Yerel Haberler
Erzurum
Bakan Uraloğlu: "Dağların kalbine mühendislik imzası atan bir eser" 05 Aralık 2025 Cuma - 12:42:45 Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kırık Tünelinin dağların kalbine mühendislik imzası atan bir eser olduğunu belirterek, "Rize ve Erzurum yolu 52 kilometre kısalacak" dedi. Uraloğlu, Erzurum’da yapımı devam eden ve Türkiye’nin kuzeydoğusunu birbirine bağlayan en stratejik ulaşım projelerinden biri olan Erzurum-İspir-Rize Devlet Yolu ve Kırık Tüneli Projesi’ni son durumunu inceledi. Sabah saatlerinde hava yolu ile Erzurum’a gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, daha sonra karayolu ile Kırık Tüneli Projesi’nin bulunduğu şantiye alanında geçti. Erzurum-İspir-Rize Devlet Yolu ve Kırık Tüneli projesi’nin, Türkiye’nin Kuzey-Güney koridorunda bulunan Doğu Karadeniz’i, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerine bağlayan en önemli akslardan birisi olduğunu ifade eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "2018 yılında hizmete açtığımız Ovit Tüneli’nin hem devamı hem de tamamlayıcısı nitelikte olması ve ülke ekonomisi açısından fayda sağlayacak olması nedeniyle de büyük önem arz etmektedir. Projenin tamamlanmasıyla hem yolun fiziki ve geometrik standartlarında iyileşme sağlayacak hem de güzergahtaki trafik, can ve mal güvenliğini arttıracağız. Proje kapsamında; 7 bin 100 metre uzunluğunda çift tüp tünel, 8,7 Km bağlantı yolu, 2 adet 88 metre uzunluğunda çift köprü, 1 adet 19 metre uzunluğunda tek köprü ve 390 metre uzunluğunda acil kaçış rampasını inşa ediyoruz. Erzurum’u İspir üzerinden Rize’ye bağlayan mevcut yolu, tünel ve viyadüklerin tamamlanmasıyla birlikte 49 kilometreden 15,8 kilometreye düşürecek, yani güzergâhı 33,2 kilometre kısaltacağız. Tünelin tamamlanmasıyla da 2 bin 380 metre olan Gölyurt Dağı Geçişini 346 metre azaltarak 2 bin 34 metreye indireceğiz. Özellikle kışın yaşanan problemleri ortadan kaldıracağız. Mevcut güzergahın geçiş süresini de 40 ile 60 dakika arasında azaltacağız. Erzurum-Rize arası mevcut yol 248 km. Yolu tamamen bitirdiğimizde bu uzunluk 52 km kısalarak 196 km olacaktır" dedi. "Dağların kalbine mühendislik imzası atan bir eser" Bugüne kadar tünelde kazı-destekleme çalışmalarının yüzde 90’ını yani yaklaşık 13 km’sini, nihai beton kaplamanın ise yüzde 78’ini yani 11 km’sini tamamlandığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, "Bu proje; yalnızca iki şehri birbirine bağlayan bir yol değil, aynı zamanda dağların kalbine mühendislik imzası atan bir eser niteliği taşımaktadır. Şunu açıkça ifade etmeliyim ki, bu dağın içinde, ülkemizde karşılaşılabilecek en zor ve en zayıf zemin yapılarından biriyle karşı karşıyayız. Bu nedenle coğrafyanın emrettiği ve mühendisliğin de müsaade ettiği imkanlar doğrultusunda çalışıyoruz. Göçük risklerini bertaraf etmek için her bir santimi, sıradan bir tünel değil de sanki yüzyıllardır ayakta duran bir tarihi eseri işler gibi, olağanüstü dikkatle, büyük bir özen ve titizlikle ilerletiyoruz. Bu tüneldeki en büyük zorluklardan biri yoğun yeraltı suyu baskısıdır. Zeminde çok fazla miktarda su bulunmakta. Bu nedenle projede kuyular açarak suyu deşarj etmeye çalıştık. En yoğun zamanlarda saniyede 206 litre su tahliyesi yaptık. Bunu daha iyi anlaşılması için şöyle bir benzetme yapmak isterim: Saniyede 206 litre; 15 metre uzunluğunda 6 metre genişliğinde 2 metre derinliğinde bir yüzme havuzunu yalnızca 15 dakikada doldurabilecek kadar güçlü bir su akışı demektir. Belki hedeflediğimiz bazı noktalarda bu zorlu zeminden kaynaklı gecikmeler yaşadık; ama mesele hız değil, ülkemize onlarca yıl hizmet edecek bir eseri doğru şekilde inşa etmektir. Ama hiç şüpheniz olmasın Biz bu projeyi en güvenli, en sağlam ve en kalıcı şekilde tamamlayacağız. Bu dağ güçlüdür, suyu yoğundur, zemini zorludur. Ama mühendisliğimiz daha güçlüdür. Azmimiz, milletimize olan sorumluluğumuz hepsinden daha güçlüdür. Bu dev eseri en güvenli şekilde tamamlayacak, Erzurum’u Karadeniz’e bağlayan bu hattı milletimizin hizmetine sunacağız" şeklinde konuştu. "Önemli bir projeyi daha hayalden gerçeğe dönüştüreceğiz" Erzurum-İspir-Rize Devlet Yolu ve Kırık Tünelinin açılışının gerçekleştirdiğinde, Erzurum ve Rize adına çok büyük ve önemli bir projeyi daha hayalden gerçeğe dönüştüreceğini ifade eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sözlerine şöyle devam etti "Erzurum, Avrupa ve Orta Asya’ya açılan Kafkasya Koridoru üzerindeki konumu ile stratejik öneme sahip transit ticaret yolu üzerinde önemli bir sanayi ve ticaret merkezimiz. Bu nedenle Erzurum ulaşım ağını güçlendirecek her projenin öneminin farkındayız ve tüm projelerimizi yakinen takip ediyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak son 23 yılda Erzurum’un ulaşım ve iletişim altyapısına yaklaşık 126 milyar lira yatırım gerçekleştirdik. 2002 yılında 49 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 624 kilometreye yükselttik,40 kilometre olan BSK kaplamalı yol uzunluğunu ise 629 kilometreye çıkardık. Erzurum ve Rize’nin yıllarca sabırsızlıkla beklediği Ovit Tüneli’ni açtık. Pirinkayalar Tünelini de açarak dar ve keskin 22 virajın yer aldığı, ağır kış şartlarında trafik akışının kesintiye uğradığı Pirinkayalar Geçişi’ni artık konfor ve güven içinde kat etmeye başladık" Erzincan - Erzurum - Kars hızlı tren hattı açıklaması Bölgede 12 önemli karayolu projesinin de yapımına devam ettiklerini söyleyen Bakan Uraloğlu, "Horasan-Karakurt Yolu, Aksukapı Köprülü Kavşağı, Çobandede-Hınıs-Varto, Erzurum-Çat-Karlıova, Erzurum-Tekman Yolları gibi önemli projeleri de tamamladık. Kop Dağı Tüneli Geçişini de kapsayan Trabzon - Aşkale Yolu, Çirişli Tüneli ve Bağlantı Yolları, Erzurum Kuzey Çevre Yolu Üst Yapı Onarımı, Dallıkavak Tüneli, Pasinler Şehir Geçişi BSK. Erzurum’un tüm demiryolu ağını da yeniledik. 2018 yılında Erzurum Palandöken Lojistik merkezini açarak Erzurum sanayi ve ticaret faaliyetlerinin gücüne güç kattık. Erzurum’u hızlı tren ile tanıştıracak 379 km uzunluğundaki Erzincan - Erzurum - Kars hızlı tren hattı etüt proje çalışmalarımız da devam ediyor. Proje çalışmalarını 2026 yılında tamamlamayı hedefliyoruz. 2005 yılında Erzurum’a yaklaşık 2 milyon yolcu kapasiteli modern bir havalimanı inşa ettik. 2002 yılında 105 bin olan yolcu sayısı, 2024 yılında 1 milyon 180 bine çıktı. Erzurumlu vatandaşlarımızın özellikle kış şartlarında havalimanına inemeyen uçaklar nedeniyle yıllarca yaşadıkları mağduriyeti de ortadan kaldırdık. En yoğun sisli havalarda dahi uçakların iniş yapabilmesini sağlayan özel aydınlatma sistemi CAT-3 sistemini kazandırdık. Ben bu örnekleri arttırabilirim. Kimsenin şüphesi olmasın ki Erzurum’a hizmet aşkımız asla bitmeyecek ve Erzurum’u geleceğe taşıyacak proje ve yatırımlarımız hız kesmeden devam edecektir. Bu düşüncelerle Kırık Tünelimizin yapım çalışmalarını yürüten ve projeyi bu aşamaya getiren işçisinden mühendisine tüm yüklenici firma ve Karayolları Genel Müdürlüğü çalışanlarına teşekkür ediyor, başarılarının devamını temenni ediyorum" diye konuştu.
05 Aralık 2025 Cuma - 10:14 Vali Çiftçi; "Narkotik ve trafikle ilgili mücadelemizde vatandaşlarımızdan destek bekliyoruz" Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, ilin 11 aylık asayiş olaylarını değerlendirirken narkotik suçlarla ve trafik kazaları ile ilgili mücadelede vatandaşlardan destek istediklerini ifade etti. Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, geçen yılın 11 ayında ilde toplam 982 tane narkotik olayı gerçekleştiğini hatırlatarak, "Bu sene sayının 973 olduğunu görüyoruz. Bu suçlarla mücadelede geçen sene bin 437 şüpheli olarak yakalanmıştı. Bu sene bin 431 kişinin yakalandığını ve haklarında işlem yapıldığını görüyoruz. Yine geçen 153 kişinin tutuklandığını söyleyebiliriz. Bu sene yakalanan narkotik maddelere baktığımız zaman özellikle metamfetamin ve kaçak hint keneviri dediğimiz konularda daha fazla yakalama olduğunu, daha fazla ele geçirilme olduğunu da ifade edebiliyoruz. Bu konuda ilimizdeki kolluk kuvvetlerimiz üzerine düşen görevlerini fazlasıyla yerine getiriyor. Zehir tacirlerine kesinlikle fırsat ve meydan vermiyorlar. Ama daha öncede ifade ettiğim gibi; bu konuda hem devletin diğer kurumlarından hem sivil toplumdan hem de ailelerden yardım ve destek beklediğimizi bir kez daha ifade etmekte fayda görüyorum" dedi. İşte Erzurum’un trafik karnesi Vali Çiftçi, Erzurum’un 11 aylık trafik karnesini de değerlendirirken, "Hem ülkemizin hem ilimizin kanayan yaralarından birinin trafik olaylarının olduğunu biliyoruz. İlimizde 2024 yılında toplamda bin 513 tane ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiştir. Bu senenin aynı döneminde sayımız bin 559 yükseldiğini görüyoruz. Yani ölümlü ve yaralanmanın artıyor. Biz bununla ilgili denetim ve kontrollerimiz sıkılaştırıyoruz, arttırıyoruz. Ama buna paralel olarak ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarının da arttığı maalesef üzülerek ifade etmek durumundayız. Geçen sene 972 bin 706 araç kontrol edilmişken, bu senenin on bir ayında toplamda 1 milyon 28 bin 993 tane aracın denetlendiğini, kontrol edildiğini söyleyebilirim. Geçen sene 2 bin 621 tane araç trafikten men edilmiş, yapılan denetimlerde bu sene rakamın 5 bin 317 çıktığını söyleyebilirim. Bu konuda da yine vatandaşlarımızdan bir istirhamım var. Hem kendi can güvenliklerini hem de karşıdaki insanların başka insanların can ve mal güvenliklerini göz önünde bulundurularak trafik kurallarına uysunlar. Bu ölümlü ve yaralanmaları, trafik kazalarının azaltılması noktasında emniyetimize ve jandarmamıza yardımcı olsunlar" şeklinde konuştu.
05 Aralık 2025 Cuma - 09:33 İş insanından memleketine gasilhane ve taziye evi desteği Erzurum’un Oltu ilçesinde uzun yıllardır ihtiyaç duyulan gasilhane ve taziye evi projesinde çalışmalar hızla ilerliyor. Hayırsever iş insanının katkılarıyla Oltu Belediyesi tarafından yapımı sürdürülen proje, kısa sürede tamamlanma aşamasına geldi. Temeli kısa süre önce atılan ve 200 metrekare kapalı alana sahip olacak gasilhane yapısında kaba inşaatın sonuna yaklaşıldı. Oltu Cankurtaran Mezarlığı girişinde yükselen hizmet binası; gasilhane, taziye evi ve morg bölümlerinin bir arada bulunacağı çok amaçlı bir yapı olarak planlanıyor. Projenin finansmanı, daha önce Oltu’da esnaflık yapan ve şu anda Antalya’da iş insanı olarak faaliyet gösteren Galip Turan tarafından karşılanıyor. Oltu Belediyesi ise projeyi hayata geçiren kurum olarak süreci yakından takip ediyor. Yetkililer, hizmet binasının yılbaşına kadar tamamlanmasının hedeflendiğini açıkladı. Oltu Belediye Başkanı Adem Çelebi, çalışmalara ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Oltu Cankurtaran Mezarlığı yanında, mezarlık hizmetlerinin verileceği hizmet binamızın temel kazılarını yaparak inşaatına başladık. İki katlı bu binada hem taziye evi hem de cenaze hizmetlerini rahatça verebileceğiz. İlçe halkımızın en hüzünlü günlerinde yanlarında olabilmek, acılarını bir nebze olsun hafifletebilmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Kısa sürede tamamlayarak halkımızın hizmetine sunacağız. Bu güzel hizmet binasında maddi ve manevi desteğini esirgemeyen iş insanı Galip Turan Bey’e teşekkür ederiz." İlçe sakinlerinden Ahmet Emin Yıldırım ise Oltu’nun önemli bir eksikliğinin giderildiğini belirterek, "Bugüne kadar yapılmayan gasilhaneyi Oltu Belediye Başkanı Adem Çelebi hayata geçiriyor. Bu güzel hizmetinden dolayı kendisine teşekkür ederim." dedi. Yeni gasilhane ve taziye evinin, Oltu halkının uzun yıllardır beklediği önemli bir ihtiyacı karşılaması bekleniyor.
Tortum Uzundere YEG, Yeni dönem yerel kalkınma stratejisiyle Türkiye birincisi oldu
03 Aralık 2025 Çarşamba - 15:43 Tortum Uzundere YEG, Yeni dönem yerel kalkınma stratejisiyle Türkiye birincisi oldu Tortum Uzundere Yerel Eylem Grubu Derneği (YEG), IPARD III-LEADER Programı kapsamında hazırladığı yeni dönem yerel kalkınma stratejisi ile 88,75 puan alarak Türkiye birincisi oldu. Bu başarı, derneğe 14 milyon 885 bin 598 TL tutarında bütçe tahsisi sağladı. Önceki dönemde kendisine ayrılan kaynağı tam kapasite ve etkin bir şekilde kullanarak örnek bir uygulama performansı sergileyen dernek, yeni dönemde Tortum ve Uzundere’de yerel kalkınma kapasitesini artırmayı, üretim potansiyelini yükseltmeyi ve sosyal yaşamı desteklemeyi hedefliyor. 2030 yılı sonuna kadar sürecek yeni dönem; kırsal bölgelerde yenilikçi projelerin hayata geçirilmesini, üreticilerin gelişim süreçlerinin desteklenmesini ve bölge halkının ekonomik-sosyal refahının güçlendirilmesini kapsıyor. Han, "Tarihi bir kazanım" Dernek Müdürü Musa Han, yeni dönem bütçesi ve stratejisinin onaylanmasına ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; "Yeni Dönem Yerel Kalkınma Stratejimizin 88,75 puanla onaylanması ve bölgemize 14 milyon 885 bin liralık kaynağın tahsis edilmesi, Tortum ve Uzundere için tarihi bir kazanımdır. Önceki dönemde aldığımız bütçeyi yüzde 100 başarıyla kullanarak güçlü bir uygulama süreci gerçekleştirdik. Yeni dönemde bu kaynağı; yerel üretim kapasitesini güçlendiren, bölgenin tanıtım ve organizasyon kabiliyetini artıran ve girişimcilik potansiyelini destekleyen projelerde titizlikle değerlendireceğiz. Ayrıca, Erzurum ilimizde Narman, Şenkaya ve Çat ilçelerinin de destek almaya hak kazanması, bölgesel kalkınmanın yaygınlaştırılması açısından büyük bir önem taşımaktadır." Yeni dönemin odak alanları Yerel Üretim ve Değer Zincirinin Güçlendirilmesi; Yöresel ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve pazarlama kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalar. Girişimciliğin Desteklenmesi; Kadın ve genç girişimcilerin yenilikçi projelerinin teşvik edilmesi. Sosyal ve kültürel yapının geliştirilmesi; Kırsal yaşam alanlarının iyileştirilmesi, toplumsal katılımın artırılması ve bölgesel organizasyon kapasitesinin güçlendirilmesi. Tortum ve Uzundere, 2030 yılına kadar devam edecek bu yeni süreçte; kırsal kalkınma hedeflerinde sürdürülebilir ve güçlü bir ivme yakalayarak bölge ekonomisi ve sosyal yaşam için önemli adımlar atmayı hedefliyor.
Başkan Tanfer’den ’’3 Aralık dünya engelliler günü’’ mesajı
03 Aralık 2025 Çarşamba - 15:23 Başkan Tanfer’den ’’3 Aralık dünya engelliler günü’’ mesajı Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, ’3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ dolayısıyla mesaj yayımladı. Başkan Tanfer, engelli bireylerin yaşamını kolaylaştıracak projeleri hayata geçirmeye devam edeceklerini söyledi. Birleşmiş Milletlerin 3 Aralık 1992 yılında aldığı karar gereği, her yıl ’3 Aralık gününün Dünya Engelliler Günü’ olarak kabul edildiğini anımsatan Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, bugünün aynı zamanda engelli bireylere yönelik toplumsal duyarlılığın artırılması açısından önemli bir gün olduğuna değindi. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Yakutiye, Palandöken ve Aziziye Belediye Başkanlarının özverili çalışmalar ile Engelli vatandaşların sağlık, eğitim, istihdam ve sosyal hayatlarının gelişimi için Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Engelliler Meclisi ile birlikte gayret ettiklerini, bu konuda bugüne kadar birçok proje gerçekleştirdiklerini anlatan Başkan Tanfer, şunları kaydetti: ’Engellilere her alanda pozitif ayrımcılık’ "Dönüşen, gelişen ve büyüyen şehrimizde; altyapıdan üstyapıya, çevre düzenlemelerinden, şehir estetiğine kadar hayata geçirdiğimiz her projemizde engelli bireylerimizi göz önünde bulundurarak yatırımlarımızı yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’nın ülke genelinde hassasiyetle üzerinde durduğu birinden değerli projeleri Erzurum’a ‘engelsiz şehir’ sloganı ile engelli vatandaşlarımızın yaşamın her alanında sorunsuz bir şekilde hayatlarını sürdürmeleri noktasında büyük hassasiyet göstermiştir. Erzurum Kent Konseyi Yürütme Kurulu olarak bizlerde aynı hassasiyeti göstermeye devam edeceğiz’’ dedi. ’Engelli vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmak için gayret gösteriyoruz’ Sosyal ve kültürel hayattan, ulaşıma kadar, sportif faaliyetlerden çalışma yaşamına kadar hayatın her alanında engelli bireylerin kendilerini ifade edebilmelerine, toplumun içinde yer alabilmelerine olanak sağlayacak projeleri hayata geçirmeye devam edeceklerini belirten Başkan Tanfer, mesajında: "Türkiye Yüzyılı" vizyonunda, üstün başarılı proje çalışmaları ile sosyal belediyecilik hizmeti ile gecesini, gündüzüne katarak çalışmaları ile halkın yüksek teveccüh sevgisini kazanan Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen, Yakutiye Belediye Başkanımız Sayın Dr. Mahmut Uçar, Palandöken Belediye Başkanı Sayın Muhammet Sunar, Aziziye Belediye Başkanı Sayın Emrullah Akpunar Başkanlarımızla birlikte Belediyelerimiz bünyesinde kurulan iş alanlarındaki istihdamda engelli bireylerimize pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Spor kulübü bünyesindeki bazı branşlarda engelli sporcularımıza desteğimizi sürdürüyor, Engelli vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmak için gayret gösteriyoruz. Engelli vatandaşlarımızın kamu kurumlarındaki işlerini görebilmeleri için hayata geçirdiğimiz ‘engelsiz taksi’ uygulaması, bu alanda engelli bireylerimiz için büyük bir kolaylık sağlıyor. Engelli bireyler için hayata geçirdiğimiz ve buradan tek tek sayamayacağımız çok sayıda projemize yenilerini de ekleyerek, onların yaşam sevinçlerini yitirmeden, üreten bireyler olarak yaşamlarını sürdürmelerine katkı sağlamaya devam edeceğiz. Engelli vatandaşlarımıza sağlanan imkan ve kolaylıklar, bir toplumun gelişmişlik düzeyinin ölçütü olmakla birlikte, insanımıza verilen değerin de belirgin yansımalarından biridir. Birlikte aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Bu vesilelerle Erzurum Kent Konseyi Yürütme Kurul olarak, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün engelsiz bir yaşam için farkındalığın artmasına vesile olmasını diliyor, Yaşama sevinci ile hayata tutunan, azimle mücadele eden tüm engelli kardeşlerimizi sevgiyle, saygıyla kucaklıyor, engellerin kaldırıldığı bir dünya temennisiyle tüm engelli kardeşlerim ve vefakar ailelerine saygı ve sevgilerimi sunuyorum."
ASKON Şube Başkanı Turan: "Engelleri birlikte aşıyoruz"
03 Aralık 2025 Çarşamba - 15:20 ASKON Şube Başkanı Turan: "Engelleri birlikte aşıyoruz" Anadolu Aslanları İş Adamları (ASKON) Erzurum Şube Başkanı Yavuz Selim Turan, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Başkan Turan, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Herkes için eşit haklar ve fırsatlar sunulan bir dünya, hepimizin sorumluluğudur. Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Engelliler Günü olarak kabul edilen 3 Aralık günü, 1992 yılından beri engelli vatandaşlarımızı topluma kazandırmak, hayat standartlarını yükseltmek ve seslerini dünyaya duyurmak üzere düzenlenen etkinliklerle gündeme taşınan özel bir gündür. Bu özel günde en büyük temennimiz engelli kardeşlerimize karşı toplumsal farkındalığın artması ve geleceğe daha umutla bakabilmelerine olanak tanıyacak katkıların konulmasıdır. Herkes için eşit haklar ve fırsatlar sunulan bir dünya, hepimizin sorumluluğudur. Toplumumuzun ayrılmaz bir parçası olan engelli bireylerin yaşam şartlarını iyileştirmek, sorunlarına kalıcı çözümler üretmek ve fırsat eşitliği sağlamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Engellilik sadece engelli bireyleri ve ailelerini değil, tüm toplumu ve tüm kesimleri yakından ilgilendiren önemli bir konudur. Engelli olmak sosyal hayatı engelleyen bir kusur değildir. Desteklenmesi gereken, toplum yaşamındaki olumsuz etkilerini en aza indirgemek üzere herkesin katkı koyması, duyarlık göstermesi ve ortak bir çabadan hareketle yaklaşımlar sergilemesi gereken özel bir durumdur. Unutulmamalıdır ki, bugünün sağlıklı bireyleri yarının engellisi olabilirler. Bu anlayıştan yola çıkarak, engelli vatandaşlarımızın umutlarını yitirmeden mutlu bir yaşam sürmeleri ve topluma kazandırılmaları toplum sosyal yaşamı için çok değerlidir ve gerekli olanakları sağlanmasına dönük çaba sarf edip çözümler üretmek en önemli sorumluluklarımızın başında gelmelidir. Toplumda başkalarına ihtiyaç duymadan hayatlarını sürdürebilmeleri için yaşam standartlarının yükseltilmesi ve toplumsal duyarlılığın oluşturulması oldukça önemlidir. Engelli vatandaşlarımızın günlük yaşantılarında karşılaştıkları sıkıntıları en aza indirmek, özel gereksinimlerini karşılamak, onların her anlamda hayata katılımlarını sağlamak adına ortaya konan her türlü çabayı desteklediğimizi ifade etmek istiyorum. Engelli vatandaşlarımıza sahip çıkarak koruyucu, önleyici ve destekleyici hizmetler sunarak yaşamlarına olumlu katkı yaparak, Engelleri birlikte aşıyoruz. Anadolu Aslanları İş Adamları Erzurum Şubesi olarak, bu önemli sorumluluk kapsamında Engelli vatandaşlarımızın fiziki engelleri kaldıracak yatırım, hizmet ve yasal çalışmalarda ihtiyaç duyulan düzenlemeleri hayata geçirerek zihinlerdeki engellerin yıkılmasını sağlayacak toplumsal etkinliklere de ayrıca önem veriyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle, tüm engelli kardeşlerimizin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü kutluyor, hiçbir engelin seçim olmadığını hatırlatıp, tüm engelli vatandaşlarımıza aileleri ve sevdikleriyle birlikte mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir ömür diliyor herkesi engelsiz bir dünya için sorumluluk üstlenmeye davet ediyoruz."
Kotanlı; "Kamuda adaletin ve liyakatin itibarı tehlikede"
03 Aralık 2025 Çarşamba - 14:01 Kotanlı; "Kamuda adaletin ve liyakatin itibarı tehlikede" Adalet ve Liyakatli Sendikalar Konfederasyonu (AL-KON) Genel Başkan Yardımcısı ve Demokrat Büro Çalışanları Sendikası (DEB-SEN) Genel Başkanı Mehmet Zülfikar Kotanlı; kamuda adaletin ve liyakatin itibarı tehlikede olduğunu söyledi. Mehmet Zülfikar Kotanlı, TBMM Plan ve Bütçe komisyonunda tüm partilerin ortak bir önergesiyle kabul edilen karara ilişkin yaptığı açıklamada, "Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Cumhurbaşkanlığı Bütçesi görüşmeleri sırasında, kamuoyu denetiminden uzak bir biçimde, 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname KHK’da yapılan değişiklikle yüksek ek ödeme öngören bir önergenin tüm partilerin mutabakatıyla kabul edilmesini büyük bir kaygı ile izlemekteyiz. Bu değişiklik sadece bir ücret düzenlemesi değil, Türk kamu yönetiminin geleceğine yönelik ciddi bir tehdittir" dedi. Söz konusu düzenleme, temel geçim zorlukları yaşayan ve maaşları hayat pahalılığı karşısında sürekli eriyen genel kamu çalışanlarını görmezden gelirken, üst düzey yöneticiler ile belirli uzman ve müfettiş kadrolarına yönelik, ortalama 30 bin TL’ye varan yüksek oranlı ek ödemeler getirerek kamudaki ücret adaletsizliğini kabul edilemez bir seviyede derinleştirdiğini anlatan Mehmet Zülfikar Kotanlı, açıklamasını şöyle sürdürdü; "Bu düzenleme, Anayasa’nın temel ilkelerinden olan sosyal adalet ve eşitlik ilkesi başta olmak üzere, çalışma hayatının temel dinamiklerini olumsuz etkileyecek ciddi sorunları beraberinde getirmektedir. Adalet ve Liyakatli Sendikalar Konfederasyonu (AL-KON) ve Demokrat Büro Çalışanları Sendikası (DEB-SEN) olarak, bu düzenlemenin sosyal adalet ilkesini nasıl yok ettiğini ve liyakat esasını nasıl değersizleştirdiğini derin bir kaygıyla izlemekteyiz. Kabul edilen bu düzenleme, kamu hizmetinin bütünlüğünü ve itibarını derinden yaralamaktadır. Düzenleme, maaşları yoksulluk sınırının altında seyreden milyonlarca genel idari hizmetler sınıfına tabi personeli dışlayarak, sadece üst düzey yönetici ve belirli uzman kadrolarına aylık 30 bin TL’yi bulan ayrıcalıklı ek gelirler sağlamaktadır. Bu durum, kamu çalışanları arasındaki ücret makasını rasyonellikten tamamen uzaklaştırmış ve kamusal iş birliğini imkânsız hale getirmekle çalışma barışını da derinden zedelemiştir. Devlet personel sisteminin temelini oluşturan kariyer ve liyakat ilkesi fiilen ortadan kaldırılmıştır. Personelin mesleki gelişim, eğitim ve nitelik artırma çabaları, bu kararla anlamsızlaşmıştır. Artık kamu görevlisi, başarının ve yükselişin mali ayrıcalıklara erişimle eş tutulduğu algısıyla motivasyonunu kaybetmektedir. Bu karar, kamu bünyesinde yönetici kadroları ile diğer personel arasındaki ücret makasını kabul edilemez ölçüde açmakta, kamuda çalışma barışını zedeleyici bir ayrışmaya ve "iki sınıflı" bir KAST sistemi oluşumuna neden olacaktır. Kamu kurumları içinde huzursuzluk ve güvensizlik iklimi oluşturacağı gibi, aynı çatı altında hizmet veren personelin, sadece pozisyon farkı nedeniyle bu denli radikal bir mali ayrıcalığa tabi tutulması, kurum içi ayrışmayı derinleştireceği gibi verimliliği düşürecek bir sınıfsal ayrımcılığı da resmileştirmiş olacaktır. Devletin temel sorumluluğu, çalışanları arasında Adaleti sağlamaktır. Bu düzenleme, Sosyal Devlet ilkesine aykırı bir tercihtir." Kotanlı açıklamasında, Adalet ve Liyakatli Sendikalar Konfederasyonu (AL-KON) ve Demokrat Büro Çalışanları Sendikası (DEB-SEN) olarak, düzenlemenin kamu yönetiminde yol açtığı moral bozukluğu ve verimlilik kaybı acilen gözden geçirilmesini isteyerek, "Ayrımcılığı sonlandıracak şekilde, ek ödeme düzenlemesi sadece belirli kadrolara odaklanmak yerine, tüm kamu personelinin alım gücünü yoksulluk sınırının üzerine taşıyacak adil bir zam politikasına dönüştürülmelidir. Personel politikasında imtiyaz ve sadakat yerine, Anayasal bir zorunluluk olan liyakat ve kariyer sisteminin güçlendirilmesi yönünde acil adımlar atılmalıdır. Düzenleme geri çekilmelidir; Kamu çalışanları arasındaki ayrımcılığı pekiştiren bu düzenleme derhal geri çekilmeli veya kapsayıcılığı tüm kamu personelini içine alacak şekilde genişletilmelidir. Ülkemizde asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı, emeklilerin dahi zorluk yaşadığı bu kritik ekonomik dönemde, görece yüksek maaş alan bir kesime bu denli yüksek ek zam verilmesi, sosyal adalet ilkesine tamamen aykırı, vicdanları yaralayan bir tercihtir."
Türkiye Sakatlar Derneği’nden çağrı: "Erişilebilir şehir için adım atın"
03 Aralık 2025 Çarşamba - 13:40 Türkiye Sakatlar Derneği’nden çağrı: "Erişilebilir şehir için adım atın" Türkiye Sakatlar Derneği Erzurum Şubesi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında dernek binası önünde bir basın açıklaması yaptı. Dernek Şube Başkanı Sadullah Efe, yaptığı açıklamada engelli bireylerin yaşamın her alanında karşılaştığı yapısal sorunlara dikkat çekerek, "3 Aralık bir kutlama günü değil; farkındalık, sorgulama ve çözüm talep etme günüdür" dedi. Açıklamaya basın mensupları, engelli bireyler ve vatandaşlar katıldı. Efe, engelli bireylerin toplumun ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayarak eşit yaşam hakkının ertelenemez bir hak olduğunu belirtti. Sadullah Efe, önceki yıllarda programı havuz başında gerçekleştirdiklerini ancak tekerlekli sandalye kullanan üyelerin mekâna erişimde zorlanmaları nedeniyle bu yıl açıklamayı dernek binası önünde yaptıklarını belirtti. "Engelli vatandaşlarımızın katılamadığı bir etkinliğin anlamı olmaz. Bu nedenle herkesin ulaşabildiği bir ortamda bir araya gelmeyi tercih ettik" dedi. Efe, erişilebilirlik sorunlarının altını çizerek kaldırımların, toplu taşıma araçlarının, kamu binalarının ve dijital platformların hâlâ engelli bireylerin ihtiyaçlarına göre düzenlenmediğini söyledi. "Erişilebilirlik bir lüks değil, temel bir insan hakkıdır." ifadelerini kullandı. Özellikle Erzurum gibi kış şartlarının ağır olduğu şehirlerde kaldırımların kardan temizlenmemesinin engelli vatandaşlar için ciddi tehlike oluşturduğunu belirtti. Engelli bireylerin istihdamda da önyargılar ve yetersiz düzenlemeler nedeniyle dezavantajlı konumda olduğunu söyleyen Efe, kota yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverenlerin daha sıkı şekilde denetlenmesi gerektiğini dile getirdi. Eğitimde fırsat eşitsizliğine dikkat çeken Efe; kaynaştırma eğitiminin yetersiz kaldığını, destek personeli ve erişilebilir eğitim materyallerinin eksikliğinin engelli öğrencilerin eğitim süreçlerini zorlaştırdığını ifade etti. Toplu taşıma araçlarında yaşanan erişim sorunlarının engelli vatandaşların şehir içi hareket özgürlüğünü sınırladığını belirten Efe, bazı şoförlerin önyargılı tutumlarının bile engel oluşturduğunu söyledi. Sağlık ve rehabilitasyon hizmetlerinde uzun bekleme süreleri, maliyetli cihazlar ve geri ödeme sorunlarının çözülmesi gerektiğini vurguladı. Efe, sosyal ve kültürel alanlarda engelli bireylerin rahatça kullanabileceği tesis sayısının yetersiz olduğunu belirterek, "Yerel yönetimler engelli vatandaşları yılın sadece bir gününde değil, her gününde hatırlamalıdır." dedi. Engelsiz Yaşam Parkı gibi alanların artırılması gerektiğini söyleyerek tüm projelerde kapsayıcılığın esas alınması gerektiğini ifade etti. "Engellilik bir eksiklik değil; toplumsal düzenlemelerin yapılmaması ve önyargılardır." diyen Efe, kamu ve özel sektöre çağrıda bulunarak evrensel tasarım standartlarına uyulmasını, kota uygulamalarının etkin şekilde denetlenmesini ve farkındalık kampanyalarının artırılmasını istedi. Engelli bireylerin eşit yaşam hakkı için mücadelenin süreceğini belirterek basın mensuplarına teşekkür etti.
Uluslararası spor bilimleri kongresi Erzurum’da yapılıyor
03 Aralık 2025 Çarşamba - 09:31 Uluslararası spor bilimleri kongresi Erzurum’da yapılıyor Uluslararası Spor Bilimleri Kongresinin 23.üncüsü, Atatürk Üniversitesi ve Erzurum Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde yoğun bir katılımla başladı. Spor bilimleri alanında Türkiye’nin en köklü ve en geniş kapsamlı akademik organizasyonları arasında yer alan kongre; yurt içi ve yurt dışından alanında uzman akademisyenleri, araştırmacıları, spor yöneticilerini ve öğrencileri bir araya getirdi. Kongrenin açılış programına; Atatürk Üniversitesi Rektörü ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ile Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Bülent Çakmak, Bayburt Üniversitesi Rektörü ve Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Türkmen, Türkiye-Kırgızistan Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. İsmet Altıntaş ile Spor Bilimleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Fikret Soyer’in yanı sıra çok sayıda akademisyen, spor uzmanı ve öğrenci katıldı. Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Ardından protokol konuşmaları gerçekleştirildi. Konuşmalarda spor bilimlerinin gelişimi, akademik iş birliklerinin önemi ve bilimsel üretimin spora sunduğu katkılar vurgulandı. Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu: "Erzurum’u dört mevsim sporun merkezi hâline getiriyoruz" Açılışta konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, spor bilimlerinin artık yalnızca fiziksel performansla sınırlı olmayan, ileri teknoloji, nörobilim, biyomekanik ve veri analizine dayalı çok disiplinli bir yapıya kavuştuğunu belirterek üniversitenin bu alandaki güçlü konumuna dikkat çekti. Rektör Hacımüftüoğlu, Spor Bilimleri Fakültesi ile birlikte Spor Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezinin, Türkiye’nin en gelişmiş sporcu performans laboratuvarlarını bünyesinde barındırdığını vurguladı. Hareket analizi, egzersiz fizyolojisi, atletik performans ve nöropsikoloji laboratuvarlarında sporcuların en ince detayına kadar değerlendirilerek bilimsel veriler ışığında yönlendirildiğini ifade eden Hacımüftüoğlu, merkezin hem sporculara hem de akademik araştırmalara üst düzey katkı sunduğunu söyledi. Erzurum’un dört mevsim spor potansiyeli vurgulandı Konuşmasında Erzurum’un yalnız kış sporlarıyla değil, yaz sporları için de benzersiz bir coğrafi avantaja sahip olduğuna dikkat çeken Hacımüftüoğlu, şehrin 2000 metreyi aşan rakımı, temiz havası ve geniş antrenman alanlarıyla özellikle dayanıklılık sporlarında büyük bir potansiyel taşıdığını dile getirdi: "Yüksek irtifa spor araştırmaları merkezimizi hayata geçirmek üzere çalışmalarımız sürüyor. Erzurum’un sunduğu rakım avantajı; atletizmden bisiklete, futboldan bireysel dayanıklılık sporlarına kadar pek çok branş için değerli bir fırsat. Bu sebeple Erzurum’u dört mevsim sporun merkezi hâline getirmeyi amaçlıyoruz." "Palandöken uluslararası bir marka" Hacımüftüoğlu, Palandöken’in dünya çapında bir kayak merkezi olduğunu hatırlatarak, şehrin uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapma kapasitesine dikkat çekti: "Palandöken, dünyanın sayılı kayak merkezleri arasındadır. Modern tesisleri, nitelikli pistleri ve uluslararası yarışmalarda kendini defalarca kanıtlamış yapısıyla kış sporlarında tartışmasız bir markadır. Üniversite olarak bu potansiyeli bilimsel çalışmalarımız, sporcu analizlerimiz ve uluslararası iş birliklerimizle desteklemeye devam ediyoruz." Bilimsel paylaşımlar spor bilimlerine değer katıyor Kongre Başkanı ve Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak ile programdaki diğer konuşmacılar, spor bilimlerinin disiplinler arası niteliğine ve uluslararası akademik dayanışmanın gerekliliğine dikkat çekti. Kongrede sunulacak bildirilerin, yeni araştırma alanlarına zemin oluşturacağı belirtildi. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi; spor bilimlerinde güncel yaklaşımların tartışıldığı, yeni araştırmaların tanıtıldığı ve uluslararası iş birliklerinin geliştirildiği kapsamlı bir akademik platform olarak büyük ilgi gördü. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, kongrenin düzenlenmesine katkı sunan tüm kurum ve akademisyenlere teşekkür ederek sözlerini tamamladı. Program, plaket takdiminin ardından fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Bölgesel gelişime katkı sunacak iş birliği protokolü için imzalar atıldı
03 Aralık 2025 Çarşamba - 09:24 Bölgesel gelişime katkı sunacak iş birliği protokolü için imzalar atıldı Bölgesel kalkınmaya öncülük etme misyonunu sürdüren Atatürk Üniversitesi; Erzurum Teknik Üniversitesi ve Bayburt Üniversitesi ile Bölge Üniversiteleri Gelişim Araştırma ve İş Birliği Projesi (BÖGAP) kapsamında önemli bir iş birliği protokolüne imza attı. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nun ev sahipliğinde; Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak ile Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mutlu Türkmen’in katılımıyla imzalanan bu stratejik protokol; araştırma kapasitesinin güçlendirilmesi, akademik iş birliklerinin artırılması, ortak projelerin teşvik edilmesi ve bilimsel çıktıların ulusal ve uluslararası düzeyde görünürlüğünün artırılmasını hedefliyor. Protokol; disiplinler arası ortak projelerin desteklenmesi, araştırma altyapılarının ortak kullanımı, akademik personel ve öğrenci hareketliliğinin güçlendirilmesi, bilimsel yayınlarda ortak etiketlemeye gidilmesi, ulusal ve uluslararası fon kaynaklarına ortak başvurular yapılması gibi pek çok başlıkta yenilikçi düzenlemeler içeriyor. Ayrıca, BÖGAP kapsamında yürütülecek projelerin performans kriterlerine göre değerlendirilerek yüksek başarı gösteren araştırmacılara yeni proje başvurusu imkânı sunulması, ortak yürütme kurulu oluşturulması ve yıllık değerlendirme raporlarıyla sürdürülebilirlik süreçlerinin izlenmesi de protokolün önemli maddeleri arasında yer alıyor. Rektör Hacımüftüoğlu: "Bu Birliktelik, Bölgenin Bilimsel Kapasitesini Güçlendiren Model Bir İş Birliğidir" İmza töreninde değerlendirmelerde bulunan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, üç üniversitenin bir araya gelerek oluşturduğu bu iş birliğinin, bölgesel kalkınma açısından örnek bir adım niteliği taşıdığını belirtti. Hacımüftüoğlu: "Bilimsel üretimin niteliğini artırmak, araştırmacılarımızın potansiyelini desteklemek ve bölge üniversitelerimizin ortak gücünü görünür kılmak adına güçlü bir iş birliği oluşturuyoruz. BÖGAP çatısı altında Erzurum Teknik Üniversitesi ve Bayburt Üniversitesi ile yürüttüğümüz bu ortaklık; proje geliştirmeden altyapı paylaşımına, uluslararası fonlara erişimden araştırmacı hareketliliğine kadar pek çok alanda bölgeye ivme kazandıracak niteliktedir. Bu protokolün, üniversitelerimizin bilimsel kapasitesini artıracağına, araştırma kültürünü güçlendireceğine ve ülkemizin yükseköğretim vizyonuna katkı sunacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı. Rektör Hacımüftüoğlu, protokolün aynı zamanda hem ulusal hem de uluslararası araştırma ağlarında güçlü bir iş birliği zemini oluşturacağını belirterek, ortak projelerden doğacak yayın ve patentlerin Türkiye’nin bilimsel görünürlüğüne katkı sağlayacağını vurguladı. Bölge üniversiteleri için yeni bir dönem başlıyor Protokol; ortak yürütülecek projelerin BAPSİS üzerinden başvuruya açık olması, akademik yetkinlik haritalamasının yapılması ve proje yürütücülerine kurumlar arası destek sağlanması gibi yenilikçi düzenlemelerle üniversiteler arasında sürdürülebilir bir iş birliği modeli kurmayı hedefliyor. Ayrıca, uluslararası fonlara ortak başvurular yapılması, yabancı araştırmacılarla ortak çalışmalar yürütülmesi ve bölgesel bilgi birikiminin küresel iş birlikleriyle desteklenmesi de protokolün önemli çıktıları arasında yer alıyor.