su kullanımı da mağaranın sularının çekilmesinde önemli bir etken olarak görülüyor. İlk kazma 1965’te vuruldu İl Kültür Müdür Yardımcısı Osman Koçibay, İnsuyu Mağarası’nın turizme açılması ile ilgili olarak; " İlk kazma 22 Temmuz 1965 yılında bu girişte vuruluyor. Akabinde yaklaşık olarak 17 metre uzunluğundaki giriş yapılıyor ve ilk etapta 250 metrelik bölüm 1965 yılının sonlarında 1966 yılın başlarında turizme açılıyor. İlerleyen yıllarda da mağaramızın yaklaşık 600 metrelik bölümü turizme açılmış oluyor." açıklamasında bulundu. Burdur’un susuzluğuna imeceyle gelen çözüm" İl Kültür Müdür Yardımcısı Osman Koçibay, 1930’lu yıllarda Burdur’da yaşanan içme suyu sorununa dikkat çekerek, "1930’lu yılların başlarında Burdur’da içme suyu sorunu yaşanmaya başlamıştır ve 1935 yılının sonlarında İnsuyu ve Gökpınar sularının birleştirilerek kanallar vasıtasıyla Burdur‘a indirilmesi projesi başlatılmıştır. Bu proje kapsamında imece usulüyle her haneden 15 ile 60 yaş arasındaki bir erkek sekiz gün boyunca bu kanal yapımında çalışmıştır. Ayrıca çalışamayanlar ise günlük 50 kuruş olmak üzere toplam 4 lira ücret ödemek zorunda kalmışlardır." dedi. Şifalı suyu ile dünyaca ünlenen İnsuyu Mağarası İl Kültür Müdür Yardımcısı Osman Koçibay, İnsuyu Mağarası’nın sadece doğal güzelliğiyle değil, aynı zamanda şifalı suyuyla da yıllarca büyük ilgi gördüğünü belirterek, "1965 yılının sonlarında İnsuyu Mağarası’nın açılmasıyla birlikte mağarasındaki suyun şeker hastalığına iyi geldiğine ilişkin bir rivayet ortaya çıkmış. Dolayısıyla İnsuyu mağarasının suyu bu sebepten dolayı da sadece Türkiye’de değil tüm dünyada meşhur hale gelmiştir. İnsanlar, özellikle şeker hastaları İnsuyu’nun kendilerine şifa olacağını düşünerek akın akın İnsuyu Mağarası’na gelmişler. Dolayısıyla da ilerleyen yıllarda mağaranın çevresinde tesisler kurulmaya başlanmıştır. Bunun yanında İnsuyu bidonları yapılarak mağaranın suyu bidonlarla çeşitli illere satışa gönderilmiştir. Hatta Trabzon’a yaklaşık olarak bir kamyon su bile satılmıştır. İnsuyu Mağarası’nın suyu o kadar dikkat çekmiştir ki sadece Türkiye’de değil yurt dışından da büyük talep görmüştür. Belçika’dan, Avusturya’dan, Fransa’dan insanlar ya da bilim adamları mağaranın suyunu incelemek için buraya kadar gelmişlerdir. Yine o yıllarda suyla ilgili turizme açılmasından sonra birçok insan turist olarak da İnsuyu’na gelmiştir. Yaklaşık olarak açıldığı yıl ilk üç ayda İnsuyu mağarasını 33 bin kişi ziyaret etmiştir." ifadesinde bulundu. İklim değişikliği ile birlikte özellikle 2000’li yıllardan sonra İnsuyu Mağarası’nın sularının çekilmeye başladığını ve göllerin kuruduğunu da söyleyen Koçibay; "Büyük göldeki su da 2014 yılında neredeyse tamamen kurumuş ve şu anda göllerimizin hiç birisinde su bulunmamaktadır. Sadece yağmurlardan sonra sarkıtlardan damlayan sular bulunmaktadır. Ama İnsuyu Mağaramız halen ziyaretçi akınına uğramaktadır." şeklinde konuştu. 1930’larda İnsuyu Mağarası’nda "Burdur Sırtlanı" efsanesi Koçibay, İnsuyu Mağarası’nın keşif hikayesine dair verdiği bilgide; "1931-1935 yılları arasında gerçekleşen ilk bilimsel çalışmalar sırasında, Burdur’da ‘Moruk Dayı’ lakabıyla tanınan Mustafa Koçay ve arkadaşları 6 Mayıs 1931’de mağaraya girdiler. İçeride ilerlerken karşılaştıkları hayvan kemikleri, 1714 yılında Burdur’a ikinci kez gelen Fransız gezgin Paul Lucas’ın kitabında bahsettiği ve köylüler arasında canavar olarak bilinen ‘Burdur Sırtlanı’nın avladığı bir hayvana ait olduğuna inanıldı. Mustafa Koçay, bu keşfin ardından mağaradan hemen geri çıktı." dedi. Mağara artık fosil durumda Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fiziki Coğrafya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kadir Tuncer, İnsuyu Mağarası’nın toplam uzunluğunun 8 bin 100 metre olduğunu belirterek; "Bu mağaranın planı, değişik mağara araştırma kulüpleri ve dernekleri tarafından çizildi. 2021 yılında yapılan ölçümleme ve planlama çalışmalarında toplam uzunluğun 8 bin 100 metre olduğu teyit edildi. Turizme kazandırılan alan ise 525 metredir. 2006 yılından itibaren mağara hızlı bir şekilde suyunu kaybetmeye başladı.2006’da ve 2011’de turizme açılmayan alanlar dahil 9 gölde de su vardı. 2006’dan sonra sular hızla çekildi. Şu anda sadece damlayan yağmur suları var, akan bir su kalmadı. Eskiden aktif olan İnsuyu Mağarası son 20 yılda fosil mağara haline geldi. Bu da bölgedeki suyun hızlı çekildiğini gösteriyor." diye konuştu. Saniyede 50 litre su akıyordu, şimdi kurudu Mağaranın su seviyelerinin düşüşünün, mağara duvarlarındaki izlerden takip edilebildiğini belirten Tuncer; "Eskiden mağaranın suyu eski giriş kısmından güldür güldür akıyordu. Sonrasında aşırı su kullanımı ve iklimsel değişiklikler nedeniyle tamamen yok oldu. Mağaradaki göller kurudu. İnsan etkisi, beşeri faktörler en büyük etken. Köylerin ve şehrin su ihtiyacını karşılamak için yapılan sondajlar, tarım için yapılan sondajlar kontrolsüz su kullanımına neden oldu. Kireç taşı rezervuarı küçük, hızlı su tüketimi mağarayı kuruttu. Eğer bu şekilde devam ederse ovaları sulayacak suyu, köylerde ve şehirlerde içecek suyu bulamayacağız. Mağara zaten fosil hale geldi. Köyler ve tarım alanları da kuraklığa sürüklenecek. İnsuyu Mağarası, 3 milyon yılda oluşan bir mağara. Holosen dönemi boyunca, yani son 11 bin 700 yılda aktif bir mağaraydı. 1965’te saniyede 50 litre su çıkıyordu. Ancak insan etkisi ve iklim değişimleri nedeniyle su hızla yok oldu." dedi. "Eskiden cennet gibiydi, şimdi kurumuş" İnsuyu Mağarası’nı yıllar sonra ziyaret eden Mikail Yılmaz ise gözlemlerini; "1978 yılında ilkokuldayken gelmiştik buraya ve burası inanılmaz güzeldi, her yerden sular akıyordu. Sarkıt ve dikitler vardı. Harika bir yerdi, bayılmıştım buranın güzelliğine. Ama şimdi geldiğimde sarkıt ve dikitler su olmadığından dolayı dökülmüş ve sular çekilmiş, eski tadı kalmamış. İnşallah ilerleyen zamanlarda suyuna tekrar kavuşur ve İnsuyu Mağarası eski ihtişamına tekrar kavuşur." ifadeleriyle anlattı. (SK-
25 Mayıs 2025 Pazar - 02:47
Burdur’da hizar atölyesinde çıkan yangın kısa sürede söndürüldü
Burdur Merkez’de Mahrukatçılar Sitesi’nde gece saatlerinde bir hizar atölyesinde çıkan yangın, itfaiye ekiplerinin hızlı müdahalesiyle büyümeden söndürüldü. Olay, saat 01.30 sıralarında Mahrukatçılar Sitesi’nde meydana geldi. Mehmet T.’ye ait olan ve Mehmet P. tarafından işletilen hizar atölyesinde henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangını fark eden çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarı üzerine olay yerine itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Bölgeye gelen 4 itfaiye aracı ve 11 personelin müdahale ettiği yangın, kısa sürede kontrol altına alınarak söndürüldü. Olayda can kaybı yaşanmazken, maddi hasarın düşük seviyede olduğu öğrenildi. Yangının çıkış nedeni ile ilgili inceleme başlatıldı.
24 Mayıs 2025 Cumartesi - 11:33
Devrilen traktörün altında kalan 11 yaşındaki çocuk öldü, 4 kişi yaralandı
Burdur merkeze bağlı Taşkapı köyünde kontrolden çıkarak tarlaya devrilen traktörün altında kalan 11 yaşındaki kız çocuğu öldü, 4 kişi yaralandı.Kaza saat 17.30 sıralarında merkeze bağlı Taşkapı köyünde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Kamil K. (23) idaresindeki 15 NZ 681 plakalı traktör, seyir halindeyken kontrolden çıkarak yol kenarındaki tarlaya devrildi. Kazada sürücü Kamil K. ve yolcu olarak bulunan Fatma K. (41), Edanur K. (11), Yiğit K. (10), Şerife K. (47) yaralandı. Çevredekilerin 112 Acil Çağır Merkezi’ne ihbarı üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından yaralılar ambulans ile Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralılardan durumu ağır olan 11 yaşındaki Edanur K. hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Yiğit K. ise Isparta Şehir Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Servisi’ne sevk edildi. Diğer yaralıların durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
23 Mayıs 2025 Cuma - 22:33
Devrilen traktörün altında kalan 11 yaşındaki çocuk öldü, 4 kişi yaralandı
Burdur merkeze bağlı Taşkapı köyünde kontrolden çıkarak tarlaya devrilen traktörün altında kalan 11 yaşındaki kız çocuğu öldü, 4 kişi yaralandı. Kaza saat 17.30 sıralarında merkeze bağlı Taşkapı köyünde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Kamil K. (23) idaresindeki 15 NZ 681 plakalı traktör, seyir halindeyken kontrolden çıkarak yol kenarındaki tarlaya devrildi. Kazada sürücü Kamil K. ve yolcu olarak bulunan Fatma K. (41), Edanur K. (11), Yiğit K. (10), Şerife K. (47) yaralandı. Çevredekilerin 112 Acil Çağır Merkezi’ne ihbarı üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından yaralılar ambulans ile Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yaralılardan durumu ağır olan 11 yaşındaki Edanur K. hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Yiğit K. ise Isparta Şehir Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Servisi’ne sevk edildi. Diğer yaralıların durumlarının iyi olduğu öğrenilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
23 Mayıs 2025 Cuma - 17:18
Burdur’da "Sağlıklı çocuk, sağlıklı gelecek" protokolü ile minikler için sağlıkta yeni dönem başladı
Sağlık Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığının ortak imzasıyla hayata geçirilen "Sağlıklı Çocuk, Sağlıklı Gelecek" Okul Sağlığı Hizmetleri İş Birliği Protokolü, Burdur’da uygulamaya konuldu. Protokol kapsamında okul öncesi ve ilkokul öğrencilerine sağlık bilinci kazandırmak amacıyla teorik ve uygulamalı eğitim verilecek. Merkez Şirinevler Anaokulu’nda düzenlenen program, İl Sağlık Müdür Vekili Dr. Alper Teker, İl Millî Eğitim Müdürü Muhammed Özdemirci, okul müdürleri, kurum yöneticileri ve öğrenci velilerinin katılımıyla gerçekleşti. Programda, Acil Sağlık Hizmetleri, Afet Bilinci, Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi, Aile Hekimliği, Ağız ve Diş Sağlığı, Sağlıklı Beslenme, Fiziksel Aktivite, Kişisel Hijyen ve Bulaşıcı Hastalıklardan Korunma gibi birçok konuda bilgilendirme ve uygulamalı etkinlikler düzenlendi. Yetkililer, protokolün çocukların sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmasına önemli katkı sağlayacağını ve geleceğin sağlıklı nesillerinin yetiştirilmesine ışık tutacağını belirtti. Program ile sağlık bilgileri öğrencilerin günlük yaşamlarına doğrudan entegre edilerek farkındalık artırılacak.
23 Mayıs 2025 Cuma - 16:05
Dört mevsim gözyaşı yağmuru, bir cerrahiyle güneşle buluştu
Burdur’da 4-5 yıldır gözyaşı kanalı tıkanıklığı ve tekrarlayan enfeksiyonlarla mücadele eden 86 yaşındaki Hacer Yavaş’ın gözyaşı kanalı kabusu yapılan cerrahi müdahaleyle son buldu. Burdur’un Düğer köyünde yaşayan ve yıllardır gözünde sulanma ve tekrarlayan şiddetli enfeksiyonlarla yaşam kalitesi ciddi şekilde etkilenen Hacer Yavaş (86), gözünde oluşan apse ve iltihap nedeniyle sık sık Burdur Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne ve çevre hastanelere başvurmak zorunda kaldı. Bu süreçte çeşitli merkezlerde tedavi görmesine rağmen kalıcı bir çözüm bulamayan Yavaş, son başvurusunda gözdeki enfeksiyon ve tıkanıklığın tedavisi için Acil Servis tarafından Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Büşra İşleyen’e yönlendirildi. Dr. İşleyen, öncelikle hastanın enfeksiyonunu ilaçla kontrol altına aldıktan sonra, ileri yaş grubundaki hastalarda uygulanan Eksternal Dakriyosistorinostomi (DSR) ameliyatını başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Bu cerrahi müdahale ile Hacer Yavaş’ın gözyaşı kanalı tıkanıklığı giderilirken, tekrarlayan enfeksiyonların önüne geçildi ve hastanın yaşam kalitesi önemli ölçüde artırıldı. "3-4 defa acil servise başvurmuş, tedavisi orada yapılmış ancak bir sonuca varılmamış" Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Büşra İşleyen, "Hacer teyzemiz Acil Servis’ten bize yönlendirildi. Uzun zamandır yaşadığı bazı problemler vardı. Gözyaşı kanalı tıkanıklığına bağlı olarak ciddi bir şekilde tekrarlayan enfeksiyonları vardı. Gözyaşı sürekli dışına akıyordu. Buna bağlı olarak 3-4 defa acil servise başvurmuş. Tedavisi orada yapılmış ancak bir sonuca varılmamış. En sonunda yollarımız kesişti. Öncelikle enfeksiyonu tedavi ettikten sonra cerrahi aşamayı planladık. Bu tarz gözyaşı kanalı tıkanıklıklarında ileri yaşta yaptığımız işlem Eksternal Dakriyosistorinostomi (DSR) denilen cerrahi bir operasyondur. Teyzemize de bu operasyonu başarıyla gerçekleştirmenin haklı gururunu yaşıyoruz. İnşallah bundan sonraki süreçte daha konforlu bir hayat sürecek. Tabi teyzemizde bu gecikmiş bir vakaydı. Tedavinin daha önceden planlanmış olması gerekiyordu ancak bazı kısıtlıklardan ya da cerrahi teknik eksikliğinden gerçekleştirilememiş. Teyzemiz 4-5 senedir bu problemle karşı karşıya kalmış. Farklı yerlere, farklı merkezlere başvurmuş ancak bir sonuç alamamış. Şu an için işler gayet yerinde ilerliyor. Planladığımız sürece devam ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de Burdur halkı için bu tarz cerrahi işlemler farklı illere veya farklı merkezlere başvurmadan kendi şehirlerinde hizmet alabilme imkanı tanıyacak. Aslında Hacer teyze minvalinde düşündüğümüzde bayağı ilerlemiş bir vakaydı. Sürekli ciddi göz enfeksiyonları, selülit ve tekrarlayan apseler söz konusuydu. Bu tarz durumların önce göz dışında başlayıp daha sonra göz içine ilerlemesiyle sürekli göz enfeksiyon odaklarının bulunması hem ileri yaşta hastalarda yan hastalıklara neden olmasını düşündüğümüzde hasta için hem göz sağlığı açısından hem de genel sağlık durumu açısından tehlike arz ediyor" dedi. "Bu hastalıktan çok çekti" Hacer Yavaş’ın kızı Şerife Öney annesinin bu hastalıktan çok çektiğini dile getirerek, "Annemin gözü sürekli iltihap kapıyordu, gözü şişiyordu. Bu şişme daha sonra patlama yapıyordu. Sürekli hastaneye gelip bir hafta müşahede altında kalıyordu sonra taburcu oluyordu. Devamlı bu süreç öyle devam ediyordu. Bu hastalıktan çok çekti. En son geldiğimizde Büşra hanıma gösterdik o da ameliyat kararı aldı. Çok memnun kaldık. Bizimle ilgilenen Büşra hanım ve tüm hastane personeline teşekkür ederiz" diye konuştu. "Büşra hanım ‘ben yaparım’ dedi ve ameliyat etti" Yıllardır gözyaşı kanalı enfeksiyonu yaşayan ve ameliyat sonrası sağlığına kavuşan Hacer Yavaş ise, "Doktorumdan ve hemşirelerden çok memnunum. Çok şükür gözüm iyileşti. Daha önceki doktorlar beni ameliyat etmediler bana çok çektirdiler. Ama Büşra hanım ben yaparım dedi ve ameliyat etti. Hepsine çok teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder