Yerel Haberler
Çorum
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:59 Gastronomide gözde olacak: Baklavası tescillendi, sırada dört yeni lezzet var Türkiye’nin önemli gastronomi şehirleri arasında yer alan Çorum’un yöresel lezzeti baklava, coğrafi işaret belgesiyle tescillendi. Coğrafi işaretli ürün sayısı 28’e yükselen Çorum’da 4 lezzet için tescil çalışması sürüyor. Zengin mutfak kültürüyle Türkiye’nin önde gelen gastronomi duraklarından biri olan Çorum’daki yöresel lezzetler tescillenerek koruma altına alınıyor. Çorum Belediyesi tarafından 23 Şubat 2024 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan başvurunun neticelenmesiyle şehrin geleneksel lezzetlerinden "Çorum Baklavası", Coğrafi İşaretli ürünler arasına girdi. Alınan tescille Çorum’un tescilli ürün sayısı da 28’e ulaştı. Kentin yöresel lezzetleri için çalışmalarına devam eden Çorum Belediyesi, Çorum şekerlemesi, Çorum tandırı, Çorum simidi ve Çorum su böreğinin tescil işlemlerini kısa sürede tamamlamayı amaçlıyor. "Çorum mutfağının bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" Çorum baklavasının tescil süreci ile ilgili bilgi veren Çorum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Eray Çetinkaya, "Türkiye’nin en önemli baklava çeşitlerinden biri olan Çorum baklavasının tescil süreci, coğrafi işaret başvurusunun yapılmasının ardından yaklaşık bir yıl içinde tamamlandı. Şubat 2024’te başlattığımız Çorum baklavası coğrafi işaret başvurusunu, kapsamlı bir çalışma sonucunda neticelendirdik. Bu süreçte il genelinde çok sayıda kişiyle görüştük, gerçek ve doğru tariflere ulaşabilmek için kapsamlı kayıtlar tuttuk ve incelemeler gerçekleştirdik. Köylerdeki ve merkezdeki ustalarla yaptığımız görüşmelerle en doğru tarifi belirleyerek patent sürecini yürüttük. Böylece Çorum baklavası, ilimizin 28. coğrafi işaretli ürünü olarak tescillendi. Çorum baklavası, has baklava, gül burma ve sıkma baklava şeklinde çeşitlendirilebilmektedir" dedi. "Bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" Çorum mutfağına ait 4 lezzet için coğrafi işaret çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Çetinkaya, "Çorum Belediyesi olarak coğrafi işaret çalışmalarımız devam ediyor. Çorum şekerlemesi, Çorum tandırı, Çorum simidi ve Çorum su böreğinin coğrafi işaret başvuruları ise şu anda askıda bulunuyor. Önümüzdeki birkaç ay içinde bu ürünlerin de tescil işlemlerini tamamlamayı hedefliyoruz. Gastronomi alanının önemli temsilcileri tarafından Türkiye’nin en iyi mutfaklarından biri olarak gösterilen Çorum mutfağının bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" diye konuştu. "Aşkla yoğurduğumuz ve tescille taçlandırdığımız bu lezzetli has baklavalarımızı denemeniz için sizleri tesislerimize bekliyoruz" Çorum Belediyesi Veli Paşa Hanı’nda baklava yapım ustası olarak görev yapan Fatma Kılıç ise baklavanın yapım sürecini anlatarak, "Tescilli baklavalarımızın hamurunda süt, yoğurt, sıvı yağ, sirke, yumurta, un ve kabartma tozu bulunuyor. Üretim aşamasına geçmeden önce mutlaka nişastamızı bir gün önceden çıkarıp eleyerek dinlendirmemiz gerekiyor. Hamurumuzu özenle yoğuruyoruz, yoğurma aşamasının iyi yapılması hamurun pürüzsüz olması açısından büyük önem taşıyor. Yoğurma işleminin ardından bezeleme aşamasına geçiyoruz. Bu aşamada hamurun en az yarım saat bezelenmiş halde dinlenmesi gerekiyor. Hamur ne kadar iyi dinlenirse açma sırasında o kadar rahat çalışılır ve yırtılma gibi sorunlarla karşılaşılmaz. İnce tabaka halinde açtığımız hamurları tepsinin boyutuna göre kesiyoruz. Tepsiye döşeme aşamasında katların arasına mutlaka tuzsuz yağ ekliyoruz. Her beş katta bir yağlama ve cevizleme işlemi uyguluyoruz. Ardından kesme aşamasına geçiliyor. Biz, tereyağının tüm katlara eşit şekilde yayılmasını sağlamak için önce dilimleme ardından yağlama işlemi yapıyoruz. Bu yöntem, baklavanın daha iyi kabarmasını ve kıtır bir doku kazanmasını sağlıyor.Has baklavamızın en önemli özelliği ise diğer baklavalardan farklı olarak hamurunda sirke kullanmamız. Sirke, hamura özel bir kıtırlık ve çıtırlık kazandırıyor. Tesisimizde has baklava, gül baklava ve sıkma baklava olmak üzere üç çeşit baklava üretiyoruz. Aşkla yoğurduğumuz ve tescille taçlandırdığımız bu lezzetli has baklavalarımızı denemeniz için sizleri tesislerimize bekliyoruz" şeklinde konuştu.
06 Aralık 2025 Cumartesi - 09:52 Gastronomide gözde olacak: Baklavası tescillendi, sırada dört yeni lezzet var Türkiye’nin önemli gastronomi şehirleri arasında yer alan Çorum’un yöresel lezzeti baklava, coğrafi işaret belgesiyle tescillendi. Coğrafi işaretli ürün sayısı 28’e yükselen Çorum’da 4 lezzet için tescil çalışması sürüyor. Zengin mutfak kültürüyle Türkiye’nin önde gelen gastronomi duraklarından biri olan Çorum’daki yöresel lezzetler tescillenerek koruma altına alınıyor. Çorum Belediyesi tarafından 23 Şubat 2024 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan başvurunun neticelenmesiyle şehrin geleneksel lezzetlerinden "Çorum Baklavası", Coğrafi İşaretli ürünler arasına girdi. Alınan tescille Çorum’un tescilli ürün sayısı da 28’e ulaştı. Kentin yöresel lezzetleri için çalışmalarına devam eden Çorum Belediyesi, Çorum şekerlemesi, Çorum tandırı, Çorum simidi ve Çorum su böreğinin tescil işlemlerini kısa sürede tamamlamayı amaçlıyor. "Çorum mutfağının bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" Çorum baklavasının tescil süreci ile ilgili bilgi veren Çorum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Eray Çetinkaya, "Türkiye’nin en önemli baklava çeşitlerinden biri olan Çorum baklavasının tescil süreci, coğrafi işaret başvurusunun yapılmasının ardından yaklaşık bir yıl içinde tamamlandı. Şubat 2024’te başlattığımız Çorum baklavası coğrafi işaret başvurusunu, kapsamlı bir çalışma sonucunda neticelendirdik. Bu süreçte il genelinde çok sayıda kişiyle görüştük, gerçek ve doğru tariflere ulaşabilmek için kapsamlı kayıtlar tuttuk ve incelemeler gerçekleştirdik. Köylerdeki ve merkezdeki ustalarla yaptığımız görüşmelerle en doğru tarifi belirleyerek patent sürecini yürüttük. Böylece Çorum baklavası, ilimizin 28. coğrafi işaretli ürünü olarak tescillendi. Çorum baklavası, has baklava, gül burma ve sıkma baklava şeklinde çeşitlendirilebilmektedir" dedi. "Bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" Çorum mutfağına ait 4 lezzet için coğrafi işaret çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Çetinkaya, "Çorum Belediyesi olarak coğrafi işaret çalışmalarımız devam ediyor. Çorum şekerlemesi, Çorum tandırı, Çorum simidi ve Çorum su böreğinin coğrafi işaret başvuruları ise şu anda askıda bulunuyor. Önümüzdeki birkaç ay içinde bu ürünlerin de tescil işlemlerini tamamlamayı hedefliyoruz. Gastronomi alanının önemli temsilcileri tarafından Türkiye’nin en iyi mutfaklarından biri olarak gösterilen Çorum mutfağının bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" diye konuştu. "Aşkla yoğurduğumuz ve tescille taçlandırdığımız bu lezzetli has baklavalarımızı denemeniz için sizleri tesislerimize bekliyoruz" Çorum Belediyesi Veli Paşa Hanı’nda baklava yapım ustası olarak görev yapan Fatma Kılıç ise baklavanın yapım sürecini anlatarak, "Tescilli baklavalarımızın hamurunda süt, yoğurt, sıvı yağ, sirke, yumurta, un ve kabartma tozu bulunuyor. Üretim aşamasına geçmeden önce mutlaka nişastamızı bir gün önceden çıkarıp eleyerek dinlendirmemiz gerekiyor. Hamurumuzu özenle yoğuruyoruz, yoğurma aşamasının iyi yapılması hamurun pürüzsüz olması açısından büyük önem taşıyor. Yoğurma işleminin ardından bezeleme aşamasına geçiyoruz. Bu aşamada hamurun en az yarım saat bezelenmiş halde dinlenmesi gerekiyor. Hamur ne kadar iyi dinlenirse açma sırasında o kadar rahat çalışılır ve yırtılma gibi sorunlarla karşılaşılmaz. İnce tabaka halinde açtığımız hamurları tepsinin boyutuna göre kesiyoruz. Tepsiye döşeme aşamasında katların arasına mutlaka tuzsuz yağ ekliyoruz. Her beş katta bir yağlama ve cevizleme işlemi uyguluyoruz. Ardından kesme aşamasına geçiliyor. Biz, tereyağının tüm katlara eşit şekilde yayılmasını sağlamak için önce dilimleme ardından yağlama işlemi yapıyoruz. Bu yöntem, baklavanın daha iyi kabarmasını ve kıtır bir doku kazanmasını sağlıyor.Has baklavamızın en önemli özelliği ise diğer baklavalardan farklı olarak hamurunda sirke kullanmamız. Sirke, hamura özel bir kıtırlık ve çıtırlık kazandırıyor. Tesisimizde has baklava, gül baklava ve sıkma baklava olmak üzere üç çeşit baklava üretiyoruz. Aşkla yoğurduğumuz ve tescille taçlandırdığımız bu lezzetli has baklavalarımızı denemeniz için sizleri tesislerimize bekliyoruz" şeklinde konuştu. (MCK-MK-
Bir hevesle başladı: Şimdi yabancılardan bile sipariş alıyor
21 Kasım 2025 Cuma - 10:18 Bir hevesle başladı: Şimdi yabancılardan bile sipariş alıyor Çorum’un İskilip ilçesinde 20 yıl önce hobi olarak atık malzemelerden minyatür ve maketler yapmaya başlayan emekli sağlık memuru, hevesini zamanla profesyonel meslek haline getirdi. Büyük ilgi gören minyatürler, yabancı ülkelerden de ilgi görüyor. Çorum’un İskilip ilçesinde yaşayan 50 yaşındaki emekli sağlık memuru Cengiz Semerci, yaklaşık 20 sene önce el sanatlarıyla uğraşan arkadaşını ilham alarak hobi olarak diorama (minyatür) sanatıyla ilgilenmeye başladı. Minyatür tablolar ve farklı türlerde maketler yapmaya başlayan Semerci, zamanla kendisini geliştirerek hobisini profesyonel bir boyuta taşıdı. Emekli olduktan sonra İskilip ilçesindeki tarihi arastada atölyesini açan Semerci, burada hem minyatür ve maketler yapıyor hem de yaptığı ürünleri sergiliyor. Sergi alanı olarak kullanan Semerci, gününün büyük bir bölümünü burada geçiriyor. Sosyal medya üzerinden yaptığı eserleri sergileyen Semerci, farklı ülkelerdeki insanlardan ilgi görmeye başladı. Semerci, sipariş üzerine yaptığı ürünleri yurt dışındaki müşterilerine gönderdiğini ifade etti. "Hobi olarak başladığım bu iş artık benim mesleğim oldu" Yaptığı minyatür sanatıyla ilgili olarak bilgi veren sanat ustası Cengiz Semerci, "Bu sanat, diorama olarak biliniyor. Diorama, minyatür sanatıdır. Bir olayı, bir durumu ya da bir sahneyi küçük figürler ve maketlerle canlandırarak anlatma tekniğidir. Bu sanat ilk olarak Uzak Doğu’da ortaya çıkmış, daha sonra tüm dünyaya yayıldı. Açıkçası bu işlerin buraya kadar ilerleyeceğini ben de beklemiyordum. Bir arkadaşımın yaptığı maketleri görüp ‘ben de yapabilirim’ diye düşünerek hobi olarak başladım. Küçük çalışmalarla adım attım ve yaklaşık 20 yıldır bu işle uğraşıyorum. İlk başlarda evde çalışıyordum, emekli olduktan sonra iş yerini açtım. Sabah geliyorum, bir bakıyorum akşam olmuş; zaman nasıl geçiyor anlamıyorum. Hobi olarak başladığım bu iş artık benim mesleğim oldu" dedi. "Amerika, İtalya ve Güney Kore’den müşterilerim var" Diorama sanatında her türlü malzemelerin kullanılabileceğini söyleyen Semerci, "Diorama sanatında her türlü malzemeyi kullanmak mümkün. Ben ağırlıklı olarak reklam firmalarının kullandığı dekota adı verilen malzemeden yararlanıyorum. Bunun yanı sıra ahşap, plastik ve çeşitli atık malzemeleri de kullanarak çok farklı ürünler ortaya çıkarıyorum. Başlangıçta kendimi çok duyuramadım, ancak zamanla sosyal medya sayesinde yurt dışına bile satış yapabilir hale geldim. Özellikle Amerika, İtalya ve Güney Kore’den müşterilerim var. Onlardan özel siparişler alıyorum, onların istediği Diorama çalışmalarını hazırlıyorum ya da benim yaptığım modelleri beğenip sipariş verenler oluyor. Kargo yoluyla gönderiyorum ve çok memnun kalıyorlar. Özel çalışmalar da yapıyorum. Örneğin eski evlerini ya da iş yerlerini maket olarak yaptırmak isteyenler oluyor. Fotoğraflara bakarak o mekanları yapabiliyorum" diye konuştu. "En ufak el becerisi olan bir kişinin bile yapabileceği çalışmalar" Herkesin atölyesini ziyaret ederek yaptığı minyatürleri inceleyebileceğini ifade eden Semerci, "İş yerime çok farklı insanlar geliyor. Burası yalnızca bir satış yeri değil, aynı zamanda insanların gezip çocukluklarına dönebilecekleri adeta küçük bir müze gibi. Ben burada hem vakit geçiriyorum hem de insanların yaptığım ürünleri beğenmeleri beni mutlu ediyor. Diorama sanatı, insana huzur veren bir alan. Bu sanatla uğraşırken insan adeta zihnindeki olumsuzlukları atıyor. Kahve köşelerinde boş vakit geçirmek yerine, özellikle benim yaşımdaki ya da daha küçük veya büyük kişilerin böyle bir işle ilgilenmeleri zihni canlı tutar. En ufak el becerisi olan bir kişinin bile yapabileceği çalışmalar. Merak edenler olursa elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım" şeklinde ifade etti.
Bir hevesle başladı: Şimdi yabancılardan bile sipariş alıyor
21 Kasım 2025 Cuma - 10:12 Bir hevesle başladı: Şimdi yabancılardan bile sipariş alıyor Çorum’un İskilip ilçesinde 20 yıl önce hobi olarak atık malzemelerden minyatür ve maketler yapmaya başlayan emekli sağlık memuru, hevesini zamanla profesyonel meslek haline getirdi. Büyük ilgi gören minyatürler, yabancı ülkelerden de ilgi görüyor. Çorum’un İskilip ilçesinde yaşayan 50 yaşındaki emekli sağlık memuru Cengiz Semerci, yaklaşık 20 sene önce el sanatlarıyla uğraşan arkadaşını ilham alarak hobi olarak diorama (minyatür) sanatıyla ilgilenmeye başladı. Minyatür tablolar ve farklı türlerde maketler yapmaya başlayan Semerci, zamanla kendisini geliştirerek hobisini profesyonel bir boyuta taşıdı. Emekli olduktan sonra İskilip ilçesindeki tarihi arastada atölyesini açan Semerci, burada hem minyatür ve maketler yapıyor hem de yaptığı ürünleri sergiliyor. sergi alanı olarak kullanan Semerci, gününün büyük bir bölümünü burada geçiriyor. Sosyal medya üzerinden yaptığı eserleri sergileyen Semerci, farklı ülkelerdeki insanlardan ilgi görmeye başladı. Semerci, sipariş üzerine yaptığı ürünleri yurt dışındaki müşterilerine gönderdiğini ifade etti. "Hobi olarak başladığım bu iş artık benim mesleğim oldu" Yaptığı minyatür sanatıyla ilgili olarak bilgi veren sanat ustası Cengiz Semerci, " Bu sanat, diorama olarak biliniyor. Diorama, minyatür sanatıdır. Bir olayı, bir durumu ya da bir sahneyi küçük figürler ve maketlerle canlandırarak anlatma tekniğidir. Bu sanat ilk olarak Uzak Doğu’da ortaya çıkmış, daha sonra tüm dünyaya yayıldı. Açıkçası bu işlerin buraya kadar ilerleyeceğini ben de beklemiyordum. Bir arkadaşımın yaptığı maketleri görüp ‘ben de yapabilirim’ diye düşünerek hobi olarak başladım. Küçük çalışmalarla adım attım ve yaklaşık 20 yıldır bu işle uğraşıyorum. İlk başlarda evde çalışıyordum, emekli olduktan sonra iş yerini açtım. Sabah geliyorum, bir bakıyorum akşam olmuş; zaman nasıl geçiyor anlamıyorum. Hobi olarak başladığım bu iş artık benim mesleğim oldu" dedi. "Amerika, İtalya ve Güney Kore’den müşterilerim var" Diorama sanatında her türlü malzemelerin kullanılabileceğini söyleyen Semerci, "Diorama sanatında her türlü malzemeyi kullanmak mümkün. Ben ağırlıklı olarak reklam firmalarının kullandığı dekota adı verilen malzemeden yararlanıyorum. Bunun yanı sıra ahşap, plastik ve çeşitli atık malzemeleri de kullanarak çok farklı ürünler ortaya çıkarıyorum. Başlangıçta kendimi çok duyuramadım, ancak zamanla sosyal medya sayesinde yurt dışına bile satış yapabilir hale geldim. Özellikle Amerika, İtalya ve Güney Kore’den müşterilerim var. Onlardan özel siparişler alıyorum, onların istediği Diorama çalışmalarını hazırlıyorum ya da benim yaptığım modelleri beğenip sipariş verenler oluyor. Kargo yoluyla gönderiyorum ve çok memnun kalıyorlar. Özel çalışmalar da yapıyorum. Örneğin eski evlerini ya da iş yerlerini maket olarak yaptırmak isteyenler oluyor. Fotoğraflara bakarak o mekanları yapabiliyorum" diye konuştu. "En ufak el becerisi olan bir kişinin bile yapabileceği çalışmalar" Herkesin atölyesini ziyaret ederek yaptığı minyatürleri inceleyebileceğini ifade eden Semerci, "İş yerime çok farklı insanlar geliyor. Burası yalnızca bir satış yeri değil, aynı zamanda insanların gezip çocukluklarına dönebilecekleri adeta küçük bir müze gibi. Ben burada hem vakit geçiriyorum hem de insanların yaptığım ürünleri beğenmeleri beni mutlu ediyor. Diorama sanatı, insana huzur veren bir alan. Bu sanatla uğraşırken insan adeta zihnindeki olumsuzlukları atıyor.Kahve köşelerinde boş vakit geçirmek yerine, özellikle benim yaşımdaki ya da daha küçük veya büyük kişilerin böyle bir işle ilgilenmeleri zihni canlı tutar. En ufak el becerisi olan bir kişinin bile yapabileceği çalışmalar. Merak edenler olursa elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım" şeklinde ifade etti. (MCK-MK-
Çorum’da şeker pancarı yüklü tır ile otomobil böyle çarpıştı: 3 yaralı
21 Kasım 2025 Cuma - 08:46 Çorum’da şeker pancarı yüklü tır ile otomobil böyle çarpıştı: 3 yaralı Çorum’un Alaca ilçesinde otomobil ile şeker pancarı yüklü tırın çarpışması neticesinde meydana gelen trafik kazasında 3 kişi yaralandı. Kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı.Kaza, Kaza Alaca ilçesi Çorum-Yozgat çevre yolu Zile Kavşağı’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Zile istikametinde seyir halinde olan Nursait Y. idaresindeki 34 VMV 65 plakalı BMW marka otomobil, kavşakta Çorum istikametinde seyir halinde olan Ali Oktay Ö. yönetimindeki 66 DZ 272 plakalı tır ile çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle savrulan tır devrildi. Tırın dorsesinde bulunan şeker pancarları ise yola savruldu. Kazada sürücüler ile otomobilde yolcu olarak bulunan Ahmet Y. yaralandı.Kazayı gören diğer sürücülerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralılar, sağlık ekiplerince olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından Alaca Devlet Hastanesine kaldırıldı. Hayati tehlikesi bulunan tır sürücüsü, daha sonra Çorum Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi.Yola saçılan şeker pancarları sebebiyle Yozgat istikameti yaklaşık 2 saat ulaşıma kapandı. Alaca Belediyesi ekipleri tarafından yapılan temizlik çalışmasının ardından yol trafiğe açıldı.Kaza anı ise güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde tır ile otomobilin kavşakta çarpıştığı görülüyor. Çarpmanın etkisinde savrulan tır yan yatıyor. Tırın dorsesindeki şeker pancarları ise yola saçılıyor.Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.
11 yıllık sır perdesi aralandı: Yaşlı kadını 18 yerinden bıçaklayan katil bulundu
20 Kasım 2025 Perşembe - 20:03 11 yıllık sır perdesi aralandı: Yaşlı kadını 18 yerinden bıçaklayan katil bulundu Çorum’un Alaca ilçesinde 2014 yılında meydana gelen cinayet, polisin titiz çalışmasıyla aydınlatıldı. Evinde cinsel saldırıya uğrayıp 18 yerinden bıçaklanarak öldürülen yaşlı kadının katil zanlısının başka bir suçtan hükümlü olduğu cezaevinde olduğu tespit edildi. Olay, 6 Ocak 2014 tarihinde Alaca ilçesi Cumhuriyet Mahallesi Harmanlar Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, müstakil evinde yalnız yaşayan A.Ş. (71), sabah saatlerinde eve gelen bakıcısı tarafından kanlar içinde bulundu. Yapılan incelemede yaşlı kadının cinsel saldırıya uğradığı ve vücudunun çeşitli yerlerinden 18 kez bıçaklanarak vahşice öldürüldüğü belirlendi. O dönem yapılan tüm çalışmalara rağmen olayın şüphelisi tespit edilemedi. Aradan geçen 11 yılın ardından Alaca Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde dosya yeniden ele alındı. Çorum İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, dosya üzerinde 14 ay süren titiz ve kapsamlı bir çalışma yürüttü. Yapılan teknik ve fiziki takipler ile delillerin yeniden incelenmesi neticesinde, vahşi cinayetin şüphelisinin M.E.Y. (34) olduğu tespit edildi. Şüphelinin başka bir suçtan dolayı tutuklu olduğu ortaya çıktı. "Kasten öldürme", "cinsel saldırı" ve "konut dokunulmazlığının ihlali" suçlarından adli makamlara sevk edilen M.E.Y. tutuklandı.
Çorum’da anaokulu öğrencilerinin velileri teknoloji ve zorbalığına karşı eğitim alacak
20 Kasım 2025 Perşembe - 14:56 Çorum’da anaokulu öğrencilerinin velileri teknoloji ve zorbalığına karşı eğitim alacak Çorum’da hayata geçirilen proje kapsamında anaokulu öğrencisi velilerine, çocukla etkili iletişim, mahremiyet eğitimi, güvenli teknoloji kullanımı ve akran zorbalığına karşı eğitim verilecek. Çorum İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen proje kapsamında, Merkez ilçede bulunan bağımsız 12 anaokulunda eğitim gören öğrencilerin velilerine yönelik çocukla etkili iletişim, mahremiyet eğitimi, güvenli teknoloji kullanımı ve akran zorbalığına karşı eğitim verecek. Çorum Rehberlik ve Araştırma Merkezi’nde (RAM) düzenlenen toplantıda "Güvenli Adımlar Projesi" tanıtıldı. Toplantıda konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Cemil Çağlar, okul öncesi dönemin bireyin kişilik gelişimi ve sosyal ilişkilerinin şekillendiği en kritik evre olduğunu vurguladı. Projenin bir diğer önemli ayağının akran zorbalığı olduğunu ifade eden Çağlar, empati becerisi tam gelişmemiş çocuklarda görülen dışlama ve alay etme gibi davranışların, ilerleyen yaşlarda kaygı bozukluklarına yol açabildiğini belirtti. Teknolojinin yaşamın merkezine yerleşmesiyle aile içi iletişimin dijital ortama kaydığını belirten Çağlar, "Okul öncesi dönem, bireyin kişilik gelişiminin, sosyal ilişkilerinin ve temel davranış örüntülerinin şekillendiği en kritik evrelerden biridir. Bu dönemde çocuk, ailesi ve yakın çevresiyle kurduğu ilişkiler aracılığıyla dünyayı anlamlandırır, güven duygusunu geliştirir ve kimliğinin ilk temellerini atar. Çocuğun kendini ifade etme biçimi, duygularını tanıma kapasitesi, sınırlarını koruyabilme becerisi ve sosyal çevresine uyum düzeyi, bu dönemde aldığı aile içi etkileşim ve eğitim, deneyimlerle doğrudan bağlantılıdır" dedi. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla mahremiyet kavramının belirsizleştiğine dikkat çeken Çağlar, "Erken yaşta mahremiyet bilincinin kazandırılması da bir diğer temel gerekliliktir. Çocukların bedenlerini tanıması, kişisel sınırlarını koruyabilmesi ve başkalarının sınırlarına saygı göstermeyi öğrenmesi, hem fiziksel hem de duygusal güvenliğin sağlanmasında kritik bir rol oynar. Günümüzde sosyal medya ve dijital iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte mahremiyet kavramı giderek belirsizleşmekte, çocuklar farkında olmadan özel yaşam alanlarını paylaşmaya ve teşhir etmeye yönlendirilmektedir. Bu durum, çocukları çeşitli risklerle karşı karşıya bırakmakta; kişisel verilerin korunması, siber zorbalık ve istismar gibi konularda farkındalık eksikliği oluşmaktadır. Mahremiyet eğitiminin erken yaşlarda aile ve okul iş birliğiyle verilmesi, çocukların ilerleyen dönemlerde sınırlarını koruyabilen, kendine güvenen ve güvenli ilişkiler kurabilen bireyler olmasına katkı sağlar"diye konuştu. Toplantıda, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Tahir Demir, Şube Müdürü Arslan Arslan, RAM Müdürü Mehmet Armutcu ve okul öncesi eğitim kurumlarının müdürleri hazır bulundu.
Çorum’da ‘şeker’ gibi şenlik: Diyabetli çocuklar doyasıya eğlendi
20 Kasım 2025 Perşembe - 14:09 Çorum’da ‘şeker’ gibi şenlik: Diyabetli çocuklar doyasıya eğlendi Çorum Belediyesi tarafından geleneksel hale getirilen ‘Şeker Çocuk Şenliği’nde diyabetle mücadele eden çocuklar unutulmaz anlar yaşadı. Çorum Belediyesi, tarafından düzenlenen geleneksel Şeker Çocuk Şenliği yoğun katılımla Bedesten’de gerçekleştirildi. Diyabet ile mücadele eden çocukların moral ve motivasyonunu desteklemek, hastalıkla ilgili toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla gerçekleştirilen şenlikte, çocuklar hastalık stresinden uzaklaşarak doyasıya eğlendi. Programda çocuklar için birbirinden özel aktiviteler hazırlandı. Kurulan atölye etkinliklerinde el becerilerini sergileyen minikler, gerçekleştirilen balon şov ve animasyon gösterileriyle keyifli anlar yaşadı. "Dünya Çocuk Hakları Günü’nü yürekten kutluyorum" Programda konuşan Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, "Bütün çocuklar şeker ama bazı çocuklarımızın şeker oranı daha da fazla. Buradaki çocuklarımız ise bambaşka, çok daha şekerler. Devletimiz onları asla yalnız bırakmıyor. Bu, Sağlık İl Müdürlüğü olur, hastane olur, hocalarımız olur Devletimiz ihtiyaç neredeyse orada olmaya çalışan bir gayretin içerisindedir. ‘Milleti yaşat ki devlet yaşasın’ düsturu bizim devletimizin temel anlayışıdır. Bu doğrultuda toplumumuzu, milletimizi yaşatmaya devam edeceğiz. Tüm çocuklarımızın Dünya Çocuk Hakları Günü’nü yürekten kutluyorum" dedi. Günün anlam ve önemiyle ilgili olarak bilgiler veren Hitit Üniversitesi Çocuk Endokrinoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Havva Nur Peltek Kendirci de, "14 Kasım, insülini keşfeden bilim insanının doğum günü olduğu için Dünya Diyabet Günü olarak kabul ediliyor. Bu günü, yalnızca anmakla kalmayıp çocuklarımızın yaşadığı sorunları konuşmak ve onları hayata daha verimli bir şekilde nasıl adapte edebiliriz sorularına cevap aramak adına da önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Bu süreci bir ekip olarak yürütüyoruz; tek başıma bu kadar hastanın bakımını sürdürmem mümkün değildi. Bu nedenle ekibime ayrıca teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu.