Yerel Haberler
Burdur
22 Aralık 2025 Pazartesi - 13:53 Bakan Yumaklı: "Burdur’a son 23 yılda 48 milyar liralık destek verdik ve yatırım yaptık" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Burdur da, ülkemiz tarımına verdiği katkı açısından, bizim için son derece kıymetli. Bunun için, şehrimize son 23 yılda 48 milyar liralık destek verdik ve yatırım yaptık. Su ve sulama alanında tam 218 tesisi hizmete aldık" dedi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Burdur temasları kappsamında 6. Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Bilim ve Sanat Ödülleri Törenine katıldı. Burada konuşan Bakan Yumaklı, "İstiklal Marşımızın müellifi Mehmet Akif, milletimizin dini ve milli hislerine en güçlü şekilde tercüman olmuş, büyük şairimizdir. İstiklal Marşı için verilen para ödülünü kabul etmeyecek kadar da onurlu ve müstesna bir karakter sahibi olduğunu, gayet tabii hepimiz biliyoruz. İstiklal Marşı, bir ‘milli mutabakat metni’ olarak milletimize inşallah ebediyen kılavuzluk edecektir. Burdur’dan Birinci Meclis’te ilk dönem milletvekili olan şairimizi, milletçe daima rahmetle ve saygıyla anmayı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. "Burdur’a son 23 yılda 48 milyar liralık destek verdik ve yatırım yaptık" Burdur Gölü Eylem Planını açıkladıklarını belirten Bakan Yumaklı, "Burdur Gölü, sadece Burdur ve Isparta için değil, ülkemiz su kaynakları ve tabiat varlığını koruma açısından da çok önemli. Burdur da, ülkemiz tarımına verdiği katkı açısından, bizim için son derece kıymetli. Bunun için, şehrimize son 23 yılda 48 milyar liralık destek verdik ve yatırım yaptık. Su ve sulama alanında tam 218 tesisi hizmete aldık. Bu yıl içinde ise; Burdur merkez ilçesine hizmet verecek Aşağımüslümler Düğer Sulaması ile Yeşilova’ya hizmet verecek Gökçeyaka 1. ve 2. Kısım YAS Sulama Şebekesini tamamladık. Hayırlı, uğurlu olsun. Hizmete aldığımız bütün bu tesislerle yaklaşık 400 bin dekar araziyi sulamaya açtık. Zirai gelire 3,1 milyar liralık katkı sağladık" dedi. Kırsal alan destekleri Kırsal kalkınma destekleri ve ORKÖY kapsamında hibe ve kredi vererek, yaklaşık 5 bin 781 projeyi desteklediklerini hatırlatan Bakan Yumaklı, "Malumunuz, şeker pancar üretiminin kentimizde ayrı bir yer var. Burdur Şeker Fabrikamız son 23 yılda Türkşeker’e ait fabrikalar içinde, en fazla yatırım yapılan fabrikalarımızdan biri oldu. Önümüzdeki süreçte daha fazla pancar üretimi için yatırımlarımıza devam edeceğiz. Bakanlık olarak verdiğimiz destekler ve üreticilerimizin gayretleriyle, bitkisel üretim miktarımızı iki kat artırdık. Öte yandan Burdur, rezene ve kişniş üretiminde 1., çörekotu ve gül üretiminde 2., Adaçayı, iğde ve lavanta üretiminde 3. sıraya yükseldi. Yine, büyükbaş hayvan varlığımız yüzde 81, küçükbaş varlığımız yüzde 58 arttı. Yapılan bu çalışmalar ile Burdur’un tarımsal hasılasını 38 kat artışla yaklaşık 14,4 milyar liraya çıkardık" diye konuştu. 158 milyon fidan toprakla buluştu Son 23 yılda yaklaşık 158 milyon fidanı toprakla buluşturdukları Burdur için çalışmalarını sürdüreceklerini kaydeden Bakan Yumaklı, şöyle devam etti: "İl merkezi ve Bucak ilçe merkezinin içme suyu sorununu çözecek projelerin hazırlıklarına başladık. TKDK -IPARD çağrıları kapsamında; et, süt, meyve sebze, su ürünleri, yumurta işlemeye; süt toplama merkezlerine, peynir altı suyunun işlenmesine, soğuk hava depolarına yönelik gıda işleme alanındaki yatırımlara destek vereceğiz. Başvuruları 30 Aralık’tan itibaren almaya başlıyoruz. 2026 yılında ise; hayvancılık, gıda işleme ve ekonomik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi tedbirlerinde destek verilecek alanlarla ilgili çağrı takvimini 2026 yılı Mart ayında yayımlayacağız. Burdur’dan bu çağrıya katılımın yoğun olmasını bekliyoruz. Bütün bu müjdelerimizin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. İnanıyorum ki yaptığımız çalışmalarla; Burdur’un tarım ve orman sektörü daha ileriye taşınacak. Hep birlikte el ele vererek, dayanışma içinde çalışarak, tarımsal üretimimizi daha verimli ve daha sürdürülebilir bir sektöre dönüştürmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz." Program ödül takdimiyle son buldu.
22 Aralık 2025 Pazartesi - 11:32 Bakan İbrahim Yumaklı: "Burdur Gölü’nde yılda 66 milyon metreküp su açığı meydana geliyor" Tarım ve Orman Bakan İbrahim Yumaklı, Burdur Gölü Eylem Planına yönelik yaptığı açıklamada, "Eylem Plan kapsamında; buraya 5 yılda 5,8 milyar liralık yatırım yapacağız. Bu yatırımla yıllık 50 milyon metreküp suyu göl havzamıza kazandırmayı hedefliyoruz. Eylem uygulamaları yaygınlaştıkça, su kazanımımızın da artmasını bekliyoruz" dedi. Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, çeşitli ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Burdur’a geldi. Burdur Gölü Kuş Gözlem İstasyonu’nda, Burdur Gölü Eylem Planını açıklayan Bakan Yumaklı, "Ülkemiz küresel iklim değişikliğinin etkilerini derinden hissediyor. Son 25 yıldır sıcaklıklar, ortalamanın üzerinde seyrediyor. 2024 yılı sıcaklığı uzun yıllar ortalamasının 1,7 derece üzerine çıkarak 15,6 derece ile son 54 yılın en sıcak yılı oldu. 2025 yılı Temmuz ayı son 55 yılın en sıcak Temmuz ayı olarak kayıtlara geçti. 2025 su yılı yağışları, uzun yıllar ortalamasının yüzde 27 altında ve son 52 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti. Artan sıcaklıklar ve azalan yağış ile birlikte ülkemizde şiddetli kuraklıklar yaşanıyor. Neticesinde de su kaynaklarımız azalıyor. Bunların başında da göllerimiz geliyor. Su konusundaki bütün kurumların katılımıyla teşekkül eden Ulusal Su Kurulu’nda, bu göllerimizle ilgili bazı kararlar aldık. Bu kararlar doğrultusunda; Bakanlık olarak Eğirdir, Beyşehir, Akşehir, Eber, Bafa, Burdur, İznik, Seyfe ve Sapanca göllerimiz için eylem planlarımızı hazırladık" şeklinde konuştu. "Burdur Gölü’nde yılda 66 milyon metreküp su açığı meydana geliyor" İlk olarak İlk Eğirdir Gölü Eylem Planını açıkladıklarını ifade eden Bakan Yumaklı, "Göllerimiz için yürüttüğümüz bu çalışmaları belediyelerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, ilgili kurumlarımızın katkılarıyla güçlendirdik. Eylem Planlarımızı, yerinde incelemeler ve bilimsel veriler ışığı altında oluşturduk. Burdur Gölü, hem uluslararası Ramsar Alanı, hem de ulusal ölçekte birinci derece doğal sit alanı olmasıyla, ekolojik açıdan son derece önemli. Nesli tehlike altında olan dik kuyrukların kışlama alanı, endemik tür olan Burdur dişli sazancığının yuvası olan bu göl, biyolojik çeşitlilik açısından da kıymet taşıyor. Ülkemizin yedinci büyük gölü olan Burdur Gölü, kapalı bir havza olması nedeniyle dışa akışı olmayan, buharlaşmanın yoğun olduğu tuzlu-sodalı bir gölümüz. Ancak iklim değişikliği etkileri sebebiyle gölümüz kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya. Burdur Gölü Havzası’nda uzun yıllar yağış ortalaması 484 mm iken, son 10 yılın 8’inde bu değerlerin altında kaldı. Bu yılın ilk 11 ayında ise bu rakam maalesef 304 mm oldu. 1980-2000 yıllarında bu havzada ortalama sıcaklık 12,4 derece iken, bu yıl şu ana kadarki ortalama sıcaklık 14,2 derece oldu. 1970’te 857 metre olan su seviyesi, 21 metre azalarak bugün 836 metreye kadar indi. Yüzölçümü ise yarıdan fazla azalarak, 250 kilometrekareden 115 kilometrekareye düştü. Bu göl, yılda ortalama 179 milyon metreküp su kaybediyor. Bu miktarın yüzde 78’i buharlaşmadan kaynaklanıyor. Yağışlar ve depolamalarla birlikte, göle giren su miktarı ise 112 milyon metreküp. Bu durumda Burdur Gölü’nde yılda 66 milyon metreküp su açığı meydana geliyor" diye konuştu. "Eylem Plan kapsamında; buraya 5 yılda 5,8 milyar liralık yatırım yapacağız" Eylem planın amacını anlatan Bakan Yumaklı, "Eylem Planımızın amacı da; işte bu su açığını kademeli olarak azaltarak, gölümüzü hayatta tutmak ve gelecek nesillere taşımaktır. Eylem Plan kapsamında; buraya 5 yılda 5,8 milyar liralık yatırım yapacağız. Bu yatırımla yıllık 50 milyon metreküp suyu göl havzamıza kazandırmayı hedefliyoruz. Eylem uygulamaları yaygınlaştıkça, su kazanımımızın da artmasını bekliyoruz. 8 ana eylem ve 35 alt tedbirden oluşan planımızı 3 ana başlıkta uygulayacağız. İlk olarak Havzada Ekosistem Temelli Entegre Su Yönetimi başlığı altında şu eylemleri uygulamaya alacağız: Tarımsal Su Kullanım Yönetimi, İlave ve Alternatif Su Kaynaklarına Yönelik Çalışmalar, Su Kullanımlarının Kontrolü, İzleme ve Denetimi, Su Kalitesine Yönelik Çalışmalar. İkinci olarak Suyun Etkin ve Verimli Kullanılması başlığı altında şu konulara odaklanacağız: Sulama Tesislerinin Yenilenmesi, Bazı Proje Yatırımlarının Ertelenmesi, Su Verimliliği Çalışmaları, Eğitim ve Farkındalık Çalışmaları. Üçüncü başlık olan Doğal Kaynakların Korunmasıyla da; doğa temelli yaklaşımlarla halk sağlığını olumsuz etkileyen tozumanın azaltılması çalışmalarını yapacağız. Bölgede basınçlı sulama yöntemleri yaygın olarak kullanılıyor. Bu anlamda çiftçilerimize teşekkür ediyoruz. Şunu vurgulamak isterim ki, bölgedeki kuraklık şartlarından dolayı, tarla içi modern sulama sistemi kullanımını daha yüksek seviyeye çıkarmalıyız. Bu konu, artık bu iklim şartlarında, sadece bu yöre değil, bütün Türkiye için zaruri hale geldi" ifadelerini kullandı. "Burdur Gölü Eylem Planımızın, ülkemiz için bölgemiz için hayırlı olmasını diliyorum" Hazırlanan eylemlerin sonuçları hakkında da bilgi veren Bakan Yumaklı, "Eylemlerden başka çarpıcı örnek vermek gerekirse; Isparta atık su arıtma tesisi çıkış suyunun ileri arıtılarak gölün beslenmesi ile 8,5 milyon metreküp su kazanımı sağlayacağız. Yine içme-kullanma suyu şebekelerindeki su kayıplarının yüzde 50 oranında düşürülmesiyle de 3,4 milyon metreküp yıllık su kazanacağız. Bugün burada, yalnızca bir gölü değil; ekosistemimizi, geleceğimizi, üretim gücümüzü değerlendiriyoruz. Suyun stratejik önemini, birleştirici gücünü konuşuyoruz. Üreticilerimiz, kurumlarımız, üniversitelerimiz, belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımızla, ortaya koyduğumuz bu iradeyi sizlerle paylaşıyoruz. Suyla gelen bereketi, kültürü, tarihi, ekosistemi korumak için birlikte hareket ediyoruz. Gelin, bu doğa harikasını, ortak geleceğimizi hep birlikte koruyalım. Başarı, tüm paydaşların bu sürece katkısıyla mümkün. Sözlerimin sonunda, bize çalışmalarımızda güçlü destek veren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı arz ediyorum. Eylem planımıza katkı veren bütün kurumlarımıza ve akademisyenlerimize teşekkür ediyorum. Burdur Gölü Eylem Planımızın, ülkemiz için bölgemiz için hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
Burdurlu gazeteci ve ailesi trafik kazasında yaralandı
22 Mayıs 2025 Perşembe - 22:00 Burdurlu gazeteci ve ailesi trafik kazasında yaralandı Burdur’da iki otomobilin karıştığı trafik kazasında Burdurlu gazeteci Halil İbrahim Kara, eşi ve kayınvalidesi yaralandı. Kaza, saat 17.15 sıralarında Burdur-Isparta karayolunun 5’inci kilometresinde Gökçebağ köyünde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Şaban D. (36) idaresindeki 07 AEH 922 plakalı kamyonet, Isparta’dan Burdur istikametine seyir halindeyken, aynı yönde önünde ilerleyen gazeteci Halil İbrahim Kara’nın (55) kullandığı 15 AH 025 plakalı Fiat Tofaş marka otomobile arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle Kara’nın aracı savrularak bariyerlere vurdu. Kazada otomobil sürücüsü Halil İbrahim Kara ile aynı araçta yolcu olarak bulunan eşi Şerife Kara (59) ve kayınvalidesi Zübeyde Y. (81) araç içerisinde sıkışarak yaralandı. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarı üzerine olay yerine itfaiye, sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin çalışmaları sonrasında araç içerisinde sıkıştıkları yerden çıkarılan yaralılar, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından ambulans ile Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Gazeteci Kara’nın durumunun iyi olduğu eşi Şerife Kara ve kayınvalidesi Zübeyde Y.’nin ise vücudunda kırıklar olduğu belirtilirken Zübeyde Y’nin Isparta Şehir Hastanesi’ne sevk edileceği öğrenildi. Kamyonet sürücüsü ise ifadesi alınmak üzere karakola götürülürken, kazayla ilgili inceleme başlatıldı.
Burdur’da suçla mücadelede 15 günlük bilançoda 37 aranan şahıs yakalandı
21 Mayıs 2025 Çarşamba - 11:10 Burdur’da suçla mücadelede 15 günlük bilançoda 37 aranan şahıs yakalandı Burdur İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından 01-15 Mayıs tarihleri arasında il genelinde suçun önlenmesi, olayların aydınlatılması ve aranan şahısların yakalanmasına yönelik çalışmalar aralıksız sürdürüldü. Yapılan uygulama ve denetimlerde il genelinde 20 bin 840 şahsın Genel Bilgi Toplama (GBT) sorgusu gerçekleştirildi. Denetimler sonucunda 3 adet tabanca, 5 adet yivsiz av tüfeği ve 3 adet kesici-delici alet (bıçak, çakı vb.) ele geçirildi. Ayrıca, 63 umuma açık iş yeri denetlenirken, 2 iş yeri hakkında idari yaptırım uygulanmak üzere ilgili kurumlara bildirimde bulunuldu. Kişilere karşı işlenen suçlarla (kasten yaralama, tehdit, hakaret vb.) mücadele kapsamında yürütülen çalışmalarda, meydana gelen 168 olayın 166’sı aydınlatıldı, olaylarla bağlantılı 258 şüpheli şahıs hakkında adli işlem başlatıldı. Mal varlığına karşı işlenen suçlar (hırsızlık, dolandırıcılık, yağma vb.) kapsamında ise meydana gelen 37 olayın 27’si aydınlatıldı, olaylara karışan 40 şüpheli hakkında adli işlem gerçekleştirildi. Aranan şahısların yakalanmasına yönelik çalışmalarda ise, çeşitli suçlardan aranan toplam 37 kişi yakalanarak adli makamlara sevk edildi. Bu şahıslardan 18’inin hapis cezasıyla arandığı, 19’unun ise ifadeye yönelik arandığı tespit edildi.
Burdur’da Türk Mutfağı Haftasında yöresel lezzetler ikram edildi
21 Mayıs 2025 Çarşamba - 10:48 Burdur’da Türk Mutfağı Haftasında yöresel lezzetler ikram edildi Türk Mutfağı Haftası, Burdur’un coğrafi işaretli ve geleneksel lezzetleriyle Baki Bey Konağı’nda başladı. Türk mutfağı konusunda farkındalık oluşturmak, markalaşmak ve Türk mutfağının sağlıklı, geleneksel özelliklerini yurt içi ve yurt dışında vurgulamak, bilinirliğini, sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla her yıl kutlanan Türk Mutfağı Haftası etkinlikleri Burdur’da Baki Bey Konağı’nda başladı. Programda açılış konuşmasını gerçekleştiren İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Tokat; "T.C. Cumhurbaşkanlığı ve Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile hazırlanan "Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı" kitabından hareketle 21 - 27 Mayıs tarihleri arasında her yıl düzenli olarak kutlanan Türk Mutfağı Haftası Türk Mutfağının yemeklerinin yaşatılması, tanıtımı ve potansiyeline ulaşması konusunda önem teşkil etmektedir. Bu hafta, kadim Türk Mutfağının olduğu kadar Burdur’umuzun yemeklerinin de yaşatılması, tanıtımı ve potansiyeline ulaşması açısından değer verdiğimiz ve üzerinde önemli durduğumuz bir etkinlik haftasıdır. Bu sene Türk Mutfağı Haftası mutfak kültürümüzün yapıtaşları olan "Türk Mutfağı’nın Klasik Yemekleri" ile kültürlerarası köprü kurmayı hedefliyor. Biz de Valiliğimiz koordinasyonda İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz ve paydaşlarımız ile coğrafi işaretli ürünlerimizi ve daha önce belki de pek bilinmeyen lezzetlerimizi ön plana çıkaracağız" dedi. Programda İl Özel İdare Genel Sekreteri Asım Ertilav ve Vali Yardımcısı Alperen Yılmaz’da haftanın önemine ilişkin konuşmalar gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından protokol üyelerine ve katılımcılara Burdur’un yöresel lezzetleri olan Tarhana Çorbası, keşke ve un helvası ikram edildi. 4 gün sürecek programda Burdur’un farklı alanlarında yapılacak olan yöresele lezzetler tanıtılacak.
Küresel ısınma ve don gül üretimini vurdu, rekolte yarı yarıya düştü
19 Mayıs 2025 Pazartesi - 12:41 Küresel ısınma ve don gül üretimini vurdu, rekolte yarı yarıya düştü Burdur’un Karakent köyünde göl kenarında yapılan gül üretimi bu yıl küresel ısınma ve don olaylarından olumsuz etkilendi. Gül bahçelerinde hasat başlarken, verim geçen yıla göre yarı yarıya düştü. ’Güller ve Göller Diyarı’ Burdur, her bahar rengarenk gülleriyle doğanın en güzel tablolarından birine ev sahipliği yapıyor. Ancak bu yıl göl kıyısındaki gül bahçelerinde başlayan hasat, iklim krizinin acı yüzüyle karşı karşıya. Küresel ısınmanın etkisi ve şiddetli donlar, yıllık 600-700 kilogram olan dekarlık gül verimini 150-200 kilograma kadar geriletti. Doğanın nazlı güzeli güller, bu sene zor bir sınav veriyor. Bölgenin hızla tükenen su kaynaklarına rağmen, gül üretimi adeta bir yaşam kaynağı olmaya devam ediyor. Mısır ve yoncaya kıyasla yüzde 75 daha az su tüketen gül, sadece doğayı değil, ekonomiyi de canlandırıyor. Ayrıca Burdur Gölü’nün tozlarının yayılımını engelleyen gül, hem çevre hem de insan sağlığı için büyük bir koruyucu görev üstleniyor. Burdur Gölü kenarında yaklaşık 400 dekarlık alanda sürdürülen bu değerli üretim, sadece gül yağı ihracatıyla değil, bölgedeki ekoturizm hareketliliğiyle de ekonomiye can veriyor. Geçen yıl litre başına 11-12 bin euro arasında seyreden gül yağı fiyatlarının, bu yıl yüzde 40 düşerek 7-10 bin euro bandına gerilemesi bekleniyor. Üretim hedefleri de donun etkisiyle yarı yarıya düşerek 50-100 litreden 20-30 litreye inmiş durumda. Küresel ısınma ve don olayları, Burdur’daki gül bahçelerinde çiçek tomurcuklarının olgunlaşmasını engelledi. Birçok alanda tomurcuklar don nedeniyle zarar görürken, bazı alanlarda sadece yaprakların kaldığı gözlendi. Bu durum, gül üretimindeki dramatik düşüşün temel sebeplerinden biri olarak öne çıkıyor. Burdur’un eşsiz gül bahçeleri, zorluklara rağmen her yıl yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Bu yıl ekoturizmin daha da canlanması beklenirken, bölge halkı umudunu koruyor. Güller, Burdur’un hem doğasına hem de ekonomisine hayat vermeye devam ediyor. Gül bahçeleri göl tozlarına perdeleme yapıyor Göller yöresinde iklim değişikliği ve artan tarım hayvancılık faaliyetlerinin su kaynaklarını ciddi şekilde etkilediğini söyleyen Lisinia Proje alanı sorumlusu ve gül üreticisi Öztürk Sarıca, "Göller yöresinde özellikle küresel ısınmaya bağlı suların hızlı bir şekilde buharlaşması, bunun yanında yöredeki büyükbaş hayvancılık, mısır ve yonca üretiminin artmış olması maalesef yeryüzü sularını bitirmiş olduğu gibi yer altı sularını da ciddi anlamda etkiledi. Burdur Gölü bunun en canlı örneklerinden bir tanesi. Gül, mısır ve yoncaya göre yüzde 75 oranında daha az su tüketen bir bitki. Aynı zamanda ekonomik değeri çok yüksek bir bitki. Gölde tozlaşan alanların tozları özellikle yakın çevreye yayılırken tıbbi aromatik bitkiler ve gül, tozlar konusunda ciddi anlamda bir perdeleme yapıyor. Bu perdeleme sayesinde tozlar insan sağlığını daha az etkiler hale geliyor ve daha uzak yerlere taşınmasını engellemiş oluyor. Tabii ki o yüzden gül üretimi Burdur Gölü ve çevresinde olmazsa olmazımız" dedi. Küresel ısınma ve yaşanan don olayları verimi yarı yarıya düşürdü Burdur Lisinia projesinde gül hasadı başladığını ancak iklim şartlarının verimi olumsuz etkilediğini açıklayan Sarıca, "Burdur Lisinia’da gül hasadımız başladı. Ama son yıllardaki küresel ısınmanın etkileri maalesef üretimimizi de etkilemiş durumda. Özellikle son yaşanan donlar nedeniyle dekarda yaklaşık 600 ile 700 kilograma kadar aldığımız gül verimi şu anda 150 ile 200 kilograma kadar düşecek gibi görünüyor. Donlar ile birlikte tomurcukların gelişimi tamamen durdu ve don aldı. Dolayısıyla bahçelerde eski görselimiz olmasa da gülü toplamak durumundayız. Çünkü Türkiye ekonomisine çok ciddi bir katkısı var. Yaklaşık 400 dekarlık bir alanda biz şu anda gül üretimi yapıyoruz. Bunun yanında gül ekoturizmi ile birlikte ekonomimize destek olmaya çalışıyoruz. Gül yağının tamamı yurt dışına ihraç ediliyor. Hem gül üretiminin yaşanan donlardan dolayı düşmüş olması hem de gül fiyatlarının düşük seyredecek olması ekonomik anlamda yöre insanını, göller yöresindeki gül üreticilerini biraz etkileyecek görünüyor" şeklinde konuştu. Gül yağı beklentisi geçen yıla göre yüzde 50’nin altına düştü Geçtiğimiz yıl 50 ile 100 kilo arası bir gül yağı üretimi hedeflediklerini ancak bu yıl bunun yarısı kadar bir gül yağı hedeflerinin olduğunu belirten Sarıca, "Tabii ki o da eğer ısı şartları, bulutlanma ve yağış yolunda giderse. Eğer ciddi anlamda iklimsel değişiklikler olursa belki de onu bile alamayacağız. Yaklaşık 20 ile 30 litre arasında bir beklentimiz var. Tabii ki gülyağı fiyatlarının da düşeceği bu yıl için söyleniyor. Dolayısıyla geçen yılki üretim hedeflerine ulaşamamanın yanında aynı zamanda maddi hedeflere de ulaşamayacağız" dedi. Geçen yılın yüksek fiyatları bu yıl düşüş eğiliminde ancak piyasa henüz netleşmedi Gül yağı fiyatları hakkındaki söylentileri de açıklayan Öztürk Sarıca, "Gül yağı geçen yıl 11 bin ile 12 bin euro seviyesinde seyrediyordu. Bu yıl fiyatların 7 ile 10 bin euro arasında olacağı söyleniyor. Tabi şu an tamamen piyasa oluşmuş değil tamamen söylentiler üzerinden söylemiş olduğum fiyatlar bunlar. Hem donun etkisi, verimin az olması, diğer taraftan iklimin çok anormal seyretmesi ki geçen yıl bu sıralar neredeyse gül veriminin ortasındaydık. Şu an küresel ısınmanın ve donların etkisiyle gül hasadına daha bir hafta önce başladık ve çok yavaş seyreden bir hasat var. Dolayısıyla verimde ciddi kayıplar yasayacağız" ifadelerini kullandı. Gül ihracatın yanında ekoturizme de büyük katkı sağlıyor Geçen yıl 100 bin kişiyi ağırlayan alanlarda bu yıl ziyaretçi sayısında artış beklediklerini belirten Sarıca; "Geçen yıl hasat sırasında ekoturizm etkinlikleri kapsamında yaklaşık 100 bine yakın bir ziyaretçi ağırlamıştık proje alanında. Bu yıl bu sayının biraz daha artacağını düşünüyoruz. Çünkü hasadın başlamasıyla birlikte on binlerce kişi zaten şu ana kadar bahçede bizi ziyaret etmiş durumda. Önümüzdeki günlerde sayının artarak devam edeceğini düşünüyoruz" dedi. Bölgedeki gül üreticileri, küresel iklim değişikliklerinin etkisiyle bu yıl üretimde ciddi düşüşler yaşanacağını belirtiyor.
Özlem Şımarık’ın katil zanlısı eski kocaya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
16 Mayıs 2025 Cuma - 14:29 Özlem Şımarık’ın katil zanlısı eski kocaya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Burdur’da 8 Şubat 2024 tarihinde eski eşi tarafından kaldığı otelde silahla vurulup bıçaklanan Özlem Şımarık’ın ölümüyle ilgili 5’i tutuklu 9 sanığın yargılandığı davanın karar duruşmasında katil zanlısı eski kocaya boşandığı eşini tasarlayarak kasten öldürmek suçundan takdir indirimi uygulanmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken diğer 8 sanıktan 6’sına suçluyu kayırma ve yardım suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Burdur’da 8 Şubat’ta kasten yaralama suçundan kapalı cezaevinde yatarken Açık Ceza İnfaz Kurumu’na geçtiği gün gitmesi gereken süre içinde gitmeyip Çavdır ilçesinde boşandığı eşi Özlem Şımarık’ı (28) kaldığı oteli basarak odasında av tüfeğiyle vurup daha sonra birçok yerinde bıçaklayarak ağır yaralayan Tarık Yılmaz (45) olay yerinden kaçmıştı. Hastaneye kaldırılan 2 çocuk annesi Özlem Şımarık yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmişti. Emniyet ekipleri, kaçan Tarık Yılmaz’ı olaydan yaklaşık 6 saat sonra Denizli’nin Çameli ilçesinde dağlık alanda bulunan bir gazinoda yaptığı operasyonla yakaladı. Gözaltına alınan Tarık Yılmaz işlemler için Gölhisar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne getirilirken Tarık Y.ılmaz’a yardım ve yataklık ettiği iddia edilen Meryem S. (30), Erdal A. (40), Kazım Ö. (37), Mehmet Ç. (27), Mustafa S. (31), Şaban A. da (26) gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden katil zanlısı Tarık Yılmaz ve yardım ettiği iddia edilen Erdal A., Kazım Ö., Mehmet Ç., Mustafa S., Şaban A. Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanırken Meryem S. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturmanın derinleştirilmesinin ardından Tarık Yılmaz’a yardım ettiği tespit edilen Meryem S. ve azmettirici olmakla suçlanan Adem S. (36), ve Gökay S.(33) 14 Mayıs günü gözaltına alınarak çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp cezaevine gönderildi. Yargılamanın 25 Aralık 2024 tarihinde görülen birinci duruşmasında ise tutuklulardan Kazım Ö. ve Mustafa S.’nin, 26 Şubat 2025 tarihinde görülen ikinci duruşmada ise Meryem S. ve Gökay S.’nin adli kontrol şartıyla serbest bırakılıp tutuksuz yargılanmalarına karar verilmişti. Bugün Burdur 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dördüncü duruşmasında tutuklu sanıklar Tarık Yılmaz, Erdal A., Mehmet Ç., Şaban A., Adem S. ve tutuksuz yargılanan sanıklar Kazım Ö., Mustafa S., Meryem S. ve Gökay S. ile taraf avukatları hazır bulundu. Mahkemede iddia makamı tarafından verilen mütalaada tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz yargılanan sanık Meryem S.’nin ise tutuklanması istendi. Maktul Özlem Şımarık’ın avukatları ise tutuklular hakkındaki mütalaayı kabul ettiklerini ancak tutuksuz sanık Meryem S.’nin tutuklanmasını ve Adem S. ve Gökay S.’nin de azmettirme suçundan yargılanmalarını talep etti. Sanık Tarık Yılmaz’ın avukatı müvekkilinin olayı tasarlayarak değil de ani kasıtla yaptığını beyan ederek müvekkilinin haksız tahrik hükümlerinden yaralanmasını istedi. Diğer sanık avukatları ise müvekkillerinin beraatlerini mahkeme aksi kanaatte ise haklarında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını talep etti. "Dört çocuğum 10 ay annesiz kaldı" Tutuksuz sanık Meryem S. mahkemede, "Her şey ortada. Benim dört çocuğum var. 10 ay annesiz kaldılar. Olayla hiçbir alakam yok. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Tutuklu sanık Erdal A. ise; "Benim suçum günahım sadece o takside olmak. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." ifadelerini kullandı. "Tarık evdekilere zarar verse ben vicdan azabı çekerdim" Tutuklu sanık Mehmet Ç, mahkemede mütalaaya karşı verdiği savunmasında, "Tarık, olaydan sonra Erdal orada olmasa benim evime gelmeyecekti. Tarık ile daha önceden görüşmem yoktu. Benim bu olaydan ne çıkarım var? Ben sabıkasız bir insanım. Tarık evdekilere zarar verse ben vicdan azabı çekerdim. Bu yüzden korktuğum için polise gitmedim. Beraatimi talep ederim." diye konuştu. "Sadece iki insanın arasını yapmak istemiştim" Tutuksuz yargılanan sanık Kazım Ö., "Olayla ilgili her şeyi net bir şekilde anlattım. Kimseyi kayırmadım. Nasıl bir ortamın içine girdiğimi bende anlamadım. 11 ay suçsuz yere yattım. Sadece iki insanın arasını yapmak istemiştim. Beraatimi talep ederim" dedi. Tutuksuz yargılanan Gökay S. ve tutuklu sanık Şaban A. ise beraatlerini talep ettiler. "Olayla alakam yok 500 lira için gurbette çalışan biriyim" Tutuksuz yargılanan sanık Mustafa S. ise, "Samimi olarak bütün bildiklerimi anlattım. Ben gariban bir insanım. 500 lira için garsonluk yapıp parayı aileme göndermek için gurbette çalışmaya geldim. Mehmet’in evinde param olmadığı için kalıyordum. Tarık’ı olaydan önce sadece iki defa görmüştüm. Olayla alakam yok. Suçsuz yere 11 ay hapis yattım. Milletin elbiselerini giydim. Mağdurum. Beraatimi talep ediyorum." diye konuştu. "Diyeceğim "bir şey yoktur" Katil zanlısı Tarık Yılmaz duruşmada yaptığı savunmada, "Diyeceğim bir şey yoktur. Takdir mahkemenindir" ifadelerini kullandı. "Sadece Tarık’ın ifadesi yüzünden suçlandım" Tutuklu sanık Adem S. yalnızca Tarık’ın verdiği ifadeden dolayı suçlandığını söyleyerek; "Daha önceki savunmalarımı tekrar ederim. Tarık’ın ifadeleri nedeniyle bu olayın içindeyim. Olaydan sonra taksi parasını Meryem’den çaldığı parayla ödemiş. Yardım edecek olsam para vermez miydim? Arabamı gecesinden ona vermez miydim? Tüfeği benim üzerime yıkmak için olayın başından beri Şaban çelişkili ifadeler verdi. Tarık ile aramda bir husumet yok ama onun içinde bana karşı beslediği bir düşmanlık var. Çünkü öncesinde Özlem ile kendisine ev tutmamı istemişti, kabul etmedim. İş istedi vermedim. 1 yıl 2 gündür suçsuz yere yatıyorum. Pişman olacağım bir suçum bile yoktur. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum." dedi. Tarık Yılmaz’a ağırlaştırılmış müebbet Savunmaların ardından duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti aranın ardından katil zanlısı Tarık Yılmaz’ hakkında boşandığı eşe karşı tasarlayarak kasten öldürme suçundan takdir indirimi uygulanmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına, sanıklardan Adem S., Erdal A., Kazım Ö., Şaban A., Mehmet Ç, ve Mustafa S.’ye suçluyu kayırma ve yardım etme suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine ve tutuklu sanıkların tahliyelerine, Meryem S. ve Gökay A.’nın ise beraatine karar verdi. Verilen karar Türkiye’de emsal niteliğinde Duruşma sonrası açıklama yapan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Avukat Müjde Tozbey; ""Bugün Burdur’da alkollü eğlence mekanında çalıştığı için öldürülen Özlem Şımarık için Burdur Ağır Ceza Mahkemesi’ne geldik. Özlem Şımarık eski eşi tarafından onlarca bıçak darbesiyle öldürülmüştü. Katil Tarık Yılmaz için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Çünkü Tarık Yılmaz, Özlem’i onlarca bıçak darbesiyle öldürmesinin yanında öldürmeden öncede tasarlamıştı. Bir gün önce otele nasıl gireceğini, nasıl öldüreceğini ve nasıl kaçacağını planlamıştı. Bu nedenle de katil Tarık hakkında tasarlayarak eski eşini canavarca hisle öldürmesinden dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Çok önemli bir karar. Kesinlikle haksız tahrik indirimi ve iyi hal indirimi uygulanmadı. Bu nedenle Türkiye’de emsal karar olacak kararlardan biri." dedi. "Katil Tarık’ın eline silahı veren, bıçağı veren pavyon sahipleri sadece yardım ettikleri için 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla ödüllendirildiler" Pavyon sahiplerinin adlığı cezanın ödül niteliğinde olduğunu dile getiren Avukat Tozbey; "Ama diğer taraftan Özlem Şımarık, bir alkollü mekanda çalıştığı için o sırada pavyon sahiplerinin de aslında bu cinayete iştirak ettiğini, bu cinayeti azmettirdiklerini öğrendik. Pavyon sahipleri iki kardeş bu dosya nedeniyle aylardır tutuklulardı. Fakat bugün pavyon sahipleri hakkında şaşırdığımız bir karar çıktı. Özlem Şımarık öldürülmeden bir gün önce pavyon sahipleri katil Tarık’a hem bıçak vermiş hem de ateşli silah teslim etmişlerdi. Özellikle de ‘namusunu git kurtar, Özlem’i öldür’ diye katil Tarık’a nasihat etmişlerdi. Tüm bunlara rağmen bugün pavyon sahipleri sadece yardım ettikleri için 2 yıl hapis cezasıyla ödüllendirildiler. Çok önemli bir karar. Bir taraftan iyi hal indirimi uygulanmayarak, tasarlayarak öldürmeden dolayı gerçek katil Tarık’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ama diğer taraftan da çok hatalı, hukuka uygun olmayan bir karar da verildi. Çünkü katil Tarık’ın eline silahı veren, bıçağı veren pavyon sahipleri, diğer taraftan öldürdükten sonra ‘seni saklarız, bu adamlarla görüş, bu arabayla saklanacağın eve git’ diyen pavyon sahipleri maalesef bugün azmettirmekten dolayı beraat ettiler. Sadece yardım ettikleri için 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla ödüllendirildiler. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak bu karara itiraz edeceğiz. Burdur’a gelmekten vazgeçmeyeceğiz, mücadele etmeye devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
Davulla geldiler, kınayla uğurlandılar: 14 engelli gencin askerlik hayali gerçeğe dönüştü
15 Mayıs 2025 Perşembe - 13:08 Davulla geldiler, kınayla uğurlandılar: 14 engelli gencin askerlik hayali gerçeğe dönüştü "Bir günlüğüne değil, ömür boyu yüreğimizle askeriz!" diyen 14 engelli genç, Burdur’da düzenlenen temsili askerlik töreniyle vatani görevlerini gururla yerine getirdi. Ellerine asker kınası yakılan gençler, anneleri için yazdıkları manilerle hem güldürdü hem duygulandırdı. Törene katılan herkesin gözleri doldu, kalpler aynı duyguda birleşti. 16 Mayıs Dünya Engelliler Günü etkinlikleri kapsamında Burdur’da düzenlenen törende, 14 engelli genç için adeta tam teşkilatlı bir asker uğurlama programı yapıldı. Davul zurna eşliğinde Cumhuriyet Meydanı’nda başlayan etkinlik, bir bayram havasında geçti. Gençler, ellerine yakılan kınalarla, protokol tarafından omuzlarına takılan "O Şimdi Asker" yazılı şallarla ve asker selamlarıyla bir günlüğüne de olsa vatani görev heyecanını yaşadı. Gençler, daha sonra aileleri, protokol, muharip gaziler ve vatandaşlarla birlikte davul zurna eşliğinde 58. Piyade Eğitim Alayı’na yürüdü. Nizamiye kapısında komutanlar tarafından karşılanan gençler, burada kayıt işlemlerini tamamlayarak 4 saat sürecek temsili askerlik görevlerine başladı. Askerlik hayali gerçekleşen oğlunu gururla uğurladı. Oğlunun asker olmasının hayalini yıllardır kurduğunu dile getiren baba Zekeriya Çiçek, "Bugün bir rüya gerçekleşti. Gözyaşlarımı tutamadım. Oğlum yıllardır bu anı bekliyordu. Devletimize ve emeği geçen herkese minnettarım," dedi. Programda Vali Tülay Baydar Bilgihan, İl Emniyet Müdürü Ahmet Kurt, İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Balcı, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mustafa Çakır ve protokol üyeleri de gençlerin bu özel gününe eşlik etti.