Yerel Haberler
Gaziantep
Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde "Akademik Ödül Töreni" 23 Aralık 2025 Salı - 21:50:03 Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde (HKÜ), 2024-2025 eğitim yılında üniversitenin akademik performansına en çok katkı sunan akademisyenler ödüllendirildi. Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde terfi alan aynı zamanda üniversiteye 2024 yılında en çok katkı veren akademisyenlere başarı belgelerinin sunulduğu ve toplam 185 ödülün verildiği, "Akademik Ödül Töreni" HKÜ Mütevelli Heyet Başkanı Haluk Kalyoncu’nun katılımıyla gerçekleşti. İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde (HKÜ) Mütevelli Heyet Başkanı Haluk Kalyoncu törende yaptığı konuşmada, "Hasan Kalyoncu Üniversitesi olarak, önceliklerimiz nitelikli eğitim ve kaliteyi, yeniliği ve öğrenci odaklı eğitim anlayışını ön planda tutmaktır. Toplumsal sorumluluğu merkeze alan sosyal, kültürel spor ve sanat faaliyetlerimiz, son yıllarda artan bilimsel yayın sayımız, ulusal ve uluslararası araştırma projelerimiz, sanayi ve kamu iş birliklerimiz ile girişimcilik ve Ar-Ge odaklı çalışmalarımız içerisinde öğrencilerimizin doğrudan yer alması öğrenci odaklı eğitim anlayışımızın somut göstergeleridir. Üniversitemiz, 2025 Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması sonuçlarına göre Türkiye genelinde 5’inci, vakıf üniversiteleri arasında ise 3’üncü sırada yer alarak öğrenci memnuniyetinde önemli bir referans noktası haline gelmiştir. Buna benzer sıralamalarda derece elde eden, önemli başarılara imza atan ve üniversitemizi başarıyla temsil eden akademisyenlerimize, öğrencilerimize ve araştırma görevlilerimize, mütevelli heyetimiz adına şükranlarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı. Açılışta konuşan Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Rektör Vekili Prof. Dr. Gül Rengin Küçükerdoğan da, "Kurulduğu günden itibaren üniversitemizin başlıca amacı akademik bilgisi ve mesleki donanımı yüksek, milli ve etik değerleri önemseyen bireyler yetiştirmek ve ülkemizin geleceğinin biçimlenmesine katkıda bulunmaktır. Üniversitemiz yükseköğretim ekosisteminde hızla her alanda yükselişine devam etmektedir. 2025 yılı Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması sıralamasına göre üniversitemiz, Türkiye’deki 208 üniversite arasından ‘genel memnuniyet’ sıralamasında 5’inci sıraya yükselmiştir. Türkiye’deki 74 vakıf üniversitesi arasında da ise 3’üncü sırada yer almaktadır. Yerleşke ve Yaşamın Doyuruculuğu alanında öğrencilerin beklentilerini en üst düzeyde karşılayan ‘A+üniversite’ notunu almıştır. Aynı zamanda URAP sıralamasında Türkiye’deki vakıf üniversiteleri arasında 17’inci sırada ve Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksinde 8’inci sıradadır. Kampüsümüz GreenMetric 2025 sıralaması sonuçlarına göre, son 5 yılda 174 sıra birden yükselerek dünya genelinde 201’inci, Türkiye’de 23’üncü, vakıf üniversiteleri arasında 5’inci sıraya yerleşmiştir. Üniversitemiz ayrıca uluslararasılaşma konusunda da büyük adımlar atmaktadır. Tüm bu başarılar üniversitemiz idari ve akademik kadrosu tarafından gerçekleştirilmektedir. Hepsini kutluyorum" dedi. Akademisyenler ödüllendirildi Yaptıkları bilimsel çalışmalarla Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nin akademik performansına önemli katkılar sunan öğretim elemanları, törende ödül heyecanı yaşadı. Bu kapsamda akademik teşvik puanı en yüksek olan, saygın indeksli dergilerde en fazla yayın ve atıf gerçekleştiren, proje başvuruları kabul edilen, ulusal ve uluslararası patentleri tescillenen, Sosyal Girişimcilik, Güçlendirme ve Uyum Projesi (SEECO) kabul alan, Gaziantep OSB Teknokent’te şirket kuran, medyada görünürlüğü bulunan, uluslararasılaşmaya katkı sağlayan, uluslararası jürilerde görev alan, sanat ve tasarım alanında faaliyet yürüten, akademik unvan yükseltmesi alan ve uluslararası sıralamalara katkı sunan çalışma gruplarında yer alan akademisyenlere ödülleri takdim edildi. Ayrıca Gençlik ve Spor Bakanlığı Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında projesi kabul edilen öğrenci toplulukları, TEKNOFEST’te birincilik elde eden Viento UAV Takımı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından düzenlenen "Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053 Üniversiteler Arası Ar-Ge Fikir Yarışması" Havacılık-Uzay kategorisinde "En Yerlileştirilebilir" mansiyon ödülüne layık görülen öğrenciler; savunma, güvenlik ve afet yönetimi alanlarında Türkiye’nin yerli ve millî kapasitesinin güçlenmesine katkı sunan yüksek lisans öğrencisi ile sinema alanında başarı gösteren öğrenciler de ödüllendirildi.
23 Aralık 2025 Salı - 16:24 "Üreten Sağlık Buluşmaları" GTO’da gerçekleşti Sağlık teknolojileri ve bilimi alanındaki yenilikçi çözümlerin masaya yatırılarak geleceğin sağlık ekosisteminin planlandığı "Üreten Sağlık Buluşmaları: Gaziantep" etkinliği Gaziantep Ticaret Odasında (GTO) gerçekleştirildi. GTO Özel Sağlık Hizmet Sunucuları Meslek Komitesi organizasyonunda düzenlenen ve sağlık sektörünü bir araya getiren önemli buluşma; T.C. Sağlık Bakanlığı, T.C. Sanayi Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Devlet Malzeme Ofisi, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB), Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile Sağlık Bilimleri Üniversitesi iş birliğiyle yapıldı. Etkinliğin açılış konuşmasında "Üreten Sağlık Buluşmaları"nın yalnızca bir sektör toplantısı olmadığını vurgulayan GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, bu platformun Türkiye’nin sağlık alanındaki gelecek vizyonunun birlikte ele alındığı stratejik bir buluşma olduğuna dikkat çekti. Sağlığın artık yalnızca bir hizmet alanı olarak değil; üretim, teknoloji ve kalkınmanın temel unsurlarından biri olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Yıldırım, "Güçlü bir sağlık sistemi, sanayi altyapısının ve üretim kapasitesinin sürdürülebilirliği açısından hayati önem taşıyor. Küresel krizler ve pandemiler sağlıkta dışa bağımlılığın risklerini açıkça ortaya koydu. Bu nedenle yerli üretim, AR-GE ve inovasyon odaklı bir yaklaşım olmazsa olmaz Bu anlamda ’Üreten Sağlık Buluşmaları’, Türkiye genelinde sağlıkta yerli ve millî üretimi önceleyen, uzun vadeli bir dönüşüm vizyonunun önemli bir parçasıdır. Ve bugün bu vizyonun önemli duraklarından biri de Gaziantep oldu" dedi. Gaziantep’in köklü üretim kültürü, güçlü sanayi altyapısı ve girişimcilik kapasitesiyle sağlık teknolojileri ve tıbbi cihaz üretimi açısından stratejik bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Yıldırım, bu tür buluşmaların yeni iş birliklerine, yatırımlara ve fikirlerin ürüne dönüşmesine zemin hazırlayacağını ifade etti. "Gaziantep, sağlıkta da güçlü bir merkez olabilir" Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin ise Gaziantep’in ticaret, sanayi, kültür ve gastronomi şehri olduğuna vurgu yaptığı konuşmasında, "Çok hızlı koordine olmamız gereken bir dönemdeyiz. Küresel ekonomide büyük balık küçük balığı yutuyor. Zamanın ruhuna ayak uydurmak zorundayız. Sağlık hepimiz için çok önemli. Kaybettiğimizde ne olduğunu korona salgınında da gördük. Koca Avrupa çöktü sağlıkta. Ama o dönem de bize büyük mesajlar verdi. Fasonculuğa devam edemeyiz, ithalata devam edemeyiz, cari açığa devam edemeyiz. Atatürk’ün bıraktığı en önemli miras bilim ve akıl. Bunu takip etmek zorundayız" ifadelerini kullandı. Ülke olarak sağlık alanında çok güçlü tarafları olduğunu ama bunun yeterli olmadığını ekleyen Şahin, "Elimizdeki sanayi montaj sanayi Savunma sanayinde çok önemli yerlere geldik. Savunma sanayinde yaptıklarımızı ülke olarak sağlık sektöründe yapamadık. Bunu yapabilecek iradeye ve potansiyele sahibiz. İnanıyorum ki bu salonda yer alanlar bunları başaracak. Bugünleri ıskalamamamız gerekiyor. İnşallah Türkiye’nin ikinci yüzyıl sağlığın, ihracatın, teknolojinin, insanlığın yüzyılı olacak" ifadelerini kullandı. "Üretim kelimesiyle Gaziantep birbirine çok yakışıyor" Gaziantep Valisi Kemal Çeber de üretim kelimesiyle Gaziantep’in birbirine çok yakıştığını söylediği konuşmasında, "Üretim her alanda Gaziantep’e çok yakışıyor. Üreten sağlık da öyle Her sektörde ihracatı olan bir şehir Gaziantep Nerede bir boşluk varsa orayı doldurmaya hevesli iş insanları var. Bu şehir üretirken topluma ve millete de fayda sağlamaya çalışan bir şehir" şeklinde konuştu. Etkinliğin devamında GTO Meclis Üyesi Mehmet Dal, "Gaziantep ve Bölgenin Sağlık Endüstrisi Ekosistemindeki Yeri ve Önemi", TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan "Üreten Sağlık Vizyonu: TÜSEB Stratejik Yol Haritası", STB Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdür Yardımcısı Sait Cordan "Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulamaları", Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sait Mesut Doğan "Üniversitelerin Sağlık Endüstrisi için Ar-ge ve Inovasyon Kapasitesi", SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı "Üniversite Sanayi İş Birliğine MESANTEP Projesi", DMO Genel Müdür Yardımcısı Dr. Mehmet Koca ise "Kamu Alımlarında Sağlık Marketin Yeri ve Yenilikçi Yaklaşımlar" konularında sunum yaptı. Etkinlik, soru-cevap bölümü ardından ikili iş görüşmeleri ile sona erdi. Program kapsamında ayrıca Gaziantep Şehir Hastanesinde Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) açılışı da gerçekleştirildi.
İşlediği oyuncaklarla 6 çocuğuna bakıyor
13 Kasım 2025 Perşembe - 10:19 İşlediği oyuncaklarla 6 çocuğuna bakıyor Gaziantep’te yaşayan 34 yaşındaki ev hanımı Ayşe Çalışkan, 6 çocuğuna işlediği oyuncaklarla bakıyor. Gaziantep’te yaşayan 34 yaşındaki ev hanımı Ayşe Çalışkan, 9 yıl önce kızına sağlıklı oyuncaklar yapmak için başladığı örgü işini ticarete dönüştürdü. Çalışkan, el emeğiyle hem ev ekonomisine katkı sağlıyor hem de çocuklarının eğitimine destek oluyor. Teknolojiye direnerek işlediği el emeği oyuncakların siparişlerini tamamen kendi hayal gücüyle ve el emeğiyle hazırlıyor. Kullandığı malzemelerde titiz davrandığını belirten Çalışkan, sağlığa zarar vermeyen ürünleri tercih ettiğini söyledi. Elde ettiği gelirle ev bütçesine katkı sağlayan Ayşe Çalışkan, en büyük motivasyonunun çocukları olduğunu belirtti. Yaptığı ürünlerin fiyatı modele, işçiliğe ve kullanılan malzemenin kalitesine göre değiştiğini ifade eden Çalışkan’ın en büyük hedefi, kendi iş yerini açmak. "Kızıma sağlıklı oyuncaklar yapmak için başladım, şimdi hayallerime dokunuyorum" Kızına doğal oyuncaklar yapmak için bu işe başladığını söyleyen Ayşe Çalışkan, "Hem ev bütçesine katkı sağlamak hem de çocuklarımın isteklerine yetişebilmek için bu işe başladım. Bu işe yaklaşık 9 yıl önce, kızıma hamileyken başladım. O dönem, ona sağlıklı oyuncaklar yapmak istedim. Hazır oyuncakların içeriğine güvenmiyordum. Dedim ki, "En azından neyle yapıldığını, içinde ne olduğunu bileyim." Böylece kendi ellerimle örmeye başladım. Önce sadece kızıma yaptım, sonra bu işi ticarete dönüştürdüm. Bu süreçte kuzenim çok destek oldu. "Sen bu işi çok güzel yapıyorsun, gel ticarete dökelim" dedi. Onun da desteğiyle bu işe adım attım ve dokuz yıldır severek devam ediyorum. Gerçekten çok severek yapıyorum. Hayallerimi daha da ileriye taşımak istiyorum. Çünkü bu sadece bir iş değil, benim için bir tutku" dedi. "Kendi çizimlerimle tasarlıyorum" Ürünleri tamamen doğal olduğunu ifade eden Çalışkan, "Müşterilerim benden hangi figürü istediklerini söylüyorlar. Ben önce o modeli çiziyorum, sonra örmeye başlıyorum. Yani tamamen el emeği. Hazırlama süresi ürüne göre değişiyor. Bazı oyuncakları 3 günde tamamlıyorum, bazıları 10 veya 15 gün sürebiliyor. Eskiden teknolojik aletlerden faydalanıyordum ama artık tamamen kendi çizimlerim ve tasarımlarım üzerinden ilerliyorum. Kullandığım malzemelere çok dikkat ediyorum. Oyuncaklarımın içini tamamen doğal, boncuk elyafla dolduruyorum. İplik olarak da akrilik, çocuk uyumlu ipler tercih ediyorum. Kendi çocuklarıma nasıl bir oyuncak yapmak istiyorsam, diğer çocuklar için de aynı özeni gösteriyorum" şeklinde konuştu. "6 çocuğuma da bu işle destek oluyorum" 6 çocuğunun ihtiyaçlarını kazandığı parayla karşıladığını belirten Çalışkan, "6 çocuğum var, biri üniversitede okuyor, biri üniversiteye hazırlanıyor, diğerleri ise ilkokulda. Bu işten kazandığım gelirle onların eğitimine, kitap masraflarına, ulaşım giderlerine katkı sağlıyorum. Fiyatlar, kullanılan ipin kalitesine ve modelin zorluğuna göre değişiyor. En uygun ürünlerim 100 TL civarında. Ancak el emeği ve tasarım farkına göre bin TL, hatta 3 bin TL’ye kadar çıkan özel işlerim de oluyor. İleride bu işi büyütüp bir atölye veya dükkan açmak istiyorum. "Örgü kafe" tarzında bir yer hayal ediyorum. Hem orada örüp üretmek, hem de başkalarına öğretmek isterim. Çünkü ben bu işi yaparken çok mutlu oluyorum, başkalarının da aynı mutluluğu yaşamasını istiyorum. Ben kendi hayalimi biraz olsun gerçekleştirdim. Şimdi de başkalarının hayallerine dokunmak, onların da kendi emekleriyle bir şeyler başarmasına yardımcı olmak istiyorum" diye konuştu.
Soğuk havalarda akciğer enfeksiyonlarına dikkat
13 Kasım 2025 Perşembe - 10:14 Soğuk havalarda akciğer enfeksiyonlarına dikkat SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Ali Ersoy, halk arasında akciğer enfeksiyonlarının en çok bilinen şeklinin zatürre (Pnömoni) olarak adlandırıldığını belirterek "Özellikle kış aylarında, bağışıklığı zayıf kişilerde ve kronik hastalığı olanlarda daha sık görülür" dedi. Dr. Öğr. Üyesi Ersoy, akciğer enfeksiyonunun, akciğer dokusuna mikroorganizmaların (Genellikle bakteriler veya virüslerin) yerleşip iltihap oluşturması olduğunu söyledi. Dr. Öğr. Üyesi Ersoy, akciğer enfeksiyonlarının en sık nedenlerini anlatarak, "Bakteriler (Özellikle Streptococcus pneumoniae) ve virüsler. Grip virüsü sonrası bağışıklık zayıflayınca bakteriyel zatürre gelişebilir. Nadiren mantarlar veya parazitler de etken olabilir. Sigara kullanımı, KOAH, şeker hastalığı gibi durumlar da riski artırır" dedi. Belirtileri Dr. Öğr. Üyesi Ersoy, akciğer enfeksiyonlarının belirtilerini ise "Yüksek ateş, öksürük (Bazen balgamlı), göğüs ağrısı, nefes darlığı, halsizlik, iştahsızlık, terleme. Bazı yaşlı veya bağışıklığı zayıf kişilerde ateş olmayabilir, sadece bilinç bulanıklığı veya nefes darlığı görülebilir" ifadelerini kullandı. Halk arasında ‘soğuk algınlığı akciğere inerse zatürre olur’ şeklindeki düşüncenin kısmen doğru olduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Ersoy, "Basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu bazen alt solunum yollarına, yani akciğerlere ilerleyebilir. Ancak bu herkes için geçerli değildir. Bağışıklığı güçlü bir kişi çoğu zaman bu süreci kolay atlatır. Fakat yaşlılar, bebekler, sigara içenler ve kronik hastalar risk altındadır" şeklinde konuştu Zatürre tedavi edilmezse ciddi sonuçlara yol açabilir Zatürrenin tedavi edilmediğinde karşılaşılabilecek sonuçların çok ciddi olabileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Ersoy, " Akciğerde irin birikmesi (Ampiyem), Solunum yetmezliği, Sepsis (Kana mikrop karışması), Kalp zarı veya beyin zarı iltihapları, Hatta yaşam kaybıyla sonuçlanabilir" ifadelerine yer verdi. Zatürrenin basit bir hastalık olmadığına vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Ersoy, "Özellikle riskli gruplarda mutlaka erken tanı ve tedavi gerekir. Gelişen nefes darlığı, dirençli ateş, balgamda kan olması, sıvı ve gıda alımında belirgin bozulmalar önemsenmelidir. Nefes almakla batıcı, delici göğüs ve yan ağrılarının olması zatürreye ikincil akciğer zarlarında sıvı oluşmasına işaret edebilir" ifadelerini kullandı. Akciğer enfeksiyonlarını ciddiye alın Dr. Öğr. Üyesi Ersoy, korunma noktasında yapılması gerekenler ise, "Grip ve zatürre aşılarını ihmal etmeyin, bu özellikle kronik hastalıkları olanlarda ve yaşlılarda kritik öneme sahiptir. Sigara içmeyin, Kapalı ve kalabalık ortamlarda uzun süre bulunmayın, Elleriniz sık sık yıkayın, Sağlıklı beslenin ve düzenli uyuyun" şeklinde konuştu. Akciğer enfeksiyonlarının ciddiye alınması konusunda uyarıda bulunan Dr. Öğr. Üyesi Ersoy, "İçeriğini bilmediğiniz serumlarda şifa aramayın. Bu serumlar vücudunuzun size verdiği mesajları maskeleyecek ve akabinde çok daha kötü bir şekilde hastane acillerine başvurmanız gerekebilecektir. Bu serumlar yüzünden hayatını kaybedenlerin olduğunu da unutmamak gerekir. Şifayı bir sağlık kurumunda aramalıyız. Basit olarak değerlendirilen bir öksürük akciğer kanserinin de bir belirtisi olabilir. Özellikle öksürük, ateş, nefes darlığı ve göğüs ağrısı bir aradaysa, vakit kaybetmeden doktora başvurun. Covid-19 pandemisi döneminde tedavide geç kalınmış hastalar uzun süre yoğun bakımlarda hayat mücadelesi verdiler. Bu hastaların bir kısmı içeriğini, komplikasyonlarını bilmedikleri serumlarla şifa arayan kişilerdi. Erken tanı ve doğru tedavi hayat kurtarır" şeklinde konuştu. Doğru bilinen yanlışlar Her öksürükte antibiyotik gerektiği ile ilgili düşüncenin sanılanın aksine, çoğu akciğer enfeksiyonunun virüs kaynaklı olduğundan antibiyotiğin işe yaramayacağını belirten Dr. Öğr. Üyesi Ersoy, "Zatürre sadece yaşlılarda olur diye düşülmekte ancak gençlerde hatta sağlıklı bireylerde bile görülebilir. Bitkisel çaylar hastalığı tedavi etmesi konusuna gelince bitkisel ürünler destekleyici olabilir ama ilaç yerine geçmez. Bitkisel ve doğal destekler tedavide işe yarayabilir ama doğru şekilde ve doktor kontrolünde kullanılmalı. Bunların yanında, Zencefil, kuşburnu, ıhlamur, nane-limon çayları boğazı rahatlatır ve bağışıklığı destekler. Bal ve zerdeçal karışımı, antienflamatuvar etki gösterebilir. Bol su içmek ve dengeli beslenmek, iyileşme sürecini hızlandırır. Ancak, ciddi zatürrelerde sadece bunlara güvenmek tehlikelidir. Mutlaka tıbbi tedavi gerekir. Bitkisel destekler iyileşmeye yardımcı olabilir ama tedavinin yerini tutmaz. En etkili yöntem, hastalığı erken fark edip doğru tedaviye başlamaktır" diye konuştu.
Fatih Kocabağ İnşaat’tan Gaziantep’e yeni nesil villa konseptleri
13 Kasım 2025 Perşembe - 09:58 Fatih Kocabağ İnşaat’tan Gaziantep’e yeni nesil villa konseptleri Gaziantep’in köklü firmalarından Fatih Kocabağ İnşaat Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, 2010 yılından beri tecrübesiyle konut sektöründe yenilikçi projelere imza atmaya devam ediyor. Kentin farklı bölgelerinde bugüne kadar onlarca konut ve ticari yapı teslim eden şirket, şimdi de Sarısalkım bölgesinde iki özel villa projesini hayata geçiriyor. Şirket sahibi Fatih Kocabağ, devam eden projeleri hakkında bilgi verdi. Kocabağ, Gaziantep’in Yamaçtepe ve Onkoloji bölgelerinde yürüttükleri çalışmaların yanı sıra, Sarısalkım’da başlattıkları "Harmony" ve "Villa Pera" projeleriyle kente yeni bir yaşam konsepti kazandırdıklarını söyledi. "Gaziantep’te bir ilk, güvenlikten eve buggy hizmeti" Fatih Kocabağ, bu projelerde birçok yeniliğe imza attıklarını belirterek, "Harmony projemiz 11, Villa Pera projemiz ise 13 villadan oluşuyor. Bu projelerde en büyük farkımız, güvenlik noktasında yer alan otel konseptli buggy araçlarımız olacak. Misafirler, site girişinden itibaren buggy araçlarıyla evlerine kadar ulaştırılacak. Böylece site içinde yürüyerek dolaşma ihtiyacı ortadan kalkacak. Bu sistem, Gaziantep’te ilk kez bizim projelerimizde uygulanacak. Ayrıca bu araçlar site sakinlerine şirketimiz tarafından hediye edilecek" dedi. Isıtmalı havuzlar ve geniş yaşam alanları Villaların üç katlı olarak tasarlandığını ifade eden Kocabağ, her birinin 600-650 metrekare oturum alanına, en az 500 metrekare bahçeye ve ısıtmalı özel havuzlara sahip olduğunu belirtti. Toplam kullanım alanları 700 ila 750 metrekare arasında değişen villalarda kapalı otopark, modern mimari ve yüksek konfor standartları yer alıyor. "Depremde tüm projelerimiz hasarsız çıktı" 6 Şubat 2023 depremlerine de değinen Fatih Kocabağ, bugüne kadar teslim ettikleri hiçbir projenin zarar görmediğini vurgulayarak, "O güne kadar tamamladığımız tüm yapılar, hasarsız raporu aldı. Bu bizim için büyük bir gurur ve kaliteye verdiğimiz önemin göstergesidir" şeklinde konuştu. Türkiye genelinde premium projeler Gaziantep’teki prestijli projelerini tamamladıktan sonra Türkiye’nin diğer büyük şehirlerinde de premium konut projeleri geliştirmeyi hedeflediklerini söyleyen Kocabağ, "Amacımız Gaziantep’te attığımız imzaları ülke genelinde de sürdürmek. Önümüzdeki beş yıl içinde bu hedeflerimizi gerçekleştirmeyi planlıyoruz" diye konuştu.