Yerel Haberler
Bursa
Bursa Hayvanat Bahçesi’nde penguen ailesine 2 yeni üye 05 Mayıs 2024 Pazar - 10:18:49 Bursa Hayvanat Bahçesi’nin en sevimli üyelerinden olan penguen ailesine 2 yeni yavru daha katıldı. Hayvanat bahçesinde, yeni doğan 3 yavruyla birlikte penguen sayısı 23’e yükseldi. Bursa Hayvanat Bahçesi’nde dünyaya gözlerini açan Afrika penguenleri ziyaretçilerin yoğun ilgisi ile karşılaşıyor. Penguenler hayvanat bahçesindeki yaşam alanlarında havuz keyfi yaparken yavru penguenler ise yeni yuvalarına ayak uydurmaya çalışıyor. Geçtiğimiz günlerde dünyaya gelen yavru 2 yavru penguen ile hayvanat bahçesindeki penguenlerin sayısı 23’e yükselirken yavrular ise annelerinin gözetiminde, kendilerine sağlanan doğal ortamlarında bakılıyor. 8 yılda sayıları 14’ten 23’e çıktı Bursa Hayvanat Bahçesi’nde Afrika penguenlerinin bakıcılığını yapan Ali Aydın, “2’si yavru olmak üzere 23 penguenimiz var. İlk 14 tane geldi, şu anda bu sayı 23’e çıktı. Bu yıl 2 yavru dünyaya geldi. Bakımları diğer hayvanlara nazaran biraz daha meşakkatli, bu iklime adapte etmeye çalışıyoruz. Şu anda bulunduğumuz iklime uygunlar fakat şartları daha iyiye götürmeye çalışıyoruz. Yaklaşık 8 yıldır buradalar. Elimizden geldiğince hayvanların üremesi için uygun şartları temin etmeye çalışıyoruz. Günde 2 kez beslenme programları yapılıyor. Balık çeşitleri ile besleniyor. Hava sıcaklığı olarak 35 dereceye kadar herhangi bir sorun yaşamadan barınabiliyorlar. Afrika pengueni oldukları için isminden de anlaşılacağı üzere sıcak havalarda yaşayabiliyorlar. Ortalama ömürleri de 19 yıl kadar sürebiliyor” şeklinde konuştu.
05 Mayıs 2024 Pazar - 10:17 Eski mezunlar bir araya gelerek öğrencilik günlerini canlandırdı Bursa’da 1468 yılında kurulan Hoca İlyas Ortaokulu’nun eski mezunları, her sene geleneksel olarak okula gelerek öğrencilik günlerini canlandırıyor. Bir araya gelen mezunlar okul hatıraları hakkında konuşup eski fotoğraflara bakıyor. 1468 yılında kurulan Hoca İlyas Ortaokulu’nun eski mezunları tarafından düzenlenen gelenek bu sene de devam etti. Okulda adeta mezuniyet töreni düzenleyen eski öğrenciler, bir araya gelip okul hatıraları hakkında konuştu. Hatıralarını dün gibi yaşayan eski okul mezunlar, birlikte fotoğraf çektirip hatıra defterine okul günleri hakkında yazı yazdı. Özlem gideren eski öğrenciler sınıfta oturarak öğrencilik dönemlerinde yaşadıkları hatırları anlattı. Eski Milli Eğitim Bakanı Orhan Cemal Fersoy, eski Milli Savunma Bakanlarından Haluk Bayülgen, eski Milli Güvenlik Konseyi Üyesi ve Kara Kuvvetleri Komutanı Nurettin Ersin de Hoca İlyas Ortaokulu’nda eğitim gören kişiler arasında yer alıyor. Mezuniyet günlerin her okulda yapılması gerektiğini belirten Hoca İlyas Ortaokulu eski mezunu Hüseyin Özler, "6 yıl önce komite grubu oluşturup ilkokullarda böyle bir birliktelik oluşsun istedik. Türkiye’de 556 yıldır ismi değişmeyen ve halen eğitim-öğretimim devam ettiği tek okul. Mutlaka buna benzer okullar var ama bunların ismi değişmiş ya da okul olarak kullanılmıyor. Burası tarihi bir değer. Bunun okul olarak devam etmesi için uğraşıyoruz. Mezunlar olarak mezuniyet günümüzü yapıyoruz. Artık geleneksel oldu. Her yıl nisan ayının son haftası yapıyorduk ama bu sene mayısta yapalım da havalar güzel olsun dedik. Kısmetimize hava yağmurluydu ama yine de katılım çok güzel. Yürümekte zorlanan mezunlarımız bile yanında birisiyle gelerek katılmaya çalışıyor. Bu sene 4’üncüsünü yapıyoruz. Okul eskiydi restorasyona girdi. Bizim eski mezunlarımızdan İsmail Hakkı Akoğlu okulun bütün sıralarını yeniledi. Restorasyon bittikten sonra Atatürk büstü alçıdan yapılmış olduğu için mezunlar olarak rahmetli Tankut Öktem’in kızından son kalan büstü aldık ve okula hediye ettik. Sınıflarda çocukların koşuşturması müdür odasındaki pervane sallanıyordu o gürültüden pervane sesi müzik gibi geliyordu. Okul arkadaşlarımızdan bazıları ile görüşüyoruz. Mezuniyet birliktelik günlerince 40 yıl önce görüştüğün arkadaşını görüyorsun. Mezuniyet günleri bütün okullarda yapılmalı" şeklinde konuştu.
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 16:27 ANASİAD Genel Başkanı Hakan Birkan: "Hep birlikte ekonomiye odaklanmalıyız" Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANASİAD) Genel Başkanı Hakan Birkan, Türkiye’nin bir süredir yüksek enflasyon, yüksek faiz ve döviz fiyatlarındaki uyumsuzlukla mücadele ettiğini, bu yüzden tüm kesimlerden siyasi çekişmeleri geride bırakarak sadece ekonomiye odaklanması gerektiğini söyledi. TÜİK’e göre, Tüketici Fiyat Endeksinin nisanda aylık bazda 3,18, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinin de yüzde 3,60 artış gösterdiğini, yıllık enflasyonun tüketici fiyatlarında yüzde 69,80, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 55,66 olarak gerçekleştiğine dikkat çeken ANASİAD Genel Başkanı Hakan Birkan, iş dünyası için en büyük sorunun enflasyon olduğunu, bunun yanı sıra yüksek faiz nedeniyle paraya ulaşmanın zorlaştığını bunun da yatırım ve üretimin önündeki engeller olduğunu belirterek, “Ülkemizdeki tüm kesimlerin kısır çekişmeleri bir kenara bırakarak biran önce gerçek gündem olan ekonomiye odaklanmasını gerekiyor. Merkez Bankası, yılsonu enflasyon beklentisini yüzde 36 olarak açıkladı. Ancak iş dünyası olarak bu yılı yüzde 43-44 bandında tamamlanmasını bekliyoruz. Bununla birlikte ihracatın sıkıntıya girmemesi ve ithalatın cazip hale gelmemesi için kur ile enflasyon arasındaki dengenin de kopmaması lazım. Kuru baskılayarak enflasyonu tutmanın kısa vadeli birtakım faydaları olabilir ama bu ithalatı artıran, ihracatı baskılayan unsurdur. Bu da kapatmak için büyük bir mücadele içinde olduğumuz dış ticaret açığımızı olumsuz yönde etkileyecektir" dedi. Yüksek faiz politikası sebebiyle banka kredisi maliyetlerinin çok yüksek olduğunu belirten Hakan Birkan, enflasyonun yüksek olduğu bir ortamda, kredi maliyetlerinin enflasyon üzerinde konumlanmasının piyasanın bir gerçeği olduğunu kabul ettiklerini ama ticari faaliyetleri devam ettirmek için de kredi kullanımının zorunlu olduğunu vurguladı. Beklentilerinin enflasyonun makul seviyeye inmesi, buna bağlı olarak da faizlerin ve kredi maliyetlerinin daha uygun bir noktaya gelmesi olduğunu ifade eden Birkan, “Elbette kredi maliyetlerinin aşağıya çekilmesi, enflasyonun aşağıya çekilmesiyle uyumlu bir halde olacaktır. Bu yüzde de el birliği ederek önce enflasyonla topyekûn mücadele etmeliyiz. Türkiye 2 yıldır seçim atmosferinde. Uygulanan seçim ekonomisi bütün dengeleri bozdu. Diğer yandan uzun bir pandemi sürecinin ardından Rusya Ukrayna arasında çıkan savaş dünyada ekonomileri alt üst etti. Geçen yıl yaşadığımız deprem felaketi ise ekonomimize büyük bir darbe vurdu. Şimdi el birliği ile bu durumu terse çevirecek hamleler yapmak zorundayız. Başta siyasetçiler olmak üzere toplumun tüm kesimlerinden normalleşme adımları atmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu. Hakan Birkan önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasında gerçekleşen görüşmenin ve görüşme sonrasında da iade-i ziyaret yapılacağının açıklanmasının ülkede siyasi tansiyonun düşmesinde olumlu bir adım olarak gördüklerini de söyledi. Birkan, “İş dünyası olarak, sadece üretime odaklanmak istiyoruz. Ülkemizin ilerlemesi, halkımızın refah ve mutluluğu için birlik ve beraberlik içinde olmamız çok önemli. Ekonomideki olumsuzluklara, dünyada devam eden savaşlara rağmen gelecekten umutluyuz” dedi.
Bursa Hayvanat Bahçesi’nde penguen ailesine 2 yeni üye
05 Mayıs 2024 Pazar - 10:18 Bursa Hayvanat Bahçesi’nde penguen ailesine 2 yeni üye Bursa Hayvanat Bahçesi’nin en sevimli üyelerinden olan penguen ailesine 2 yeni yavru daha katıldı. Hayvanat bahçesinde, yeni doğan 3 yavruyla birlikte penguen sayısı 23’e yükseldi. Bursa Hayvanat Bahçesi’nde dünyaya gözlerini açan Afrika penguenleri ziyaretçilerin yoğun ilgisi ile karşılaşıyor. Penguenler hayvanat bahçesindeki yaşam alanlarında havuz keyfi yaparken yavru penguenler ise yeni yuvalarına ayak uydurmaya çalışıyor. Geçtiğimiz günlerde dünyaya gelen yavru 2 yavru penguen ile hayvanat bahçesindeki penguenlerin sayısı 23’e yükselirken yavrular ise annelerinin gözetiminde, kendilerine sağlanan doğal ortamlarında bakılıyor. 8 yılda sayıları 14’ten 23’e çıktı Bursa Hayvanat Bahçesi’nde Afrika penguenlerinin bakıcılığını yapan Ali Aydın, “2’si yavru olmak üzere 23 penguenimiz var. İlk 14 tane geldi, şu anda bu sayı 23’e çıktı. Bu yıl 2 yavru dünyaya geldi. Bakımları diğer hayvanlara nazaran biraz daha meşakkatli, bu iklime adapte etmeye çalışıyoruz. Şu anda bulunduğumuz iklime uygunlar fakat şartları daha iyiye götürmeye çalışıyoruz. Yaklaşık 8 yıldır buradalar. Elimizden geldiğince hayvanların üremesi için uygun şartları temin etmeye çalışıyoruz. Günde 2 kez beslenme programları yapılıyor. Balık çeşitleri ile besleniyor. Hava sıcaklığı olarak 35 dereceye kadar herhangi bir sorun yaşamadan barınabiliyorlar. Afrika pengueni oldukları için isminden de anlaşılacağı üzere sıcak havalarda yaşayabiliyorlar. Ortalama ömürleri de 19 yıl kadar sürebiliyor” şeklinde konuştu.
Eski mezunlar bir araya gelerek öğrencilik günlerini canlandırdı
05 Mayıs 2024 Pazar - 10:17 Eski mezunlar bir araya gelerek öğrencilik günlerini canlandırdı Bursa’da 1468 yılında kurulan Hoca İlyas Ortaokulu’nun eski mezunları, her sene geleneksel olarak okula gelerek öğrencilik günlerini canlandırıyor. Bir araya gelen mezunlar okul hatıraları hakkında konuşup eski fotoğraflara bakıyor. 1468 yılında kurulan Hoca İlyas Ortaokulu’nun eski mezunları tarafından düzenlenen gelenek bu sene de devam etti. Okulda adeta mezuniyet töreni düzenleyen eski öğrenciler, bir araya gelip okul hatıraları hakkında konuştu. Hatıralarını dün gibi yaşayan eski okul mezunlar, birlikte fotoğraf çektirip hatıra defterine okul günleri hakkında yazı yazdı. Özlem gideren eski öğrenciler sınıfta oturarak öğrencilik dönemlerinde yaşadıkları hatırları anlattı. Eski Milli Eğitim Bakanı Orhan Cemal Fersoy, eski Milli Savunma Bakanlarından Haluk Bayülgen, eski Milli Güvenlik Konseyi Üyesi ve Kara Kuvvetleri Komutanı Nurettin Ersin de Hoca İlyas Ortaokulu’nda eğitim gören kişiler arasında yer alıyor. Mezuniyet günlerin her okulda yapılması gerektiğini belirten Hoca İlyas Ortaokulu eski mezunu Hüseyin Özler, "6 yıl önce komite grubu oluşturup ilkokullarda böyle bir birliktelik oluşsun istedik. Türkiye’de 556 yıldır ismi değişmeyen ve halen eğitim-öğretimim devam ettiği tek okul. Mutlaka buna benzer okullar var ama bunların ismi değişmiş ya da okul olarak kullanılmıyor. Burası tarihi bir değer. Bunun okul olarak devam etmesi için uğraşıyoruz. Mezunlar olarak mezuniyet günümüzü yapıyoruz. Artık geleneksel oldu. Her yıl nisan ayının son haftası yapıyorduk ama bu sene mayısta yapalım da havalar güzel olsun dedik. Kısmetimize hava yağmurluydu ama yine de katılım çok güzel. Yürümekte zorlanan mezunlarımız bile yanında birisiyle gelerek katılmaya çalışıyor. Bu sene 4’üncüsünü yapıyoruz. Okul eskiydi restorasyona girdi. Bizim eski mezunlarımızdan İsmail Hakkı Akoğlu okulun bütün sıralarını yeniledi. Restorasyon bittikten sonra Atatürk büstü alçıdan yapılmış olduğu için mezunlar olarak rahmetli Tankut Öktem’in kızından son kalan büstü aldık ve okula hediye ettik. Sınıflarda çocukların koşuşturması müdür odasındaki pervane sallanıyordu o gürültüden pervane sesi müzik gibi geliyordu. Okul arkadaşlarımızdan bazıları ile görüşüyoruz. Mezuniyet birliktelik günlerince 40 yıl önce görüştüğün arkadaşını görüyorsun. Mezuniyet günleri bütün okullarda yapılmalı" şeklinde konuştu.
ANASİAD Genel Başkanı Hakan Birkan: "Hep birlikte ekonomiye odaklanmalıyız"
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 16:27 ANASİAD Genel Başkanı Hakan Birkan: "Hep birlikte ekonomiye odaklanmalıyız" Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANASİAD) Genel Başkanı Hakan Birkan, Türkiye’nin bir süredir yüksek enflasyon, yüksek faiz ve döviz fiyatlarındaki uyumsuzlukla mücadele ettiğini, bu yüzden tüm kesimlerden siyasi çekişmeleri geride bırakarak sadece ekonomiye odaklanması gerektiğini söyledi. TÜİK’e göre, Tüketici Fiyat Endeksinin nisanda aylık bazda 3,18, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinin de yüzde 3,60 artış gösterdiğini, yıllık enflasyonun tüketici fiyatlarında yüzde 69,80, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 55,66 olarak gerçekleştiğine dikkat çeken ANASİAD Genel Başkanı Hakan Birkan, iş dünyası için en büyük sorunun enflasyon olduğunu, bunun yanı sıra yüksek faiz nedeniyle paraya ulaşmanın zorlaştığını bunun da yatırım ve üretimin önündeki engeller olduğunu belirterek, “Ülkemizdeki tüm kesimlerin kısır çekişmeleri bir kenara bırakarak biran önce gerçek gündem olan ekonomiye odaklanmasını gerekiyor. Merkez Bankası, yılsonu enflasyon beklentisini yüzde 36 olarak açıkladı. Ancak iş dünyası olarak bu yılı yüzde 43-44 bandında tamamlanmasını bekliyoruz. Bununla birlikte ihracatın sıkıntıya girmemesi ve ithalatın cazip hale gelmemesi için kur ile enflasyon arasındaki dengenin de kopmaması lazım. Kuru baskılayarak enflasyonu tutmanın kısa vadeli birtakım faydaları olabilir ama bu ithalatı artıran, ihracatı baskılayan unsurdur. Bu da kapatmak için büyük bir mücadele içinde olduğumuz dış ticaret açığımızı olumsuz yönde etkileyecektir" dedi. Yüksek faiz politikası sebebiyle banka kredisi maliyetlerinin çok yüksek olduğunu belirten Hakan Birkan, enflasyonun yüksek olduğu bir ortamda, kredi maliyetlerinin enflasyon üzerinde konumlanmasının piyasanın bir gerçeği olduğunu kabul ettiklerini ama ticari faaliyetleri devam ettirmek için de kredi kullanımının zorunlu olduğunu vurguladı. Beklentilerinin enflasyonun makul seviyeye inmesi, buna bağlı olarak da faizlerin ve kredi maliyetlerinin daha uygun bir noktaya gelmesi olduğunu ifade eden Birkan, “Elbette kredi maliyetlerinin aşağıya çekilmesi, enflasyonun aşağıya çekilmesiyle uyumlu bir halde olacaktır. Bu yüzde de el birliği ederek önce enflasyonla topyekûn mücadele etmeliyiz. Türkiye 2 yıldır seçim atmosferinde. Uygulanan seçim ekonomisi bütün dengeleri bozdu. Diğer yandan uzun bir pandemi sürecinin ardından Rusya Ukrayna arasında çıkan savaş dünyada ekonomileri alt üst etti. Geçen yıl yaşadığımız deprem felaketi ise ekonomimize büyük bir darbe vurdu. Şimdi el birliği ile bu durumu terse çevirecek hamleler yapmak zorundayız. Başta siyasetçiler olmak üzere toplumun tüm kesimlerinden normalleşme adımları atmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu. Hakan Birkan önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasında gerçekleşen görüşmenin ve görüşme sonrasında da iade-i ziyaret yapılacağının açıklanmasının ülkede siyasi tansiyonun düşmesinde olumlu bir adım olarak gördüklerini de söyledi. Birkan, “İş dünyası olarak, sadece üretime odaklanmak istiyoruz. Ülkemizin ilerlemesi, halkımızın refah ve mutluluğu için birlik ve beraberlik içinde olmamız çok önemli. Ekonomideki olumsuzluklara, dünyada devam eden savaşlara rağmen gelecekten umutluyuz” dedi.
BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, tekrar YESİDEF yönetiminde
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 16:21 BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, tekrar YESİDEF yönetiminde BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, YESİDEF yönetimine yeniden seçildi. Dönmez, endüstriyel yemek sektörünün üst kuruluşu olan YESİDEF’in sektörün gelişmesi için çok önemli çalışmalar yaptığını söyledi. Yemek Sanayicileri Federasyonunun (YESİDEF) olağan genel kurulu kısa süre önce İstanbul’da yapıldı. Federasyon Başkanı Hüseyin Bozdağ’ın güven tazelediği kongrede Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) Başkanı Coşkun Dönmez de bir kez daha Yönetim Kurulu üyesi seçildi. Stratejik öneme sahip olan endüstriyel yemek sektörünün ciddi büyüklüğe ulaştığını söyleyen Coşkun Dönmez, ülke genelinde 6 bin dolayında firmada yaklaşık 400 bin kişiye istihdam sağladıklarına dikkat çekti. Günümüzde gıdaya ulaşmanın zorlaştığını ve bu nedenle gıda güvenliğinin daha da önemli hale geldiğini ifade eden Dönmez, “Her sektörde olduğu gibi endüstriyel yemek sektörünün de kendine has zorluları ve sorunları var. Sektörün gelişimini, öncelikle sorunlarımızı çözerek başlamamız doğru olur. Tıpkı yerelde BUYSAD ile yaptığımız gibi, YESİDEF çatısı altında da sorunlarımızı temelden ortadan kaldıracak çözümler üretmek istiyoruz” dedi. Coşkun Dönmez yapmak istedikleri çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Sektörde çoğu işletmenin geleneksel yöntemlerle yemek pişirmeye devam ettiğini fakat enerji verimliliği açısından tüm işletmeleri buharlı pişirme sistemlerine geçmesi gerektiğini söyleyen Dönmez, “Çünkü başta elektrik ve doğalgaz olmak üzere enerji maliyetleri gerçekten can yakıyor. Yemekleri maksimum gıda güvenliği, sıfır tolerans, sıfır risk anlayışı ile tercihen pastörize ederek son tüketim noktalara ulaştırmamak gerekiyor. Temel ihtiyaç olan gıda sektöründeki firmalara yatırım teşvikleri verilmeli. Kaldı ki bizim sektörümüzde her şeyi yerli teknoloji ile yapabiliyoruz. Yani hazır yemek sektörüne verilecek katkı aynı zamanda yerli üreticinin desteklenmesi anlamına geliyor” diye konuştu. Başkan Dönmez, şehirlerin sanayi bölgelerine yakın konumdaki yerlerinde gıda ihtisas alanları oluşturulması, bu alanlar teşvik çerçevesine alınıp gıdaların daha sağlıklı ortamlarda üretilmesinin yolunu açmak gerektiğini de söyledi. Bu alanlarda devletin denetim faaliyetlerinin de daha kontrollü olacağını kaydeden Dönmez, “Her ne kadar işini layıkıyla yapan işletmelerimizde kendilerine ait arıtma sistemleri olsa da, kapsamlı arıtma sistemleri de yapılarak altyapı sorunlarımız giderilebilir” diye konuştu.
Yenişehir’de rota turizme çevrildi
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 14:57 Yenişehir’de rota turizme çevrildi Yenişehir’in tarihi ve doğal güzelliklerini turizm vitrinine çıkaracaklarını söyleyen Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, “Şehrimizin ve esnafımızın turizmden payına düşen gerçek hakkını almasını hedefliyoruz” dedi. Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Genel Başkan Yardımcısı Hasan Eker’i makamında ağırladı. Yenişehir’in, tarihi kimliğinin ön plana çıkartılarak ilçeyi turizm rotası haline getirmek istediğini söyleyen Başkan Ercan Özel, “Tarihte 4 kıtada yüz yıllar boyunca hüküm süren Osmanlı Cihan Devleti’nin temellerinin atıldığı ve devletin ilk başkenti olan Yenişehir’de, tarihi değerlerimizi daha fazla ön plana çıkarmak istiyoruz. Bunun yanı sıra başta Cennet Kanyonu olmak üzere doğal güzelliklere sahip olan ilçemizin tanıtımına yatırım yaparak şehrimizin ve esnafımızın turizmden payına düşen gerçek hakkını almasını hedefliyoruz” dedi. Turizmin ön plana çıkması adına çalışmalara başlayacaklarını anlatan Başkan Ercan Özel, Yenişehir’i ortak akılla yöneterek, birlikte kalkındıracaklarının vurgusunu yaptı. Başkan Özel, “Turizm sektörüne yön veren TÜRSAB’la birlikte ilçemiz tarihini ve doğal güzelliklerini turizme kazandırmak için ortak hareket edeceğiz. Turizmin rotasını Yenişehir’e çevirmek için çalışacağız” diye konuştu.
Başkan Gürhan Akdoğan: "Bursa ovası da, sanayisi de sahipsiz değildir"
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 14:41 Başkan Gürhan Akdoğan: "Bursa ovası da, sanayisi de sahipsiz değildir" Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan, 1977 yılında yapılan tarımsal arazilerin ve özellikle Bursa ovasının korunması hakkındaki protokolle 20 bin hektar alandan geriye, 9 bin hektarın kaldığını söyledi. ADD Bursa Şubesi, Bursa’da sanayileşme ve kentleşme çerçevesinde çevresel etkileri hiçe sayan, doğayı tahrip ederek kent ve toplum çıkarları yerine, bireysel çıkarları hedefleyen gündemdeki bazı projeler hakkın basın mensuplarıyla bir araya geldi. Nilüfer Karaman Dernekler Yerleşkesinde konuşan ADD Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan, "Yıllarca anlattık, olmadı. Her şeyi rant gören anlayışla vahşice çarpık kentleşme ve çarpık sanayileşme ile mücadele ettik. ’Bursa ovasını yok ediyorsunuz’, ’Sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda doğayı çevreyi koruyarak sanayileşmeyi, kentleşmeyi birlikte planlayalım’ dedik yine olmadı. Onlarca sanayileşme ve kentleşme sempozyumları düzenledik, raporlar hazırladık, kent yağmasına, ova talanına karşı davalar açtık ama bir türlü dinlemediler. 1977 yılında yapılan tarımsal arazilerin ve özellikle Bursa ovasının korunması hakkındaki protokolde korunacak ova koruma alanı 20 bin hektar olarak belirlenmiş olmasına rağmen ova korunamamış, meydana gelen sanayileşme ve yerleşim sebebiyle ova koruma alanı 11 bin 245 hektara kadar küçülmüştür. Bu duruma rağmen yapılan araştırmalar (2011 yılında belirlenen ova koruma alanı 9 bin 163 hektar) Bursa ovasının kan kaybetmeye devam ettiğini, günümüzde 9 bin hektarın da çok altına düştüğünü göstermektedir. Bursa ovasının elimizde 9 bin hektarı kalırken onu da sulayamıyoruz. Bursa 2020 yılı çevre düzeni planın da bugüne kadar yaklaşık 300 adet plan değişikliği yapılmıştır. Bu değişiklikleri yapan kurumlar sırasıyla Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Bursa İl Özel İdaresi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ile ilçe Belediyeleri ve meclisleridir" dedi. "Tarım arazileri her geçen gün küçülmektedir" Dünyada yaşayan insanların nüfusu 2000 yılında 6 milyar iken, şimdi 7,8 milyara ulaştığını belirten Akdoğan, "19. yüzyıl başlarında 1,5 milyar olan dünya nüfusunun, 2050 yılında 10 milyara çıkacağı tahmin edilmektedir. 1950 yılında 21 milyon olan nüfusumuz, 2023 yılında 4 kat artarak 85 milyona ulaşmıştır. Yaşadığımız uygarlık, doğal kaynakların yanlış kullanımı ve doğal yaşam alalarına verilen zarar sebebiyle tehlikeye girmiş durumdadır. Kapasitenin üzerinde kullanımının sonucunda dünya, aşın bir baskıyla karşı karşıyadır. Endüstri devriminden günümüze dek geçen süre içerisinde dünya nüfusu sekiz katına çıkmıştır. Son 100 yıl içinde, endüstriyel üretim 100 kat artmıştır. İnsan etkinliklerinin ve nüfusun bu inanılmaz artışı çevre üzerinde önemli ölçüde olumsuz etkiler oluşturmuştur. Bursa’da ise tarım arazisi 2016 yılında 417 bin 420 hektarla toplam arazinin yüzde 38,34’ünü oluştururken, 2022 yılında 369 bin 727,80 hektara düşerek yüzde 33,36’ ya gerilemiştir. Yani son 16 yılda 47 bin 692,20 hektar tarım arazisi, tarım dışına çıkarılmıştır. Tarım dışına çıkarılan bu arazilerin büyük bir kısmı da yerleşim yerlerine ve sanayi alanına dönüşmüştür. Bursa toplam tarım alanının yüzde 79’luk kısmı sulamaya uygun olmasına rağmen, yüzde 42’lik kısmı sulanabilmektedir. Sulamaya uygun alanın ise yüzde 53’ü sulanmaktadır. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Bursa’da da hala tarımsal sulama suyunun yüzde 68’i açık sulama sistemleri ile, sadece yüzde 32’si kapalı basınçlı sistemlerle sulanacak arazilere ulaştırılmaktadır" dedi. Türkiye’de olduğu gibi Bursa’da da plansız ve ağırlıklı dışa bağımlı bir sanayileşme söz konusu olduğunu belirten Akdoğan, "Bugün Bursa’da, faaliyette ve alt yapı çalışmaları devam eden, 17 adet Organize Sanayi bölgesi (OSB), 3 adet Özel Endüstri Bölgesi (ÖEB), 8 adet Sanayi Bölgeleri (SB), 24 adet Küçük Sanayi Sitesi (KSS) toplam 52 adettir. Yaklaşık olarak toplam 5 bin 200 hektarlık bir alan kullanan Organize Sanayi Bölgelerinde, 153 bin civarında kişi istihdam edilmektedir. Bursa’da yeterince sanayi bölgesi oluşmuştur. Dağınık ve plansız sanayileşme, tarım arazilerinin yok edilmesi ve gecekondulaşma gibi kentsel sorunları da beraberinde getirmiştir. Artık, mevcut kapasite kullanımları da değerlendirildiğinde, yeni sanayi bölgelerinin açılmasına izin verilmemelidir. Sanayi Bölgeleri, Sanayi Siteleri dışında endüstriyel tesislerin kurulmasına ve çalışmasına izin verilmemelidir. Organize sanayi bölgelerinin büyük bir bölümünde, sonradan OSB olmasından kaynaklı olarak, alt ve üst yapı sorunları hala sürmektedir. Parsel bazında yüzde 30 boş kapasitesi olan Organize Sanayi Bölgelerinin, yüzde 62’sinde Arıtma tesisi yoktur. yüzde 85 inde itfaiye teşkilatı, yüzde 92’sinde Sağlık Merkezi, yüzde 70’inde PTT ve Okul gibi tesisler bulunmamaktadır. Sınırları içerisinde, sanayi bölge ve sitelerini yoğun şekilde barındıran Kestel, Nilüfer ve Osmangazi ilçelerinin durumu ise vahimdir. Bu ilçeler adeta SOS vermektedir" diye konuştu.
BUÜ Veteriner Fakültesi’nde 46. yıl coşkusu
04 Mayıs 2024 Cumartesi - 13:09 BUÜ Veteriner Fakültesi’nde 46. yıl coşkusu Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Veteriner Fakültesi, kuruluşunun 46. yılını akademik ve idari personel ile öğrencilerin katıldığı büyük bir organizasyonla kutladı. Çok sayıda yarışmanın yapıldığı ve ödüllerin dağıtıldığı etkinlik, özellikle öğrenciler için unutulmaz anlara dönüştü. Görükle Kampüsü içerisinde başlatılan kutlama törenlerinde ilk olarak “Geleneksel Süt Koşusu” düzenlendi. Veteriner Fakültesi çiftliğinden start alan ve Hayvan Hastanesi önünde son bulan koşunun ardından Programın sonunda emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Selahattin Ceylan’ın yazdığı ve okuduğu Veteriner Fakültesi Marşı izleyenleri duygulandırdı. Gün boyu devam eden etkenliklerde daha önce elemeleri yapılan satranç turnuvası, futbol turnuvası, oryantiring ve bilgi yarışmasının finalleri gerçekleştirilerek dereceye girenlere madalyaları takdim edildi. Öğrenciler, öğle yemeğinin ardından düzenledikleri halat çekme, okçuluk ve Veteriner Fakültesine özgü ‘’yoğurt yeme yarışması’’ gibi çeşitli oyunlarla eğlenceli vakit geçirdi. Organizasyon, akşamüzeri gerçekleştirilen açık hava sinemasında film gösterimiyle son buldu. Etkinlikler hakkında açıklamada bulunan Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Şenlik, 1978-1979 Eğitim-Öğretim yılında 46 öğrenci ile eğitim-öğretime başlayan Fakültenin bugün Türkiye genelinde en ileri seviyede mesleki eğitim veren yükseköğretim kurumuna dönüştüğünü vurguladı. Düzenledikleri kutlama töreniyle birlikte öğrencilere BUÜ Veteriner Fakültesi mensubu olmalarının ayrıcalığını hissettirdiklerini aktaran Dekan Şenlik, “Gün boyunca düzenlediğimiz organizasyonlara yoğun bir katılım oldu. Akademisyenlerimiz, idari personelimiz ve emekli hocalarımız ile çok sayıda öğrencimizi ağırladık. Hepsi de mutlu oldu ve gururlandı. Bu vesileyle kuruluşundan günümüze kadar fakültemizde görev yapmış olan tüm Dekanlarımıza, Öğretim Üyelerimize, Araştırma Görevlilerimize, Doktora Öğrencilerimize ve İdari Personelimize hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. İnşallah bundan sonra hep birlikte daha çok çalışarak fakültemizi daha ileriye taşıyacağız” dedi.